8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın ölümüne ilişkin başlatılan soruşturma çerçevesinde Hacettepe Üniversitesi´nden 3 doktor tanık sıfatıyla ifade verdi. Gazeteci Emin Çölaşan´ın ise yarın ifade vereceği bildirildi.
23.12.2010 12:32 Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın ölümüyle ilgili soruşturma kapsamında, Hacettepe Üniversitesinde Özal´a müdahale eden doktorlardan 3´ü tanık sıfatıyla ifade verdi. Hacettepe Üniversitesinde görevli doktorlar Hilmi Özkutlu, Kubilay Varlı ve Celal Çeliktaşar, sabah saatlerinde Ankara Adalet Sarayı´na geldi. Soruşturmayı yürüten Hüseyin Görüşen tarafından ifadelerinin alınması yaklaşık 2 saat süren doktorlar, ayrı ayrı adliyeden ayrıldı. ´Dış görünüşü itibariyle de zehirlenme bulgusu var mıydı? sorusunu doktorlardan Kubilay Varlı, Bilemiyorum. O telaş içinde öyle bir düşüncemiz olmadı ama bütün olay kalp krizi gibi görünüyordu şeklinde yanıtladı. Doktor Özkutlu, basın mensuplarının Savcı size neler sordu? şeklindeki sorusuna Onu savcıya sorun. Benimle ilgili değil dedi. Özkutlu, Sizden birkaç şey alabilir miyiz? sorusuna da Alacak bir şey yok. Ben doktorum kardeşim diye yanıt verdi. Raporların kaybolduğu iddialarına ilişkin soruyu ise Özkutlu, Onu bilemiyorum. Savcı beye sorun şeklinde yanıtladı. Doktor Kubilay Varlı ise Özal´ın ölümüne ve hekim olarak o gün gördükleri tıbbi duruma ilişkin sorular sorulduğunu belirterek, bu konulara ilişkin bilgiler verdiğini söyledi. Peki tıbbi durum neydi? sorusu üzerine Varlı, Çıkan şeylere göre öğrenirsiniz. Savcı beye anlattım dedi. Zehirlenme iddialarının sorulup sorulmadığı şeklindeki soruya da Varlı, Sordular, ama o konuda bilgimiz yok. Tıbbi olarak onu tespit edemiyorsunuz diye yanıt verdi.
´Bütün olay kalp krizi gibi görünüyordu´
´Dış görünüşü itibariyle de zehirlenme bulgusu var mıydı? sorusunu ise Varlı, Bilemiyorum. O telaş içinde öyle bir düşüncemiz olmadı ama bütün olay kalp krizi gibi görünüyordu şeklinde yanıtladı. Tıbbi açıdan kalp krizi ile zehirlenme fark eder mi? İkisinin bulguları aynı mıdır yoksa? sorusu üzerine Varlı, Farklıdır ama yani bazı şeyleri o anda kaçırabilirsiniz. Ama zehirlenme belirtisi gibi bir şey hatırlamıyorum. Çok zaman geçti. Ama yoktu. O günkü kayıtlarımızda da yok diye konuştu. Tahlillerden bir şey tespit edildi mi? sorusuna da Varlı, Kan tahlilleri, kalple ilgili problemleri yansıtan dışında başka bulgu yoktu dedi. Varlı, başka bir soru üzerine de Özal´ın vefatına ilişkin raporların herkeste bulunduğunu söyledi. O gün bir şüphe tespit etmiş miydiniz sayın Cumhurbaşkanının ölümüyle ilgili? sorusuna ise Varlı, Hayır, hayır diye yanıt verdi. Peki ailenin böyle iddiaları gündeme getirmesini siz nasıl değerlendirirsiniz? sorusu üzerine Varlı, Ben bunu değerlendirmem. Hekim olarak ben görevimi yaptım dedi. Doktor Celal Çeliktaşar ise basın mensuplarının sorularını yanıtlamadı. Hacettepe Üniversitesi Hastanesinde görevli diğer doktorun ise önümüzdeki hafta ifadesine başvurulacağı kaydedildi.
Tahlil krizi sona erecek
Adli kaynaklardan alınan bilgilere göre, Savcı Görüşen´in doktorlardan alacağı ´tanık´ ifadelerinde büyük bir krizi çözeceği ifade edildi. Özal soruşturması kapsamında Mehmet Ağar ile Kartal Demirağ´ı sorgulayan savcı, Uğur Tönük´i de ´tanık´ sıfatıyla ifadeye çağırmıştı. Savcı´nın bu kez Turgut Özal´ın Hacettepe Üniversitesi´ne getirildiği sıradaki sağlık durumu ile yapılan müdahaleye ilişkin tahlil raporlarının olup-olmadığını doktorlara soracağı öğrenildi. Ayrıca Savcı Görüşen´in özel bir notla da Turgut Özal´a ait, var olan raporların ve tahlil sonuçlarının savcılık kanadına ulaştırmasını istediği bildirildi. Bu kapsamda yarın başlayacak ifadelerde Turgut Özal´a ait var olan -eğer varsa- kan, idrar hatta gayta ve saç örneklerinden oluşan bir kısım tahlil raporları doktorların özel arşivlerinden savcılığa ulaşacak. Böylece Özal´a tahlil yapılıp yapılmadığı tartışmaları da son bulacak. (Star, Bugün)
Soruşturma ´Kontrgerilla´ parmağına doğru genişliyor
Özal´ın makamında şüpheli ölümü ile ilgili soruşturma kapsamında Hacettepe Üniversitesi´nden 4 doktor ve gazeteci Emin Çölaşan ifadeye çağrılmıştı. Doktorların ifadelerinin 2 gün içinde tamamlanacağı öğrenilirken Emin Çölaşan´ın ise pazartesi günü ifade vereceği kaydedildi. Savcı Görüşen´in Özal´a suikast yapıldı iddialarını gazeteci Çölaşan´a soracağı ve Özal´ın öleceğinden devletin de haberi vardı iddialarını temellendirmesini isteyeceği kaydedildi. Özal´ın zehirlenerek öldürüldüğü iddiasıyla yürütülen soruşturmada savcılığın, 1993 yılına ait Köşk kayıtlarında Özal suikastına ilişkin soruşturmanın seyrini değiştirecek belge ve bilgilere ulaştığı iddia ediliyordu. Semra Özal´ın savcıya verdiği dosya ile soruşturmanın genişlediği öne sürülüyor. Semra Özal´ın savcıya ifade vermesinden kısa süre sonra çok sayıda kişinin savcılığa çağrılması dikkat çekti. Semra Özal´ın verdiği belgelerde suikast hakkında bazı örgüt ve kişi tanımlamalarının yapıldığı ifade ediliyor. Bu kapsamda dönemin Ankara Emniyet Müdürü Mehmet Ağar´a Anavatan Partisi´nin kongresinin yapıldığı ASKİ Spor Salonu´nda alınan bazı güvenlik önlemlerin detayların yanı sıra ´kontrgerilla´ ile ilgili soruların yöneltileceği belirtildi. Hatırlanacağı gibi Özal´a suikast girişimini gerçekleştiren Kartal Demirağ´ın Afyon Dazkırı bölgesi kontrgerilla teşkilatlanmasına bağlı olduğunun, olayı soruşturan Savcı Uğur Tönük tarafından ortaya çıkarıldığı ve soruşturmanın tam bu noktada kamuoyunda kontrgerilla olarak da bilinen Özel Harp Dairesi (ÖHD) komutanlarından Tuğg. Sabri Yirmibeşoğlu ile diğer bir generalin devreye girmesiyle durdurulduğu iddia edilmişti. Edinilen bilgilere göre Savcı Hüseyin Görüşen, 1988 yılında suikast girişiminde bulunan Kartal Demirağ´ı sorgulayan savcı Uğur Tönük ve dönemin Ankara Emniyet Müdürü Mehmet Ağar´ı ´tanık´ olarak ifadeye çağırdı.
(23 Aralık 2010, 12:32)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Savcı, Özal´da Kontrgerilla´yı arıyor
Turgut Özal´a suikast ve şüpheli ölümü ile ilgili manşetlerimiz
Özal suikasti muhteşem bir Özel Harp işiydi, amacına da ulaştı