´Balyoz Planı´ iddialarına ilişkin eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan´ın da aralarında bulunduğu 196 sanığın yargılanmasına İstanbul Silivri´de başlandı. 196 sanıktan 9´u duruşmaya katılmadı. Önceki gün görevlendirilen hakim Ömer Diken´in başkanlık yaptığı mahkeme heyetinde, üye hakimler Davut Bedir, Murat Üründü ve Ali Efendi Peksak yer aldı. Duruşmada iddia makamını özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Savaş Kırbaş temsil etti. Geçen hafta Gölcük´te Donanma´da ele geçirilen belgelerden, darbeyi doğrulayan Genelkurmay gözlemci raporuna kadar pek çok yeni delilin bu davanın seyrini etkileyeceği, ek iddianame ile davanın giderek genişleyeceği ileri sürülüyor. Dava sabah saatlerinde 196 sanıkla başladı, ancak Recep Yavuz isimli bir kişiye Recep Yıldız isimli kişinin tebligatı yollandığı kimlik tespiti sırasında fark edilince sanık sayısı 195´e düştü.
FLAŞ!!! Balyoz davası başladı
´Balyoz Planı´ iddialarına ilişkin eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan´ın da aralarında bulunduğu 196 sanığın yargılanmasına İstanbul Silivri´de başlandı. 196 sanıktan 9´u duruşmaya katılmadı. Önceki gün görevlendirilen hakim Ömer Diken´in başkanlık yaptığı mahkeme heyetinde, üye hakimler Davut Bedir, Murat Üründü ve Ali Efendi Peksak yer aldı. Duruşmada iddia makamını özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Savaş Kırbaş temsil etti. Geçen hafta Gölcük´te Donanma´da ele geçirilen belgelerden, darbeyi doğrulayan Genelkurmay gözlemci raporuna kadar pek çok yeni delilin bu davanın seyrini etkileyeceği, ek iddianame ile davanın giderek genişleyeceği ileri sürülüyor. Dava sabah saatlerinde 196 sanıkla başladı, ancak Recep Yavuz isimli bir kişiye Recep Yıldız isimli kişinin tebligatı yollandığı kimlik tespiti sırasında fark edilince sanık sayısı 195´e düştü.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Çetin Doğan, Halil İbrahim Fırtına, Özden Örnek, Genelkurmay Muhabere ve Elektronik Bilgi Sistemleri (MEBS) Başkanı Koramiral Kadir Sağdıç, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öğütcü, Süha Tanyeri, Milli Savunma Bakanlığı tarafından açığa alınan Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu, İçişleri Bakanlığı tarafından açığa alınan Jandarma Tümgeneral Halil Helvacıoğlu, ´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´ davasının tutuklu sanığı Albay Dursun Çiçek, ´Ergenekon´ davalarında tutuklu olarak yargılanan Mehmet Fikri Karadağ ve Cengiz Köylü´nün de aralarında bulunduğu 187 sanık katıldı.
9 sanık katılmadı
Sanıklar Ergin Saygun, Mustafa Kemal Tutkun, Murat Üstündağ, Kemal Dinçer, Tümuçin Erarslan, Ali Demir, Kahraman Dikmen, Erol Ersan, Fikret Çoşkun ile başka suçtan tutuklu olan Cemal Temizöz duruşmaya gelmedi. Kemal Dinçer, duruşmanın ilerleyen bölümlerinde salona geldi ve sanıklar arasındaki yerine geçti. Davaya katılımın bu derece yüksek olmasında, Ceza Kanunu´ndaki ´Duruşmaya mazeret belirtmeksizin gelmeyen sanıklar hakkında yakalama kararı çıkarılır´ maddesinin etkili olduğu belirtiliyor.
Ömer Diken Mahkeme Başkanı
Önceki gün görevlendirilen hakim Ömer Diken´in başkanlık yaptığı mahkeme heyetinde, üye hakimler Davut Bedir, Murat Üründü ve Ali Efendi Peksak yer aldı. Duruşmada iddia makamını özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Savaş Kırbaş temsil etti. Duruşma sanık avukatlarının yoklamasının yapılmasıyla devam ediyor. Duruşma, ses ve görüntü kaydı kullanılarak yapılıyor.
Duruşmadan notlar
´Ergenekon´ davasında olduğu gibi bu davada da mübaşirlik yapan Aydın Aslan, duruşma başlamadan önce salonun kapısında sanıkların isimlerini tek tek okuyarak içeriye aldı. Bu arada, ismi okunduğu sırada yakınları tarafından alkışlanan Abdullah Gavremoğlu, bu şekilde salona girdi. Duruşma salonunda sanıklar için ayrılan 199 sanık sandalyenin çok azının boş kaldığı görüldü. Davaya bakan sanık avukatlarından katılımın fazlalılığı dikkati çekti. Öte yandan, başka suçtan tutuklu olan Dursun Çiçek´in, duruşma başlamadan önce sanıkların bulunduğu bölümde gezerek tokalaştığı görüldü. Çiçek, yoklama sırasında ismini söylerken, ´son günlerin milli tutuklusu Dursun Çiçek´ demesi üzerine Mahkeme Başkanı Diken uyararak, sadece ismini söylemesini istedi.
Güvenlik önlemleri
Bu arada duruşma nedeniyle salonun bulunduğu binaya girişlerdeki aramaların daha da artırıldığı, daha fazla personelin görevlendirildiği görüldü. Ancak, salonun bulunduğu binaya girerken X-ray cihazının alarm vermesine rağmen Çetin Doğan´ın üstü aranmadı. Binaya girerken Doğan´ın çamur olan ayakkabılarının da iki koruması tarafından bezle silindiği görüldü. ´Ergenekon´ davalarında olduğu gibi salona girişlerde sanık, avukat ve basın mensupları ile izleyicilere kart verilirken, fotoğraf makinesi, ses kayıt cihazı gibi ses ve görüntü kaydeden her türlü dijital malzemelerin duruşma salonunun bulunduğu binaya sokulmasına izin verilmedi.
Davanın sanıkları ve ceza istemleri
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 196 sanık arasında Genelkurmay Muhabere ve Elektronik Bilgi Sistemleri (MEBS) Başkanı Koramiral Kadir Sağdıç, Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, Tuğamiral Mehmet Fatih İlgar, Korgeneral Yurdaer Olcan, Tümgeneraller Abdullah Dalay, İhsan Balabanlı, Ali Semih Çetin, eski Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Ergin Saygun, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öğütcü, emekli Korgeneral Engin Alan ve Albay Dursun Çiçek ile Milli Savunma Bakanlığı tarafından açığa alınan Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu ile İçişleri Bakanlığı tarafından açığa alınan Jandarma Tümgeneral Halil Helvacıoğlu da yer alıyor.
İddianamede, ayrıca Refik Hakan Tufan, Recai Elmaz, Gökhan Murat Üstündağ, Nurettin Işık, Hasan Fehmi Canan, Salim Erkal Bektaş, Mustafa Erdal Hamzaoğulları, Burhan Gögce, Ahmet Tuncer, Sırrı Yılmaz, Doğan Fatih Küçük, Mehmet Alper Şengezer, Mustafa Karasabun, Faruk Doğan, Yaşar Barbaros Büyüksağnak, Gökhan Çiloğlu, Hasan Hoşgit, Bora Serdar, Hasan Gülkaya, Ergün Balaban, Fatih Uluç Yeğin, Osman Çetin, Hakan Yıldırım, Behzat Balta, Orkun Gökalp, Ahmet Necdet Doluel, Mehmet Fikri Karadağ, Fuat Pakdil, Timuçin Erarslan, Ali Demir, Memiş Yüksel Yalçın, Yunus Nadi Erkut, Kahraman Dikmen, Ertuğrul Uçar, Arif Bıyıklı, Yusuf Ziya Toker, Mehmet Yoleri, Metin Yavuz Yalçın, Halil Yıldız, Mehmet Ulutaş, Erhan Kuraner, İsmet Kışla, Fatih Altun, İmdat Solak, Taylan Çakır, Tayfun Duman, Ahmet Yanaral, Embiya Şen, Recep Rıfkı Durusoy, Ali Güngör, Mehmet Ferhat Çolpan, Ercan İrençin, Recep Yavuz, Hanifi Yıldırım, Ertan Karagözlü, Hamdi Poyraz, Kubilay Aktaş, Mustafa Aydın Gürül, Ahmet Küçükşahin, Levent Güldoğuş, Abdurrahman Başbuğ, Ahmet Yavuz, Rifat Gürçam, İhsan Çevik, Bulut Ömer Mimiroğlu, Hakan İsmail Çelikcan, Yüksel Gürcan, Erol Ersan, Hasan Basri Aslan, Halil Kalkanlı, Hakan Sargın, Mustafa Kelleci, Kemal Dinçer, Hüseyin Özçoban, Murat Balkaş, İzzet Ocak, Soydan Görgülü, Ayhan Gedik, Duran Ayhan, Dursun Tolga Kaplama, Cengiz Köylü, Abdullah Zafer Arısoy, Mehmet Kemal Gönüldaş, Erdinç Atik, Doğan Temel, Ali Deniz Kutluk, Cemal Temizöz, İsmail Karaoğlan, Abdil Akças, Aytekin Candemir, Taner Balkış, Harun Özdemir, Turgay Erdağ, İbrahim Koray Özyurt, Muharrem Nuri Alacalı, Levent Görgeç, Dora Sungunay, Soner Polat, Ali Türkşen, Ahmet Şentürk, Ramazan Cem Gürdeniz, Cem Aziz Çakmak, Namık Koç, Musa Farız, Levent Çehreli, Mücahit Erakyol, Nejat Bek, Ahmet Topdağı, Hüseyin Hoşgit, Selahattin Gözmen, Mustafa Korkut Özarslan, Engin Baykal, Özer Karabulut, Ümit Özcan, Lütfü Sancar, Ali İhsan Çuhadaroğlu, Mehmet Kaya Varol, Murat Özçelik, Mustafa Önsel, Emin Küçükkılıç, Mustafa Çalış, Suat Aytın, Recep Yıldız, Ramazan Bulut, Ali Rıza Sözen, Bülent Tunçay, Mutlu Kılıçlı, Levent Maraş, Uğur Üstek, Yusuf Kelleli, Bahtiyar Ersay, Levent Erkek, Mümtaz Can, Nuri Ali Karababas, Tuncay Çakan, Faruk Oktay Memioğlu, Mustafa Kemal Tutkun, Taner Gül, Hüseyin Bakır, Hakan Öktem, Murat Bektaşoğlu, Ahmet Çetin, Mustafa Aydın, Nihat Altunbulak, Cemalettin Bozdağ, Utku Arslan, Nedim Ulusan, İlkay Nerat, Kıvanç Kırmacı, Nihat Özkan, Hakan Akkoç, Gökhan Gökay, Şafak Duruer, Ahmet Türkmen, İkrami Özturan, Cemal Candan, Hayri Güner, Hüseyin Topuz, Hasan Hakan Dereli, Ali Aydın, Veli Murat Tulga, Behcet Alper Güney, Hasan Nurgören, Mustafa Yuvanç, Barbaros Kasar, Fatih Musa Çınar, Erdal Akyazan, Hüseyin Polatsoy, Kasım Erdem, Mustafa Koç, Ayhan Taşkın, Fikret Coşkun, Zafer Karataş, Hüseyin Durdu, Altan Dikmen, Bekir Memiş, Meftun Hıraca ve Murat Ataç da ´sanık´ olarak sıralanıyor.
Artık mahkeme başkanının balyozu konuşacak
Bu dava ile cunta girişimleri ilk kez mahkeme önünde yargılanmaya başlanmış oluyor. İddianamede, tüm tutuksuz sanıkların 15 ile 20 yıl arasında hapis cezası öngören ve ´Türkiye Cumhuriyeti icra vekilleri heyetini, cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs´ suçunu düzenleyen eski TCK´nın 147 ve 61. maddeleri gereğince cezalandırılmaları isteniyor. ( Zaman)
Çetin Doğan: Bu oyunu aydınlatın
Duruşma öncesinde salona ilk gelenlerden Çetin Doğan, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Basından davaya ilgi göstermelerini isteyen Doğan, Bu oyunu aydınlatın. Davanın meşru bir zemini kalmamıştır. Bunu göstereceğiz. Sabırla dinleyin ve halkımıza gösterin. Türkiye´de neler olduğunu anlatın. Bir hukuk cinayeti işleniyor dedim. Hala bu devam ediyor ısrarla. Ama şimdi hakimlerin karşısına bütün delillerimizle çıkacağız. O zaman göreceğiz sonucun ne olduğunu dedi. Hakim değişikliği ile ilgili soruya Doğan, Hiç beni ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren, davanın bir an önce sonuçlandırılması. Bizi sabırla dinleyip delilerimizi görmeleri, ortaya koyduğumuz bilgileri almalarıdır karşılığını verdi. Doğan, reddi hakim talebinde bulunup bulunmayacaklarının sorulması üzerine ´hayır´ cevabını verdi.
Doğan: Darbe planı uydurulmuş, bize ait değil
Duruşmaya katılmak için geldiği Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nin önünde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, şunları söyledi: ´Mahkemede savunma zamanı gelince ´temel olarak bu davanın meşru bir zemini kalmamıştır´ diyeceğim. Çünkü kamuoyuna yansıtıldığı gibi valizle gelen dokümanlar içerisinde yasal ve imzalı olmayan bir şey yok. İddianamede yazılanları söylüyorum, bir kısmı 1980´de, bir kısmı da benim dönemim de yazılmış resmi evraklardır. Bunlarda herhangi bir sıkıntı yoktur. Bunlar iddianamede yazılanlardır. Verilere dayanılarak dünyanın hiçbir yerinde kimse tutuklanamaz. Bu işin başında da söylemiştim kopyalayıp yapıştırmışlar. Seminerdeki konuşmalarımızdan belli bir bölümü koymuşlar. Bir montaj almışlar. Daha doğrusu 1980 darbe planını önlerine koyarak yeni bir darbe planı sözüm ona yapmışlar. Fakat yaptıkları şey acemice olmuş.´ Bir gazetecinin ´196 sanık var. Bu sanıkların hepsi 2003 yılında bu seminere katıldı mı?´ diye sorduğu emekli Orgeneral Doğan, ´Sadece 48 kişi sanık durumunda ama bunun yanı sıra 148 kişi sanık değil. Bunlar içerisinde seminere katılan, konuşma yapan, aynı durumda tugay komutanlığı yapan arkadaşlarımız var. Onlar yok. Buna karşılık kimler var? Dışarıdan tanımadığım kişiler. Ankara´da birlik komutanına görev veriliyor, Ege´de şunları yapacaksın, bunları yapacaksın... Ankara´da ona bağlı birlik de yok. Özellikle sıkıyönetim planını ele alarak bir plan yapmışlar ama iş denize, havaya gelince çuvallamışlar´ dedi. ´Davanın sonunu nasıl görüyorsunuz?´ diye sorulan Doğan, Hak yerini bulacaktır, er ya da geç... Ancak bulunmasında ne kadar debelenir, ne kadar uzatılırsa, bunları düzenleyenlerin sonuçlarının daha kötü olacağına inanıyorum. Ben çok rahatım şeklinde cevapladı. ( Cihan, AA)
12.48: Sanıkların kimlik tespitleri yapılıyor
´Balyoz Planı´ iddialarına ilişkin görülmeye başlanan davada, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan´ın da aralarında bulunduğu bazı sanıkların kimlik tespiti yapıldı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde görülen duruşmada, 186 sanık arasına sonradan Kemal Dinçer de katıldı. Kimlik tespitine devam edildiği sırada Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, bazı sanıkların iddianamenin ellerine ulaşmadığı şeklinde yakınmalarda bulunduklarını belirterek, ´Duruşma salonu Silivri´de, mahkeme kalemi Beşiktaş´ta olunca, buraya yeteri kadar iddianamenin yer aldığı CD getirilmedi. Bugün vermek isterdik ama elimizde yeterli yok. İlk başvurunuzda imza karşılığında alabilirsiniz´ dedi.
12.55: Davaya öğle arası
Silivri´de bugün başlayan Balyoz darbe planı davasının ilk duruşmasında öğle arası verildi. Aralarında eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına´nın da bulunduğu kimlik tespiti yapılan bazı sanıklar, araçlarına binerek Silivri´den ayrıldı. Öğleden önceki bölümünde kimlik tespitlerinin yapıldığı duruşmada, öğleden sonra da tespit işlemi devam edecek. Kimlik tespiti sırasında, Genelkurmay Muhabere ve Elektronik Bilgi Sistemleri (MEBS) Başkanı Koramiral Kadir Sağdıç, halen bu görevini sürdürdüğünü söyledi. Sanıklardan Ali Deniz Kutluk da emekli asker olduğunu, özel bir şirkette çalıştığını belirterek, aylık gelirinin 10 bin liranın üzerinde olduğunu kaydetti. Sanıklardan Murat Ataç Avusturya´da, Bahtiyar Ersay da Tunus´da halen askeri ateşe olarak görev yaptıklarını belirtti. Mehmet Alper Şengezer ise İtalya´da NATO´ya bağlı bir birimde çalıştığını anlattı. Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, yaklaşık 100 sanığın kimlik tespitinin yapıldığı duruşmaya öğle arası verdiklerini açıkladı.
Balyozcuların hedefinde, darbe ertesinde çok sayıda gazeteci, yazar, dernek yöneticisi ve diğer kişilerin gözaltına alınıp tutuklanması vardı
Gazeteci Yazar Dilipak müdahil oldu
Duruşma sırasında sanık avukatlarının yoklaması yapılırken, yazar Abdurrahman Dilipak´ın avukatı Salih Döğücü, müdahillik talebinde bulunacaklarını söyledi. Avukat Döğücü´nün müvekkilinin şu anda duruşma salonunun izleyicilere ayrılan bölümünde olduğunu, müdahil bölümüne girip giremeyeceğini sorması üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, Dilipak´a izin verdi. Dilipak, salonda müdahillere ayrılan bölümde oturdu. Ancak bu arada, bazı sanık avukatlarının itiraz ederek, Dilipak´ın müdahillik talebinin ancak kabul edilmesinden sonra müdahillik bölümüne alınması gerektiğini bildirdi. Mahkeme Heyeti Başkanı Diken ise müdahillik talebi değerlendirildiğinde, Dilipak´ın kalıp kalmayacağının belli olacağını kaydetti.
Müdahillik talepleri artıyor
Duruşmada, ayrıca Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneğinin avukatı Necip Kibar, davaya müdahil olmak için talepte bulunacaklarını belirtti.
Kimlik tespitleri
Duruşmada avukatların yoklamasının tamamlanmasının ardından sanıkların kimlik tespitlerine geçildi. İddianame sırasına göre ilk olarak emekli Orgeneral Çetin Doğan´ın kimlik tespiti yapıldı. Evli ve 2 çocuğu bulunduğunu belirten Çetin Doğan, aylık gelirinin 4 bin 500 lira olduğunu, devlet lojmanında kaldığını ve sabıkasının olmadığını söyledi. Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek de aylık gelirinin 7 bin lira olduğunu, 2 çocuğunun bulunduğunu, kendi evinde oturduğunu belirtti. Eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına da, 2 çocuğu olduğunu, 6-7 bin lira aylık geliri bulunduğunu ve kendi evinde oturduğunu söyledi. Korgeneral Nejat Bek ise Muhabere Destek Eğitim Komutanı olduğunu ifade ederek, aylık gelirinin 5 bin 500 lira olduğunu kaydetti.
İddianamenin kabul kararının okunması unutuldu
Bu arada Heyet Başkanı Diken, sanıkların kalabalık olmasından dolayı iddianamenin kabul kararını okumayı unuttuklarını belirtti. Diken, daha sonra iddianamenin kabul kararını okudu.
Sanık Küçükşahin oturduğu yerden cevap verince başkan uyardı
Milli Savunma Bakanlığı tarafından açığa alınan Tümgeneral Gürbüz Kaya ise kimlik tespiti sırasında muvazzaf asker olduğunu belirterek, ´Aylık gelirim 4 bin 700 lira. Ancak dava nedeniyle açığa alındığım için 3 bin 200 lira alıyorum´ dedi. Eski Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık da kendi evinde oturduğunu ve aylık gelirinin 4 bin 500 lira olduğunu belirtti. Sanıklardan Ahmet Küçükşahin ise oturduğu yerden Harp Akademileri´nde görevli olduğunu söylemesi üzerine Başkan Ömer Diken, ´Bir rahatsızlığınız yoksa ayağa kalkar mısınız´ diye uyardı. Bunun üzerine ayağa kalkan Küçükşahin´in, kimlik tespiti tamamlandı. Yaklaşık bir saat boyunca 50 sanığın kimlik tespitini yapan mahkeme heyeti, duruşmaya 10 dakika ara verdi. Aranın ardından devam edilen duruşma, sanıkların kimlik tespitleri ile devam ediyor. Bu arada, rahatsızlığı nedeniyle hastanede olduğu belirtilen emekli Orgeneral Ergin Saygun´un avukatı tarafından mahkemeye sağlık raporu sunulduğu öğrenildi. Yine davada sanık olarak yer alan muvazzaf askerlerin Merkez Komutanlığına bağlı bir minibüsle, emekli subayların bir kısmının ise Fenerbahçe Orduevi´nden kalkan araçla duruşmaya geldikleri belirtildi.
Avukatlardan darbe ve darbecilere protesto
Silivri´de Türkiye´nin ilk davası görülmeye başlanırken, darbe karşıtları seslerini duyurmak için toplandılar. ´Cumhuriyetimize bulaşan darbe virüsü, hukuk eliyle dezenfekte edilip bu kirli geçmiş hiç yaşanmamış olsaydı.´ diye tepkilerini dile getirdiler. Bir grup avukat, ´Balyoz Planı´ davasının görülmeye başlanması nedeniyle ´darbe girişimlerini´ protesto etti. Davanın görüldüğü Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi önünde toplanan ´Yargıda Reform Grubu´ üyesi bir grup avukat, ´Yargı Balyoza El Koydu´ ve ´Ordu yargıyı yordu´ yazılı pankart ve dövizler açtı. Daha sonra grup adına açıklama yapan Tülay Sofu, bugün siyasi ve hukuk tarihi açısından milat oluşturacak sayılı günlerden birinin yaşandığını belirtti. Bir çeşit darbeler tarihi olan genç Türkiye Cumhuriyeti´ne, halkın seçtiği meşru hükümete, halkın meclisine karşı, etkisizleştirme ve ortadan kaldırmaya teşebbüs eden silahlı kuvvetler içindeki gayri meşru bir yapılanmanın bugün mahkeme karşısına çıkarılacağını ifade eden Sofu, ´Gönül isterdi ki bu mahkemeler, 1960´larda, 1971´lerde 1980´lerde ve 28 Şubatlarda yapılsaydı da Cumhuriyetimize bulaşan darbe virüsü, hukuk eliyle dezenfekte edilip bu kirli geçmiş hiç yaşanmamış olsaydı. Keşke hayatının baharındaki binlerce öğrenci öldürülmeseydi, 1 milyona yakın insan işkence mağduru olmasaydı´ diye konuştu. Demokrasinin, üzerinde oyun senaryoları kurulacak bir nesne olmadığını vurgulayan Sofu, ´Bunun böyle olmadığını mahkeme safahatından göreceğimizi umuyoruz. Bu insanlara hak ettikleri cezaların verileceğine inanıyoruz´ dedi. Grup, açıklamanın ardından dağıldı.
ÖZGÜR-DER davaya müdahil olmak için Silivri´ye geldi
Balyoz darbe planında adı geçen Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (ÖZGÜR-DER) üyesi bir grup, davanın görüldüğü Silivri´deki duruşma salonu önünde basın açıklaması yaptı. Ellerinde, üzerinde ´Tehlikenin farkındayız, darbecilerin peşindeyiz´, ´Kafes´ten Balyoz´a Poyrazköy´den Gölcük´e bu kirlilik sizin´, ´Cuntanın balyozu kırılsın, darbe bataklığı kurutulsun´, ´Cuntacılıkta aslan kesilenler hesap zamanı hep hastalar´ yazılı pankart ve dövizler taşıyan grup, Darbeciler yenilecek direnenler kazanacak. şeklinde sloganlar attı.
Yazar Hamza Türkmen müdahil olmak istiyor
Grupla birlikte Silivri´ye gelen, Balyoz darbe planındaki gözaltına alınacaklar arasında adı geçen yazar Hamza Türkmen, davaya müdahil olmak için geldiklerini söyledi. Türkmen, 2002-2003 yılları arasında görev yapan Hava Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri ve 1. Ordu komutanlarının örgütlediği bir subaylar komitesinin darbe planını örgütlediğini ileri sürdü. Darbe planlarının, belgeleri inceleyen TÜBİTAK ve Emniyet Kozmik Bürosu tarafından da onaylandığını söyleyen Türkmen, Bunlar darbe yaparak iktidara gelmek istiyorlar. Cuntalarını, statülerini devam ettirmek istiyorlar. Bunun için de bir çok İslami kesimin önde gelen kişisini tutuklamak, Ali Bulaç, Abdurrahman Dilipak gibi kişileri öldürmek, bazı İslami kuruluşları kapatmak istiyorlar. dedi. Referandum sonuçlarına rağmen hala TSK´nın dokunulmazlığının devam ettiğini söyleyen Türkmen, gerekli hukuki iyileştirmenin yapılmadığını ve bundan şikayetçi olduklarını söyledi. 1923 Mart´ından bu yana Türkiye´de darbeci zihniyetin devam ettiğini savunan Türkmen, Bu gün de 28 Şubat´ın ürünü bu darbeci cunta karşımıza Balyoz darbe planı olarak çıktı. Bunlar varlıklarını yürütmeyi, bozguna uğratarak, iflas ettirme amaçlı kendi uçaklarını bile düşürmeye kalkıştılar. Camileri bombalamayı, bir takım insanları öldürmeyi, sırf İstanbul´da 200 bine yakın insanı tutuklamayı planladılar. dedi. Balyoz darbe planında yararlanılabilecek diye belirtilen 321 derneğin büyük çoğunluğunun ABD, Avrupa Birliği ve İsrail´in taşeronluğunu yapan Mason locaları ve Lions kulüpleri olduğunu iddia eden Türkmen, Sanki bu paşalar Türkiye halkının askerleri değil, küresel kapitalizmin beşinci kolu pozisyonunda yer almaktadır ve kendi halkının değerlerini iç düşman konseptinde göstermektedirler. ifadelerini kullandı.
Rıdvan Kaya: Dava çok önemli
Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya ise, görülen davanın Türkiye´nin yakın tarihi açısından büyük önem arz ettiğini belirtti. Yakın tarihin, darbe kirliliği ile yoğun bir şekilde pislendiğine işaret eden Kaya, Burada eğer ciddi bir hesaplaşma söz konusu olacak olursa, Türkiye yakın tarihinde yaşadığı kirliliklerden en azından kısmen de olsa kurtulma iradesi sergilenmiş olacak. O açıdan bu dava çok önemli. diye konuştu. Balyoz Darbe Planı iddiasıyla ilgili kamuoyunda açık bir dezenformasyon yapıldığını ileri süren Kaya şöyle konuştu: Ortada bu kadar açık belge bilgi varken tüm bunları inkar edenler, güneşi doğduğunda da inkar edebilecek kişilerdir. ´Bu belgelerin mantığı yok, cami bombalar mı?, kendi uçağını düşürür mü askerler?´ diyorlar. Bakın tarihe yaptıklarını göreceksiniz. Türkiye darbelerin hiç olmadığı bir ülke değil ki şeklinde konuştu. Darbe planları için İşlenmemiş fiil suç olamaz iddialarını hatırlatan Kaya, O zaman şunu düşünelim. 11 Eylül günü Kenan Evren ve cuntası yakalanabilmiş olsaydı ne diyeceklerdi acaba. Aynı bu günkü cuntacıların yaptığı gibi hepsinin yalan olduğunu iddia edeceklerdi. Darbe teşebbüs suçu ile yargılanan bir şey. Zaten darbeciler fiil aşamasına geçerse onlar sizi yargılar. diye konuştu. Basın açıklamasının ardından Grup Yürüyüş adlı bir müzik grubu Ergenekon adlı şarkısını seslendirdi. Daha sonra Özgür-Der yetkilileri müdahillik başvurusunda bulunmak üzere duruşma salonuna geçti. ( Cihan)
14.37: Öğle sonrası kimlik tespiti sürüyor
Davanın öğleden sonraki oturumu başladı. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi´ndeki salonda yapılan duruşmaya verilen öğle arası tamamlandı. Yeniden başlayan duruşmada, iddianamenin 101. sırada yer alan Turgay Erdağ´ın kimlik tespitinin yapılmasına geçildi.
14.48: Sanıklardan Recep Yavuz ilginç bir unutkanlıkla şimdilik serbest
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ömer Diken, ´Balyoz Planı´ iddialarına ilişkin görülmesine başlanan davada kimlik bilgileri iddianamedeki bilgilerle tutmayan Jandarma Astsubay Recep Yavuz´a hakkında açılmış bir kamu davası olmadığını bildirdi. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´ndeki salonda görülen dava kapsamında kimlik tespiti yapılan Recep Yavuz, evli ve 2 çocuk babası olduğunu ve halen Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı´nda jandarma astsubay olarak görev yaptığını söyledi. Yavuz, kimlik bilgileri okunduğu sırada ad ve soyadı dışında iddianamede yer alan kimlik bilgilerinin gerçek kimliğiyle uyuşmadığını belirterek, itiraz etti. Bu konuda daha önceden dilekçe yazdığını ifade eden Yavuz, nüfus cüzdanının bir örneğini mahkemeye sundu. Durumun incelenmesi sonucu davanın sanıklarından Recep Yıldız´ın kimlik bilgilerinin Recep Yavuz için yazıldığı, ancak Recep Yavuz´a ait kimlik bilgilerinin olmadığı görüldü. Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, bunun üzerine ´İnsan unsurunun olduğu bir yerde böyle hatalar olur. Bu düzeltilebilir. İddianamedeki kimlik bilgileri sizin değilse zaten hakkınızda bir kamu davası da olmuyor. Bunu ilgili savcıya da ileteceğiz´ dedi. Başkan Diken´in bu sözleri, salondaki sanıklar tarafından alkışlandı. Bu diyaloğun ardından Recep Yavuz, sanık bölümünden çıkartıldı. ( AA, Cihan)
17.15: Yargıtay tazminatı gerekçesiyle reddihakim talebi
Balyoz darbe planı davasında kimlik tespitlerinin ardından bazı sanıklar ile sanık avukatları, 3 üye hakimin tarafsızlıklarından endişe duyduklarını dile getirerek reddihakim talebinde bulundu. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi´nde iddianame sırasına göre kimlik tespiti yapılmasının ardından taleplerin alınmasına geçildi. Bu sırada Tümgeneral Ahmet Yavuz´un avukatları 15 Aralık 2010 tarihinde üye hakimler Davut Bedir, Ali Efendi Peksak ve Murat Üründü hakkında Yargıtay 4. Hukuk Dairesine tazminat davası açtıkları ve bu nedenle hakimlerin davaya bakarken objektif olamayacaklarını ileri sürerek reddihakim talebinde bulundu. Adı geçen hakimler, Balyoz soruşturması devam ederken 102 subay hakkında yakalama kararı çıkartmıştı. Bu talep üzerine mahkeme başkanı Ömer Diken, heyetin yetkilerinin bittiğini ve ancak bu konuda karar verildikten sonra duruşmalara devam edilebileceğini söyledi. Yasa maddelerini açıklayan başkan Diken, avukatların bundan sonra ancak reddihakim benzeri zorunlu taleplerini alabileceklerini söyledi. Ardından bazı avukatlar söz alarak yargılamanın cezaevi sınırları içerisinde yapılmasının da yargıyı sakatladığını iddia ederek, adil yargılamaya uygun bir mahkeme salonu seçilmesi talebinde bulundu.
´Dava Sinagog saldırı dosyası nedeniyle durdurulsun´
Sanıklardan Korkut Özaslan´ın avukatı Tolga Akalın, 2008 yılında başlayan Ergenekon sürecinden bugüne kadar usuli işlem hatasının yapıldığını ileri sürdü. Soruşturmanın ayrılarak birbirinden farklı yargılamalar yapıldığını ve bu yargılamaların da sonradan tek dosya halinde görülecek olduğunu iddia ederek bu durumu eleştirdi. Soruşturmalar devam ederken yargılamalara da karar verilemediğini belirten Akalın, İddia konusu grubun icra faaliyeti olarak gösterilen Sinegog patlamalarına ilişkin bölüm, bu dosyadan ayrılmıştır. Ayrılan bu bölüm hakkında herhangi bir karar verilmesine kadar yargılamada durma kararı verilmesini, reddihakim taleplerinin dahi yargılamanın tekrar başlamasına kadar değerlendirilmemesini talep ediyorum. dedi.
Avukat Ülgen: Deliller gizleniyor
Sanık Çetin Doğan´ın avukatı Celal Ülgen, bazı delillerin kendilerine verilmeyip, gizlendiğini iddia etti. Bu konuyla ilgili birçok dilekçe verildiğini belirten Ülgen, Biz yargıç seçmiyoruz ama savunma hakkımıza saygı duyulmasını istiyoruz. dedi. Göreve iki gün önce atandığını ve dün yetkisini aldığını belirten Başkan Ömer Diken ise Normal bir hakim nelere bakabilirse ben de dosyaya büyük bir gayretle baktım. Dilekçelerinizi de gördüm. Kesinlikle savunmalarınızı kısıtlamamız söz konusu değil. Duruşmaya ara vereceğiz ve bu sürede dosyayı inceleyeceğiz. Bu sırada taleplerinizi inceleyip gereğini yaparız. dedi.
Doğan: Genelkurmay müdahil ve gözlemci olsun
Bilirkişi raporlarında ve delil klasörlerinde Genelkurmay Başkanlığı adına çok rastlandığını belirten sanık Çetin Doğan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin davanın hedefi olduğunu belirterek, Genelkurmay Başkanlığı ile Kara Kuvvetleri´nin duruşmaya müdahil ve gözlemci olarak katılmalarını talep ediyorum. diye konuştu. Doğan ayrıca dosyası ana dosyadan ayrılan ve iddia olunan seminer planında bulunan kişilerin dosyasının neden ayrıldığının açıklanmasını istedi. Doğan, Bu kabul edilemez. dedi.
Çiçek: Reddi hakim istedi
Davanın soruşturma aşamasında 24 kişi hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, bu kişilerle haklarında yakalama kararı verilen bazı kişiler hakkındaki dosyanın ayrıldığını iddia eden sanık Albay Dursun Çiçek, İddianamenin mahkemeniz tarafından reddedilmesi gerekirdi. Sanıklar hakkında CMK´ya aykırı olarak yakalama kararı çıkaran heyetiniz hakimleri hakkında Redd-i Hakim talep ediyorum. dedi.
Diğer reddi hakim talepleri
Avukat Erhan Ergun da iddianamede hükümetin yürütme organlarının hedef alındığı suçlamaları bulunduğunu hatırlatarak, Mahkemenizin Başkanı da davanın mağduru olan yürütme organı tarafından görevden alınmış, bu konuyla ilgili olarak da yine yürütme organı tarafından açıklama yapılmıştır. Yargılamayı yapan hakimler, davanın mağduru olan yürütme organının sağladığı araçlarla mahkemeye getiriliyor. iddiasında bulundu. Avukat Ergun, mağdur olarak gösterilen yürütme organının, mahkemeyi etkilemesinin kaçınılmaz olduğunu iddia etti. Avukat Erhan Ergun, duruşmanın davanın mağduru olan yürütme organının hakimiyet sınırları(alanı) dışına çekilmesini talep etti. Aralarında Kadir Sağdıç ile Fatih İlgar´ın da bulunduğu bazı sanıklar ile sanık avukatları da üye hakimlerin tarafsızlığından endişe duyduklarını dile getirerek reddihakim talebinde bulundular. Daha sonra mütalaasını bildiren Cumhuriyet Savcısı Savaş Kırbaş, reddihakim taleplerinin karara bağlanması için dosyanın üst mahkeme olan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi´ne gönderilmesini talep etti. Taleplerin değerlendirilmesi için duruşmaya ara verildi. ( Cihan)
17.20: Dava 28 Aralık´a ertelendi, tutuklama çıkmadı
Balyoz darbe planı davası, 28 Aralık´a ertelendi. Reddihakim talepleri de bir üst mahkeme olan 11. Ağır Ceza Mahkemesi´ne gönderildi.
(16 Aralık 2010, 12:09)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
BALYOZ İDDİANAMESİNDE ARAMA YAP
Balyoz Planı manşetlerimiz
Balyoz davası 16 Aralık´ta başlıyor: Sanıklar tutuklanabilir
Böyle senaryo mu olur? En ince ayrıntısına kadar Terör
Balyoz davası başlıyor: Camileri bombalayacaklardı
Flaş!!! Doğan: Cami bombalaması askeri senaryo ve gerekli