Adalet Platformu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´na bir dilekçe ile başvurarak suç duyurusunda bulundu. Ergenekon sanığı Mehmet Haberal´ı tutuklayan ya da tahliye etmeyen 9 hakimi skandal tazminat cezasıyla cezalandırarak yürüyen bir davaya müdahale eden Yargıtay üyeleri hakkındaki suç duyurusunda, üyelerin anayasaya yasalara kanun ve içtihatlara aykırı davrandıkları, alenen Ergenekon Terör Örgütü´ne yardım-yataklık yaptıkları gerekçesiyle kovuşturulmaları ve gereken cezalara çarptırılmaları talep ediliyor.
07.12.2010 10:53 Adalet Platformu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´na bir dilekçe ile başvurarak suç duyurusunda bulundu. Ergenekon sanığı Mehmet Haberal´ı tutuklayan ya da tahliye etmeyen 9 hakimi skandal tazminat cezasıyla cezalandırarak yürüyen bir davaya müdahale eden Yargıtay üyeleri hakkındaki suç duyurusunda, üyelerin anayasaya yasalara kanun ve içtihatlara aykırı davrandıkları, alenen Ergenekon Terör Örgütü´ne yardım-yataklık yaptıkları gerekçesiyle kovuşturulmaları ve gereken cezalara çarptırılmaları talep ediliyor.
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI´NA (250.Maddeye Göre Özel Yetkili)
Konu: Tedbir Talebli Suç Duyurusu
Şüpheliler: Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 29 üyesi, incelemeyle tesbit edilecek şüpheliler
Müşteki: Adem ÇEVİK, (TC No:12409824156) Toros Sk. 17/14 Sıhhiye Ankara Tel.05322467411 www.adaletplatformu.net
Açıklamalar: Ergenekon hakimlerine soruşturma açmadan ve Ceza mahkumiyeti yokken Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve 4. Hukuk Dairesi; Anayasaya, yasalara, kanunlara ve içtihatlara aykırı olarak yapılan HUKUKSUZ taraflı-nefsi-kinle ve aleni olmayan yargılama neticesinde Hakimlere verilen tazminat cezasıyla ALENEN ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNE YARDIM-YATAKLIK YAPARAK SUÇA İŞTİRAK, DARBECİLİK, ADİL YARGILAMAYI ETKİLEME, MAHKEMELERE EMİR-TALİMAT VERME SUÇU İŞLENMİŞTİR.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 79 yıllık içtihatla ceza hakimliğini bitiremeye çalışıyor. Yüksek yargı süratle irtifa kaybetmeye devam ediyor. Kaos çıkararak Öcalan´dan yararlanarak Yargıtay Başkanı olabilmek için alenen anayasa, hukuk, kanunlar ve Milli İradeyi yok sayan uygulamalar var. Yargıtay´da 3 yıldır bekleyen dosyalar olmasına rağmen ESTÖ Tutuklusu Haberal´a ayrıcalık alenen ayrımcılıktır. Yargıtay HSYK Danıştay TSK ve AYM görevlerini adaletli yapsaydı 17 bin faili meçhul olmayacak ve 3 trilyon dolarımız çöpe gitmeyecekti. Bu kurumlardaki Darbeciler açığa alınarak temizlenmeden adalet olmaz.
Hakim bağımsızlığı ve teminatı, bizzat Danıştay ve Yargıtay´ın gölgesi altında eziliyor. Halbuki bunun için öncelikle örnek olması gereken onlar. Adı üzerinde ´yüksek hakim´ değiller mi? Ama tuhaf ki bizde yükseklere çıkıldıkça adalet nefes darlığı çekiyor. Mehmet Haberal´i tutuklaması sebebiyle hukuksuz bir şekilde tazminata mahkûm edilen hakimlerin yaptıkları ne? Terör örgütü kurmak ve yönetmekten sanık Haberal´ın tutukluluğunun devamına karar vermek. Tutuklama, yakalama, arama, el koyma, gözaltına alma gibi işlemlerin hepsine ´ceza yargılaması´nda ´koruma tedbirleri´ denir. Ceza yargılaması diyorum çünkü Mehmet Haberal´ın tutuklanması ve tutukluluğunun devamı işlemi, hukuk yargılaması değil ceza yargılaması içindedir. Ceza yargılamasında ´koruma tedbirleri´nden oluşan mağduriyetlerden dolayı haklarını aramak isteyenlerin muhatabı hakim-savcı değil devlettir. (CMK.141-142) Yani tutuklama tedbirinden dolayı mağdur olan kişilerin maddi ve manevi zararlarını devletten isteyebilecekleri açık bir şekilde belirtilmiştir. Daha önce 466 Sayılı Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun´da düzenlenmiş olan bu konu, yeni CMK´da düzenlenmiştir.
Hukuk hakimlerinin (tazmini) sorumluluğunu düzenleyen HUMK. 573. maddede kullanılan ´hakim´ tabirinin içine ceza hakimlerinin de girdiği nereden çıkarılıyordu? İşte o 79 yıllık, 25.3.1931 tarihli içtihadı birleştirme kararından. Ama artık yürürlükteki yeni Ceza Yargılaması Kanunu var ve bu kanunda ceza yargılamasındaki mağduriyetlerin sorumlusu ve bu mağduriyetin nasıl giderileceği açıkça belirtilmiş. Yani artık bu hususta netlik taşıyan yeni ve özel bir kanun var. Üstelik ceza yargılamasında koruma tedbirlerinden doğan mağduriyetleri açıkça düzenleyen ´sonraki kanun´ var. Yani Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 1931 tarihli içtihada ve hakikatte hukuk hakimlerinin sorumluluğunu düzenleyen HUMK. 573. maddeye dayanamaz. Ne zamandan itibaren dayanamaz? Yeni CMK´nın yürürlük tarihi olan 1 Haziran 2005 tarihinden itibaren. Bu tarihten itibaren ´ceza yargılaması´ndaki koruma tedbirlerinden dolayı hukuk mahkemelerinde hakimler aleyhine tazminat davası açılamaz. Artık bu konuda görevli mahkemeler ağır ceza mahkemeleridir. Ayrıca, tutuklama tedbirinden mağdur olduklarını düşünen sanıklar, CMK. 141 ve142. maddelerine göre ağır ceza mahkemelerinde de dava açabilirler. Üstelik bu da bir tazminat davası. Diyelim ki davayı kazandılar ve tazminatı ödeyen devlet hakimi kusurlu görüp rücu ettirdi. (CMK.143) Yani tazminatı ondan istedi.
Bu durumda ceza hakimi aynı olaydan dolayı iki kere mahkûm olmuş olacaktır. Bu durumu hiçbir hukuk nizamı kabul etmez. Üstelik Yargıtay, Anayasa´nın mahkemelerin bağımsızlığını düzenleyen 138 ve hakim teminatını düzenleyen 139. maddesini çiğnemiştir. O, 79 yıllık içtihadı birleştirme kararı da Anayasa´nın bu maddelerine aykırı. Ve 5 imzalı kurul raporuna aykırı ve şaibeli bir tek tabip raporuna dayanarak içtihat edilemez. 16 Ekim 2009 tarihinde Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından tedavisinin ayakta yapılabileceğine ilişkin 5 uzman doktor (4´ü profesör, 1´i doçent) tarafından oluşturulan rapor Ergenekon Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel´e, bir sene sonra yani 28 Ekim 2010 tarihinde geldiği için Söz konusu raporu mahkemeden gizleyen ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulmuştu.
Kaldı ki Haberal cezaevinde değil hastanede. Özgür de olsa hastanede olmayacak mı? Zarar nerede? Fotokopi üzerinden karar verilemeyeceğini tüm mahkemelere Yargıtay öğretmedi mi? Yargıtay CGK, 14.10.2008 tarihinde eski HSYK Başkan Vekili Ergül Güryel´in oğlunun örgüt kurmak suçundan yargılandığı davada fotokopi üzerinden dava görülmeyeceğini belirtmiş, 7. ve 9. Ceza dairelerinin de aynı yönde istikrarlı kararları olmuştu. Ne zaman değişti Yargıtay´ın tutumu? Cihaner davasında. Fotokopilerden kendi adaletlerini çıkardılar. Şu haliyle HUMK. 573, özellikle ceza hakimleri açısından Anayasa´nın 138 ve 139. maddesine aykırı duruyor. Konu,Anayasa Mahkemesi´ne ve AİHM´e götürüldüğünde verilen tazminatı YHGK üyeleri ödemelidir. Yargıtay bu kararından dönmezse ceza yargılamasını bitirmiş olur. Tazminata mahkûm edilen hakimler, hem tazminat kararını veren Yargıtay 4. HD hem de bu hukuksuz kararı onayan YHGK üyelerine tazminat davası açmalılar.
Suçlar: Anayasa´nın mahkemelerin bağımsızlığını düzenleyen 138 ve hakim teminatını düzenleyen 139.maddesini ve 10.maddesini alenen ihlali, Ceza Muhakemeleri Kanununun 141.ci ve142. maddesi ihlali,TCK 257.ci maddesi ihlali. Yürütülen davaya açıkça müdahele ederek mahkemelere emir-talimat vermek, Anayasal düzeni değiştirmek ve uygulamak, Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs edenlere ve terör örgütü kuranlara-yönetenlere yardım ve teröre yataklık yapmak, suça irtirak etmek, Suçu-suçluyu övmek, Yargılama faaliyetlerini engellemek, Adil yargılamayı etkilemek, Görevi ihmal ve görevi alenen kötüye kullanmak. Darbeye teşebbüs, Yasama organı milli iradenin tecelligahı Türkiye Büyük Millet Meclisinin çıkardığı kanunları uygulamayarak TBMM faaliyetlerini engellemek, 309 ve 311. madde ihlali, Anayasa´nın öngördüğü düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs, tehdit, Meclise muhtıra vermek, Yargıya emir talimat vermek, TBMM´ye emir-talimat vermek, halkı kin-nefret düşmanlığa sevketmek, terör örgütü üyelerini ve savunanlarını yargılayanlara gözdağı vermek tehdit etmek dolayısıyla halkın adaletten-askerlikten soğumasına sebebiyet verilmesi nedeniyle milletin vergi vermemesine sebebiyet, mobbing, nüfuz kullanarak rant sağlamak, çıkar amaçlı suç örgütü üyeliği, inanca ve kutsal değerlere alenen hakaret edenleri, kaos çıkaranları ve teröre yardım-yataklık yaparak suça iştirak edenlerin yargılamasına açıkça müdahele etmek, anayasayı, hukuku ve uluslararası insan hakları anlaşmalarını tanımamak, suç uydurmak, Terör örgütü Ergenekon´a yargı desteği sağlamak, Terör örgütü propagandası yapan İşçi Partisi ve CHP´ye karşı kanunları uygulamamak ve onların yargıda siyasi sözcülüğünü yapmak, siyaset yapmak, adalete olan güveni kaybettirmek, Bağımlı ve taraflı kararlar vermek.
Deliller/Tanıklar: Tüm hukuki ve yasal deliller ve tanıklar. Bilahere sunacağım deliller.
Zaman 29.9.2010, 1. ve 12. sayfa, Zaman 10 Kasım 2010
http://ergenekon.ws/mansetgoster.asp?haber_no=2467
http://ergenekon.ws/mansetyazdir_tek.asp?haber_no=2498
http://ergenekon.ws/mansetara_act.asp?aranacak=yargittazmin
Netice-i Taleb: Yukarıda izah edildiği gibi açıkça bir hukuksuzluk kanunsuzluk ve yasa tanımazlık ortaya koyarak ALENEN ERGENEKON SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNE YARDIM-YATAKLIK YAPARAK SUÇA İŞTİRAK ve DARBECİLİK SUÇU İŞLEYEN Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Üyelerinden 29 ÜYE Haberal´ı yargılayanlara tazminata hükmedenler ve Yargıtay 4. Hukuk Daire Üyeleri yürütülmekte olan bir davaya açıkça müdahalede bulunarak görevi kötüye kullanmışlardır. Anayasa´nın mahkemelerin bağımsızlığını düzenleyen 138 ve hakim teminatını düzenleyen 139. maddesini alenen ihlali, Ceza Muhakemeleri Kanununun 141 ve142. Ve TCK´nın 257. maddesi ihlali, Anayasal düzeni değiştirmek ve uygulamak, Suçu-suçluyu övmek, Yargılama faaliyetlerini engellemek, Adil yargılamayı etkilemek, zorla Anayasa´nın öngördüğü düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs suçlarının yanısıra teröre yardım-yataklık suçuna iştirak suçu da işleyen tüm şüphelilerin acilen tüm telefon kayıtlarının ve Ergenekon ile illiyet bağlarının incelenerek mahkemenizce cezalandırılmalarını, veya anayasanın 148. maddesine göre Yüce Divan´a sevkedilmelerini, bağımsızlıklarını ve tarafsızlıklarını kaybettikleri için de yargılama esnasında TEDBİREN açığa alınmalarını, azledilmelerini veya emekliye sevkedilmelerini, darbecilikden, adaletsizlikten, kaosdan ve terörden rantlanan şüphelilerin malvarlıklarına da el konulmasını arz ve taleb ederim.25.11.2010 (Adalet Platformu)
Adem ÇEVİK
(07 Aralık 2010, 10:53)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Örgüte para lazım: Ergenekoncular 468 bin lira istiyor
Haberal ve onun yargı ile sağlıkta kollanması manşetlerimiz
Böyle olur yükseklerin alçak hukuku: Skandala yargıtay onayı
Haberal´ın dava açtığı iki hakim ´Şemdinli kararını´ hatırlattı
Balyoz hakimlerinden Yargıtay´a isyan: Baskı yapmayın
Ergenekon hakimlerinin Yargıtay tazminatlarıyla yıldırılma çabası
Yargıda kontrgerilla örgütlenmesi
Ergenekon davasını engelleme girişimleri