Danıştay saldırısını gerçekleştirerek bir hakimi öldüren ve birinci ´Ergenekon´ davasının tutuklu sanığı olan Alparslan Arslan, pişman olduğunu belirterek, Pişmanlık Yasası´ndan yararlanmak istediğini söyledi. Arslan, ´Devlete bağlılığımı bildiriyorum. Devletimi yıkmak yönünde herhangi bir teşebbüsüm yok. Pişmanım. Devletimi yıkmaya niyetim yok. Kanunlara, herkese saygım var.´ diye konuştu. Hakimin kendisini dinlemeye hazır olduklarını bildirmesine rağmen Arslan´ın pişmanlığı belirtmekten başka bir şey söylememesi üzerine mikrofon kapatıldı.
Alparslan Arslan pişman oldu mu?
Danıştay saldırısını gerçekleştirerek bir hakimi öldüren ve birinci ´Ergenekon´ davasının tutuklu sanığı olan Alparslan Arslan, pişman olduğunu belirterek, Pişmanlık Yasası´ndan yararlanmak istediğini söyledi. Arslan, ´Devlete bağlılığımı bildiriyorum. Devletimi yıkmak yönünde herhangi bir teşebbüsüm yok. Pişmanım. Devletimi yıkmaya niyetim yok. Kanunlara, herkese saygım var.´ diye konuştu. Hakimin kendisini dinlemeye hazır olduklarını bildirmesine rağmen Arslan´ın pişmanlığı belirtmekten başka bir şey söylememesi üzerine mikrofon kapatıldı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda bugün görülen davanın 165. duruşmasında Hilmi Öztürk´ün tanık olarak dinlendiği sırada söz alan Arslan, Pişmanlık Yasası´ndan yararlanmak istiyorum. Gelişen durumda pişmanlığım söz konusu dedi. Arslan, Devlete bağlılığımı bildiriyorum. Devletimi yıkmak yönünde herhangi bir teşebbüsüm yok. Pişmanım. Devletimi yıkmaya niyetim yok. Kanunlara, herkese saygım var diye konuştu. Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün de Alparslan, anlatmak istediğin bir şey var mı? İstesen seni tek başına da dinleriz dedi. Arslan´ın Rahatsızım diyerek devlete, kanunlara olan bağlılığını tekrarlaması üzerine Şengün, mikrofonu kapatarak Alparslan Arslan´ın konuşmasını durdurdu.
Sesar´dan uçuk iddialar
Birinci Ergenekon davasına devam edildi. Tutuklu sanık SESAR Başkanı İsmail Yıldız, yeni iddialarda bulundu. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda yapılan duruşmaya, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve Alparslan Arslan´ın da aralarında bulunduğu 20 tutuklu sanık katıldı. Duruşmada, tutuksuz sanık gazeteci Güler Kömürcü Öztürk de hazır bulundu. Tanıkların dinlenilmesine geçilmeden önce söz alan tutuklu sanık Siyasi Ekonomik Sosyal Araştırmalar ve Strateji Geliştirme Merkezi (SESAR) Başkanı İsmail Yıldız, Danıştay saldırısına ilişkin dosyanın en önemli mağdurları olan saldırı sırasındaki Danıştay hakimlerinin ifadelerinin alınmadığını, yine bu hakimlerle Alparslan Arslan´ın karşılaştırılmasının yapılmadığını söyledi. Başka Alparslan Arslan, Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu olup olmadığının da araştırılmadığını ifade eden Yıldız, Acaba o gün oralarda dolaşan başka Alparslan Arslan olabilir mi? Arslan´ın baroya ibraz ettiği bütün vekaletnameler elinizde mi? Arslan hangi şirketlerin avukatı? Ankara´ya gitmesinin sebebi neydi? Arslan´ı yakaladığı belirtilen kişi polis miydi? İfadesi alınmadı. Arslan´ı nasıl yakaladı? Bunlarla ilgili detaylar yok. Tansel Çölaşan´a ´ne gördünüz, ne duydunuz´ diye sorulmadı dedi. Mahkemenin Arslan´ın gerçek fail olup olmadığını, Danıştay´da başka kameralar bulunup bulunmadığını sorması gerektiğini belirten Yıldız, Danıştay saldırısının meydana geldiği gün Ankara Ticaret Odası´nda saat 09.00 ve 16.05´te iki ayrı toplantı yapıldığını kaydetti. Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün´ün, toplantının ne ilgisi olduğunu sorması üzerine Yıldız, ATO´nun üst düzey yönetimi toplanmış. İçeriğini bilmiyorum. Saldırının olduğu sabah ATO başkanının makam arabası Danıştay´a geliyor. Bu çok önemli bir detay. Kamera kayıtlarından görülebilir diye cevap verdi.
Herkes çift mi?
Yıldız, ardından Aydınlık Dergisinde yayımlanan tank, uçak, gemi, silah, karpuz, domates ve bıyıklı asker fotoğraflarını göstererek, Dünyanın hiçbir yerinde bıyıklı asker olmaz. Bunların istihbarat servisleri tarafından araştırılması gerekir. Acaba bu fotoğraflar nerede çekildi? Böyle bir yer var mı? dedi. Başkan Şengün de, Herkesin çift olduğunu mu iddia ediyorsunuz? diye sorduğu Yıldız, bu anlattıklarını Danıştay saldırısıyla bağlayacağını söyledi. Yeniçağ Gazetesinden de bazı fotoğraflar gösteren Yıldız, Haydarpaşa Tren Garı´ndaki yangına da değinerek, çatıdaki kulelere dikkati çekti. Yıldız, Türkiye´nin neresinde var bu kulelerden? diye konuştu. İstihbarat teşkilatlarının da bu davayı izlediğini ifade eden Yıldız, ismini yazdığı Abdaf Aga Abda adlı kitabın da hem Genelkurmay Başkanlığı´nda, hem de MİT´te olduğunu söyledi.
Danıştay saldırısının failleri
Türkiye´de yapılan her şeyin tehdit altında olduğunu, bilimsel düzeyi yüksek olan mihrakların dünyayı karıştırdığını, 3 ayda 3 istihbarat örgütünün yok olduğunu dile getiren Yıldız, iddialarını şöyle sıraladı: İstihbarat servisleri tahrip olduğu için Fethullah Gülen 35-37 gün önce öldü. Gülen yurt dışında bir esirdi. Bu davanın belkemiği olan İsmail Tuncay Güney de öldü. Güney´in ülkesine gelip gitmesine izin verildi. Başkan Şengün´ün Bize mi sıra geldi? diye sorduğu Yıldız, Bize sıra gelecekti. Artık gelmez. Bu kitap Genelkurmay Başkanlığı ve MİT´in elinde olduğun için dedi. Mahkemenin bütün verileri ile Türkiye´deki resmi istatistikler ve kayıtların tehdit altında olduğunu ileri süren Yıldız, Başkan Şengün´ün Nereden biliyorsunuz? sorusuna Kitapta hepsi var yanıtını verdi. Danıştay saldırısının faillerinin, Tuncay Güney´i Türkiye´den kaçıranlar ve Gülen´i yurt dışında esir tutanlar olduğunu söyleyen Yıldız, mahkemenin Genelkurmay Başkanlığı ve MİT´e yazı yazarak buradaki verileri nasıl güvenlik altında tutacağını sorması gerektiğini belirtti. ( AA)
(02 Aralık 2010, 16:17)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Danıştay ve Ergenekon davalarının birleştirilmesi manşetlerimiz
Danıştay soruşturması sil baştan