26 yıldır süren Kemal Türkler davası zaman aşımı nedeniyle düştü. 1980 yılında işlenen ve 12 Eylül darbesine giden kanlı süreçte sağ ve sol grupları birbirine düşürebilmek için grupların önde gelen kişilerine suikastler düzenleniyordu. 22 Temmuz 1980´de evinin önünde vurularak öldürülen Kemal Türkler, Solcuların önde gelen isimlerindendi. Cinayet davası üç kez bozulmuştu. Türkler ailesi, avukatlar ve DİSK 11 yıllık yargılama süresince zamanaşımı olasılığına karşı sık sık uyarılarda bulunmuştu. Babası gözü önünde öldürülen Türkler´in kızı karara ´Bugün bu ülkede doğduğuma lanet ediyorum´ diyerek tepki gösterdi. Ünal Osmanağaoğlu´nun babasını öldüren katillerden biri olduğunu belirten Nilgün Türkler Soydan, ´Ben bunu gözlerimle gördüm. Ben cinayetin birebir tanığıyım. O zaman 19 yaşında genç ve büyük bir insandım. Hiçbir insan babasının katilini görüp unutamaz herhalde. Ünal Osmanağaoğlu benim babamın katillerinden biridir. Asla ömrüm boyunca peşini bırakmayacağım. Devlet, önce babamı öldürttü, ondan sonra öldürttüğü katili senelerce korudu, daha sonra gözümüzün içine baka baka davaları görmedi, normal seyrinde görülmesine izin vermedi. Şimdi gözümüzün içine bakarak, zaman aşımına uğradığı için Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Ünal Osman Ağaoğlu´nun Kemal Türkler´in katili olduğuna onay verdiği, karar verdiği halde şu anda zaman aşımı nedeniyle bu davanın ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi´ diyerek isyan etti.
Kontrgerilla değil cinayeti kapatıldı: Türkler davası düştü
26 yıldır süren Kemal Türkler davası zaman aşımı nedeniyle düştü. 1980 yılında işlenen ve 12 Eylül darbesine giden kanlı süreçte sağ ve sol grupları birbirine düşürebilmek için grupların önde gelen kişilerine suikastler düzenleniyordu. 22 Temmuz 1980´de evinin önünde vurularak öldürülen Kemal Türkler, Solcuların önde gelen isimlerindendi. Cinayet davası üç kez bozulmuştu. Türkler ailesi, avukatlar ve DİSK 11 yıllık yargılama süresince zamanaşımı olasılığına karşı sık sık uyarılarda bulunmuştu. Babası gözü önünde öldürülen Türkler´in kızı karara ´Bugün bu ülkede doğduğuma lanet ediyorum´ diyerek tepki gösterdi. Ünal Osmanağaoğlu´nun babasını öldüren katillerden biri olduğunu belirten Nilgün Türkler Soydan, ´Ben bunu gözlerimle gördüm. Ben cinayetin birebir tanığıyım. O zaman 19 yaşında genç ve büyük bir insandım. Hiçbir insan babasının katilini görüp unutamaz herhalde. Ünal Osmanağaoğlu benim babamın katillerinden biridir. Asla ömrüm boyunca peşini bırakmayacağım. Devlet, önce babamı öldürttü, ondan sonra öldürttüğü katili senelerce korudu, daha sonra gözümüzün içine baka baka davaları görmedi, normal seyrinde görülmesine izin vermedi. Şimdi gözümüzün içine bakarak, zaman aşımına uğradığı için Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Ünal Osman Ağaoğlu´nun Kemal Türkler´in katili olduğuna onay verdiği, karar verdiği halde şu anda zaman aşımı nedeniyle bu davanın ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi´ diyerek isyan etti.
Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, DİSK genel başkanlarından Kemal Türkler´in öldürülmesine ilişkin olarak Ünal Osmanağaoğlu´nun yargılandığı davanın zaman aşımı süresinin dolduğunu belirterek, davanın ortadan kaldırılmasına karar verdi. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki duruşmada, başka bir suçtan tutuklu bulunan sanık Ünal Osmanağaoğlu ile Kemal Türkler´in eşi Hatice Sebahat Türkler, kızları Yasemin Türkler Akpınar, Nilgün Soydan ile taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmaya, Türkler´in torunu Burç Akpınar da annesi ve teyzesi adına müdahil avukatı olarak katıldı. Duruşmada kararı açıklayan mahkeme heyeti, davanın zaman aşımı süresinin dolduğunu belirterek, ortadan kaldırılmasına hükmettiklerini bildirdi. Salonda dinleyici olarak bulunanlar karara tepki gösterirken, bir kişinin de ´Kemal Türkler aramızda yaşıyor´ diye bağırdı. Mahkeme heyeti başkanın isteği üzerine duruşma salonunu boşaltmaya çalışan polisler ile dinleyiciler arasında kısa süreli arbede yaşandı.
Davanın geçmişi
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, DİSK genel başkanlarından Kemal Türkler´in, 22 Temmuz 1980 tarihinde evinin önünde otomobiline binmek üzereyken Ünal Osmanağaoğlu ile arkadaşları Aydın Eryılmaz, Abdülsamet Karakuş ve İsmet Koçak tarafından öldürüldüğü, koruma polisi Ali Bilsev´in de yaralandığı ifade ediliyordu. İddianamede, bu olaya ilişkin, Osmanağaoğlu´nun suç ortakları hakkında Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi´nde kamu davası açıldığı, İstanbul ilinde sıkıyönetimin kalkması nedeniyle sanık hakkındaki dosyanın ayrılarak, genel hükümler uyarınca suç yeri sorumluluk alanı olarak Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi´ne gönderildiği kaydediliyordu. ´Suçun, DGM´nin kuruluşu hakkındaki kanunun geçici 1. maddesi gereğince, kanunun yürürlüğe girdiği 1 Mayıs 1984´ten önce işlenmesi nedeniyle Osmanağaoğlu´nun DGM´de yargılanmasının mümkün olmadığı´ vurgulanan iddianamede, sanığın, TCK´nın 149/2. maddesi uyarınca ´ahaliyi ayaklandırarak birbirini öldürmeye sebebiyet vermek´ suçundan cezalandırılması talep ediliyordu. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen davanın 14 Nisan 2003 tarihli duruşmasında, sanık Osmanağaoğlu´nun beraatına karar verilmişti.
Yargıtay´la Bakırköy arasında gidip gelirken zamanı aştı!
Dosyanın temyize gittiği Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Abdülsamet Karakuş, Aydın Eryılmaz, Celal Adan, İsmet Koçak ve İsmail Aydın Esi´ye ait dava dosyalarının akıbeti ve kesinleşip kesinleşmediği konusu dosya kapsamı ile anlaşılamadığı gerekçesiyle bu hususun yeniden araştırılıp denetime olanak verecek şekilde gerekli bilgi ve belgeler getirtilip dosya içine konulduktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği belirtilerek, eksik soruşturma gerekçesiyle kararı bozmuştu. Bozma kararının ardından davayı tekrar görüşen Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, hakkında Kemal Türkler´in öldürülmesi olayı ile biten suç nedeniyle 765 sayılı TCK´nın 149/2. maddesine muhalefet suçundan dava açılan sanık Ünal Osmanağaoğlu´nun, ´bu suçu işlediği hususunda mahkumiyetine yeterli ve kati deliller bulunamadığı´ndan beraatına hükmetmişti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi ise ´Kemal Türkler´in Merter´deki evinin önünde öldürülmesi eyleminde Ünal Osmanağaoğlu´nun eylem yerinin belirlenmesi, keşif yapılması, planlama aşamasında görev alması ve olay sırasında silahla ateş ederek, suça asli maddi fail olarak katıldığının anlaşıldığı´na işaret ederek, Osmanağaoğlu hakkında verilen beraat kararını oy birliğiyle bozmuştu. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, yeniden yaptığı yargılamada, 30 Temmuz 2009 tarihinde beraat hükmünde direnme kararı aldı. Direnme kararını inceleyen Yargıtay Ceza Genel Kurulu, hükmün bozulmasına karar vermişti. ( Zaman)
Kemal Türkler kimdir?
Kemal Türkler (1926, Denizli - 22 Temmuz 1980, İstanbul), DİSK`in kurucusu ve ilk genel başkanı. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu lideri, işçi sınıfının önemli kişilerinden Kemal Türkler, 1926 yılında Denizli´de, yoksul bir ailenin ilk çocuğu olarak doğdu. Yoksullukla geçen bir ilkokul çağından sonra, genç yaşta hayatını terzi çırağı olarak çalışmaya başladı. Daha sonra gömlek ustalığı, ayakkabıcı çıraklığı gibi çeşitli işlerde çalıştı. Bu dönemde, işçi haklarıyla ilgili fikirleri şekillendi. 1944 yılında liseden mezun olan Türkler, yedek subay olarak askerliğini yaptı ve 1946 yılında tamamladı. Denizli´nin Tavas İlçesi´nde bir yıl devlet memuru olarak görev yaptı. 1947 yılında İstanbul Hukuk Fakültesine kaydoldu. Bu dönemde hayatını Bakırköy Emayetaş fabrikasında işçilik yaparak kazandı. Sendikal yaşamı da bu iş sayesinde başladı.1949 yılında Türkler´in ailesi babasının sağlık sorunu dolayısıyla İstanbul´a taşındı. Türkler Hukuk Fakültesinden 3. sınıfta ayrılmak zorunda kaldı ve 1953 yılına kadar gömlek terzisi olarak çalıştı, ve satıcılık gibi işler de yaptı. 13 eylül 1953´de Türkiye Maden-İş Sendikasının Bakırköy yönetim kurulu üyeliğine seçildi. 19 Mart 1954 tarihinde yapılan Genel Kurul´da Maden-İş Sendikasının Sekreterliğine getirildi. Yine aynı yıl, sağlık sorunları nedeniyle genel başkanlık görevinden ayrılan Yusuf Sıdal´ın görevini üstlendi. Böylece 1958 yılında Türkiye Maden İş Sendikası Türkiye genelinde örgütlenmeye başladı.1958 yılında Kemal Türkler eşi Sabahat Türkler ile evlendi ve 1959 yılında Yasemin, 1961 yılında Nilgün adlı çocukları dünyaya geldi. Bu dönemde Türkiye´de 1960 Devrimi´nin getirdiği hak ve özgürlükler, sendikal çalışmaları hızlandırdı. 9 Ekim 1960 Türkiye Maden İş Sendikası, Milletlerarası Maden İşçileri Sendikaları Federasyonu´na üye oldu. Kemal Türkler 1961 yılında Türkiye İşçi Partisi kurucuları arasında yer aldı.Kemal Türkler, 15 Temmuz 1966´da diğer bazı sendikacılarla birlikte Sendikalararası Dayanışma Anlaşması (SA-DA) verilen bir karara imza attı. Bunun sonucunda, MADEN-İŞ, BASIN-İŞ, LASTİK-İŞ, GIDA-İŞ 15 Ocak 1967´de Türk-İş´ten ayrılıp ´Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu´nu (DİSK) kurdular. Bu tarihte Maden-İş sendikasından Kemal Türkler, Lastik-İş sendikasından Rıza Kuas, Maden İşçilerinden Mehmet Alpdündar, Basın-İş´ten İbrahim Güzelce, Gıda-İş´ten Kemal Nebioğlu, DİSK yönetim kuruluna seçildi.
Sol hareketin öncü isimlerindendi
DİSK´in sendikalar aleyhine olan bazı maddeleri protesto ettiği 15-16 Haziran 1970 Kemal Türkler ve arkadaşları da tutuklandı. Bu dönemde sendikalar protesto amaçlı greve devam ederken, toplu sözleşme çalışmaları sonuçsuz kaldı. Daha sonra, DİSK, Devlet Güvenlik Yasası tasarısına karşı 16 Eylül 1976´da genel yas ilan ederek, örgütlü bir genel grev başlattı. Kemal Türkler bu kez de tutuklandı. Disk´in 6. Genel Kurul´unda 26 Aralık 1977 Kemal Türkler, DİSK genel başkanlığını kaybetti. 1978 yılında İstanbul Taksim´deki 1 Mayıs kutlamalarında Maden-İş başkanı olarak yürüdü. 19 Aralık 1979´da yapılan Maden-İş sendikasının, 23. Genel Kurulunda, Enternasyonal Marşı´nın okunması nedeniyle tutuklandı. 22 Temmuz 1980´de evinin önünde vurularak öldürüldü. ( Habertürk)
Adaletsizliğe İsyan.. Türkler´in Kızı: Bugün bu ülkede doğduğuma lanet ediyorum
02 Aralık 2010: Eski DİSK Başkanı Kemal Türkler´i öldürmekten yargılanan Ünal Osmanağaoğlu´nun yargılandığı dava zamanaşımından ortadan kaldırıldı. Türkler ailesi, avukatlar ve DİSK 11 yıllık yargılama süresince zamanaşımı olasılığına karşı sık sık uyarılarda bulunmuştu. Babası gözü önünde öldürülen Türkler´in kızı karara ?Bugün bu ülkede doğduğuma lanet ediyorum? diye isyan etti.
Mahkeme Başkanı Kazak gece rahat uyuyacak
Mahkemenin davayı düşürdüğünü açıklaması, Türkler ailesinin ve avukatların büyük tepkisini çekti. Geçen üç duruşmaya dilekçe vererek katılmayan mahkeme başkanı Ali Asker Kazak´ın tarihi kararı açıklamasının ardından avukat Rasim Öz ayağa kalkarak öfkesini ?Zaman aşımına uğratan Ali Asker Kazak´tır. Sana ödeteceğim bunun bedelini? sözleriyle dile getirdi. Cinayetin tanığı Türkler´in kızı Nilgün Soydan da Ünal Osmanağaoğlu´na dönerek ?Babamın katili sensin? diye bağırdı. Bunun üzerine avukat Rasim Öz´ün, mahkeme başkanı Kazak´a ?Bu gece rahat uyuyabilecek misin?? diye sordu. Hakim Kazak da ayağa kalkarak ?Evet rahat uyuyacağım?´ diyerek kolluk kuvvetlerinden salonun boşaltılmasını istedi. Ardından Başkan Kazak Avukat Rasim Öz ´ün kendisine şerefsiz dediğini öne sürerek tutanak tuttu. Türkler´in avukatları ise ?Tutanak tutuluyorsa mahkeme devam ediyor, açın kapıyı? diyerek salona dönmek istedi. Bunun üzerine Türkler´in yakınlarıyla polisler arasında arbede yaşandı. Gerginliğe sebep olan grup adliyeden çıkana kadar ?Kemal Türkler ölmedi aramızda? sloganı attı.
Devlet katilleri korudu
Duruşmadan sonra gazetecilere açıklama yapan Kemal Türkler´in kızı Nilgün Türkler Soydan, Ünal Osmanağaoğlu´nun babasını öldüren katillerden biri olduğunu belirterek ?Ben bunu gözlerimle gördüm. Ben cinayetin birebir tanığıyım. O zaman 19 yaşında genç ve büyük bir insandım. Hiçbir insan babasının katilini görüp unutamaz herhalde. Ünal Osmanağaoğlu benim babamın katillerinden biridir. Asla ömrüm boyunca peşini bırakmayacağım. Devlet, önce babamı öldürttü, ondan sonra öldürttüğü katili senelerce korudu, daha sonra gözümüzün içine baka baka davaları görmedi, normal seyrinde görülmesine izin vermedi. Şimdi gözümüzün içine bakarak, zaman aşımına uğradığı için Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Ünal Osman Ağaoğlu´nun Kemal Türkler´in katili olduğuna onay verdiği, karar verdiği halde şu anda zaman aşımı nedeniyle bu davanın ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi? dedi. Alınan kararın büyük talihsizlik olduğunu belirten Türkler, Bu kararla benim babamın adını unutturamayacaklar. Karar tamamen haksızdır. Devlet kendi tetikçisini akladı. Davanın düşmesi bizi yıldırmayacaktır. Biz AİHM´e gideceğiz. dedi. DİSK Başkanı Süleyman Çelebi ise, kararın tamamen siyasi olarak alınmış olduğunu ve vicdanen kabul edilemeyeceğini dile getirdi. Çelebi, Dava, kasıtlı olarak zamanaşımına taşınmıştır. Ama karar bu katilin katil kimliğini bizim açımızdan ortadan kaldırmıyor. Hukuken de kalkmış değildir.´ diye konuştu. Sürecin devamına ilişkin her türlü itirazlarını gerek Yargıtay sürecinde, gerekse uluslararası mahkeme nezdinde sonuna kadar devam ettireceklerini vurgulayan Çelebi, şöyle devam etti: Kemal Türkler davası bizim açımızdan katilleri belli olan davadır. Bu kararları verenler huzur içerisindeler ise, rahat uyuyacaklarsa, kendi vicdanlarına bırakacağız. Bizim açımızdan vicdanen de hukuken de aklanmış değildir. Diğerleri beyhude çabalardır. Diğer kararlar bizim açımızdan geçerliliği olan vicdani kararlar değildir.´ Avukat Rasim Öz de öfkesini ?Kemal Türkler´in katili devlettir. Ünal Osmanoğlu tetikçidir. 72 yaşındayım 30 yılımı bu davaya adadım. Bundan sonraki yaşamımda devleti mahkum ettireceğim. Bu davayı bitirmeden ölmeyeceğim? sözleriyle dile getirdi. ( Vatan, Zaman)
BDP Meclis araştırması istedi
08 Aralık 2010: BDP Van Milletvekili Fatma Kurtulan, ´Kemal Türkler Davası´ ile ilgili Meclis araştırması açılmasını istedi. Kurtulan, verdiği önergede, 26 yıldır görülen Türkler´in öldürülmesiyle ilgili davanın zaman aşımına uğradığını anımsatarak, iddialara göre, ´davanın, faillerin korunması için zaman aşımı süresi boyunca bilinçli olarak karara bağlanmadığını´ belirtti. Kurtulan, iddiaların açıklığa kavuşturulması ve gerçek sorumluların ortaya çıkarılması için Meclis araştırması açılmasını talep etti. ( Star)
(01 Aralık 2010), son güncel.: (08 Aralık 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Kozmik Oda soruşturması kapatılıyor, derin güç yenileniyor
Başb.Yrd. Arınç´a suikast iddiası ve Kozmik Oda aramaları manşetlerimiz
Ses kaydı: İzin vermesem nah girerlerdi
Özel Harp Dairesi ile ilgili manşetlerimiz
Özel Harp Dairesi sayfamız