Mehmet Haberal´ın taburcu edilebileceği yönündeki heyet raporu, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi´nin, Haberal´ın sağlık durumuyla ilgili yalnızca avukatların sunduğu belgelerle karar verdiğini ortaya koyuyor. Aslında Yargıtay 4. Hukuk Dairesi üyesi Sadık Demircioğlu, karara muhalefet gerekçesinde bu duruma işaret etmişti. Demircioğlu, ´İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nin dosya aslı ya da onaylı sureti getirtilip, davacının ileri sürdüğü olgu ve delillerin denetimi yapılmadan, kısacısı hiçbir kanıt toplanmadan, sadece Haberal´ın avukatlarının sunduğu fotokopilere dayanılarak karar verilmesi hukuka uygun değildir´ demişti. Bir üyesinin bu kadar açık bir hukuk kuralını hatırlatmasına rağmen skandal kararı veren Yargıtay´ın tavrı şaşırtıcı değil. Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner´in yargılandığı davada da hukukçular ısrarla ´fotokopiden birleştirme olmaz´ diye uyarmıştı. Bu eleştirilere kulak tıkayan Yargıtay 11. Ceza Dairesi, avukatların sunduğu CD ve tutanakları dikkate alarak birleştirme kararı vermişti. Yüksek yargıda yuvalandığı her geçen gün netleşen Kontrgerillacıların sağlıktaki diğer örgüt üyeleriyle birlikte hareket ederek, heyet raporlarını gizleyerek verdikleri hukuk dışı kararlarla Ergenekon savcı ve hakimlerini baskı altına almaya çalışmaları, Ergenekon soruşturmasını önlemek ve daha fazla yukarıya tırmanmasını engellemekten başka bir amaç taşımıyor. Kontrgerilla en sert direnişi yargıda gösteriyor.
Yargıtay Haberal kararında avukat belgeleriyle yetinmiş
Mehmet Haberal´ın taburcu edilebileceği yönündeki heyet raporu, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi´nin, Haberal´ın sağlık durumuyla ilgili yalnızca avukatların sunduğu belgelerle karar verdiğini ortaya koyuyor. Aslında Yargıtay 4. Hukuk Dairesi üyesi Sadık Demircioğlu, karara muhalefet gerekçesinde bu duruma işaret etmişti. Demircioğlu, ´İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nin dosya aslı ya da onaylı sureti getirtilip, davacının ileri sürdüğü olgu ve delillerin denetimi yapılmadan, kısacısı hiçbir kanıt toplanmadan, sadece Haberal´ın avukatlarının sunduğu fotokopilere dayanılarak karar verilmesi hukuka uygun değildir´ demişti. Bir üyesinin bu kadar açık bir hukuk kuralını hatırlatmasına rağmen skandal kararı veren Yargıtay´ın tavrı şaşırtıcı değil. Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner´in yargılandığı davada da hukukçular ısrarla ´fotokopiden birleştirme olmaz´ diye uyarmıştı. Bu eleştirilere kulak tıkayan Yargıtay 11. Ceza Dairesi, avukatların sunduğu CD ve tutanakları dikkate alarak birleştirme kararı vermişti. Yüksek yargıda yuvalandığı her geçen gün netleşen Kontrgerillacıların sağlıktaki diğer örgüt üyeleriyle birlikte hareket ederek, heyet raporlarını gizleyerek verdikleri hukuk dışı kararlarla Ergenekon savcı ve hakimlerini baskı altına almaya çalışmaları, Ergenekon soruşturmasını önlemek ve daha fazla yukarıya tırmanmasını engellemekten başka bir amaç taşımıyor. Kontrgerilla en sert direnişi yargıda gösteriyor.
Ergenekon davası kapsamında tutuklu bulunan Prof. Dr. Mehmet Haberal´ın sağlık raporu etrafındaki tartışmalar, Yargıtay´ın 9 hakime verdiği tazminat cezasını yeniden gündeme taşıdı. En son ortaya çıkan ve Haberal´ın taburcu edilebileceği yönündeki heyet raporu, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi´nin, Haberal´ın sağlık durumuyla ilgili yalnızca avukatların sunduğu belgelerle karar verdiğini ortaya koyuyor. Yani avukatlar, İstanbul Kardiyoloji Enstitüsü´nün 16 Ekim 2009 tarihli Haberal´ın taburcu olabileceği raporunu mahkemeye sunmamış. Aslında Yargıtay 4. Hukuk Dairesi üyesi Sadık Demircioğlu, karara muhalefet gerekçesinde bu duruma işaret etmişti. Demircioğlu, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nin dosya aslı ya da onaylı sureti getirtilip, davacının ileri sürdüğü olgu ve delillerin denetimi yapılmadan, kısacısı hiçbir kanıt toplanmadan, sadece Haberal´ın avukatlarının sunduğu fotokopilere dayanılarak karar verilmesi hukuka uygun değildir demişti. Dosyanın aslını görmeden, yalnızca sanık avukatının sunduğu belgelerle verilen bu karar, Yargıtay´da ilk değil. Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner´in yargılandığı davada da hukukçular ısrarla ´fotokopiden birleştirme olmaz´ diye uyarmıştı. Bu eleştirilere kulak tıkayan Yargıtay 11. Ceza Dairesi, avukatların sunduğu CD ve tutanakları dikkate alarak birleştirme kararı vermişti.
Haberal´ın yaşam hakkı tehlikeye girmiş
9 hakimi ´Haberal´ın yaşam hakkını tehlikeye düşürmekle´ itham eden Yargıtay´ın elinde sağlam delillerin olması gerekiyor. Yargıtay´da söz konusu kararı veren yüksek yargıçların, heyet raporundan haberdar olmadığı belirtiliyor. Bu durumda 9 hakim hakkındaki tazminat kararının eksik dosyayla verildiği anlaşılıyor. Yargıtay´ın içtihat kararlarına göre, usul esastan önce gelir. Yargılamada dosyadaki eksiklik giderilmeden esasa ilişkin bir karar verilemez. Yargıtay´ın kendi içtihatlarını görmezden gelmesi beklenmiyor. Kararın bozulup söz konusu rapor incelendikten sonra yeni bir hüküm tesis edilmesi gerekiyor. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 27 Ekim tarihindeki toplantıda karar için gerekli yeterli çoğunluğun sağlanamaması sebebiyle Yargıtay 4. Hukuk Dairesi´nin tazminat cezasının 3 Kasım´da yeniden incelenmesine karar vermişti. Genel Kurul, hukukta yargıçlara tazminat baskısına yol açacak daire kararını yarına erteledi. Yarın yapılacak toplantıda Yargıtay´ın kararının yerinde olup olmadığı oylanacak. Hukuk Genel Kurulu´nun vereceği nihai karar, Türkiye genelinde görev yapan binlerce ceza yargıcını yakından ilgilendiriyor. Bu sebeple Yargıtay´ın yapacağı toplantıda Haberal´ın sağlık durumuyla ilgili basında gündeme gelen sağlam raporunu da incelemesi bekleniyor. Yargıtay´ın 4. Hukuk Dairesi´nin kararını yerinde bulması durumunda, ülke genelinde görev yapan bütün ceza hakimlerinin dava baskısıyla görev yapmasının önü açılacak. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, İstanbul özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde görevli hakimler Nurettin Ak, Kemal Can, Vedat Yılmaz Abdurrahmanoğlu, Resul Çakır, Rüstem Eryılmaz, Yakup Hakan Günay, Ali Efendi Peksak, İdris Asan, Mehmet Faik Saban´ı Mehmet Haberal´ı sağlık gerekçesiyle tahliye etmedikleri için bin 500´er lira tazminat ödemeye mahkum etmişti.
Silivri´deki davayı etkiler
Kadir Has Üniversitesi Ceza Hukuku Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahmut Koca: Türkiye tarihinde bir ilk ile karşı karşıyayız. Yargılama devam ederken hakimler kararlarında kasıt güttükleri gerekçesiyle tazminata mahkum edildi. Devam eden bir davada tazimat kararı onanırsa hakim ile sanık hasım haline gelir. Dolayısıyla reddi hakim durumu doğar. Bu durum Silivri´de devam eden davayı etkileyecektir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu karar verirken Haberal hakkındaki raporu göz önünde bulundurmalı.
Memurlar açığa çıkarılsın
Eski Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek: 13 ay bir raporun mahkemeye ulaştırılmamasının makul ve mantıklı bir tarafı olamaz. Ceza Muhakemesi Kanunu´na göre mahkemenin taleplerine makul sürede cevap vermeyenlere, asli görevi ihmal ve görevi kötüye kullanma suçundan yasal işlem yapılır. Doktorların bu raporunu mahkemeye ulaştırmayan o zincirde hangi memurlar sorumlu ise açığa çıkarılmalıdır. Bu yazı nerde tıkanmışsa bunlar açısından çok ciddi bir şekilde adli görevi ihmal suçu oluşturur.
Karar hukuk skandalıdır
Malatya Baro Başkanı Eyüp Kutlubay: Yargıtay 4. Hukuk Dairesi´nin Mehmet Haberal´ı tahliye etmedikleri için 9 hakim hakkında verdiği tazminat cezası, hukuk skandalıdır. Hukuk tarihimizde eşine benzerine rastlanılmayan bu kararın Yargıtay Hukuk Genel Kurulu´nca bozulması yine hukukun gereğidir. Aksi halde adalet sistemi içinden çıkılmaz bir hal alacaktır. Bu olumsuz tablo hukuku uygulamaya çalışan hakimler ve savcılar için gözdağı olacaktır. Kararın onanması suçluları cesaretlendirir. ( Zaman)
Ses kayıtlarıyla da deşifre olan yüksek yargıdaki Ergenekon uzantıları cüppelerin içine saklanarak eylem yapıyorlar..
Haberal kararıyla başlayan ve süreceği tahmin edilen skandallar
Yargıtay 4. Daire kısa süre önce aldığı skandal bir kararla Ergenekon davasına bakan 9 hakimi Haberal´ı tahliye etmedikleri gerekçesiyle tazminat cezasına çarptırmış, bu karar büyük tartışmalar doğurmuştu. Haberal dokuz hakim hakkında 20´şer bin liralık tazminat talebiyle dava açmış, davaya bakan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi davayı kısmen kabul ederek dokuz hakimi 1500´er lira tazminata mahkum etmişti. Kararda hakimlerin açıklanmayan bir gerekçe ile adil olmayan bir karar verdikleri belirtilmişti. Bu karara yine üye hakim Sadık Demircioğlu karşı çıkmış ve ?Bu karardan sonra, davacının tutukluluk durumunu inceleyecek ve itiraza bakacak hakimler, dava ve tazminat tehdidi ile baskı altında kalacakları için özgürce karar vermeyeceklerdir. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde tahliyeyle ilgili istediği sonucu alamayan davacı, bu yolla diğer bir anlatımla yargının yargıya müdahalesiyle amacına ulaşmış olacaktır? demişti. Ancak Yargıtay 4. Dairesi´nin skandalları bununla kalmadı. Bu karardan kısa süre sonra da, dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ali Şahin´in Ergenekon için ´Yargı üyelerine güvence veriyorum´ sözlerine dava açılabileceğine hükmetmişti. Karara yine üye hakim Sadık Demircioğlu ´şerh koymuştu´. Demircioğlu ´karşı oy´ yazısında Susurluk davasını anımsatarak, ´Kamuoyumuz bu tür suç örgütlerinin tamamen ortaya çıkarılmasını beklemektedir. Eski bakan da bu bağlamda beyanda bulunmuştur. Başka anlam yüklemek zorlama olur. Türkiye dışında hiçbir ülkede ´Suç örgütleri hakkında gereği yapılsın´ diyen Adalet Bakanı´nın sorumluluğu yönüne gidildiği duyulmamıştır´ demişti. Bu kararların ardından Ergenekon sanıklarının tazminat başvurularında dikkat çekici bir artış gözlendi. Poyrazköy davasının tutuklu sanığı Levent Bektaş, İstanbul 10, 11 ve 12. Ağır Ceza mahkemelerinde görev yapan 6 hakim aleyhine toplam 60 bin TL´lik manevi tazminat davası açtı. Sonra Balyoz sanığı Çetin Doğan ve Süha Tanyeri, üç hakim hakkında toplam 120 bin liralık tazminat davası açtı.
Abdullah Harun
(04 Kasım 2010, 11:05)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Savcı: Haberal raporu mahkemeden gizlenmiş
Ergenekon hakim ve savcılarının Yargıtay tazminatlarıyla yıldırılma çabası
Haberal ve onun yargı ile sağlıkta kollanması manşetlerimiz
Yargıda kontrgerilla örgütlenmesi
Sağlıkta kontrgerilla örgütlenmesi
Ergenekon davasını engelleme girişimleri