Taksim saldırısını gerçekleştiren canlı bombanın kimliği açıklandı. Olayın failinin, Van-Gürpınar nüfusuna kayıtlı 24 yaşındaki Vedat Acar olduğu belirtildi. 2004´te katıldığı PKK tarafından askeri eğitime alınan Acar, örgüt içinde ´Derviş´ kod adını kullanıyordu ve KCK terör örgütüne bağlı olarak İran sınırında faaliyet gösteren Demokratik Kuruluş Birliği´nin (DKB) üyesi idi. Canlı bombanın, İzmir´e giderken Uşak´ta kaza yapan bomba yüklü araçla ilişkisi de araştırılan konular arasında. Eylül ayındaki kazada hayatını kaybeden Faik Yorgun´un da Hakkari´den Van´a göç eden bir aileye mensup olduğu belirlendi. Yorgun ile Acar arasında irtibat olabileceği kaydediliyor. Bombacının PKK bağlantısının tespit edilmesi, ancak PKK´nın ise eylemi açıkça reddetmesi, akıllara birkaç olasılık getirdi. Eylem ya PKK içindeki barış karşıtı aşırı gruplarca merkezin kontrolü dışında yapıldı ki, Geçitli katliamı buna örnek gösteriliyor, ya da Devrimci Karargah örgütünce yapıldı. Devrimci Karargah´ın PKK bağlantısı, PKK kamplarında eğitim aldığı, Bostancı´da öldürülen liderleri Orhan Yılmazkaya´nın fotoğraflarıyla açığa çıkmıştı. Diğer bir olasılık da eylemin, barış ortamının ortadan kalkmasından en fazla faydalanacak olan Ergenekon tarafından bu örgüt ya da gruplara taşeron olarak yaptırılması. Bingöl´deki 33 er katliamı buna örnek gösteriliyor. BDP´nin ve PKK´nın açıktan açığa barış taraftarı görünmesi, peşpeşe bu yönde mesajlar vermeleri kamuoyunda, ´galiba bu kez başarılacak´ umudunun doğmasına yol açmış bulunuyor. Bu umudu ortadan kaldırabilecek tek yol ise provokasyonlar. Eğer terörist polis minibüsüne girebilseydi ve üzerindeki tüm bombaları patlatarak onlarca kişinin ölmesine neden olsaydı bugün çok farklı şeyler konuşuluyor olabilirdi. Sonuncusu Taksim olan Hatay Dörtyol, Bursa İnegöl, Hakkari Geçitli ve benzeri çok sayıdaki olay birilerinin barış istemediğini, savaşın kızıştırılması için çaba harcadıklarını ispatladı.
Taksim bombacısının kimliği belirlendi: PKK üyesi
Taksim saldırısını gerçekleştiren canlı bombanın kimliği açıklandı. Olayın failinin, Van-Gürpınar nüfusuna kayıtlı 24 yaşındaki Vedat Acar olduğu belirtildi. 2004´te katıldığı PKK tarafından askeri eğitime alınan Acar, örgüt içinde ´Derviş´ kod adını kullanıyordu ve KCK terör örgütüne bağlı olarak İran sınırında faaliyet gösteren Demokratik Kuruluş Birliği´nin (DKB) üyesi idi. Canlı bombanın, İzmir´e giderken Uşak´ta kaza yapan bomba yüklü araçla ilişkisi de araştırılan konular arasında. Eylül ayındaki kazada hayatını kaybeden Faik Yorgun´un da Hakkari´den Van´a göç eden bir aileye mensup olduğu belirlendi. Yorgun ile Acar arasında irtibat olabileceği kaydediliyor. Bombacının PKK bağlantısının tespit edilmesi, ancak PKK´nın ise eylemi açıkça reddetmesi, akıllara birkaç olasılık getirdi. Eylem ya PKK içindeki barış karşıtı aşırı gruplarca merkezin kontrolü dışında yapıldı ki, Geçitli katliamı buna örnek gösteriliyor, ya da Devrimci Karargah örgütünce yapıldı. Devrimci Karargah´ın PKK bağlantısı, PKK kamplarında eğitim aldığı, Bostancı´da öldürülen liderleri Orhan Yılmazkaya´nın fotoğraflarıyla açığa çıkmıştı. Diğer bir olasılık da eylemin, barış ortamının ortadan kalkmasından en fazla faydalanacak olan Ergenekon tarafından bu örgüt ya da gruplara taşeron olarak yaptırılması. Bingöl´deki 33 er katliamı buna örnek gösteriliyor. BDP´nin ve PKK´nın açıktan açığa barış taraftarı görünmesi, peşpeşe bu yönde mesajlar vermeleri kamuoyunda, ´galiba bu kez başarılacak´ umudunun doğmasına yol açmış bulunuyor. Bu umudu ortadan kaldırabilecek tek yol ise provokasyonlar. Eğer terörist polis minibüsüne girebilseydi ve üzerindeki tüm bombaları patlatarak onlarca kişinin ölmesine neden olsaydı bugün çok farklı şeyler konuşuluyor olabilirdi. Sonuncusu Taksim olan Hatay Dörtyol, Bursa İnegöl, Hakkari Geçitli ve benzeri çok sayıdaki olay birilerinin barış istemediğini, savaşın kızıştırılması için çaba harcadıklarını ispatladı. Diğer bir görüşe göre de bu olay da doğrudan örgütün bir eylemi. Uzmanlara göre terör örgütünün sivillerin öldüğü olayları üstlenmeyerek başkalarına mal etmeye çalıştığı vurgulanıyor. Terör örgütünün kamuoyunda barış yanlısı bir tablo çizmeye çalıştığını ancak diğer taraftan da hükümete mesaj verdiğini anlatan uzmanlar, PKK´nın ´Gerekirse her şeyi yapabiliriz. Şehirleri karıştırabiliriz´ imajı verdiğini dile getiriyor. Terör örgütünün intihar bombacısı olarak seçtiği insanların genellikle hasta, psikolojik problemleri olan ve gözden çıkarılmış kişilerden seçildiğini anlatan terör uzmanları, son olayda bunun açıkça görüldüğünü söylüyor.
Taksim saldırısını gerçekleştiren canlı bombanın kimliği açıklandı. Olayın failinin, Van-Gürpınar nüfusuna kayıtlı 24 yaşındaki Vedat Acar olduğu belirtildi. Acar´ın 2004 yılında bölücü terör örgütüne katıldığı tespit edildi. Edinilen bilgilere göre, canlı bomba, KCK terör örgütüne bağlı olarak İran sınırında faaliyet gösteren Demokratik Kuruluş Birliği´nin (DKB) üyesi. Acar ailesi terör sebebiyle Hakkari´den Van´a göç etmiş. 7 yıl önce de ailesiyle birlikte İstanbul´a taşınan Vedat Acar, 2004´te katıldığı PKK tarafından askeri eğitime alınmış. Türkiye´ye ne zaman ve hangi yolla girdiği araştırılan Acar´ın bütün bağlantıları tek tek inceleniyor. Acar´la birlikte eylem için Türkiye´ye gönderilen başka terörist olup olmadığı araştırılıyor. Canlı bombanın, İzmir´e giderken Uşak´ta kaza yapan bomba yüklü araçla ilişkisi de araştırılan konular arasında. Eylül ayındaki kazada hayatını kaybeden Faik Yorgun´un da Hakkari´den Van´a göç eden bir aileye mensup olduğu belirlendi. Yorgun ile Acar arasında irtibat olabileceği kaydediliyor.
Kod adı: ´Derviş´
Vedat Acar´ın örgüt içinde ´Derviş´ kod adını kullandığı belirlendi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, patlamayla ilgili olarak dün 7 kişiyi gözaltına aldı. Saldırıyı Vedat Acar isimli kişinin gerçekleştirdiğinin belirlenmesi üzerine eylemcinin yakınları tespit edildi. Şahısların bölücü terör örgütüne üye oldukları ileri sürüldü. Teröristin, 10 Ekim 2010´da Şirinevler´de 600 TL aylıkla ağabeyi S.Acar adına daire kiraladığı öğrenildi. Üst kattaki komşusu Erdal G., bombacıyı birkaç kez gördüğünü anlattı. Erdal G., O daireye onun dışında ara sıra 2 erkek daha giriyordu. Saldırının ardından televizyonlarda da görünce tanıdım. dedi. Dairenin altında bulunan lokantanın sahibi Osman G. ise, Bize, ´Cerrahpaşa Hastanesi´nde tedavi görüyorum. O nedenle daireyi kiraladım´ demişti. Saldırı günü sabah anahtarı bana bırakarak mülk sahibine vermemi söyledi. diye konuştu. Lokanta sahibinin oğlu Mehmet Gülağacı da şu ifadeleri kullandı: Cumartesi akşamı dükkana gelerek 3 lahmacun parası verdi. Lahmacunu götürdüm. Beni kapıda karşıladı. İçerinin ışıkları yanmıyordu. Sabah çıkarken de omzunda 2 çanta vardı. Anahtarı babama bıraktı. ´Hastane işim olmadı. Acilen gitmem gerekiyor. Eşyalar mülk sahibine kalsın. Depozitoyu da gelip alacaklar´ diyerek çıktı. Daha sonra tekrar dönerek elindeki şemsiyeyi de bize verdi. ´Bu da sizin olsun´ dedi. İyi Türkçe konuşamıyordu. Bu arada, saldırganın kimliğinin tespit edilmesinden sonra kaldığı dairede ekipler tarafından arama yapılarak, bina sakinlerinin ifadesine başvuruldu. Dairede çok sayıda şarap soğutma kabı bulunduğu ve patlamanın olduğu gün Acar´ın bu kaplardan ikisini yanında götürdüğü öğrenildi.
Devrimci Karargah şüphesi
Saldırının ardından teröristin, Devrimci Karargah örgütüyle de bağlantılı olduğu ileri sürülüyordu. Örgüt ise eylemi üstlenmedi. Ancak yapılan duyuruda ilginç bir ipucu ortaya çıktı. Bildiride, 31 Ekim´deki saldırının tarihinin 29 Ekim olarak belirtilmesi, olaydan önce örgüte yönelik istihbaratları doğruladı. Terör örgütlerinin 29 Ekim törenlerini sabote etmeye dönük eylem hazırlığı içinde olduğu istihbaratı alınmıştı. Törenlerin hava şartları nedeniyle ertelenmesi, eylemi de tehir etti. Devrimci Karargâh´ın yalanlama duyurusunda 29 Ekim tarihini belirtmesi, söz konusu duyurunun önceden hazırlandığı ve planlı bir yalanlama olduğu şüphesini doğurdu. Bostancı´daki çatışmada öldürülen Devrimci Karargâh örgütü Türkiye sorumlusu Orhan Yılmazkaya´nın da PKK´nın Kandil kampında bomba eğitimi aldığı ortaya çıkmıştı.
Bomba ve fünyeler
Teröristin üzerinde patlamayan iki bombada yapılan inceleme sonuçlarına göre, olayda kullanılan fünye ve malzemeler daha önce Devrimci Karargah lideri Orhan Yılmazkaya´nın Bostancı´daki evinde ele geçirilenlerle aynı. Patlayıcılar, Karacaahmet Mezarlığı´nda bulunan fünye ve bombalarla da uyuşuyor. Bombanın tesirini artıran çelik buz kabı ise daha önceki Devrimci Karargah eylemleriyle bire bir örtüşüyor.Bombacının üzerinde yaklaşık 10 kilo SCH fünye A4 patlayıcı bulunduğu, ancak iki parça halinde bir çanta içerisinde bulunan yaklaşık 4,5 kiloluk bombanın patlamadığı belirlendi. Patlamayan bombalar üzerinde yapılan ilk incelemelerden sonra diğer bombaların da aynı tür olduğu tespit edildi. Bombaların daha önce Devrimci Karargah örgütünün kullandığı cinsten olduğu ifade edildi. Ayrıca intihar bombacısının eşkali de şüpheleri Devrimci Karargah örgütü (DKÖ) üzerine çekiyor. PKK kamplarından gelen kişilerin genelde uzun saçlı olmadığı ancak bu kişinin omuzlarına kadar uzun saçları olduğu vurgulanıyor. Ayrıca bombacının gözlüklü, tıraşlı ve temiz yüzlü olduğu ifade edildi. Saç uzatmaya PKK kamplarında izin verilmediği belirtiliyor. Eylem sonrası ele geçirilen fünyelerin markasının da bire bir örtüştüğü anlaşıldı. Avusturya yapımı ´Schaper´ marka fünyeler daha önceki Devrimci Karargah eylemlerinde de kullanılmıştı. Ayrıca kullanılan kablolu sistem de Orhan Yılmazkaya´nın Bostancı´daki evinde bulunanlarla aynı. Bostancı´daki evde aynı şekilde 40 elektrikli fünye ve 1.890 gram A4 patlayıcı bulunmuştu.
1 nolu şüpheli PKK saldırıyı üstlenmiyor
Terör örgütü PKK, Taksim Meydanı´nda düzenlenen intihar saldırısıyla ilgilerinin olmadığını savundu. Örgütten yapılan yazılı açıklamada, Bundan sonraki dönem için önemli ve tarihi bir adım atmanın hazırlığı içindeyken İstanbul Taksim´de bir intihar eylemi gerçekleşmiştir. Hareketimizin eylemsizlik sürecini uzatma kararını aldığı, barış ve demokratik çözüm için tarihi bir adıma hazırlandığı günde bizim böyle bir eylemi düzenlememizin mümkünatı yoktur. ifadelerine yer verildi. Terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan´ın talimatı doğrultusunda bir tartışma sürecinin tamamlandığı belirtilen açıklamada, Bize bağlı herhangi bir birimin böyle bir eylem ve planlaması asla söz konusu değildir. Bu eylemle hiçbir biçimde herhangi bir ilgimiz yoktur. denildi.
Olası şüpheliler: Devrimci Karargah, DHKP-C ve PKK
Eylemde kullanılan patlayıcı türünün daha önce Devrimci Karargâh, DHKP-C ve PKK örgütlerince de kullanıldığı öğrenildi. Terör örgütlerine yönelik İstanbul´da sürdürülen operasyonlarda, Terörle Mücadele ve İstihbarat Şube Müdürlüğü´nün koordinasyonuyla, son 6 ay içinde 6 bombalı eylemcinin yakalandığı bildirildi. Yurtdışında eğitim görerek, İstanbul´a sansasyonel eylem yapmak üzere geldikleri bildirilen bombalı eylemcilerden ikisinin DHKP-C, biri kadın olmak üzere dördünün de PKK üyesi oldukları belirtildi.
Başbakan Erdoğan: Bomba olayında provokasyon ve PKK boyutu açıklamaları için henüz erken
Başbakan Erdoğan, Kosova´ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanı´nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, bir gazetecinin ´Taksim´deki saldırıyla ilgili eylemi yapan kişinin 2004 yılında PKK´ya katıldığı ifade edildi. Provokasyon yorumları var, bu yorumlara katılıyor musunuz?´ sorusu üzerine şu yanıtı verdi: ´İşin teknik boyutunu İstanbul´da arkadaşlarımız zaten açıkladılar. Yani olayın provokatif boyutu nedir ne değildir?. O süreç içerisinde tabi ki bunun takibi de ayrıca devam edecektir. Bir çok açıklamalar var. Tabi bu canlı bombanın ailesiyle olan ilişkiler vesaire bunları yine İçişleri Bakanlığımız takip ediyor. Şu anda yapılacak olan açıklamalar, her ne kadar geçmiş itibariyle Hakurk´da bulunmuş olması gündeme getirildiyse, acaba bunun bağlantıları nedir ne değildir? Bunları şu anda açıklamak erken olur diye düşünüyorum. Fakat aslolan şu ana kadar sürülen izde alınan neticelerdir ve bunların ben geleceğe yönelik canlı bombayla ilgili çok daha farklı bağlantıları belki de ortaya çıkaracaktır.´
Cani, ´Bahoz Erdal´ın adamı iddiası
Taksim´i kana bulayan terörist Vedat Acar´ın, PKK´da çözüm sürecine karşı çıkan Suriyeli ´Bahoz´ kod adlı Fehman Hüseyin´in adamı olduğu iddia edildi. Polisin terörist Vedat Acar´ın örgüt bağlantılarını çözdüğü ileri sürülüyor. Alınan bilgiye göre, Acar´ın PKK içinde çözüm sürecine karşı çıkan ´Bahoz Erdal´ kod adlı Fehman Hüseyin´e bağlı hareket ettiği tespit edildi. Hakkari Geçitli köyünde 9 sivilin öldüğü minibüse yönelik mayınlı saldırının emrini de veren Fehman Hüseyin´in 4 ay önce eylem için Acar´ı İstanbul´a gönderdiği belirlendi. Hüseyin´in, Acar´a PKK´nın aldığı eylemsizlik kararının bittiği 30 Ekim günü için kanlı eylem emri verdiği belirlendi. ( Yenişafak)
Bombacı, örgüt içinde Hasta Vanlı olarak tanınıyor
04 Kasım 2010: Canlı bomba Vedat Acar´ın Kandil´de eğitim aldığı öğrenildi. Behçet hastası olan Acar´ın 2006 yılında Kandil Dağı´nda çektirdiği bir fotoğraf Şirinevler´deki evinde yapılan aramada ele geçirildi. İstanbul Taksim´i kana bulayan canlı bomba Vedat Acar´ın örgüt içerisinde ´Hasta Vanlı´ olarak adlandırıldığı ortaya çıktı. Örgütte ´Derviş´ kod adı verilen 24 yaşındaki Vedat Acar´ın ´Behçet´ hastası olduğu öğrenildi. Terör örgütünün intihar bombacısı olarak genellikle hasta, psikolojik problemleri olan ve gözden çıkarılmış kişileri seçtiği vurgulanıyor. Taksim´de canlı bomba eylemini gerçekleştiren terörist Vedat Acar´ın örgüt içerisinde ´Hasta Vanlı´ olarak adlandırıldığı öğrenildi. Canlı bomba olayını değerlendiren uzmanlar, sivillerin de yaralandığı bu tarz eylemleri PKK´nın üstlenmemesinin örgütün genel hareket tarzı olduğunu ifade ediyor. Canlı bomba eylemini gerçekleştiren Vedat Acar, örgüt içinde ´Derviş´ kod adıyla tanınıyor. 2005 yılında PKK´ya katılan Acar hakkında bir yıl sonra ´Behçet hastası gerilla´ adı altında Kürtçe yayın yapan ´Azadiya Velad´ gazetesinde haber yapılmış.
Taksim olayı PKK´nın, üstlenmemesi taktik ve mesaj
Taksim, Geçitli ve Diyarbakır´da bir dershane önünde termos içine yerleştirilmiş bombalı saldırıların PKK tarafından yapıldığı kesin olarak ortaya çıkarken uzmanlara göre terör örgütünün sivillerin öldüğü olayları üstlenmeyerek başkalarına mal etmeye çalıştığı vurgulanıyor. Terör örgütünün kamuoyunda barış yanlısı bir tablo çizmeye çalıştığını ancak diğer taraftan da hükümete mesaj verdiğini anlatan uzmanlar, PKK´nın Gerekirse her şeyi yapabiliriz. Şehirleri karıştırabiliriz. imajı verdiğini dile getiriyor. Terör örgütünün intihar bombacısı olarak seçtiği insanların genellikle hasta, psikolojik problemleri olan ve gözden çıkarılmış kişilerden seçildiğini anlatan terör uzmanları, son olayda bunun açıkça görüldüğünü söylüyor.
Son zamanlarda çok miktarda patlayıcı ve canlı bomba yakalandı
Bunun yanı sıra terör örgütünün Doğu ve Güneydoğu Anadolu´dan batı illerine ciddi bir patlayıcı sevkiyatı yaptığını vurgulayan uzmanlar, örgütün amacını şöyle anlatıyor: Bunların büyük bir kısmı yakalandı. Ama kaçanlar sıkıntı olabilir. Bu patlayıcılar örgütün hiç de barış istemediğini gösteriyor. Eylemsizlik ve barış söylemleri örgütün psikolojik harp tarafıdır. İstanbul´un aydınları barış ve eylemsizlik laflarıyla aldatılıyor. Son zamanlarda yakalanan patlayıcılar ve sivil hedeflere yönelik eylemler alt alta yazılsa örgütün niyeti ve ne kadar barışsever olduğu ortaya çıkar. Bunlar yakalanmasaydı ne olurdu? PKK kamuoyuna barış yanlısı bir tablo çiziyor fakat öte yandan da mesaj veriyor. Gerekirse her şeyi yapabiliriz. Şehirleri karıştırabiliriz mesajı veriliyor. ( Zaman)
(02 Kasım 2010), son güncel.: (04 Kasım 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Ergenekon-PKK bağlantısıyla ilgili manşetlerimiz
Devrimci Karargah Örgütü manşetlerimiz