Eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür, ´Devrimci Karargah Örgütü´ soruşturması kapsamında verdiği ifadede, Hanefi Avcı´nın makam odasında ele geçirilen çok sayıdaki yasadışı dinleme kasetlerinde kendi görüşmelerinin de yer almasından dolayı şikayetçi oldu. Bu Avcı´nın MİT´i ilk dinlemesi değil. Avcı´nın 1997 yılında İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı iken MİT´i bağlı bulunduğu Emniyet Genel Müdürlüğü´ne bile haber vermeden dinlettiği ortaya çıkmış, o dönem bu yasadışı işlemden dolayı Avcı bir süre tutuklu kalmıştı. Avcı´nın dinlediği iddia edilen gazetecilerden Mehmet Ali Birand şikayetçi olmazken diğer bir gazeteci Fatih Altaylı şikayetçi olmuştu. Avcı ise gizli dinleme iddialarını yalanlayarak, ´Dinleme gibi fiili işlerden 1995´te ayrıldım, kasetler komplo´ demişti. Bugün yasadışı dinlendiği ortaya çıkan kişilerden biri olarak Ahmet Özal da ifade verdi. Hem medya dünyasından hem de diğer çevrelerden başka isimlerin de ifade vermeye gelmesi bekleniyor.
Eymür ve Özal da Avcı´dan şikayetçi
Eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür, ´Devrimci Karargah Örgütü´ soruşturması kapsamında verdiği ifadede, Hanefi Avcı´nın makam odasında ele geçirilen çok sayıdaki yasadışı dinleme kasetlerinde kendi görüşmelerinin de yer almasından dolayı şikayetçi oldu. Bu Avcı´nın MİT´i ilk dinlemesi değil. Avcı´nın 1997 yılında İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı iken MİT´i bağlı bulunduğu Emniyet Genel Müdürlüğü´ne bile haber vermeden dinlettiği ortaya çıkmış, o dönem bu yasadışı işlemden dolayı Avcı bir süre tutuklu kalmıştı. Avcı´nın dinlediği iddia edilen gazetecilerden Mehmet Ali Birand şikayetçi olmazken diğer bir gazeteci Fatih Altaylı şikayetçi olmuştu. Avcı ise gizli dinleme iddialarını yalanlayarak, ´Dinleme gibi fiili işlerden 1995´te ayrıldım, kasetler komplo´ demişti. Bugün yasadışı dinlendiği ortaya çıkan kişilerden biri olarak Ahmet Özal da ifade verdi. Hem medya dünyasından hem de diğer çevrelerden başka isimlerin de ifade vermeye gelmesi bekleniyor.
Beşiktaş´taki İstanbul Adliyesinde, ´Devrimci Karargah Örgütü´ soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Kadir Altınışık´a bir süre ifade veren Eymür, ifadesinin ardından adliyeden ayrıldığı sırada basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Basın mensuplarının ´Dinletilen kayıtlarda neler vardı?´ sorusuna karşılık, ´Valla o kadar çok var ki. Eski kayıtlar´ dedi. Kayıtlarla ilgili şikayetçi olduğunu belirten Eymür, ´Kayıtlar neyle ilgili?´ sorusunu da,´Özel konular da vardı onun için ifade verdim. 1998 yılında falan, eski´ diye yanıtladı. Bir gazetecinin, ´Hanefi Avcı´nın iddiası var; ´Gözaltına alınmayı bekliyordum kesinlikle bende ses kaydı yok. Görevimden, makamımdan 23 gün önce ayrıldım´ diye. Sizce birileri bu kasetleri, Avcı görevden ayrıldıktan sonra ofisine bırakmış olabilir mi?´ diye sorması üzerine Avcı, ´Onu bilemiyorum. Tabii iş benim işim değil´ dedi. Eymür, ´İfade vermeniz için Başbakanlık ve MİT´ten izin var mı?´ sorusunun sorulması üzerine, ´Benim mi? Böyle bir şey için MİT´ten niye izin alacağım ki? Onu yanlış biliyorsunuz´ yanıtını verdi. Gazetecilerin ´Hanefi Avcı ile kendisi arasında olan gerginliği´ hatırlattığı ve ´Barıştınız mı?´ diye sorduğu Eymür, ´Evet barıştık´ diye konuştu. ´Konuşmalar niçin kaydolmuş?´ sorusuna, ´Onlar eski, o zaman zaten bunun davası bile oldu´ diyen Eymür, ´Kimle konuşmuşsunuz, karşınızdaki kim?´ sorusuna da, ´Emniyet müdürleri bile var kayıtlarda´ şeklinde yanıtladı. Eymür, dinleme kayıtlarında şaşırdığı birilerinin de olduğunu sözlerine ekledi. Gazeteciler Mehmet Ali Birand ve Fatih Altaylı da aynı soruşturma kapsamında daha önce Beşiktaş´taki İstanbul Adliyesine gelerek, soruşturma savcısı Kadir Altınışık´a, ´mağdur´ sıfatıyla bir süre ifade vermişti. ( Zaman)
Ahmet Özal: Babamın kanının kaybolmasını konuşmamız kaydedilmiş
Devrimci Karargah terör örgütüne yardım etmek suçundan tutuklanan Hanefi Avcı´dan ele geçirilen ses kayıtları ile ilgili ifade veren Ahmet Özal, şikayetçi oldu. Şüpheli bir helikopter kazasında ölen eski BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu´nun arkadaşı ile babası 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın ölümüne ilişkin Meclis´e soruşturma önergesi verilmesi konusuyla ilgili konuşmalarının da kaydedildiğini belirten Özal, Türkiye´ye Anayasa değil yargı reformu gerektiğini söyledi. Avcı´dan elde edilen ses kayıtları arasında konuşmaları olduğu belirtilen Ahmet Özal, Beşiktaş´taki İstanbul Adliyesi´ne geldi. Bir buçuk saat adliyede kalan Özal çıkışta soruları yanıtladı. Kayıtları dinlediğini belirten Özal, Birçoğu saçma sapan dinlemeler. İçinde konu olmadığı için doğru dürüst hatırlayamadım bile. Yurtdışından Almanya´dan konuştuğum bir arkadaşım var. Siyasi konuşmalar ağırlıklı. Dinlemeler uzun yılları kapsayan dinlemeler. dedi.
Konuşmaların hangi yıllara ait olduğu sorulan Özal, 1990´ların sonundan itibaren. Şuradan hatırlıyorum, benim siyasete girmeye çalıştığım yıllar. Yani parti kurma çalışmaları yaptığım yıllara ait. diye konuştu. Hatırladığı ilginç konuşmanın BBP´nin merhum lideri Yazıcıoğlu´nun ismini hatırlayamadığı arkadaşı ile yaptığı konuşma olduğunu anlatan Özal, İsmi hatırlayamadım, bana söylenilen orada rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu´nun, Hacettepe´de kaybolan babama ait kanla ilgili Meclise soruşturma önergesiyle ilgili girişimde bulunacağını söylediği bir konuşma. Babamın ölümüyle ilgili bir araştırma başlatılmak istendiğini bana bildiren bir arkadaş. Ben Muhsin beyle de bu konuları konuşmuştuk zaten. Onlar dikkatimi çekti. Onun dışında çok kayda değer bir şey yok. ifadelerini kullandı.
Kaç kişiyle konuşmasının kaydedildiği sorulan Özal, Herhalde 15-20 tane var. dedi. Bu durumun hoşuna gitmediğini kaydeden Özal, Bu dinlemeler kanuna aykırıdır. Eğer biz demokratik bir ülkede yaşamak istiyorsak yani özür diliyorum beni babamın oğlu bile dinlese şikayetçi olurum. Zaten Türkiye´nin sıkıntısı da bu. Bunların arkasından insanlara şantajlar yapılmış, tehditler edilmiş. Bugün Anayasa tartışmaları yapılıyor. Bu tartışmaları bırakmamız lazım. Şu anda esasında adli reform lazım Türkiye´de. Bence partiler buna konsantre olsun. Sonuçta hiçbir ülke anayasa ile idare edilmiyor kanunlarla idare ediliyor. Anayasa ikinci maddedir. şeklinde konuştu. Dinlendiğine dair bilgisi olup olmadığı sorulan Özal, Hayır, herhangi bir bilgi gelmemişti. Şimdi öğrendim. dedi. Dinlemeleri Avcı´nın mı yaptırdığı sorulan Özal, Ben kimin yaptırdığını bilmiyorum. Avcı´nın arşivinden çıktığını söylediler. ifadelerini kullandı.
Hanefi Avcı´yı tanıyıp tanımadığı sorulan Özal şunları kaydetti: Avcı ile tanışmıyorum, yüz yüze hiç konuşmadım. Bir defa bir telefon görüşmesi oldu aramızda. Bir buçuk sene önce Edirne Emniyet Müdürü iken beni Edirne´ye aldırmıştı. Hatta o konu Perşembe günü internete düştü. Akşamüstü Avcı´yı aradım. ´İnternete bir şeyler düşmüş, benimle ilgili bir şey varsa geleyim´ dedim. ´Efendim gerek yok, pazartesi salı uğrarsınız´ dedi. ´Sizinle ilgili bir şey değil belki bilginize başvuracağız´ dedi. Cuma günü babamın doktoru Cengiz Aslan´ın oğlu Atilla Aslan´ın cenazesi vardı. Namazdan sonra 4 arabayla aldılar beni cenazeden. Yani pazartesini beklemediler. Ben kendim geleceğim dememe rağmen. Yani belli ki bir şov düzenlenmiş. Beraat ettik zaten. Bu dönemler nedense dikkat edin Edirne çıkışına şunu söyledim, ne zaman bir şey yapmaya kalksam siyasi olarak başıma bir şeyler geliyor. Türkiye´de bazı oyunlar oynanıyor. Kime ne oynanıyor artık yavaş yavaş ortaya çıkacaktır. Ahmet Özal, daha sonra adliyeden ayrıldı. ( Cihan)
24 teyp kaseti ele geçirilmişti
28 Eylül 2010´da yapılan operasyonda Avcı´nın ofisinde ve evinde yapılan aramada belgelerle birlikte 24 tane de kasetin ele geçirildiği ortaya çıkmıştı. Avcı´nın avukatı ve hakim nezaretinde tespit edilen 24 eski kasetin çok kritik önemde bilgiler içerdiği iddia edilmişti. Avcı´nın makam odasından ele geçen 24 ses kasetinde Susurluk ve 28 Şubat sürecinin önemli aktörlerinin de aralarında bulunduğu 53 kişiye ait kayıtlar olduğu iddia ediliyor. Deneyimli istihbarat uzmanı Hanefi Avcı´nın makam odasında sahte pasaport ve ses kayıtlarını neden tuttuğu savcılık tarafından aydınlatılmaya çalışılırken bir yandan da gözaltı sürecinde yaşananlar dikkat çekiyor.
24 kasette 53 kişinin dinleme kaydı
Emniyet Müdürü Hanefi Avcı´nın Eskişehir İl Emniyet Müdürlüğü makam odasında yapılan aramalarda ele geçirilen teyp kasetleri dikkat çekti. Dinlenme odasında bulunan dolabın üzerinde ele geçirilen siyah çanta içinde 24 teyp kasetine el konuldu. Kasetlerin incelemelerinde ses kasetlerin 1994-1998 yılları arasında yapılan dinleme kayıtları olduğu ortaya çıktı. Kasetler içerisinde yer alan seslerin incelemesinde konuşmaların 53 kişiye ait olduğu belirlendi. Soruşturma kapsamında incelenen ses kasetlerinde şok isimlere ulaşıldı. Kayıtlara eski başbakanlardan Mesut Yılmaz, 28 Şubat sürecine Deniz Kuvvetleri Komutanı olan emekli Oramiral Güven Erkaya, MİT eski Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür, Ergenekon soruşturmasından tutuklu sanığı emekli Tuğgeneral Veli Küçük, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın oğlu Ahmet Özal, gazeteciler Ertuğrul Özkök ve Enis Berberoğlu, merhum vali Kemal Yazıcıoğlu ile Özer Çiller´in arasında bulunduğu 53 kişinin isimleri tek tek belirlendi. Ses kayıtlarının yapılan incelemede Hanefi Avcı´nın İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Daire Başkan Yardımcılığı yaptığı dönemlere rastladığı öğrenildi. Ses kayıtlarının yasa dışımı yoksa soruşturma çerçevesinde mi alındığı araştırılırken emniyet yetkilileri bu dinlemelerin yasal olsa da savcılığa teslim edilmesi gerektiğini belirtti. Şimdi iki soruya yanıt aranıyor ´Kasetler Hanefi Avcı´ya mı ait?´ ´Tutuklanma ihtimaline karşı hazırlık yapan Avcı, kasetleri neden ofisinde bulundurdu?
Cumhuriyet Savcısı Genç´ten Hanefi Avcı´ya tazminat davası
Terör suçlarına bakan Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Fatih Genç, ´Devrimci Karargah Örgütü´ne yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, ´Haliçte Yaşayan Simonlar´ kitabında, kendisini hedef alarak, yargıya duyulan güven, itibar ve saygıyı azaltan ifadelerle, görevini kötüye kullandığı yönünde asılsız itham ve suçlamalar yönelttiği gerekçesiyle 50 bin TL´lik manevi tazminat davası açtı. Savcı Genç, Avcı hakkındaki dilekçesini, avukatları aracılığıyla İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine sundu. Dilekçede, Avcı´nın Ağustos ayında piyasaya çıkan ´Haliç´te Yaşayan Simonlar´ adlı kitabının, ´İki Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Hakkındaki İzmir Tahkikatı´ başlığıyla başlayan 465-475 sayfaları arasındaki bölümde, savcı Genç´i hedef aldığı belirtildi. Söz konusu bölümün giriş cümlesinde, Emniyet Genel Müdür yardımcıları Mustafa Gülcü ve Celal Uzunkaya´nın ´harcandığı´ ifade edilerek, bu tahkikatın ´ibretlik vaka´ olarak değerlendirildiği kaydedilen dilekçede, Cumhuriyet Savcısı Genç´in, ´Devlet içinde cemaatin gücü´ olarak tahkikatı yürüten savcı şeklinde isminin verilerek itham edildiği aktarıldı. Dilekçede, soruşturma geçiren iki devlet memurunun Fethullah Gülen cemaatinin emniyet içindeki yapılanmasıyla mücadele ettikleri için emniyetten sorumlu cemaat imamının görüşleri doğrultusunda, bu kişilerin harcanması için alınan karar gereği devlet içindeki cemaatin gücü olarak, müvekkillerinin görevini kötüye kullandığı, usule aykırı işlem yaptığı, iddianame hazırladığı ve kamu davası açtığı şeklinde asılsız ve hakaret niteliğindeki ithamların 10 sayfa boyunca sürdüğü ifade edildi. Yargıya baskısını, hakaretini ve aşağılamasını olayları çarpıtarak yanlış aktaran yazarın, gerçek olmayan isnatlarına gerekçe olarak cemaatin isteğini gösterdiği ve Fatih Genç´in cemaat adamı olarak açıklandığı belirtilen dilekçede, yazılan kitapla savcı Genç´in görevini kötüye kullandığı izlenimi verilmeye çalışıldığı dile getirildi.
Dilekçede, şu görüşlere yer verildi: ´Yazdığı kitabıyla müvekkilimizin onur, şeref ve saygınlığına saldıran davalının attığı çamurları, kitabı okuyanda uyanan intibayı tamamen silmemiz mümkün değildir. Yüzlerce soruşturmayı titizlikle hazırlayan müvekkilim hem toplum, hem çevre baskısı altına alınmaya çalışılmış, onur ve şerefiyle sürdürmekte olduğu görevinde şüphe altında bırakılmaya çalışılmıştır. Davalı taraf kullandığı dil ve asılsız isnatlarla müvekkili aşağılamaya ve küçük düşürmeye çalışmıştır.´ Dilekçede, ayrıca, alacakların temini açısından davalının kitabı üzerinden elde ettiği gelirler ve diğer mal varlıkları üzerine ihtiyati tedbir konulması, söz konusu kitabın bundan sonra yapılacak olan basımlarında müvekkile yönelik sayfaların tedbiren çıkarılmasına veya basımının durdurulmasına karar verilmesi de talep edildi. ( AA)
Savcıya suç duyurusu
´Devrimci Karargah Örgütü´ operasyonu kapsamında tutuklanan Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) ve Toplumsal Özgürlük Platformu (TÖP) üyelerinin avukatları tarafından, soruşturmayı yürüten savcı Kadir Altınışık ile İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde görevli polisler hakkında, ´görevi kötüye kullanma ve ihmal´, ´gizlilik kararını ihlal´, ´yargıyı yönlendirme´ ile ´adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs´ iddiasıyla suç duyurusunda bulunuldu. ( AA)
(11 Ekim 2010, 16:20)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Hanefi Avcı Tekirdağ valisini yasadışı dinlemiş
Duyum değil, işte belgesi: Avcı MİT´i bile dinlemiş
Hanefi Avcı´nın iddiaları manşetlerimiz
Ergenekon davasını engelleme girişimleri
Avcı´nın amacı soruşturmayı engellemek