Bostancı´da bir polis memurunu şehit eden ´Devrimci Karargah´ terör örgütüne ´yardım ve yataklık´ suçlamasıyla tutuklanan Hanefi Avcı ile ilgili en önemli deliller arasında telefon konuşmaları yer alıyor. Örgüt üyeliğinden tutuklanan Necdet Kılıç´ın mahkeme kararıyla dinlenen telefon konuşmalarında Avcı´yla diyaloğu tutuklanma gerekçesini gözler önüne seriyor. Kayıtlar, Avcı´nın düzenli olarak Kılıç´a soruşturmalarla ilgili bilgi sızdırdığını, Kılıç´ın da sıkıştığı her durumda Avcı´yı aradığını ortaya koyuyor. Emniyet Müdürü Avcı´nın polis katili bir örgüte nasıl taktik verdiği ve kendi teşkilatına ihanet ettiği bu diyaloglardan anlaşılıyor. Bu arada ntv cnn vatan gibi sol görüşlülerin ağırlıkta olduğu medya organlarında Avcı ve Kılıç´ın masum gösterilme çabası ve ´Devrimci Karargah´ örgütünün adeta polis tarafından uydurulduğunun ima edilmesi dikkat çekiyor. Vatan gazetesinin bir yöneticisi halen örgütle ilgili açılan davada sanık olarak yargılanıyor.
İşte Avcı´nın şok telefon görüşmeleri
Bostancı´da bir polis memurunu şehit eden ´Devrimci Karargah´ terör örgütüne ´yardım ve yataklık´ suçlamasıyla tutuklanan Hanefi Avcı ile ilgili en önemli deliller arasında telefon konuşmaları yer alıyor. Örgüt üyeliğinden tutuklanan Necdet Kılıç´ın mahkeme kararıyla dinlenen telefon konuşmalarında Avcı´yla diyaloğu tutuklanma gerekçesini gözler önüne seriyor. Kayıtlar, Avcı´nın düzenli olarak Kılıç´a soruşturmalarla ilgili bilgi sızdırdığını, Kılıç´ın da sıkıştığı her durumda Avcı´yı aradığını ortaya koyuyor. Emniyet Müdürü Avcı´nın polis katili bir örgüte nasıl taktik verdiği ve kendi teşkilatına ihanet ettiği bu diyaloglardan anlaşılıyor. Bu arada ntv cnn vatan gibi sol görüşlülerin ağırlıkta olduğu medya organlarında Avcı ve Kılıç´ın masum gösterilme çabası ve ´Devrimci Karargah´ örgütünün adeta polis tarafından uydurulduğunun ima edilmesi dikkat çekiyor. Vatan gazetesinin bir yöneticisi halen örgütle ilgili açılan davada sanık olarak yargılanıyor.
Devrimci Karargah terör örgütüne ´yardım ve yataklık´ suçlamasıyla tutuklanan Hanefi Avcı´nın, telefon konuşmaları Necdet Kılıç´la irtibatının ´yüzeysel´ olmadığını gözler önüne seriyor. Devrimci Karargah üyesi olduğu ileri sürülen ve cezaevine gönderilen Necdet Kılıç´la yaptığı konuşmalar, eski Eskişehir Emniyet Müdürü Avcı´nın yazdığı kitap nedeniyle tutuklanmadığının da ispatı niteliğinde.
´Dinleme karar no´sunu bile Kılıç´a söylüyor
Hanefi Avcı, 16 Eylül 2010´da yaptığı görüşmede Kılıç´a yeni bir dinleme kararından bahsediyor. Dinlemeyi yapanların İstanbul İstihbarat Şubesi ekipleri olduğunu anlatıyor. Avcı, konuşmalarda Kılıç´a neler yapması gerektiğini de söylüyor. İşte o konuşma: Avcı: Ben senin o eski dinleme kararını falan da buldum, sahte isimle aldıkları kararı falan. Kılıç: Evet ben kitapta okudum zaten dinleme ile ilgili kararı.Avcı: Hı. Şimdi yenisini de öğrendim, o senin dinleme ile ilgili mahkemenin kararını bulduk. 2009/1860 sayı ile bilmem almışlar kararı da başka bir adam adına almışlar. Kılıç: Tarih neydi? Avcı: 2009/1860, 7/11. Bunu yapanlar da İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü yetkilileridir. Bunlardan davacıyım. Şimdi de şahsi takip ettiriyorlar deyip, hepsini anlatarak davacı olmak lazım. Şeyi de anlat, bu sahte kararlar dinlemenin devamıdır. Aynı adamlar yapıyor emir teşkilatı aynı. Kılıç: Tamam anlaşıldı, tamam.
Avcı´nın kitabı üzerinden uyarılan üç örgüt üyesi
Hanefi Avcı´nın kitabının yayınlanmasından sonra, Devrimci Karargah üyesi Necdet Kılıç, diğer Devrimci Karargah terör örgütü üyelerine kitapta kendisiyle ilgili bölümü okumalarını ve telefonunu kapatacağını söylüyor. Savcılıkta Hanefi Avcı´ya Necdet Kılıç´la Ahmet Doğan Fırtına arasında geçen bu görüşmeler de soruldu. Ayrıca Kılıç, Mehmet Algül ve Mehmet Yüksel Burkutoğlu´nu da arayarak ısrarla kitabı okumasını istiyor. Yani Kılıç, Avcı´nın kitabı üzerinden üç ismi de uyarıyor.Hanefi Avcı, Necdet Kılıç´la yaptığı bir başka konuşmasında ise mesleki sırları deşifre etmekten çekinmiyor. İşte o konuşmadan bazı bölümler:Avcı: Efendim gardaş. Kılıç: Abi sana telefon ettiğim ankesöre aynı adam girdi. Elimde cep telefonu var. Ben de ...dayım şimdi. Gözlüklü, hafiften sakallı, elinde pet şişe var. Avcı: Aradığın numarayı aramaya çalışıyordur. Öğrenmeye çalışıyordur.
Bayağı yola gelmiş bu herif ya!
Hanefi Avcı, aynı konuşmanın sonunda Kılıç´tan söz konusu şahsın fotoğrafını çekmesini istiyor. Necdet Kılıç´ın Yüksel B. isimli bir şahısla yaptığı görüşme de dikkat çekici. Yüksel isimli şahıs, Avcı için ´bayağı yola gelmiş bu herif ya´ sözünü kullanıyor. İşte o konuşma: Kılıç: Abi merhaba.Yüksel B: Merhaba Necdet geldin mi? Kılıç: Gelmedim de geleceğim bir haftaya kadar evdeysen televizyon varsa bulunduğun yerde NTV´yi aç. Yüksel: Şu anda yoldayım, ne vardı?Kılıç: Hanefi Bey´in açıklamaları var da programı var. Bir de kitabında okursan iyi olur Haliç. Yüksel B: Ne diyor, bayağı yola gelmiş bu herif ya!
Devrimci Karargah´ın iki yıllık tarihi kanlı eylemlerle dolu
Hanefi Avcı´nın yardım ve yataklık yaptığı iddiasıyla tutuklandığı Devrimci Karargah örgütü son iki yıldır Türkiye´de birçok kanlı eylem gerçekleştirdi. PKK´nın yeni şehir yapılanması olarak kurulduğu ileri sürülen örgüt adını ilk olarak 7 Ağustos 2008 tarihinde Ergenekon soruşturmalarının en yoğun olduğu dönemde Selimiye Kışlası´na yapılan havan saldırısıyla duyurdu. Aynı yıl 23 Ağustos´ta Karacaahmet Mezarlığı´na bombalı saldırı düzenlendi. Bunu 1 Aralık 2008´de AK Parti il binasına yapılan bombalı saldırı takip etti. Bu saldırıda polis memuru Hüsnü Uyan şehit oldu. Ardından 27 Nisan 2009´da İstanbul´da çok sayıda örgüt evine eş zamanlı baskınlar düzenlendi. Bunlardan bir olan Bostancı´daki örgüt lideri Orhan Yılmazkaya´nın yaşadığı evde saatler süren bir çatışma yaşandı. Baskını Türkiye televizyonlardan canlı izledi. ´Teslim ol´ çağrılarına silahla karşılık veren Orhan Yılmazkaya, saatler süren çatışmanın ardından ölü ele geçirildi. Emniyet Amiri Semih Balaban ve bir sivil vatandaş şehit oldu. Birçok polis ve sivil vatandaş da yaralandı. Kanlı saldırıda LAW silahları gibi ağır silahlar ele geçirildi. ( Zaman)
Bostancı´ya götüren izler Poyrazköy´den çıkmıştı
Yine 18 kişinin hayatını kaybettiği Güngören saldırısının da bu örgütün işi olduğu iddia ediliyor. Soruşturmayı derinleştiren güvenlik güçleri ve savcılar, çatışmada ölen Yılmazkaya´nın Ergenekon sanıklarıyla bağlantısına ulaştı. Örgütün kullandığı silahlar ile Ergenekon kazılarında çıkan silahlar da benzerlik gösterdi. Hazırlanan iddianame İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi´nce kabul edildi. İddianamedeki gizli tanık ve sanık ifadelerine göre, Devrimci Karargâh, Ergenekon´un kullandığı PKK, Hizbullah, DHKP-C ve MLKP gibi terör örgütlerinin işlevsizleştiği gerekçesiyle kuruldu. Bostancı´daki hücre evinde polisle çatışan Orhan Yılmazkaya´nın, 4 Ergenekon sanığıyla telefon görüşmesi yaptığı teknik takip sonucu belirlendi. Buna göre Yılmazkaya, Ergenekon sanıkları Muzaffer Tekin, Birol Başaran, Zeki Yurdakul ve Mete Yamazangil´le irtibatlıydı. Polisi, Bostancı´daki hücre evine götüren bilgiler de Ergenekon cephaneliği olarak bilinen Beykoz Poyrazköy´deki arazideki kazılarda elde edilen delillerdi.
Avcı´nın dinlenmesi 7 Kasım 2009´da başlamış
Şamil Tayyar (Star): Avcı, 16 Ağustos 2010 günü çıktığı NTV ekranında kitabı 10 Nisan 2010 polis günü nedeniyle yayınlamayı düşündüğünü, ancak ertelediğini söyledi. Bu tarihler neyi anlatıyor? Velev ki, Avcı´nın tüm iddiaları doğrudur. Soralım. Dinleme ne zaman başlıyor? 7 Kasım 2009... Ne zaman şikayette bulunuyor? 6 Ocak ve 12 Ocak 2010... Tebligat ne zaman eline ulaşıyor? 31 Mart 2010... Kitabın ilk kısmını yayınlamaktan ne zaman vazgeçiyor? 10 Nisan 2010... Kitabın son hali ne zaman piyasaya çıkıyor? Ağustos 2010... Şimdi bana biri, Avcı operasyonunun kitaptan sonra başladığını ispat etsin, söz, pılıyı pırtıyı toplayıp memlekete döneceğim. Ama siz yine de cemaatin Avcı´ya operasyon yaptığını düşünüyorsanız, bir hesaplaşma olduğuna inanıyorsanız, nedenini, kitap öncesinde arayacaksınız. Siz de bakın biz de bakalım, getirin belgeleri yayınlamayan namerttir. ( Star)
Avcı´nın psikolojik savaşı
Adem Yavuz Arslan (Bugün): Kitap iki bölüm; birinci bölümü anılar, ikinci bölüm cemaat. Birinci bölüm her emniyetçinin yazacağı türden. Çarpıcı bölümleri var. İkinci bölüm ise sanki ´sonradan eklenmiş´ gibi. Üslup farkları dikkat çekici. Hatta Avcı´nın kitapta da üstü kapalı yazdığı şekliyle ikinci bölüm hazırlanırken bazı gazetecilerden ciddi destek almış. (syf 464, 472, 473, 509, 556.) O meslektaşlarımızı da tahmin etmek zor değil. Avcı´yı cemaatle ilgili bir şeyler yazmaya iten ´arkadaşım´ dediği ve örgüt üyeliğinden tutuklanan Nejdet Kılıç´ın dinlendiğini öğrenmesi. Tabiri caizse orada ´kırılıyor.´ NTV´deki ifadesine göre herkese durumu anlatıyor fakat çözüm bulamayınca kitabı yazıyor. İşin püf noktası burada. Avcı, söz konusu iki telefonu Mart 2009´da alıyor. Nejdet Kılıç´ın mahkeme kararıyla dinlenilmeye başlanması 7 Kasım 2009. Avcı dilekçeleri Ocak 2010´da vermiş. Kitabın piyasaya çıkışı ise Ağustos 2010. Dediği gibi komplo olsa kitap çıktıktan sonra örgüt bağı bulunmaya çalışılırdı. Eğer Avcı, Kılıç´ın dinlendiğini görmeseydi bu kitap ´anılardan ibaret´ kalacaktı. Kılıç´ın dinlenmiş olması Avcı´yı çileden çıkarmış çünkü yasak aşkı ortaya çıkıyor. Sonrası herkesin malumu. Önce ´beni yasa dışı dinlediler ´ diyerek herkesin hassas olduğu bir alandan girdi. Oysa yasal takipte tesadüfen dinlemeye takılmıştı. Açıklamalarını zekice kurguladı. ´Devrimci Karargah uyduruk bir örgüt´ diyerek soruşturmanın altını boşalttı. Kitabında kimsenin duyarsız kalamayacağı iddiaları sıralayıp ´cemaatin kendisine cehennemi yaşatacağını´ söyledi. Hem yasak aşkını kamufle etti hem de bir terör örgütüne yardım yataklık etmesini unutturdu. Gitmezse zorla götürüleceğini bildiği halde ısrarla savcıdan kaçarak kendini zorla gözaltına aldırdı. Her aşamada medyayı bilgilendirerek de ´mağdur´ rolünü oynadı. Hapse atılmak için çaba sarf etti. Bir yandan da savcıları ´simon´ olmakla suçlayıp hukuki süreci de tartışılır hale getirdi. Bulunacağını bile bile sahte pasaportları evde bıraktı. Normalde emniyetçilerin yurtdışı görevi yoktur. Bu yetki MİT´te. Ayrıca emniyetçiler yurtdışı göreve hizmet pasaportu ile gider. Eğer bu bir kamu görevi içinse açıklanmak zorunda. Avcı böylece ´mağdur´ imajına katkı sağlamış oluyor. Böylece gönül ilişkisini ve terör örgütüne yardım ettiğini unutturuyor. Bir yandan da cezaevinden ´kahraman´ olarak çıkmaya çalışıyor. ( Bugün)
(01 Ekim 2010, 11:26)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Hanefi Avcı´nın iddialarıyla ilgili manşetlerimiz
Ergenekon davasını engelleme girişimleri
İşte Hanefi Avcı´nın Ergenekon planı
Islak imzalı belge de cemaatleri hedeflemişti
Ergenekon´un karşı hamlesi Avcı´dan
Flaş!!! Avcı´ya ´Devrimci Karargah´ gözaltısı
İşte Avcı´ya savcının yönelttiği sorular
Avcı´nın amacı soruşturmayı engellemek
Hanefi Avcı kuyuya bir taş attı
Devrimci Karargah operasyonundan Avcı çıktı
Devrimci Karargah Örgütü manşetlerimiz