Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 1993 yılında uçağının düşmesi sonucu yaşamını yitiren eski Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis´in ölümüne ilişkin resen soruşturma başlattı. Bitlis´in uçak kazasında ölümündeki suikast şüphesi ilk andan itibaren dile getirilmişti. Tartışmaları yıllar sonra alevlendiren gelişme ise JİTEM albayı Arif Doğan´ın internete düşen ses kaydı oldu. Doğan olduğu iddia edilen kişi ses kaydında şu ifadeleri kullanıyordu: ´Eşref paşanın ölümü, Cem Ersever yaptı diyorlar. Eşrefi öyle böyle yapmış!! Hayır. Cem Erseverin arkasına ben destek vermesem, ... adam mı öldürebilir?´ Ses kaydının ertesi günü kaza raporunu hazırlayan bilirkişi heyetinin başkanı, olayın kaza olduğuna dair bir emare bulunmadığına ve yüksek olasılıkla sabotaj sonucu düşmüş olabileceğine dair kanaatini açıklayarak ´Eşref Bitlis´in uçağı düşürüldü, hiç şüphem yok´ dedi. Sonraki açıklama kaza üzerine olay yeri incelemesi yapan savcıdan geldi. Savcı Bitlis´in öldürüldüğü kanaatinde olduğunu belirtti. Son açıklama ise bir jandarma istihbarat astsubaydan geldi. ´Eşref Bitlis kesinlikle suikasta kurban gitti. C-4 bombası ile öldürüldü. C-4 uçağa pilot elbisesi içinde sokuldu. Bursalı nöbetçi bir asker bunu gördü. Jandarma içinde de Eşref Paşa´nın suikastla öldürüldüğü kanaatinde olan pek çok insan var´ diyen astsubay kaza ile ilgili bazı çarpıcı detaylar vererek bildiklerini savcılara anlatmaya hazır olduğunu dile getirdi.
FLAŞ!!! Eşref Bitlis suikastine soruşturma
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 1993 yılında uçağının düşmesi sonucu yaşamını yitiren eski Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis´in ölümüne ilişkin resen soruşturma başlattı. Bitlis´in uçak kazasında ölümündeki suikast şüphesi ilk andan itibaren dile getirilmişti. Tartışmaları yıllar sonra alevlendiren gelişme ise JİTEM albayı Arif Doğan´ın internete düşen ses kaydı oldu. Doğan olduğu iddia edilen kişi ses kaydında şu ifadeleri kullanıyordu: ´Eşref paşanın ölümü, Cem Ersever yaptı diyorlar. Eşrefi öyle böyle yapmış!! Hayır. Cem Erseverin arkasına ben destek vermesem, ... adam mı öldürebilir?´ Ses kaydının ertesi günü kaza raporunu hazırlayan bilirkişi heyetinin başkanı, olayın kaza olduğuna dair bir emare bulunmadığına ve yüksek olasılıkla sabotaj sonucu düşmüş olabileceğine dair kanaatini açıklayarak ´Eşref Bitlis´in uçağı düşürüldü, hiç şüphem yok´ dedi. Sonraki açıklama kaza üzerine olay yeri incelemesi yapan savcıdan geldi. Savcı Bitlis´in öldürüldüğü kanaatinde olduğunu belirtti. Son açıklama ise bir jandarma istihbarat astsubaydan geldi. ´Eşref Bitlis kesinlikle suikasta kurban gitti. C-4 bombası ile öldürüldü. C-4 uçağa pilot elbisesi içinde sokuldu. Bursalı nöbetçi bir asker bunu gördü. Jandarma içinde de Eşref Paşa´nın suikastla öldürüldüğü kanaatinde olan pek çok insan var´ diyen astsubay kaza ile ilgili bazı çarpıcı detaylar vererek bildiklerini savcılara anlatmaya hazır olduğunu dile getirdi.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Başsavcılık, Eşref Bitlis´in ölümüyle ilgili, son günlerde basında yer alan bir takım haberler üzerine harekete geçti. Söz konusu haberleri ihbar kabul eden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, resen soruşturma başlattı. Terör ve organize suçlara ilişkin soruşturmalara bakmakla görevli Başsavcıvekilliğince gerçekleştirilecek soruşturma çerçevesinde, ilk olarak, Bitlis´in yaşamını yitirdiği uçak kazasına ilişkin soruşturma yürüten ve takipsizlik kararı veren Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığından, soruşturma dosyasının bir örneği istenecek. Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Görüşen´in yürüteceği soruşturma kapsamında, önümüzdeki günlerde bir takım kişilerin ifadelerine de başvurulabileceği öğrenildi. ( AA)
Şok açıklamalar peşpeşe geldi, dosya tekrar açıldı
Önce Ergenekon sanığı emekli Albay Arif Doğan, internete düşen ses kaydında, Eşref Bitlis kazasının suikast olduğuna ve ardında da JİTEM´in bulunduğuna yönelik itiraflarda bulunmuş, ertesi gün uçak kazasıyla ilgili bilirkişi raporunu hazırlayan heyetin başkanı İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi´nden emekli Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Ahmet Nuri Yüksel yaptığı açıklamada olayın kaza olduğuna dair bir emare bulunmadığına ve yüksek olasılıkla sabotaj sonucu düşmüş olabileceğine dair kanaatini açıklamıştı. Tartışmalara katılan sonraki şok isim ise, kaza üzerine olay yerini inceleyen emekli askeri savcı Albay Hasan Tüysüzoğlu oldu. Bitlis Paşa´nın uçağı düştükten sonra olay yerinde ilk incelemeyi yapan dönemin nöbetçi savcısı Tüysüzoğlu, Zaman´a konuya ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bitlis´in PKK sorununun çözümü için büyük uğraş verdiğini ve önemli gelişmeler sağladığını belirten Tüysüzoğlu, Bitlis´e suikast düzenlendiğini ve Paşa´nın maalesef öldürüldüğünü düşünüyorum. dedi. Olayı o dönem, kıdemli savcı Yüksel Ferağ ve savcı Serdar Karapınar ile birlikte soruşturduklarını söyleyen Tüysüzoğlu, Fakat daha sonra Yüksel Ferağ, dosyaları bizden aldı. Olayı tek başına soruşturdu ve sonuçta takipsizlik çıktı. diye konuştu. Suikastın arkasında PKK´nın devam etmesini isteyen güçler olduğunu vurgulayan emekli Albay, Bunun adı ister Ergenekon olsun, ister derin devlet. Fakat şu açık ki, terörün devamından nemalananlar Eşref Paşa´yı harcadılar. ifadelerini kullandı. Kazayla ilgili son açıklama ise bir jandarma istihbarat astsubaydan geldi. Meclis Susurluk Komisyonu´na verdiği ifadede Eşref Bitlis´in ?suikasta kurban gittiğini? belirten istihbarat astsubayı Hüseyin Oğuz, kaza ile ilgili bazı çarpıcı detaylar vererek bugün de bildiklerini savcıya anlatmaya hazır olduğunu söyledi. Uzun yıllar Doğu ve Güneydoğu´da görev yapan ve Yüksekova Çetesi´ni ortaya çıkaran Hüseyin Oğuz, komisyona şunları söylemişti: ?Eşref Bitlis kesinlikle suikasta kurban gitti. C-4 bombası ile öldürüldü. C-4 uçağa pilot elbisesi içinde sokuldu. Bursalı nöbetçi bir asker bunu gördü. Jandarma içinde de Eşref Paşa´nın suikastla öldürüldüğü kanaatinde olan pek çok insan var.?
Olay yeri savcısı: Umarım dosya imha edilmemiştir
01 Ekim 2010: 1993 yılındaki kazanın ardından olay yerinde ilk incelemeyi yapan emekli Askeri Savcı Albay Hasan Tüysüzoğlu, askeri savcılığın hazırladığı dosyanın mutlaka incelenmesi gerektiğini söyledi. Taraf´a konuşan Tüysüzoğlu, ?Eşref Bitlis olayının kaza olmadığına dair önemli bulgulara ulaşmıştık. Ne olduysa dosya elimden alınarak başka bir savcıya verildi. Daha sonra ise takipsizlik kararı verildi. Bu dosyanın yeniden açılmasına çok sevindim. Eşref Paşa´nın kara kutusu, yani soruşturma dosyası Kara Kuvvetleri Komutanlığı´ndadır? dedi. Savcının kendisini çağırması durumunda, olaya ilişkin bütün bilgilerini paylaşacağını ifade eden Tüysüzoğlu, ?Umarım Eşref Paşa´nın bu dosyası imha edilmemiştir. Edilmişse çok vahim bir olay karşımıza çıkmış olur. Bu olay çözüldüğü takdirde birçok olay da peşi sıra çözülür diye düşünüyorum? dedi. Soruşturma sırasında, uçağın kaza sonucu düşmediğine dair birçok bilgi ve bulguya rastladığını, bu nedenle ?sabotaj? raporu hazırladığını söyleyen Tüysüzoğlu, ?Ülkede kaos ve şiddetin devamından nemalananlar Eşref Paşa´yı harcadılar? dedi. ( Taraf)
Eşref Bitlis Cinayeti´ndeki askeri savcılar
05 Ekim 2010: Mehmet Altan (Star): JİTEM´in kurucusu Ergenekon sanığı emekli Albay Arif Doğan Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis´i kendi yardımı sayesinde Cem Ersever ve ekibinin öldürdüğünü söyleyince konu yeniden alevlendi. Üstelik sadece Eşref Bitlis´in değil, tüm ekibinin de suikaste kurban gittiği ortaya çıktı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, tüm bu gelişmelerle ilgili soruşturma başlattı ve Kara Kuvvetleri Askeri Savcılığı´nın baktığı dosyayı Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı´ndan istedi. Peki, acaba Eşref Bitlis´in ölümü ardından ?askeri yargı? ne yaptı? Dün oturup, onu araştırdım. Ama... ?Askeri Yargı ne yaptı? sorusunu daha iyi değerlendirmek için... Dönemin Genel Sekreteri Yaşar Büyükanıt´ın, uçağının düşmesinden sadece iki saat sonra Genelkurmay Başkanlığı adına yaptığı açıklamada olayın kaza olduğunu söylediğini... Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş´in de ?uçağa sabotaj yapılması mümkün değildir? açıklamasında bulunduğunu hatırlayalım. Çünkü ?askeri yargı? emir-komuta zincirine göre çalışır, çünkü askeri hâkim ve savcıların sicil amiri komutanlarıdır... Ayrıca, Askeri Adalet İşleri Başkanlığı´nın genelgesi ile kanuna aykırı olarak askeri savcılar, komutanların soruşturma emri vermediği durumlarda soruşturma yapamıyorlar.
Sivil mahkemeye göre uçak buzlanmadan düşmedi
Dönemin yetkililerinin kazanın buzlanmadan kaynaklandığını açıklaması üzerine askeri yargı tarafından dosya kapatılmış ama... Aynı uçakta ölen Yüzbaşı Tuğrul Sezginler´in ailesinin açtığı davada sivil mahkeme uçağın buzlanmadan düşmediği yönünde karar vermiş. Bu çok önemli gelişme de ?askeri yargı?da hiçbir reaksiyona yol açmamış. Komutan ?buzlanma? deyince, sivil mahkemenin bilirkişi raporlarıyla oluşturduğu karara sağır kalmışlar. Bu arada, istihbarat astsubayı Hüseyin Oğuz´un TBMM Susurluk Komisyonu´na verdiği ifadede, ?Bitlis kesinlikle suikasta kurban gitti. C-4 ile öldürüldü. C-4 uçağa pilot elbisesi içinde sokuldu. Bursalı nöbetçi bir asker bunu gördü? demesi de... Ordonat er Tahir Metin´in Komisyon´a verdiği ifadesinde: ?Saat 19.30 civarında, dâhili kışlık kıyafetli ve pilot bereli, astsubay olduğunu tahmin ettiğim resmi bir şahıs, Havacılık Okulu´na doğru geçiyordu. ´Dur´ ihtarında bulundum. Durdu, parolayı ve işareti sordum. Bildi, geçip gitti. Parolayı bildiği için ve üniformalı olduğu için içimde şüphe uyanmadı. Daha önce nöbet yerimizden yürüyerek geçen birini görmedim? demesi de pişkin sessizliği bozamamış. Askeri savcılıklar hep sessiz kalmış... ( Star)
Başbakan Erdoğan: İddialar suç duyurusudur
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Eşref Bitlis ve Turgut Özal´ın ölümüyle ilgili iddiaların suç duyurusu olarak dikkate alınmasını istedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Eşref Bitlis ve Turgut Özal´ın ölümüyle ilgili iddiaların suç duyurusu olarak dikkate alınmasını istedi. Erdoğan, ?Biz hatta bu suç duyurusu noktasında da ´yargının devreye girmesi gerekir´ dedik. Nitekim yargı devreye girmiş vaziyette. Ahmet Özal Beyi biliyorsunuz davet ettiler. Kendisini dinlediler. Merhum Bitlis ile ilgili de şu anki sürecin takip edildiğini biliyorum. Bizler de takipçisi olacağımızı daha önce de söylemiştik. Çünkü bu tür şeylerde hiçbir şeyin gizli, kapalı kalmaması gerekir. Er geç bunların ortaya çıkmasında çok çok büyük faydalar olduğuna inanıyorum. Hele hele ordumuzda saygın bir yere gelmiş bir insanın gerçekten bir suikasta mı, bir bombalama neticesinde mi veya farklı bir şeklide mi düşürüldüğü, düşürülmediği bunun, meydana çıkmasında fayda var. Öte yanda merhum Özal´ın ölümüyle ilgili de gerçekten orada da Ahmet Beyin ifade ettiği gibi bir şeyler mi var? Bunların ortaya çıkarılmasında fayda var. Birçok insanın bu noktada geçmiş ve gelecek arasındaki konumunu değerlendirmesi bakımından çok büyük önem ifade ediyor.? ( Taraf)
Ankara, İstanbul savcılarından Arif Doğan´ın ifade örneğini istedi
07 Ekim 2010: Eski jandarma genel komutanı Eşref Bitlis´in ölümüyle ilgili soruşturma başlatan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, emekli albay Arif Doğan´ın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği ifadenin örneğini istedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, ´Ergenekon´ davası sanıklarından Doğan´a ait olduğu öne sürülen ve Bitlis´in ölümüne ilişkin sözlerin de bulunduğu ses kaydıyla ilgili soruşturma başlatmış, bu kapsamda özel yetkili cumhuriyet savcısınca Doğan´ın ifadesi alınmıştı. Edinilen bilgiye göre, Doğan´a atfen basın-yayın organlarında çıkan haberler üzerine, Bitlis´in ölümüne ilişkin soruşturmayı yürüten özel yetkili cumhuriyet savcısı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından Doğan´ın ifadelerinin örneğini istedi. ( AA)
Abdullah Harun
(30 Eylül 2010), son güncel.: (07 Ekim 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
EŞREF BİTLİS SUİKASTİYLE İLGİLİ MANŞETLERİMİZ
Olay yeri savcısı: Bitlis öldürüldü
Flaş!!! ´Eşref Bitlis´in uçağı düşürüldü, hiç şüphem yok´
Albay: Bensiz Bitlis´i nah öldürürlerdi
Adalet Bakanı: Özal ve Bitlis´in ölümü şüpheli
Albay: Bitlis´in ekibi öldürülecek
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde ara
Fotoğraftaki 10 subaydan 7´si öldü
Kanlı ve Kara Yıl: 1993.. PKK´nın tasfiyesi durduruldu