Özal´a suikastın gerisindeki isim olarak suçlanan Özel Harp Dairesi´nin eski komutanlarından emekli Org. Sabri Yirmibeşoğlu Habertürk röpörtajında ´muhteşem´ bir gaf yaptı: ´Dedim ki bak kardeşim Özel Harp´te yani mukavemet teşkilatında bir kural vardır; halkın mukavemetini artırmak için düşman yapmış gibi bazı değerlere sabotaj yapılır. Mesela bir cami yakılır. Kıbrıs´ta yaptık biz.´
23.09.2010 13:55 Özal´a suikastın gerisindeki isim olarak suçlanan Özel Harp Dairesi´nin (ÖHD) eski komutanlarından emekli Org. Sabri Yirmibeşoğlu Habertürk yayınında boş bulununca ağzından çok önemli bir itiraf kaçırdı. 6-7 Eylül olaylarının muhteşem bir Özel harp işi olduğuna dair kendisine atfedilen iddiayı yalanlamaya çalışırken bir başka gaf yaptı, hem de nasıl:
Dedim ki bak kardeşim Özel Harp´te yani mukavemet teşkilatında bir kural vardır; halkın mukavemetini artırmak için düşman yapmış gibi bazı değerlere sabotaj yapılır. Mesela bir cami yakılır. Kıbrıs´ta yaptık biz. ( Video/Ses)
Kıbrıs´ta sivil direnişi örgütleyen isim olarak bilinen emekli Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu, halk arasında adı kontrgerilla olarak bilinen Özel Harp Dairesi´nin faaliyetlerini anlatırken ´Halkın mukavemetini artırmak için düşman yapmış gibi bazı değerlere sabotaj yapılır. Mesela bir cami yakılır. Kıbrıs´ta biz bunu yaptık. Bir cami yaktık´ dedi. Bu itiraf Balyoz eylem planıyla gündeme gelen ´kendi uçağını düşürmek ve cami bombalamak´ gibi korkunç eylem planlarını hatırlattı. Benzer bir itiraf da emekli Korgeneral Altay Tokat´tan gelmişti. Tokat, 2006 yılında verdiği bir röportajda, Güneydoğu´da görev yaptığı yıllarda, bölgeye yeni gelen memur ve hakimlerin ´işlerini ciddiye alıp hizaya girmeleri´ için evlerinin yakınına birkaç bomba attırdığını´ itiraf etmişti.
İstanbul´da gayrimüslimleri hedef alan 6-7 Eylül Olayları ve 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın suikastına karıştığı iddialarıyla gündeme gelen eski Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Emekli Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu, Özel Harp Dairesi´ni (ÖHD) HABERTÜRK´e anlatırken tarihi bir sırrı ağzından kaçırdı: Halkın mukavemetini artırmak için düşman yapmış gibi Kıbrıs´ta bir cami yaktık.
İddiaları yalanlamak isterken ´muhteşem´ bir hata yaptı
Ahmet Özal´ın Turgut Özal suikastı ile ilgili iddialarını yalanlayan Yirmibeşoğlu, yıllar önce gazeteci Fatih Güllapoğlu´na söylediği, 6-7 Eylül olayları Özel Harp işidir ve muhteşem bir örgütlenmedir şeklindeki sözlerine de açıklık getirmek istedi. Yirmibeşoğlu, 1971´de Özel Harp Dairesi´ne Kurmay Başkanı oldum. 6- 7 Eylül olayları 1955´te oldu. O tarihte Özel Harp Dairesi yoktu zaten. Kıbrıs için kurulan Seferberlik Tetkik Kurulu vardı dedi.
Boş bulununca...
Yirmibeşoğlu, Özel Harp Dairesi´nin (ÖHD) çalışma sistemini HABERTÜRK muhabirine anlatırken tarihi bir sırrı ağzından kaçırdı. Yirmibeşoğlu şöyle konuştu: Gazeteci (Güllapoğlu) bana ´Bu olay neden yapıldı?´ diye sorunca ona akademik düzeyde konuştum. Şunun için yapılır dedim; ´eğer bir yerde halkın galeyana gelmesini bir mukavemet hareketini göstermesini arzu ederseniz sizin saygın değerlerinize düşmanın, karşı tarafın bir şey yaptığını, küçültücü hareket yaptığını gösterirseniz, halkı galeyana getirirsiniz. Özel Harp´te bir kural vardır; halkın mukavemetini artırmak için düşman yapmış gibi bazı değerlere sabotaj yapılır. Bir cami yakılır. Kıbrıs´ta cami yaktık biz. Cami yakılır mesela. HABERTÜRK muhabirinin Cami mi yaktınız? diye sorması üzerine ağzından kaçırdığını fark eden Paşa Mesela diyorum... diyerek toparlamaya çalıştı. Seferberlik Tetkik Kurulu´nun 1953´te kurulduğunu belirten Yirmibeşoğlu, Kurulun üç tane subayı vardı Ankara´da Karanfil Sokak´ta. Yeni bir teşkilattı, Kıbrıs´ta EOKA´ya karşı silah göndermek için dedi.
Güneydoğu örneği
Benzer bir itiraf da emekli Korgeneral Altay Tokat´tan gelmişti. Tokat, 2006 yılında verdiği bir röportajda, Güneydoğu´da görev yaptığı yıllarda, bölgeye yeni gelen memur ve hakimlerin ´işlerini ciddiye alıp hizaya girmeleri için evlerinin yakınına birkaç bomba attırdığını´ itiraf etmişti.
Camilere sayısız bomba atıldı
Kıbrıs´ta 1955-58 yılları arasında 16, 1963-74 arasında ise 100´den fazla cami, mescit ve türbe Rumlar tarafından tahrip edildi. Baf´taki Cami-i Cedit 1964´te yakılarak yerle bir edildi. Lefkoşa´daki Ömeriye ve Bayraktar camileri de defalarca bombalandı. ( Habertürk)
Yirmibeşoğlu´na tepkiler: Mehmetçik cami yakmaz, yakmışsa da bilmiyorum
Emekli Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu´nun,açıklamaları silah arkadaşlarını ayağa kaldırdı. İsmi daha sonra adı Özel Harp Dairesi olarak değiştirilen Seferberlik Tetkik Teşkilatı´nın 3 kurucusundan biri olan emekli Albay İsmail Tansu, Sabri Yirmibeşoğlu´nun 1974´ten itibaren Genelkurmay bünyesinde Özel Harp Dairesi Başkanlığı´nı yaptığını hatırlatarak, Kendileri Seferberlik Tetkik Kurulu´nda 1974´ten sonra başkanlık yapmıştır. Ben o dairede 1953 yılından 1971 yılına kadar çalıştım. Teşkilat gizli savaşa yönelikti. 1957´de bana Kıbrıs´ta gizli bir mukavemet teşkilatı kurma görevi verildi. Bir yıl sonra 15 bin kişilik bir teşkilat kurduk. Dünyada bunu kimse duymadı. Ben bunun planını hazırlamış ve genel koordinatörlüğünü yapan kişiyim. Son derece disiplinli bir teşkilattı.1963´e kadar görev yapacağı günü bekledi. Kıbrıs´ta 1963´ten sonra yer üstüne çıktı. Bir yıl boyunca tarihi bir direnişle Türkleri kurtardı ve özgürlüklerine kavuşturdu. dedi.
Cami yakma konusunda bilgim yok
Yirmibeşoğlu´nun Cami yaktık yönündeki açıklamasını değerlendiren Tansu, bu konudaki bir bilgisinin olmadığını ifade etti. Teşkilat bünyesinde bu tür gayri insani faaliyetleri kesin olarak yasakladıklarını anlatan Tansu, Bir subay cami yakmaz. Çünkü daha teşkilat kurulurken baştan itibaren bu talimat verildi. Eğer böyle bir şey varsa da ben bilemiyorum. Bu konuda bir bilgim yok. Bu normal bir faaliyet değil. Bu tür işlere girişilmemesi için Ankara´dan sürekli talimatlar geliyordu. Kim bunu yapmışsa kanunlara aykırı davranmıştır. Cami yakma konusunda bir bilgim yok. diye konuştu. Tansu, özel harp taktikleri arasında halkı galeyana getirmek için cami gibi mekânların yakılması gibi taktiklerin bulunmadığını kaydederken, Özel harp taktikleri arasında böyle bir şey yok. Bizim zamanımızda cami falan yakılmamıştır. Cami yakma gibi kanunlara aykırı uygulamaları başından itibaren yasakladık ve yapanlar kesinlikle cezalandırılırdı. Gayri meşru insanlık dışı hareketleri yasakladık. ifadelerini kullandı. Tansu, şunları söyledi: Türk Silahlı Kuvvetleri, teşkilatın gayri meşru faaliyetlerde bulunması yasaktı. Bu tip işler Ankara´dan verilen emirle yapılırdı. Türkiye´de bu Kıbrıs için bir taraftan gerekli hazırlıkları yaparken, diğer yandan Yunanistan´a güvenmediği için iki ülke hakları arasını bulandırır diye bilhassa bu tür sakınılması hususunda kesin talimat verilmişti. ( Cihan)
Halkı korkutmak için askerleri PKK´lılar gibi giydirdiler Şemdinli´yi bombaladılar
Kontrgerilla´ya bir örnek de Albay Sarızeybek´ten
24 Eylül 2010: ´Halkın mukavemetini arttırmak için Kıbrıs´ta cami bile yaktık´ itirafı üzerine, düşman yapmış görüntüsü verilen saldırılar konusunda bir örnek daha veriliyor. Emekli Albay Erdal Sarızeybek de ´İhaneti Gördüm´ adlı kitabında Şemdinli´de görev yaparken halkı korkutmak için sık sık çatışma varmış gibi bir atmosfer oluşturduklarını, askerleri de PKK´lılar gibi göstermek için gerilla kıyafetleri giydirdiklerini yazmıştı. Sarızeybek, şu ifadeleri kullanıyordu: Planım şuydu: İki-üç gecede bir, 120 mm´lik havan aydınlatma mermisini ilçe merkezi üzerine atacaktım. Sonra, önceden belirlenmiş hedeflerin üzerine makineli tüfekle ateş açacak, sonra da roketleri ateşleyip şehir üzerinde tam bir çatışma havası yaratacaktık. Ertesi sabah halkı şehir meydanında toplayıp, muhtemel bir çatışmada şehrin ve halkın ne denli zarar görebileceğini, bu nedenle teröristlerin şehre girmesine izin vermemeleri gerektiğini anlatacaktık. Dediğimiz gibi de yaptık. Haftada en az bir kez bu uygulama Şemdinli´de yapılır oldu, hem de uzunca bir süre. Belki delilik diyeceksiniz ama sonuç aldık, gerisi önemli değil. ( Zaman)
Kargaşa ve darbelere zemin için düzenlenen cami yakma ve diğer provokasyonlar
´PKK cami yaktı´
?Cami yakıldı? iddiasıyla kargaşa yaratma eylemlerinden son dönemde akılda kalan en büyük eylem 6 Nisan 2005´te Trabzon´da yaşanmıştı. Bir grup TAYAD´lının F Tipi Cezaevleri´ni protesto eyleminin ardından yaşanan gerginlik bir anda lince dönüşmüştü. Trabzon´u karıştıran olayda yaşanan gerginliğin kulaktan kulağa yayılan ?PKK´lılar bayrak yaktı?, ?PKK´lılar cami yaktı? iddialarıyla tüm şehri kapladığı belirlenmişti. Hatta bölgede yayın yapan bir televizyon kanalının ?Son dakika... PKK´lılar camiye saldırdı? diye altyazı geçtiği de tespit edilmişti.
Erzincan´da kaos son anda engellenebildi
Ergenekon iddianamesinde, Erzincan´daki provokasyon girişimi anlatılmıştı. Trabzon´daki provokasyondan hemen sonra Mayıs 2006´da 15 kişilik bir grup Erzincan´da cezaevlerindeki tecridi protesto eylemi yaptı. Polis göstericileri dağıttı. Bir gün sonra 300 kişilik bir grup polisi protesto için toplandı. Bu sefer vatandaşlarla göstericiler birbirine girdi. Polis zor kullanarak grupları dağıtırken, internetten ?Aleviler camiyi ateşe verdi? yalanı kente bir fısıltı halinde duyuruldu. Birkaç saat içinde 4 bin kişi Cumhuriyet Meydanı´nda birikti. Kanaat önderleri halkı zor yatıştırdı.
Aleviler cami yaktı iddiası 57 can aldı
?Cami bombalandı? iddiası 27 Mayıs-10 Temmuz 1980 arasında yaşanan ve tarihe ?Çorum Olayları? olarak geçen ve 57 insanımızın katledilmesine neden olan kardeş kavgasında da kullanılmıştı. Alevi-Sünni kavgası çıkarmak isteyen derin yapı ?Solcular, Aleviler cami bombaladı...? yalanını Çorum´da ortaya atmış ve muhafazakar yapısıyla bilinen Çorum halkı bu iddia üzerine ayağa kalkmıştı. 12 Eylül darbesine de gerekçe yapılan olaylarda 57 insanımız katledilmiş, 200´den fazla insanımız yaralanmış, 300 den fazla ev ve işyeri yakılıp yıkılmıştı.
Yunanlılar Selanik´te Atatürk´ün evini yaktı
Sabri Yirmibeşoğlu´nun da suçlandığı 6-7 Eylül 1955 Olaylarını da yine ´dokunulamaz değerlere´ yapılan bir saldırı başlatılmıştı. Olaylarda halkı galeyana getiren ?Selanikte Atatürk´ün doğduğu ev Rumlarca bombalandı? haberi oldu. Başta İstanbul olmak üzere, İzmir ve Adalar´da Rumlara ve diğer gayrimüslimlere karşı büyük bir linç ve yağma hareketi başladı. 2 gün süren olayların ardından birçok Rum ve gayrimüslim, sahip oldukları her şeyi geride bırakarak yaşadıkları alanları terk etti. Yıllar sonra Selanik´teki bombayı derin devlet attığı ortaya çıktı.
Balyoz´da iki cami bombalanacaktı
Balyoz Darbe Planı´nda darbe ortamı yaratmak için İstanbul´daki Fatih ve Beyazıt camilerinin bombalanması eylemleri vardı. Kargaşa ortamı yaratıp sıkıyönetim ilan ettirmek için Fatih ve Beyazıt camilerine yerleştirilecek bombalar cuma namazı sırasında patlatılacak, galeyana getirilen halk ve s arıklı cübbeli insanlar sokağa çıkarılacak, provokatörler aracılığıyla öfkeli kalabalıklar Askeri Müze´yi basmaya yönlendirilecek, burada askerler bu kişilere ateş açarak katliam yapacaktı. Bu olaylar medya aracılığıyla ´irtica yaygarası´na dönüştürülecek ve hükümetten acilen sıkıyönetim ilan etmesi istenecek ve asker kabus gibi şehrin üstüne çökecekti. ( Star)
(23 Eylül 2010), son güncel.: (24 Eylül 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Yirmibeşoğlu´nun Habertürk´teki ses/video kaydını indirip dinlemek için tıklayın
Flaş!!! Özal´a suikast iddialarına soruşturma
Özal´da 2. isim: Simavi
Turgut Özal suikastiyle ilgili manşetlerimiz
Korkut Özal: Kardeşimi Ergenekoncular öldürdü
Özal suikasti muhteşem bir Özel Harp işiydi, amacına da ulaştı
Özel Harp Dairesi ile ilgili manşetlerimiz
Kanlı ve Kara Yıl: 1993.. PKK´nın tasfiyesi durduruldu
Kaynak: Özal´ın o dönem ölmesi birilerince uygundu