Hakkari´de dün Geçitli Köyü çıkışında bir minibüsün mayınlı saldırıda patlamasıyla 9 köylü öldü. Saldırı bölgesinde köylülerin bulduğu Rus yapımı mayınlar ve el bombalarıyla dolu iki sırt çantasının PKK´lılara ait olduğu ortaya çıktı. Dünkü saldırıyı üstlenmediğini açıklasa da olayı askere yüklemek isteyen PKK´lıların saldırı sonrası olay yerine asker çantası bırakarak kaçtıkları, dinlemeye takılan KCK´lıların telefon talimatıyla ortaya çıktı. Hakkari polisi de saldırıyı organize eden 3 PKK militanının kimliğine ulaştı. Yapılan tespitlere göre Geçitli köyündeki son saldırıyı, daha önce Hakkari merkezde Aziz Tan isimli imamı şehit eden aynı grup gerçekleştirdi. Timin liderliğini ise Serhat kod adlı Ferhat A.´nın yaptığı belirtildi. Yaklaşık 300 haneli Geçitli, halkının referandum boykotuna katıldığı, sandıklardan sadece 5 oy çıktığı belirtiliyor. BDP´li yetkililer saldırıdan ilginç şekilde Ergenekon´u sorumlu gösterdi, PKK´ya ise değinmedi. PKK´nın, son dönemde Kürtlere yönelik bombalı saldırılar düzenleyerek köylüleri devletle karşı karşıya getirme çabası dikkat çekiyor. PKK´nın ayrıca referandumu ve 1 hafta boyunca okulları boykot çabasıyla Kürt vatandaşlarını devlete karşı kitlesel kışkırtma çabalarını yoğunlaştırması da dikkat çekiyor. PKK´lı teröristler 1 Ağustos 2008´de Batman´da Güney Raman petrol sahasına girmiş ve daha sonra petrol vanasını açarak ateşe vermişlerdi. Saldırının ardından olay yerine gelecek olanlar için yola mayın döşeyerek kaçan teröristler, yangını söndürmek ve bekçileri kurtarmak için olay yerine gelen köylülerin mayına basması sonucu 4 kişinin ölmesine neden olmuşlardı. Mayının patlamasıyla hayatını kaybeden köylülerin kimlikleri ilginçti. Batman eski Baro Başkanı ve İHD yöneticisi Sedat Özevin, eski DYP Batman Milletvekili Faris Özdemir´in akrabası olduğu belirtilen kapatılan HEP´in eski Batman İl Başkanı Salih Özdemir, Sıtkı Özdemir ve eski İHD Batman Şube Başkanı Sadi Özdemir. Hain saldırıda 3 kardeşini kaybeden Sabri Özdemir´in BDP´li yetkililerin de katıldığı taziye esnasında, ´Ağabeyim iradesini teslim etmemesinin bedelini ödedi. Ona hediye bir mayın oldu´ şeklindeki PKK´yı eleştiren şok açıklaması kamuoyunda yankı uyandırmıştı. Kendilerine yakın insanların bile PKK tarafından öldürülmesi, örgüte yönelik eleştirileri beraberinde getirmişti. Bunun üzerine tepkileri azaltmaya çalışan PKK, patlamayla ilgili sözde soruşturma başlattığını duyurdu. Eylemi ´provokatif´ olarak niteleyen terör örgütü, mayınlı saldırıyı gerçekleştiren PKK´lı grubun sorguya alındığını duyurdu. Teröristbaşı Abdullah Öcalan da, olayın ´provokasyon´ olduğunu ileri sürerek, örgütün soruşturma açmasını istemişti.
PKK´lılar dinlemeye takıldı: Oraya asker çantası bıraktık
Hakkari´de dün Geçitli Köyü çıkışında bir minibüsün mayınlı saldırıda patlamasıyla 9 köylü öldü. Saldırı bölgesinde köylülerin bulduğu Rus yapımı mayınlar ve el bombalarıyla dolu iki sırt çantasının PKK´lılara ait olduğu ortaya çıktı. Dünkü saldırıyı üstlenmediğini açıklasa da olayı askere yüklemek isteyen PKK´lıların saldırı sonrası olay yerine asker çantası bırakarak kaçtıkları, dinlemeye takılan KCK´lıların telefon talimatıyla ortaya çıktı. Hakkari polisi de saldırıyı organize eden 3 PKK militanının kimliğine ulaştı. Yapılan tespitlere göre Geçitli köyündeki son saldırıyı, daha önce Hakkari merkezde Aziz Tan isimli imamı şehit eden aynı grup gerçekleştirdi. Timin liderliğini ise Serhat kod adlı Ferhat A.´nın yaptığı belirtildi. Yaklaşık 300 haneli Geçitli, halkının referandum boykotuna katıldığı, sandıklardan sadece 5 oy çıktığı belirtiliyor. BDP´li yetkililer saldırıdan ilginç şekilde Ergenekon´u sorumlu gösterdi, PKK´ya ise değinmedi. PKK´nın, son dönemde Kürtlere yönelik bombalı saldırılar düzenleyerek köylüleri devletle karşı karşıya getirme çabası dikkat çekiyor. PKK´nın ayrıca referandumu ve 1 hafta boyunca okulları boykot çabasıyla Kürt vatandaşlarını devlete karşı kitlesel kışkırtma çabalarını yoğunlaştırması da dikkat çekiyor. PKK´lı teröristler 1 Ağustos 2008´de Batman´da Güney Raman petrol sahasına girmiş ve daha sonra petrol vanasını açarak ateşe vermişlerdi. Saldırının ardından olay yerine gelecek olanlar için yola mayın döşeyerek kaçan teröristler, yangını söndürmek ve bekçileri kurtarmak için olay yerine gelen köylülerin mayına basması sonucu 4 kişinin ölmesine neden olmuşlardı. Mayının patlamasıyla hayatını kaybeden köylülerin kimlikleri ilginçti. Batman eski Baro Başkanı ve İHD yöneticisi Sedat Özevin, eski DYP Batman Milletvekili Faris Özdemir´in akrabası olduğu belirtilen kapatılan HEP´in eski Batman İl Başkanı Salih Özdemir, Sıtkı Özdemir ve eski İHD Batman Şube Başkanı Sadi Özdemir. Hain saldırıda 3 kardeşini kaybeden Sabri Özdemir´in BDP´li yetkililerin de katıldığı taziye esnasında, ´Ağabeyim iradesini teslim etmemesinin bedelini ödedi. Ona hediye bir mayın oldu´ şeklindeki PKK´yı eleştiren şok açıklaması kamuoyunda yankı uyandırmıştı. Kendilerine yakın insanların bile PKK tarafından öldürülmesi, örgüte yönelik eleştirileri beraberinde getirmişti. Bunun üzerine tepkileri azaltmaya çalışan PKK, patlamayla ilgili sözde soruşturma başlattığını duyurdu. Eylemi ´provokatif´ olarak niteleyen terör örgütü, mayınlı saldırıyı gerçekleştiren PKK´lı grubun sorguya alındığını duyurdu. Teröristbaşı Abdullah Öcalan da, olayın ´provokasyon´ olduğunu ileri sürerek, örgütün soruşturma açmasını istemişti.
Hakkari´de taziyeden dönen köylüleri taşıyan minibüsün geçişi sırasında, uzaktan kumandayla mayın patlatıldı. Saldırıda 9 köylü öldü, biri bebek dört çocuk yaralandı. Olay yerinde TSK´ya ait patlayıcı düzenek bulduklarını öne süren köylüler, askerlerle tartıştı. Askerler havaya ateş açtı. Hakkari´ye 35 kilometre mesafedeki Geçitli köyünün çıkışında, dün 08.30 sıralarında meydana gelen saldırı, polisin kayıt altına aldığı bir telefon görüşmesiyle açıklığa kavuştu. Saldırı sonrası, KCK operasyonu kapsamında takip edilen bazı BDP´lilerin örgüt milislerini telefonla arayarak Bırakılan asker çantasını ön plana çıkarın, provokasyonu sahiplenin! talimatını verdiği belirlendi. Bu telefon görüşmesi teknik takibi yapan Hakkari Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından kayıt altına alındı. Olay şöyle gelişti: İçinde üçü çocuk 13 kişi bulunan, Aydın Erol yönetimindeki köy minibüsü, 15 kilometre mesafedeki Durankaya beldesine gitmek üzere yola çıktı. Köyden 4 kilometre uzaklıkta, minibüsün keskin virajda yavaşladığı sırada, yola yerleştirilen mayın uzaktan kumandayla patlatıldı. Hurda yığınına dönen araçtaki dokuz kişi hayatını kaybetti. Yaralanan ve durumu ağır olan dört kişi ise hemen hastanelere kaldırıldı. Yaralılar arasındaki 15 aylık bebek, hava ambulansı ile Malatya´ya gönderildi.
Sırıtan plan: Provokasyonu sahiplenin
Patlamanın ardından olay yerine çok sayıda asker sevk edildi. Uzman ekipler, bölgede inceleme yaptı. İncelemede, yolun ortasına döşenen patlayıcının metrelerce uzayan kablo ile bağlandığı ve bu yolla patlatıldığı belirlendi. Bu sırada bir grup köylü, olay yerine yakın bir noktada asker çantaları bulunduğunu öne sürdü. Çantalardan birinde iki adet mayın, diğerinde ise dürbün ve kasatura vardı. Çantanın üzerinde yazan isim ise Hakkari Dağ Komando Tugayı idi. Köylüler, patlayıcıların askerlere ait olduğunu, yine olay yerine yakın bir noktada üzerinde MKE yazısı bulunan havan mermisi ve çok sayıda G3 mermisi bulduklarını savundu. Ancak olay yerinde bulunduğu ileri sürülen 2 askeri çantanın da bir provokasyon olduğu Hakkari Terörle Mücadele Şubesi´nin yaptığı teknik takipte ortaya çıktı. Polis tarafından takip edilen KCK üyesi bazı BDP´liler olay bölgesindeki milisleri arayarak provokasyon talimatı verdi. Teknik takibe takılan telefon görüşmesinde Bırakılan asker çantasını ön plana çıkarın, provokasyonu sahiplenin! denildiği öğrenildi. İddiaya göre minibüse mayınlı saldırıyı düzenleyen PKK timi olay yerine daha önceden ele geçirdikleri iki askeri sırt çantasını bıraktı. Sırt çantaları Hakkari Dağ Komando Tugayı´na aitti. Konuyla ilgili SABAH´a bir açıklama yapan terör uzmanı şunları söyledi: Askeri operasyonlarda çatışma alanında zaman zaman askeri malzemenin kalması çok doğaldır. Burada aynı şey sözkonusu. PKK´lılar çatışma bölgesinde buldukları iki sırt çantasını daha sonra kullanmak için yanlarına almışlar. Bu çanta belki de Gediktepe´de şehit edilen askerlere ait. Yapılan plan her yönüyle dökülüyor. Böyle bir saçmalığa dağdaki terörist bile inanmaz. Öte yandan Hakkari polisi saldırıyı organize eden 3 PKK militanının kimliğine de ulaştı. Yapılan tespitlere göre son Geçitli köyündeki son saldırıyı, daha önce Hakkari merkezde Aziz Tan isimli imamı şehit eden aynı grup gerçekleştirdi. Timin liderliğini ise Serhat kod adlı Ferhat A.´nın yaptığı belirtildi. Yaklaşık 300 haneli Geçitli, halkının referandum boykotuna katıldığı, sandıklardan sadece 5 oy çıktığı belirtiliyor. Genelkurmay da olayla ilgili açıklamasında terör örgütünün yerleştirdiği mayının patlaması sonucu 9 kişinin yaşamını yitirdiğini duyurdu.
Tepede izleyen yedi kişi vardı
Bazı köylüler, hakim tepelerde yedi kişinin olayı izlediğini, fark edildiklerinde kaçtığını, komutanların telsizle helikopter istediğini ancak helikopter gelmediğini öne sürdü. Öte yandan, saldırıda yaralanan tümü çocuk 4 kişi çeşitli hastanelerde tedavi altına alındı. Saldırıda yaşamını yitirenlerin isimleri ise şöyle: Aydın Erol (25) (sürücü), Enes Erol (22), Eşref Gür (30), Şirin Kurt (23), Abuzeyt İdem (40), Cane Dayan (50), Simeha Dayan (35), Zarife Çiftçi (25), Nurulluh Umut Çiftçi (3). Yaşamlarını yitirenlerin toprağa verilmesi için Geçitli köyünde hazırlıklar tamamlandı. 9 kişi için mezar yerleri iş makineleriyle kazıldı.
Mayınlar Rus yapımı
Valilik, olay yerine 50 metre mesafede iki adet sırt çantası içinde Rus yapımı iki antitank mayın ve havan içinde patlatma düzenekli C4 plastik patlayıcı bulunduğunu açıkladı. ( Sabah)
1,5 ay önceki mayınlı saldırı
PKK´nın, son dönemde Kürtlere yönelik bombalı saldırılar düzenleyerek köylüleri devletle karşı karşıya getirme çabası dikkat çekiyor. PKK´nın ayrıca referandumu ve 1 hafta boyunca okulları boykot çabasıyla Kürt vatandaşlarını devlete karşı kitlesel kışkırtma çabalarını yoğunlaştırması da dikkat çekiyor. PKK´lı teröristler 1 Ağustos 2008´de Batman´da Güney Raman petrol sahasına girmiş ve daha sonra petrol vanasını açarak ateşe vermişlerdi. Saldırının ardından olay yerine gelecek olanlar için yola mayın döşeyerek kaçan teröristler, yangını söndürmek ve bekçileri kurtarmak için olay yerine gelen köylülerin mayına basması sonucu 4 kişinin ölmesine neden olmuşlardı. Mayının patlamasıyla hayatını kaybeden köylülerin kimlikleri ilginçti. Batman eski Baro Başkanı ve İHD yöneticisi Sedat Özevin, eski DYP Batman Milletvekili Faris Özdemir´in akrabası olduğu belirtilen kapatılan HEP´in eski Batman İl Başkanı Salih Özdemir, Sıtkı Özdemir ve eski İHD Batman Şube Başkanı Sadi Özdemir. Hain saldırıda 3 kardeşini kaybeden Sabri Özdemir´in BDP´li yetkililerin de katıldığı taziye esnasında, Ağabeyim iradesini teslim etmemesinin bedelini ödedi. Ona hediye bir mayın oldu. şeklindeki PKK´yı eleştiren şok açıklaması kamuoyunda yankı uyandırmıştı. Kendilerine yakın insanların bile PKK tarafından öldürülmesi, örgüte yönelik eleştirileri beraberinde getirmişti. Bunun üzerine tepkileri azaltmaya çalışan PKK, patlamayla ilgili sözde soruşturma başlattığını duyurdu. Eylemi ´provokatif´ olarak niteleyen terör örgütü, mayınlı saldırıyı gerçekleştiren PKK´lı grubun sorguya alındığını duyurdu. Teröristbaşı Abdullah Öcalan da, olayın ´provokasyon´ olduğunu ileri sürerek, örgütün soruşturma açmasını istemişti. Olayın PKK işi olduğu saldırı bölgesindeki kovanların balistik incelemesiyle de kesinleşmişti.
29 Ağustos´ta 2 kg C-4´le yakalanan PKK´lının itirafları
Açık provokasyon
Hakkari´nin Geçitli Köyü ile Durankaya Beldesi yolu üzerinde 9 kişinin hayatını kaybettiği ve 4 kişinin de yaralandığı saldırıyı gerçekleştiren grubun başında PKK´nin Depin sorumlusu Serhat kod adlı Ferhat A.´nın bulunduğu iddia edildi. Fox TV Haber Merkezi´nin olaya ilişkin edindiği bilgiler şöyle: ?Terör örgütü, bir süre önce Depin bölgesinde öldürülen 4 PKK´lının intikamını almaya hazırlanıyordu. Bunun için bölgeye 40 kişilik bir terörist grup gönderildi. Teröristler, o yoldan bir askeri konvoyun geçeceğini öğrendiler ve yola uzaktan kumandalı mayın döşediler. Ancak kaçırdıkları çok önemli bir nokta vardı. 29 Ağustos günü, 2 kilo C-4 patlayıcıyla yakalanan M.E., o bölgede bir eylem yapılacağını itiraf etmişti. Bu nedenle konvoyun güzergahı değiştirildi. Bunun üzerine teröristler, sivil minibüsü hedef aldılar. Amaç halkı kışkırtmaktı. Olay yerine içinde askeri malzemeler bulunan üç sırt çantası bırakıldı. Provokasyon olayın ardından başlatıldı. Ancak halkı kışkırtmaya çalışanlar, telefonlarının dinlendiğinden habersizdi. PKK´nın şehir yapılanması KCK´nın iki üyesinin, saldırının ardından yaptıkları konuşmalarla olayın, terör örgütü tarafından provokasyon amacıyla yapıldığı tespit edildi.? ( Hürriyet)
Dünkü saldırı nasıl oldu?
Durankaya Beldesi´ne 7 kilometre uzaklıktaki Geçitli Köyü´nden Aydın Erol (28) yönetimindeki minibüs, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 13 kişiyle birlikte dün sabah il merkezine gitmek üzere hareket etti. Minibüs köyün 2 kilometre uzağındaki viraja geldiğinde, 09.00 sıralarında asfalt yolda şiddetli bir patlama oldu. Metal yığınına dönen minibüstekiler patlamanın etkisiyle çevreye savruldu. Şoför Erol´la birlikte 9 kişi olay yerinde öldü, 4 kişi yaralandı. PKK´lıların uzaktan kumandayla infilak ettirdikleri sanılan, cinsi henüz belirlenemeyen ancak mayın olduğu üzerinde durulan patlayıcının yerleştirildiği yolda büyük bir çukur açıldı. Olayın duyulması üzerine ölen ve yaralıların yakınlarıyla birlikte yaklaşık 500 kişi saldırının gerçekleştiği bölgeye koştu. Ölenlerin yakınları cesetlerin başında ağıtlar yakarken, jandarma, bölgede başka patlayıcı veya saldırı olabileceğini göz önüne alarak köylüleri uzaklaştırdı. Yaralılar sivil ve askeri helikopterle Hakkari´ye götürülürken, 6 aylık yaralı Zeynep Kurt ambulans helikopterle Malatya´ya sevk edildi. Hakkari Valisi Muammer Türker, bölgede operasyon başlatıldığını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Gül´den çok net açıklamalar: Terör örgütü yapar, devlete atar
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Hakkari´deki saldırı ile ilgili olarak, terör örgütünün sicilinde bu tür olayların bulunduğunu belirterek, Sivillerden gelecek tepkiden utanır korkarlarsa o zaman bunu kabul etmezler, ´Bunu devlet yaptı diye hemen devlete atarlar. Tabii ki olay şu anda gerek polis gerek savcılığın araştırması ve delillerle işin niye ve nasıl olduğunun ortaya çıkarılması safhasındayız dedi. Cumhurbaşkanı Gül, Birleşmiş Milletler 65. Genel Kurulu Genel görüşmelerine katılmak ve çeşitli temaslarda bulunmak üzere 9 günlük ABD gezisi için Atatürk Havalimanı´ndan hareketinden önce gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gül, Hakkari´de 9 vatandaşın ölümü 4´ünün de yaralanmasıyla sonuçlanan saldırıya ilişkin bir soru üzerine, terör örgütü PKK´yı kast ederek, Terör örgütünün siciline bakarsanız bu tip olaylar vardır. Terör örgütünün sicili bu tür olaylarla doludur dedi. Terör örgütünün, sivillerden gelecek tepkiden utanır veya korkarsa o zaman bunu kabul etmeyerek, Bunu devlet yaptı diye suçu hemen devlete attıklarını ifade eden Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: Bunun en tipik örneklerinden bir tanesi birkaç yıl önce Diyarbakır´da dershanelerin önünde gerçekleştirdikleri terör. Bu saldırıda birçok Diyarbakırlı çocuğumuz hayatını kaybetti ve bunu devlet yaptı diye neredeyse herkesi inandırmışlardı. Ama daha sonra katiller yakalandığında itiraf etmişlerdir, bunu terör örgütü adına yaptıklarını. Tabii ki olay şu anda, gerek polis gerek savcılığın araştırması ve delillerle işin niye ve nasıl olduğunun ortaya çıkarılması safhasındayız. Dolayısıyla şunu bir kez daha tekrarlayalım. Mayınlar dünyada ordulara bile yasaklanmıştır. Şimdi terör örgütünün nasıl mayın kullandığını, nasıl güvenlik güçlerine, sivillere karşı saldırdığını Ankara´da, İstanbul´un merkezinde neler yaptığını, hatırlarsanız bu olayın da hiç değilse ön bazı tahminlerini yaparsınız. Ama halktan ve uluslararası camiadan görecekleri tepkiden dolayı başında hemen suçlu bulurlar ve bu suçlu da devlet derler. ( Star)
Başbakan: Karşılıksız kalmaz
Saldırı, devletin zirvesince lanetlendi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, tepkisini ?Devletimiz hiçbir zaman vatandaşını terör örgütü karşısında yalnız bırakmayacaktır, ezdirmeyecektir? sözleriyle dile getirdi. Başbakan Tayyip Erdoğan da, ?Terör şüphesiz ki belli bir bedeli ödettiriyor. Ama bu bedel karşılıksız kalmayacak? dedi.
2 yaşında çocuğa da kıydılar
ÖLENLER: Aydın Erol (30), Eşref Gür (32), Enes Erol (22), Şirin Kurt (23), Abuzeyt İdem (40), Cane Dayan (50), Zarife Çiftçi (25), Semiha Dayan (35), Nurullah Umut Çiftçi (2). YARALILAR: Özgür İdem, Sudenaz Kurt (3), Berivan Dayan, Zeynep Kurt (6 aylık).
Bazı köylüler JİTEM´i suçladı: Mayınlı çanta gerginliği
Geçitli Köyü yakınlarındaki patlamanın ardından köylülerden bazıları, olayın gerçekleştiği noktaya 15 metre uzaklıkta çanta bulduklarını öne sürerek, gazetecilere haber verdiler. Köylüler, çantayı açarak poşete sarılı 2 mayın 1 roket mermisini ve seri numaralarını basın mensuplarına gösterip olayın JİTEM tarafından yapıldığını iddia ettiler. Faillerin yakalanmasını isteyen köylüler ile çantayı bırakmalarını isteyen jandarma arasında gerginlik yaşandı. Jandarma havaya ateş açtı, köylüler taş atarak karşılık verdi. ( Hürriyet)
BDP Ergenekon´u suçladı: Görüşmeye patlama iptali
Hakkari´deki mayınlı saldırının ardından Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ile Adalet Bakanı Sadullah Ergin´in, BDP´li yöneticilerle PKK´nın eylemsizlik kararı, referandum boykotu ile bölgedeki okulların açılmaması gibi konuları görüşmek üzere planladığı toplantı, hükümet tarafından ertelenmişti. İptal kararı, saldırı sonrası Başbakanlık´ta Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek´in başkanlığındaki ?mini güvenlik? zirvesinde alındı. Toplantıda, mayının patladığı Geçitli Köyü´nün boykota katıldığı tespit edildi. Adalet Bakanı Sadullah Ergin, BDP ile görüşme için Hakkari´deki araştırmanın sonuçlanmasını beklemeye karar verdiklerini açıkladı. Mayın patlamasından üzüntü duyduğunu dile getiren BDP Lideri Demirtaş, BDP´nin talebine hükümetin ?olumlu? yanıt vermesi üzerine, Çiçek ve Ergin ile TBMM´de dün saat 14.00´de bir görüşme öngörüldüğünü, ancak bu görüşmenin saatinin ?provokatif? eylemlerin önüne geçilmesi amacıyla son ana kadar netleştirilmediğini ifade etti. ?Bu görüşmeden sadece bizim telefonlarımızı dinleyenler haberdardı? diyen Demirtaş, bu nedenle ?patlamanın meydana geldiği günün ve saatin oldukça önemli olduğunu? söyledi. Demirtaş, patlamanın ardından hükümetin görüşmeyi ertelediğini ifade ederek, ?Bu olayın ne olduğu ortadadır. İyi çocuklar sahnededir. Hükümet bu provokasyona teslim olmuştur? dedi. Demirtaş, ?Orada ciddi deliller bırakılmış, bunlar incelenmeli. Şemdinli´ye benziyor mu, ardında iyi çocuklar var mı, delillere bakınca ortaya çıkartılabilir. Bu olay aydınlatılırsa Ergenekon´un hala canlı olduğu görülecektir? diye konuştu. Başbakan Yardımcısı Çiçek ise görüşmenin mecliste yapılmasının planlandığını hatırlatarak, ?Meclis´in ortasında, Başbakan´ın odasında gizli görüşme mi olur? BDP´liler Başbakan´la görüşmek istemişler. Sayın Başbakanımız program yoğunluğu nedeniyle ´Siz görüşün´ dedi. Görüşmeyi onlar istediğinden biz ne diyeceklerini bilmiyoruz? dedi. Bu arada terör örgütü PKK, 9 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıyı üstlenmedi. ( Hürriyet)
Erdoğan´dan BDP´ye Ergenekon yanıtı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terörle mücadelenin kararlılıkla süreceğini söyledi. Erdoğan, Bu teröristleri tekrar milletçe lanetliyoruz. Tabii ki sürecin çok daha farklı bir şekilde ve kararlı şekilde takipçisiyiz. Bu kararlılığımız da sonuna kadar devam edecek. Terör şüphesiz ki belli bir bedeli ödettiriyor ama bu bedel de karşılıksız kalmayacak. ifadelerini kullandı. Başbakan, BDP´nin talebi üzerine bugün (dün) kendilerine randevu verildiğini anlattı. Erdoğan, Daha önce Ahmet Türk´ün döneminde de randevu talebi gelmişti. O zaman da 13 vatandaşımızı yine şehit etmişlerdi. 13 vatandaşımızla ilgili de orada adres gösteriyorlar beyefendiler. O dedikleri adreste söyledikleri gibi bir şey çıkmadı. Bölücü terör örgütü çıktı. Burada da yöntem aynı, oyun aynı. diye konuştu. Başbakan, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş´ın açıklamalarının talihsizlik olarak değerlendirdi: Hakkari ilinin yaşadıkları, benim oradaki il başkanımdan tutunuz, ilçe başkanlarına varıncaya kadar arkadaşlarımın aldığı tehditlerin arkasında kimlerin yattığı bellidir. Bu tehditleri alan arkadaşlarım ve bu tehditleri yapanların kimlerle de dayanışma içerisinde olduğu bellidir. Eş başkan olarak eğer bölgede barışı, istikrarı istiyorlarsa yapmaları gereken demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti içerisinde, hukuka göre adımlar atmaktır. Kendilerine göre yeni bir yapı ortaya çıkarma gayretlerine ne bu parlamento müsaade eder, ne bu millet müsaade eder. 5 gün okulları boykot edeceklermiş. Bu da anayasal anlamda bir suç teşkil ediyor. Hani barış istiyordunuz siz, hani barışın güvercinleriydiniz? ( Zaman)
STK´lar Hakkari´deki katliama ve Ergenekon-PKK işbirliğine tepkili
Hakkari´nin Durankaya Beldesi´nde sivillere yönelik gerçekleştirilen mayınlı saldırı Diyarbakır´da sivil toplum kuruluşları tarafından kınandı. Ortak basın toplantısı düzenleyen STK temsicileri, barış ve huzur ortamını istemeyen karanlık güçlerin yine devreye girdiğini belirtti. Diyarbakır Barış Adalet ve Kardeşlik Grubu adı altında birleşen onlarca sivil toplum kuruluşu, her zamandan daha çok ihtiyaç duyulan sükunet ortamının bir daha karanlık eller tarafından bozulduğuna dikkat çekti. Grup adına açıklama yapan İbrahim Gökdemir, çatışma isteyen derin ve karanlık güç odaklarının, özelikle kaostan beslenen Ergenekon tipi yapıların bugünlerde tekrar aktif olarak faaliyet içinde olduklarını müşahede ettiklerini söyledi. Gökdemir, Ülkemizin ve bölgemizin hasret kaldığı barış ortamının temin edilmesine çalışıldığı bir dönemden geçerken önce bir astsubayın ve Hakkari´de bir çocuğun vurulması, bayram ve referandum öncesi 9 PKK´lının mağarada öldürülmesi, sonra da Hakkari´de 9 vatandaşın mayınla öldürülmesi bizleri derinden endişelendirmiştir. Eylemlerin çatışmasızlık ortamının sabote edilmesine yönelik olduğuna inanıyoruz. dedi.
´Saldırı imamları öldüren zihniyete hizmet ediyor´
Ramazan ayında Hakkari ve İdil´de iki imamı silahla vuranların, huzuru bozmak isteyen karanlık güçler ve uzantılarının menfaatine hizmet ettiği kanaatinde olduklarını belirten Gökdemir, insanların yaşama hakkının dokunulmazlığına inanarak insanların çatışmalarla hayatlarını kaybetmelerini derin bir üzüntü ve esefle karşıladıklarını ifade etti. Bu tür olayların en çok bölge insanını rahatsız ettiğini ve geçmişte meydana gelen olayların sahibi karanlık güçlerin yine devreye girdiğini kaygıyla izlediklerini vurgulayan Gökdemir şunları söyledi: Bölgemiz ve ülkemizi annelerin gözyaşları ile boğmaya çalışanlara tahammül edemeyeceğimizi duyurmak için burada bulunmaktayız. Artık insanların hayatlarını çatışmalarda, mayınlarla, operasyonlarla kaybetmelerinin üzüntüsünü yaşamak istemediğimizi bu sebeple çatışmazlık ortamının devam etmesini arzu ediyoruz. ( Star)
Tıpkı Bingöl olayına benziyor
Doç. Dr. Hüseyin Yayman: Geçitli Köyündeki olay, Bingöl´de 33 erin şehit edilmesi ve Reşadiye´de yapılan saldırı gibi karanlık bir olaydır. Eylemsizliğin son bulması öncesinde, hükümet yetkilileri ile BDP yöneticilerinin görüşmesinin arefesinde bu patlamanın olması bir karanlık elin Türkiye´nin barışına ve huzuruna kast etmek istediğini ortaya koymaktadır. Bu olayın cereyan etmesi, Türkiye´de yeni bir istikrarsızlaştırmanın ve sorunun demokratik yollardan çözümünün yolunun tıkanmasıdır. Bombanın patlatılma biçimi, eylemin sivillere yönelik olması, kuşkuları daha da artırmaktadır.
Oy verenler cezalandırıldı
Doç. Dr. Sedat Laçiner: Ben PKK´nın bir eylemsizlik kararı olduğuna inanmıyorum. PKK´nın bu konuda samimi olduğunu düşünmüyorum. Ramazan´da imam cinayetleri oldu, polise saldırı oldu. Sonra başka patlayıcılarla saldırı girişimleri oldu. Ramazan ayı olması nedeniyle bu işi süsledi. Hakkari´deki saldırıyla ilgili olarak BDP´den ve PKK´dan akıl karıştırıcı açıklamalar geliyor. Bu nedenle silahlı kuvvetlerin açıklama yapması gerekiyor. PKK, referandum nedeniyle sandığa gidenleri cezalandırıyor. Şu haliyle olayla ilgili çok fazla bir şey söylemek mümkün değil.
´Evet´ çıktı saldırdılar
Öğretim Üyesi Önder Aytaç: Ramazanda örgütün tatile çıkacağını, sonrasında referandum oylamasına göre harekete geçeceğini bekliyorduk. Evet oyunun yüksek çıkmasıyla birlikte harekete geçildi. Anayasa oylaması ciddi bir kırılmaya neden oldu. Türkiye´de kaosa adım atmak isteyenler için caydırıcı oldu. PKK ve KCK üzerinden, Kürtler üzerinden Türklere bindirme yapılacak. Kürt kartını teröre yönelik olarak kullananların elinde başka bir kart kalmadı. Bu tür olayları artttırma, öylüm ve şehitleri arttırma, İnegöl, Hatay benzeri olayları arttırma gibi çabalar olacaktır. ( Yenişafak)
Saldırı, Güçlükonak´ı hatırlattı
Melik Duvaklı (Zaman): Hakkari´de meydana gelen mayınlı saldırı 1996 yılında yaşanan Güçlükonak katliamını hatırlattı. İki olay arasındaki benzerlikler saldırının perde arkasına da ışık tutuyor. Öncelikle, her iki saldırı da ateşkes dönemlerinde yaşandı. Saldırının hedefindeki köyler korucu köyleriydi. Her iki köy de korucu olmasına rağmen PKK sempatizanlığı ile biliniyordu. Her iki saldırıyı da PKK üstlenmedi. Olay yerinde bırakılan silah istihbarat dilinde adres tarifi olarak yorumlanıyor. Mühimmat eylemin kaynağı hakkında yönlendirmede bulunmak için bırakıldığı şüphesini taşıyor. Güçlükonak katliamında da kirli silah kullanılmıştı. PKK, 15 Aralık 1995 tarihinde tek taraflı ateşkes ilan etti. Ateşkes ilanından yaklaşık bir ay sonra 12 Ocak 1996 günü Şırnak´ın Güçlükonak ilçesine bağlı Çevrimli ve Yatağan köylerine baskın yapan askerler 6 kişiyi gözaltına aldı. Bir gün sonra söz konusu köydeki 5 kişi daha operasyon gerekçesi ile karakola çağrıldı. Bu 11 kişinin içinde bulunduğu minibüs bir gün sonra saldırıya uğradı. Ardından da ateşe verildi. Tüm cesetler yanmışken, şahıslara ait kimliklerin sağlam şekilde jandarma tarafından savcılığa teslim edilmesi kafalarda soru işareti bıraktı. Olayla ilgili yıllar sonra bazı jandarma personelinin ismi gündeme geldi. Üzerinden 14 yıl geçen saldırı ile ilgili geçtiğimiz yıl Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı´nca yeni bir soruşturma başlatıldı. O gün PKK eylemi diye kayıtlara geçen ve Genelkurmay´ın helikopter kaldırarak basın mensuplarını olay yerine götürüp gösterdiği hadise şimdi daha derin güçlerin adı ile anılıyor. Hakkari´de meydana gelen patlama da bir ateşkes döneminde yaşandı. PKK bu saldırıyı da Güçlükonak eyleminde olduğu gibi üstlenmedi. Saldırının hedefindeki Geçitli de korucu köyü. Ancak, PKK sempatizanlığı ile biliniyor. Son referandum oylamasında 970 seçmenden sadece 5´inin sandığa gidip; çoğunluğun boykot kararına uyması da bu şekilde yorumlanıyor. Güçlükonak katliamına hedef olan köyler de korucu olmalarına rağmen PKK´ya yardım ve yataklıkla gündeme gelmişlerdi. Olaydan önce bölgede yapılan operasyonda askerler pusuya düşürülmüş ve olayla ilgili bu korucular köstebeklikle suçlanmıştı. Diğer taraftan kritik süreçlerde meydana gelen bu tür olaylar genellikle iki taraflı provokasyonlara işaret ediyor. 1993 yılında meydana gelen 33 er olayı da yine bir ateşkes sürecinde yaşanmıştı. Söz konusu olaydaki çift taraflı kirli el halen tam olarak aydınlatılabilmiş değil. Tüm bunların yanında istihbarat birimlerine yansıyan son bilgiler örgütün 2011 seçimlerine kadar provokatif saldırılar tertiplediği yönünde. ( Zaman)
Birileri sandığa giderse senden biliriz Muhtar!
BDP boykotuna PKK´nın tehditle destek verdiği ortaya çıktı. Örgüt kampından köy muhtarını arayan terörist, ?O köyden bir kişi sandığa giderse seni biliriz? tehdidinde bulundu. Abdullah Öcalan´ın talimatı üzerine 12 Eylül referandumunu boykot kararı alan PKK´nın, köy muhtarlarını tek tek sandığa gidilmemesi için tehdit ettiği ortaya çıktı. Güvenlik kuvvetleri tarafından yapılan tespitte, ismi güvenlik nedeniyle açıklanmayan bir muhtarın Kanireş kampından telefonla tehdit edildiği belirlendi. star´ın ulaştığı kayıtlarda Kanireş adlı kamptan aradığını söyleyen Şerif kod isimli terörist, ?O köyün muhtarı sensin, sorumlu sensin ve bırakmaman lazım ama duyduğum kadarıyla milleti sandığa gitmeye teşvik ediyormuşsun, öyle yapma yanlıştır bu işler. O köyden bir kişi sandığa giderse seni biliriz? sözleriyle göz dağı veriyor. İşte o görüşme:
´Müdahale edemem´ dedi
Terörist: Ben Kanireşten arıyorum adım Şerif. Muhtar: Başım üstüne, buyur. Terörist: Kimse yakmasın kendini, kimse bozmasın kendini, kimse yanılmasın yani memnun olmuyoruz, düşmana yardım etmeyin. Sana diyeceğim şu, o köyden bir kişi sandığa giderse seni biliriz. Muhtar: Vallahi ben sadece kendim için diyorum, ben kimseye diyemem, ancak sen söylersin yani ben kimseye karışamam. Terörist: Hayır o köyün muhtarı sensin, sorumlu sensin, ve bırakmaman lazım ama duyduğum kadarıyla milleti sandığa gitmeye teşvik ediyormuşsun, öyle yapma yanlıştır bu işler. Muhtar: Vallahi yalan söylüyorlar, sana söyleyenler yalan söylemiş. Terörist: İnşallah yalandır, yapmayın yahu etmeyin bin defa söyledik size, yapmayın bunları bak sonra bize şikayet etmeyin. Muhtar: Tamam gözüm üstüne tamam.
Okul bombalama referandum provokasyonu
Önleyici, istihbarat amaçlı yapılan telefon görüşmelerinde, aralarında aşiret reisleri, belediye başkanları, imamlar ve muhtarların bulunduğu çok sayıda kişinin sandığa gidilmemesi yönünde baskı altına alındığı belirlendi. Öte yandan Yüksekova Merkez Yatılı İlköğretim Bölge Okulu ve 75.Yıl Yatılı İlköğretim Bölge Okulu´nun bombalanması olayının da referandumla ilgili olduğu belirlendi. Bu iki okulda referanduma katılım ve evet oylarının oranı yüksekti. ( Star)
PKK´nın referandum sonrası eylem hazırlığı
18 Eylül 2010: Terör örgütü PKK´nın referandumdan çıkan olumlu havayı dağıtmak için öğrencilerin de katledileceği eylemler planladığı ortaya çıktı... Terör örgütü PKK´nın referandum sonrası hain planı deşifre oldu. İstihbarat birimleri, Anayasa değişiklik paketi için ´boykot´ emri veren PKK´nın yüzde 58´lik destekle oluşan olumlu havayı kanlı eylemlerle sabote edeceğini belirledi. PKK, 3 Ocak 2008´de Diyarbakır´da gerçekleştirdiği bombalı saldırı gibi öğrencilerin de etkileneceği planlar yaptı. Buna göre referandumda ´evet´ çıkmasının ardından bölgede katılımın yüksek olduğu yerlerde eylemler yapılacak. Böylece referandum sonrası oluşan olumlu hava dağıtılacak. Eylemin güvenlik nedeni ile gerçekleştirilememesi durumunda ise bölge farkı gözetilmeyecek. İstihbarat birimlerinin dinlemelerine takılan ve ra-porlaştırılan PKK planlarının ´acil önemli´ ibaresi ile MİT ve Emniyet Genel Müdürlüğüne sunulduğu öğrenildi. Raporda Hakkâri´de el bombaları ve C4 plastik patlayıcılarla yakalanan PKK´lı M.E´nin referandum sonrası PKK´nın planladığı eylemlere yönelik verdiği kritik bilgiler yer aldı. M.E´nin verdiği istihbarat arasında büyükşehirlere zaman ayarlı bomba kurulması da bulunuyor. Güvenlik güçleri uyarıldı Güvenlik güçleri, 1 hafta içinde acil güvenlik planı hazırladı. Rapor doğrultusunda devlet zirvesinden belirlenen 10 kritik noktada özel harekât birliklerinin ´üst düzey faal´ olması talimatı verildi. İstihbarat birimleri PKK´nın büyükşehirlere karşı yapması beklenen bombalı eylemlerine karşı dikkatli olması istendi.
İşte o konuşma
X1: Başkan Bu Diyarbakır´da bizim şeye gerek kalmadı. Silav ve Perviz zaten gitmediler, gerek yok dedi. X2: Anladık ta bu eylem günü geliyor. Önemli olan 20´sinde de bir şey yapmak. Yani başkanın planı önemli, bu planı işletin diyorlar. X2: Bu bizim Diyarbakırlı´nın kini çok tuttu. Öyle bir şey lazım. Fazla büyük olmadan. Onu söylediler. Araba olayı gibi. X1: Yer belli değil herhal. Ama bu bizim Urfalı´yla Antepli dediler yapacak diye. Burada bu herifin mitingine gidenler çok. (Başbakan´ı kastediyor.) X2: Yok şimdilik o öncelik değil bu iş sonuçlandı bundan sonrası için eylem dediler. Cevap olarak da algılanır. ( Bugün)
9 teröristin intikamı 9 vatandaşla mı alındı?
18 Eylül 2010: Hakkari´de önceki gün 9 vatandaşın hayatını kaybettiği mayınlı saldırının, 7 Eylül´de öldürülen 9 PKK´lıyı ihbar eden köylülerden intikam almak için gerçekleştirildiği iddia edildi. Çatışmada öldürülen 9 teröristin Geçitli Köyü´nden dağa çıkan ve güvenlik güçlerine ihbar edilen gençler olduğu belirtiliyor. Boykot olmasa köyün referandumda ´Evet´ diyeceği de ileri sürülüyor.Hakkari´deki saldırının perde arkasından PKK´nın intikam girişimi çıktı. Saldırıda hayatını kaybeden 9 vatandaştan bazılarının, geçen ay dağa çıkan köyün gençlerini güvenlik güçlerine ihbar eden ailelerden olduğu ortaya çıktı. Köylülerin ihbarı üzerine bölgede operasyon düzenleyen güvenlik güçleri, dağa çıkan 9 PKK´lıyı etkisiz hale getirmişti. Öte yandan, Geçitli halkının köy korucularıyla yaptıkları toplantıda referandumda evet kullanma kararı aldıkları, ancak BDP´nin boykot kararının ardından sandığa gidemedikleri ileri sürüldü.
9 genç dağa çıkmıştı
Bir ay kadar önce Geçitli´de yaşayan dokuz genç, dağa çıkma kararı aldı. Bölge halkının yaptığı tüm telkinlere rağmen bu dokuz genç ikna edilemedi. Bunun üzerine köylüler, güvenlik güçlerine ihbarda bulundu. Dağa çıkan gençlerin kimlik detayları, eşkalleri ve nerelerde sığındıkları detaylı bir şekilde anlatıldı. Bu sırada Hakkari´nin Çukurca ilçesinde Jandarma Asayiş Bölük Komutanlığı´na PKK tarafından roketatarlı saldırı düzenledi. Köylülerin ihbarını değerlendiren güvenlik güçleri, saldırının hemen ardından operasyon düzenledi. Aksu köyünde girilen sıcak temasta Geçitli köyünden dağa çıkan dokuz terörist etkisiz hale getirildi. Önceki gün gerçekleştirilen saldırıda hayatını kaybeden dokuz vatandaşın güvenlik güçleriyle işbirliği yapan ailelere mensup oldukları, PKK´nın operasyonda ölen örgüt üyelerinin intikamını almak için bu hain eylemi planladıkları belirtiliyor. Öte yandan SABAH´a konuşan bölgenin köy korucuları, Biz kendi aramızda referanduma katılıp ´evet´ deme kararı almıştık. Ama boykot kararından sonra herkes korktu. Sandığa gidemediler dedi.
PKK tehdit etmişti
PKK, referandum öncesinde Doğu ve Güneydoğu´da bazı bölgelerde dağıttığı bildirilerde sandığa evet oyu için gidecek vatandaşları açıkça tehdit etmişti. PKK´nın silahlı gücü HPG tarafından hazırlanan bildirilerde Hayır oyu kullanarak hükümetin oyununu bozmaya çağırıyoruz. Bunu yapmayan parti ya da değişik kesimler hedeflerimiz başında yer alacaklarını bilmelidirler tehdidi yapılmıştı. ( Sabah)
Kandil´de ´derin PKK´ soruşturması
24 Eylül 2010: Hakkari´nin Geçitli Köyü yakınlarında bir minibüsün geçişi sırasında yola döşenen mayının uzaktan kumandayla patlatılması sonucu 9 vatandaşın ölümü ile sonuçlanan olayın terör örgütü PKK´da büyük rahatsızlık yarattığı kaydedildi. Hakkari´deki eyleminin kendisinde şok etkisi yarattığını belirten terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamada, örgüt içerisinde birtakım ülkelere hizmet eden ve köylü intikamcılığı ile hareket eden karanlık güçlerin bulunduğuna işaret ederek, eylemsizlik ve demokratikleşme sürecini sabote etmek amacıyla bu eylemin gerçekleştirilmiş olabileceği yönündeki açıklaması sonucunda Kandil´de bulunan terör örgütü yönetimi harekete geçti. Örgütün ele başlarından Murat Karayılan´ın talimatıyla Hakkari´deki kanlı eylemle ilgili örgüt içerisinde soruşturma başlatıldı. Bu kapsamda kanlı eylemin talimatını verdiği öne sürülen ve olayın bir numaralı faili olarak gösterilen Suriye uyruklu Bahoz Erdal kod adlı terörist Fehman Hüseyin´in Kandil´de sorgulandığı ortaya çıktı. İnfaz edilme korkusu yaşayan Fehman Hüseyin´in, terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan´a bağlılığını ifade ettiği ve örgütün eylemsizlik kararının sorgulanmasına neden olabilecek eylemlerden uzak kaldığını öne sürdüğü kaydedildi. Hakkari bölgesinde kendisine bağlı faaliyet gösteren Masiro kod adlı Bedirhan Abo ve grubunu suçlayan Fehman Hüseyin´in, Hakkari Merkez Hacı Sait Camii imamı Aziz Tan, Şırnak´ın İdil ilçesinde fahri imamlık yapan Emin Hezer´in öldürülmeleri, Şemdinli Derecik´te Kasım Erbaş isimli şahsa ait minibüse patlayıcı yerleştirilmesi olayıyla ilgili özeleştiri yaptığı bildirildi. Öte yandan, Hakkari eylemini gerçekleştirdiği iddia edilen grubun başındaki Bedirhan Abo´nun da Kandil´e çağrıldığı, ancak infaz edilme endişesiyle buraya gitmediği öne sürüldü. Söz konusu teröristin İran´a kaçtığına dair duyumların olduğu belirtildi. Terör örgütünde Murat Karayılan ile Fehman Hüseyin arasında yaşanan liderlik kavgası sonucunda, terörist başı Abdullah Öcalan´ın da desteğiyle, geçen yıl (15 Nisan 2009) terör örgütünün silahlı kadrolarının başındaki Fehman Hüseyin, Kandil;in talimatlarını dinlemeyerek, özellikle Türkiye içerisinde sivilleri hedef alan kanlı eylemleri nedeniyle örgüt politikasına zarar verdiği gerekçesiyle görevden alınmış, yerine terörist Murat Karayılan´a bağlılığı ile bilinen Suriye uyruklu Sofi Nurettin kod adlı Nurettin Halef Al Muhammed getirilmişti. ( AA)
Geçitli´de asıl hedef karakola gıda götüren köylülerdi
19 Ekim 2010: PKK´nın Hakkari Geçitli Köyü bölgesinde yolcu minibüsüne yönelik eyleminin asıl hedefinin, Geçitli Jandarma Karakolu´na gıda malzemesi nakliyesi yapan köylüler olduğu belirlendi. İstihbarat birimlerinin elde ettiği bilgilere göre terör örgütü PKK´nın, 9 vatandaşın ölümüyle sonuçlanan yolcu minibüsüne yönelik mayınlı eyleminin asıl hedefinin, Geçitli Jandarma Karakolu´na gıda malzemesi nakliyesi yapan köylüler olduğu belirlendi. Hakkari´deki eylemin kendisinde şok etkisi yarattığını belirten terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan´ın avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamada, örgüt içerisinde birtakım ülkelere hizmet eden veya köylü intikamcılığı ile hareket eden karanlık güçlerin bulunduğuna işaret ederek, eylemsizlik ve demokratikleşme sürecini sabote etmek amacıyla bu eylemin gerçekleştirilmiş olabileceği yönündeki açıklaması, Kandil´deki terör örgütü yönetimini harekete geçirmişti. Terör örgütünün ele başlarından Murat Karayılan´ın talimatıyla Hakkari´deki kanlı eylemle ilgili örgüt içerisinde başlatılan kapsamlı bir soruşturma çerçevesinde eylemin talimatını verdiği öne sürülen Suriye uyruklu Bahoz Erdal kod adlı terörist Fehman Hüseyin Kandil´de sorguya alındı. Terörist Fehman Hüseyin´in, örgüt yönetimine verdiği özeleştiride bu eylemle bölgedeki askeri birimlere gıda malzemesi taşıyan köylülerin cezalandırmayı amaçladığını anlattığı kaydedildi. Ancak bütün planlamalara rağmen asıl hedef seçilen kişilerin o gün minibüsün içinde olmamaları nedeniyle öldürülemediğini vurgulayan terörist Fehman Hüseyin´in, örgütün siyasi uzantısı oluşumların yoğun propagandaları sonrasında köylülerin ve bölge halkının eylemin güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirildiğine inandırılmasının da başarı sayılması gerektiğini ifade ettiği kaydedildi. Terörist Fehman Hüseyin´in eylemin başarıyla gerçekleştirildiği yönündeki açıklamalarına rağmen, terör örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan´ın uyarıları doğrultusunda hareket eden Kandil´deki örgüt yönetiminin, eylemin zamanlaması ve şeklinin eylemsizlik sürecine hizmet etmediği yönünde karar alırken, Kandil´deki örgüt yönetimi tarafından, terörist Fehman Hüseyin´i bundan sonraki süreçte bu tür eylemlerden uzak durması yönünde uyarılmakla yetinildiği belirlendi. Geçitli Köyü eylemini gerçekleştirdiği belirlenen Masiro kod adlı Bedirhan Abo ve yardımcısı Serhat kod adlı teröristin, eylemsizlik kararını hiçe sayarak, HPG´nin başındaki Sofi Nurettin´in tüm ikazlarına rağmen plansız ve programsız hareket ederek, örgütü güç duruma düşüren bir eylemi gerçekleştirdikleri gerekçesiyle Kandil´de işkence mağaralarına hapsedildikleri bildirildi. ( AA)
PKK´dan itiraf: Batman mayını bizim işimiz
01 Aralık 2010: PKK, sivillere yönelik mayınlı saldırıda eylemi yapan iki teröriste 20-24 yıl hapis cezası verdi. Özür dileyip ölenleri şehit ilan etti. Batman´da dört ay önce aralarında bölgede kanaat önderi olarak bilinen Salih Özdemir´in de bulunduğu dört kişinin hayatını kaybettiği ve Abdullah Öcalan´ın ´provokasyon´ dediği mayınlı saldırının failleri yargılayan PKK, sivillere karşı mayın kullanılan eylemi savaş suçu ilan ederek, iki teröristi 20 ve 24 yıl hapse mahkum ettikten sonra örgütten çıkarıldıklarını bildirdi. Eylemin tepki çekmesi üzerine örgüt içi mahkeme kuran PKK, ölen dört kişiyi de şehit ilan etti. Batman´ın Hasankeyf ilçesine bağlı Serikani köyü yakınlarında bulunan TPAO depolama tesislerinde 31 Temmuz´da yangın çıkaran PKK´lı teröristler, yardıma gidecek olanlara yönelik ise mayın döşedi. Yangını söndürmek için yola çıkan Eski Batman Baro Başkanı ve İHD yöneticisi Sedat Özevin (48), kapatılan HEP eski İl Başkanı Salih Özdemir (55), Sıtkı Özdemir (45) ve İHD eski Batman Şube Başkanı Sadi Özdemir´in (47) içinde bulunduğu araç, mayına çarptı. Araçta bulunan dört kişi hayatını kaybetti. O tarihte eylemi PKK´nın yaptığı iddialarına karşın, terör örgütü eylemi üstlenmedi. Abdullah Öcalan ise avukatları aracılığı yaptığı açıklamada, eylemin ´provokasyon´ olduğunu ileri sürdü. PKK ise tepkiler üzerine eylemle ilgili soruşturma başlatıldığını duyurdu. Saldırıda üç kardeşini kaybeden Sabri Özdemir, BDP´li yetkililerin de katıldığı taziye sırasında SABAH´a tepkisini Ağabeyim iradesini teslim etmemesinin bedelini ödedi. Ona hediye bir mayın oldu diyerek dile getirmişti.
Savaş kuralları ihlali
Tepkiler üzerine eylemi üstlenmekten kaçınan PKK dört ay sonra dolaylı da olsa üstlenmek zorunda kaldı. PKK´ya yakın bir haber sitesindeki bilgilere göre; örgütün askeri kanadı olana HPG tarafından Askeri Mahkeme kuruldu ve eylemin sorumluları Ferhat Felat ile Fikri Bermal adlı teröristler, askeri çizgi ve eylem anlayışına sığmayan eylemde bulunmak suçundan yargılandı. Örgütün hazırladığı sözde iddianamede eylem (...) herhangi bir askeri mantığa sahip değildir, öngörüden yoksun, kontrolsüz, kontra ve çeteci bir eylem biçimidir ifadeleriyle eleştirildi. Örgüt yöneticilerinden Nurettin Sofi de eylem nedeniyle aileden özür dilediklerini açıkladı. PKK, eylemi gerçekleştiren mensuplarını hapis cezasına çarptırarak HPG´den çıkardığını duyururken, saldırıda ölen Sedat Özevin, Salih Özdemir, Sıtkı Özdemir ve Sadi Özdemir ´Kürdistan Özgürlük Mücadelesi şehitleri´ olarak ilan edildi. ( Sabah)
(17 Eylül 2010), son güncel.: (01 Aralık 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Ergenekon-PKK bağlantısıyla ilgili manşetlerimiz
12 Eylül 2010 Anayasa referandumu manşetlerimiz