Anayasa değişiklikleri referandum sonuçları netleşti. Haberi girdiğimiz saatte %98´i açılan sandıklardan % 58 Evet, % 42 Hayır çıktı. Bu sonuçla anayasa değişiklikleri Türk halkı tarafından kabul edilmiş oldu. Çok sayıda önemli yenilikler getiren Anayasa paketinin en önemli maddeleri yargıyla ilgili olanları. Yüksek yargıda yuvalanmış kontrgerillacıların ve ergenekoncuların defalarca deşifre olan varlığı, sonuncu örneği ses kaydıyla da açığa çıktığı gibi Türk halkı tarafından çok iyi farkedildi. Yüksek yargıç kılığına girmiş bu kontrgerilla uzantılarının büyük bir ihanet içerisine girerek, terör örgütü PKK ve lideri Öcalan´la referandumda boykot ve hayır için işbirliği yapılması planları geri tepti. Kontrgerillacıların işi artık daha zor. 2007´de Ergenekon soruşturmasıyla başlatılan Kontrgerilla´yı kuşatma harekatı adım adım ve başarıyla ilerliyor.. Yeni üyelerle 5´e 2 olan çoğunlukları ortadan kalkacak olan HSYK korsanları ile yine yeni üyelerle çoğunluklarını kaybedecek olan Anayasa Mahkemesi´ndeki diğer korsanlar endişeli. TSK içinde hala temizlenememiş olan ve savcılara ifade vermemek için bazı üyeleri hala direnen cuntacılar endişeli. Fuhuş soruşturmasıyla da hergün dehşet veren yeni ayrıntıları ortaya çıkan Kontrgerillacıların yıllardır porno ile şantaj kıskacına almaya çalıştığı TSK´nın şerefli subay ve erleri ise ümitli.. Son sözü Türk halkı söyledi. Bu sonucun anayasa mahkemesine götürülerek iptal ettirilme olasılığı yok. Böyle şeylerin artık düşünülmesi bile mümkün değil. 12 Eylül yıldönümleri artık Türkiye´de farklı şekilde anılacak. Amaçlarına ulaşmak için kendi uçağını düşürecek, camileri bombalayacak kadar gözü dönenlere, öğleden önce sağcı vurup aynı silahla öğleden sonra solcu vurarak terörü çıkaranlara, kitleleri birbirine kışkırtanlara, sonra bu kavgayı olgunlaştırarak 12 Eylül 1980´de müdahale edenlere, 30 yıl sonra 12 Eylül 2010´da müdahale edildi. Bu kez doğrudan Türk halkı tarafından. İğrenç pazarlıklara rağmen, yasadışı terör örgütlerinin işbirliğine rağmen, boykot tehditlerine rağmen.. Türkiye için hayırlı olsun!..
FLAŞ FLAŞ!!! TÜRKİYE EVET DEDİ: YÜZDE 58
Anayasa değişiklikleri referandum sonuçları netleşti. Haberi girdiğimiz saatte %98´i açılan sandıklardan % 58 Evet, % 42 Hayır çıktı. Bu sonuçla anayasa değişiklikleri Türk halkı tarafından kabul edilmiş oldu. Çok sayıda önemli yenilikler getiren Anayasa paketinin en önemli maddeleri yargıyla ilgili olanları. Yüksek yargıda yuvalanmış kontrgerillacıların ve ergenekoncuların defalarca deşifre olan varlığı, sonuncu örneği ses kaydıyla da açığa çıktığı gibi Türk halkı tarafından çok iyi farkedildi. Yüksek yargıç kılığına girmiş bu kontrgerilla uzantılarının büyük bir ihanet içerisine girerek, terör örgütü PKK ve lideri Öcalan´la referandumda boykot ve hayır için işbirliği yapılması planları geri tepti. Kontrgerillacıların işi artık daha zor. 2007´de Ergenekon soruşturmasıyla başlatılan Kontrgerilla´yı kuşatma harekatı adım adım ve başarıyla ilerliyor.. Yeni üyelerle 5´e 2 olan çoğunlukları ortadan kalkacak olan HSYK korsanları ile yine yeni üyelerle çoğunluklarını kaybedecek olan Anayasa Mahkemesi´ndeki diğer korsanlar endişeli. TSK içinde hala temizlenememiş olan ve savcılara ifade vermemek için bazı üyeleri hala direnen cuntacılar endişeli. Fuhuş soruşturmasıyla da hergün dehşet veren yeni ayrıntıları ortaya çıkan Kontrgerillacıların yıllardır porno ile şantaj kıskacına almaya çalıştığı TSK´nın şerefli subay ve erleri ise ümitli.. Son sözü Türk halkı söyledi. Bu sonucun anayasa mahkemesine götürülerek iptal ettirilme olasılığı yok. Böyle şeylerin artık düşünülmesi bile mümkün değil. 12 Eylül yıldönümleri artık Türkiye´de farklı şekilde anılacak. Amaçlarına ulaşmak için kendi uçağını düşürecek, camileri bombalayacak kadar gözü dönenlere, öğleden önce sağcı vurup aynı silahla öğleden sonra solcu vurarak terörü çıkaranlara, kitleleri birbirine kışkırtanlara, sonra bu kavgayı olgunlaştırarak 12 Eylül 1980´de müdahale edenlere, 30 yıl sonra 12 Eylül 2010´da müdahale edildi. Bu kez doğrudan Türk halkı tarafından. İğrenç pazarlıklara rağmen, yasadışı terör örgütlerinin işbirliğine rağmen, boykot tehditlerine rağmen.. Türkiye için hayırlı olsun!..
Bu sonuç kesin. Bu sonucun CHP tarafından Anayasa Mahkemesine götürülerek iptal ettirilmesi mümkün değil. Yani son sözü Millet söyledi. Aylardır Milletin seçtiği vekillerin hazırladığı anayasa değişikliklerini ve bu değişikliklerin referandumda halka sorulmasını engellemek, değişiklik paketini ve referandumu iptal ettirmek için başını CHP´nin çektiği muhalefetin gayretleri bir kez daha sonuçsuz kaldı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu oy kullanamadı. Şaka değil gerçek. Oyunu kullanamayan Kılıçdaroğlu´nun nerede olduğu bilinmiyor. Kendisinden haber alınamıyor.
MHP tabanı ´Evet´ derken, Bahçeli ´Karanlık´ dedi
Referandumda ´hayır´ propagandası yapan MHP´de istenilen sonuçlara ulaşılamadığı görüldü Milliyetçi Hareket Partisi´nin ´kalesi´ olarak görülen şehirlerden Erzurum %87,24, Yozgat %77,4, Kırşehir %57,34, Çankırı %75,2, Osmaniye ise %55,49 ile ´Evet´ dedi. Taban ´Evet´ derken, MHP lideri ise sonuçları öğrenir öğrenmez, Türkiye karanlık bir döneme girdi dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP´nin bölücülük ve yolsuzluk siciline uygun yandaş yargı yaratma gizli amaçlarına hizmet edecek Anayasa değişikliklerinin Türk milleti tarafından kabul edilmesiyle Türkiye için hayati risk ve tehlikelerle dolu karanlık bir döneme girildiğini bildirdi.
Bahçeli gerçeklere direnmekten vazgeçmeli
Devlet Bahçeli Başbakan Erdoğan´ın erken seçime direnmekten vazgeçmesini istedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 12 Eylül 2010 Anayasası referandumu sonuçları hakkında yazılı bir açıklama yaptı. Bahçeli, referandum kampanyasında AKP´nin devlet imkânlarını seferber ettiğini, baskı, rüşvet yalan ve tehdit dâhil hukuk ve ahlak dışı yol ve yöntemlere başvurduğunu ve manevi değerleri siyasi amaçlı istismar ettiğini öne sürerek bunların siyasi tarihe kara bir sayfa olarak geçtiğini savundu. Buna rağmen referandum sonuçlarına herkesin saygı göstermek durumunda bulunduğunu kaydeden Bahçeli, Başbakan Erdoğan ve AKP´nin bölücülük ve yolsuzluk siciline uygun yandaş yargı yaratma gizli amaçlarına hizmet edecek Anayasa değişikliklerinin Türk milleti tarafından kabul edilmesiyle Türkiye için hayati risk ve tehlikelerle dolu karanlık bir döneme girilmiştir. Başbakan Erdoğan´ın önümüzdeki yıl gündeme getireceğini açıkladığı kapsamlı Anayasa değişikliğinde PKK açılımının ilerletilmesi kapsamında Türkiye´nin milli birliği, milli devlet niteliği ve üniter siyasi yapısının temellerinin yıkılmasını amaçlayan düzenlemelerin yer almasının Türkiye´yi etnik temelde ayrışma, çatışma ve bölünme sürecine mahkûm etmesi kaçınılmazdır. Böyle bir gelişmenin doğuracağı vahim ve ağır sonuçlar açıktır. Milliyetçi Hareket Partisi önümüzdeki zor ve sıkıntılı dönemde Türkiye´nin ve Büyük Türk Milleti´nin huzuru, güvenliği, birliği ve bin yıllık kardeşliğini korumak için üzerine düşeni yapmaya azimli ve kararlıdır dedi. Açıklamasında Başbakan Erdoğan´a seslenen Bahçeli, Bu vesileyle Başbakan Erdoğan´a uyarımız ve çağrımız, Anayasa referandumu sonuçlarından cesaret alarak PKK açılımını ilerletmeye çalışmasının altından kalkamayacağı sonuçlar doğuracağını biran önce anlaması ve en erken tarihte milletvekili genel seçimine gidilerek Türk milletinin hakemliğine başvurulmasına karşı direnmekten vazgeçmesidir dedi. ( Milliyet)
Kemal Kılıçdaroğlu kayıp
CHP´nin parti merkezinde kimse bulunmazken, Genel Başkan Kılıçdaroğlu´nun nerede olduğu bilinmiyor.. Sessizliğe gömülen CHP´nin parti merkezinde kimse bulunmazdan, Kılıçdaroğlu´ndan ise haber yok. CHP Genel Sekreteri Önder Sav´a Kılıçdaroğlu´nun nerede olduğunun sorulması üzerine ise Sav, bunu kendisinin de bilmediğini söyledi.
İşte Türkiye bu 26 maddeye Evet dedi
Türkiye 12 Eylül´de sandık başına gitti. Referandum sonuçlarına göre vatandaşların yüzde 58´i Anayasa paketine evet dedi. Referandum paketinin içeriği özetle şöyle:
Madde 1: Kadınlar, çocuklar, yaşlılar, özürlüler, şehitlerin dul ve yetimleri ile gazilere yapılacak pozitif ayrımcılık, eşitlik ilkesine aykırı sayılmayacak.
Madde 2: Vatandaşların kişisel verileri yasaya uygun olarak toplanacak. Meclis´ten yeni bir yasa çıkarılacak. Vatandaş, hakkındaki verilerin silinmesini isteyebilecek.
Madde 3: Yurt dışına çıkış yasağı hâkim kararıyla konabilecek. Askerlik durumu, vergi borcu nedeniyle çıkış yasağı konulamayacak.
Madde 4: Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı koruyucu önlemleri almakla yükümlü olacak.
Madde 5: İşçiler, aynı iş kolunda birden fazla sendikaya üye olabilecek.
Madde 6: Memurların toplu sözleşmesinde son karar sahibi Bakanlar Kurulu değil, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu olacak. Sözleşmenin emeklilere yansıtılması yasayla düzenlenecek.
Madde 7: Grevde iş yerinde oluşan zarardan sendika sorumlu olmayacak. Siyasi amaçlı grev, dayanışma grevi, genel grev, işi yavaşlatma ve direnişte anayasal engel olmayacak.
Madde 8: TBMM Başkanlığı´na bağlı Kamu Denetçiliği Kurumu kurulacak. İdareyle ilgili şikâyetler yargıya taşınmadan uzlaşmayla çözülmeye çalışılacak.
Madde 9: Partinin kapatılmasından sorumlu tutulup yasaklanan milletvekili, bağımsız olarak dönem sonuna kadar TBMM üyeliğine devam edebilecek.
Madde 10: TBMM Başkanı ilk seçiminde 2 yıl, sonra dönem sonuna kadar görev yapacak.
Madde 11: İdare mahkemeleri ve Danıştay, ?yerindelik? denetimi yapamayacak, ?kamu yararı? gerekçesiyle karar alamayacak. Yüksek Askeri Şûra kararıyla ordudan ilişiği kesilen subaylar, yargıda hak arayabilecek. Terfi işlemleri ve kadrosuzluk nedeniyle albaylıktan veya generallikten emekliye ayrılanlar geri dönemeyecek.
Madde 12: Memurların özlük hakları toplu sözleşmede düzenlenebilecek.
Madde 13: Memurlar, disiplin cezalarını yargıya götürebilecek.
Madde 14: Adalet Bakanlığı´ndaki iç denetçiler, adalet hizmetlerini ve savcıları denetleyecek. İnceleme ve soruşturmaları adalet müfettişleri yapacak.
Madde 15: Anayasal düzene karşı suç işleyen, darbe yapan veya darbe girişiminde bulunan askerler, sivil mahkemelerde yargılanacak. Siviller, sadece savaş halinde askeri mahkemelerde yargılanabilecek.
Madde 16: Anayasa Mahkemesi 17 üyeden oluşacak. TBMM, Sayıştay ve baroların göndereceği adaylar arasından 3 üyeyi seçecek. 14 üyeyi ise Cumhurbaşkanı atayacak. Cumhurbaşkanı, 4 atamayı doğrudan yapacak. Bu isimler, üst kademe yöneticileri, avukatlar, birinci sınıf hâkim ve savcılar ile en az 5 yıl deneyimli Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından olacak. Kalan 10 üyeden 3´ü Yargıtay´dan, 2´si Danıştay´dan, 1´i Askeri Yargıtay´dan, 1´i Askeri Yüksek İdare Mahkemesi´nden, 3´ü YÖK´ün göstereceği öğretim üyelerinden seçilecek.
Madde 17: Anayasa Mahkemesi üyeleri 12 yıl için seçilecek. 65 yaşını dolduran emekliye ayrılacak.
Madde 18: Olağan yargı yollarını tüketen kişiler AİHM´den önce Anayasa Mahkemesi´ne bireysel başvuru yapabilecek. TBMM Başkanı, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları da görevleriyle ilgili suçlamalarda Yüce Divan´da yargılanacak.
Madde 19: Anayasa Mahkemesi 2 daire ve Genel Kurul´dan oluşacak. Anayasa maddelerinin iptaline ve partilerin kapatılmasına 17 üyeden en az 12´sinin oyuyla karar verilebilecek.
Madde 20-21: Askeri Yargıtay da dahil olmak üzere askeri hâkimler karar verirken ?askerlik hizmetlerinin gereklerini? gözetmeyecek.
Madde 22: HSYK 22 asil ve 12 yedek üyeden oluşacak, 3 daire halinde çalışacak. Adalet Bakanı Kurul´un başkanı, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurul´un doğal üyesi olarak kalacak. 4 üyeyi Cumhurbaşkanı hukukçular ve avukatlar arasından atayacak. Yargıtay´dan 3 üye, Danıştay´dan 2 üye, Türkiye Adalet Akademisi´nden 1 üye seçilecek. 7 üye birinci sınıf adli yargı hâkim ve savcılarından, 3 üye birinci sınıf idari hâkim ve savcılardan olacak. Meslekten çıkarılan hâkim ve savcılar yargıya başvurabilecek.
Madde 23: Ekonomik ve Sosyal Konsey anayasal kurum olacak.
Madde 24: 12 Eylül 1980 darbesini yapanlar ile darbe döneminin karar organları ve tüm işlemleri yargıya götürülebilecek.
Madde 25-Geçici Madde 18: Anayasa Mahkemesi´nin mevcut üyeleri, 65 yaşına kadar görevlerini sürdürecekler. Bireysel başvurular 2 yıl sonra başlayacak.
Geçici Madde 19: HSYK, 30 gün içinde yeni hükümlere göre yapılandırılacak.
Madde 26: Paketin tümüyle oylanması.
Yüksek yargıda vesayet dönemi sona erdi
13 Eylül 2010: Anayasa Mahkemesi ile Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)´nun yapısı ve işleyişi değişti. Her iki kurumun da üye sayısı artarken seçimler için daha demokratik yöntemler getirildi. Yargı, gelişmiş ülkelerdeki demokratik standartlara kavuştu. HSYK´nın üye sayısı 7´den 22´ye çıkarıldı. Üyeler sadece Yargıtay ve Danıştay´dan seçilmeyecek. Böylece yaklaşık 15 bin hakim ve savcıdan oluşan birinci derece mahkemelerde (taşrada) görev yapan yargı mensupları da seçimlerde söz sahibi olacak. Bunun yanı sıra meslekten atılan hâkim ve savcılara da yargı yolu açıldı. YAŞ kararlarında olduğu gibi HSYK´nın kararları da yargı denetimine açıldı. Eski Şemdinli Savcısı Ferhat Sarıkaya örneğinde olduğu gibi HSYK´nın meslekten attığı yargı mensupları hak aramak için mahkemeye başvurabilecek. Bir diğer değişikliğe göre, artık partiler kapatılsa bile milletvekilliği düşmeyecek. Anayasa Mahkemesi´nin yapısı değiştiği için kapatma kararları eskisi kadar kolay alınmayacak. Halkın verdiği yetkiyi ancak halk alabilecek. ( Zaman)
Dünya medyası: Halk, güçlü destek verdi
Referandumun sonuçları dünya medyasında geniş yankı buldu. BBC, CNN, Deutsche Welle gibi dünyaca ünlü yayın kuruluşları, sandık sonuçlarını internet sitelerinde manşetten verirken, AFP ve Reuters gibi uluslararası haber ajansları da referandumu ´acil´ koduyla abonelerine geçti. CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu´nun oyunu kullanamaması da haberlerde yer buldu. İngiliz yayın kuruluşu BBC, halkın anayasa değişikliğine güçlü destek verdiğini belirtirken, ´hayır´ kampanyası yürüten MHP´nin referandumdan ağır yara alarak çıktığına işaret etti. Reuters, sonuçların Başbakan Erdoğan için 2011 seçimleri öncesinde büyük bir destek olduğu yorumunda bulundu. Fransız haber ajansı AFP, İslami-muhafazakar AKP, laik muhalefetin ve askerin karşısında elini güçlendirdi. ifadelerini kullandı. Fransız Le Figaro gazetesi de referandumun 12 Eylül darbesinin 30. yıldönümünde yapıldığını hatırlatarak, Seçmenler, kampanya boyunca ´askerlerin anayasası yerine milletin anayasasına evet´ mesajını veren Erdoğan´ı takip etti. diye yazdı. Sağ eğilimli gazete, bu sonucun ardından Erdoğan´ın gelecek sene yapılacak genel seçimlerde de üçüncü kez zafer kazanma yolunda büyük adım attığını savundu. Alman Deutsche Welle, haberinde Akdeniz ve Ege´nin sahil kentlerinde sandıktan ağırlıkla hayır çıktığını, İç Anadolu, Karadeniz, Güney ve Doğu Anadolu´nun evet dediğini belirtti. Danimarkalı Politiken gazetesi de, Sonuç Erdoğan´ın kesin bir zaferidir. Türk halkı bu pakete evet diyerek 12 Eylül darbesi sonunda yapılan anayasanın demokratik olmadığını ortaya koymuştur. Bu sonuç ayrıca Erdoğan´a gelecek seçimde de iktidar yolunu açmıştır. diye yazdı. Arap medyasının yakından takip ettiği referandum, El Cezire ve El Arabiye televizyonları tarafından canlı yayınlarla Arap dünyasına iletildi. Her iki kanal da referandumun özellikle Erdoğan için önemli bir başarı olduğunu kaydetti. ( Zaman)
The Independent: Erdoğan, yeni bir askeri darbeyi imkansız kıldı
İngiltere´nin önemli gazetelerinden The Independent, referandum sonuçlarını hükümetin zaferi olarak yorumladı. Gazete, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ın Avrupa Birliği (AB) reformlarının yardımıyla yeni bir askeri darbeyi neredeyse imkansız hale getirdiğini savundu. 1980 askeri darbesinin ardından hazırlanan anayasanın, yapılan referandum ile önemli bir kısmının değiştirildiğini aktaran The Independent, darbenin 30. yılında yapılan referandumda yüzde 58 evet çıktığını bildirdi. Haberde, darbe sırasında 600 bin kişinin gözaltına alındığı, 450 kişinin hayatını kaybettiği ve birçok kişinin de kayıplara karıştığı hatırlatıldı. Gazete, yeni anayasa değişiklikleriyle, artık disiplin suçları dışında suç işleyen askerlerin sivil mahkemelerde yargılanacaklarını, siyasi partilerin kapatılmasının güçleştiğini ve yürütmenin bazı yetkilerinin genişletildiğini yazdı.
Kılıçdaroğlu: Oy kullanamadığım için üzdüğüm partililerimden özür dilerim
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, referandumda ortaya çıkan sonuçta halkın gösterdiği iradeye saygı duyduklarını ancak yüzde 42 çıkan hayır oylarında kendilerinin yüksek oranda bir payı olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, referandumda oy kullanamaması hakkında, ´Oy kullanamadığım için üzdüğüm partililerimden özür dilerim´ açıklamasını yaptı. CHP genel merkezinde referandumdan çıkan sonucu değerlendiren Kılıçdaroğlu, sonuca saygı gösterdiklerini bildirdi. Kılıçdaroğlu, yüzde 42´lik sonucun kendileri açısından güzel bir sonuç olduğunu bildirdi. Kılıçdaroğlu, ´Hayır çıkması için elimizden gelen gayreti gösterdik ama halkın iradesi böyle tecelli etti´ dedi. Kılıçdaroğlu, hayır oylarının yüzde 42 çıkmasında kendilerinin büyük bir payı olduğunu söylerken, evet oylarının içinde sadece Ak Parti olmadığını başka partilerinde bulunduğunu aktardı. Kılıçdaroğlu, oy kullanamamış olmasının güzel bir durum olmadığını, bu yüzden üzdüğü partililerden özür dilediğini belirtti. Son iki günde oy kullanamayacağını öğrendiğini belirten Kılıçdaroğlu, ´seçmen kütüğünde kaydı bulunmadığı için´ oy kullanamadığını açıkladı. Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ın uzlaşma kültürü içinde hareket etmesi halinde Başbakan´ın açıkladığı bundan sonraki anayasa değişikliğine destek verebileceklerini kaydetti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, referandumda neden oy kullanamadığı konusunda; Oy kullanamayacağımı iki gün kala öğrendim. Arkadaşlarım YSK ile görüştü ancak sonuç alamadık´ dedi. CHP Genel Merkezi´nde açıklama yapan Kılıçdaroğlu, yerel seçimlerde oy kullandığı Kağıthane´de seçmen listesinde yer almadığı için oy kullanamadığını, burada oy kullanamayınca geldiği Ankara´da da bunda başarılı olamadıklarını aktardı. Bu konuda dürüst bir şekilde halka açıklamalarda bulunmak istediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin yaklaşık ´1 buçuk ay önce oy kullanamayacağınız yazıldı, gazetelerde çıktı, neden araştırmadınız´ sorusuna CHP lideri, ´Araştırma gereği duymadım, oy kullanabileceğimi düşündüm´ dedi. ( Cihan)
Hakkari´de yaşayanlar Kürt de Şanlıurfa´dakiler değil mi?
Aziz İstegün (Zaman): Referandum sonuçları Kürtler açısından ilginç bir fotoğraf ortaya çıkardı. BDP´nin boykot kampanyası, terör örgütü yandaşlarının tehditleri sayesinde Hakkari ve Şırnak´ta başarılı oldu. Katılım oranı Hakkari´de yüzde 10´un altında, Şırnak´ta ise yüzde 20 civarında kaldı. BDP, yerel seçimde Diyarbakır´da yüzde 65 oy almıştı. Boykot oranı da bu seviyede gerçekleşti. Ama bunların dışında daha önemli tablo var ortada. Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı yerler ikiye bölünmüş durumda. Hakkâri, Şırnak, Batman, Diyarbakır ve kısmen Van ile Mardin, kimlik siyasetini tercih listesinin ilk sırasına yerleştirmiş durumda. Adıyaman, Bingöl, Bitlis, Muş, Siirt ve Şanlıurfa ise etnisite yerine muhafazakar kimliğini ön plana çıkarıyor, ülkede yaşanan değişime katkı sağlıyor. Tunceli´de ise Alevi kimlik ağır basıyor. Burada katılım oranı yüzde 66 ama ´hayır´ diyenlerin oranı yüzde 88. Bu durum sosyolojik ve siyasi açıdan analize muhtaç. Zira, iki tarafta yaşayanlar da Kürt. Ancak tavır ve davranışlarında ciddi farklılık söz konusu. Muhafazakarlığını öne çıkaran Kürtler ile sosyal ve ekonomik açıdan daha açık bir yapıya sahip olanlar, BDP´nin kontrolüne girmiyor. Altı çizilmesi gereken bir nokta daha var. Geçmişte Turgut Özal, yol, su, elektrik gibi yatırımlarla bölgede etkinlik sağlamaya çalışmıştı. Siyasi açıdan atılan adımlar da oldu; ancak asıl rol yatırım ve ekmek konularına aitti. AK Parti de bölgede yolu, suyu, elektriği olmayan köy bırakmadı. Altyapı eksiklikleri büyük ölçüde giderildi. Sosyal açıdan da ciddi yardımlar yapıldı. Maddi yardımların yanı sıra yoksul ailelerin evindeki eksiklikler giderilmeye çalışıldı. Ancak Hakkâri, Şırnak, Batman, Diyarbakır, Van ve Mardin´de referanduma katılım yüzde 50´nin altında kaldı. Bunda birinci faktör, baskı ortamı ve halkın korkutulması olabilir. Ancak kimlik talebinin öne çıkarılmasını da göz ardı etmemek lazım. Etnik talepler konusundaki ısrarın altı çiziliyor. Ekmek, iş, aş, istihdam isteyenler aynı zamanda anadilde eğitim hakkı da istiyor. Bu kesim haklarının anayasal güvenceye kavuşturulmasını talep ediyor. BDP, bu anlamda kendince güç gösterisi yaptı. ´Haklı bir adım da atsanız, ben istemediğim müddetçe kabul ettiremezsiniz´ demeye getirdi. Bunda da nispi ölçülerde başarılı oldu. ( Zaman)
Gurbetçiler ´evet´ dedi
Kapıkule, Hamzabeyli ve İpsala sınır kapılarında referandumda oy kullanan gurbetçiler ´evet´ dedi. AA muhabirinin İl Seçim Kurulundan aldığı bilgiye göre, Kapıkule, Hamzabeyli ve İpsala sınır kapılarında gurbetçilerin kullandığı oyların çoğu ´evet´ çıktı. Üç sınır kapısında toplam 11 sandıkta 66 bin 840 gurbetçi oy kullandı. Oyların 66 bin 285´i geçerli, 555´i geçersiz sayıldı. Gurbetçilerin kullandığı oylardan 47 bin 187´si ´evet´, 19 bin 98´i ´hayır´ çıktı. ( AA)
Ve 12 Eylül´cülere ilk suç duyurusu yapıldı
Eşitlik ve Demokrasi Partisi (EDP) İzmir İl Yönetimi, ´12 Eylül darbesini yapanlar´ hakkında suç duyurusunda bulundu. EDP İzmir İl Başkanı Arif Ali Cangı, İzmir Adliyesi önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, dünkü halk oylamasıyla kabul edilen anayasa değişikliğinin, Anayasanın geçici 15.maddesini yürürlükten kaldırdığını ifade etti. Cangı, şu bilgileri verdi: ´Anayasa değişikliğinden sonraki ilk işimizi gerçekleştiriyoruz. 12 Eylül darbecileri ve diğer sorumluları hakkında darbe yapmak, anayasa değiştirmek, hükümeti yıkmak, sistemli bir şekilde planlayarak ve tasarlayarak adam öldürmek, kasten yaralamak, işkence yapmak, eziyet etmek, hürriyetten yoksun bırakmak ve cinsel saldırıda bulunmak gibi suçlardan suç duyurusunda bulunuyoruz.´ Türkiye´nin eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik bir anayasayı hak ettiğini belirten Cangı, ´Suç duyurusu dilekçimizde, darbeyi gerçekleştiren generallerin yanı sıra, darbe sırasında görevde olan ve daha sonra görev alan kuvvet komutanları, bakanlar kurulu üyeleri, sıkıyönetim komutanları, valiler, emniyet müdürleri şüpheli olarak gösterilmiştir´ dedi. ( AA)
YSK, halkoylaması geçici sonuçlarını açıkladı
Yüksek Seçim Kurulu, halkoylaması geçici sonuçlarını açıkladı. YSK´nın internet sitesinde yer alan sonuçlara göre, gümrük ve cezaevleri dahil 52 milyon 51 bin 828 kayıtlı seçmenden 38 milyon 369 bin 253´ü, sandık başına giderek oy kullanırken, katılım oranı yüzde 73,7 olarak hesaplandı. Oy kullanan seçmenlerden 21 milyon 788 bin 911´i (yüzde 57,88) ´Evet´, 15 milyon 854 bin 379´u ise (Yüzde 42,12) ´Hayır´ yönünde oy kullanırken, 725 bin 963´ünün oyu, çeşitli sebeplerden dolayı geçersiz sayıldı. Halkoylamasına en çok katılım yüzde 89,30 ile Burdur´da, en az katılım ise 9,05 ile Hakkari´de gerçekleşti. En çok ´Evet´ diyen il, yüzde 95.75 ile Ağrı olurken, en çok ´Hayır´ yüzde 81,02 ile Tunceli´de çıktı. İllerin 62´sinde ´Evet´, 19´unda ise ´Hayır´ oyları ağırlıklı olarak çıkarken, AA, abonelerine ´evet´ ve ´hayır´ diyen illeri yüzde 100 doğru bildirdi. AA´nın dün yüzde 58 ´Evet´, yüzde 42 ´Hayır´ olarak abonelerine bildirdiği oranlar da YSK´nın gümrük ve cezaevlerinin oylarını dahil etmesiyle yüzde 57,88 ve yüzde 42,12 olarak şekillendi. Gümrük kapılarında ise oy kullanabilecek durumda olan 2 milyon 556 bin 335 kişiden yüzde 7,68´ine gelen 196 bin 299 kişi oy kullandı. ´Gurbeçilerin´ yüzde 61.53´ü ´Evet´, yüzde 38,47´si ise ´Hayır´ dedi. ( AA)
Yargıtay Başsavcısı´ndan tehdit: ´Anayasa değişse dahi ...´
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, ´Yargıçlar olarak hukuk devletini ve yargıçların bağımsızlığını Anayasa değişse dahi, yasalar değişse dahi korumak azmindeyiz´ dedi. Yalçınkaya, vefat eden Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Onursal Üyesi Ahmet Uğur Turan için Yargıtay önünde düzenlenen cenaze töreninin ardından gazetecilerin referandum sonuçlarına ilişkin sorularını yanıtladı. Demokrasi ve hukuk devletinin en önemli unsurlarından birinin yargı bağımsızlığı olduğunu belirten Yalçınkaya, hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı birlikte ele alındığında, yargının bağımsızlığı için adalet sisteminin iyi işletilmesi ve aynı zamanda toplumun gelişmesi ve çağdaşlaşması için de hukuk devletinin korunması gerektiğini söyledi. Yalçınkaya, ´Yargıçlar olarak hukuk devletini ve yargıçların bağımsızlığını Anayasa değişse dahi, yasalar değişse dahi korumak azmindeyiz. Bunu engellemek mümkün değildir. Çünkü yargı organı halkın temsilcisidir. Halkı temsilen bu görevini yapmaktadır. Halkımız müsterih olsun. Biz, hukuk devletini gerçekleştireceğiz. Yargıçların bağımsız ve tarafsız olmasını da sağlayacağız´ diye konuştu. Bir gazetecinin referanduma ilişkin ´Bu sonucu bekliyor muydunuz?´ sorusuna karşılık Yalçınkaya, ´bu konuda düşüncesini açıklamak istemediğini, bunu siyasete girmek olarak değerlendirdiğini´ kaydetti. ( Yenişafak)
Ve referandum sonrası HSYK´ya ilk aday
Anayasa Değişikliği Paketi´nin halk tarafından onaylanmasının ardından, HSYK üyeliği için ilk adaylık açıklaması yapıldı. Anayasa Değişikliği Paketi´nin halk tarafından onaylanmasının ardından hakim ve savcıların, Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyeliğine adaylığını koymasının önünün açılması ile ilk adaylık başvurusu açıklaması İzmir´den geldi. 12 Eylül´de, Anayasa Değişikliği Paketi´nin halk tarafından onaylanmasının ardından hakim ve savcıların, Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyeliğine adaylığını koymasının önünün açılması ile ilk adaylık başvurusu açıklaması İzmir´den geldi. 16 yıldır taşra hakimliği yapan Menemen 2. Asliye Ceza Hakimi Ali Atay, HSYK üyeliğine aday olacağını açıkladı. 1 yıldır 18 bin üyesi bulunan adalet.org internet sitesinde ülkede yapılan anayasa değişikliğini meslektaşları ile tartıştığını dile getiren Menemen 2. Asliye Ceza Hakimi Ali Atay, değişikliklerin yeterli olmasa da karşı olunmaması gerektiğini savunduğunu belirtti. Kendisini destekleyen birçok arkadaşının bulunduğunu vurgulayan Atay; Türkiye Büyük Millet Meclisi´nin(TBMM) Anayasa Komisyonu görüşmeleri yapılırken biz internette bu paketi tartışıyorduk. Meclis oylamasından geçecek dedim. Anayasa Mahkemesi´nde de maddelerin demokratik, laik, sosyal hukuk devletine aykırı olmadığı için oradan da geçeceğini savundum dedi. Yeni Anayasa Paketi´nin, vatandaşlara, kürsü hakim ve savcılara 3 hak getirdiğini belirten Atay, Kendisini yöneten HSYK´ya seçme ve seçilme hakkı getirdiği, HSYK´nın böyle bir şeye karşı çıkmayacağını ve kimin getirileceğine bakmaksızın sahip çıkacağını düşünüyordum ifadelerini kullandı. Yargıda yapılacak değişikliğin yargı tarihinde bir milat olacağını her zaman savunduğunu belirten Atay; şunları söyledi: Bu görüşüm birçok ulusal kanalda yer aldı. Ben her zaman anayasa değişikliğinin geçeceğini söylemiştim. HSYK seçimlerinde ilk müracaat edenin ben olacağımı yazdım. Çok güzel tepki aldım. Ama bu bazı medya kanallarında yanlış haber oldu. Ben hiçbir zaman siyasi çekişmeye girmedim. Bugün itibari ile anayasamıza uygun meclisteki oylamada kabul edilen anayasa değişikliklerini önceden görmekten çok mutluyum. Anayasamızın ilgili hükmü gereğince referandum sonucunun Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından Resmi Gazete´de yayınlandığı tarihten itibaren kabul edilen 19. madde gereğince, HSYK seçim takvimi başlatacağından ve bu süreçte propaganda yasağı olduğu için bugün itibari ile HSYK´ya üyelik seçimlerine aday olacağım. Bu kararı almamda değişik illerde çalışan ancak kendisi gibi 1. sınıf olmamış meslektaşlarının etkili olduğunu açıklayan Atay, Türkiye´de bulunan 12 bin hakim ve savcının 9000´inin taşra denilen savcılardan oluştuğunu belirtti. HSYK´nın 7 asıl 4 yedekten oluştuğunu belirten Atay; sözlerine şöyle devam etti: 1. sınıf olmuş ve 1. sınıf olmayı yitirmemiş hakim ve savcıların aday olması üzerine tüm hakim ve savcıların vereceği oy ile hakim ve savcıların kendi sayısal çoğunluğunu temsil edeceğini düşünüyorum. Ben propaganda yapmadan aday olacağım. Gidip resmen müracaat edeceğim. Resmi Gazete´de yayınlandıktan 5 gün içerisinde HSYK seçim takvimi açıklaması ile müracaat yapacağım. Meslektaşlarım arkamda. Onları arkama alarak yasalara uygun şekilde yarışacağız. ( Habertürk)
Silivri Cezaevi´nden yüzde 63 ´evet´ çıktı
Ergenekon davasında tutuklu yargılanan sanıkların da kaldığı Silivri Cezaevi´nden yüzde 63 oranında ´evet´ oyu çıktı. Silivri İlçe Seçim Kurulu verilerine göre Silivri Cezaevi Yerleşkesi´ne kurulan 36 sandıkta 5 bin 180 kişi oy kullandı. Geçerli 4 bin 718 oyun 2 bin 979´u ´evet´, bin 839´u ise ´hayır´ olarak kayıtlara geçti. Silivri ilçesinde ise Anayasa değişikliği paketine yüzde 60 oranında ´hayır´ oyu çıktı. ´Evet´lerin İstanbul ortalamasının altında kaldığı Silivri´yle başlayan bu dağılım Trakya illerinde devam etti. Trakya bölgesi büyük oranda ´hayır´ dedi. ( Taraf)
Gecenin kaybedenleri
Türk Silahlı Kuvvetleri ve Yargı: Cumhuriyet nostaljisinin kurbanı oldular. Demokrasiye intibak etmekte geç kaldılar. Büyük oynamaktan vazgeçmediler. Artık siyasi aktör olmadıklarını kabul edemediler. Hesap vermeyi içlerine sindiremediler. Sonuç ortada. Dört darbe için adamakıllı bir özür dileyerek başlayabilirler yeni baştan.
Devlet Bahçeli: 2010´a 58 ekle. Şimdi 42 ile çarp. Sonuç soldan sıfır. Yani MHP. Bütün dünya ile ticaret yapan Kayserilileri artık MHP´nin Turan´ı kesmiyor. Parmakları şöyle yapmaların da, ulumaların da modası geçti. Şehit cenazesine çare daha çok şehit değil, herkes anladı. MHP´yi demokrasi cephesine katarak sivilleştirmektense, CHP´nin arkasına takılarak devletleştirdi ve kaybetti Bahçeli. Bu Devlet Bahçeli´nin son seçimi olabilir. MHP´nin Meclis´teki son yılı da olabilir.
Merkez Medya: 27 Nisan muhtırasına destekten sonra 22 Temmuz 2007´deki seçimlerden bile kendilerine ders çıkarmadılar. Çıkarır gibi yapmak için Ertuğrul Özkök´ü dereye attılar ama o kıyıya çıkmayı başardı. İsrail açık denizlerde sivil Türkleri öldürünce bile nükseden bir laiklik histerisiydi onlarınki. Bayat fikirlerle sayfalarını doldurmaktan vazgeçmezlerse bu rejim fedailiğini onlardan daha iyi yapan Sözcü gazetesine bırakacaklar yerlerini. Sırtlarını döndükleri 21 milyon insanı keşfetmeyi denemeliler.
Önder Sav-Kemal Kılıçdaroğlu: Kötü bir ikiliydiler. Çarpık bir ilişkiden doğan bu beraberliğin yürümeyeceği açıktı. ?Hayır? diyemeyen Kılıçdaroğlu´nun sonu da kötü oldu. CHP anlamalı: Bu tonda bir lümpen halkçılık, bu kafada bir ulusalcılıkla, Ergenekon´u savunarak olmaz. Kürtlere, başörtülülere doğru düzgün bir söz söylemeden de siyaset yapılamaz. Bunu yapma sinyalleri veren Kılıçdaroğlu bir süre daha kalır. Önder Sav ilk kongrede gider. CHP iki hafta içinde karışır.
Türk solu: ?Türk solu? olarak kaldılar. Herkesten daha çok ?hayır? için kendini paralayan sosyalist sol 30 yıl sonra Kenan Evren´le aynı oyu vererek tarihi bir rezalete imza attı. Bir kısmı CHP´ye katılır, diğerleri de iyice TKP ve Oda TV´nin temsil ettiği sosyalist sağa kayar. Ama bu referandumdan sonra bir daha iflah olmazlar.
Kürt siyaseti: Tavşan dağa küstü, dağın haberi bile olmadı. Türkiye onlarsız da değişebildi. Artık halkın yüzde 58´inin, Yozgatlıların, Kayserililerin değişim istediğini görmeli, huysuzluktan başka bir siyasi duruş ortaya koyamayan laik Türk solunun gazına gelmenin menfaatlerine olmadığını anlamalılar. Kürtleri zor bela kurtuldukları Türk askeri vesayetinden sonra Kürt askeri vesayetiyle cezalandırmamalılar. AKP histerisinin Kürtlere bir faydası yok, barışa ise hiç yok...
Üçüncü yolcular: Önce laik sonra demokrat, sonra solcu olmanın bedelini ödediler. Yeni bir anayasa yapılacak, hatta belki Kürt sorunu bile çözülecek onlar hâlâ ?Ama AKP samimi değil? demeye devam edecek. Sınıfsal kibirleri yüzünden bu ülkeyi AKP´nin değil bu 21 milyon insanın değiştirdiğini göremediler. Evet mi hayır mı, bir karar vermeliler... ( Yıldıray Oğur / Taraf)
HSYK için adaylar 8´e çıktı
14 Eylül 2010: 12 Eylül Anayasası ürünü Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu´nun (HSYK) yapısının değiştirildiği anayasa paketine hâkim ve savcılardan da destek geldi. HSYK´nın üye sayısını 7´den 21´e çıkaran ve 7 asil olmak üzere 11 birinci sınıf kürsü hâkiminin Kurul´a atanmasını düzenleyen maddenin de bulunduğu anayasa paketine hâkim ve savcıların da büyük oranda ´evet´ dedi. Hâkim ve savcıların Başakşehir´de oy kullandığı 1086 No´lu sandıktan 249 evet, 79 hayır çıktı. Sandıktan evet çıkmasının ardından anayasa paketinde yer alan değişikliklerin hayata geçirilmesi süreci başladı. Türkiye genelinde 12 bin hâkim ve savcı görev yapıyor. Bunun 4 bin 500´e yakını ise birinci sınıf hâkim ve savcı. Birinci sınıf hâkim ve savcılar arasında ilk gün resmi olarak HSYK adaylığını açıklayanların sayısı 8. Adaylar arasında referanduma ´hayır´ diyen YARSAV üyelerinin de bulunması dikkat çekti.
HSYK üyeliğine aday olan hâkim ve savcılar, bir yandan çevre adliyeleri ziyaret ederken, bir yandan tüm ülkedeki meslektaşlarına ulaşmak için hâkim ve savcıların üye olduğu internet sitelerini tercih ediyor. En çok tercih edilen site de hâkim ve savcıların büyük bir kesiminin üye olduğu adalet.org sitesi oldu. Uzun yıllardır faaliyette olan sitede ilk adaylığını açıklayan Menemen hâkimi Ali Atay oldu. Atay, yollara düşerek meslektaşlarına adaylığını anlatacağını ve oy isteyeceğini bildirdi. Daha sonra sırayla Kadıköy savcısı Süleyman Özkök, Üsküdar Savcısı Ersoy Yüce, Eskişehir Cumhuriyet Savcısı Süleyman Karaca, Bursa Cumhuriyet Savcısı Özgür Katip Kaya, Sivas Cumhuriyet Savcısı Ergül Yılmaz, Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Nesibe Özer, Balıkesir hâkimi Aydın Başar ve Diyarbakır´dan Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fuat Şenoğlu da adaylığını açıklayan isimler arasında yer aldı. Sivas Cumhuriyet Savcısı Ergül Yılmaz, taşradaki hâkim ve savcıları temsil etmek istediği için aday olduğunu açıkladı. Bursa Savcısı Özgür Katip Kaya da, birinci sınıf adalet hizmeti sunmak ve sorunlara ortak çözüm bulmak için aday olduğunu bildirdi.
Yüksek Seçim Kurulu´nun(YSK), referandum sonucunu Resmi Gazetede yayınlamasıyla birlikte seçim süreci başlayacak. YSK, genel seçimlerde olduğu gibi HSYK adayları için de bir aylık sürede seçim tarihini ve nasıl yapılacağını belirleyecek. Bu süreçte propaganda yasağı olacağı için hâkim ve savcılar evet oyları çıktıktan hemen sonra harekete geçti. Seçim çalışmalarına giren HSYK adayları arasında hayırcı YARSAV üyeleri de bulunuyor. Aylardır hâkim ve savcılara hayır propagandası yapan Balıkesir hâkimi Aydın Başar, HSYK için aday olduğunu açıklayan ilk YARSAV üyesi hâkim oldu. ( Zaman)
Abdullah Harun
(12 Eylül 2010), son güncel.: (14 Eylül 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
12 Eylül 2010 Anayasa referandumu manşetlerimiz
Kontrgerilla´nın yargıdaki örgütlenmesi