Ergenekon davasının bugün görülmekte olan 155´nci duruşmasında tutuklu sanıklardan emekli yüzbaşı Muzaffer Tekin, tanık Teoman Ekşioğlu´na bazı sorular sorduktan sonra açıklama yapmasına izin verilmeyince mahkeme heyetine bağırdı. Duruşmada diğer bir ilginç gelişme de sanık Osman Yıldırım´ın tanık olarak dinlenen Ekşioğlu´nu yönelttiği sorulardı. Sorulardaki iddiaları önce inkar eden tanık Ekşioğlu, Yıldırım´ın ısrarı karşısında bazılarını kabul etti.
Muzaffer Tekin, söz verilmeyince mahkemeye bağırdı
Ergenekon davasının bugün görülmekte olan 155´nci duruşmasında tutuklu sanıklardan emekli yüzbaşı Muzaffer Tekin, tanık Teoman Ekşioğlu´na bazı sorular sorduktan sonra açıklama yapmasına izin verilmeyince mahkeme heyetine bağırdı. Duruşmada diğer bir ilginç gelişme de sanık Osman Yıldırım´ın tanık olarak dinlenen Ekşioğlu´nu yönelttiği sorulardı. Sorulardaki iddiaları önce inkar eden tanık Ekşioğlu, Yıldırım´ın ısrarı karşısında bazılarını kabul etti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen Ergenekon davasının 155´inci duruşmasının öğleden sonraki oturumunda tanık Teoman Ekşioğlu´nun savcılık çapraz sorgusunun ardından sanıkların çapraz sorgusu bölümüne geçildi. Cumhuriyet gazetesine atılan el bombalarını, Ataşehir´de Recep Özkan´a ait evde düzenledikleri toplantıda Alparslan Arslan´a verdiği ileri sürülen emekli yüzbaşı Muzaffer Tekin, bazı soruları olduğunu söyledi. Tekin, tanık Ekşioğlu´na, Alparslan Arslan ile yoğun bir görüşme trafiğimiz olduğuna dair bir tespitiniz var mıdır? diye sordu. Bu soruya Hayır cevabını veren Ekşioğlu, Ben böyle bir durumu görmedim. Sadece tanıştığınızı biliyorum ki bunu da Alparslan söyledi. dedi. Tekin, Alparslan Arslan´ın dine zarar verebilecek davranışlar ya da eylemler karşısında durabilecek dini bir hassasiyeti var mı? diye sordu. Ekşioğlu ise Arslan´ın böyle bir hassasiyeti olduğunu söyledi. Bunun üzerine Muzaffer Tekin, Yani Salih Kurter´in yanına gitmeden önce de dini hassasiyeti olan birisiydi. Ama onun yanına gitmeye başlamasından sonra hassasiyeti daha da arttı. hatırlatmasını yaptı.
Tekin: Davanın en önemli sanığı benim
Sanık Tekin, başka sorusu olmadığını söyledikten sonra bazı açıklamaları olduğunu söyledi. Başkan Hasan Hüseyin Özese, açıklamasını daha sonra yapmasını istedi. Ancak Tekin´in ısrarlı açıklama yapmak isteği karşısında Özese, birkaç kez araya girerek, Size söz vermiyorum. Lütfen oturun. Çapraz sorguda soru sorulur. Açıklamanızı sonra yaparsınız. diyerek üst üste uyarıda bulundu. Bunun üzerine Muzaffer Tekin, Bu nasıl yargılama? Bu davanın en önemli sanığı benim. İstediğinize veriyorsunuz, istemediğinize vermiyorsunuz. diye bağırdı. Tekin, elinden mikrofonun alınması ile de bağırarak kendisine söz verilmesine tepki gösterdi.
Osman Yıldırım´ın ısrarlı soruları tanığa ifade değiştirtti
Sanık Osman Yıldırım, Sincan cezaevinde tutuklu bulunduğu sırada ziyaretine gelerek kendisine Muzaffer Tekin´in selamını getirdiği ileri sürülen tanık avukat Teoman Ekşioğlu´na bazı soruları olduğunu söyleyerek söz aldı. Teoman Ekşioğlu, önce Osman Yıldırım´ın Sincan cezaevine beni ziyarete geldiniz mi? sorusuna Hayır cevabını verdi. Ancak Osman Yıldırım, Avukat Ahmet Doğan ile birlikte beni ziyarete gelmediniz mi? diye hatırlatma yaptı. Bunun üzerine Ekşioğlu, Evet belki onunla gelmiş olabilirim ancak Muzaffer Tekin´in selamını filan getirmedim ben size. Hatta Ahmet Doğan bir dava için vekalet almak amacıyla geldi yanınıza. Ben de beraber gittim onla ama içeride iki saat kadar beraber kaldınız. Ben kapıda bekledim. İçeride başbaşa bir görüşmemiz olmadı. cevabını verdi. Bunun üzerine Osman Yıldırım, Bana, ´Keşke yakalanmadan bize ulaşsan işini bağlardık.´ dedin mi demedin mi? diye ikinci bir hatırlatma yaptı. Bu sorunun üzerine Ekşioğlu bu kez içeri girdiğini de kabul etti ancak içeride ne kadar kaldığını hatırlamadığını, böyle bir konuşma olmadığını söyledi.
Sanık Osman Arslan, Danıştay zanlısı Alparslan Arslan´ın kızkardeşi Elif Arslan adına alınmış sim kartı ile Alparslan Arslan arasında Danıştay saldırısı öncesinde yoğun mesajlaşma olduğunu belirterek Ekşioğlu´na O tarihte bu sim kartı siz mi kullanıyordunuz? diye sordu. Teoman Ekşioğlu´nun bunu kabul etmemesi üzerine Osman Yıldırım, Elif Arslan´ın sim kartını kullanan kişi saniye saniye suikasti organize ediyor. Bir eksiğin var mı? diye sık sık soruyor. Alparslan ise ´Yolcuyu görmeli miyim?´ diye sorarak suikast yapacağı kişiyi görerek mi saldırması gerekip gerekmediğini soruyor. ´Gece mi gündüz mü?´ diyerek de suikast zamanını soruyor. Bu tarz yoğun mesajlaşmalar var. hatırlatmasını yaptı. ( Cihan)
Tutuklu sanık Oktay Yıldırım´ın, ´Alparslan Arslan, Salih Kurter´in yanına ne zaman gitmeye başladı?´ sorusuna Ekşioğlu, ´Olaydan 2 yıl önce yanına gitmeye başladı´ karşılığını verdi. Yıldırım´ın, ´Salih Kurter, sizin kendisine, ´Ben de birisini öldüreceğim. Alparslan´ın yanına gideceğim´ dediğinizi söyledi. Böyle bir şey söylediniz mi?´ sorusuna karşılık da Ekşioğlu, ´Hayır´ dedi. Ekşioğlu, Yıldırım´ın, ´Kurter sizin neden böyle bir şey dediğinizi söylüyor?´ sorusunu, ´Sıradan bir hoca olduğunu söylediğim için olabilir´ diye yanıtladı.
Savcının soruları
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel´in sorularını cevaplayan Ekşioğlu, Alparslan Arslan ile birlikte kaldıkları eve zaman zaman Hilmi Öztürk, Süleyman Esen, bazı avukat ve arkadaşlarının uğradığını, Esen´in haftada bir iki kez geldiğini, sohbet edip bazen de kağıt oynadıklarını anlattı. Arslan´ın alkol kullanmadığını, dini bütün bir insan olduğunu belirten Ekşioğlu, Arslan´ın öğrenci lideri olduğunu, reis diye tanıştırıldığını, okulda bir iki kez karşıt görüşlü öğrencilerle kavgaya karıştığını gördüğünü kaydetti. Savcı Pekgüzel´in Süleyman Esen´in reisliği var mıydı? Esen´in, Arslan´ın üzerinde bir konumu var mıydı? diye sorduğu Ekşioğlu, Esen´in, Arslan´ın üzerinde bir konumu yoktu. Arslan´ın, belki Esen üzerinde bir konumu olabilir karşılığını verdi. Pekgüzel´in, Arslan´ın ev aramasında 6 adet Aydınlık Dergisi, 2 adet Türksolu Dergisi ve Türkeli Dergisi ele geçirilmiş. Sizin kaldığınız dönemde bu dergileri evde gördünüz mü, kim okurdu? sorusuna Ekşioğlu, Aydınlık Dergisini evde görmüştüm. Arslan, araştırmacı bir insandı. Belki düşmanını tanımak için okumuş olabilir ama okurken görmedim. Bizim evde her türlü kitap ve dergi bulunurdu. Türksolu Dergisini de Arslan alıyordu. Türkeli Dergisini görmedim diye cevap verdi. Davanın sanıklarından Muzaffer Tekin´in ağabeyinin bürosunun, 2001-2002 yıllarında yanında takip elemanı olarak çalıştığı avukat Adnan Güleç´in bürosunun yanında bulunduğunu belirten Ekşioğlu, zaman zaman ağabeyinin bürosuna gelen Tekin ile avukat Güleç aracılığıyla tanıştığını söyledi. Ekşioğlu, Tekin ile ortak tanıdıkları olduğunu, ancak samimiyetleri bulunmadığını belirterek, Alparslan Arslan´ın Tekin ile kendisinden önce tanıştığını, ancak birlikte hiç görüşmediklerini söyledi.
Arslan´da silah görmedim
Ekşioğlu, Alparslan Arslan´da silah görmediğini, Arslan´ın avukat olmasına rağmen silah ruhsatı bulunmadığını, almak için teşebbüs bile etmediğini bildirdi. Vatansever Kuvvetler Güç Birliği´nin İstanbul´daki bir toplantısına katıldığını belirten Ekşioğlu, avukat Adnan Güleç´in yanında birliğe ilişkin broşür gördüğünü ve nedir diye merak ettiği için gittiği toplantının normal bir salonda yapıldığını, kapısında çelenklerin olduğunu, gizli bir tarafının bulunmadığını anlattı.
İfade değiştirsin diye değil doğruyu söylesin diye baskı yapacaktık!
Savcı Pekgüzel´in, 21 Mayıs 2006´da Alparslan Arslan´a silah verdiği iddia edilen Nejat Uysal´a ´etraf durulunca Alparslan´a içki içiyor diyenlere, kapıcıya, yöneticiye uğramak lazım´ diye bir mesaj atmışsınız. Açıklar mısınız? İfadelerini değiştirmeleri konusunda baskı mı yapacaktınız? sorusu üzerine Ekşioğlu, Biz Alparslan ile ağabey kardeş gibiydik. O an bir kızgınlıkla Nejat´a öyle bir mesaj attım. Kendisini sevdiğim için, yalan haber olduğu için kızdım. Baskı yapmayacaktık. ´Doğru beyan verin´ şeklinde olabilir.
Alparslan Arslan, hiç içki içmedi. Alkole karşı olduğunu biliyorum. Sadece sigara içerdi dedi. Pekgüzel´in Arslan ile başörtüsü ile ilgili konuşur muydunuz? Arslan´ın aşırı tepkisi olur muydu? sorusuna Ekşioğlu, Başörtüsü gibi güncel konuları konuşurduk. O dönem Kuzey Irak´taki çuval geçirme olayına ilişkin tepkisi de olmuştu. Hatta, 1999´da Çeçenistan´a gitmek istediğini söylemişti yanıtını verdi. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel´in, 15 Mayıs 2006 tarihinde saat 20.15´te ´Dün mesajımı aldın mı?´ diye bir mesaj atmış size. Hatırlıyor musunuz? sorusuna Ekşioğlu, O dönem Alparslan´ın dengesiz mesajlar attığı olmuştu dedi. Ekşioğlu, Arslan size ´Kalaşnikofları hazırla´ diye bir mesaj attı mı? Aranızda böyle bir konuşma oldu mu? şeklindeki soruya da Hayır, öyle bir mesaj atmadı. Aramızda böyle bir konuşma olmadı karşılığını verdi.
Saldırılardan haberiniz var mıydı?
Pekgüzel´in, Sizin Danıştay ve Cumhuriyet Gazetesi saldırılarından haberiniz var mıydı? sorusu üzerine Ekşioğlu, Haberim olsaydı, kendisini kesinlikle durdururdum. Bir şekilde bir odaya kilitleyip durdururduk. Arslan, savaşçı ruhlu bir insandır ama eminim şu anda pişmandır şeklinde konuştu. Savcı Pekgüzel´in, Arslan, Cumhuriyet Gazetesine ilk bombanın atıldığı 5 Mayıs 2006´da 2 defa sizi aramış. İkinci bombada 10 Mayısta size 13 mesaj atmış. Üçüncü bombada 11 Mayısta 4 tane mesaj atmış. Danıştay saldırısından bir gün önce 15 Mayısta da size 5 mesaj atmış. Bu konulardan size hiç bahsetmedi mi? Siz yakın arkadaşı olarak bir şey hissetmediniz mi? şeklindeki sorusu üzerine Ekşioğlu, Tuhaf mesajlar gelirdi. Aradığımda da ya cevap vermezdi ya da telefonda gülerdi. Ben de Orhan Kadı´ya sordum. Bir tuhaflık vardı konuşma şeklinde ve tavrında. Arslan, o dönem 5-6 yıldır hiç görüşmediği arkadaşlarına da mesaj atmış, görüşmüş. ´Alparslan bizi 5 yıl sonra aradı´ diyenlerin olduğunu duydum dedi. Pekgüzel´in, Arslan, size tehdit aldığını söylüyor muydu? sorusunu da Ekşioğlu, Hayır, kendisinde tehdit hali veya korku görmedim. Sadece tuhaflık vardı. Belki, olayın altında başka bir iş vardı, hedef saptırmak için bazı kişilerle görüşmüş olabilir şeklinde yanıtladı. Savcı Pekgüzel´in, Sizce bu olay nasıl bir mesele? demesi üzerine Ekşioğlu, Çok şahsi bir mesele gibi görünmüyor. Çok siyasi derinliği olan bir mesele gibi de görünmüyor. Her yere çekilebilir. Alparslan Arslan´a olaydan önce kimyasal bir madde verilmiş olabilir. Kim vermiştir bilemem. Herkesten gelebilir. Alparslan, çevresinde karizma, lider bir insandır. Onun cesaretini görüp kullanmış olabilirler diye konuştu. Ekşioğlu, Pekgüzel´in, Hedef saptırma olabilir dediniz. Açıklar mısınız? sorusu üzerine de Bu böyledir demiyorum, bu benim kanaatim. Bizim zaten solcu ya da radikal dinci arkadaşlarımız yoktu. Kendisi de çıkıp böyle bir eylem yapmış olabilir, birileriyle de hareket etmiş olabilir. Alparslan, korkuyla birini öldürecek bir insan değil. Dengesiz tavırlar sergilemesinden sonra bu işin altında başka şeyler olabileceğini düşündüm dedi. Ekşioğlu´nun ifadesinin alınması işleminin tamamlanmasının ardından mahkeme heyetine başkanlık eden Hasan Hüseyin Özese, duruşmayı yarın saat 09.00´a erteledi. ( Cnnturk, Zaman)
(26 Ağustos 2010), son güncel.: (27 Ağustos 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Birinci Ergenekon iddianamesinde ara
Tüm Ergenekon ve bağlantılı diğer iddianamelerde arama yap
Danıştay saldırısının Ergenekon davasıyla birleştirilmesi manşetlerimiz
Danıştay soruşturması sil baştan