Memur-Sen´e bağlı Bem-Bir-Sen Genel Eğitim Sekreteri Recayi Karslı, Anayasa Mahkemesi Üyesi Fulya Kantarcıoğlu hakkında ´reddi hakim´ talebinde bulundu ve ´Halen mahkemede görüşülmeyi bekleyen bir dava hakkında eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay ile yaptığı telefon görüşmesi sebebiyle, tarafsızlığını kaybettiği, ihsası rey anlamına gelen konuşmalar yaptığı ve Anayasa´ya göre görevini kötüye kullandığı´ gerekçesiyle Kantarcıoğlu´nu şikayet etti. Çarpıcı konuşmaların geçtiği telefon görüşmelerinden bir tanesinde Kantarcıoğlu, Oktay´ı arayarak, ´Sayın bakanım sizi tekrar rahatsız ettim. Yani bilmek ister misiniz diye. Şimdi bana sorduğunuz ilk aşamadaki yürütmeyi durdurmaydı değil mi. Karardan sonra yürütmeyi durdurma kabullerimiz var, eşitlik ilkesinin iptali hani, ee türbanla ilgili kararda olduğu gibi...´ diyerek bilgi veriyordu.
Ve reddi hakim yapıldı: Kantarcıoğlu davadan çekilsin
Memur-Sen´e bağlı Bem-Bir-Sen Genel Eğitim Sekreteri Recayi Karslı, Anayasa Mahkemesi Üyesi Fulya Kantarcıoğlu hakkında ´reddi hakim´ talebinde bulundu ve ´Halen mahkemede görüşülmeyi bekleyen bir dava hakkında eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay ile yaptığı telefon görüşmesi sebebiyle, tarafsızlığını kaybettiği, ihsası rey anlamına gelen konuşmalar yaptığı ve Anayasa´ya göre görevini kötüye kullandığı´ gerekçesiyle Kantarcıoğlu´nu şikayet etti. Çarpıcı konuşmaların geçtiği telefon görüşmelerinden bir tanesinde Kantarcıoğlu, Oktay´ı arayarak, ´Sayın bakanım sizi tekrar rahatsız ettim. Yani bilmek ister misiniz diye. Şimdi bana sorduğunuz ilk aşamadaki yürütmeyi durdurmaydı değil mi. Karardan sonra yürütmeyi durdurma kabullerimiz var, eşitlik ilkesinin iptali hani, ee türbanla ilgili kararda olduğu gibi...´ diyerek bilgi veriyordu.
Memur-Sen´e bağlı Bem-Bir-Sen Genel Eğitim Sekreteri Recayi Karslı, Anayasa Mahkemesi Üyesi Fulya Kantarcıoğlu hakkında ´reddi hakim´ talebinde bulundu. Sendikadan yapılan açıklamada, Bem-Bir-Sen´in, ´Anayasa değişikliğinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi´nde devam eden dava hakkında eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay ile Anayasa Mahkemesi Üyesi Fulya Kantarcıoğlu arasında geçen telefon görüşmeleri sebebiyle, Kantarcıoğlu´nu tarafsızlığını kaybettiği, ihsası rey anlamına gelen konuşmalar yaptığı ve Anayasa´ya göre görevini kötüye kullandığı´ gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine şikayette bulunduğu bildirildi. Açıklamada, Bem-Bir-Sen Genel Eğitim Sekreteri Recayi Karslı imzasıyla yapılan başvuruda ´Anayasa Mahkemesi Üyesi Fulya Kantarcıoğlu´nun üye sıfatıyla bakmakta olduğu 2010/49 esas sayılı davadan reddi talebi ile hakkında soruşturma açılarak cezalandırılmasının istendiği´ ifade edildi. ( Zaman)
Meclis paketi onlar iptali görüşüyordu
Yüksek yargıyı etkilemekle suçlanan eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay´ın, Meclis´te Anayasa değişikliği görüşmeleri devam ederken Anayasa Mahkemesi üyesi Fulya Kantarcıoğlu´nu arayarak değişiklik paketinin iptaline yönelik görüş alışverişinde bulunduğu ortaya çıkmıştı. CHP eski lideri Baykal da Oktay´dan Anayasa Mahkemesi´nin nabzını yoklamasını istiyordu. 5 Mayıs 2010 tarihinde gerçekleşen görüşmelerde Seyfi Oktay, önce Fulya Kantarcıoğlu´nu arıyor. Ardından da Kantarcıoğlu´dan aldığı bilgileri eski CHP lideri deniz Baykal´a aktarıyor. Oktay, Fulya Kantarcıoğlu´na Anayasa değişikliklerinin salt çoğunlukla mı nitelikli çoğunlukla mı iptal edildiğini soruyor, aldığı cevabı aynı gün Baykal´a iletiyor. Baykal da görüşme sırasında Oktay´a mahkemenin nabzını soruyor.
İki önemli madde kaldı
Oktay ile 5 Mayıs´ta telefonla görüşen Baykal, O konuda bir hareketlenmek lazım diyor. Baykal´la konuştuğu gün Fulya Kantarcıoğlunu da arayan Oktay, Anayasa değişikliklerinin salt çoğunluk veya nitelikli çoğunluk ile yapılmadığını öğrenmek istiyor. Fulya Kantarcıoğlu ise bu konu ile ilgili detaylı bilgiler veriyor. Oktay, konuşmada parti kapatmaya ilişkin düzenlemenin düştüğünü geriye önemli iki maddenin daha kaldığını belirtiyor. Kantarcıoğlu, Seyfi Oktay ile yaptığı telefon konuşmasında türban davasını örnek veriyor. Kantarcıoğlu, Anayasa değişikliklerine ilişkin iptal başvurularının şekil yönünden incelenmesi talebiyle Anayasa Mahkemesi´ne geldiğini, ancak yüksek mahkemenin esasa girdiğini de söylüyor.
Parti kapatma maddesi düştü, iki tane daha var
Kantarcıoğlu: Konunun özü ortaya çıkınca o zaman niçin yürütmeyi durdurma verilsin, esasa girilerek verilebiliyor, çünkü o konudaki raporda esas hakkındaki rapor kadar detaylı bir rapor olması gerektiriyor, böyle önemli bir konuda. Rapor hazırlandıktan sonra da zaten artık konuyla ilgili kararı veriyorsunuz. Oktay: Şimdi önemli bir madde düştü, ben bunu sizinle tartışmak istemem de telefonda, önemli bir madde düştü (Parti kapatmalarda yetkiyi Meclis´e veren maddeyi kasdederek). Şimdi iki tane önemli var birisi geçti. Zaten yürütme ve yasama tekelde, şimdi yargıda buna ekleniyor, ve tabii rejimin sistematiği değişiyor, bütünüyle yani eee İslam´da efendim işte egemenlik tecelli etmez, bölünmez kuralına yaklaşma var burada tamamen.
İptal etme kararları 3´te 2 çoğunlukla mı?
Oktay: Efendim merhabalar. Evi aradım telesekreter çıktı. Kantarcıoğlu: Nasılsınız sayın bakanım, Oktay: Sağolun, evi aradım telesekreter çıktı. Oktay: Şimdi bu Anayasa Mahkemesi Anayasa maddesini iptal etme kararları 3´te 2 çoğunlukla mı alınıyor? Kantarcıoğlu: Evet 7 oy gerekiyor. Oktay: Peki yürütmeyi durdurma kararı olursa falan o da mı 3´te 2 çoğunluğa tabi. Kantarcıoğlu: Şimdi tabii biz yürütmeyi durdurma kararı vermedik. Oktay: Şimdi yürütmeyi durdurmak için özel bir hüküm yok bunun için. Kantarcıoğlu: Özel bir hüküm yok, çünkü zaten biliyorsunuz Anayasa´da yürütmeyi durdurma yok. Bu itibarla biz onu tabii içtihatla uygulamaya soktuğumuz artık gerçi yani içtihatla da olsa Anayasa Mahkemesi. Oktay: Şimdi bu konuda da mı içtihat gerekli yani. Kantarcıoğlu: Öyle birşey olursa burda da kaç oyla yd´nin durdurulması sözkonusu olursa karar verileceği herhalde tartışılması gerekir, ilk aşamasında bunu tartışıp tartışmadığımızı hiç hatırlamıyorum doğrusu.
Ayrıca bir konuş bir gözlem yap
Oktay: Efendim saygı sunuyorum. Efendim şimdi ben ne kadar yanılmışım 149´un ilk fıkrası öyle, hem parti kapatma için hem de Anayasa değişikliği için 3´te 2 gelmiş, eskiden böyle değildi bu. Baykal: (AYM´yi kasdederek) Nasıl moral ... Tepki var mı? Oktay: Ben o konulara hiç girmedim. Baykal: Ayrıca bir konuşursun. Bir gözlem yaparsın. Oktay: Olur yaparım, o şey değil ee... Bizzat konuşmak lazım bu işi. Baykal: Tabii o konuda bir hareketlenmek lazım. Oktay: Tabii tabii anlıyorum, evet.
Kantarcıoğlu: Sayın bakanım sizi tekrar rahatsız ettim. Yani bilmek ister misiniz diye..
Türban kararında olduğu gibi
Kantarcıoğlu: Sayın bakanım sizi tekrar rahatsız ettim. Yani bilmek ister misiniz diye. Şimdi bana sorduğunuz ilk aşamadaki yürütmeyi durdurmaydı değil mi. Karardan sonra yürütmeyi durdurma kabullerimiz var, eşitlik ilkesinin iptali hani, ee türbanla ilgili kararda olduğu gibi. Ama esas kararı verdikten sonra biz eee karar yayınlanıncaya kadar yürütmeyi durdurma verdiğimiz için orda zaten oybirliğiyle onu tartışmıyoruz, tartışmamışız. Dolayısıyla yani bize bir ilk aşamada gelir. Daha esas hakkındaki kararı vermeden kaç oy ile yürütmeyi durdurmaya karar vermemiz konusu bir tartışma yok. Çünkü bunlar şekil konusunda geldiği için hemen bir inceleme sorunu gibi bir yerde, eee hemen karara bağlanıyor ama kararın yazılması aşamasında iki türlü biliyorsunuz yürürlüğün durdurulmasına karar veriyoruz, biz gelir gelmez karar verilinceye kadar, bi de karar verildikten sonra yayınlanıncaya kadar ki süreyi de yd´de karara bağlyabiliyoruz, bizim bu verdiklerimiz karar verildikten sonra olduğu için. ( Yenişafak)
Dilekçe işleme konuldu
24 Haziran 2010: Anayasa Mahkemesi, üyesi Fulya Kantarcıoğlu hakkında verilen ´reddi hakim´ dilekçesi işleme koydu. Anayasa Mahkemesi heyetinin 5 Temmuz´da vereceği ileri sürülen Anayasa değişiklik paketine iptal kararından önce Kantarcıoğlu´yla ilgili bir karar vermesi gerekiyor. Mahkeme, ret talebinde bulunulan üye katılmaksızın taleple ilgili kesin kararını veriyor. Öte yandan, Adalet Platformu Başkanı Adem Çevik de Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ile üyeler Fulya Kantarcıoğlu, Serdar Özgüldür ve Osman Paksüt hakkında ´görevi kötüye kullanma, suç işlemeye teşvik, suça iştirak, anayasal düzeni yıkma´ iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştu. ( Samanyoluhaber)
Kantarcıoğlu´na tepkiler giderek artıyor: Çok sayıda reddi hakim dilekçesi verildi
28 Haziran 2010: Ergenekon´da yargıyı etkilemekten gözaltına alınan eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay´a Anayasa değişikliği paketi için ihsas-ı reyde bulunan Fulya Kantarcıoğlu´na tepki dinmiyor. Anayasa Mahkemesi tarihinde ilk kez vatandaşların reddi hakim talebinde bulunduğu Kantarcıoğlu için hukukçuların ortak görüşü de davadan çekilmesi yönünde oldu. Anayasa Mahkemesi´nin kamuoyunda tartışmalara yol açan kararları, vatandaşın yargıya güvenini erozyona uğratıyor. Vatandaşların zihninde yüce mahkemenin hukuk dışına kaydığı ve siyasallaştığı kanaati hakim. Çok sayıda yasa, CHP´nin başvuruları üzerine Anayasa Mahkemesi´nce iptal ediliyor. Anayasa Mahkemesi´nin daha önce başörtüsü yasağı, parti kapatma davaları ve bazı kanun değişiklikleriyle ilgili verdiği kararlar da tartışma yaratmıştı. Bazı kararların siyasi ve ideolojik yaklaşımlarla alındığı gözlerden kaçmazken, yüksek mahkemenin bu tür kararları tam tersine yasama ve yürütmeye müdahale, hükümetin icraatlarını engelleme şeklinde yorumlanıyor.
Normal şartlarda bu konuşma ihsası reydir
Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr Adnan Küçük, eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay´ın reform paketinin iptali için Anayasa Mahkemesi üyesi Fulya Kantarcıoğlu´yla yaptığı görüşmeye tepki göstererek, Kantarcıoğlu´nun davadan çekilmesi gerektiğini söyledi. Küçük, Kantarcıoğlu´nun yaptığı telefon görüşmesi ile dava daha Anayasa Mahkemesi´nde görüşülmeye başlanmadan bu konuda ihsası reyde bulunduğunu belirterek, normal demokrasilerde bu yönde görüş bildiren birinin böyle bir davanın duruşmasına giremeyeceğini söyledi. Normal şartlarda bu konuşmanın ihsası rey anlamına geldiğinin altını çizen Küçük, Normal demokrasilerde burada yapılması gereken böyle görüşme yapan birinin davadan çekilmesidir. Ama maalesef bizde böyle bir gelenek yok. Tabir caizse kanımın son damlasına kadar mücadele edeceğim. Böyle bir anlayış yaygın dedi. İhsası reyde bulunan birinin görevden çekilime alışkanlığının Türkiye´de olmadığını hatırlatan Küçük, bu durumda en büyük görevin Anayasa Mahkemesi üyelerine düştüğünü söyledi. Küçük şöyle konuştu, Kendisi çekilmiyorsa, reddi hakim talebinde bulunabilir. Zaten bazı vatandaşlar bunu yapmıştır. Şimdi görev bunu karara bağlayacak olan yüksek mahkemeye düşüyor. Eğer Türkiye´de yerleşik bir demokrasi anlayışının yerleşmesi isteniyorsa mahkeme böyle bir karar vermesi gerekir. Bu demokrasi bilinç ve kültürünün yerleşmesine katkıda bulunacaktır dedi. Mahkemenin ihsası reyi görüşürken çok kritik bir karar vereceğini hatırlatan Küçük, Sayın Kantarcıoğlu´nun ihsası reyde bulunduğu bir davaya girmemesi için yüksek mahkeme üyelerinin 6´ya 5 ile karar vermesi yeterlidir dedi. Küçük, telefon görüşmelerinin çok vahim bir durum olduğunu belirterek, kimsenin bu kadar kritik görevde bulunan bir kişinin bu yönde açıklamalar yapmasını normal göremeyeceğine dikkat çekti. Yargıya olan güvenin hiçbir şekilde sarsılmaması gerektiğini ifade eden Küçük, bu olayın yok sayılıp her şeyin normalmiş gibi devam etmesinin yargıya güveni zedeleyeceğini belirtti. Anayasa Mahkemesi´nin verdiği kararların önemine dikkat çeken Küçük, bu mahkemenin üzerinde başka bir yargı olmadığını ve itiraz hakkı bulunmadığını hatırlattı. Küçük şöyle konuştu Yargı güvenirliği için en hassas olması gereken kurum Anayasa Mahkemesi olması lazım. Toplum vicdanının da şüphe ve tereddütlere yer vermemesi gerekir. Mahkemenin bunu dikkate alması gerekir.
Mahkeme ve millet için çekilmeli
Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Mustafa Kamalak, kamuoyuna yansıyan görüşmelerin ihsası rey olduğunu belirterek Kantarcıoğlu´nun davadan çekilmesi gerektiğini söyledi. Kamalak, ihsası reyin ortaya çıktığı durumlarda hakimin davadan çekilmesiyle ilgili hukukta bir durum olduğunu belirterek, Kantarcıoğlu´nun bunu yaparak Yüce Mahkeme´yi rahatlatması gerektiğini söyledi. Kamalak şöyle konuştu, Sayın Kantarcıoğlu istifa değil ancak davadan çekilmesi gerekir. Bunu hem kendisi, hem Anayasa Mahkemesi için hem de millet için yapması gerekir. Bu kadar tartışmadan sonra gidip davada karar veremez. Bu kimseye bir şey kazandırmaz. Ancak Türk yargısına çok şey kaybettirir. İhsası rey için vatandaşların başvurusunun olduğunu hatırlatan Kamalak, Mahkeme bunu ele alacaktır. Bu başvuruyu mahkeme görmezlikten gelemez. Anayasa Mahkemesi en üst mercidir ve bunun kararlarına itiraz da yoktur dedi.
Görüşme açıkça ihsası reydir
Hukukçular Birliği Başkanı Sinan Kılıçkaya, Seyfi Oktay ile Fulya Kantarcıoğlu arasındaki görüşmenin açıkça ihsası rey olduğunu söyledi. Kılıçkaya, bu görüşmenin kamuoyuna yansımasından sonra Kantarçıoğlu´nunun hemen davada çekilmesi gerektiğini ifade ederek, bunun kamuoyunun adalete duygusunun zedelenmemesi için şart olduğunu söyledi. Kılıçkaya şöyle konuştu İhsası reyde bir konuyla ilgili görüşün tam olarak ispatlanması gerekmez. Bağımsızlığını yitirmesi yeterlidir. Görüşmede Kantarcıoğlu´nun dava önüne gelmeden görüşü bellidir. Görüşü belli ise bu ihsası rey için yeterlidir. Sayın Oktay ile Kantarcıoğlu´nun arasındaki görüşmeye bakıldığında sayın üyenin davaya negatif baktığı açıkça görülüyor. Fikri belli ise önceden değerlendirmesini yapmış ise hakimin çekilmesi gerekiyor. Kılıçkaya, Bu mahkemenin verdiği kararlara itiraz yeri yoktur. Eğer Kantarcıoğlu bu davaya katılırsa çıkan karar şaibeli olacaktır diye konuştu. ( Yenişafak)
(22 Haziran 2010, 13:04), son güncel.: (28 Haziran 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
İhsas-ı rey uyarısı: Fulya Kantarcıoğlu davadan çekilmeli
´Anayasa Mahkemesinin olası iptal kararına yönelik manşetlerimiz
Kontrgerilla´nın yargıdaki örgütlenmesi