Eski Adalet bakanlarından Seyfi Oktay, Ergenekon soruşturmasında ´yargılamaya etkilemeye yönelik faaliyetlerde bulunduğu´ gerekçesiyle 1 Haziran´da gözaltına alınmıştı. Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan 7 kişi arasında bulunan avukat Tülay Bekar´ın şoförü Hakan Vural, polisteki sorgusunda ilginç itiraflarda bulundu. Alınan bilgilere göre, operasyondan hemen önce Vural´ı arayan Tülay Bekar, dizüstü bilgisayarı ve bazı belgeleri kaçırmasını istedi. Bu gelişme üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yürümekte olan kritik davaları etkilemekle suçladığı eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay, Tülay Bekar, Canfer Balçık, Mehmet Cengiz ve Sefa Altıoğlu hakkında ev ve işyerlerinde arama ile gözaltı kararı çıkardı. Baskınlarda ele geçirilen belgelerden bazılarının Tuncay Güney´le ilgili olduğu öğrenildi.
Yargı operasyonu ´belgeleri imha edin´ talimatı üzerine yapıldı
Eski Adalet bakanlarından Seyfi Oktay, Ergenekon soruşturmasında ´yargılamaya etkilemeye yönelik faaliyetlerde bulunduğu´ gerekçesiyle 1 Haziran´da gözaltına alınmıştı. Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan 7 kişi arasında bulunan avukat Tülay Bekar´ın şoförü Hakan Vural, polisteki sorgusunda ilginç itiraflarda bulundu. Alınan bilgilere göre, operasyondan hemen önce Vural´ı arayan Tülay Bekar, dizüstü bilgisayarı ve bazı belgeleri kaçırmasını istedi. Bu gelişme üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yürümekte olan kritik davaları etkilemekle suçladığı eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay, Tülay Bekar, Canfer Balçık, Mehmet Cengiz ve Sefa Altıoğlu hakkında ev ve işyerlerinde arama ile gözaltı kararı çıkardı. Baskınlarda ele geçirilen belgelerden bazılarının Tuncay Güney´le ilgili olduğu öğrenildi.
10.04: Mehmet Cengiz´in de aralarında bulunduğu 6 kişi adliyeye sevk edildi
´Ergenekon´ soruşturması kapsamında gözaltına alınan İşçi Partisi (İP) Genel Başkan Yardımcısı avukat Mehmet Cengiz´in de aralarında bulunduğu 6 kişi, Beşiktaş´taki İstanbul Adliyesine gönderildi. İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürlüğündeki işlemleri tamamlandıktan sonra adliyeye getirilen ve hakim ile savcıların kullandığı bölümden bahçeye alınarak araçtan indirilen 6 kişi, daha sonra binaya alındı.
Avukatlar yargıdan belge saklıyor
Ergenekon soruşturması kapsamında ´yargılama sürecini etkilemeye yönelik faaliyetleri olduğu´ iddiasıyla aralarında eski Adalet bakanlarından Seyfi Oktay ve İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı, avukat Mehmet Cengiz´in de aralarında bulunduğu 7 kişi gözaltına alınmıştı. Şüphelilerden bazılarının yakınlarına ele geçirilmesini istemedikleri bazı belgelerin ´temizlenmesi´ talimatı verdiği ileri sürülmüştü. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´nın davaları etkilemekle suçladığı Seyfi Oktay, Tülay Bekar, Canfer Balçık, Mehmet Cengiz ve Sefa Altıoğlu hakkında ev ve işyerlerinde arama ile gözaltı kararı üzerine polis zanlılara ait 15 ayrı noktada tedbir aldı. Savcı nezaretinde aramalar sürerken ilginç gelişmeler yaşandı. Avukat Tülay Bekar´ın Çankaya Tunus Caddesi´ndeki evinde çevre güvenliği alan polis, evden çıkan şahsın aynı caddede bulunan kırtasiyeye bir çanta bırakıp tekrar arama yapılacak adrese döndüğünü belirledi. Şahsın Tülay Bekar´ın şoförü Hakan Vural olduğunun anlaşılması üzerine polis, kırtasiyede küçük çapta bir inceleme yaptı. Kuşku üzerine kırtasiye çalışanları Fatih Aksungur ile Ahmet Baydar´ın bilgisine başvuruldu. Aksungur ve Baydar´ın, Hakan Vural´ın kırtasiyeye bir çanta bıraktıklarını beyan etmeleri üzerine çantada inceleme yapıldı. İncelemede çantada bir dizüstü bilgisayar ile çok sayıda belge çıktı. Belgeler arasında Ergenekon soruşturmasının ´şüphelilerinden´ Tuncay Güney´le ilgili dokümanların da yer aldığı anlaşıldı. Tülay Bekar´ın bilgisayar incelemesi ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´nca gerçekleştirilecek. Gözaltına alınan Tülay Bekar´ın şoförü Hakan Vural da polisteki sorgusunda, Bekar´ın kendisine evdeki malzemeleri çıkarıp kırtasiyeye bırakma talimatı verdiğini anlattı. Bekar ve Vural hakkında ´suç delillerini karartmak´tan işlem yapıldı.
Polis operasyonunu haber alan şüpheliler belge temizliğine başladı
Son dalga Ergenekon operasyonunda ikinci bir delil karartma operasyonunun da son anda engellendiği öğrenildi. Soruşturmada İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Avukat Mehmet Cengiz hakkında da gözaltı kararı bulunuyordu. Cengiz´in Çankaya Emek´teki evinden çıkan bir şahsın aracına bazı dokümanlar koyması polisin dikkatini çekti. Araca konulan belgelerin Mehmet Cengiz´e ait dokümanlar ve bilgisayar olduğu anlaşıldı. Delil karartma soruşturmasında gözaltına alınan Nihat Mert Uzunalioğlu, polisteki sorgusunda Mehmet Cengiz´in kızı Neslihan Kılıç´ın erkek arkadaşı olduğunu söyledi. Neslihan Kılıç´ın, babasına ait bilgisayar ve belgeleri imha etmek amacıyla Nihat Mert Uzunalioğlu´na verdiği anlaşıldı. Bilgisayar uzmanı olduğu anlaşılan Uzunalioğlu´ndan, Cengiz´e ait bilgisayara geri dönüştürülemeyecek şekilde format atmasının istendiği öne sürüldü. Gözaltına alınan Uzunalioğlu ile Neslihan Kılıç hakkında da ´delil karartmak´tan işlem yapıldı. Bu arada, hakkında gözaltı kararı bulunan emekli Jandarma Albay Canfer Balçık´ın Trabzon´un Çaykara ilçesinde gözaltına alındığı öğrenildi. Balçık´ın, şubedeki işlemlerinin ardından İstanbul´a gönderildiği öğrenildi.
Soruşturma savcısı değiştirilmedi, Seyfi Oktay´ın ifadesini Turan Çolakkadı alacak
Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay´ın ifadesinin, 2006 yılında yayımlanan genelge gereği İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı tarafından alınacağı öğrenildi. Ergenekon soruşturması kapsamında Ankara´da gözaltına alınan Oktay´ın ifadesinin eski adalet bakanı olması dolayısıyla 1 Ocak 2006 tarihli Adalet Bakanlığı genelgesi gereği başsavcılık tarafından alınacağı belirtildi. Bugün bazı gazetelerde yer alan, ´Oktay ile ilgili soruşturma, Savcı Öz´den alındı´ haberlerinin gerçeği yansıtmadığı belirtilirken, soruşturmayı özel yetkili cumhuriyet savcılarından Zekeriya Öz´ün yürüteceği kaydedildi. Bu arada, Oktay´ın avukatlarınca İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi´ne, ´gözaltı kararının kaldırılması´ yönünde itiraz başvurusu yapıldığı öğrenildi. İtiraz başvurusu nedeniyle mahkeme tarafından incelenen soruşturma dosyasının, başvuruyla ilgili verilecek kararın ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı´ya iletileceği dile getirildi. ( Zaman)
Seyfi Oktay Alevi olduğu için mi gözaltına alındı?
: Sanırım, Ergenekon Soruşturması kapsamında gözaltına alınan eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay´la ilgili haberleri okuyorsunuzdur. Kendisini çok yakından tanımam. Ancak Alevi kökenli olan Oktay´ın Alevi camiası tarafından çok sevilen, sayılan, ayrıca o cenahta ciddi bir itibarı olan bir kişilik olduğunu da iyi bilirim. O nedenle, Yargı camiasını Ergenekon örgütünün amaçları doğrultusunda etkilemek! suçlaması çerçevesinde gözaltına alınan Seyfi Oktay haberlerini hem hayretle, hem de çok üzülerek izledim. Buna mukabil, bazı Alevi Dernekleri ve Alevi kökenli siyasilerin, Amaç tamamen Alevilere yönelik bir psikolojik harekât! yorumlarıyla da kesinlikle mutabık değilim! Bence bu olayda kesin yargıya varmadan, biraz serinkanlı düşünmemiz lazım. Anladığım kadarıyla savcılığın elinde Seyfi Oktay´ı gözaltına aldıran bu kararı dayandırdığı çok sağlam argümanlar var. Aksine, zaten imkân ve ihtimal vermiyorum! Daha doğrusu veremiyorum! Çünkü bu ülkede yaşayan bir Cumhuriyet savcısının, bu ülkenin hassasiyetlerinin neler olup olmadığına dair en azından bir kulak dolgunluğu olduğu kanaatindeyim. Açarsak biraz daha bu saptamamı... her kim olursa olsun. Diyelim ki savcı... Ya da polis... Veyahut istihbaratçı. Her neyse. Kimse kim! Hiçbirinin, 7´sinden, 70´ine bütün Alevi toplumunun sevip saydığı, hürmet ettiği 76 yaşındaki eski bir bakanı, üstelik de böylesi hassas bir dönemde elinde kanıtı, belgesi, bir dayanağı olmadan gözaltına almaya cesaret etmesi mümkün değildir!
Aleviler ne çektiyse Ergenekon zihniyetinden çekti
Suç bireyseldir! Çünkü, tam da AKP iktidarı Alevi açılımı denen proje ile bütün Alevileri kucaklamaya, gelecek politikalarına Alevileri de katmaya çalışırken, bir densizin, üstelik de devlet kademesinde bir densizin, tıpkı geçmişte olduğu gibi yeni bir Alevi- Sünni çatışmasına yol açacak böylesi keyfi bir kararın altına imza atması ihtimalinin bile söz konusu olmadığını düşünüyorum! Şimdi geçelim diğer tarafa... Seyfi Oktay´ın gözaltına alınmasıyla birlikte duygusallıktan hareketle aceleci davranıp açıklama yapanlara... Yani, Dede Seyfi Oktay hukukçudur, neyin suç olup olmadığını, onu gözaltına alan Savcı Bey´den çok daha iyi bilir. Pir Sultan gibi girdiği adalet sarayından, yine Pir Sultan gibi çıkacaktır. Şüphemiz yoktur! diyenlere... Bir kere Alevi kökenli bir gazeteci olarak, huzurlarınızda Alevi Bektaşi Federasyonu ile Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu´nun ortak yaptığı bu açıklamaya şerh koyduğumu ilan ediyorum! Ve kendilerine açık açık soruyorum; İlerleyen günlerde Seyfi Oktay´ın gerçekten Ergenekon Davası´ndan tutuklu kişilerin lehine yargıdaki bazı isimleri etkilemeye dönük bir delil, bir belge önünüze konulursa, ne diyeceksiniz? Mesela; Oktay´ın, tutuklu Mehmet Haberal ya da firari Bedrettin Dalan ile ilgili bazı yargıçları telefonla aradığı, onlardan bazı avukatlar aracılığı ile ricalarda bulunduğunun telefon kayıtları, görüşmeleri kamuoyunun önüne saçılırsa ne söyleyeceksiniz? Olsun o dededir! Ne yapsa yeridir mi diyeceksiniz? Adalet Sarayı´na Pir Sultan olarak giren Seyfi Oktay peki ne olarak çıkacak? Yanlışsınız! Hem de çok yanlış! Farkında mısınız bilmiyorum ama sözcülüğüne soyunduğunuz milyonlarca Alevinin büyük olasılıkla Ergenekon yandaşı, taraftarı gibi algılanmasının tohumlarını atıyorsunuz! Yüksek yargı Alevilerin elinde! Aleviler topyekun darbe çığırtkanı! Alevilerin hepsi ulusalcı ve postal yalayıcısı diyerek kendini paralayan bazı kendini bilmez zevatın eline malzeme veriyorsunuz! Merak ediyorum şimdi. Yarın Seyfi Oktay´la ilgili iddiaların belgeleri ortaya çıktığında, Alevilere her daim saldırmaya hazır kalemlerden biri çıkıp; Bu iddiaları gündeme taşıyan zihniyetle, zihnini ulusalcılığa rehin etmiş Alevilerin bakış açısı aynı! derse ne cevap vereceksiniz? Biz her şekilde dedemizin arkasındayız! Onun suçu bizim suçumuzdur! mu? Ayrıca bilindiği üzere Seyfi Oktay, Alevi olmaktan önce bir bireydir. Varsa bir suçu, hatası, günahı, bunun hesabını verecek de yine kendisidir! Çünkü suç bireyseldir. Kusura bakmayın ama sırf o da Alevi diye Seyfi Oktay´ın, ya da babamın oğlunun işlediği iddia edilen herhangi bir suçu sahiplenmem mümkün değildir! Hele hele, işin içinde Ergenekon tertipcileri varsa! Unutmayın ki, Aleviler ne çektiyse yıllarca bu zihniyetten çekti! Maraş´ta da, Malatya´da da, Çorum´da da, Gazi Mahallesi´nde de kanımızı döken, bu zihniyetin ta kendisiydi!
(04 Haziran 2010, 10:59)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Sevilay Yükselir (Sabah)
Kontrgerilla´nın yargıdaki örgütlenmesi