Başsavcı İlhan Cihaner, bugün Yargıtay´da hakim karşısına çıktı. Silahlı terör örgütü yöneticisi iddiasıyla yargılanan Cihaner için Yargıtay´daki ´evrakta sahtecilik´ suçlamasıyla süren davanın bugün yapılan ikinci duruşmasında görev suçu davasıyla Erzincan´daki terör suçu davasının birleştirilmesi ve yargılamanın Yargıtay´da yapılması ve tabii Cihaner´in tıpkı Sincan hakimi Osman Kaçmaz gibi beraat ettirilerek kurtarılması talebinin karara bağlanması bir olasılık olarak bekleniyordu. Ancak dosya kendilerine gelmediği için bu kararı veremeyen Yargıtay mahkemesi ise bu duruma öfkelenerek dosyayı kendileri yerine İstanbul´daki mahkemeye gönderen Erzurum mahkemesi için suç duyurusunda bulunulmasına ve dosyanın ivedilikle kurye ile getirtilmesine karar verdi. Şemdinli Davası sürecinde olduğu gibi her istediklerini HSYK vasıtasıyla yaptırabileceklerini düşünen yargıdaki Kontrgerillacıların kendilerine giderek daha fazla direnmeye başlayan yerel mahkemelere diş geçirip geçiremeyeceği ilerleyen günlerde netleşecek ve tıpkı dün ortaya çıkan ses kaydında olduğu gibi Cihaner´i yerel mahkemelerin elinden kurtararak(!) yargıtaya almayı ve Sincan hakimi Osman Kaçmaz gibi beraat ettirmeyi başarıp başaramayacakları anlaşılacak. Şemdinli davasında şok gelişmeler yaşanmıştı. Van´daki yerel mahkemeler, kitapevini bombalayıp halkın üzerine de ateş açarak iki kişinin ölmesine yol açan asker ve itirafçı sanıklara ağır cezalar vermiş ve bu kararlarında direnmişlerdi. Ancak devreye giren Yargıtay ve HSYK´ya o zaman direnmeyen hükümet, HSYK´nın kararında direnen mahkeme heyetlerini sürgün etmesine ve yerlerine yenilerini atamasına onay vermiş, yeni atanan üyeler ilk duruşmada davayı askeri mahkemeye göndermiş, askeri mahkeme de ilk duruşmada sanıkları tahliye etmişti. İşte Yargıtay´daki Kontrgerillacıların Şemdinli´deki gibi devreye girerek davayı yerel Erzurum ve İstanbul mahkemelerinden koparmayı içeren bu planını somutlaştıran şok gelişmeler yaşanıyor. Dün internete düşen bir ses kaydında Yargıtay üyesi Hamdi Yaver Aktan´ın, Cihaner´in terör davasının nasıl yargıtaya alınmaya ve kurtarılmaya çalışılacağına dair şok ifadeleri yer alıyor. Erzincan soruşturması sürecinde bir başka şok gelişme daha yaşanmış ve soruşturma henüz sürerken Yargıtay´dan çekilen bir faks ile Cihaner´in savcılar tarafından teknik takip altında olduğu ve dikkatli olması gerektiği şeklinde uyarıldığı ortaya çıkmıştı. Cihaner´in başsavcı olması nedeniyle yargılamasının ancak yargıtayda yapılabileceğini savunan Kontrgerillacılar, ona atfedilen terör suçlarının da görevliyken işlenmiş olması nedeniyle görev suçu kapsamına girmesi gerektiğini iddia ediyorlar. Ancak Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi şu ana kadar iki kez yapılan görevsizlik talebini reddetti, Cihaner´in işlediği suçların görev değil terör suçu olduğunu vurguladı ve yargılamasının da adli mahkemelerde yapılabileceğini belirtti. Yine Erzurum Mahkemesi, bir kaç gün önce aldığı kararla da Kontrgerillacı çevreleri şok etti ve yargılama dosyasını, talep eden Yargıtay´a değil, İstanbul´daki ıslak imzalı kontrgerilla belgesi davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne davaların birleştirilmesi talebiyle gönderdi. İstanbul mahkemesinin de bu birleşme talebine onay vermesi durumunda davalar İstanbul´da birleştirilerek Silivri´de görülmeye başlanacak.
Yargıtay kontrgerillası öfkeli: Erzurum Mahkemesi için suç duyurusu
Başsavcı İlhan Cihaner, bugün Yargıtay´da hakim karşısına çıktı. Silahlı terör örgütü yöneticisi iddiasıyla yargılanan Cihaner için Yargıtay´daki ´evrakta sahtecilik´ suçlamasıyla süren davanın bugün yapılan ikinci duruşmasında görev suçu davasıyla Erzincan´daki terör suçu davasının birleştirilmesi ve yargılamanın Yargıtay´da yapılması ve tabii Cihaner´in tıpkı Sincan hakimi Osman Kaçmaz gibi beraat ettirilerek kurtarılması talebinin karara bağlanması bir olasılık olarak bekleniyordu. Ancak dosya kendilerine gelmediği için bu kararı veremeyen Yargıtay mahkemesi ise bu duruma öfkelenerek dosyayı kendileri yerine İstanbul´daki mahkemeye gönderen Erzurum mahkemesi için suç duyurusunda bulunulmasına ve dosyanın ivedilikle kurye ile getirtilmesine karar verdi. Şemdinli Davası sürecinde olduğu gibi her istediklerini HSYK vasıtasıyla yaptırabileceklerini düşünen yargıdaki Kontrgerillacıların kendilerine giderek daha fazla direnmeye başlayan yerel mahkemelere diş geçirip geçiremeyeceği ilerleyen günlerde netleşecek ve tıpkı dün ortaya çıkan ses kaydında olduğu gibi Cihaner´i yerel mahkemelerin elinden kurtararak(!) yargıtaya almayı ve Sincan hakimi Osman Kaçmaz gibi beraat ettirmeyi başarıp başaramayacakları anlaşılacak. Şemdinli davasında şok gelişmeler yaşanmıştı. Van´daki yerel mahkemeler, kitapevini bombalayıp halkın üzerine de ateş açarak iki kişinin ölmesine yol açan asker ve itirafçı sanıklara ağır cezalar vermiş ve bu kararlarında direnmişlerdi. Ancak devreye giren Yargıtay ve HSYK´ya o zaman direnmeyen hükümet, HSYK´nın kararında direnen mahkeme heyetlerini sürgün etmesine ve yerlerine yenilerini atamasına onay vermiş, yeni atanan üyeler ilk duruşmada davayı askeri mahkemeye göndermiş, askeri mahkeme de ilk duruşmada sanıkları tahliye etmişti. İşte Yargıtay´daki Kontrgerillacıların Şemdinli´deki gibi devreye girerek davayı yerel Erzurum ve İstanbul mahkemelerinden koparmayı içeren bu planını somutlaştıran şok gelişmeler yaşanıyor. Dün internete düşen bir ses kaydında Yargıtay üyesi Hamdi Yaver Aktan´ın, Cihaner´in terör davasının nasıl yargıtaya alınmaya ve kurtarılmaya çalışılacağına dair şok ifadeleri yer alıyor. Erzincan soruşturması sürecinde bir başka şok gelişme daha yaşanmış ve soruşturma henüz sürerken Yargıtay´dan çekilen bir faks ile Cihaner´in savcılar tarafından teknik takip altında olduğu ve dikkatli olması gerektiği şeklinde uyarıldığı ortaya çıkmıştı. Cihaner´in başsavcı olması nedeniyle yargılamasının ancak yargıtayda yapılabileceğini savunan Kontrgerillacılar, ona atfedilen terör suçlarının da görevliyken işlenmiş olması nedeniyle görev suçu kapsamına girmesi gerektiğini iddia ediyorlar. Ancak Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi şu ana kadar iki kez yapılan görevsizlik talebini reddetti, Cihaner´in işlediği suçların görev değil terör suçu olduğunu vurguladı ve yargılamasının da adli mahkemelerde yapılabileceğini belirtti. Yine Erzurum Mahkemesi, bir kaç gün önce aldığı kararla da Kontrgerillacı çevreleri şok etti ve yargılama dosyasını, talep eden Yargıtay´a değil, İstanbul´daki ıslak imzalı kontrgerilla belgesi davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne davaların birleştirilmesi talebiyle gönderdi. İstanbul mahkemesinin de bu birleşme talebine onay vermesi durumunda davalar İstanbul´da birleştirilerek Silivri´de görülmeye başlanacak.
Duruşma başladı: Cihaner, Adalet Bakanı Cemil Çiçek´i soruşturmaya müdahale ile suçladı
Yargıtay´da duruşması devam eden ´Erzincan Ergenekon davasının tutuklu iki numaralı sanığı İlhan Cihaner, daha önce de gündeme gelen iddiayı bugünkü duruşmada tekrarladı. Cihaner, Cemil Çiçek´in kendisine ´Gözaltılar siyaseten bizi zorlar´ dediğini öne sürdü.
13.25: Yargıtay, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi yetkilileri hakkında Adalet Bakanlığı´na suç duyurusunda bulundu. Gerekçe: cevap yazılarında nezaket kurallarına uymamak
Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner´in Yargıtay 11. Ceza Dairesi´ndeki yargılanmasına devam edildi. Daire, duruşmayı 28 Mayıs 2010 tarihine erteledi. Ayrıca, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi yetkilileri hakkında cevabi yazıları gönderirken nezaket kurallarına uymadıkları gerekçesiyle Adalet Bakanlığı´na suç duyurusunda bulunulmasına ve HSYK´ya bilgi verilmesine karar verildi.
13.25: Yargıtay, Cihaner dosyasını istedi
Yargıtay 11. Ceza Dairesi, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner davasıyla ilgili olarak, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde yürütülen dava dosyalarının, birleştirme kararı beklenmeden kurye ile Daireye gönderilmesine karar verdi.
Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner´in görevi kötüye kullanma, evrakta sahtecilik ve imar kirliliğine neden olmak gibi görev suçlarıyla yargılandığı davaya, Yargıtay 11. Ceza Dairesinde devam edildi. Duruşmaya, Cihaner´in eşi Muhteber, babası İsmail Hakkı, annesi Zeynep Cihaner, kardeşleri, YARSAV Başkanı Emine Ülker Tarhan, YARSAV Yönetim Kurulu üyeleri, Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz, bazı hakim ve savcılar ile çok sayıda vatandaş izlemek üzere katıldı. Cihaner´i, Turgut Kazan başta olmak üzere 14 avukat savundu. Avukatlar, basın mensupları ve izleyiciler salona girdikten sonra sanık İlhan Cihaner, duruşma salonuna alındı. Cihaner, duruşma salonuna girişinde izleyiciler tarafından alkışlandı. Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı Ersan Ülker, Cihaner´in üzerine atılı suçlamaları okuyarak, Cihaner´in her suçlama için ayrı ayrı savunma yapmasını istedi. Ülker´in, Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı ile aynı konuda, Ceza Muhakemesi Kanunu´nun (CMK) 250. maddesi kapsamında soruşturma yürüttüğü, dosyayı Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcıvekilliği´ne göndermediği ile suçlandığını anımsatması üzerine Cihaner, üzerine atılı suçun görevi kötüye kullanmak olduğunu, Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi´nin kendisi hakkında verdiği son soruşturma kararında böyle bir suçun bulunmadığını savundu. Yürüttüğü soruşturmayı Özel Yetkili Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı´ndan gizlediğinin öne sürüldüğünü kaydeden Cihaner, hiçbir yazışmasında CMK 250. madde ile ilgili soruşturmaları yürütmekle görevli ya da yetkili olduğuna dair bir ifade kullanmadığını, Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcıvekilliği´nin kendisini hiyerarşik olarak diğer başsavcılıkların üzerinde gördüğünü öne sürdü. Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcıvekilliği´nin, yürüttüğü soruşturma dosyalarını istemesi üzerine kendisinin de Erzurum´daki dosyaları incelemek için istediğini, ancak herhangi bir cevap alamadığını anlatan Cihaner, şöyle konuştu: Bana cevap vermediler fakat buna rağmen hiçbir ayrıntı belirtmeden yürüttüğüm soruşturmalara ilişkin dosyayı ısrarla istediler. Benim dayanağım Terörle Mücadele Kanunu´nda yapılan değişiklikler. Bir örgüt, cebir ve şiddet kullanmamışsa artık terör örgütü sayılmıyor. Dolayısıyla benim yürüttüğüm Fethullah Gülen grubu ve İsmailağa cemaatine ilişkin soruşturmalar bu kapsamdaki soruşturmalar. Bu tarz örgütsel suçlara ilişkin soruşturmalar başsavcılıklarca yürütülür. Yargıtay Ceza Genel Kurulu´nun Fethullah Gülen hakkında verdiği karar da bu yöndedir. Ceza Genel Kurulu da Fethullah Gülen grubunu terör örgütü olarak görmemiştir. Bana göre haksız olan Erzurum´dur. Hukuki değerlendirmeler de benim işlemimin doğruluğunu kanıtlıyor. Fethullah Gülen ve İsmailağa cemaatinin halen cebir ve şiddet kullandığı görülmemiştir. İsmailağa cemaatine yönelik soruşturma 2 yıl sürdü ve iletişim tespitlerinde yapılanmanın cebir ve şiddet kullandığı ya da silahlı örgüt olduğu yönünde delil elde edilememiştir. Soruşturma sırasında kendisine ve Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcıvekilliği´ne gönderilen imzasız ihbar mektuplarının, söz konusu grupları CMK 250. madde kapsamına giren örgüt gibi göstermeye yönelik ihbar mektupları olduğunu iddia eden Cihaner, böylelikle soruşturmaların Erzurum´a gönderilmesinin sağlanmaya çalışıldığını savundu.
İsmailağa cemaatine yönelik soruşturma
İsmailağa cemaatine yönelik soruşturmayı soyut iddialar üzerine başlattığı konusundaki suçlamaya yönelik olarak da Cihaner, böyle bir şeyin söz konusu olamayacağını, somut deliller ile soruşturmaya başladığını öne sürdü. Sanık Cihaner, Soruşturma işlemi, suç izlenimi ile başlar. Daha önceden beraat ile sonuçlandırılan bir dava suçsuzluk karinesi oluşturmaz. İletişim tespit tutanağı, valilikte yapılan asayiş toplantıları sonuçları ve medyada çıkan haberler soruşturma başlatılması için gerekli izlenim için yeterlidir. Kaldı ki Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı, Fethullah Gülen grubu hakkında daha ağır suçlarla soruşturma başlattı, ama bu soruşturmanın da benim yürüttüğüm soruşturmayı Erzurum´a taşımak için başlatıldığı anlaşıldı diye konuştu. Yetkili yer dışında işlem yapmakla da suçlandığını anımsatan Cihaner, savcıların cemaat ya da örgüt merkezi referans alınarak belirlenmiş bir yetki kuralı olmadığını, kendi yetki sahası içinde suç ihbarı alan, suçla ilk karşılaşan savcılığın soruşturmayı başlatacağını, delilleri toplamada başka yer savcılarına talimat yazabileceğini, diğer illerde arama ve gözaltı işlemi yaptırabileceğini söyledi. Yürütüğü soruşturmaları ve soruşturulan kişileri Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcıvekilliği´nden gizlediği yönündeki suçlamaları da kabul etmediğini belirten Cihaner, şöyle devam etti: İsmailağa cemaati soruşturması sırasında Fethullah Gülen, Menzil ve Süleymancılar gruplarının faaliyetlerine ilişkin bilgiler de jandarma ve emniyetten geldi. Erzurum´un benden bilgi ve dosya istediği zaman jandarma ve emniyetten henüz yazılar gelmemişti. Bu yüzden haberdar olmadığım konuda Erzurum´a yanıt vermem mümkün değil. Erzurum´un yazısında somut talep yoktu. ´İrticai faaliyetlerle ilgili yapılan soruşturmalar´ ya da geniş ifadeli bir yazı gelseydi, somut şekilde ne istedikleri belirtilseydi cevap verecektim.
Cemil Çiçek ile görüşme
Fethullah Gülen grubu ve İsmailağa cemaatine ilişkin soruşturmalar sırasında gelen imzasız ihbar mektuplarının, soruşturmayı Erzurum´a taşımak için gönderildiğini ve bunun da cemaat üyelerinin aralarında yaptığı telefon görüşmelerinde tespit edildiğini anlatan Cihaner, avukatı Turgut Kazan´ın uyarısı üzerine soruşturmaların yürütüldüğü dönemde Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek´in kendisini arayarak seçimler öncesi yapılan gözaltılar bizi, siyaseten zor durumda bırakacak. Cezaevleri ağzına kadar dolu, cezanın alt ve üst sınırı da belli bu kişileri bırakalım dediğini iddia etti. Kendisinin de yasal gereklilik neyse onu yapacağım dediğini, Cemil Çiçek´in talebinde ısrar etmesi üzerine de kesin bir dille bunun olmayacağını söylediğini anlatan Cihaner, Cemil Çiçek´in aralarında geçen konuşmayı basına gözaltına alınan çocukların durumunu sordum şeklinde aktardığını, fakat gözaltına çocuk bulunmadığını söyledi.
Yürüttüğü soruşturmalarda tüm arama ve gözaltı işlemlerinin usulüne uygun olarak yapılması için kolluk güçlerine talimat verdiğini de belirten Cihaner, soruşturmalarında hiçbir kişilik hakkının ihlal edilmemesi için özen gösterdiğini, kişilik hakkı ihlali olmadığı söyledi. Daire Başkanı Ersan Ülker, geçen duruşma sanık İlhan Cihaner´in Ergenekon terör örgütü üyesi olmak suçlamasıyla yargılandığı dava dosyasının incelemek üzere Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi´nden istendiğini anımsatarak, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi´nin dün saat 13.37´de faks çekerek, İstenilen dosyanın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde yürütülen ve kamuoyunda İrticayla Mücadele Eylem Planı davası olarak bilinen dava ile birleştirilmesine karar verildiği, dosyanın duruşma safahatına ait ses ve görüntü kayıtlarının zapta yazılma işlemlerinin devam ettiği, dosyanın tüm ekleriyle çıktı alınabilecek ve bilgisayar ortamında incelenebilecek şekilde dijital ortama kaydedilmekte, buna ilişkin olarak da 2 CD´nin APS ile gönderildiği yönünde bilgi verdiğini söyledi. Ülker, söz konusu CD´lerin henüz daireye ulaşmadığını da belirtti. Yargıtay Cumhuriyet Savcısı da Cihaner´in Ergenekon terör örgütü üyesi olmak suçlamasıyla yargılandığı dava dosyası ile İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde yürütülen İrticayla Mücadele Eylem Planı davası dosyalarının incelenmek üzere istenmesini talep etti. Savcı ayrıca Cihaner´in Erzincan´da yürüttüğü İsmailağa cemaatine yönelik soruşturma dosyasının da incelenmek üzere istenmesine karar verilmesini istedi.
Cihaner: Davaların birleştirilmesi kararı hukuki değil, Erzurum´daki dava yok hükmünde
Savcı´nın mütalaasının ardından Daire Başkanı Ülker, Cihaner´e söz verdi. Cihaner, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi´nin hakkındaki dava dosyasının İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki dava ile birleştirme kararının hukuki olmadığını savundu. Davaların birleştirilmesi için hukuki ve fiili bir bağlantı olması gerektiğini ifade eden Cihaner, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi´nin, İstanbul´dan dava dosyasını istemeden birleştirme kararı verdiğini, ancak Erzurum´da yargılandığı suçlarla bağlantılı davanın Yargıtay´da yürütülen dava olduğunu öne sürdü. Sanık Cihaner, şunları söyledi: Davaların birleştirilmesine ilişkin, örgütsel bağı gösteren bir tek delil yok. Erzurum´daki dava için 7 aydır önce savcı şimdi de yetkili mahkeme aranmaktadır. Bana burada isnat edilen suçlamalarla Erzurum´da da yargılanıyorum. Aynı suçtan 2 ayrı dava açıldı hakkımda. Bu nedenle yürütülmekte olan dava ile Erzurum´daki davanın birleştirilmesini talep ediyorum. Erzurum´daki dava yok hükmündedir. Erzurum´da yasanın aradığı yetki yoktur ve temelde sakat bir davadır. Orada yapılan tüm işlemler hukuki değer ifade etmemektedir.
Erzurum´daki cezaevi sanki düşman ülkesine ait!..
Avukat Kazan yine abarttı: ´Cihaner tutuklu değil esir, Yargıtay´daki gelecek duruşmaya kadar Cihaner Ankara´daki bir cezaevinde tutulsun´
Sanık Cihaner´in avukatı Turgut Kazan da Erzurum´daki yargılamayı ve mahkeme heyetini eleştirdi. Erzurum´daki dava dosyasının Yargıtay 11. Ceza Dairesi´ne gönderilmemesini de anlayamadığını ifade eden Kazan, O dosya, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, HSYK ve Türkiye´nin hukuk düzeni değiştirildikten sonra Yargıtay´a getirilmek isteniyor. Cihaner için tutuklu diyemiyorum, ´esaret´ yaşıyor dedi. Kazan, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki dava dosyasının derhal Yargıtay´a getirilmesini isteyerek, İstanbul ve Erzurum´a kurye gönderilerek dosyanın kurye vasıtası ile getirilmesini, bir sonraki duruşmanın en geç gelecek hafta cuma gününe bırakılmasını ve Cihaner´in duruşma gününe kadar Ankara´da bir ceza evinde tutulmasını talep etti. Avukat Kazan, Erzurum´daki dava dosyası ile Yargıtay 11. Ceza Dairesinde görüşülen dosyaların birleştirilmesini istedi.
Cihaner´den Yargıtay´a övgü: İlk kez yetkili ve görevli mahkeme karşısındayım
Sanık İlhan Cihaner de ilk kez yetkili ve görevli bir mahkeme karşısında savunma yaptığını belirterek, Erzurum´daki davada savunma yapmadığını, tahliye talebinde bulunmadığını söyledi. Cihaner, Erzurum´da engizisyon hukukuna bile rahmet okutacak bir yaklaşım var. Teknik olarak aynı hukuki dili ve arı bir Türkçe kullanmamıza rağmen bizi dinlemediler. Halen hakkımda yürütülen soruşturma var ve delil toplanmaya devam ediliyor diye konuştu. Üzerine atılı izin dönüşü göreve başlama yazısında sahtecilik yaptığı, Ankara´da katılacağı seminer için Erzincan´dan cumartesi günü ayrıldığı halde pazartesi ayrılmış gibi yazı düzenlettiği ve Erzincan Adliye Lojmanları´nın bahçesine kameriye yaptırarak, imar kirliliğine neden olduğu yönündeki suçlamaları da kabul etmeyen Cihaner, bu konulara ilişkin savunma yaptı.
Yargı içindeki açık bir savaş: Yargıtay´dan Erzurum 2. Ağır Ceza heyetine suç duyurusu
Duruşmaya verilen aranın ardından Daire Başkanı Ülker, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen ve Cihaner´in Ergenekon terör örgütü üyesi olmak suçlamasıyla yargılandığı dava dosyası ile İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde yürütülen ve sanıkları arasında Kurmay Albay Dursun Çiçek´in de bulunduğu, İrtica ile mücadele eylem planı dava dosyasının, birleştirme kararı beklenmeden, incelenmek üzere kurye ile Daireye gönderilmesine karar verildiğini açıkladı. Ülker, Erzurum´daki dava dosyasını göndermeyen ve verdiği cevabi yazıda, yazışma ve nezaket kurallarına aykırı davrandığını gerekçesiyle Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti ve yetkilileri hakkında da Adalet Bakanlığına suç duyurusunda bulunulmasına, HSYK´nın konu hakkında bilgilendirilmesine karar verildiğini söyledi. Daire Başkanı Ülker, dava dosyasındaki eksikliklerin de giderilmesi için 28 Mayıs tarihine erteledi.
Ergenekon Tertibine Karşı Dayanışma Grubu´ndan Cihaner´e destek eylemi
Duruşma öncesi, Ergenekon Tertibine Karşı Dayanışma Grubu Yargıtay bahçesinde bir eylem yaptı. Grup adına basın açıklamasını okuyan Semiha Gökçen Boya, Cumhuriyeti korumak için bir araya geldiklerini söyledi. Duruşma sonrasında da aynı grup, bir süre slogan attıktan sonra dağıldı. (AA)
Cihaner´in, Adalet Bakanı Çiçek´le ilgili iddiasını bugünkü duruşmada tekrarlamasının hatırlattığı Erzincan´daki Islak Komplo:
12.06.2007: Ergenekon soruşturması başladı. İstanbul Ümraniye´de bir evde 27 el bombası bulunmasıyla Ergenekon soruşturması başladı.
02.07.2007: Cihaner, HSYK tarafından Erzincan Başsavcılığı´na atandı.
02.11.2007: Erzincan´da İsmailağa soruşturması başladı. Jandarma´ya eşinden şiddet gören bir kadın başvuruda bulundu. Kadın savcılık ifadesinde gördüğü şiddetin yanı sıra kocasının İsmailağa cemaatinin önde gelenlerinden olduğunu ve bu cemaatin faaliyetlerini anlattı. Cihaner bunun üzerine cemaate yönelik soruşturmayı başlattı. Soruşturmada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Yenişafak gazetesi sahibi Ahmet Albayrak gibi AK Parti´ye çok yakın isimlerin de yeraldığı 235 şüpheli vardı. Polis bölgesi olmasına rağmen onlara haber verilmeden Jandarma eşliğinde Erzincan şehir merkezinde baskınlar yapıldı 29 kişi gözaltına alındı 9 kişi tutuklandı. Cihaner, o gün kendisini dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek´in aradığını ve ?Cezaevleri dolu. Seçimden önce zora gireriz? diyerek şüphelilerin bırakılmasını istediğini iddia etti. Telefonla aradığı iddiasını kabul ettiği iddia edilen Cemil Çiçek, bunun Adalet Bakanı olarak o süreçte bilgi alma mahiyetinde bir müracaat, bir girişim olduğunu belirterek tehdit gibi şeylerin sözkonusu bile olmadığını açıkladı. Bu iddianın tekrar gündeme gelmesi üzerine dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek tekrar bir açıklama yapmış ve aradığına dair iddialarını kabul ettiğine yönelik bir tek cümlesinin hiçbir yerde görülemeyeceğini, Erzincan başsavcısı Cihaner´i telefonla aradığına dair hiçbir beyanının bulunamayacağını söylemişti. Bu tartışmaların yaşandığı günlerde başlangıcından o tarihe kadar yaklaşık iki yılı tamamlamış olan soruşturmanın yasalara aykırı şekilde Adalet Bakanlığı´ndan gizli yürütüldüğü ortaya çıkmıştı. Bu nedenle Cihaner hakkında Tunceli Ağır Ceza mahkemesinde 26 yıl hapis istemiyle dava açıldı. Ayrıca daha sonra açığa çıkan şok edici bir ayrıntı da Başsavcı Cihaner´in o iki yıllık sürede cemaat hakkında hiçbir suç unsuru, bir delil bulamadığını HSYK´ya yaptığı savunmasında belirttiğinin ortaya çıkması oldu. Suç unsurları olmamasına rağmen Cihaner´in AK Parti´ye yakın isimleri Adalet Bakanlığı´ndan bile gizli yürüttüğü soruşturmaya dahil ederek Ergenekon soruşturmasının karşısına çıkmayı amaçladığı iddiaları işte bu noktada ortaya çıktı.
02.03.2009: Soruşturmayı Erzurum özel yetkili Savcısı Osman Şanal devraldı. Cihaner´in soruşturmayı 16 ile daha yaymaya hazırlandığı o günlerde Erzurum Özel Yetkili Ağır Ceza Savcısı Osman Şanal devreye girdi. Şanal, bir ihbara dayanarak grubun ?silahlı örgüt? olduğunu iddia etti ve ?soruşturma yetkisinin kendisinde olduğunu belirterek dosyayı istedi. Cihaner dosyayı göndermedi.
05.05.2009: Şanal, Valiliğe bir yazı göndererek, Cihaner´in görevini sonlandırdığını bildirdi... Ergenekon soruşturmasının başlamasından üç hafta sonra Erzincan´da Ergenekon soruşturmasını baltalamak amacıyla oluşturulduğu anlaşılan Kontrgerilla örgütlenmesinin düzenlediği komplonun tamamını okumak için tıklayın.
Yargıtay´da kritik gün
Silahlı terör örgütü yöneticisi iddiasıyla açılan davanın tutuklu sanığı Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner´in, evrakta sahtecilik, görevi kötüye kullanma ve imar kirliliğine yol açmak suçlamasıyla Yargıtay 11. Ceza Dairesi´ndeki yargılamasına bugün devam ediliyor. Cihaner, Ankara´daki ilk duruşmaya katılmamış, avukatı Turgut Kazan müvekkilinin silahlı terör örgütü davasının Yargıtay´daki davayla birleştirilmesini talep etmişti. Yargıtay 11. Dairesi de Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi´nden silahlı terör örgütü dosyasının istenmesine karar vermişti. Yargıtay 11. Ceza Dairesi dosyanın incelenmesini tamamladıktan sonra Cihaner´in farklı suçlamalarla yargılandığı iki davanın birleştirip birleştirmeyeceğine karar verecek. Bu durumda eğer daire birleştirme kararı verirse gözler İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne çevrilecek. 13. Ağır Ceza Mahkemesi Erzurum´dan gelen dosyayı kabul eder ve Yargıtay´ın birleştirme kararına karşı çıkarsa bu durumda dosya Uyuşmazlık Mahkemesi´ne gidecek ve mahkemenin vereceği karar doğrultusunda Cihaner´in yargılanması sürecek. 13. Ağır Ceza Mahkemesi Erzurum´dan gelen dosyayı kabul etmezse bu durumda daha önce sanık avukatlarının Yargıtay´a gitme talebini reddeden Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi ile birleştirme talebini uygun görmesi durumunda Yargıtay arasındaki çıkan uyuşmazlığı Uyuşmazlık Mahkemesi çözecek. Yargıtay Ceza Genel Kurulu´nun kararları uyarınca başka bir suçtan tutuklu Cihaner´in sorgusunun mahkeme huzurunda yapılması zorunluluğu bulunduğu için bugünkü duruşmada Cihaner´in hazır bulunmasına karar verildiğini açıklamıştı.
Ergenekon´u aklama planı
Hukuk çevreleri Yargıtay´ın bugün dosyanın birleştirilme talebini kabul ederse konunun hukuk dışı bir işlem olacağını vurguluyor. Usul açısından farklı iki dosyanın birleştirilmesinin mümkün olmayacağını dile getiren eski Cumhuriyet Savcısı Gültekin Avcı, Yargıtay´ın Ergenekon´u aklamak için gösterdiği çabaya dikkat çekti. Avcı, Yargıtay´ın iki aşamalı Ergenekon planını şöyle anlattı: Yargıtay bir içtihat kararı aldı ve teknik dinlemeleri kayıtlarını sıfır delil seviyesine indirdi. Teknik dinlemenin başlı başına bir delil oluşturamayacağına hükmetti. Şimdi de Gizli tanık beyanlarına el attı.
2. Şemdinli yaşanacak mı?
Erzincan´daki Ergenekon terör örgütlenmesine yönelik davanın 2 numaralı sanığı Erzincan başsavcısı İlhan Cihaner´e atfedilen suçlar, yani sivillere yönelik terör suçları ´görev suçu´ kapsamına sokularak Cihaner Yargıtay´da yargılanmaya ve kurtarılmaya çalışılıyor. Bu gayretler hatırlara Şemdinli davasını getiriyor. Şemdinli´de bir kitapevine bombalı saldırı düzenleyerek bir kişinin ölümüne yol açan asker ve itirafçı sanıkların Van Ağır Ceza mahkemelerindeki davası ağır cezalarla sonuçlanmıştı. Ancak davaya HSYK ve Yargıtay´ın müdahalesi gelmiş, sivillere yönelik terör saldırısı davası askeri mahkemeye adeta zorla koparılarak aldırılmıştı. Yargıtay´ın davanın askeri mahkemeye gitmesi ısrarına karşın yargılamada direnen yerel mahkeme üyeleri, HSYK´nın devreye girmesiyle görevlerinden alınmış, yerlerine atanan yeni üyeler ise ilk duruşmada verdikleri kararla davayı askeri mahkemeye göndermişti. Askeri mahkemede yapılan ilk duruşmada da sanıklar tahliye edilmişti.
ŞOK ses kaydı: Cihaner, Yargıtay´daki Kontrgerillacılar tarafından böyle kurtarılmak isteniyor
Erzincan´daki Ergenekon davasının tutuklu sanığı Başsavcı İlhan Cihaner´in bugün Yargıtay´da görülecek evrakta sahtecilik ve görevi kötüye kullanma davası öncesinde şok bir ses kaydı ortaya çıktı. Yargıtay üyesi Hamdi Yaver Aktan ve kimliği belirsiz bir kişiye ait olduğu iddia edilen kayıt, video paylaşım sitesi ´liveak.com´da yayınlandı. Kayıtta, Yargıtay üyesi Aktan olduğu iddia edilen kişi ile kimliği belirsiz kişi, Erzincan davası sanıklarından 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk ve Başsavcı İlhan Cihaner´in nasıl yargıdan kaçırılacağına ilişkin ip uçları veriyor. Erzurum´da görülen ´terör örgütü üyeliği´ davasının Yargıtay´daki evrakta sahtecilik davası ile birleştirilmesi planlarının yapıldığı kayıtta, Orgeneral Berk´in duruşmalara neden katılmadığına ilişkin konuşmalar yer alıyor. Cihaner´in Yargıtay´da görülen görev suçu ile ilgili davasının düşeceği iddiasına yer verilen kayıtta, Erzurum´daki mahkemeye açıkça baskı yapılacağı ifade ediliyor. Şahıslar, Erzincan davasının gizli tanıklarına rüşvet verdiği iddiasıyla gündeme gelen CHP Milletvekili Ahmet Ersin´e de eleştirilerde bulunuyor. İşte Balyoz Planı kapsamında tutuklanan şüphelileri bırakan Hakim Oktay Kuban´a övgülerin de yer aldığı kayıttan bazı satır başları:
Generalim nasıl, morali iyi mi? - Beni görünce iyi oldu. Dedim ki duruşmaya yetişemezsin. Şimdi bir rapor al dedim İstirahatli ya bir görev çıkarttır. ´Ben dedi söylerim görev de çıkartırım.´ Bizimkini iyi tutuyor genelkurmay. Rahatlatmak istiyorlar. Adli müşavir dedi ki: Şu uyuşmazlık mahkemesine uyuşmazlık çıkarmadan götüremez miyiz? Diye düşünüyorum dedi. - Götüremeyiz. Ama içeriği de konuşmak lazım. Askeri Yargıtayla... Başsavcısıyla. - Uyuşmazlıktan geçmez kemikleşirse sıkıntı çıkar. Kötü olabilir hepsini tahliye edeceğiz. - Askeri yargıtay başsavcısı iyi adamdır. İsmini unuttum uyuşmazlıkta beraber görev yaptık. Zamankalmadı bu hafta orası bir karar verecek. - Ben o zamana kadar başsavcımla (Cihaner) da görüşeyim. Ayın ikisini bekleyelim. İnşallah gücü yetecektir. - Bu davayı buraya (Yargıtay´ı kastediyor) getirdik mi biz bu davayı bitiririz. ŞimdiErzincan duruşmayı sırnaştırabilir mi 3-5 güne... - HSYK bağımsız hareket etmese bunları bitirmiştik. Zaten ben de duruşmaya gideceğim. Ona meydan vermeyeceğim. O zaman sürekli devam ederim gece gündüz. Baskı uygulayacaksınız mahkemeye. - Yapacak bir şey yok İlhan 14 Mayıs´a kadar yatacak. 14 Mayıs´ta dosya gelir. Ahmet Ersine de haber gönderdim sen bu işlerle uğraşma diye. O da diyor ki pijama götürdüm. Yav bırak. İstanbuldaki Oktay Kuban çok iyi bir çocuk. Basıyor ortaya bırakıyor delil yok diyor. (Diğer hakimler) Ayağa kalkıyor geri çıkarın diyor. ( Yenişafak)
Abdullah Harun
(14 Mayıs 2010, 10:38)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Ses kaydının tam dökümü için tıklayın
Uçaklar yaramadı, gelsin Yargıtay
Ergenekon soruşturmasını/davasını akamete uğratma girişimleri
Ergenekon soruşturma sürecinde gündeme gelen ses kayıtları
Profesör: Kayıt Tolon´un, ispat ederim
Yargıtay´dan Cihaner´e skandal fax
Cihaner´e tahliye ve Yargıtay´a gitme talepleri reddedildi
Cihaner´in tahliyesinde ilginç çabalar
Kontrgerilla´nın yargıdaki örgütlenmesi
İşte adım adım Erzincan´daki Islak Komplo ve boşa çıkarılması
Erzincan´da savcı Cihaner ve Jandarma´nın ´ıslak imza´ operasyonları
Islak İmza davası Erzincan´ı destekledi
Erzincan iddianamesinde arama yap
Tüm Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap