Erzincan-Ergenekon davasının üçüncü duruşması Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi´nde bugün görülmeye başladı. İddianamenin bir numaralı sanığı 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk bugünkü duruşmaya da katılmadı. Duruşmada Erzincan İl Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Tapan´ın savunmasına geçildi. Ara kararların açıklanmasının ardından söz alan Başsavcı İlhan Cihaner de usüle yönelik eleştirilerde bulundu.
Erzincan davasında 3. duruşma: Soruşturma sürüyor
Erzincan-Ergenekon davasının üçüncü duruşması Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi´nde bugün görülmeye başladı. İddianamenin bir numaralı sanığı 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk bugünkü duruşmaya da katılmadı. Duruşmada Erzincan İl Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Tapan´ın savunmasına geçildi. Ara kararların açıklanmasının ardından söz alan Başsavcı İlhan Cihaner de usüle yönelik eleştirilerde bulundu.
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen Erzincan´daki silahlı terör örgütü davasında Erzincan İl Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Tapan´ın savunmasına geçildi. Ara kararların açıklanmasının ardından söz alan Başsavcı İlhan Cihaner de usüle yönelik eleştirilerde bulundu. Duruşmaya, tutuksuz yargılanan 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk´in haricinde tutuklu sanıklar Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, Eskişehir İl Jandarma Alay Komutanı Kıdemli Albay Recep Gençoğlu da katıldı. Duruşmayı takip etmek için Başsavcı İlhan Cihaner´in eşi Muteber Cihaner ile tutuksuz sanıklar Erzurum Bölge Jandarma Komutanlığı emrine atanan Erzincan eski İl Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Tapan ile Avcılar ve Atıcılar Derneği Başkanı Yaşar Baş da adliyeye geldi.
Suç duyurusu
Davanın üçüncü gün oturumunda Mahkeme Başkanı Mustafa Karatay, duruşmaya başlamadan önce, alınan iki ara kararı açıkladı. Duruşmanın ses ve görüntü kayıtlarının, sanık avukatları ve sanıklara dağıtılması talebine ilişkin, söz konusu kayıtların, duruşma bitiminde tanzim tutanağı düzenlenerek sanıklara ve avukatlara dağıtılmasına karar verildiğini bildiren Karatay, alınan ikinci kararın ise Cihaner´in avukatı Turgut Kazan´ın dünkü duruşmada, savcı suç işlemiştir şeklindeki ifadesinin kayıt çözümleriyle birlikte Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı´na gönderilmesi olduğunu söyledi.
Usül itirazı yapan Cihaner´in talebi reddedildi
Ara kararların açıklanmasının ardından söz isteyen Cihaner, usule ilişkin bazı değerlendirmelerinin olacağını söyledi. Koruma polisinin ifadesinin alındığını belirten Cihaner, kendisiyle ilgili halen yürütülmekte olan bir soruşturmanın olup olmadığının bildirilmesini talep etti. Cihaner ayrıca, kendisi ve diğer sanıklarla ilgili önleyici dinleme yapılıp yapılmadığını sordu. Bunun üzerine Karatay, değerlendirme yapmak üzere salonun düzenini bozmadan duruşmaya 5 dakikalık ara verdi. Verilen arada Cihaner´in de avukatlarıyla görüşmesine izin verildi. Aranın ardından Karatay, Cihaner ve davanın diğer sanıkları hakkında ayrı bir soruşturma olup olmadığının Erzurum Başsavcılığı´ndan sorulmasına hükmetti. Sanıklar hakkında önleyici dinleme yapıldığına ilişkin soruya ise bu konunun yasal olarak açıklanmasının mümkün olmadığından TİB´e sorulması talebinin reddine karar verdi.
Erzincan soruşturması sürüyor mu?
İlhan Cihaner´in avukatlarından Hikmet Aksakallı, söz alarak savcılığın elindeki delillerin tamamını ortaya koyması gerektiğini ifade etti. Sanık avukatlarının itirazları üzerine söz alan savcı Taner Aksakal, ´Demokrasiye Müdahale Planı´nın hayata geçirilmesiyle ilgili soruşturmanın tefrik edilerek ayrı bir numara üzerinden devam ettiğinin yargılama konusu olan iddianamede belirtildiğini hatırlattı. Süren soruşturma dosyasında davanın bazı sanıklarına ilişkin delillerin bulunduğunu belirten Aksakal, bu delillerin iddianameye dönüştüğünde bu dava dosyasına da sunulacağını kaydetti. Şu anda yargılanan sanıkların mahkeme önüne çıkmasının gecikmemesi, yasal haklarının ihlal edilmemesi için bir an önce dava açıldığını kaydeden Aksakal, Buradaki bazı sanıklarla ilgili belgelerin bu aşamada dava dosyasına konulması gizlilik kararına aykırı olacak ve soruşturmaya halel gelecek. Bu nedenle bu aşamada bazı delilleri sunmadık. O dava açıldığında delilleri de sunacağız. açıklamasında bulundu. Sanık avukatlarının buna itiraz etmeleri üzerine tekrar söz alan savcı Aksakal, huzurda yargılanan sanıklar için süren herhangi bir soruşturma olmadığını tekrar vurguladı. Aksakal, Huzurda olmayan bir kısım kişiler, meçhul kişiler hakkında soruşturma sürüyor. O kişilerle buradaki sanıkların irtibatını gösteren delilleri ibraz etmedim. Ben sanıklar lehine ya da aleyhine dosyaya herhangi bir delil koymamış değilim. Cihaner benim dosyaya delil koymadığımı söylüyor, isterse bu konuda suç duyurusunda bulunabilir. dedi. Daha sonra Mahkeme Başkanı Karatay, usule ilişkin diğer avukatların da itirazlarının tamamlanmasının ardından tutuksuz sanık Erzincan İl Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Tapan´ın savunmasına geçilmesine karar verdi.
Albay mahkemede anlattıklarının kayda geçirilmesini istemedi
Albay Ali Tapan: Hedef TSK, savcıların isim listesini deşifre etmesi terörle mücadeleyi olumsuz etkiledi
İddianamede üç numaralı sanık olarak yer alan tutuksuz sanık Albay Ali Tapan savunmasında suçlamaları reddetti. Tapan, savunmasına başlarken hala süren bir soruşturma olduğu için göstereceği tanıkların ´sanık´ olabileceğini belirterek, duruşmada ismini açıklamayacağını söyledi. Bunun üzerine mahkeme başkanı, duruşma sonunda getirdiği takdirde tanığı gizli olarak dinleyebileceklerini söyledi. İddianamede gizli tanıklar dışında başka somut delil bulunmadığını ileri süren Tapan, Silahlı terör örgütüne üye olmam hayatın olağan akışına aykırıdır. Görevim nedeniyle 25 yıldır terörle mücadele ediyorum. Başarı madalyalarım var. Bu dava bana yönelik iftiradır. Bu davada yargılanmamın tek nedeni Erzincan İl Jandarma Komutanı olarak bazı dini cemaatlerle ilgili yürütülen soruşturmalara adli kolluk yapmam. Buraya benim yerime başka komutan atansa o sanık olacaktı. Bu davaya nereden bakılırsa bakılsın usulsüzdür. diye konuştu. Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi´nin görevsiz olduğunu, davanın görevsizlik kararı verilerek Yargıtay´a gönderilmesi gerektiğini ifade eden Tapan, Jandarma komutanı olarak İrtica ile Mücadele Eylem Planı´nın uygulanması noktasında Saldıray Berk ve Cihaner´in talimatlarını uyguladığım, astlarıma da emirler verdiğim iddia ediliyor. Burada Cihaner ve Berk´in talimatlarını yerine getirdiğim iddiası hayalidir. Bu doğru değildir. dedi. Erzincan´daki silahlı terör örgütü davasının tutuksuz yargılanan sanıklarından Erzincan İl Jandarma Komutanı Albay Ali Tapan, İddia makamının, İl Jandarma Komutanlığında yaptığı aramada, haber elemanlarının isim listesini deşifre etmesi jandarmanın terörle mücadelesini olumsuz etkilemiştir dedi. Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen davanın 3. günündeki duruşmada, Tapan savunmasını yaptı. Savunmasına,Bu dava baskı altında yapılıyor. Davaya dahil edilmek istenen kişilerin gizli tanık olmayı kabul etmemesi durumunda Ergenekon sanığı yapılacağından endişe ediyorum diyerek başlayan Tapan, sözlerinin kayda geçilmesini istememesi üzerine, Mahkeme Başkanı Karatay, O zaman şimdi söyleme, yargılamanın ardından bize söylersin dedi. Daha sonra, dava dosyasını eleştiren Tapan, Sadece gizli tanıkların ifadesinden yola çıkarılarak açılan bu davada belirli amaç için hedef alınmış insanların her halükarda yargılanması hedef edinilmiştir. Asıl amaç ise kamuoyunda Türk silahlı Kuvvetleri´ne olan güveni sarsmaktır diye konuştu.
Tapan: Sanıklar resmi atamalarla görevdedir dolayısıyla terör örgütü söz konusu olamaz
Davada yargılananlardan Yaşar Baş haricindekilerin tamamının vatandaşın mal ve can güvenliği için çalışan kamu görevlileri olduğunu anlatan Tapan, Bunlar hukuka aykırı eylemleri olmayan ve bağlı oldukları kurum gereği görevlerini yerine getirmişlerdir. Tek suçları, dini cemaatler hakkında soruşturma başlatmaları ve 2007´de Erzincan´da görevli olmalarıdır görüşünü öne sürdü. Tapan, üzerine atılı suçlardan birinin de silahlı terör örgütü üyesi olmak olduğuna dikkati çekerek, savunmasına şöyle devam etti: Silahlı terör örgütüne katılmam hayatımın akışına terstir. 20 yılın üzerindeki meslek hayatım, terörle mücadeleyle geçmiştir. Üzerime atılı suçlar çok çirkindir. İrtica eylem planı için emir ve talimat verdiğim anlaşılmaktadır. Dosyada buna ilişkin en küçük bir delil bulunmamaktadır. 20 Temmuz 2009´da göreve başladım. Bir şahsın örgüte çekilmesi 2 günde gerçekleşmez. Ayrıca bu örgütün hiçbir eylemin olmaması da anlamlıdır. Gizli tanık beyanlarında bazı eylemler anlatılmış olmasına rağmen hiçbir somut delil sunulmamıştır. Terör örgütünün, cebir ve şiddet kullanarak suç işlemek amacıyla kurulan bir kişi topluluğu olduğunu dile getiren Tapan, sözlerini şöyle sürdürdü: Somut olayda ise terör örgütü üyesi olarak nitelendirilen kişiler, tayin olarak bir araya geldiklerinden bir örgütün varlığından söz edilemez. Atamalar, kanunlar çerçevesinde bağlı oldukları kurumlar tarafından gerçekleştirilmiştir. Başsavcı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından, MİT mensupları Başbakanlık gibi kurumlardan tarafından gerçekleştirilmiştir.
Tapan: Barajdaki mühimmatın jandarma yerine polise bildirilmesi savcı ve polisin ortak komplosu
Çatalarmut Barajı´nın jandarma bölgesinde bulunduğunu, ancak mühimmatı ilk gören kişinin, jandarma yerine, emniyeti aradığını kaydeden Tapan, şöyle devam etti: Emniyetin jandarma bölgesinden gelen ihbarları jandarmaya intikal ettirmesi esastır. Ancak emniyet bunu yapmamış, tam tersine savcının da bilgisi dahilinde bu olay jandarmadan gizlenmeye çalışılmıştır. Bu durum, savcının bilgisi dahilinde belirli kişiler tarafından mühimmatın yerleştirildiği ve bir planlamanın olduğu şüphesini uyandırmaktadır. Bu soruşturmanın asıl amacı TSK´yı küçük düşürmektir. Soruşturma aşamasında şahsım ve kurumum hedef alınmıştır. Bu soruşturma, belirli cemaatlere yönelik yapılan soruşturmanın bir rövanşı olarak görülmüştür. Bu soruşturma, Erzincan´da emniyet ve asayişi sağlamakla görevli olan Jandarma, Emniyet ve MİT neredeyse çatışmanın eşiğine getirilmiştir. Savunmasında özellikle Çatalarmut Baraj Gölü´nde bulunan mühimmatlara yer veren Tapan, bunlara ilişkin yeterli araştırma yapılmadığını iddia etti. İddianamedeki gizli tanık X ile bu mühimmatla ilgili görüşmesinin de terör örgütü üyeliği olmadığını, şahsın talebi üzerine görüşmenin gerçekleştiğini belirtti. Bu soruşturma amacına ulaşmıştır. Soruşturmanın asıl amacı TSK´yı küçük düşürmektir. diyen Tapan, savunmasının sonunda davanın Yargıtay´a gönderilmesi, hakkındaki adli kontrol kararının kaldırılması, gizli tanık ifadelerine ilişkin gizlilik kararının kaldırılarak duruşmada dinlenmeleri, Jandarma İl Komutanlığı santralinden yapılan dinlemelere ilişkin kayıtların dosyadan çıkarılıp imha edilmesini ve hakkında beraat verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, Tapan´ın savunmasının ardından duruşmaya ara verdi. Bu arada, 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk´in avukatı Zeynel Yüksel, adliye sarayı önünde gazetecilerin sorusu üzerine müvekkilinin duruşmaya katılmama mazeretini mahkemeye bildirdiğini, konuyla ilgili daha sonra basın açıklamasını yapacağını bildirdi.
Albay Tapan çapraz sorguyu istemedi
Duruşmanın öğleden sonraki oturumunda, Mahkeme Başkanı Mustafa Karatay, Erzincan İl Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Tapan´ın çapraz sorgusuna geçmek istedi. Bu isteğe itiraz eden Tapan´ın Avukatı Hüseyin Özarslan, davaya paralel bir soruşturmanın sürdüğünü ve bu aşamada çapraz sorgu yapılmasını istemediklerini söyledi. Bunun üzerine Karatay´ın çapraz sorguya cevap vermek isteyip istemediğini sorduğu Tapan, avukatı Özarslan´a katıldığını belirterek, çapraz sorguyu istemediğini ifade etti. Ardından söz alan Tapan´ın avukatlarından Fatih Mehmet Yoğurtçu ise müvekkilinin bir komploya maruz kaldığını öne sürerek, Müvekkilim, 20 Temmuz 2009´da Erzincan´a atanmıştır ve üç aylık bir sürede bir örgüt varsa bile buna nasıl üye olunabilir? Bu mantığa aykırıdır diye konuştu. Özarslan da müvekkilinin duruşmalarda hazır bulunmaktan bağışık tutulmasını talep ettiklerini söyledi.
Albay Gençoğlu da savunma yaptı
Albay Recep Gençoğlu, duruşmada yaptığı savunmada, yıllarca dağlarda terörle mücadele etmiş birisi olarak, şu anda mahkeme heyetinin karşısında bir terör örgütü üyesi edasıyla bulunmaktan utanç duyduğunu söyledi. Gençoğlu, Albay Ali Tapan, Erzincan İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Nedim Ersan, Erzincan İl Jandarma İstihbarat Müdür Yardımcısı Üsteğmen Ersin Ergut, Astsubay Şenol Bozkurt ve İlhan Cihaner ile Orgeneral Saldıray Berk dışındaki tutuklu ve tutuksuz diğer sanıkları tanımadığını belirtti. Gençoğlu, Tanıdığım kişileri de yaptığım görev gereği tanımaktayım. Diğerlerinin hiçbirini tanımıyorum. Kendilerini burada tanıdım. İddianame, yanlışlarla dolu. Erzincan İl Jandarma Komutanlığı, Erzurum Jandarma Bölge Komutanlığına bağlıdır. Benim 3. Ordu Komutanlığı´yla bir organik bağım yoktur. Yani, 3. Ordu Komutanlığı beni denetleyemez, bana emir veremez. Bizim 3. Ordu Komutanlığıyla aramızdaki ilişki, nezakete dayalıdır. İddianamede bu anlamda bir yanlışlık vardır dedi. Davada adı geçen MİT mensupları Kıvılcım Üstel ile Sadri Barkın İnce´yi tanımam. MİT Şube Müdürü Şinasi Demir ile de nezaketen bir görüşme dışında herhangi bir diyaloğum olmamıştır diyen Gençoğlu, İlhan Cihaner ile İsmailağa cemaatine yönelik operasyon öncesi Jandarma Alay Komutanlığı´nda bir toplantı yaptık. Bu toplantı her operasyondan önce yapılabilen rutin bir toplantıdır diye konuştu.
Gençoğlu: Dursun Çiçek´le ya da planla alakamız yok
Bizim ne Dursun Çiçek´le ne de adı geçen planla bir alakamız yoktur diyen Gençoğlu, Bu bir intikam operasyonudur. Benim ne Ergenekon´la, ne de başka bir örgütle hiçbir ilişkim yoktur. 36 yıl boyunca bir örgüte karışmamışım da şimdi mi karışacağım? ifadesini kullandı.Gençoğlu, Dünyanın hiçbir yerinde cephanelerin suyun altında saklandığı görülmemiştir. Ayrıca gizli tanık Munzur, bana yönelik iftiralarda bulunmuştur, kendisinden şikayetçiyim dedi.
´İsmailağa cemaati´ operasyonu
Albay Gençoğlu, Erzincan´da İsmailağa Cemaatine yönelik yapılan operasyonda, hiç bir kadın ve çocuğun gözaltına alınmadığını söyledi.Gençoğlu, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı yaptığı dönemde Fethullah Gülen Cemaatine yönelik bir operasyon yapılmadığına da dikkati çekerek, Fethullah Gülen Cemaati, bizim ilgi odağımızın dışındaydı. Ancak ne yazık ki iddia makamı, bizim işimizi gücümüzü bırakıp, bu konuda çalıştığımızı düşünmüştür diye konuştu.Gençoğlu, iş yeri ve evinde yapılan aramalarda bir suç unsuruna rastlanmadığını belirterek, Bilgisayarlarımda yapılan kontrollerde de bir suça rastlanmadığı görülüyor. Aylardır özgürlüğümden yoksunum. Benim bir ailem var. Erzincan dışında yaşıyorum, yani delilleri karartma ihtimalim yok. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum dedi.
(06 Mayıs 2010, 10:30)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
İşte adım adım Erzincan´daki Islak Komplo ve boşa çıkarılması
Erzincan´da savcı Cihaner ve Jandarma´nın ´ıslak imza´ operasyonları
Islak İmza davası Erzincan´ı destekledi
Erzincan iddianamesinde arama yap
Tüm Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap