İnternete şok bir ses kaydı daha düştü. Anayasa Mahkemesi´nin asker üyesi Serdar Özgüldür´e ait olduğu iddia edilen ses kaydı ´AK Parti´ye kapatma davası´ konusunda skandal ifadeler içeriyor. AK Parti hakkında açılan kapatma davası sonrasına ait olduğu anlaşılan ses kaydında AYM Üyesi Özgüldür, dava gerekçelerinin tamamen uydurma, internetten alınma olduğunu kabul ederken şunları söylüyor: ´AKP devleti yıkacak ne yapmış, hepsi şeyden internetten alınma, uydurma ama aynı zamanda hepsine savunma yapmışlar, özü ile ilgili yani. Efendim bu olay öyle olmamıştır, şöyle olmuştur deseydi tek kelime ile bunların hepsi uydurmadır, aslı gelsin, bantlar gelsin, işte ses kayıtları gelsin dese, malzeme yok. Karşı taraf da (Başsavcılık) bunu ispat edemiyor. Onlar bunu kabul edip de savunma yaptığı için biz de onları artık madem kabul ediyor diye gittik...´ AK Parti için ikinci bir kapatma davası açılmasını isteyen Özgüldür, ´Tespit ettik işte. Odak dedik. Bu saatten sonra yoğunluk aramayacağız. Başsavcı yeniden dava açsa bu iş biter. AKP için tek şey yeter, dava açılsın yeter. TSK rahatsız, AKP´yi biran önce kapatacağız... AKP kapatılınca hepsi içeri alınacak´ diyor.
ŞOK SES KAYDI!!! TSK rahatsız, başsavcı dava açsa AKP´nin işi biter
İnternete şok bir ses kaydı daha düştü. Anayasa Mahkemesi´nin asker üyesi Serdar Özgüldür´e ait olduğu iddia edilen ses kaydı ´AK Parti´ye kapatma davası´ konusunda skandal ifadeler içeriyor. AK Parti hakkında açılan kapatma davası sonrasına ait olduğu anlaşılan ses kaydında AYM Üyesi Özgüldür, dava gerekçelerinin tamamen uydurma, internetten alınma olduğunu kabul ederken şunları söylüyor: ´AKP devleti yıkacak ne yapmış, hepsi şeyden internetten alınma, uydurma ama aynı zamanda hepsine savunma yapmışlar, özü ile ilgili yani. Efendim bu olay öyle olmamıştır, şöyle olmuştur deseydi tek kelime ile bunların hepsi uydurmadır, aslı gelsin, bantlar gelsin, işte ses kayıtları gelsin dese, malzeme yok. Karşı taraf da (Başsavcılık) bunu ispat edemiyor. Onlar bunu kabul edip de savunma yaptığı için biz de onları artık madem kabul ediyor diye gittik...´ AK Parti için ikinci bir kapatma davası açılmasını isteyen Özgüldür, ´Tespit ettik işte. Odak dedik. Bu saatten sonra yoğunluk aramayacağız. Başsavcı yeniden dava açsa bu iş biter. AKP için tek şey yeter, dava açılsın yeter. TSK rahatsız, AKP´yi biran önce kapatacağız... AKP kapatılınca hepsi içeri alınacak´ diyor.
Genelkurmay müşaviri üç AYM üyesiyle yemek yedi
İnternete düşen bu seferki ses kaydı Türkiye´deki son dönemin en derin ve kirli operasyonunu ortaya çıkartıyor. Anayasa Mahkemesi üyesi Serdar Özgüldür´ün ses kaydında Karargah´ın AK Parti´nin kapatılması için alttan alta yaptığı çalışma deşifre oldu. Anayasa Mahkemesi üyesi Özgüldür, Genelkurmay Adli Müşaviri Hıfzı Çubuklu´nun kendisi ve iki anayasa mahkemesi üyesine yemek verdiğini, AK Parti´nin kapatılması isteğini Karargah´ın kanaati olarak kendilerine ilettiklerini söylüyor. Çubuklu Paşa´nın 30 yıllık arkadaşı olduğunu söyleyen Özgüldür, Çubuklu´nun söylediklerini şöyle aktarıyor: ?Dedi ki bak gemi azıya aldılar. çok büyük komplikasyona yol açma riski var dedi. Sonra dedi elini vicdanına koyup büyük toplum baskısını göğüsleyip yani biran önce kapatın. Yani öyle bir niyetleri var. Onu da devletin belli kesimlerinde, özellikle silahlı kuvvetlerinde bizden arzuları var. Yani bir şekilde intikal etti onlar bize. Yani zannediyorum Nisan Mayısda falan gündeme alırız, şeyden sonra. Bir karar verilsin. Herkesin beklediği bir boyutu var. Bizim söylediğimiz hükümdür. Aksi ileri sürülemez?
Tarih bizi ´cesur hakimler´ olarak anacak
Hukuk tarihinin kendilerini ?olması gerekeni yapan, imzalayan cesur hakimler? olarak anacağını ileri süren anayasa mahkemesi üyesi özgüldür, Hıfzı Çubuklu paşa´nın isteklerini saymaya devam ediyor: ? AKP kapatılınca hepsini içeri alacaklar ben efendim, büyük millet meclisinde bunu yapacam. Çünkü hiç kimse bunlara bir şey diyemez ki artık. İyice gemi azıya aldılar artık iyice. Tabii sonuçlarına katlanırlar. Çünkü şunun farkındalar. Bizim kararımızla birlikte milletvekillikleri de düşecek. Hepsi hakkında bir ton dava var. Hepsini içeri alacaklar. AKP için tek şey yeter. Dava açılsın yeter?
Adam artık konuşamıyacak İmamhatibi konuşamıyacak
Davanın açılmasının partinin kapatılması için yeteceğini söyleyen Anayasa Mahkemesi üyesi Özgüldür devam ediyor, ?Başsavcı yeniden, dava açtı dedi ki, işte başbakan kalktı şunu söyledi, şu bakan şunu yaptı, onları bağlayacak.getirdiği zaman, işi biter. Demoklesin kılıcı gibi derler yaa. AKP´yi sağ parti yaptık. ANAP neyse AKP de o olacak zaten adamın sermayesi buydu. Bu sermayeyi elinden aldık. Yani adam artık bundan sonra bunları konuşamıyacak. İmam hatibi konuşamıyacak. Kur´an kursunu konuşamıyacak. Türbanı konuştuğu zaman, onu biz merkez sağ parti yaptık. Yani bundan sonra ANAP´ın misyonu neyse bunun misyonu da bu olacak.?
Cemil Çiçek ilk davada savunma yapmasaydı AKP ceza da almazdı
Anayasa Mahkemesi üyesi konuşmasının sonunda ise Cemil Çiçek´le ilgili şok bilgiler veriyor ve adeta Çiçek´in maskesini aşağı indiriyor. Üye AKP´ye açılan ilk kapatma davasındaki hiçbir şeyin delil olmadığını, bunların Çiçek´in savunması sayesinde delil niteliği kazandığını ve Çiçek´in sayesinde kapatma çıkartacaklarını bir bir itiraf ediyor: Cemil Çiçeğin savunması sayesinde AKP´ye ceza verebildik devleti yıkacak ne yapmış. Hepsi şeyden internetten alınma, uydurma ama. Aynı zamanda hepsine savunma yapmışlar özü ile ilgili. Yani efendim, bu olay öyle olmamıştır, şöyle olmuştur. Deseydi tek kelime ile. Bunların hepsi uydurmadır. Aslı, bantlar gelsin, işte ses kayıtları gelsin dese malzeme yok. Karşı tarafta bunu ispat edemiyor. Onlar bunu kabul edipte savunma yaptığı için, cemil çiçek var ya... Bizde onları artık madem kabul ediyor diye gittik.
Türban´ın üzerine gitmeselerdi marjinalleşecekler bu mesele de çözülecekti
Türban zamanla marjinal hale gelince kendiliğinden çözülür üniversitede türban meselesi, tabii bu anayasa ile yasa ile çözülecek iş değil. Bu işi zaman çözerdi. Nasıl çözerdi. Bir gün öyle bir alırdı ki. Marjinal halde kalırdı. Ben hatırlıyorum fakültede okurken, İstanbul Hukuk fakültesinde türbanlı giren kaç kişi vardı? Ben dört sene içinde ya iki kişi gördüm ya üç kişi gördüm. Onlara da kimse karışmazdı. Şimdi bir bakıyorsun. Alllahhh bu ne yaa. Ben şuna da inanıyorum. Üç beş sene sonra bunların sayısı o eski zamana dönecek. ( Habervaktim)
Özgüldür konuşmayı yalanladı
29 Nisan 2010: Özgüldür, ses kaydı konusunda bir köşe yazısı yazan Bugün gazetesinden Erhan Başyurt´a tekzip göndermiş. Başyurt şöyle diyor: 27 Nisan tarihli yazıda Ankara gündemine bomba gibi düşen yeni ses kaydına dikkat çekmiş ve konuşmanın detaylarına yer vermiştim. Ses kaydının kime ait olduğu netlik kazanmadığı için de X Man demeyi tercih etmiştim. İşte o satırlar; Kaydı yayınlayan internet siteleri, konuşmanın Anayasa Mahkemesi Üyesi Serdar Özgüldür´e ait olduğunu iddia ediyor. Arkadaşlarımız dün bütün gün Anayasa Mahkemesi´nden ya da Sayın Özgüldür´den açıklama almak için çabaladılar. Ancak ne yalanlama ne de doğrulama var. Bununla beraber Ankara kulislerindeki hareketlenmeler dikkat çekiciydi. Yoğun çabalar, kaydın doğru olduğu yönünde güçlü izlenim uyandırdı. Biz Yüksek Yargı mensubu bir hukukçuya ait olduğu içeriğinden rahatlıkla anlaşılan ses kaydının sahibini, şimdilik ´X Man´ olarak kabul edelim. Önemli olan söyleyen kadar, ses kaydının içeriğindeki dehşet verici itiraflar... Skandal ses kaydında, AK Parti´ye açılan kapatma davası ve yeni dava çalışmasına yönelik şok ifadeler yer alıyordu. Yine üst düzey bir askeri yetkilinin kendisi ve iki üyeye, nisan, mayıs gibi yeni bir kapatma davası önlerine gelirse, halkın tepkilerini boş verin, kapatın gitsin anlamına gelen emir ve ricasını anlatıyordu. Söz konusu yazıya Özgüldür´ün gönderdiği cevap bu nedenle çok önemli. Özgüldür, ses kaydının kendisine ait konuşmalar olduğunu asılsız iddialar, tertip ürünü bilgiler, gerçek dışı, iftiralar şeklinde nitelemelerle reddediyor. İşte Anayasa Mahkemesi üyesi Serdar Özgüldür´ün gönderdiği açıklamanın tam metni;
Özgüldür: Kişiler arasındaki konuşmanın yayınlanması suçtur
Gazetenizin 27 Nisan 2010 günkü nüshasında Erhan Başyurt tarafından yazılan köşe yazısında, bir kısım internet sitelerinde yer alan ses kaydının içeriğinin doğruluğu konusunda herhangi bir araştırma da yapılmaksızın, sanki gerçekmiş gibi asılsız iddialarla şahsım spekülasyon konusu yapılmış ve şahsiyet haklarım ağır biçimde ihlal edilmiştir. Hiçbir delile dayanmayan, bir tertip ürünü olan bu tür bilgiler esas alınarak şahsım hakkında yorumlarda bulunularak bunların kamuoyuna açıklanmasına yasal mevzuatımız içtihatlarımız ve AİHM kararları izin vermemektedir. Diğer yandan kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi, kayda alınması ve yayınlanması Türk Ceza Kanunu´nun 132-134. Maddeleri uyarınca suç teşkil ettiği gibi, tamamen gerçek dışı olan bu iftiralar ciddiye alınmak suretiyle, belli maksada yönelik olduğu aşikâr olan bu tertibe alet olunarak yapılan yorumların büyük bir onurla sürdürdüğüm görevimi etkilemeye ve belli maksatlarla yönlendirmeye çalışan kimselere hizmetten başka bir yararının bulunmadığının bilinmesi gerekir. Cevap ve düzeltme hakkı kapsamında kamuoyuna duyurulur.
Böyle bir konuşmayı yayınlamak değil yayınlamamak suç olmalı
Özgüldür´ün açıklamasında, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi, kayda alınması ve yayınlanması Türk Ceza Kanunu´nun 132-134. Maddeleri uyarınca suç teşkil ettiği hatırlatmasına neden ihtiyaç duyduğunu anlayamadım. Böyle bir konuşma gerçekse, kamu yararı tartışılmaz. Gazetelerin yazması değil, saklaması aslında kamu çıkarlarına ters. Belki de suç olmalı. Kaldı ki, yazımda konuşmanın kime ait olduğu net olmadığı için X Man kodunu kullanmıştım. Her neyse, sonuçta ses kaydının sahibi Yüksek Yargı mensubu X Manin kim olduğu halen meçhul. Aramaya devam... Eminim Anayasa Mahkemesi de kararlarına şaibe düşüren ve kurumun itibarını zedeleyen o adamı arıyordur. ( Erhan Başyurt, Bugün)
Ankara C. Başsavcılığı soruşturma başlattı
30 Nisan 2010: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Anayasa Mahkemesi Üyesi Serdar Özgüldür´e ait olduğu iddia ses kaydı ile ilgili soruşturma başlattı. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Basın Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Nadi Türkaslan tarafından yürütülen soruşturma, TCK´nın 134. maddesinde düzenlenen ´kişiler arasındaki görüşmelerin rıza dışında kaydedilmesi ve bunların basın-yayın yoluyla yayınlanması´ suçu kapsamında gerçekleştirilecek. Soruşturma kapsamında söz konusu konuşma kaydının gerçek olup olmadığı, gerçek ise kim tarafından ve ne şekilde temin edildiği araştırılacak. ( AA)
(26 Nisan 2010, 15:39), son güncel.: (30 Nisan 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Ses kaydını dinlemek için tıklayın
Ergenekon soruşturma sürecinde gündeme gelen ses kayıtları
Profesör: Kayıt Tolon´un, ispat ederim