Danıştay saldırısına ait kamera kayıtlarının silindiğinin ortaya çıkması üzerine İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı´nın 19 Ocak 2010´da soruşturma başlattığı ortaya çıktı. Üç ay önceki bu gelişmenin, TÜBİTAK´ın ön raporunda kayıt yapılan harddisklerin arızalı olmadığının savcılığa bildirilmesi üzerine yaşandığı ortaya çıktı. Üç ay sonra, 16 Nisan 2010´da TÜBİTAK raporunun tamamlanarak mahkemeye sunulması üzerine de kamuoyu, kamera skandalından haberdar oldu.
Danıştay´ın silinen kayıtlarına soruşturma başlatılmış
Danıştay saldırısına ait kamera kayıtlarının silindiğinin ortaya çıkması üzerine İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı´nın 19 Ocak 2010´da soruşturma başlattığı ortaya çıktı. Üç ay önceki bu gelişmenin, TÜBİTAK´ın ön raporunda kayıt yapılan harddisklerin arızalı olmadığının savcılığa bildirilmesi üzerine yaşandığı ortaya çıktı. Üç ay sonra, 16 Nisan 2010´da TÜBİTAK raporunun tamamlanarak mahkemeye sunulması üzerine de kamuoyu, kamera skandalından haberdar oldu.
Alınan bilgilere göre, Ergenekon davasına bakan 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 2 Ekim 2009 tarihli duruşmasında, Danıştay saldırısı ile ilgili kamera görüntülerinin incelenmesi için yedek üye Hakim Hüsnü Çalmuk´a yetki verdi. TÜBİTAK, 12 Ocak 2010´da kamera kayıtları ile ilgili ön raporunu hakime sundu. Bu raporda, OYAK Güvenlik´ten gelen yoğun disklerin belirtilenin aksine arızalı olmadığı, bazı kayıtların geri döndürülemez şekilde silindiği belirtildi. Bunun üzerine görevli hakim, bilirkişi ön raporunun kendisine ulaşmasından sonra 13 Ocak 2010´da sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundu. Aynı tarihte açılan soruşturma özel yetkili cumhuriyet savcılarınca İstanbul´da yürütülüyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´na (CMK 250. maddesiyle yetkili) başlığı ile yazılan suç duyurusu dilekçesine 19 Ocak 2010´da Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Süleyman Pehlivan imzalı bir yazıyla cevap verildi. Bu yazıda savcı, Danıştay saldırısına ilişkin görüntü kayıtlarının silindiği iddiasıyla Cumhuriyet Başsavcılığımızca yapılan soruşturma kapsamında değerlendirilmek üzere bazı bilgiler istedi. Bilirkişi kayıtlarla ilgili teknik incelemesini 16 Nisan 2010´da tamamladı ve raporunu mahkemeye sundu. 21 Nisan´da mahkemenin raporu açıklaması ile kamuoyu skandaldan haberdar oldu. Kamera kayıtlarının silinmesi ile ilgili 19 Ocak 2010´da açılan soruşturma özel yetkili cumhuriyet savcılarınca İstanbul´da yürütülüyor.
OYAK soruşturmasını Balyoz savcısı Pehlivan yürütüyor
27 Nisan 2010: Danıştay saldırısı davasının Ergenekon´la birleştirilerek İstanbul´a alınmasının ardından ortaya çıkan skandallar zincirine hergün bir yenisi eklenirken, saldırıdan bir gün önceye ait görüntülerin silinmesiyle ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´nın başlattığı soruşturma derinleşiyor. ?Danıştay kameraları?yla ilgili soruşturmayı, Balyoz soruşturmasına da bakan özel yetkili Savcı Süleyman Pehlivan yürütüyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Danıştay´a güvenlik hizmeti veren OYAK´ın Genel Müdürü emekli Albay Orhan Çoban ve Danıştay Savcısı Sekreter Yardımcısı Engin Çakmak´ın da aralarında bulunduğu birçok kişi hakkında başlatılan ?gizli? soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında ulaşılan ilk iddialara göre, Danıştay´a ait olan ve saldırıdan bir gün önceki kayıtların silindiği ve bazı boş kayıtlara da farklı isimler verildiği, ?Cehennem Merdiveni? ve ?Biletix? gibi isimlerin görüntülerin farklı yerlere ait olduğu imajını yaratmak amacıyla özellikle değiştirildiği öğrenildi.
Ergenekon avukatı bir kez daha sahnede: OYAK soruşturmasını sulandırma hamlesi
Savcılık tarafından soruşturma derinleştirilirken, Beşiktaş Adliyesi´nde görevli adliye muhabirlerine Danıştay´daki OYAK Güvenliğe ait kamera kayıtlarına ilişkin Ankara polisini suçlayan ifadelerin yer aldığı e-posta gönderilmesi dikkat çekti. E-posta´yı gönderen kişi olarak, Ergenekon sanığı Vedat Yenerer´in avukatı Vural Ergül´ün yer alması dikkat çekti. Ergenekon davasıyla ilgili büyük bir karalama kampanyası yürüten avukat Ergül, TÜBİTAK´ın incelediği hard diskin OYAK´ın Danıştay´a taktığı hard disk olmadığını, görüntülerin İstanbul Modern´e ait olduğunu iddia etti. Ergenekon davası boyunca gündem değiştirmeye yönelik yaptığı açıklamalarla tanınan Avukat Ergül, TÜBİTAK bilirkişisinin incelediği harddiskin Danıştay´a ait olmadığını iddia etti. TÜBİTAK´ın otomatize silme işlemine tabi tutulduğunu tespit ettiği OYAK´a ait hard diskten kurtardığı görüntülerin de Danıştay binasına ait olmadığını ileri sürdü. Avukat Ergül, TÜBİTAK´ın kurtardığı kayıtlardaki büyük sergi salonu, orta fuaye, Biletix ve cehennem merdivenleri gibi görüntülerin İstanbul Modern´e ait olduğunu iddia etti. İstanbul Modern´in güvenliğini de OYAK Güvenlik şirketinin sağladığını ifade eden Ergül, şöyle konuştu: Görüntüler İstanbul Modern´e ait. Firma arıza haberini aldıktan sonra oraya başka bir hard disk takıyor. Bunun içinde elindeki başka bir hard diski üzerindeki görüntüleri silerek kullanıyor. Biletix, orta fuaye, cehennem merdiveni, fotoğraf salonu gibi yerler İstanbul Modern´in içinde. Buranın güvenlik kamerası sistemini de OYAK güvenlik kurmuş. Ergül, bu aşamada akla ´Danıştay binasına ait orijinal hard disk nerede´ sorusunun geldiğini belirterek Güvenlik firmasının kadar soruşturmayı yürüten Ankara terörle mücadele şubesinin de sorumluluğu vardır bu göz ardı edilmemelidir dedi. Beşiktaş Adliyesi´ne gelen Vural Ergül, Danıştay kayıtlarının sahte olduğu iddiasını ortaya atmasının ardından konuyla ilgili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne beyanda bulunacağını söyledi. Fakat mahkeme, Avukat Ergül´ün başvuruda bulunduğunu doğrulamadı.Polisin saldırıda ihmali olduğunu iddia eden ve bu yönde adliye muhabirlerine mail atan Ergül yaydığı maille ilgili konuşmaktan kaçtı. Konuya ilişkin görüşü sorulan Ergül, Ergenekon sanığı avukatı olarak neden böyle bir maili yaymaya çalıştığına yönelik sorulara yanıt vermedi.
1 bardak suda fırtına çıkarmaya alışkın kışkırtıcı avukat
Avukat Vural Ergül, Ergenekon duruşmalarında da benzer medyatik girişimlerde bulunmuştu. Ergül, daha önce de birinci Ergenekon iddianamesi ek klasörlerinin savcılar tarafından gazetecilere servis edildiğini öne sürmüş, ancak daha sonra belgelerin, canlı yayına çıkarak savcıları suçlayan Ergül tarafından gazetecilere verildiği ortaya çıkmıştı. Vural Ergül Ergenekon duruşmalarında ilginç bir olayla daha medyada yeraldı. Sanık avukatları, sanık Sevgi Erenerol´un avukatı Vural Ergül hakkında bir televizyon kanalında yayınlanan Ergenekon avukatına soruşturma, savcılara hakaret etmişti başlıklı haberin görüntüsünün, fotoğraf halinde Ergül´ün bilgisayar ekranına masaüstü görüntüsü olarak kaydedilmesini ´kendilerine yönelik baskı´ şeklinde değerlendirmiş; Savcılık makamında aba altından sopa mı göstermek isteniyor? şeklinde yorumlar yapılmış, CHP milletvekilleri de olaya ilişkin tutanak tutarak konuyu HSYK´ya şikayet etmişlerdi. Oysa resmi ekrana koyan kişinin bizzat Ergül olduğu ertesi gün ortaya çıktı.
Harddisk Danıştay´dan önce başka yerde kullanıldı
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nce TÜBİTAK´a gönderilen ve arızalı olduğu açıklanan hard diskin orijinal olup olmadığının belirlenemediği ise açıkça yazılıyor. Raporda, silinmiş olan ancak özel bir yöntemle geri döndürülen görüntülerin bir bölümünün, Danıştay´a güvenlik sisteminin kurulduğu 23 Aralık 2005 öncesine ait olduğu belirtiliyor. Raporda bu durumun, harddiskin başka bir yerde kullanılmış olduğuna işaret ettiği belirtiliyor. TÜBİTAK raporunda harddiskteki görüntüler ile OYAK Güvenlik´in DVD ile verdiği görüntüler örtüştüğü belirtiliyor. DVD içerisinde bu saldırıdan sonra çekilmiş görüntüler olduğu belirtilerek şöyle deniliyor: Hardiskin 16.05.2006 tarihinde Danıştay´dan firma tarafından geri alındığı tutanaklarda ifade edilmiştir. Verilen DVD içerisinde bu tarihten sonraki tarihler olan 22.05.2006 ve 06.06.2006 günlerine ait de kayıtlar bulunmuştur.
Gözler yeniden OYAK Güvenlik´te
Danıştay harddiskinin orijinal olmadığı iddiası gözleri bir kez daha OYAK Güvenlik´e çevirdi. Saldırıdan bir gün önceki görüntülerin bulunduğu harddisk için ´arızalı´ açıklaması doğru çıkmayan şirketin, ´yanlış harddisk´ incelendi iddiasına da sessiz kalması dikkat çekti. Savcılığa orijinal harddiskin gönderilmediği ortaya çıkarsa, saldırıyı perdelemeye yönelik girişimlerin daha vahim boyutta olduğu kanıtlanmış olacak. ( Yenişafak)
(25 Nisan 2010, 13:01), son güncel.: (27 Nisan 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Flaş!!! TÜBİTAK: Kayıtlar silinmiş, bir kısmını kurtardık
Danıştay´ın kameralarına bakan OYAK Güvenlik´le ilgili tüm manşetlerimiz
Danıştay saldırısının Ergenekon davasıyla birleştirilmesi manşetlerimiz
Danıştay soruşturması sil baştan