İstanbul Poyrazköy´de ele geçirilen mühimmatla ilgili davanın ikinci duruşmasında emekli Binbaşı Levent Bektaş savunma yaptı. Evinde ele geçirilen CD´de azınlıklara yönelik saldırıların yeraldığı Kafes Eylem Planı´nın bulunduğu iddia edilen Bektaş hakkındaki tüm iddiaları reddetti. 43 yaşında ilk kez hakim karşısına çıktığı için çok heyecanlı olduğunu söyleyen Bektaş, ´Suçsuz olduğumu açıklamak için ilk kez fırsat buldum. 12 ay boyunca linç edildim. Tutukluluk sürecim esir alma harekatıydı´ dedi.
Poyrazköy davası: Levent Bektaş´tan ağlatan savunma
İstanbul Poyrazköy´de ele geçirilen mühimmatla ilgili davanın ikinci duruşmasında emekli Binbaşı Levent Bektaş savunma yaptı. Evinde ele geçirilen CD´de azınlıklara yönelik saldırıların yeraldığı Kafes Eylem Planı´nın bulunduğu iddia edilen Bektaş hakkındaki tüm iddiaları reddetti. 43 yaşında ilk kez hakim karşısına çıktığı için çok heyecanlı olduğunu söyleyen Bektaş, ´Suçsuz olduğumu açıklamak için ilk kez fırsat buldum. 12 ay boyunca linç edildim. Tutukluluk sürecim esir alma harekatıydı´ dedi.
Barkovizyon desteğiyle yaptığı savunmasında, SAT komandosu olduğunu vurgulayan, yurt içi ve yurt dışında gördüğü kurslara ilişkin belgeleri gösteren Bektaş kendisiyle ilgili iddialara tek tek yanıt verdi. Bektaş, kaçma şüphesi bulunmadığını, tüm delillerin toplandığını belirterek tahliyesini istedi. Bektaş, 6 saat süren savunmasını Mehmet Akif´in ?Cani geziyor dipdiri. Can vermede masum! Suç başkasınındır da niçin başkası mahkum?? dizeleriyle bitirdi. İşte Bektaş´ın 153 sayfalık savunmasından satırbaşları:
Bektaş savunmasında sık sık savcıları ve polisi aşağıladı: Mühimmatları yazanlar cahil
Koç Müzesi´ndeki denizaltıda bulunan patlayıcılarla öğrencilere suikast yapılacağı iddia ediliyor. Böyle bir eylemi yapmak isteyenler niye eyleme ilişkin belge ve bilgileri saklasın ki... Beykoz´da gömülen mühimmat, gömülüş şekli ile ?adeta bulunsun? diye gömülmüş. Gömülme işleminin yapıldığı yerde baz istasyonu çalışmaları yapılmış. Orada bulunmadığımın en büyük delili baz istasyonudur. Benim lehime olabilecek deliller ne iddianamede ne de ek klasörlerde var. Benim vasıflarımdaki SAT´çı bir adamın bir karış suya hem de dere kenarının yanına bu mühimmatı gömdüğümün söylenmesi hakarettir. Gömülen mühimmatın elektrikli sistemi varsa böyle gömülmez. Bu malzemeyi daha sonra kullanmak isteyen kişiler böyle gömmez. Bunu sadece suç yaratmak isteyen kişiler yapar. Ayrıcabir mühimmat toprağın 15 cm altına gömülmez. Eğer böyle gömüyorsanız bulunmasını istiyorsunuz demektir. (Bölgenin resmini barkovizyondan göstererek) İhbar mektubunda mühimmatın yeri oldukça genel gösterilmiş. Polisler direkt ´lastik ev nerede?´ diye sormuşlardır. Doğrudan mühimmatın bulunduğu bölge gidilip kazılmış. Kısa sürede bulunmuştur. Mühimmat buraya gömülerek Bedrettin Dalan´da bu soruşturmaya dahil edildi. Bir taşla iki kuş vuruldu yani. Ben Bedrettin Dalan´ı hiç görmedim ve tanımam. Bu mühimmatları yazanlar cahildir. 50 kalibre tüfekler insani hedefler için kullanılmaz. Ayrıca planda KF-03 ibaresi vardır. Askeriyede hazırlanan bütün planlarda hazırlayan komutanların adı ve soyadının baş harfleri bulunur. KF diye biri yok. Tarih yazımı da yanlış. Bölgede 4 ayrı parça toprak parçası inceleme için emniyete götürülmüş. Ancak ´incelemeye neden gönderildiği yazılmadığı için´ gerekli çalışma yapılmamış. Bu düşündürücüdür. Kafes Operasyonu Planı deniyor. Bunu ben hazırlamadım. Ben hazırlamış olsaydım asker kişiliğim ile ´Kafes Harekat Planı´ derdim. Çünkü bizde operasyon ve eylem kelimeleri kullanılmaz. ´Kafes´ belgesi fotokopidir, delil niteliği yoktur.
Bektaş´ın savunması mahkemedekileri ağlattı
Bektaş, aynı örgütten olmakla suçlandığı kişilerden bazıları ile askeri liseden beri arkadaş olduklarını belirterek, ?Tayfun Duman ile konuşmuşum. Hatırlamıyorum ama konuşmuşumdur. Kayıtlar olsa da dinlesek ne konuşmuşuz. Buradaki arkadaşları bir araya getiren bir motivasyon varsa o da vatan sevgisidir? dedi. Bektaş´ın bu sözleri söylediği sırada davanın tutuksuz sanıklarından Tayfun Duman´ın gözyaşlarına hakim olamadığı görüldü. Yanındaki arkadaşının teselli etmeye çalıştığı Duman verilen peçeteyle gözyaşlarını sildi. Bu arada sanıkların yakınlarının da bazılarının ağladığı görüldü.
´Bu soruşturma, 28 Şubat´ın rövanşı olarak görülüyor´
´Ergenekon´ soruşturması kapsamında Poyrazköy´de yapılan kazılarda ele geçirilen mühimmata ilişkin savunmasını tamamlayan tutuklu sanık Levent Bektaş, ´Bu soruşturma 28 Şubat´ın rövanşı olarak görülüyor´ dedi. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasını yapan Bektaş, 2007´de otomotiv sektöründe işe başladığını, ticarete başlayan bir kişinin ülkede siyasi ve ekonomik istikrarın bulunmasını isteyeceğini kaydetti. Bektaş, şöyle devam etti: ´Bunlar düşünülürse, ben nasıl bir darbeye zemin hazırlayabilirim? TBMM´yi ortadan kaldırmayı düşündüğümle ilgili hiçbir somut bulgu ve delil yoktur. Biz bu devlet için defalarca ölümü göze aldık. Yıllarca ülkesi için çalışan biri, bir anda nasıl devlet düşmanı oluyor? Emekli olduktan sonra yaptığım işler de ortada. Kader birliği yaptığım arkadaşlarla görüştüğüm için örgüt bağlantım olduğu iddia ediliyor. Onlar benim arkadaşlarım. Yıllardır bu ülke ve millet için çalıştık. Onlarla görüşmem kadar doğal bir durum yoktur. Bana isnat edilen suçlar havada kalmaktadır. Adli sicili temiz olan, bu ülkeye yıllarca gönülden hizmet eden bir insanım.´
DVD´deki belge 27 Nisan 2009´da oluşturulmuş Ben o tarihte cezaevindeydim
Ofisindeki CD ve DVD´lerin bulunduğu yerlerin ortada olduğunu, iddia edildiği yönde düşünse bu malzemeleri ortada bırakmayacağını kaydeden Bektaş, DVD´lerden birinde olduğu belirtilen şifreleme programının kurulumunun da yanında olduğunu anlattı. DVD 3´te bulunan ´Gündemim´ adlı belgeyi barkovizyondan mahkeme heyetine gösteren Bektaş, burada belgenin oluşturma tarihi olarak 27 Nisan 2009 yazdığını, oysa o tarihte Metris Cezaevinde olduğunu kaydetti. ´Bu belge, tutuklu bir insanın DVD´sinden nasıl çıkar, bunları söylemek için bir yıl bekledim´ diyen Bektaş, belgenin ek delil klasöründe de yer aldığını ve değiştirilmesinin unutulduğunu savundu. Bu arada Bektaş´ın avukatı Celal Ülgen, mahkeme başkanından duruşmaya ara verilmesini talep etti. Duruşmaya ara verilmesi üzerine tutuklu sanıklardan Ergin Geldikaya, duruşma salonuna okul giysisiyle gelen oğluyla görüşmek için izin istedi. Geldikaya, mahkeme başkanının izniyle oğlu ve eşiyle bir süre görüştü. Aranın ardından savunmasına devam eden Bektaş, iddianamede yer alan tapelerin suç delili olarak yansıtıldığını belirterek, ´Telefon konuşmaları aynı zamanda bizim örgütlü bir yapı olarak bir araya gelmediğimizin en önemli delillerindendir. Normal konuşmalardır´ dedi.
´Bize atfedilen örgüt Dünya ahmak örgütler listesine girer´
İddia edilen böyle bir örgütün ´dünya ahmak örgütler listesi´ne gireceğini savunan Bektaş, tanıdığı ve eski görev arkadaşları olduğu için diğer sanıklarla görüştüğünü anlattı. Bektaş, iddianamede adı geçen Doğu Perinçek´i tanımadığını ve hiçbir irtibatı olmadığını söyledi. Levent Bektaş, şöyle devam etti: ´Kafes Operasyonu´ diye bir tabirimiz yoktur. Böyle bir tabir kullanmam mümkün değildir. Kullansam, ´Kafes Harekat Planı´ ismini kullanırdım. Çünkü biz öyle yazarız. Bizde operasyon ve eylem diye bir kelime yoktur. ´Kafes´ denilen belge suikast planı değildir. Dikkatli okunacak olursa bu anlaşılır. Benim cuntacılık gibi şeylerle hiçbir ilgim yoktur. Hayatım boyunca herhangi bir siyasi düşünceye sahip olmadım. İddianameyle saldırılan benim ve arkadaşlarımın şahsından ziyade SAT Grup Komutanlığıdır. Yıllardır hizmet yaptığım devletim tarafından 12 aydır esir alındım.´ Bektaş, burada bulunmasının tek nedeninin, sahte dijital veriler ve ihbar mektupları olduğunu öne sürdü. Yakın arkadaşlarıyla yaptığı görüşmelerin iddianamede delil olarak yer aldığını savunan Bektaş, Mustafa Levent Göktaş´la bağlantısından dolayı ´Ergenekon´ soruşturmasıyla bağlantı kurulmak için kendisine bu suçlamaların yöneltilmiş olabileceğini kaydetti. Bektaş, askeri, sivil ve adli geçmişinin ortada olduğunu vurgulayarak, ´Darbeci, cuntacı olduğuma dair bir emare var mı? Sadece maddi olarak düşünseniz dahi bu suçlamaların benimle bir alakası olmadığı ortaya çıkar´ dedi. Kimliği belirlenemeyen kişilerce gönderilen elektronik postalara çok fazla güvenildiğini kaydeden Bektaş, ´Bunun nedeni sorgulanmalıdır. Özellikle emniyet teşkilatı içinde. Maalesef suçlu olduğumuz ön yargısıyla bütün iddialara yaklaşılmıştır´ diye konuştu.
´Komşu bir ülkeden gelmiş olsaydık...´
´Ülkemizdeki adalet farklı platformlarda farklı şekilde tecelli oluyor´ ifadesini kullanan Bektaş, komşu bir ülkeden gelmeleri halinde ışık hızıyla hakim karşısına çıkacaklarını ve tutuksuz yargılanacaklarını öne sürdü. Bu sırada salondakilerden birinin ´Çadırda olacaktın´ diye bağırdığı duyuldu. Bektaş, ´bazı subayların atılan iftiralar nedeniyle intihar ettiğini´ ve bunun tarihe geçtiğini kaydederek, ´Bu soruşturma 28 Şubat´ın rövanşı olarak görülüyor. Bu benim değerlendirmem değil. Ben şu anda geçmişimle yargılanıyorum. Kötü niyetli kişiler bu oyunları oturdukları karanlık odalarda bilgisayar başında yapmıştır´ şeklinde konuştu. Levent Bektaş, Mehmet Akif Ersoy´un ´Ya Rab Bu Uğursuz Gecenin Yok Mu Sabahı?´ adlı şiirinden ´Cani geziyor dipdiri... Can vermede masum. Suç başkasınındır da niçin başkası mahkum?´ dizelerini okuyarak, 153 sayfalık savunmasını tamamladı.
Tuğamiral Görgeç de duruşmaya katıldı
12. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar Emekli Binbaşı Levent Bektaş, Deniz Yarbay Ercan Kireçtepe, Deniz Binbaşı Erme Onat, Deniz Binbaşı Eren Günay ve emekli SAT komandosu Ergin Geldikkaya ile Tuğamiral Levent Görgeç´in de aralarında bulunduğu 12 tutuksuz sanık katıldı.
Bektaş´ın evindeki CD´de gizlenmiş katliam planı
Poyrazköy kazıları sonrası Bektaş´ın ofisinde ele geçirilen film CD´ye gizlenmiş bir dosya tespit edildi. Dosya uzman ekiplerin uzun süren çalışmaları sonucu açılınca ?Kafes Operasyon Eylem Planı? ortaya çıktı. İşte bu dosya Bektaş´ı Ergenekon kapsamındaki Poyrazköy davasının kilit ismi haline getirdi. Plana göre AK Parti üzerinde baskıyı artırmak için gayrimüslimlere suikast düzenlenecek, azınlıkların yaşadığı mahallelerde bomba patlatılacak, Koç Müzesi´ndeki denizaltıda öğrenciler havaya uçurulacaktı. Bektaş terör örgütüne üye olmak, ateşli silahlar kanununa muhalefet ve tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi suçlarından 25 Nisan 2009´da tutuklanmıştı. ( Vatan, Yenişafak)
(16 Nisan 2010, 09:21)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Poyrazköy İddianamesinde arama yapmak için tıklayın
Poyrazköy soruşturmasıyla ilgili tüm manşetlerimiz