İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin´in dünkü Balyoz operasyonlarına müdahale ederek savcıları görevden alması ve gözaltıları durdurması kamuoyunu ve özellikle de hukukçuları ayağa kaldırdı. Balyoz soruşturması iki haftadır dikkat çekici şekilde dış müdahalelere maruz kalıyor. Hakim Oktay Kuban´ın soruşturmaya müdahalesinin hemen ertesinde gelen bu Başsavcı müdahalesi soruşturmanın önüne set çekilmek istendiği şeklinde yorumlanıyor ve hiçbir gerekçenin de bu durumu değiştirmesi mümkün görülmüyor. Hukukçular ise bir Başsavcının mahkeme kararı olan gözaltıları durdurmasının, hatta geciktirilmesinin dahi yasaya aykırı olduğu görüşünde birleşiyor ve bunun hiçbir şekilde izah edilemeyeceğini belirtiyorlar. Bazı hukukçular da Adalet Bakanlığı´nı müfettiş göndererek Balyoz soruşturmasına müdahaleleri mercek altına almaya davet ediyorlar.
Engin: Savcılara hakim izni yetmez, bana da gelmeliydiler!
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin´in dünkü Balyoz operasyonlarına müdahale ederek savcıları görevden alması ve gözaltıları durdurması kamuoyunu ve özellikle de hukukçuları ayağa kaldırdı. Balyoz soruşturması iki haftadır dikkat çekici şekilde dış müdahalelere maruz kalıyor. Hakim Oktay Kuban´ın soruşturmaya müdahalesinin hemen ertesinde gelen bu Başsavcı müdahalesi soruşturmanın önüne set çekilmek istendiği şeklinde yorumlanıyor ve hiçbir gerekçenin de bu durumu değiştirmesi mümkün görülmüyor. Hukukçular ise bir Başsavcının mahkeme kararı olan gözaltıları durdurmasının, hatta geciktirilmesinin dahi yasaya aykırı olduğu görüşünde birleşiyor ve bunun hiçbir şekilde izah edilemeyeceğini belirtiyorlar. Bazı hukukçular da Adalet Bakanlığı´nı müfettiş göndererek Balyoz soruşturmasına müdahaleleri mercek altına almaya davet ediyorlar.
Balyoz soruşturması kapsamında dün yeni gözaltılar yaşandı. Mahkeme kararıyla 14 ilde 86 kişiye yönelik gerçekleştirilen operasyonlarda, aralarında eski GATA Komutanı emekli Tümgeneral Tuncay Çakan ile eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık´ın da bulunduğu 14 isim gözaltına alındı. Merkez Komutanlığı ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı´nın yazısını gerekçe göstererek 70 muvazzaf asker hakkındaki gözaltı kararını işleme koymadı. 2 emekli asker ise yurtdışında olduğu için haklarında işlem yapılamadı. Soruşturmayı yürüten iki savcıya, akşam saatlerinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin´den müdahale geldi. Cumhuriyet savcıları Bilal Bayraktar ve Mehmet Berk´e görevden el çektirilirken, yerlerine Murat Yönder ve Mehmet Ergül görevlendirildi. Karara, Başsavcı Engin´in, ´başsavcısı vekillerinin uygun görüşü olmadan işlem yapılmaması´ konusundaki yazısının gerekçe gösterildiği belirtiliyor.
Hukukçular: Müdahale yetkisiz ve çok vahim
Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı, savcıları görevden almanın kendi yetkilerinde olduğunu savunurken, hukukçular yapılan müdahaleyi ´vahim´ olarak değerlendirdi. Eski İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman, arama ve gözaltıların bu karardan etkilenmeyeceğini söyledi. Eski Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet Gündel de Başsavcı´nın bu konuda kanunen yetkisi olmadığına dikkat çekti.
Askerler savcılara direndi 70 muvazzafı teslim etmedi
´Balyoz´ soruşturmasında üçüncü dalga 14 ilde eşzamanlı gerçekleştirilen operasyonlarla başladı. Savcılığın talebi ve İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi´nin kararına istinaden gerçekleştirilen operasyonlarda 14 emekli asker ´şüpheli´ sıfatıyla gözaltına alındı. Eski GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi komutanı olan emekli Tümgeneral Tuncay Çakan, emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık, İzmir´de emekli Kurmay Albay S.Ö. de gözaltına alınanlar arasındaydı. Emekli Kurmay Albay S.Ö., emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından İstanbul´a gönderildi. Aynı soruşturma kapsamında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi´nde inkılâp tarihi dersleri verdiği öğrenilen emekli Tuğgeneral Mustafa Tutkun da gözaltına alındı. Evindeki aramanın ardından Tutkun, İstanbul´a getirildi. Gelibolu 18. Mekanize Zırhlı Tugay Komutanlığı´nda görevli bir albayın da soruşturma kapsamında gözaltına alındığı öğrenildi. Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, emekli Albay Ali Tarık A. ile emekli Albay Erdal A.´nın evlerinde arama gerçekleştirdi. Arama sonucunda, halen Türk Hava Kurumu´nda çalıştığı öğrenilen emekli Albay Ali Tarık A.´nın görevli olarak yurtdışında bulunduğu aktarıldı. Erdal A. ise gözaltına alındı. Mahkeme kararında, söz konusu iki kişinin ´şüpheli´ sıfatıyla arandığı bilgisinin yer aldığı da belirtildi. Emekli Yüzbaşı Mehmet Ulutaş ve emekli Albay Zekeriya Öztürk´ün de İstanbul´da gözaltına alındığı belirtildi. Gözaltına alınan isimler, sağlık kontrollerinin ardından sorgulama için Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü´ne getirildi. Edinilen bilgilere göre, 14 ayrı ilde 70´i muvazzaf asker, 16´sı emekli asker toplam 86 kişi hakkında gözaltına alınma kararı çıktı. Ancak Merkez Komutanlığı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin´in gönderdiği ´genelgeyi´ gerekçe göstererek, 70 muvazzaf hakkında herhangi bir işlem yapmadı. İki emekli asker ise yurtdışında olduğu için haklarında işlem yapılamadı.
Balyoz soruşturmasına peşpeşe müdahaleler dikkat çekici
Emniyet, mahkemenin gözaltı kararı doğrultusunda gözaltıları yaparken İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´ndan gelen haber kamuoyunu şoke etti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, soruşturmayı yürüten iki cumhuriyet savcısı Bilal Bayraktar ile Mehmet Berk´i soruşturmadan el çektirdi. Yerlerine yeni görevlendirmeler yaptı. Engin´in, ´başsavcı vekillerinin haberi olmadan gözaltı yapılmamasını´ istediği genelgesine aykırı hareket ettikleri gerekçesiyle iki savcıya el çektirdiği ileri sürüldü. Burada dikkat çeken konu şu; soruşturmaya yeni ´koordinatör savcı´ olarak Süleyman Pehlivan atandı. Dolayısıyla UYAP´ta dosyanın üzerine kayıtlı olduğu Pehlivan´ın başsavcıya bilgi vermesi gerekiyor. Eğer bilgi vermediyse bu durumda sorumlu kişi Pehlivan olmasına rağmen Bayraktar ve Berk görevden el çektiriliyor. Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı ise savcıları görevden almanın kendi yetkilerinde olduğunu söylemekle yetindi. İki yeni savcının dosyayı inceleyebilmesi için operasyonlara şimdilik ara verildiği bildirildi.
Hukukçular tepkili: Mahkemenin arama kararını başsavcı iptal edemez
Hukukçular, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin´in ´Balyoz´ soruşturmasını yürüten iki savcıyı ´talimatlarına uymadıkları´ gerekçesiyle görevden almasının gerçekçi olmadığını anlatıyor. Balyoz soruşturmasında yaşanan hukuksuzluklara dikkat çeken uzmanlar, Adalet Bakanlığı´nı göreve çağırıyor.
AYKUT CENGİZ ENGİN´İN gerekçesi tatmin edici değil
Eski İstanbul Barosu Başkanı Doç. Dr. Yücel Sayman: Aykut Cengiz Engin kamuoyunun yakından takip ettiği böyle ciddi bir soruşturmada görevden alma yapıyorsa ciddi gerekçeleri olmalı. Engin´in, Talimatlarıma uymadılar. gerekçesi tatmin edici değil. Tam tersine vahim bir gerekçe. Mahkemenin arama kararını başsavcı iptal edemez. Kararı iptal ediyorum diyorsa bundan vahim bir hukuk skandalı olamaz. Bugüne kadar yapılan aramalar ve gözaltılar bu karardan etkilenmez ve süreç durmaz. Aramalarda elde edilen delillerin mahkeme dosyasına sunulması gerekir. Gözaltına alınma varsa onların soruşturmasının yapılmalı. Yeni atanan savcılar mahkemeden farklı bir karar aldırarak toplanan delillerin iadesine karar verebilirler, böylece gözaltıları sona erdirebilirler. Kamuoyunun çok üzerinde durduğun, tartışıldığı bir noktada böyle bir girişim, ve yetkilerin bu şekilde kullanılması soru işaretleri uyandıracaktır. Başsavcı güvenlik güçlerine verdiği bir talimatla ´benim onayım olmadan mahkeme kararını uygulayamazsınız´ diyemez.
Adalet Bakanlığı´nın artık bu meselenin üzerine gitmesi gerekir
Eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Gündel: Başsavcı, herhangi bir soruşturmayla ilgili görevlendirme yaptıktan sonra bütün yetki soruşturmayı yürüten savcılara aittir. Bu konuda yapılacak bir görev değişikliği, başsavcının açıkça müdahalesidir. Geçenlerde Aykut Cengiz Engin, polis ve jandarmaya gönderdiği yazıda da kendisinin haberi olmadan operasyon yapılmamasını istemişti. Savcıların yürüttükleri soruşturmayla ilgili başsavcıyı bilgilendirme zorunluluğu olmadığı halde, böyle bir yazı yazması da oldukça ilginçti. HSYK´dan sonra şimdi de Başsavcı Engin´in açık müdahalesini görmüş olduk. Başsavcının bu konuda kanunen bir yetkisi yoktur. Adalet Bakanlığı´nın artık bu meselenin üzerine gitmesi gerekir. Çünkü Balyoz soruşturmasında birçok şey birikti.
SORUŞTURMAYA SET ÇEKİLMEK İSTENİYOR
Doç. Dr. Mustafa Şentop: Daha önce ´Başsavcı vekilleri, başsavcının haberi olmadan gözaltına almalar yapılmayacak´ diye bir yazı vardı. Sanırım ona aykırı hareket ettiler diye müdahale etmiş. Bu tabii bir soruşturmaya müdahale. Savcıların, başsavcıdan izin alarak soruşturma yapmaları gerekmiyor. Öyle bir zorunluluk yok. Savcılar soruşturmayı sürdürür, iddianameyi hazırlar, mahkemeye verir, davasını açar. Başsavcının sadece tevdi, dosyalarını verilmesiyle ilgili idari birtakım yetkileri var. Savcıların üzerinde bir amir değildir başsavcı. Daha önce yazdığı yazı problemliydi. Yine Balyoz´la ilgiliydi. Belli ki Balyoz soruşturmasına set çekilmek isteniyor. Daha vahimi, operasyonu iptal etmeleridir. Müdahaleyi, kimin adına, niçin yaptığını başsavcı açıklamalı. Başlatılmış bir soruşturma, operasyon var. Bunları nasıl durdurabilirsin?
HUKUK İHLAL EDİLİYOR
Emekli Başsavcı Reşat Petek: Cumhuriyet Başsavcısı´nın soruşturmayı durdurması mümkün değil. Özel yetkili Cumhuriyet savcılarına yetki verme ve görevlendirme il başsavcısının görevi değildir. HSYK´nın görevidir. Bu durum ceza muhakemesi kanunu 251. maddesinde açıkça ifade ediliyor. Dikkat edilirse Erzurum´daki özel yetkili başsavcıları da oranın başsavcısı değil, HSYK görevden almıştı. Bu nedenle görevden alamaz. ´Aldım´ demekle de olmaz oradaki Cumhuriyet savcıları görevini yapar diye düşünüyorum. Görev yeri değişikliği yapıldıysa, yine bu konuda HSYK tarafından görevlendirilen başsavcı vekili tarafından yapılır. Cumhuriyet Başsavcısı´nın bu konuda yetkisi yoktur. Yapılmışsa burada ciddi bir hukuk ihlali vardır.
BAŞSAVCI BU KONUDA YETKİSİZ, VERİLEN ARAMA VE GÖZALTI KARARINI DURDURAMAZ
Uluslararası Hukukçular Birliği Genel Sekreteri Avukat Necati Ceylan CNNTürk canlı yayınında sert açıklamalar yaptı. Galatasaray üniversitesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Ümit Kocasakal ve Uluslararası Hukukçular Birliği Genel Sekreteri Necati Ceylan telefonla CNN Türk´ün canlı yayına katıldı. Yayında Aykut Cengiz Engin´in Balyoz Operasyonu´na vurduğu darbe konuşuldu. Necati Ceylan´a ?Savcılar işlem yaparken başsavcının iznini almak zorunda mıdır? Bu iki savcını görevden alınması doğrumudur? Soruları soruldu. ´Yasa açık, Savcılar görevlerini yaparken talimat almazlar. Başsavcıya bildirmeleri talimat alma anlamı taşır ve hukuki olmaz. Savcıları görevlerinin değiştirilmesi soruşturmanın selameti ve sağlığı bakımından bir darbedir. Başsavcının aramayı durdurması yasalara aykırıdır... Başsavcıların yetkisinde değildir.... Başsavcı görevini kötüye kullanmıştır... Verilen arama ve gözaltı kararlarını Başsavcı durduramaz. Bunlar mahkeme kararı´ dedi.
Başsavcı yapmıştır diye doğru denilemez, açık bir yanlış var
Aynı sorular Ümit Kocasakal´a soruldu. Kocasakal ilk önce Ceylan´ın söyledikleri hiç bir şeye katılmadığını söyledi ve sözlerini bu yapılan olayın tamamen doğru olduğunu savundu. Başsavcının yapmış olduğu görevden alma doğrudur ve tabidir diyen Kocasakal, Ceylan´a hukuk dersi vermeye çalıştı. Bu bir darbedir yaklaşımlarına kesinlikle katılmayan Kocasakal, Ceylan´ın konuşmaları baştan sona yalanlamaya çalıştı. Başsavcı Aykut Cengiz Engin´in vermiş olduğu kararla operasyonların yanında mahkemenin vermiş olduğu kararda tamamen durdurulmuş oldu. Bu konu hakkında fikirlerine başvurulan Necati Ceylan, fikirlerini açıklarken Kocasakal´a da cevap verdi; Sayın meslektaşım soyut ifadeler kullanıyor ve benim konuşmalarıma cevap veriyor. Bir hukukçu olarak kanunlarla konuşsun. 2802 Hakim Ve Savcılar Kurulu Kanunun 5. Maddesi çok açık. Burada gözetim ve denetim hakkı diyor. Amirdir talimat veremez şeklinde düşünmeyelim. Savcılar bir suç ihbarı aldığında soruşturma yapması lazım. Savcılar bu soruşturmada yetersizse gözetim denetim söz konusudur. 14 ilde bir soruşturma var. Bu olay soruşturmada adı geçenler için de kötülüktür. Bu insanların suçu yoksa aklanması lazımdır... Madde 5´te çok açık. Gözetim ve denetim hakkı diyor. Amirdir diyor nerede amir... Güvenliğimizi koruyacak subayların balyoz, darbe gibi işlerle uğraşması hukukçumuz meslektaşımıza hoş mu geliyor? Böyle bir şey yoksa bu insanlar kendisini aklasın... Anayasa´nın 10. maddesi çok açık... herkes kanun önünde eşittir. Bugüne kadar yapılan bütün soruşturmalarda yargı erki olarak, hem savunmayı temsil eden avukatlar hem yargıçlar hem de iddia makamındaki savcılar, bu güne kadar aramalar yapıldı gözaltılar yapıldı. Nerdeydi CMK´nın ihlalleri varken hiç ses çıkartmıyorlar da bunlar subaylar olunca üst seviyede insanlar olunca bunlara ayrım yapamazsınız. Zengini de rektörü de subayı da suç işleye bilir... ( Aktifhaber)
Nöbeti başsavcı mı devraldı?
: Balyoz darbe soruşturmasında hukuk tarihinde eşine az rastlanır hadiseler yaşanıyor. Nöbetçi hâkim Oktay Kuban, bir gecede 19 şüpheliyi tahliye etmişti. Nöbetçi hâkimce verilen ve itiraz üzerine mahkeme heyeti tarafından tasdik edilen tutuklama kararının bir başka nöbetçi hâkim eliyle kaldırılması yanlıştı. Yanlış hesap mahkemeden döndü ve yine başka bir heyet tutuklamaya hükmetti. Hem de zehir zemberek bir metin yazarak. Böylece 7 yargıcın onayladığı hüküm ortaya çıktı. Balyoz soruşturmasındaki tuhaflıklar bunlarla sınırlı değil. Savcılık cenahında da ilginç şeyler oluyor. Dün soruşturmayı yürüten savcıların talebiyle 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nden alınan kararlar uygulamaya konuldu. 14 ilde 90 civarında gözaltı yapılmaya başlandı. Akşam saatlerinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin ve Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı´nın, soruşturmayı yürüten savcıları görevden aldığı açıklandı. Başsavcılığın böyle bir yetkisi yok, olsa olsa ´dosyayı alıp başka savcıya verdi´ denilebilir. Bu icraat akıllara hemen Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu´nun Erzurum özel yetkili savcılarına yaptığı işlemi hatırlattı. Şimdi HSYK değil, başsavcılık devrede yorumları yapıldı. Engin´in Balyoz´a özel ilgisi yeni değil. 27 Şubat´ta emniyet müdürlükleri ve merkez komutanlıklarına gizli ve ivedi bir yazı göndererek, Balyoz soruşturmasını yürüten savcıların talimatlarında başsavcı vekillerinin imzası yoksa iade edin demişti. Dünkü işlem gibi onun da hukukî dayanaklarını bulmak imkânsız. Savcıları, emrindeki kolluk kuvvetlerine denetletmek gibi hiyerarşiyi tersine çeviren bir talepti. Hele arama ve gözaltı gibi işlemlerin hâkim onayı ile yapıldığı düşünülürse olayın vahameti katlanır.
İki savcının başarısı tutuklama kararlarının 7 hakimce onaylanmasıyla kanıtlandı
O yazı yetki aşımıydı; ona dayandığı ileri sürülen dünkü tasarruf da öyle. Zira hâkim ve savcılar arasında amir-memur ilişkisi bulunmuyor. Kanun, başsavcılara sadece başsavcılığın verimli, uyumlu ve düzenli bir şekilde çalışmasını sağlamak, iş bölümünü yapmak yetkisi veriyor. Savcılar görevini yaparken izin veya talimat almazlar. Aksi halde hukukun temel ilkelerinde ve yasalarımızda tanımlanan ´hâkimlik teminatı´ ile açık çelişki oluşur. Yargıç ve savcılar, görevlerini yaparken kendi meslektaşları dâhil herkese karşı korunmuştur. Hatta meslektaşları, insanî ve kurumsal baskı açısından daha büyük risk grubunu teşkil ediyor. Başsavcılık, kanunun verdiği ´işbölümü´ yetkisini soruşturmanın başlangıcında kullanır. Soruşturmanın ortasında yapılan müdahaleler ´doğal yargıç´ ilkesine aykırıdır. Yeni gelen savcıları zan altında bırakır. ´Soruşturma belli yöne kanalize ediliyor´ şüphelerine haklılık kazandırır. Kaldı ki ´dosya ellerinden alınan´ (görevden alınan değil) savcıların görevlerini başarıyla yürüttüğü iki ayrı mahkeme heyetince onaylanmış durumda. Soruşturulan kişiler hakkında üç ayrı sefer verilen tutukluluğun devamı kararları savcıların başarı hanesinde duruyor. Herhangi bir eksik veya hata olsa yargıçlardan dönmesi gerekirdi.
Engin, ´savcıların hâkimden aldığı izin yetmez, bana gelmeliydiler´
Başsavcı Engin, söz konusu tasarrufuyla kendini savcıların amiri gibi konumlandırmakla kalmıyor, hâkimlerin de üstüne çıkarıyor. Balyoz tutuklamalarına onay vererek bugüne kadarki soruşturmayı bir anlamda ibra eden hâkimlerden ve dün gözaltılar için izin veren hâkimden bahsediyorum. Engin, savcıların hâkimden aldığı izin yetmez, bana gelmeliydiler tavrıyla 13. Ağır Ceza´nın nöbetçi yargıcına tariz etmiş bulunuyor. Başsavcı Engin, binlerce sayfadan oluşması beklenen iddianameye bu kadar geniş bir soruşturmanın safahatına yeni savcıların ne kadar sürede vâkıf olmasını bekliyor? Bu tür müdahaleler soruşturmayı geciktireceği için sanıkların da aleyhine olabilir.
(06 Nisan 2010, 10:39)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Bülent Korucu (Zaman)
ŞOK SES KAYDI!!! Başsavcıya Ergenekoncu Özkan´dan talimat
Savcılara şok baskı: Bizim onayımız olmadan operasyon yok
Balyoz gözaltılarının güncel listesi
Balyoz Planı manşetlerimiz
Kontrgerilla´nın yargıdaki örgütlenmesi