Albay Cemal Temizöz´ün yargılandığı 20 cinayetli faili meçhuller davasında olay çıktı. Tutuklu sanıklardan Cizreli eski Belediye Başkanı Kamil Atağ´ın yakını duruşmada tanık olarak dinlenen Abdülselam Binzet´e sözlü saldırıda bulundu. Bunun üzerine duruşmaya ara verilmesi üzerine Atağ´ın yakını bu kez Binzet´e koridorda yumruklu saldırıda bulundu. Olay, polisin araya girmesiyle sona erdi.
Temizöz davasında sanık yakınları tanığa saldırdı
Albay Cemal Temizöz´ün yargılandığı 20 cinayetli faili meçhuller davasında olay çıktı. Tutuklu sanıklardan Cizreli eski Belediye Başkanı Kamil Atağ´ın yakını duruşmada tanık olarak dinlenen Abdülselam Binzet´e sözlü saldırıda bulundu. Bunun üzerine duruşmaya ara verilmesi üzerine Atağ´ın yakını bu kez Binzet´e koridorda yumruklu saldırıda bulundu. Olay, polisin araya girmesiyle sona erdi.
Şırnak´ta 1993-95 yılları arasında işlenen 20 cinayetten sorumlu tutulan ve aralarında Kayseri İl Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz ve Cizre eski belediye Başkanı Kamil Atak ile itirafçıların da bulunduğu 7 sanık 11´inci kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada sanık Cemal Temizöz´ün avukatı Mehmet Savaş Özdağ, dosyanın Askeri Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı´na gönderilmesi gerektiği konusunda daha önce yazılı dilekçelerinde yer alan beyanlarını tekrarladı. Mağdur vekillerinin ve iddia makamının sürenin geçirildiği ve delillerin toplanmaya başlandığı, bu nedenle dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi´ne gitmemesi gerektiği yönündeki görüşlerini kabul etmediklerini belirten Özdağ, dosyanın değerlendirme yapılmak üzere, dosyanın onaylı bir örneğinin Askeri Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı´na gönderilmesi gerektiğini yineledi. Mahkeme, verdiği aranın ardından faili meçhuller davasının on birinci duruşmasıyla ilgili ara kararını açıkladı. Sanık Cemal Temizöz´ün avukatlarının dosyanın Askeri Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı´na gönderilmesi talebini duruşmada kendilerini avukat ile temsil ettirmeyen ve davanın tarafı konumunda bulunan mağdur ve katılanlara söz konusu talep dilekçesinin tebliğ edilmesi ve cevap dilekçelerinin mahkemeye sunulduktan sonra dosyanın Askeri Yargıtay´a gönderilmesine karar verdi. Bütün sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, bir sonraki celsede tanık Mehmet Nuri Binzet ve diğer tanıkların dinlenmesini kararlaştırarak duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. ( Cihan)
Sanık yakınları müşteki Binzet´e saldırdı
Albay Cemal Temizöz´ün yargılandığı faili meçhuller davasında olay çıktı. Tutuklu sanıklardan Cizreli eski Belediye Başkanı Kamil Atağ´ın yakını duruşmada tanık olarak dinlenen Abdülselam Binzet´e sözlü saldırıda bulundu. Bunun üzerine duruşmaya ara verilmesi üzerine Atağ´ın yakını bu kez Binzet´e koridorda yumruklu saldırıda bulundu. Olay, polisin araya girmesiyle sona erdi. Temizöz davasıyla ilgili ilk soruşturma sanıkların akrabası olan diğer akraba Mehmet Nuri Binzet´in 2009 Ocak ayında verdiği şok ifadelerle başlamıştı. Ardından gizli tanıklar ´Tükenmez Kalem´ ve ´Sokak Lambası´ da Binzet´in ifadeleriyle paralellik arz eden beyanlarda bulunmuştu. Deşifre edilmelerinden sonra ifadelerinden vazgeçtiler. Ardından Mehmet Nuri Binzet de ifadesini geri çekti. Yapılan inceleme sonucunda Binzet´e 30 bin lira para teklif edildiği ve baskı yapıldığı Cumhuriyet savcısı tarafından tespit edilerek telefon kayıtları dava dosyasına eklendi. Bunun üzerine Binzet, Midyat Cezaevi´nden güvenlik gerekçesiyle Kırıkkale F Tipi Cezaevi´ne nakledildi. Ardından da eski ifadelerinin arkasında durduğunu belirtti. Bu davada baskılar üzerine gizli tanıklardan bazıları ifadelerini geri çekmişti. Ancak hukukçular bunun önemli olmadığını, tanıkların verdikleri ifadelerde başkalarının bilmesinin mümkün olmadığı ayrıntıların bulunduğunu, bunun da tanıkların ilk ifadelerinin doğruluğunu gösterdiğini belirtmişlerdi. Davada yargılanan 1 nolu sanık Albay Cemal Temizöz´ün avukatları defalarca reddi hakim ve davanın askeri mahkemeye gönderilmesi talebinde bulundular. Ancak bu taleplerin tümü çeşitli mahkemelerce reddedildi.
Müşteki Abdulselam Binzet´in mahkemede bugün verdiği ifade
Diyarbakır´da görülen ´faili meçhuller´ davasında sanık Korucubaşı Kamil Atağ´ın yakınları duruşmada tanık olarak ifade veren Abdulselam Binzet´e saldırdı. Şırnak´ın Cizre ilçesinde 1993-95 yılları arasında 20 kişinin öldürülmesiyle ilgili faili meçhuller davasının 11´inci duruşmasına davam edildi. Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde Abdulselam Binzet tanık olarak dinlendi. Kardeşi Abdulrezzak´ın ölümüyle ilgili önemli bilgiler veren Abdulselam Binzet, öldürülerek Silopi yoluna attılan kardeşinin cesedi üzerinde işkence izleri bulunduğunu söyledi. Binzet şöyle devam ett: Kardeşimin öldürüldüğü yerden Kamil Atağ sorumluydu. O tarihlerde Kamil Atağ bölgenin valisi, kaymakamı, savcısıydı. Atak´a kardeşimin kimler tarafından öldürüldüğünü sordum. Kendisi de ´kardeşim ve oğlu, Ramazan Uykur´u öldürmüş. Siz benim akrabamsınız. Onların bana güçleri yetmeyince bunun intikamını sizden aldılar.´ dedi. Ben o zaman anladım ki Kamil Atak yalan söylüyor. Abdulrezzak´ın kimseyle bir husumeti yoktu. Birbirimize bildiklerimizi söylemek için Kur´an-ı Kerim üzerine el bastık. Kamil Atak olayı araştıracağını söyledi. 3-4 gün sonra tekrar yanına gittik. Bize ´bu işi iki polis yapmış´ deyince çaresiz kaldık. Bize ´rahat olun. Ben korucular vasıtasıyla iki polisi yakalatırım. Polisleri gizli bir yerde saklayacağım. Sizi çağıracağım. Naylon eritip polislerin başlarına dökeceğim. Ta ki polisler şebekenin tümünü açıklayıncaya kadar başında bekleteceğim. Şebeke ortaya çıktıktan sonra bu iki polisi öldüreceğim.´ dedi. Daha sonra Kamil Atağ ile ilişkilerinin bozulduğunu dile getiren Abdulselam Binzet, Kardeşimi o vurdurttu. Erkek gibi ortaya çıkıp, neden öldürdüğünü söylesin. Bir yıldır cezaevindedir, söz konusu polislerin isimlerini niye açıklamıyor? Yoksa 200 yıl da geçse birbirimize düşman kalıp, birbirimizi öldüreceğiz. şeklinde konuştu.
´Temizöz, pamuk tarlamızı tankla kullanılamaz hale getirdi´
Kardeşleriyle birlikte kiraladıkları 500 dönümlük pamuk tarlasının talan edilmesinden ise Cemal Temizöz´ü sorumlu tutan Binzet şunları söyledi: Temizöz araç ve tankları pamuk tarlasına sokarak kullanılamaz hale getirdi. İşçilerin çalışmasına izin vermedi. Pamuğu temmuz ayının ortasına kadar sulamamıza müsaade etmedi. Pamuğumuz kurudu. Temizöz´e o yolu Kamil Atak gösterdi. Mahkeme başkanının ´Neden şikayetçi olmadın?´ sorusuna Binzet, Temizöz´ü kim şikayet edebilirdi? Korkudan şikayet etmedim. cevabını verdi. Tanık Binzet, mahkeme başkanının Kamil Atağ ile aralarındaki düşmanlıkla ilgili sorularını da cevapladı. Kamil Atak ile kardeşi Abdulrezzak arasında 40 yıla dayalı bir düşmanlık olduğunu ifade eden Abdulselam Binzet, düşmanlığın sebebini ise Abdulrezzak, Kamil Atağ´ın nişanlısını elinden alıp, kardeşim Mehmet Binzet ile evlenmesine sebep olmuştu. ifadeleriyle açıkladı. Bunu üzerine araya giren Kamil Atağ, Hayır öyle değil, ben teyzesinin kızını kaçırmıştım. deyince tanık Binzet, ´ş...siz´ diyerek küfretti. Sanık Atağ da ´s...´ şeklinde karşılık verdi. Daha sonra mahkeme başkanı, duruşmaya ara verdi. Abdulselam Binzet´in salondan çıkarılmasıyla birlikte, koridorda hazır bekleyen sanık Kamil Atağ´ın yakınları, tanığa yumruklarla saldırdı. Polisin ve avukatların araya girmesiyle tanık Binzet linç edilmekten kurtuldu. ( Cihan)
Bugün duruşmada saldırıya uğrayan Abdulselam Binzet´in iddianamedeki ifadesi
Davada çok önemli bilgiler verdiği için sanıklar ve özellikle Kamil Atağ ve diğer korucu ve yakınları, Binzet´lerden nefret ediyor ve hemen her duruşmada Mehmet Nuri Binzet´in adı geçince hakaret ederek tepki gösteriyorlar. Bu duruşmaya kadar Kırıkkale Cezaevinde başka suçtan yatmakta olan Binzet, bu duruşmalara katılabilmesi için Diyarbakır´daki cezaevine nakledildi. Bugünkü duruşmada saldırıya uğrayan Abdulselam Binzet de davada müştekilerden olup, abisi Abdurrezzak Binzet´in Kamil Atağ ve adamlarınca öldürüldüğünü iddia etmişti. İddianamenin 78. sayfasındaki ilgili satırlar şu şekilde: Cizre Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/430 soruşturma nolu dosyası kapsamında 27.03.2009 tarihinde müşteki olarak dinlenen Abdulselam BİNZET´in beyanında: Kamil ATAĞ ile akraba olduklarını, Kamil ATAĞ´ın babasının öldürülmesinden sonra aralarında problem başladığını, ağabeyi olan Abdurrezzak´ı Kamil ATAĞ´ın sevmediğini ve takip ettirdiğini, ağabeyi Abdurrezzak´ın 1994-1995 yıllarında zeytin deresi mevkiinde kiraladığı araziye pamuk ektiğini burada çalışmasına Cemal yüzbaşı tarafından izin verilmediğini, ağabeyinin defalarca gözaltına alındığını ve serbest bırakıldığını, en son 1996 yılının Temmuz ayının on altısında ağabeyinin evden ayrıldığını, ertesi gün akrabası olan Berces BİNZET´in kendilerine ağabeyinin cesedinin bulunduğunu söylediğini, kendilerinin Kamil ATAĞ´dan şüphelendiklerini anca SUÇ TARİHİNDE KAMİL ATAĞ´IN ANKARA İLİNDE OLDUĞUNU ÇEVRESİNDEKİLERİN SÖYLEDİĞİNİ, Mehmet BİNZET ile Kamil ATAĞ´ın evine bilahare gittiklerinde, Kamil ATAĞ´ın kendilerine benim düşmanım olan kardeşim ve oğlumun öldürdüğü Ramazan UYKUR´un ağabeyimi öldürdüğünü söylediğini, Kamil ATAĞ ve diğer kişiler hakkında şikayetçi olduğunu söylediği.
Maktullerden Abdulhamit Düdük´ün kardeşi duruşmada mağdur olarak ifade verdi
Kayseri İl Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz´ün de yargılandığı ´faili meçhuller davası´nda mağdur olarak Nuri Düdük dinlendi. İşadamı olan kardeşi Abdulhamit Düdük´ün 1994 yılında öldürüldüğünü anlatan Düdük, cinayeti araştırırken birkaç kez o dönemde Cizre İlçe Jandarma Komutanı olan Yüzbaşı Cemal Temizöz ile görüştüğünü söyledi. Düdük, Üçüncü kez gittiğimde Cemal Yüzbaşı bana Sen buralara fazla gidip geliyorsun. Kardeşinin başına ne geldiyse senin başına gelecek. Başımıza bela olacaksın, burayı terk et´ dedi. iddiasında bulundu. Şırnak´ın Cizre ilçesinde 1993-95 yılları arasında işlenen 20 faili meçhul cinayetle ilgili davanın 11. duruşması Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanıklar Albay Cemal Temizöz, korucubaşı Kamil Atağ, Hıdır Altuğ, Adem Yakın, Fırat Altun (Abdulhakem Güven), Tamer Atağ ve Kukel Atağ katıldı. 7 sanık avukatı ve bir grup müdahil avukat da duruşmada hazır bulundu.
Nuri Düdük, kardeşinin öldürülmesini ayrıntılı anlattı Temizöz itiraz etti
Mahkeme önce, 16 Temmuz 1994 tarihinde Irak´tan dönerken öldürülen ve üzerindeki 63 bin doları kaybolan Mardinli işadamı Abdulhamit Düdük´ün abisi Nuri Düdük´ü dinlendi. Yemin ettirildikten sonra ifade vermeye başlayan Düdük, sanıklar arasından bulunan Cemal Temizöz´ü tanıdığını söyledi. Kardeşinin olaydan bir hafta önce hem mal götürmek, hem de tahsilat yapmak için Irak´a gittiğini belirten Düdük, daha sonra yaşananları şöyle anlattı: Dönmeden bir gün önce telefonla görüştük. Malları sattığını ve üzerinde 63 bin dolar olduğunu söyledi. Sınır kapısından geçerken elinde para olduğuna dair resmi belge vardı. Cizre köprüsüne kadar geldi. Burada Jandarma tarafından durduruldu. Jandarma dolarları görünce kardeşimi Cemal Yüzbaşı´nın bulunduğu İlçe Jandarma Komutanlığı´na götürdüler. Burada bir iki saat bekledikten sonra doların sahte olup olmadığını kontrol edip kardeşimi serbest bıraktılar. Kardeşim karakoldan ayrıldıktan sonra Cizre´de un fabrikası olan aile dostumuz Halit Acar´ın yanına gitti. Buradan bana telefon ederek olanları anlattı. Ben de bunun üzerine kardeşime ´yol tehlikeli, bu akşam gelme. Halit´in yanında kal, yarın dönersin´ dedim. Kendisi daha akşama 1 saat olduğunu belirterek geleceğini söyledi. Halit´in yanından ayrıldıktan sonra 100-150 metre ilerde plakasız beyaz bir Toros marka araç içerisinde bulunan Bedran, Abdulhakim ve Tayfun adlı kişiler tarafından indirilip, arka koltuğa alınmış. Bedran direksiyon başınaydı. Abdulhakim aracın sağ ön koltuğunda oturuyordu. Kardeşimi Gürsu köyüne götürdüler. Burası korucu köyü. Korucular ve itirafçılar birbirini tanıdığı için aracın geçişine izin veriyorlar. Bu sırada kardeşimin gözleri bağlıydı. Köyün 150 metre ilerisinde kardeşimin başına tek el kurşun sıkarak öldürdüler. Daha sonra kardeşimi vuranlar Toros marka araçla Katran Karakolu´ndan ana caddeye çıkarak yollarına devam etmişler.
Plakasız Toros jandarmanın bahçesindeydi
Kardeşinin ölümünden sonra olayla ilgili bilgi almaya çalıştığını anlatan Düdük, görgü tanıkları ile görüştüğünü söyledi. Gürsu köyüne gittiğini ve muhtarı ile görüştüğünü ifade eden tanık Düdük, aralarında geçen diyalogları şöyle özetledi: Köy muhtarı bana ´kardeşini Abdulhakim, Tayfun ve Bedran öldürdü. Resmi olarak ifade veremem, ikinci gün beni de öldürürler. Plakasız Toros marka aracı Cizre´de kim kullanıyorsa kardeşini onlar öldürmüştür´ dedi. Biz köyden ayrılırken aynı plakasız Toros köye geldi. Cizre´ye geldim ve İlçe Jandarma Komutanı Cemal Yüzbaşı ile görüştüm. Kardeşimin ölümüyle ilgili kendisinden bilgi almak istedim. Cemal Yüzbaşı bana, ´sen git ne gerekiyorsa ben yapacağım´ dedi. Aradan bir hafta geçti, yine Cizre´ye geldim Cemal Yüzbaşı´yla görüştüm. Kardeşimin ölümüyle ilgili yine bilgi almak istedim. Üçüncü kez gittiğimde Cemal Yüzbaşı bana Sen buralara fazla gidip geliyorsun. Kardeşinin başına ne geldiyse senin başına gelecek. Başımıza bela olacaksın, burayı terk et´ dedi. Bahsedilen beyaz renkli plakasız toros marka aracı da ilçe jandarma komutanlığının bahçesinde park edilmiş halde gördüm. Kardeşinin öldüğü tarihte Mardin Milletvekili olan Mehmet Güncegün´le konuyu görüştüğünü, yardım talebinde bulunduğunu söyleyen Nuri Düdük, Genelkurmay, MİT ve Savunma Bakanlığı´na da dilekçe yazdığını vurguladı. Düdük, ifadesine şöyle devam etti: Güncegün, ismini verdiğim kurumlardan bazı kişilerle şifahen görüştüğünü bana söyledi. Bu kurumlar Cemal Yüzbaşı´dan bilgi istemişler; ama Cemal Yüzbaşı, kardeşimin devletçi olduğunu ve PKK´lılar tarafından öldürüldüğü yönünde bilgi vermiş. Şimdi soruyorum; PKK bir saat içinde nasıl dağdan indi, araç buldu ve kardeşimi öldürdü? Benim ve ailemin PKK ile ilişkisi yok. Kardeşimi PKK öldürmedi. PKK öldürmüşse bile Cemal Yüzbaşı bunu nereden biliyor? Biliyorsa onun da parmağı var demektir. Bunları önce Allah´a, sonra size havale ediyorum. Tanık Düdük, sanıklara dönerek, parmağıyla işaret ettikten sonra, Talimat veren Cemal Yüzbaşı´dır, tetikçi ise bunlardır. Kardeşimi para için öldürdüler. 63 bin dolardan bir dolar bile görmedik. O parayı bize teslim etmediler. dedi.
7 sanıklı 109 sayfalı iddianame: Sanıkların tümüne ağır müebbet hapis cezası talep ediliyor
Tanık Düdük´e soru sormak için söz alan sanık Albay Cemal Temizöz, Aynı suçlamaları 1994´de Fevzi Erdoğan, Hikmet Cetin, Suphi Ökten ve Hasan Çetin için de yapmışlar. Bunların kardeşini öldürdüğünü söylemişler. Bunun açıklanmasını istiyorum. dedi. Düdük de ismi geçen şahısları tanımadığını ve böyle bir dilekçeden haberi olmadığını söyledi. Duruşmaya öğle arası verildi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı´nca hazırlanan 109 sayfalık iddianame, sanıkların ´Adam öldürmek´, ´Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak´ ve ´Adam öldürmeye azmettirmek´ suçlarından cezalandırılmaları isteniyor. Sanıklardan Cemal Temizöz´ün 9, Kamil Atağ´ın 7, Temer Atağ´ın 2, Adem Yakın´in 7, Hıdır Altuğ´un 3, Fırat Altın´ın (Abdulhakim Güven) 6, Kökel Atağ´ın ise bir kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
Sanık avukatları tutuklulukların devamının istenmesini protesto için salonu terketti
Mağdur avukatları tutuklulukların devamını istedi
Duruşmada söz alan mağdur avukatlarından Cihan Aydın, tanıkların 15 yıl öncesinde işlenen cinayetlere ilişkin verdikleri ifadelerde kısmen çelişki olmasının normal karşılanması gerektiğini söyledi. Yeterli delil toplanmadığı için sanıkların tutukluluk halinin devamını istediklerini dile getiren avukat Aydın, Tanıkları baskı yapılmaktadır. Bu baskı Mehmet Nuri Binzet´e de yapılıyor. Cezaevinde bile ifadelerinin değiştirilmesi isteniyor. dedi.
Sivillerin öldürülmesi sağa sola atılması nasıl askeri suç olur?
Mağdur avukatı Tahir Elçi ise sanık avukatlarının dava dosyasının Askeri Yargıtay´a gönderilmesi yönündeki yazılı talebini hatırlattı. Sanıklarla ilgili bunca delil ve tanık varken bu aşamadan sonra dosyanın Askeri Mahkeme´ye gönderilmesinin hukuki olmadığını belirten Elçi, Bu mahkeme bu davanın görülmesi için tamamen yetkilidir. Burada insanların köprü altında, yol kenarında öldürülmüş ve bir yerlere atılmışlar. Bu nasıl askeri mahkemeyi ilgilendirir. Bu cinayetler tamamen sivil alanlarda işlenmişler. Bu dosya Askeri Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile Uyuşmazlık Mahkemesi´ne gönderilmesi hedefleniyor. Bunun Uyuşmazlık Mahkemesi´ne gönderilmesine imkan yoktur. Umarız bir kez daha yargıya güven varsa, bu yargılamada ikinci bir Şemdinli vakası yaşanmaz. Yüklenen suçun Askeri Ceza Yasası´nda düzenlenmediği, düzenleme gereği yargılamanın adli yargıda yapılması gerektiği açıktır. Biz Mehmet Nuri Binzet´in cezaevinde güvenliğinin sağlanmasını istiyoruz. Buna yönelik müzakere yazılmasını da istiyoruz. şeklinde konuştu.
Savcı da tutuklulukların devamını istedi
İddia makamı mevcut delil durumu ve kuvvetli suç şüphesinin göz önünde bulundurularak sanıkların tutukluluk halinin devamını istedi. Bunun üzerine sanık avukatları, Dosyanın Askeri Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı´na gönderilmesini istiyoruz. Kırıkkale Cezaevi´nde gelen Mehmet Nuri Binzet niye dinlenmiyor. Sanıkların tutukluluk halinin devamını istiyoruz. Ama gerekçesini bile bilmiyoruz. Biz de duruşma salonunu terk ediyoruz. diyerek salonu terk etti. Mahkeme yargılanmanın bugünkü bölümüyle ilgili ara kararı vermek için duruşmaya ara verdi. ( Cihan)
Davasının Askeri Yargıtay´a gidip gitmeyeceğine gelecek duruşmada karar verilecek
Önceki duruşmada, sanık Cemal Temizöz´ün avukatının dosyanın Askeri Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi talebine karşı, müdahil avukatlar ve Cumhuriyet Savcısı da görüşlerini yazılı olarak mahkemeye bildirdi. Mahkeme heyeti verdiği aranın ardından, talebin, bir kısım mağdur ve katılanlara tebliğ edileceğini, onların da 7 gün içerisinde vereceği cevabın ardından, ´mahkemenin görevsizlik kararı verilmesi talebinin reddi yönünde karar verilmesi durumunda´ dosyanın onaylı bir örneğinin Askeri Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verdi. Mahkeme heyeti, Kayseri Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz ve Cizre eski Belediye Başkanı Kamil Atağ´ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın tutukluluk halinin devamına karar verirken, duruşmayı 7 Mayıs 2010 tarihine erteledi. ( Zaman)
Albay Temizöz davası kısa sürdü: Tanıklar zorla getirilecek
07 Mayıs 2010: Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi´nde tutuklu bulunan Mehmet Nuri Binzet´in tanık sıfatıyla sonraki duruşmaya getirilmesini karara bağlayan mahkeme, Halit Onanç, Mehmet Geçim, Abdullah Elçiturum, Adnan Şık, Müjde Naz ve Süleyman Taşkın´ın tanık sıfatıyla mahkemeye zorla getirilmesini istedi. Mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 28 Mayıs 2010 tarihine erteledi. ( Habertürk)
(02 Nisan 2010, 15:41), son güncel.: (07 Mayıs 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
TEMİZÖZ İDDİANAMESİNİN TAMAMINI OKUYABİLİR KELİME ARATABİLİRSİNİZ
Albay Temizöz 4´ncü kez askeri mahkeme istedi
Temizöz´le ilgili tüm manşetlerimiz
Cemal Temizöz iddianamesinin tamamı