Ergenekon´daki son gözaltılar ile ele geçirilen silahların Ergenekon´un ´ne kadar bir derin yapılanma olduğunu gösterdiğine´ işaret eden TBMM Susurluk Komisyonu üyesi ve eski Kültür Bakanı Fikri Sağlar, devletin içerisine sızmış derin bir yapının milletin egemen olmasını istemediğini söyledi.
10.01.2009 11:56 Ergenekon´daki son gözaltılar ile ele geçirilen silahların Ergenekon´un ´ne kadar bir derin yapılanma olduğunu gösterdiğine´ işaret eden TBMM Susurluk Komisyonu üyesi ve eski Kültür Bakanı Fikri Sağlar, devletin içerisine sızmış derin bir yapının milletin egemen olmasını istemediğini söyledi.
Türkiye´deki kontrgerilla örgütünün adı Ergenekon
Ergenekon´daki son gözaltılar ile ele geçirilen silahların Ergenekon´un ´ne kadar bir derin yapılanma olduğunu gösterdiğine´ işaret eden eski Bakan Sağlar, Devletin içine sızan siyasetçi, bürokrat, güvenlik unsuru ve mafya ile diğer unsurları da içine alan resmi ama yasadışı bir yapının var olduğu artık ortadadır. diye konuştu. Ergenekon´dan geriye gittikçe Susurluk´a ulaşıldığına işaret eden Sağlar, şunları söyledi: Ergenekon´dan geriye gittiğinizde Susurluk, oradan derin devlete varan bir yapının varlığını görüyoruz. Türkiye´deki kontrgerilla örgütünün adı Ergenekon. İngiltere´de bu yapının adı Kılıç, İspanya´da Koyun Postu, Fransa´da Rüzgar Gülü. Susurluk´ta devlet görevlileri vardı. Ergenekon örgütlenmesi içinde ise emekliler çoğunlukta. Hukuk devletinin, hukukun üstünlüğünün korunması için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğine vurgu yapan Fikri Sağlar, Biz hukuk devleti, hukukun üstünlüğünü koruyan devlet istiyoruz. Onu bozan unsurları çıkartmak lazım. Çürük portakalları sandığın içerisinden almak lazım. Bu yapı devleti kullanarak adam öldürme noktasına gelmiş, daha sonra da yasadışı faaliyetlerin içerisinde bulunmuş. şeklinde konuştu.
Darbe teşebbüsü içinde olan, toplumda infial uyandıran Danıştay saldırısıyla ortaya çıkan bu yapı nereden güç alıyor
Darbe teşebbüsü ile suçlananların milletin egemenliğine karşı olduğu hatırlatması yapan Fikri Sağlar´ın bu konudaki görüşleri ise şöyle: Yeni bir suç unsuru ortaya çıktı: Darbe teşebbüsü. Darbe yapanlar kendi hukukunu oluşturuyor. Darbeye karşı olanlar cezalandırılıyor. Şimdi darbe teşebbüsü içinde olan ve toplumda infial uyandıran Danıştay saldırısıyla ortaya çıkan bir yapı nereden güç alıyor ve niçin bu şekilde örgütleniyor ve operasyonlarını hangi olanaklarla sağlıyor? Bunlara baktığımız zaman geriye doğru birçok olayı da çözebiliriz. 1993 yılına bakın. 1993 yılında Uğur Mumcu öldürülüyor. Eşref Bitlis´in uçağı düşüyor. Turgut Özal vefat ediyor. 2 Temmuz olayları oluyor. Sonunda 28 Şubat´a geliyoruz. Bir yapı egemenlik mülkiyetinin halkta olduğunu kabul etmeme noktasında bir dirençle karşımızda duruyor. Egemenlik mülkiyetinin halkta olduğunu kabul etse onun seçmiş olduğu parlamentoya saygı gösterir. Ama bir yapı bu kararlara saygı göstermiyor. İşte sonunda örgütlenerek infial uyandıran olaylarla devirmeye bile kalkıyor. Bunu zaman zaman devletin kurumları resmen yapıyor. İşte şimdi Ergenekon´da gördüğümüz gibi sivilleşmiş, sığlaşmış bir yapıyla yapmaya çalışıyor. Bunlar, var olan anlayışın sonucu. Bataklık olursa bu sivrisinekler oluşacak. Önemli olan, bu bataklığı kurutmak.
Mehmet Elkatmış: Susurluk, Ergenekon´un en önemli ayaklarından
Eski TBMM Susurluk Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış: Susurluk, Ergenekon´un en önemli ayaklarından biridir. İki kesimde de tanıdık kişiler ve benzerlikler var. Susurluk Komisyonu olarak kayıp silahlarla ilgili araştırma yapmıştık. İsrail firmasından çok miktarda suikast silahı alınmıştı. İbrahim Şahin´e sorduğumuzda ´Silahlar bizde, devlet sırrı, söyleyemeyiz.´ diyordu. Görevden ayrıldıktan sonra teslim etmesi gerekiyordu. Şimdi evinden çıkan krokilere dayanılarak yer altından bombalar ve silahlar çıkarılıyor.
Can Dündar: Bu silahlar Türkiye´nin son 40 yılını aydınlatır
Gazeteci-yazar Can Dündar: İbrahim Şahin´de ne kadar büyük bir güven var ki, cephaneliğin krokisini evinde tutabiliyor. Kayıp silahlar meselesinin önemli bir ipucu olacağını düşünüyorum. Bu silahlar Türkiye´nin son 40 yılını aydınlatabilir. 1970´lerde Nevşehir kaynaklı eylemler vardı. Şahin, 70´li yıllarda Nevşehir´de emniyet müdürlüğü görevinde bulunuyordu. İsrail´den gelen silahlar Abdullah Öcalan için gelmişti. Gazi olaylarında, Özgür Gündem gibi yargısız infazlarda bu silahlar kullanılmış olabilir.
Ali Bayramoğlu: Ergenekon başka bir şey, Susurluk başka bir şey
Gazeteci-yazar Ali Bayramoğlu: Şimdiye kadar Susurluk´a giden malzeme yoktu. Çıkan silahlar Susurluk´a doğru giden bir hat olduğunu gösteriyor. Tarihsel bir anlamda bir derinleşme yaşandığını düşünüyorum. Ancak Ergenekon başka bir şey, Susurluk başka bir şey. Sadece Gölbaşı´nda değil, Sakarya´da da silahlar bulundu. Birçok cephanelik var. Askerler silahlarla birlikte ya gözaltına alınıyor ya da aranıyor. Bunlar muvazzaf subaylar. Ergenekon´un içine girdiğinizde eylemler var. Danıştay saldırısı var.
(10 Ocak 2009, 11:56)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: