Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal laboratuvarları da ıslak imzanın Albay Dursun Çiçek´e ait olduğunu tespit etti. Islak imzalı belge üzerinde Jandarma Kriminal laboratuarlarında yapılan incelemenin tamamlandığı ve ´İmza çiçek´in el ürünü´ sonucuna varıldığı öğrenildi. Jandarma Kriminal´in 23 Şubat´ta raporu Genelkurmay Askeri Savcılığı´na gönderdiği öğrenildi. 23 Şubat 2010´da düzenlenen rapor Genelkurmay´a bildirildi. Karargahta deprem etkisi yaratan raporun, kamuoyundan gizlendiği belirtiliyor. Daha önce İstanbul Adli Tıp ile Polis Kriminal laboratuarlarında yapılan incelemede de imzanın Çiçek´in el ürünü olduğu belirlenmişti. TÜBİTAK´ta yapılan incelemede ise, ´Belgenin orijinalinde bulunmayan unsurların belgeye sonradan eklendiğine ilişkin olağan dışı bir görüntüye rastlanmadığını´ açıklamıştı. Tüm bu sonuçlara rağmen Albay Çiçek´in imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ısrar etmesi üzerine Adli Tıp´ta daha üst bir kurul tarafından inceleme tekrarlanmış ama sonuç değişmemişti. Orjinal ıslak imzalı belge son olarak askeri savcılık tarafından teslim alınarak jandarma kriminalde incelettirildi ve imzanın Albay Çiçek´e ait olduğu konusunda tüm tereddütler giderilmiş oldu.
Jandarma noktayı koydu: Islak İmza Albay Çiçek´in
Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal laboratuvarları da ıslak imzanın Albay Dursun Çiçek´e ait olduğunu tespit etti. Islak imzalı belge üzerinde Jandarma Kriminal laboratuarlarında yapılan incelemenin tamamlandığı ve ´İmza çiçek´in el ürünü´ sonucuna varıldığı öğrenildi. Jandarma Kriminal´in 23 Şubat´ta raporu Genelkurmay Askeri Savcılığı´na gönderdiği öğrenildi. 23 Şubat 2010´da düzenlenen rapor Genelkurmay´a bildirildi. Karargahta deprem etkisi yaratan raporun, kamuoyundan gizlendiği belirtiliyor. Daha önce İstanbul Adli Tıp ile Polis Kriminal laboratuarlarında yapılan incelemede de imzanın Çiçek´in el ürünü olduğu belirlenmişti. TÜBİTAK´ta yapılan incelemede ise, ´Belgenin orijinalinde bulunmayan unsurların belgeye sonradan eklendiğine ilişkin olağan dışı bir görüntüye rastlanmadığını´ açıklamıştı. Tüm bu sonuçlara rağmen Albay Çiçek´in imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ısrar etmesi üzerine Adli Tıp´ta daha üst bir kurul tarafından inceleme tekrarlanmış ama sonuç değişmemişti. Orjinal ıslak imzalı belge son olarak askeri savcılık tarafından teslim alınarak jandarma kriminalde incelettirildi ve imzanın Albay Çiçek´e ait olduğu konusunda tüm tereddütler giderilmiş oldu. Akşam saatlerinde web sitesinden bir bilgi notu yayınlayan Genelkurmay, Albay Çiçek hakkında soruşturma başlattığını, askeri savcılığın tutuklama talep ettiğini ancak askeri mahkeme tarafından reddedildiğini açıkladı. Albay askeri mahkemede tutuksuz yargılanacak.
Jandarma Kriminal de darbe andıcının altındaki imzanın Albay Dursun Çiçek´e ait olduğunu açıkladı. Islak imzalı belge üzerinde Jandarma Kriminal laboratuarlarında yapılan incelemenin tamamlandığı ve İmza çiçek´in el ürünü sonucuna varıldığı öğrenildi. Askeri savcılığa gönderilen raporda Çiçek´e ait 20 ayrı imzanın ıslak imzayla karşılaştırılmasıyla bu sonuca varıldığı belirtildi. Skandal belge üzerindeki imzayla Albay Çiçek´in evlilik defterindeki imzanın aynı olduğu vurgusu da yapıldı. ´Darbe Andıcı´ olarak bilinen ´İrticayla Mücadele Eylem Planı´ndaki ıslak imzanın Albay Dursun Çiçek´e ait olduğu, daha önce de İstanbul Adli Tıp ile Polis Kriminal laboratuarınca açıklanmıştı. TÜBİTAK da Belgenin orijinalinde bulunmayan unsurların belgeye sonradan eklendiğine ilişkin olağan dışı bir görüntüye rastlanmadığını açıklamıştı.
Genelkurmay´ı sarsan rapor ne zaman açıklanacak?
Islak imzalı belge üzerinde Adli Tıp Kurumu´ndan sonra Jandarma Kriminal Laboratuvarı tarafından ikinci bir inceleme yapıldı. Bu incelemede de belge üstündeki imzanın Albay Dursun Çiçek´e ait olduğu ikinci defa teyit edilmiş oldu. 23 Şubat 2010´da düzenlenen rapor Genelkurmay´a bildirildi. Karargahta deprem etkisi yaratan raporun, kamuoyundan gizlendiği belirtiliyor.
8 kişilik ekip teslim aldı
16 Şubat 2010 tarihinde Ergenekon Savcıları tarafından Askeri Savcılık tarafından görevlendirilen 8 kişilik bir ekibe teslim edilen, İrtica ile Mücadele Eylem Planı başlıklı ıslak imzalı belge üzerinde, Jandarma Kriminal laboratuarlarında yapılan incelemenin sonuçlandırıldığı ortaya çıktı. Jandarma Kriminal tarafından Genelkurmay Askeri Savcılığa gönderilen raporda, ıslak imzanın Albay Dursun Çiçek´in el ürünü olduğunun bildirildiği öğrenildi. Albay Çiçek´e ait çeşitli tarihlerde atılan 20 ayrı imza ile savcılıkta alınan örneğin ıslak imza ile karşılaştırılması sonucuna bu karara varıldığı belirtildi. Askeri Savcılık tarafından incelenmek üzere gönderilen ıslak imzalı belgenin Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Laboratuarı El yazısı inceleme kısım amirliği uzmanları tarafından, basınç, hız, kalem kaldırma, yazı vasıtasının pozisyonu , çizgilerin başlangıç ve bitiş noktası ve gidiş yönü açısından incelendiği belirtildi.
Üç özelliğe de bakıldı
Jandarma Kriminal El Yazısı ve Doküman İnceleme Laboratuar Amirliğinde imzaların kişilere aidiyetinin tespit edilmesi için grafolojik, fiziki ve optik inceleme yapılıyor. 12 haziran 2009 tarihli Taraf Gazetesi, Genelkurmay Başkanlığı 3. Bilgi Destek Şube Müdürü Albay Dursun Çiçek´in, Islak imzasının bulunduğunu iddia ettiği İrticayla Mücadele Planını yayınlamıştı. AK Parti´nin, Düşman unsur olarak gösterildiği belge üzerine Ergenekon savcıları tarafından açılan soruşturma sonucunda Albay Dursun Çiçek iki kez gözaltına alınmış ancak kısa sürede serbest bırakılmıştı. İstanbul Adli Tıp ve Emniyet Kriminal Laboratuarlarının ıslak imzanın Albay Çiçek´e ait olduğu yönündeki raporlarına rağmen tartışma bitmemiş, Genelkurmay Askeri Savcılığı Ergenekon Savcılarından, Islak imzalı belgenin aslını istemişti. Askeri Savcılık tarafından gönderilen 8 kişilik özel kuryeye teslim edilen ıslak imzalı belge merkezi Jandarma Kriminal laboratuarlarında incelemeye alınmıştı. Kriminal laboratuarlarda yapılan incelemenin tamamlandığı ve Askeri Savcılığa gönderilen resmi yazıda, imzanın Çiçek´in el ürünü olduğu sonucuna varıldığı öğrenildi.
Evlilik cüzdanında o imza var
Skandal eylem planındaki imzanın Jandarma Kriminal´in ardından Adli Tıp Kurumu ve Polis Kriminal´de de incelemeye alındığı öğrenildi. İmza karşılaştırma, skandal belge üzerindeki imza ile Albay Çiçek´in 17 Ocak 2002´de Ç.Ü.´de doktora müracaatı için kullandığı imza, evlilik defterindeki imzası ve askeri savcılıkta verdiği imzanın karşılaştırmasıyla yapıldı. Üç incelemede de imzalarda büyük benzerlik olduğu belirlendi. Askeri savcının talebi üzerine belgeyi inceleyen TÜBİTAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Enstitüsü(UEKAE), belgenin orijinalinde bulunmayan unsurların belgeye sonradan eklendiğine ilişkin olağan dışı bir görüntüye rastlanmadığını açıklamıştı. Çiçek, savcılık sorgusunda söz konusu belgedeki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmiş ancak imzasını 3 yıl önce değiştirdiğini ileri sürmüştü. Bu fotokopiyle eklenmiş diyen Çiçek´i TÜBİTAK yalanladı. Askeri savcılık, belgeyle ilgili yürüttüğü soruşturma kapsamında Emniyet, Adli Tıp Kurumu, Jandarma ve TÜBİTAK´tan kriminal inceleme talep etmişti. TÜBİTAK dokümanın fotokopi olması nedeniyle belge üzerindeki imza ve parafların Albay Çiçek´in eli ürünü olup olmadığı konusunda bir çalışma yapılamadığını aktarmış ancak, belgenin orijinalinde bulunmayan unsurların belgeye sonradan eklendiğine ilişkin olağan dışı bir görüntüye rastlanmadığını rapor etmişti. Rapora göre, Dursun Çiçek´in iddia ettiği gibi imza belgeye sonradan eklenmemişti.
Yarbay Mustafa Dönmez gibi Albay Dursun Çiçek´in iddiaları da kurumlarca bir bir çürütüldü
Albay Dursun Çiçek´in imzanın kendisine ait olmadığına dair ısrarı Ergenekon davasının sanıklarından olan Yarbay Mustafa Dönmez´in askeri mahkemedeki savunmasını hatırlattı. Yarbay Dönmez de ajandasında bulunan elle çizilmiş krokinin ve eviyle Zir Vadisi´nde bulunan silahların kendisine ait olmadığını, polis tarafından yerleştirildiğini ısrarla iddia etmiş ve duruşmalarda sürekli askeri savunan polisi suçlayan bir savunma yapmıştı. Ancak aramalara katılan askeri personelin de aleyhine şahitlik etmesi üzerine Yarbay Dönmez ilerleyen duruşmalarda askerleri de polisle işbirliği içinde komploya katılmakla suçlamaya başlamıştı.
Gözler Genelkurmay´da: Albay Çiçek hakkında ne yapılacak?
Ergenekon sanığı Serdar Öztürk´ün bürosunda bulunan fotokopi şeklindeki belge üzerine Genelkurmay Askeri Savcılığı soruşturma başlatmış ve böyle bir belgenin mevcut olmadığı ve imzanın Dursun Çiçek´e ait olduğu konusunda yeterli delil olmadığı sonucuna varmıştı. Askeri Savcılık, takipsizlik kararı vererek, dosyayı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına göndermişti. Ankara Başsavcılığı´ndan Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılara gönderilen belge Adli Tıp Kurumu tarafından incelemeye tabi tutuldu. Adli Tıp Kurumu, belgedeki ıslak imzanın Dursun Çiçek´in eli ürünü olduğu sonucuna vardı. Anayasa Mahkemesi´nin askerlerin sivil yargıda yargılanmasını öngören yasa değişikliğini iptal ettirmesi sonrasında belgenin orijinal hali Genelkurmay Askeri Savcılığı´na gönderildi. Askeri Savcılık da belgeyi Jandarma Kriminal Laboratuvarına gönderdi. Buradan alınan raporda da belgedeki imzanın Dursun Çiçek´in eli ürünü olduğu bir kez daha ifade edildi. Ergenekon savcılarının Dursun Çiçek imzalı İrtica ile Mücadele Eylem Planı belgesi konusunda yürüttükleri soruşturmanın güçlü delili konumundaki ıslak imzalı belge konusunda Genelkurmay Adli Müşavirliği ile bir çekişmenin yaşandığı basına da yansımıştı. Genelkurmay Adli Müşavirliği, belgenin aslının Ergenekon savcılarından 3 kez istenmesine rağmen gönderilmemesini, basın önünde eleştirdi. Genelkurmay Askeri Savcılığı, İstanbul özel yetkili Cumhuriyet Savcılığından, Jandarma Kriminal incelemesi için belgenin orijinal halini istedi. Yetki bende diyerek soruşturmayı kendisinin yürüteceğini aktaran Ergenekon savcıları, Genelkurmay Askeri Savcılığı´na istediği belgenin renkli fotokopisinin aslı gibidir şerhi düşülen halini gönderdi. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ da basın toplantısı yaparak, fotokopi şeklindeki belgenin resmi bir yönünün bulunmadığını belirterek, belgenin bu anlamda kağıt parçası görünümünde olduğunu ifade etmişti. ( Yenişafak, Zaman)
Askeri savcılık Albay Çiçek hakkında soruşturma başlattı. Tutuklama talep edildi ancak askeri mahkeme reddetti. Albay tutuksuz yargılanacak
Genelkurmay´dan Dursun Çiçek açıklaması
Genelkurmay Dursun Çiçek´in askeri mahkeme tarafından serbest bırakıldığını açıkladı. İşte Genelkurmay internet sitesinde yer alan açıklama:
1. Yürütülen bir soruşturma kapsamında, bir şüphelinin bürosunda yapılan aramada ele geçirilen ve bilahare 12 Haziran 2009 tarihinde bir gazetedeki habere konu olan fotokopi belgeye ilişkin yapılan inceleme sonucunda, Genelkurmay Askerî Savcılığı tarafından 24 Haziran 2009 tarihinde Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı verilmişti.
2. Sayın Genelkurmay Başkanı tarafından, 26 Haziran 2009 tarihinde yapılan Basın Toplantısında; Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı kesin değildir. Biz hukuk devletiyiz. Hukuk devleti ilkelerine de sadığız. Bu belgenin doğru olduğuna ilişkin yeni delil, bilgi, emare vs. çıkarsa elbette bu soruşturma tekrar açılabilir. şeklinde açıklamalarda bulunulmuştu.
3. 26 Ekim 2009 tarihinde bazı gazetelerde söz konusu belgenin ıslak imzalı aslının bulunduğuna ilişkin haber ve iddiaların yer alması üzerine, Genelkurmay Başkanlığı Askerî Savcılığı tarafından yeniden soruşturma başlatılmıştı.
4. 16 Şubat 2010 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Belgenin Genelkurmay Askerî Savcılığına gönderilmesini müteakip, söz konusu belgenin ıslak imzalı aslının mevcudiyeti iddialarını doğrulayabilecek bazı delillerin elde edilmesi nedeniyle, 24 Haziran 2009 tarihli karara esas teşkil eden gerekçelerin yapılmakta olan soruşturmada geçerliliğini yitirmiş olduğu dikkate alınmış ve Genelkurmay Askerî Savcılığınca verilen Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı kaldırılmıştır.
5. Bu kapsamda devam olunan soruşturma sırasında, ifadesi Askerî Savcılık tarafından yeniden tespit edildikten sonra, Dz.P.Kur.Alb. Dursun ÇİÇEK tutuklama talebiyle Askerî Mahkemeye sevk edilmiş ve 01 Mart 2010 tarihinde Genelkurmay Askerî Mahkemesi tarafından tutuklama talebinin reddine karar verilmiştir.
6. Soruşturmaya Askerî Savcılık tarafından devam edilmektedir. Herkesin; soruşturmanın gizliliği ve masumiyet ilkelerine saygılı olmasını, bu bağlamda sorumlu hareket etmesini ve yargı sürecinin sonucunu sabırla beklemesini bir kez daha hatırlatmakta yarar görülmektedir. Kamuoyuna saygı ile duyurulur. ( www.tsk.tr)
Oktay Ekşi (Hürriyet): Bakalım kağıtlar aynı mı?
30 Ekim 2009: Bir arkadaşımızın ortaya attığı başka bir soru var. ?Genelkurmay´ın ilgili dairesinin kullandığı kağıtlarla şimdi orijinal denilen belgenin kâğıdı aynı mı?
Değilse belgenin orijinalliği kuşku götürmez mi?? diyor. Peki siz ne diyorsunuz? Aydınlanmaya ihtiyacımız yok mu? ( Hürriyet)
Baykal Nuh diyor Peygamber demiyor: Parmak izi de incelensin
02 Mart 2010: Meclis´te partisinin grup konuşmasını yapan ve bugüne kadarki tüm konuşmalarında ıslak imzanın gerçek olmadığını iddia eden Baykal, ilk kez ´ıslak imza´ konusuna girmedi. Grup toplantısının ardından odasında bazı gazetecilere konuşan Baykal, jandarma tarafından da imzanın Albay Dursun Çiçek´e ait olduğunun belirtilmesinin yetmeyeceğini, parmak izi sonuçlarının da alınması gerektiğini söyledi. ( Bugün)
AlbayJandarmaya da inanmadı
04 Mart 2010: Demokrasiye Müdahale Planı´nın mimarı Albay Çiçek, orjinal belgenin gönderilmesini istediği Jandarma Kriminal´in de ?İmza gerçek? raporu üzerine ´ıslak imza makinesi´ne sığındı.12 Haziran 2009´da patlayan Demokrasiye Müdahale Eylem Planı skandalının ıslak imzalı kahramanı Albay Dursun Çiçek, Adli Tıp Kurumu, TÜBİTAK, Polis Kriminal ve Jandarma Kriminal´in ?Dursun Çiçek´a ait? raporlarına rağmen imzanın kendisine ait olmadığı iddiasını sürdürüyor.
4´üncü raporu da reddetti
Genelkurmay Askeri Savcılığı´nın Ergenekon savcılarından ısrarla ?ıslak imzalı orijinal belgeyi? istediği günlerde Çiçek, ?Gerçekse göndersinler, çok güveniyorlarsa göndersinler. Tek raporla olmaz? diyerek belgenin Jandarma Kriminal´de incelenmesini istemişti. Ancak, Jandarma Kriminal´in ?İmza Çiçek´e ait? raporu üzerine tutuklanma istemiyle Genelkurmay Askeri Mahkemesi´ne çıkarılan Çiçek, avukatı Mustafa Çevik aracılığıyla yaptığı açıklamada ?tek raporla olmaz? dediği belgenin gerçekliği konusunda dördüncü raporu da kabul etmediği açıkladı. Çiçek bu kez de ?imza taklit makinesi?ne sığındı. Jandarma raporunun açıklanmasının bağımsız yargıya ?açıkça müdahale? olduğunu savunan Çevik, talep edilmesine rağmen; parmak izi, kağıt, mürekkep, kağıdın kullanılma tarihi gibi incelemelerin yapılmadığını öne sürdü.
Yine taklit imza makinesi
Çevik, Çiçek´in imzasının teknik imkanları ve yetkileri fazla olan birileri tarafından ?kağıt parçasına? imza taklit makinesi marifetiyle de atılmış olabileceğini iddia ederek, ?O yüzden o ıslak imzalı sahte planda tek gerçeğe yakın olan şey, çok iyi taklit edilmiş olan imzadır. Bu komployu hazırlayanlar bu gerçeği çok iyi bildikleri için sadece imza gündemde tutuluyor? dedi.
´Niye göndermiyorlar´ resti çekmişti ama...
Dursun Çiçek, 8 Ocak´ta Yargıtay eski Başsavcısı Sabih Kanadoğlu´nun Ergenekon savcılarına ifade verdiği sırada Beşiktaş´taki İstanbul Adliyesi´ne sivil kıyafetle gelerek soruları yanıtlamıştı. Çiçek, bir taksiyle uzaklaşmadan önce verdiği cevaplarda ?İmza kesinlikle bana ait değil. Niye incelemeye göndermiyorlar? Gerçekse göndersinler, çok güveniyorlarsa göndersinler. Tek raporla olmaz. Kurum da kabul etmiyor. Biz de etmiyoruz. Genelkurmay kaç sefer istedi, niye göndermiyorlar. Suç işliyorlar. Benim için bu soruşturma bitmiştir. Soruşturma falan yok. ( Star)
(01 Mart 2010, 10:59), son güncel.: (04 Mart 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Islak İmzalı ´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´ manşetlerimiz
Islak direniş: Bir inat uğruna Ya Rab ne güneşler batıyor