Ankara'da, Balyoz kumpası davasının soruşturma ve kovuşturmasını yapan hakim ve savcılar hakkında 'Devletin güvenliği ile siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama, görevi kötüye kullanma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından açılan 50 sanıklı davaya devam edildi.
08.06.2022 16:40 Ankara'da, Balyoz kumpası davasının soruşturma ve kovuşturmasını yapan hakim ve savcılar hakkında 'Devletin güvenliği ile siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama, görevi kötüye kullanma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından açılan 50 sanıklı davaya devam edildi.
31 Mayıs'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde görülen davanın bugünkü celsesinde tutuksuz sanıklardan sadece bir isim salonda hazır bulunurken, tutuklu veya tutuksuz diğer bazı sanıklar ise duruşmaya SEGBİS'le katıldı. Mağdur ve müştekilerden de Ahmet Yavuz, Abdullah Can Erenoğlu, Ali Deniz Kutluk, Cemalettin Bozdağ, Mustafa Önsel, Mustafa Çalık, Yusuf Ziya Toker ile adalet şehidi merhum Ali Tatar'ın ağabeyi Ahmet Tatar geldi.
Celse başlangıcında Başkan Korkaner, kumpas mağdurlarının sanıklar hakkında açtığı tazminat davalarıyla ilgili Yargıtay 5. ve 8. Ceza Dairelerinin verdiği birleştirme kararlarına ilişkin beyanların alınacağını söyledi.
Sanıkların büyük bölümü, sözkonusu dosyaların kendilerine ulaşmadığını, ayrıca HSK'dan da yeni dosyalar geldiğini belirterek tüm dosyalar geldikten sonra savunma yapmak istediklerini bildirdi. Başkan Korkaner de, ?Evet birlikte savunma yapın. Ayrı ayrı yapmanın anlamı yok. İnsicam bozulur.? diyerek sanıklara hak verdi.
Sadece sanık Hüseyin Kaplan, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin, Balyoz davasında verilen beraat kararlarını 7 isim için bozduğunu hatırlatarak, bu haliyle kendilerine yöneltilen suçun oluşmadığını ve o dava sonuçlanana kadar hiçbir
işlem yapılmaması gerektiğini öne sürdü. Ali Efendi Peksak da, kendisi hakkında
Aralık'taki celsede müştekilerden Ahmet Küçükşahin hakkında, ?Balyoz davasında
tutuklanacak olanları belirlemede Fetullah'ın tazılarının rol aldığı
kanaatindeyim.? dediği için suç duyurusunda bulunulmasını istedi.
Ardından söz sanıklardan önce avukatlara verildi.
'BU DAVA SONSUZA KADAR SÜRER'
Hem bir kısım müştekilere hem de kendi adına davaya katılım talebinde bulunan
Av. Ahmet Erdem'e sıra geldiğinde Başkan Korkaner, ?Telefonla niye
oynuyorsunuz?? diye sordu.
Av. Erdem, ?Telefonla oynamıyorum. Beyanım sırasında kendimle ilgili bir davanın
metnini okuyacağım. Bunu açık tutmak için elim tuşta basılı.?açıklamasını
yaptıktan sonra görülen davanın konusunun, ?görevi kötüye kullanma ve haksız
tutuklama? olduğunu hatırlatıp şunları söyledi:
?Tazminat davaları sebebiyle birleştirme yapılacaksa bu dava sonsuza kadar devam
eder. Sanıklar neyle suçlanıyorsa savunmaları alınsın ve esas hakkında mütalaa
verilsin. Yoksa dava zaman aşımına gidecek. Sanıklar sizden belgeleri ve
dosyaları istiyor. Bunları avukatları alabilir.?
Başkanın, ?İstedikleri zaman savunma yapsınlar diyoruz. Bu davayı uzatmaya matuf
değil. Öyle olsa, izin vermeyiz.? cevabına, ?Hayır efendim, istismar ediyorlar.?
karşılığını veren Av. Erdem, ardından korona salgınının bittiğini kaydedip
sanıkların duruşma salonuna getirilmesini istedi. Bu defa da Başkan, ?Getirsek,
sorun olur.? deyince Av. Erdem şöyle konuştu:
?Niye? Sincan'da duruşma salonu var. Buradan ne dedikleri anlaşılmıyor bile.
Sağlıklı bir yargılama yapılsın. Kimse işkence görsün istemiyoruz, masumlar
varsa bir an önce onlar ayıklansın.?
KRİTER TAZMİNAT DAVALARI MI OLACAK?
Müştekilere sıra gelince Başkan, davanın esasına girmeden, sadece neden davaya
katılmak istediklerini birkaç cümleyle anlatmaları uyarısında bulundu.
İlk sözü alan Mustafa Çalış, ?Bizleri adil yargıladıklarını söyleyen sanıklara,
Mahkemenin ilk başkanı Şeref Akçay'ın açıklamalarını okumalarını tavsiye
ederim.? demekle yetindi.
Sonrasında bazı müştekilerle Başkan arasında şu diyaloglar yaşandı:
Ali Deniz Kutluk: Bin 263 gün haksız yere tutuklu kaldım.
Başkan: Tazminata hak kazandınız mı?
Kutluk: Yok karar gidip geliyor.
Başkan: Öyleyse niye müştekisin?
Kutluk: Çünkü bin 263 gün tutuklu kaldım. Çoğu kimsenin tazminat davaları
sonuçlanmadı.
A. Can Erenoğlu: Ben de bin 10 gün hürriyetimden yoksun bırakıldım. Adil
yargılanma ve lekelenmeme hakkım ihlâl edildi.
Başkan: Sizin hakkınızda tazminata hükmedildi mi?
Erenoğlu: Hayır. 7 senedir devam ediyor. Birleştirme talepleri beklenmeden,
tensip zabtındaki suçlamalarla ilgili karar verilsin. Kumpas davaların
bilirkişileri hakkında davalar zaman aşımından düşüyor. Bu davada da bunu
istiyor olabilirler. Buna müsaade etmeyin.
Yusuf Ziya Toker: Bin 243 gün hapis yattım, mesleğimden oldum. Tazminat davam da
sonuçlandı. Bizi yargılayan mahkemenin SEGBİS kayıtlarını getirtin, ne kadar
adil yargılama yaptıklarını görün. Ayrıca sanıkların buraya gelip savunmalarını
yapmalarını istiyorum.
Ahmet Yavuz: Benim de tazminat davam 300 bin lira çok bulunduğu için döndü.
Sanıkların adil yargılanmasını isterken, küçük bir anekdot anlatacağım.
Başkan: Küçük olsun.
Yavuz: Aralarında oğlumun da bulunduğu avukatlar, temyiz dosyasını şimdi sanık
olan Aytekin Özanlı'ya teslim ettiğinde Özanlı, ?Bir müddet sonra siz mi biz mi
kahraman olacak, zaman gösterecek? diyor. Evet, zaman gösteriyor; ama bunun
yargısal anlamda da vücut bulmasını diliyorum.
Diğer isimler de özetle şunları söyledi:
Ahmet Tatar: Davaya kardeşim Ali Tatar ve KUMPAS-DER adına katılmak istiyorum.
Başta Süleyman Pehlivan ve Metin Özçelik'in verdiği kararlarla kardeşim önce
özgürlüğünden, en sonunda yaşamından edildi. Av. Ahmet Erdem'in de söylediği
gibi bu davanın bir yüzleşme davası olduğunun altının çizilmesi gerekiyor.
Balyoz kumpası mağdurları ağır cezalara çarptırıldılar, adil yargılanmadılar.
Burada mutlaka bir yüzleşme gerekiyor. Geciken adalet adalet değildir. Bir an
önce karar verilsin.
Mustafa Önsel: Balyoz'da en fazla tutuklu kalan isimlerden birisiyim. Bu
karşınızda gördüğünüz sanıkların birçoğu evrensel hukuk değerlerinin kırıntısını
dahi göstermeden yargılama yaptılar. Engizisyon mahkemesinin bile ötesine
geçtiler. Keşke o görüntüler gelse de hep beraber izlesek. Tazminat davam 2 yıl
önce sonuçlandı.
Cemalettin Bozdağ: Sanıkların büyük bölümünün ?FETÖ üyesi? olduğuna karar
verildi, ama hâlâ hukuksal yargılama yaptıklarını söylüyorlar. Hayatımın 3.5
yılını gasp ettiler.
Bu beyanlardan sonra Savcı, katılma taleplerinin tüm sanıkların savunmaları
alındıktan sonra değerlendirilmesi yönünde mütalaa verdi.
Başkan, karar için 10 dakika ara verirken, duruşmaya SEGBİS'le katılan sanıklara
hitaben, ?Gitmek isteyenler gidebilir.? dedi.
Aranın ardından; haklarında yakalama emri devam eden sanıkların yakalanmasının
beklenmesinin, Yargıtay 5. ile 8. Ceza Dairelerinin birleştirme talepleri
hakkında bir sonraki celsede, katılım talepleri hakkında da sanık savunmaları
tamamlandıktan sonra karar verilmesinin kararlaştırıldığı bildirilerek duruşma
10 Ekim'e bırakıldı.
Paralel Yapı-20.06.2019-İstanbul 50 sanık Balyoz davası hakim ve savcıları
davası
Ergenekon-Balyoz Hakimi Çalmuk'a 10 Yıl Hapis
Balyoz Savcısı Kırbaş'a 10 Yıl Hapis
Paralel Yapı-10.05.2018-İstanbul 1 sanık Ergenekon-Balyoz hakimi Hüsnü Çalmuk
davası (bitti)
Paralel yapı-17 Mayıs (2017) 'İstanbul Yargı Yapılanması/Balyoz Savcısı Savaş
Kırbaş 1 sanık' davası (bitti)
(08 Haziran 2022, 16:40)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: