Adana, Ankara, Afyon, Gaziantep, İstanbul ve Kayseri'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin ayrı ayrı görülen davalara devam edildi. Sonuçlanan davalarda 14 sanığa toplam 128 yıl hapis cezası verildi. Öte yandan örgütle ilgili diğer davaların görülmesine de devam edildi.
24.03.2022 14:56 Adana, Ankara, Afyon, Gaziantep, İstanbul ve Kayseri'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin ayrı ayrı görülen davalara devam edildi. Sonuçlanan davalarda 14 sanığa toplam 128 yıl hapis cezası verildi. Öte yandan örgütle ilgili diğer davaların görülmesine de devam edildi. İşte kronolojik sıralamayla o gelişmeler:
Ankara: Emniyet Müdürü yakalandı: 8 yıl hapis cezası almıştı
Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden 8 yıl 9 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan eski 1'inci Sınıf Emniyet Müdürü firari Muammer Buçak, polis tarafından yakalandı.
15 Şubat'ta Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi tarafından FETÖ/PDY’nin firari üyelerini yakalamak için kurulan özel ekip, ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan 8 yıl 9 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan Buçak’ın, Ankara’da saklandığını tespit etti. FETÖ tarafından ‘sadakati ve bağlılığı olan’ şeklinde kodlanan Buçak, polisin Çankaya ilçesinde düzenlediği operasyonda yakalandı.
16 ihraç emniyet müdürünün yargılandığı ve bunlardan 11’inin 6 ile 10 yıl arasında değişen yıllarda hapis cezası ile cezalandırıldığı davanın sanığı olan Buçak, emniyete götürüldü. Emniyet Genel Müdürlüğü eski Personel Dairesi Başkanı olan Muammer Buçak’ın, işlemlerin ardından Sincan Ceza ve İnfaz Kurumuna teslim edileceği belirtildi.
Antalya: Öğrencileri askeri okullara hazırlayan ve orada da takip eden öğretmene 10 yıl hapis
Antalya'da terör örgütü FETÖ'nün içindeki öğrencileri askeri okullara hazırladığı ve askeri okullarda öğrencileri takip ettiği iddiasıyla yargılanan öğretmen 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
16 Şubat'ta Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesinde ByLock kullanıcısı olduğu, FETÖ terör örgütü içindeki öğrencileri askeri okullara hazırladığı ve öğrencileri askeri okullarda örgüt adına takip ettiği iddiasıyla yargılanan öğretmen S.Ü. karar duruşmasında hakim karşısına çıktı.
Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, dosya kapsamındaki deliller ve yapılan yargılamaya göre sanığın üzerine atılı “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi yönünde görüş bildirdi. Mahkeme heyeti, sanık S.Ü.'nün 10 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi.
Ankara: Sözde Kayseri bölge imamına 24 yıl hapis
Ankara'da, FETÖ/PDY'nin sözde 'Kayseri bölge imamı' olduğu belirtilen Serdal Karakurt çeşitli suçlardan toplam 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
23 Şubat'taki gelişmeye dair gelen bilgilere göre FETÖ/PDY'nin sözde 'Kayseri bölge imamı' olduğu belirtilen Serdal Karakurt, firari durumdayken, 10 Ekim 2020'de Ankara'nın Yenimahalle ilçesinde polisin düzenlediği operasyonla saklandığı evde yakalandı. Evde yapılan aramada, yüklü miktarda para ele geçirildi. Sevk edildiği adliyede çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklanan Karakurt hakkında, 'silahlı terör örgütü kurma ve yönetme', 'resmi belgede sahtecilik' ve 'terörizmin finansmanı' suçlarından dava açıldı.
Ankara 23'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasına tutuklu sanık Karakurt ve avukatı katıldı. Savcının esas hakkında mütalaasına karşı savunma yapması için sanık Karakurt’a söz verildi. Hakkındaki suçlamaların somut delillere dayanmadığını iddia eden Karakurt, suçsuz olduğunu ve beraatini talep etti. Sanık avukatının savunmasının ardından mahkeme kararını açıkladı. Buna göre, sanık Karakurt, 'silahlı terör örgütü kurma ve yönetme' suçundan 19 yıl 6 ay, 'resmi belgede sahtecilikten' suçundan ise 5 yıl 3 ay olmak üzere toplam 24 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Karakurt, 'terörizmin finansmanı' suçundan ise beraat etti. Karakurt'un kararla birlikte tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Afyonkarahisar: Sözde mütevelli üye yakalandı. 7 yıl hapis cezası almıştı
Afyonkarahisar’da, hakkında 7 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan FETÖ’nün sözde mütevelli heyeti üyesi polis tarafından yakalandı.
28 Şubat'ta, FETÖ’ye üye olmak suçundan 2017 yılında Uşak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından işlem yapılan, FETÖ örgütünün mütevelli heyeti içerisinde yer alan, KHK kapsamında kapatılan Eşme Körfez Dershanesi’nde sözde mütevelli heyeti üyesi olarak görev yapan 7 yıl 6 ay kesinleşmiş hükmü bulunan Mehmet T., isimli şahıs Afyonkarahisar'da yakalandı.
Aranan şahıslara yönelik İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünce yürütülen müşterek çalışmada, Dinar ilçesinde yapılan araştırma neticesinde yakalanarak gözaltına alınan şahısın işlemlerinin ardından Dinar Cezaevine teslim edileceği bildirildi.
İstanbul: Sözde Kıbrıs imamına 12 yıl hapis
İstanbul'da, FETÖ’nün ‘Kıbrıs imamı’ olan Fadıl Dinçer yargılandığı davada, ‘silahlı terör örgütü kurma ve yönetme’ suçundan 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
4 Mart'ta İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) ‘Kıbrıs imamı' olduğu öne sürülen ve ‘silahlı terör örgütü kurma ve yönetme' suçundan 22,5 yıla kadar hapis talebiyle yargılanan tutuklu sanık Fadıl Dinçer, SEGBİS aracılığıyla bağlandı.
Duruşma savcısının önceki celse açıkladığı mütalaasında, Fadıl Dinçer'in üst düzey örgüt yöneticilerinden olduğu, FETÖ’nün gizli haberleşme programı ByLock kullandığı ve örgüt üyelerine de ByLock yüklediği aktarıldı.
Sanık Dinçer'in Malatya imamlığının ardından Kıbrıs imamlığı yaptığının anlatıldığı mütalaada, eşi Gülsüm Havva Dinçer'in de Van'ın örgüt ablası olduğu ve her ikisinin de faaliyetlerini 15 Temmuz darbe girişimine kadar yürüttükleri belirtildi.
Mütalaada, sanık Dinçer'in örgüt imamlarının üst konumunda bulunan imam olarak faaliyet yürüttüğü, erkekler sohbet grupları ve mütevelli grupları sorumlusu olduğu ve örgütte ‘vaazcı-irşadçı' diye nitelenen önemli konumlarda yer aldığı kaydedildi.
Sanık Dinçer'in FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'i ABD'de ziyaret ettiğinin anlatıldığı mütalaada, diğer örgüt üyelerinin de ziyaret etmesine aracılık yaptığı ve Gülen'in talimatıyla örgütün finans kaynaklarından olan Bank Asya'yı batmaktan kurtarmak için para yatırdığı aktarıldı.
Esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapan sanık Dinçer, beraatını ve tahliyesini talep etti.
Sanık Fadıl Dinçer'i ‘silahlı terör örgütü kurma veya yönetme' suçundan 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, tutukluluk halinin devamına hükmetti.
İstanbul: Örgütün "papatya11, semkose" kullanıcı isimleri olan Semra Ablasına 6 yıl hapis
İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında tutuklanan eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Ömer Köse‘nin eşi yargılandığı davada 6 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
6 Mart'ta İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesinde hâkim karşısına çıkartılan Semra Köse, üzerine atılı suçlamaları reddetti. Örgüt ile bağlantısı bulunmadığını ileri süren Köse, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Tutuklu yargılanan Köse hakkında birçok FETÖ davası bulunuyordu. Köse, Tahşiye grubuna kumpas kurmakla suçlanan ve aralarından örgütün üst düzey yöneticilerinden kapatılan Samanyolu Yayın Grubu’nun Başkanı Hidayet Karaca ile eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer, Yurt Atayün, Erol Demirhan, Kazım Aksoy ve Bayram Özbek’in de bulunduğu davada yargılanmıştı.
Ömer Köse’nin eşi ByLock’ta motivasyon mesajları paylaşmış
FETÖ’den tutuklu eski İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi Müdürü Ömer Köse‘nin eşi, 24 Ağustos 2021’de gözaltına alınmıştı. Emniyetteki işlemlerinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderilen Semra Köse hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Köse’nin ByLock kullanıcısı olduğu belirlendikten sonra, 2015 yılına ait yazışmaları deşifre edilmişti. Bu yazışmalarda, Köse’nin örgütsel motivasyonu artırmak ve örgütsel kopmaların önüne geçmek için FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in konuşmalarını paylaştığı belirlenmişti. Köse’nin ayrıca, 2015 yılında örgüte yönelik yapılan operasyonları itibarsızlaştırmak adına operasyonları eleştiren yazışmalar yaptığı da tespit edilmişti.
İddianamede, sanık Köse’nin eşi Ömer Köse adına kayıtlı telefon numarasını kullandığı ifade edildi. İncelemeler sonucunda Köse’nin ByLock içinde “papatya11” kullanıcı adını kullandığı belirtildi. Ayrıca, sanığın diğer kullanıcılar tarafından uygulama içinde “semkose”, “Semra abla”, “Selma yenge”, “Semra” ve “skose” isimleriyle kaydedildiği belirtildi. Sanık Köse’nin adının, farklı FETÖ soruşturmasında itirafçı olan bir örgüt mensubunun ifadelerinde geçtiği ifade edildi.
Otelde örgütsel toplantılar düzenlemiş
Tutuklu Ömer Köse‘nin eşi Semra Köse‘nin örgüt içi toplantılara katıldığı tespit edildi. Köse’nin, hakkında FETÖ’den işlem bulunan şahıslarla Afyon Korel Termal Tatil Otel’de 12 Aralık 2013’te giriş ve 17 Aralık 2013’te çıkış, ardından 28 Ocak 2013’te giriş ve 31 Ocak 2013’te çıkış yaptığı belirtildi. İddianamede, Köse’nin örgütsel toplantı amacıyla konaklamalar yaptığı değerlendirmesine yer verildi. Köse’nin 4 Aralık 2012 ve 11 Aralık 2012 arasında hakkında FETÖ’den işlem yapılan kişilerle yurt dışı giriş çıkış kayıtlarının bulunduğu ve sanığın örgütsel yurt dışı gezi ve toplantı faaliyetlerine iştirak ettiğinin anlaşıldığı kaydedildi.
Sanık Köse’nin örgüt hiyerarşisi doğrultusunda hareket ettiği, örgüt ve faaliyetlerine dair bilgi paylaşmaktan kaçındığı belirtilen iddianamede, “FETÖ mensuplarının sıklıkla örgüt içi evlilik yaptıkları ve örgüt içerisinde sorumlu abi/abla pozisyonundaki kişilerin sıklıkla bir araya getirilerek evlendirildikleri yönündeki tespitler doğrultusunda, Semra Köse’nin eşinin de yine örgüt içerisinde aktif rol aldığı, FETÖ/PDY’nin hiyerarşik yapısına dahil olduğu, örgüt ile aralarında organik bağın kurulduğu” kaydedildi.
Gaziantep: Sözde öğrenci evleri sorumlusuna 7 yıl hapis
Gaziantep'te, Fetullahçı Terör Örgütü yapılanmasına yönelik davada yargılanan sözde "öğrenci evleri" sorumlusu Esra T.'ye 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
9 Mart'ta Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Esra T., Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile bağlandı.
Sanık, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek herhangi bir terör örgütüyle bağlantısının bulunmadığını savundu.
Duruşma savcısı, sanığın örgütün "öğrenci evleri"yle ilgilendiğini ve sözde "bölge öğrenci sorumlusu" olduğunu belirterek cezalandırılmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, sanık Esra T'ye "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
Kayseri: Sözde 'Kayseri sıkıyönetim komutanı'nın 14 yıl hapis cezası onandı
Kayseri'de, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında sözde "Yurtta Sulh Konseyi"nce hazırlanan listede adı "Kayseri sıkıyönetim komutanı" olarak geçen eski Kayseri Garnizon Komutanı tümgeneral İsmail Yalçın'a verilen 14 yıl 3 ay hapis cezası Yargıtayca onandı.
12 Mart'taki gelişmeye göre, Yargıtayın bozma kararının ardından yeniden yargılandığı davada, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 14 yıl 3 ay hapis cezası alan Yalçın'ın dosyası, tekrar temyiz edildi.
Dosyayı görüşen Yargıtay 3. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararında hukuka aykırılığın bulunmadığı ve bozma gerekçesinde istenen eksikliklerin tamamlandığını belirterek, cezayı onadı.
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında sözde "Yurtta Sulh Konseyi"nce hazırlandığı belirtilen listede adı "Kayseri sıkıyönetim komutanı" olarak geçen Yalçın, 17 Temmuz 2016'da İstanbul'dan Kayseri'ye gelirken kent girişinde gözaltına alınarak tutuklanmıştı.
2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan Yalçın, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, yargılamanın eksik yürütüldüğü gerekçesiyle Yalçın'a verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası kararını bozarak, dosyayı yerel mahkemeye göndermişti.
Daire, bozma ilamında, yerel mahkemeden, Yalçın'ın İstanbul'da derdest edildiği öne sürülen düğüne katılan bazı sanıkların yargılandığı davanın dosya içeriği ile 12. Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığında görevli bazı kişilerin sanık hakkında ifadesinin olup olmadığının sorulmasını istemişti.
2. Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden yargılanan Yalçın'a, 23 Eylül 2020'deki karar duruşmasında, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 14 yıl 3 ay hapis cezası verilmişti.
İstanbul: Adliyeden firar eden Kimse Yok Mu Derneği yöneticisi yakalandı, 10 yıl hapis cezası almıştı
İstanbul'da, FETÖ/PDY'ye yönelik "Kimse Yok Mu Derneği" soruşturması şüphelilerinden Mustafa C. adliyede firar ederek kaçtı. Mustafa C. 7 Mart'ta Maltepe'de bindiği minibüste, yol kontrolü yapan polis ekiplerince yakalandı. Toplam 10 yıl hapis cezası aldığı belirlenen şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
14 Mart'taki gelişmeye dair edinilen bilgilere göre, Fetullahçı Terör Örgütü'nün yardım derneği olan ve örgüte mali kaynak aktardığı tespit edilerek kapatılan 'Kimse Yok Mu Derneği'nin yönetim kurulu üyesi Mustafa C.(52), derneğin 2016'dan bu yana devam eden davası kapsamında karar duruşması için Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince İstanbul Adalet Sarayı'na götürüldü. Mustafa C., dava duruşmasını beklediği esnada polisin bir anlık dalgınlığından faydalanarak kaçtı.
Firar ederek izini kaybettiren FETÖ hükümlüsü, adliyeden kaçtıktan sonra sırra kadem bastı. Her gün sürekli yer değiştirerek polisten kurtulmanın yollarını aradı. Altı gün boyunca kimi zaman örgüt içinde “Gaybubet” diye adlandırılan hücre evlerinde, kimi zaman da yakın hısımlarının yanında saklandı. Firari olarak her yerde aranan hükümlü, son olarak 7 Mart’ta yine yer değiştirmek için bulunduğu adresten ayrılarak Maltepe’de bir yolcu minibüsüne bindi. Bindiği minibüs Küçükyalı Mahallesine doğru seyrederken, akşam saat 21.20 sıralarında D-100 Karayolunda yol kontrolü yapan devriye polis ekipleri tarafından durduruldu.
Emniyet ekiplerini karşısında görünce paniğe kapılan FETÖ mensubu., uygulama noktasında minibüsten inerek kaçmaya başladı. Polisler tarafından durdurulan dolmuştan iner inmez sokak aralarına doğru koşarak kaçan Mustafa C., Gökhan Sokak istikametinde yaklaşık 1 kilometre devam eden kovalamaca sonucu Yüce Sokak ile Rüştü Sarp Caddesi’nin kesiştiği noktada yakalandı. Yere yatırılıp kelepçe vurularak gözaltına alınan şüphelinin yapılan GBT sorgusunda, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşma salonuna girmek üzereyken Adli Sevk Timi’nin elinden firar eden FETÖ hükümlüsü Mustafa C. olduğu anlaşıldı.
Gözaltına alındıktan sonra Küçükyalı Şehit Mehmet Emin Aydın Polis Merkezine götürülen sanığın, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hakkında 2016’dan beri yürütülen “Silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün, KHK ile kapatılan sözde yardım derneğindeki pozisyonu için de “Görevi kötüye kullanmak” suçundan 3 yıl 9 ay olmak üzere toplam 10 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldığı anlaşıldı.
FETÖ'yle bağının öğrencilik yıllarında talebe evlerinde başladığı anlaşılan C.’nin, FETÖ’ye 1996-1997 yıllarında dahil olduğu öğrenildi. Uzun yıllar FETÖ’nün çeşit kollarında faaliyet gösterdiği ileri sürülen sanığın, KHK ile kapatılan “Kimse Yok Mu derneğiyle yollarının 2012 yılında kesiştiği tespit edildi. Söz konusu derneğin en alt kademesinden başlayarak ‘yönetim kurulu üyeliğine‘ kadar yükselen C.’nin, örgüt içindeki bu görevi 2014 yılına dek sürdürdüğü öğrenildi.
Hüküm giydiği cezalar için cezaevine gönderildi. FETÖ hükümlüsü, polisteki ifade işlemlerinin tamamlanmasının ardından Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edildi. Mustafa C., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Adana: Örgütün bölge talebe mesulüne 7 yıl hapis
Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "bölge talebe mesulü" olduğu gerekçesiyle yargılanan sanık, 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
16 Mart'ta Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tutuksuz sanık Ö.Ş. yer almadı, avukatı hazır bulundu.
Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanığın ByLock kullandığını, örgütün "mahrem imam"larının talimatıyla "bölge talebe mesulü" sıfatıyla faaliyet yürüttüğünü ve örgütsel sohbet toplantılarına katıldığını belirtti.
Savcı ayrıca, sanığın kod isim kullandığını, örgüt üyelerinin cep telefonuna ByLock ve Kakao Talk programları yüklediğini, FETÖ elebaşının talimatı sonrasında Bank Asya hesabında olağan dışı artış yaşandığını ifade ederek, Ö.Ş'nin "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan cezalandırılması yönünde görüş sundu.
Sanık avukatı, esasa ilişkin mütalaayı kabul etmediklerini belirterek, "Müvekkilim ByLock programını kullanmamıştır. Tanık beyanları gerçeği yansıtmamaktadır. Ö.Ş'nin beraatine karar verilmesini talep ederim." dedi.
Mahkeme heyeti, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdığı sanık hakkında tutuklanmak üzere yakalama emri çıkarılmasına karar verdi.
Adana: Yunanistan'a kaçarken yakalanan sanığın 10 yıllık cezası 8'e düşürüldü
Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) ilişkin davada Edirne'den Yunanistan'a kaçmaya çalışırken sınır köyünde yakalanan ve hapis cezasına çarptırılan tutuklu eski öğretmen sanık, istinaf mahkemesinin kararı bozması sonrası yeniden yargılandığı davada, 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.
16 Mart'ta Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık C.S, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Duruşmada, sanık avukatı da hazır bulundu.
Esas hakkındaki mütalaasını tekrar eden savcı, sanığın üzerine kayıtlı iki telefon hattı üzerinden ByLock kullandığı, örgüt içerisinde "bölge talebe mesulü, büyük bölge talebe mesulü ve eyalet lisecisi" olarak görevler üstlendiği, "Kerim" kod adını kullandığı, yasa dışı yollardan Yunanistan'a kaçmaya çalışırken yakalandığını belirtti. Savcı, C.S'nin "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan üst sınırdan cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.
C.S. savunmasında FETÖ üyesi olmadığını iddia etti.
Hakkındaki tanık beyanlarını kabul etmeyen C.S. "FETÖ'nün mahrem yapılanmasıyla bağlantım yoktur. Örgütsel bir konumum bulunmamaktadır. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum." dedi.
Mahkeme heyeti, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdığı sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Sanık C.S. "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, sanık hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan derdest soruşturma bulunduğu ve hakkında hüküm kurulurken "TCK'nin 62. maddesindeki indirimin uygulanması gerektiği" gerekçesiyle kararı yeniden incelenmek üzere yerel mahkemeye göndermişti.
Ankara: Yeniden yargılanan sözde emniyet mahrem imamına 8 yıl hapis
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) emniyet mahrem imamlarından olduğu belirlenen Mehmet Şirin Çoban'ın, Yargıtayın bozma kararının ardından yeniden yargılandığı davada karar çıktı.
24 Mart'ta Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuksuz sanık ile avukatı katıldı.
Mahkeme Başkanı, ilk yargılamada sanığın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 12 yıl hapisle cezalandırıldığını, temyiz istemini görüşen Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin, "cezada üst sınırın belirlenmesinde yanılgıya düşüldüğü" gerekçesiyle kararı esastan bozduğunu bildirdi.
Bunun üzerine yeniden yargılama yapılacağını belirten Mahkeme Başkanı, buna ilişkin sanık ve avukatına savunma yapmaları için söz verdi.
Yargıtayın ilamına uyulmasını talep eden sanık Çoban, lehine olabilecek hükümlerin uygulanmasını istedi.
Sanık avukatının savunmasının ardından Mahkeme Başkanı, heyetin kararını açıkladı.
Buna göre sanık Çoban, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı.
İddianameden
İddianameye göre, Mehmet Şirin Çoban, FETÖ'nün Ankara emniyet mahrem yapılanmasında örgütsel faaliyetlerde bulundu. Bu birimde "A vasfı"nda yer alan Çoban'ın, örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock kullanıcısı olduğu da tespit edildi.
İlk yargılamada "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 12 yıl, "nitelikli dolandırıcılıktan" 5 yıl hapis cezasına mahkum edilen Çoban, ayrıca 430 bin 100 lira adli para cezasına çarptırılmıştı.
Ankara: Yeniden yargılanan sözde emniyet imamına 10 yıl hapis
FETÖ/PDY'nin emniyet mahrem imamı Cihan Torkay, Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden yargılandığı davada, 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
24 Mart'taki gelişmeye göre, Cihan Torkay, FETÖ/PDY'nin 'Ankara Emniyet Müdürlüğü yapılanması'na yönelik soruşturmada, hakkında açılan dava kapsamında, Ankara 25'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanırken, 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti, 'Ceyhun' kod adını kullandığı ve 'müdür' statüsüyle örgütsel faaliyet yürüttüğü iddia edilen sanığa takdir indirimi uygulamadı.
Karar sonrası Yargıtay'a giden dosya, sanığa takdir indirimi yapılması gerektiği gerekçesiyle esastan bozularak, yerel mahkemeye gönderildi. Ankara 25'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden yargılanan tutuksuz sanık Torkay, suçlamaları kabul etmediğini belirterek, Yargıtay'ın ilamına uyulmasını talep etti.
Sanık ve avukatının savunmasının ardandan kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığa takdir indirimi uygulayarak, 10 yıl hapis cezası verdi.
Gaziantep: Eski hakime 7 yıl hapis
Gaziantep'te Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik davada eski hakime 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
23 Mart'ta Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Hasan Akgedik ile avukatı Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile bağlandı.
Sanık, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, ByLock programına ilişkin raporda çelişki olduğunu öne sürdü.
Duruşma savcısı, FETÖ elebaşının, KHK ile kapatılan Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) başkanının değiştirilmesi talimatı vermesinin ardından 2010'daki seçimde örgüt tarafından aday gösterildiği ve birlik yönetimine giren örgütün kripto elemanlarından birisi olduğu yönünde tanık beyanları bulunduğunu ve sanığın ByLock kullandığını belirterek cezalandırılmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, Akgedik'e "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
DEVAM EDEN DAVALAR
Şanlıurfa: Sözde "il görevlisi" olduğu iddia edilen Osman Nuri ile eşi Pembe Karabaş'ın davası
Şanlıurfa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) sözde "il imamı" olduğu öne sürülen Osman Nuri ile eşi Pembe Karabaş'ın yargılanmasına devam edildi.
8 Şubat'ta Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek", "Silahlı terör örgütüne üye olma, kurma veya yönetme", "Silahlı terör örgütü propagandası yapmak" ve "Terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet" suçlarından yargılanan tutuklu sanıklar Osman Nuri ile eşi Pembe Karabaş, cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Davanın 11. duruşmasında, dosyada ismi geçen bir tanık, SEGBİS üzerinden dinlendi, diğer tanıkların da daha önce verdikleri beyanları okundu.
"Tanıkları tanımıyoruz"
Tanık beyanları sorulan sanıklar, tanıkların çoğunu tanımadıklarını ileri sürerek, beyanları kabul etmedi.
Suçlamaları kabul etmeyen sanıklar, uzun tutukluluk sürelerinin göz önünde bulundurularak tahliyelerini talep etti.
Mahkeme heyeti, önceki duruşmada dosyada ismi geçen 4 tanığın tespit edilmemesi üzerine, tanıklıktan düşürülmesini kararlaştırdı.
Heyet, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Ankara: Örgüt mensubu esnafın davası örgütün yeni taktiğini deşifre etti
Ankara'da, FETÖ’nün, gaybubet evlerinde saklanan örgüt mensupları için hazırladığı sahte kimliklerde kullanılacak bilgileri nereden bulduğu ortaya çıktı. Hakkında herhangi bir soruşturma olmayan örgütün sözde “hizmet erleri”nin gönüllü olarak kimliklerini örgüte yolladığı belirlendi.
19 Şubat'taki gelişmeye dair edinilen bilgiye göre, Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, maddi çöküntü yaşayan FETÖ’nün güncel finans yapılanmasının tespitine yönelik çalışma başlattı. Daha önce gözaltına alınan şüphelilerin itirafları ve ihbarlar doğrultusunda çalışmalarını genişleten terör polisi, örgütün güncel finans yapılanmasını deşifre etti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 18 Aralık 2021’de 11 şüpheli hakkında gözaltı kararı verdi.
15 TEMMUZ’DAN SONRA YARDIMA DEVAM
Polis, eş zamanlı düzenlediği baskınlarda şüphelilerin tamamını yakaladı. Başsavcılık, örgütün Yenimahalle yapılanmasında faaliyet gösteren esnaf A.D. hakkındaki soruşturmasını tamamlayıp “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 15 yıla kadar hapis talebiyle dava açtı. İddianameye göre, örgüt mensubu esnaflar, FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından da örgüte “himmet” adı altında para vermeye devam etti. Haftalık olarak verilen para sanık A.D.’de toplandı.
DEŞİFRE OLMAYANLAR KİMLİĞİNİ VERMİŞ
Polis, A.D.’nin evinde yaptığı aramada bir mektup buldu. Sanığın eşinden bahsedilen mektupla birlikte kimlikler gönderildiği belirlendi. Bu kimliklerin, gaybubet evlerinde saklanan, aranması olan örgüt mensupları için gönderildiği anlaşıldı. Saklanması gereken örgüt mensupları için yeniden düzenlenen kimlik kartlarının, hakkında herhangi bir soruşturma olmayan “temiz” olarak nitelenen örgütün sözde “hizmet erlerinin” bilgileriyle oluşturulduğu belirlendi. Bu kişilerin, kimliklerini gönüllü olarak yolladığı kaydedildi.
Ana kasa o
A.D.’nin toplanan paraları paketler içinde örgüt imamına ulaştırdığı belirlendi. Örgüt imamının da bu paraları, FETÖ’den cezaevinde bulunan kişilerin ailelerine dağıttığı ortaya çıktı. İddianamede şu tespitler yer aldı: “Örgütün diri ve canlı tutulması için paraların şüphelide toplanıp dağıtıldığı, bu dağıtımın şüphelinin iş yerinde yapıldığı tespit edilmiştir. Şüphelinin, halen güncel bir şekilde örgütün finans ayağında aktif görev aldığı ve ana kasa olduğu anlaşılmıştır.”
Adana: Sözde askeri öğrencilerden sorumlu mahrem imamının davası
Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) sözde askeri öğrencilerden sorumlu "mahrem imamı" olduğu gerekçesiyle tutuklanan sanığın yargılanmasına başlandı.
17 Mart'ta, Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tutuklu sanık S.Y. ile avukatı hazır bulundu.
Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanığın FETÖ'ye ait evlerde kaldığını, örgüt elebaşının talimatı sonrası Bank Asya hesabında olağan dışı artış yaşandığını ve en son sözde askeri öğrencilerden sorumlu "mahrem imam" sıfatıyla faaliyet yürüttüğünü belirtti.
Savcı, ayrıca sanığın örgüte eleman kazandırmaya çalıştığını, sohbet toplantılarına katıldığını, sabit ve ankesörlü hatlardan ardışık olarak arandığını ve haklarında adli işlem yapılan FETÖ üyeleriyle yoğun irtibatının bulunduğunu anlatarak, S.Y'nin "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan cezalandırılması yönünde görüş sundu.
Savunması alınan sanık S.Y, FETÖ üyesi olmadığını ileri sürerek, "Sağlık sorunlarım mevcuttur. Esas hakkındaki mütalaaya karşı ayrıntılı savunma yapmak için süre talep ediyorum. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum." ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, S.Y'nin tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Gaziantep: FETÖ elebaşının atletinden şifa arayan bayan sanığa 15 yıl hapis talebi
Gaziantep'te, yeni doğan ve hasta olan bir yakınına şifa için Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşının atletinin sürülmesini öneren bayan zanlıya 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
22 Mart'taki gelişmeye göre, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca, tutuksuz sanık Sevim E. hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, 7. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
ByLock'ta örgüt mensupları arasında geçen yazışmalarda sanığın adının yer aldığı ifade edilen iddianamede, sanığın örgüt elebaşının çağrısıyla Bank Asya'ya para yatırdığı kaydedildi.
Sevim E'nin, örgütün kullandığı Kakao Talk uygulamasını kullandığı ve dijital materyallerinde çok sayıda örgütsel verinin tespit edildiği aktarılan iddianamede, sanığın yeni doğan ve yakını olan hasta bir bebek için FETÖ elebaşının atletini önerdiği yazışmalarına da yer verildi.
'Atleti nereye süreyim?'
Yazışmalarda, sanığın "Hoca efendinin atletini bulduk, vücuduna sürebilir misin ya, şifa bulduğunu söyleyen vardı, sürersen getireyim, atleti düşün sürebilirsen istiycem' dediği, yazıştığı S.D'nin 'küçük bir parça olsa belki koca bir atleti nere süreyim' dediği, Sevim E'nin 'üstüne giy git aradan çıkar sür, sana da iyi gelir belki." dediği ifade edildi.
İddianamede ifadelerine yer verilen Sevim E, şunları aktardı:
"Şu anda bu yaptığım hareketin ne kadar yanlış ve salakça olduğunu düşünüyorum. Şu anki aklımla kesinlikle böyle bir şeye kalkışmazdım. O dönemde atlet geldikten kısa bir süre sonra bebek vefat etti. O yüzden bu atletin nerede olduğunu bilmiyorum. Bu örgüt içerisinde yer aldığım, bu örgüte üye olduğum için pişmanım."
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
(24 Mart 2022, 14:56)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: