Ankara'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin ayrı ayrı görülen davalara devam edildi. Sonuçlanan davalarda biri mahrem sorumlu ve nöbetçi imam, diğeri sahte kimlikçi olarak yönetici konumdaki 2 sanığa toplam 28 yıl hapis cezası verildi. Gaziantep'ten gelen bir başka haber de sahte kimlik konusuyla ilgili idi. Örgütün aranan örgüt üyeleri ve yöneticileri için sahte kimlik çıkardığına dair itirafçı ifadeleri üzerine izine ulaşılan şüphelinin Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Prof. Dr. Mehmet Subaşı olduğu anlaşıldı. Yurtdışına kaçtığı tespit edilen Subaşı'nın sahte kimlik hazırlama dışında TSK yapılanmasında örgüt mensubu kurmay subayların yöneticiliğini yaptığı, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında örgüt üyelerini toparlamaya çalıştığı belirlendi.
23.12.2021 09:06 Ankara'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin ayrı ayrı görülen davalara devam edildi. Sonuçlanan davalarda biri mahrem sorumlu ve nöbetçi imam, diğeri sahte kimlikçi olarak yönetici konumdaki 2 sanığa toplam 28 yıl hapis cezası verildi. İşte kronolojik sıralamayla o gelişmeler:
Ankara: 2019'da teslim olup itiraflarda bulunan 'nöbetçi imam'ın cezası 12 yıla indirildi
Ankara'da, FETÖ'nün 'mahrem hizmetler' yapılanmasında yer alan mahrem imam Ö.K.'ye 'siyasal ve askeri casusluk'tan verilen 12 yıl 6 ay hapis cezasının gerekçesinde, örgütün 'nöbetçi imam' uygulaması yer aldı.
30 Kasım'daki gelişmeye göre, FETÖ yapılanmasında 30 yıl yer alan, 2010'dan teslim olduğu 2019 yılana kadar da ‘MİT mahrem imamlığı' yapan Ö.K., teslim olarak itirafçı oldu. Örgüte ait bildiklerini polis ve savcılık sorgusunda anlatan Ö.K., Ankara 34. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada yargılandı.
Teslim olup bildiklerini anlattığı için TCK'nın ilgili maddesi gereğince ‘silahlı terör örgütü yöneticiliği' suçundan ceza verilmesine yer olmadığına karar verilen Ö.K.'ye, ‘siyasal ve askeri casusluk' suçundan 12 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Yargılama aşamasında serbest bırakılan sanığa verilen ‘yurt dışı yasağı' adli kontrol şartının devamına hükmedildi.
Ö.K.'ye verilen cezanın gerekçesinde, 'FETÖ/PDY'nin mahrem yapılanması' detaylı olarak anlatıldı. Örgütün, TSK, emniyet, yargı, MİT, mülkiye ve bazı özel kurumlara özel önem verdiği vurgulandı. Bu kurumlardan sorumlu 'mahrem imam'ların doğrudan örgüt elebaşı Fetullah Gülen tarafından atandığı belirtilerek şöyle denildi:
– Mahrem yapıda faaliyet yürüten birim imamlarının düzenli olarak periyodik aralıklarla örgüt elebaşı Gülen'in kaldığı ABD Pensilvanya eyaletinde malikanesinde belirli dönemlerde nöbetçi olarak hizmet verdikleri, Türkiye'den mahrem yapılardan gelen bilgiler ve soruları Gülen'e ilettikleri, ondan aldıkları cevapları da Türkiye'deki mahrem yapıda faaliyet yürüten muhataplarına ilettikleri, bazen de Gülen'in bizzat ilgili birim sorumlusu ile görüşebildiği, ayrıca mahrem yapı birim imamlarıyla da belirli periyotlarla düzenli olarak görüştüğü, yapılan/yapılacak tüm işlerin malikanede karara bağlandığı şeklinde bilgiler elde edilmiştir.
7/24 GÖRÜŞME İMKANINA SAHİP
Kararda ‘nöbetçi imam'lık uygulamasına ilişkin ayrıca “Örgüt elebaşının yanında 15 gün veya 1 ay süre ile kalan mahrem yapı birim sorumlusu için kullanılan bir tabirdir. Gülen'e bir şey danışılacağı zaman nöbetçi olan mahrem yapı imamına mesaj iletilmektedir. Nöbetçi imam, örgüt elebaşı ile 7/24 görüşme imkanına sahiptir. İlgili birimden gelen mesaja örgüt elebaşının cevabı yine nöbetçi aracılığıyla iletilmektedir” denildi.
Ankara: Örgütün sahte kimlikçisine 16 yıl hapis
Ankara'da, FETÖ/PDY mensuplarına sahte kimlik hazırladığı suçlamasıyla tutuklu yargılanan İlker Değirmenci, 'silahlı terör örgütü üyesi olmak' ve 'resmi belgede sahtecilik' suçlarından 16 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
14 Aralık'ta Ankara 23'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki karar duruşmasında tutuklu sanık İlker Değirmenci hazır bulundu.
Değirmenci, isnat edilen suçlamaların somut delillere dayanmadığını, 'ByLock' kullanıcısı olduğuna ilişkin dava dosyasındaki tespiti kabul etmeyerek, aleyhindeki tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığını savundu.
Sanık avukatının savunmasının ardından mahkeme heyeti, İlker Değirmenci'ye 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 12 yıl, 'resmi belgede sahtecilik' suçundan ise 4 yıl 6 ay olmak üzere toplam 16 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamede İlker Değirmenci'nin, FETÖ/PDY'nin 'emniyet mahrem imam'larından Ümit Horzum ile diğer örgüt mensuplarına sahte kimlik hazırladığı belirtildi. Değirmenci'nin aynı zamanda örgütün şifreli haberleşme programı 'ByLock' kullanıcısı olduğu ve kapatılan kurumlarında görev yaptığı belirtildi.
Gaziantep: Yurtdışına kaçan diğer sahte kimlikçi Ortopedi profesörü çıktı
Öte yandan benzer konuda bir başka gelişme haberi Gaziantep'ten geldi. FETÖ'nün TSK yapılanmasındaki kurmay subayların yöneticisi bir profesörün 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında örgüt üyesi askerleri toparlamaya çalışması bir itirafçının ifadesiyle ortaya çıktı. Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Prof. Dr. Mehmet Subaşı'nın aranan örgüt üyeleri ve yöneticileri için de sahte kimlik çıkardığı tespit edildi.
17 Aralık'ta basına yansıyan TRT kaynaklı habere göre, Gaziantep'teki FETÖ'nün Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) yapılanmasındaki kurmay subayların yöneticisi, darbe teşebbüsünden sonra örgüt mensubu askerleri bir araya getirmeye çalıştı, örgütten kopmamaları için imkan sağladı. Aranan örgüt yöneticileri için sahte kimlik çıkardı.
'Sahte kimlikle iki yıl boyunca saklandım'
Örgüt içindeki askeri yapının sivil sorumlularından E.K. itirafçı oldu. E.K ifadesinde Prof. Dr. Mehmet Subaşı'nın kendilerine çıkardığı sahte kimlikle iki yıl boyunca saklandıklarını şu sözlerle anlattı: 'ByLock'tan açığa alındığımı öğrenince aranmanın çıkabileceğini düşündüm. Prof. Dr. Mehmet Subaşı'nın evine gittim. Sahte kimlik çıkarabilecek birilerinin olup olmadığını sordum. Benden kimlik fotokopisi ile fotoğraf istedi. Başka gün lokantanın mescidine indiğimde yan tarafta bulunan işçilerin soyunma odasını fark ettim. Orada bir ceketin cebini karıştırdığımda bir sürücü belgesi buldum. Bu sürücü belgesinin fotokopisini ve fotoğrafımı Mehmet Subaşı'na götürdüm. Bana 'Ben bu işi hallederim' dedi. Yaklaşık 10 gün sonra yanına giderek kimliği aldım ve tedbiren bu kimliği taşıdım.'
Etkin pişmanlıktan yararlanıp itirafçı oldular
Soruşturma kapsamında etkin pişmanlık hükümleri ile itirafçı olan FETÖ'nün askeri personel sorumlusu S.D. de ifadesinde Mehmet Subaşı'yı işaret etti: '15 Temmuz 2016'dan bir ay sonra Doktor Murat kod isimli Mehmet Subaşı ile darbeyle ilgili toplandık. Emre bey bizlere 'Artık toplantı yapılmayabilir. Öğretmen ve öğrencilerinizle görüşmeye devam edin' dedi. Müdür ve müdür yardımcılarından kimlerin darbeye karıştığı, kimlerin yakalandığı veya nereye gittiği gibi yapı ile ilgili bilgi istedi.'
'2018'e kadar oyun programı üzerinden iletişim kurduk'
İtirafçı sivil yönetici İ.K. ise darbeden sonra nasıl iletişim kurduklarını anlattı: 'Kod ismi Emrah olan şahıs 2017-2018 eğitim-öğretim yılının başında bize 2048 oyunu yüklü birer tablet verdi. Prof. Mehmet Subaşı ve 7 askeri personel sorumlusuyla buradan iletişim kurduk.'
Yurt dışına kaçtığı tespit edilen FETÖ yöneticisi Prof. Mehmet Subaşı'nın yakalanması için çalışmalar sürüyor.
Paralel Yapı-Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
(23 Aralık 2021, 09:06)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: