Ankara'da, eski MİT görevlisi istihbaratçı Enver Altaylı ile birlikte 3 sanığın 'FETÖ/PDY yöneticiliği', 'örgüt üyeliği', 'siyasi ve askeri casusluk' suçlamasıyla yargılandıkları davanın görülmesi sona erdi. Altaylı'ya 'siyasi ve askeri casusluk' ile 'örgüt üyeliği' suçlarından toplam 23 yıl 4 ay, Mehmet Barıner'e aynı suçlardan toplam 21 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Diğer sanık Seda Chamatzoglou ise beraat etti. Öte yandan davadan dosyası ayrılan Enver Altaylı'nın damadı Metin Can Yılmaz'ın yargılaması da sona erdi. Yılmaz, 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
15.11.2021 12:12 Ankara'da, eski MİT görevlisi istihbaratçı Enver Altaylı ile birlikte 3 sanığın 'FETÖ/PDY yöneticiliği', 'örgüt üyeliği', 'siyasi ve askeri casusluk' suçlamasıyla yargılandıkları davanın görülmesi sona erdi. Altaylı'ya 'siyasi ve askeri casusluk' ile 'örgüt üyeliği' suçlarından toplam 23 yıl 4 ay, Mehmet Barıner'e aynı suçlardan toplam 21 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Diğer sanık Seda Chamatzoglou ise beraat etti. Öte yandan davadan dosyası ayrılan Enver Altaylı'nın damadı Metin Can Yılmaz'ın yargılaması da sona erdi. Yılmaz, 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Ankara'da, eski MİT görevlisi istihbaratçı Enver Altaylı ile birlikte 3 sanığın 'FETÖ/PDY yöneticiliği', 'örgüt üyeliği', 'siyasi ve askeri casusluk' suçlamasıyla yargılandıkları davanın görülmesi sona erdi. Öte yandan davadan dosyası ayrılan Enver Altaylı'nın damadı Metin Can Yılmaz'ın yargılaması da sona erdi.
07.10.2021 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya sanık Enver Altaylı ve Mehmet Barıner Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katılırken, tutuksuz yargılanan sanık Seda Chamatzoglou ise duruşmaya katılmadı.
Karar duruşması öncesi son sözlerin dinlendiği davada Altaylı ve Barıner, haklarında verilen mütalaaya karşı son savunmalarını yaptı.
'Silahlı terör örgütü üyeliği ve yöneticiliği' ve 'siyasi ve askeri casusluk' suçlarından yargılanan sanık Altaylı, casusluk suçlanmalarını reddetti. Sözlerine şiirle başlayan sanık Altaylı, kendisine ait olduğunu söylediği kitaptan alıntılar yaptı. Yaşı ve sağlık sorunları nedeniyle zor günler geçirdiğini dile getiren Altaylı, hakkında cezaya hükmedilmesi halinde, başka bir dosyada FETÖ'den yargılanan damadı Metin Can Yılmaz'ın koğuşuna nakledilmesini talep etti. Suçlamaların somut delillere dayanmadığını iddia eden Altaylı, suçsuz olduğunu savundu.
Altaylı, 'Ben bu ülkenin menfaatleri için uğraştım ve Türk devletlerinin tamamının yüzünü Türkiye'ye döndürmek için çabaladım. Hatta Bakü-Ceyhan boru hattının fikir babalarından birisi de benim. Ayrıca Gülen'in Türkiye'ye getirilmesi için ABD'li yetkilerle görüşmeler yaptım. FETÖ'cü olsam ABD'ye gider 'Gülen burada kalmalı' derdim. New York'a gittiğimde Gülen'le görüştü dediler. Benim gittiğim yerle Gülen'in kaldığı yer arasında 200 kilometre var. Bu şuna benzer, ortada bir cinayet var ve cinayetin işlendiği yere 200 kilometre uzaklıktaki birisi katil diye suçlanıyor. Hakkımda verilen karar ne olursa olsun Allah'ın takdiri böyleymiş derim' diye konuştu.
Soruşturma aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak için itirafçı olan ancak mahkeme aşamasında önceki beyanlarını inkar eden sanık Barıner, hakkındaki suçlamaların asılsız olduğunu iddia ederek beraatini istedi.
Barıner, 'Hakkımda hazırlanan iddianame gözaltına alınmamdan yaklaşık 30 ay sonra hazırlandı. Beyanda bulunan tanıklar etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak ve suçlamalardan kurtulmak maksadıyla ifade vermiştir. MİT'te çok kısa bir süre aktif olarak görev yaptım ve gizli belgelere erişimim mümkün değil. İddia edilen yurt dışına kaçma veya kaçırılma iddiasını doğrular nitelikte dosyada hiçbir somut nitelik veya bulgu yoktur. Hakkımda isnat olunan suçlardan beraatımı ve tahliyemi talep ediyorum' dedi.
Mahkeme, karar gününü 8 Kasım olarak belirleyerek duruşmayı erteledi.
05.11.2021 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İLK HAPİS DAMAT ALTAYLI'YA
Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanık Metin Can Yılmaz ve avukatı katıldı.
Son sözü sorulan Yılmaz, suçsuz olduğunu belirterek beraat talebinde bulundu.
Sanık avukatının beyanının ardından Mahkeme Başkanı Sebahattin Sarıdoğan, sanık hakkındaki hükmü açıkladı. Buna göre Yılmaz, 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Sanık Yılmaz 'siyasi ve askeri casusluk' suçundan ise beraat etti. Mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmetti.
Dosyası ayrılmıştı
FETÖ soruşturması kapsamında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Enver Altaylı, Metin Can Yılmaz ve eski istihbaratçı Mehmet Barıner hakkında iddianame düzenledi.
İddianamede, Altaylı ve Yılmaz'ın, ABD'deki Halkbank davasını manipüle etmesi için bir dönem İran masasında görev yapan eski istihbaratçı Barıner'i yurt dışına çıkarmaya çalıştıkları belirtildi.
Esasa ilişkin mütalaasını sunan savcı, Altaylı'nın 'silahlı terör örgütü yöneticiliği' ve 'siyasi ve askeri casusluk' suçlarından 30 yıldan 42 yıl 6 aya, Barıner'in ise 'silahlı terör örgütü üyeliği' ile 'siyasi ve askeri casusluk' suçlarından 22 yıl 6 aydan 35 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.
Yargılama devam ederken mahkeme, Metin Can Yılmaz'ın dosyasını ayırdı. Savcı, Yılmaz'ın da söz konusu suçlardan 35 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
08.11.2021 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
ENVER ALTAYLI'YA 23, BARINER'E 21 YIL HAPİS
Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanıklar Altaylı ile Mehmet Barıner tutuklu bulundukları cezaevinden video konferans aracılığıyla katıldı, tutuksuz sanık Seda Chamatzoglou da duruşma salonunda hazır bulundu.
Mahkeme Başkanı Sebahattin Sarıdoğan, sanık ve avukatlarının savunmalarının tamamlandığını belirterek, kararı açıkladı.
Buna göre Altaylı, 'siyasi ve askeri casusluk' suçundan 13 yıl 4 ay, 'silahlı terör örgütüne üyelikten' ise 10 yıl olmak üzere toplam 23 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Sanık Barıner de 'siyasi ve askeri casusluk' suçundan 12 yıl 6 ay, 'silahlı terör örgütüne üyelikten' ise 8 yıl 9 ay olmak üzere toplam 21 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
Örgüte yardım etmekle suçlanan tutuksuz sanık Seda Chamatzoglou ise beraat etti.
Sanıklar Altaylı ve Barıner'in tutukluluk hallerinin devamı kararlaştırıldı.
DAMADI İLE AYNI KOĞUŞTA KALMAK İSTEDİ
Karar açıkladıktan sonra Altaylı, damadı Metin Can Yılmaz ile aynı koğuşta kalmak istediğini ve bu konuda mahkeme başkanının kendisine yardımcı olmasını istedi. Mahkeme, Altaylı'nın talebini reddetti.
Haklarında 'silahlı terör örgütü üyeliği ve yöneticiliği' ve 'siyasi ve askeri casusluk' suçlarının yer aldığı davanın iddianamesinde, sanıklar Altaylı ve damadı Metin Can Yılmaz'ın Mehmet Barıner'i yurt dışına çıkarmaya çalıştıkları ve ABD'deki Halkbank davasını manipüle etme amacı olduğu belirtilmişti. İddianame sonrası Altaylı'nın evinde yapılan aramada 'Hizmet Hareketinin Siyasete Yaklaşımı Üzerine Düşünceler' isimli 14 sayfalık bir sunum ve çok sayıda dijital materyal ele geçirilmişti. Ele geçirilen dijital materyallerde Türkiye'de askeri darbe ortamı hazırlamak amaçlı faaliyet yürütülmesi gerektiğine dair rapor ve notlar, yurt dışındaki bazı kişilerle yapılan yazışmalar ve darbe girişiminin ardından örgütün izleyeceği stratejilere ilişkin raporlar yer alırken, Altaylı'nın birçok FETÖ mensubuyla da telefondan irtibatı tespit edildi.
Yurt dışına kaçıracaklardı
İddianameye göre Altaylı ve damadı Metin Can Yılmaz, ABD'deki Halkbank davasını manipüle etmesi için bir dönem İran masasında görev yapan eski istihbaratçı Barıner'i yurt dışına çıkarmaya çalıştı.
Bunun için tur şirketi sorumlusu tutuksuz sanık Chamatzoglou ile irtibata geçildi. Kaçırma planı işlemeden söz konusu sanıklar yakalandı.
Altaylı'nın konutunda yapılan aramada, 'Hizmet Hareketinin Siyasete Yaklaşımı Üzerine Düşünceler' başlıklı 14 sayfalık slayt sunumunun da aralarında bulunduğu çok sayıda dijital materyalin yanı sıra FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'e kitaplar ele geçirildi.
Dijital materyalde, istihbarat ve istihbarata karşı koyma faaliyeti sayılabilecek bilgi ve raporlar, aralarında CIA görevlilerinin de bulunduğu bazı kişilerle irtibatını gösteren kayıtlar, Türkiye'de askeri darbe ortamı hazırlamak amaçlı faaliyet yürütülmesi gerektiğine dair rapor ve notlar, yurt dışındaki bazı kişilerle yapılan yazışmalar ve darbe girişiminin ardından örgütün izleyeceği stratejilere ilişkin raporlar yer aldı.
Altaylı'nın telefon verileri üzerinde yapılan çalışmada, Mümtazer Türköne, İbrahim Faruk Bayındır, Salih Yaylacı, Erkam Tufan'ın da bulunduğu birçok FETÖ mensubuyla irtibatı tespit edildi.
Altaylı'nın bilgisayarından ele geçen, kendini anlattığı İngilizce metinde, 'Enver Altaylı, Türk, Amerikan ve İsrail dostluğuna inanmaktadır; kanaatince bu tarafların çıkarları çatışmamakta ve Türkiye'nin jeopolitikası, Amerika ve İsrail ile iş birliğini zaruri kılmaktadır.' ifadesi yer aldı.
Bilgisayarda ele geçen raporlarda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan bazı ifadelerin yanı sıra Türkiye'nin mevcut askeri durumu hakkında bilgilere de yer verildi.
Türkiye'de askeri darbe gerçekleştirmenin ABD yönetimine bir seçenek olarak sunulduğu raporlarda, 'Erdoğan kendisine en çok bu isimle hitap edilmesini seviyor. Arapça Re's (baş) kökeninden gelen Reis; lider, daha doğrusu führer veya duçe anlamına geliyor.' ifadesi dikkati çekti.
Bilgisayarda ele geçen ve Enver Altaylı tarafından hazırlandığı değerlendirilen bir mektupta sanığın FETÖ elebaşı Gülen'e 'Muhterem Efendim' şeklinde hitap ettiği görüldü.
Mektubun devamında, 'Kötüler, peşin hükümlüler, art niyetliler elbette yalan ve iftiralarını devam ettireceklerdir.', 'Aydınlatılmış ve hizmet kervanına katılmış olacaktır.' ifadeleriyle, sonuç bölümündeki 'Muhterem Efendim, lütfen bizi dualarınızdan mahrum bırakmayınız. Burada şu hususu tekrar ifade etmek isterim. Gönlümde zatıalilerinize karşı garazsız ve coşkun bir sevgi kaynaması var. Efendim ellerinizden öper huzurunuzda saygı ile eğilirim….' ifadeleri dikkati çekti.
Bilgisayarda ele geçen başka bir belgede ise Altaylı, Kaşif Kozinoğlu'nun MİT müsteşarı veya müsteşar yardımcısı olmaya çalıştığından, o da olmaz ise operasyon daire başkanı olmak için çaba harcadığından bahsettikten sonra 'Eğer böyle bir şey olursa Allah memleketi, devleti, Fethullah hoca efendiyi, cemaatin önde gelenlerini korusun. Bu bir felaket olur.' ifadesini kullandı.
Bilgisayarda ele geçen bir başka mektupta Altaylı, 'Hizmet kervanınızda benim de payım olursa bu da Rabbimin bana bir büyük lütfu olacaktır.' diyerek Gülen ile birlikte hareket etme iradesini ortaya koydu.
Dış istihbaratla ilişkisi anlatıldı
İddianamede, Altaylı'nın çok sayıda CIA çalışanı ile irtibatının bulunduğu, bunlarla Türkiye'deki sosyal ve siyasal gelişme hakkında yazışmalar yaptığı, kritik gelişmelere ilişkin raporlar hazırladığı aktarıldı.
Altaylı'nın eski CIA çalışanı Duane Clarridge ile fotoğraflarının bulunduğu, söz konusu karenin 23 Şubat 2016'da çekildiği bildirildi.
Enver Altaylı'nın oluşturduğu bir mail içeriğine yer verilen iddianamede, '(Dear Mike, biz simdi Türkiye'de güvenilmez, çoğulcu demokratik sisteme, hukuk devletine ve hukukun üstünlüğüne düşman bir diktatör tarafından yönetiliyoruz) ile başlayarak muhatabına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı düşman ve diktatör olarak tanıtmakta olduğunun görüldüğü, metin içinde ülkemizde 15 Temmuz 2016'da yaşanan darbe teşebbüsün ardından gözaltına alınan veya tutuklanan örgüt üyelerinden 'masum insanlar' diye bahsettiği, tasfiye edilen darbeci askerlerden 'milli ordu' olarak bahsedildiği ve yok edildiğinin belirtildiği anlaşıldı.' ifadeleri kullanıldı.
Paralel Yapı-21.01.2020-Ankara 4 sanık MİT eski görevlisi Enver Altaylı/MİT yapılanması davası (bitti)
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
(15 Kasım 2021, 12:12)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: