İstanbul'da, Fetullah Gülen Terör Örgütü'nün (FETÖ) şifreli haberleşme programı ByLock'un lisans sahibi olan David Keynes hakkında iddianame hazırlandı. Hem Türk hem ABD vatandaşı olan Keynes'in avukatının 4 Mart 2021'de verdiği dilekçenin ardından Türkiye'ye gelerek yetkililere teslim olduğu, etkin pişmanlık hükümleri kapsamında beyanda bulunmak istediği öğrenildi.
02.08.2021 15:33 İstanbul'da, Fetullah Gülen Terör Örgütü'nün (FETÖ) şifreli haberleşme programı ByLock'un lisans sahibi olan David Keynes hakkında iddianame hazırlandı. Hem Türk hem ABD vatandaşı olan Keynes'in avukatının 4 Mart 2021'de verdiği dilekçenin ardından Türkiye'ye gelerek yetkililere teslim olduğu, etkin pişmanlık hükümleri kapsamında beyanda bulunmak istediği öğrenildi.
28 Temmuz'daki gelişmeye göre, ABD vatandaşı olduktan sonra Alpaslan Demir olan ismini değiştiren ve Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) gizli haberleşme programı ByLock'un lisans sahibi olduğunu kabul eden David Keynes hakkında hazırlanan iddianamede, "örgüt üyelerinin telefonla iletişim kurmamalarını, örgüt üyelerinin aralarında iletişim sağlayabileceği bir uygulama geliştirilmesi talimatını FETÖ elebaşı Fetullah Gülen tarafından verildiği kaydedildi. David Keynes'in TSK Mahrem Yapılanmasında öğretmen (grup abisi) konumuna kadar yükseldiği, Türkiye'de kalmasının sakıncalı olduğu değerlendirilmesi üzerine sağlanan uygun imkanlarla Amerika'ya gönderildiği anlatıldı.
TSK MAHREM YAPILANMASINDA GRUP ABİSİ KONUMUNA YÜKSELDİ
İddianamede, şüpheli David Keynes'in "örgütün Işık evlerine gittiği, evlerde konakladığı, şakirtlik programına alınarak örgütün şakirdi haline geldiği, örgüt içerisinde görevler üstlendiğini, kütüphane sorumlusu ve belletmenlik görevlerinde bulunduğu, örgütün en önemli yapılanma alanı olan mahrem yapılanmada TSK Mahrem Yapılanmasında öğretmen (grup abisi) konumuna kadar yükseldiği, yaşamış olduğu olumsuzluklardan örgütü sorumlu tutması üzerine örgütle ilgili mahrem bilgileri köşe yazarına vermesi üzerine bizzat örgüt elebaşının şüpheli ile görüştüğü, şüphelinin sahip olduğu mahrem bilgilerden dolayı uygun olanaklar sağlanarak şüphelinin Amerika'ya gönderildiği, örgüt elebaşının talimatı ile örgüt içi gizli yazışmalarda kullanılacak kriptolu yazışma programının alan adı kiralanması, Google Markete ve Apple Markete yüklenmesinde şüphelinin kimlik ve kredi kartı bilgilerini kullandırtarak yardımda bulunduğu" anlatıldı. İddianamede, şüpheli Keynes'in FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü içerisinde çeşitli ve yoğun şekilde tespit edilen eylemleriyle örgüt ile organik bağ içerisine girip örgüt talimatları doğrultusunda faaliyetlerinin bulunduğuna dair delillerin elde edildiği, "Silahlı Terör Örgütü Üyeliği" suçunu işlediği kaydedildi. Keynes'in savunmasında, bir kısım şahısları teşhis ettiği, Bylock programı ile ilgili beyanlarda bulunduğu, bu programla ilgili kişileri teşhis ettiği ve mailine gelen bir kısım Apple Marketten gelen mailleri kendi rızasıyla sunduğu kaydedilen iddianamede, TCK'nın 221. maddesi kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanması hususunda kovuşturma sonucunda mahkemece değerlendirilmesinin gerektiği vurgulandı.
80'LERİN SONUNDA ÖRGÜTLE TANIŞIYOR
İddianamede, şüpheli Keynes'in ilk olarak 1986-1987 yıllarında 8. sınıfta eğitim görmekte iken Vatandaşlık Bilgisi dersi öğretmeninin ders çalışmak için kendisini örgütün 'Işık Evleri' olarak adlandırılan örgüte üye devşirilmesinde kullandığı örgüt evlerine yönlendirmesiyle tanıştığı, şüpheliye bu tarihten sonra örgütün şakirtlik programının uygulanmaya başlandığı, örgütsel özel testlere tabi tutulduğu, 1990 yılında lise son sınıfta örgüte müzahir Çemberlitaş Fem Dershanesine kayıt olduğu, 1990 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Maliye Bölümünü kazanması üzerine Ankara'ya gittiği ve burada örgüte ait evlerde kalmaya başladığı, örgüt içerisinde önce Kütüphane Sorumlusu ve belletmenlik görevlerinde bulunduğu, ilerleyen aşamalarda "Tarık Kod" adı verilerek Türk Silahlı Kuvvetleri Mahrem Yapılanmasında Öğretmen (Grup Abisi) görevinin verildiği ve şüphelinin bu görevi yürüttüğü anlatıldı.
CUMHURİYET YAZARINA ÖRGÜTLE İLGİLİ BİLGİLER VERİYOR
Şüpheli David Keynes'in okulu bir türlü bitirememesi üzerine psikolojik sıkıntılar yaşamaya başladığı, sıkıntıların nedeninin örgüt olduğunu düşünmesi üzerine Eylül - Ekim 1997 döneminde o dönem adı Tarikat, Cemaat, Nurcular olarak anılan FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü aleyhine köşe yazıları yazan Cumhuriyet Gazetesi Köşe Yazarı Hikmet Çetinkaya ile görüşerek örgütle alakalı bilgiler verdiği ve Hikmet Çetinkaya'nın 6 Ekim 1997 yılında Cumhuriyet Gazetesinde köşe yazısında bununla ilgili yazı yazdığı da iddianamede anlatıldı.
İNTİHAR GİRİŞİMİNDE BULUNMUŞ
Bu durumun örgütü tedirgin etmesi üzerine bir müddet şüphelinin Ankara'da örgüte ait evlerde örgüt elemanlarınca saklandığı, şüphelinin yaşamış olduğu psikolojik sıkıntılardan dolayı başarısız bir intihar girişiminde bulunduğu, bu olayların 28 Şubat 1997 postmodern darbeden 3-4 ay öncesinde yaşanması, örgütün kurmak istediği Mahrem Yapılanmayı ortaya çıkarabileceğini düşünen FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü elebaşını tedirgin ettiği ve bunun üzerine o dönem TSK Mahrem Yapılanmasından Sorumlu Murat Ceylan'ın olaya tanık olan Mehmet Candan ile birlikte şüpheliyi İstanbul'a örgüt elebaşı Fetullah Gülen ile görüştürmek üzere getirdiği, İstanbul Altunizade FEM dershanesinde şüphelinin Fetullah Gülen ile görüştüğü, Fetullah Gülen'in şüpheliye araç tahsis edilmesi, burs verilmesi şeklinde çözümler üretileceğini söylemesi üzerine ayrıldıkları" ifade edildi. Örgüt tarafından şüpheliye vaat edilen yardımların yapılmaması üzerine şüphelinin bildiği diğer bilgileri ve isimleri de gazetelere vereceğini söylemesi üzerine 2-3 yıl daha Ankara'da kaldıktan sonra Türkiye'de kalmasının sakıncalı olduğu değerlendirilmesi üzerine sağlanan uygun imkanlarla Amerika'ya gönderildiği ve Amerika'da Eyalet Sorumlusu Selim (Kod) Hüseyin Şentürk'ün sorumluluğuna verildiği ve şüphelinin 15 Kasım 2011 tarihinde Amerikan vatandaşlığını alarak David Keynes olarak adını değiştirdiği, Amerika'da örgütle irtibatının devam ettiği kaydedildi.
UYGULAMA GELİŞTİRİLMESİ TALİMATI GÜLEN'DEN
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından yapılabilecek ve örgütü deşifre edecek teknik dinlemelere karşı örgüt üyelerinin telefonla iletişim kurmamalarını, örgüt üyelerinin aralarında iletişim sağlayabileceği bir uygulama geliştirilmesi talimatı vermesi üzerine 'Tilki' lakaplı Atalay Candelen tarafından mesleki bilgisi, teknoloji şirketi imkanları ve örgütün desteği ile ByLock isimli kriptolu yazışma programını örgüt için geliştirdiği, bu uygulamanın sunucuya bağlanabilmesi için alınan "bylock.net" uzantılı alan adının şüpheli Keynes'in kimlik bilgileri ve mail hesabı kullanılarak alındığı ve bu alan adının ödemelerini şüphelinin yaptığı anlatıldı.
APPLE VE GOOGLE MARKET'E ŞÜPHELİNİN MAİL HESAPLARIYLA YÜKLENDİ
Programın örgüt üyelerine daha hızlı ulaştırılmasının sağlanması ve aynı zamanda bu uygulamanın herkese açık bir uygulama olduğu izlenimi verilmesi amacıyla Apple Market (App Store) ve Google Market'e (Google Play) şüpheli David Keynes'in kimlik bilgileri, mail bilgileri ve şüphelinin isimleri üzerine oluşturulan mail hesaplarıyla yüklendiği, şüphelinin de örgütün Kriptolu Yazışma sistemi olan ByLock sistemine dahil edildiği, şüphelinin, ByLock programının geliştiricisi Atalay Candelen'in ortağı ve yetkilisi olduğu Base Bilgi Teknolojileri Limited Şirketinde SGK kaydının yapıldığı belirtildi.
İFADESİ
Savcılıkça hazırlanan iddianamede yer alan Keynes'in ifadesi ortaya çıktı.
ARAMA KAYITLARINDA BOMBACI OLDUĞU TESPİT EDİLDİĞİ İÇİN İSMİNİ DEĞİŞTİRDİĞİNİ SÖYLEDİ
İfadesinde ismini değiştirme sürecini anlatan şüpheli Keynes, "2003 yılında Long Beach ve 2005 yılında New York Havalimanlarında hakkımda bombacı olduğum tespiti ile hakkımda arama kayıtları olduğu ve sürekli karsıma çıktığı için 2012 yılında Amerikan vatandaşlığı alırken ismimi ve soy ismimi David Keynes olarak değiştirdim. Herhangi bir takma adı, lakap, kod adım yoktur" dedi. ByLock'un geliştiricisi olduğu öne sürülen Atalay Candelen ise tanışma sürecinden bahseden Keynes, "ABD'de bulunduğum süre zarfında sosyal arkadaş çevresinde Atalay Candelen ile tanıştım. Arkadaş çevresinde Atalay'a kafasında kırk tilki geçen bir tip olduğu için tilki olarak hitap ederlerdi. Zaman zaman arkadaş çevresinde buluşarak iletişim kurardık. Atalay Candelen'in ABD'de vatandaşlık için paralı evlilik yaptığını biliyorum" diye belirtti.
"ATALAY CANDELEN KREDİ KARTIMI İSTEDİ"
ByLock'un geliştiricisi olduğu iddia edilen Atalay Candelen ile bir süre birlikte yaşadıklarını söyleyen Keynes, "Atalay kendi payına düşen kiraları ödemediği için aramızda anlaşmazlık çıktı ve ablasının evine taşındı. Atalay Candelen bana Türkiye'de müteahhitlik ve hayvancılık isine girdiğini ve battığını, Amerika'da Silikon Vadisinde şirketlere CV göndereceğini bunun için CV'sine ekleyecek programlar hazırladığını, bu programları Apple markete yüklemek için Apple hazırlık aracına internetten satın alması gerektiğini ancak kendi kredi kartının yurtdışı harcamasına kapalı olduğunu söyleyerek bana işlemi yapamadığını gösterdi. Atalay bu program aracının 100 dolar olduğunu, benim kredi kartımı kullanmak istediğini ve 100 doları bana nakit olarak verebileceğini söyledi" dedi.
İfadesinde, kredi kartını Atalay Candemir'e verdiğini söyleyen Keynes, "Karşılığında 100 dolar aldım. Bu arada Atalay Candelen bu işlem için bir mail adresi olması gerektiğini söyledi. Ben kullanmış olduğum 'david.keynes@pcc.edu' uzantılı mail adresimi verdim. Daha sonra bu mail adresini ve kredi kartı bilgilerimi kullanarak Apple marketten söylediği program aracını satın aldı. Yine bu programı android markete yüklemek için g-mail mail hesabı olması gerektiği söyledi ve kendisi g-mail üzerinden 'keynes97209@gmail.com' uzantılı mail adresini aldı. İşlemlerini Atalay kendi bilgisayarından halletti, şifreyi kendisi oluşturdu" diye belirtti.
"ATALAY CANDELEN BYLOCK'U TELEFONUMA İNDİRDİ"
Atalay Candelen'in ByLock isimli programı hazırladığı kendisine söylediğini belirten Keynes, "ByLock'u Apple markete yüklediğini söyledi ve telefonumu benden alarak Apple marketten bu programı indirdi ve kurdu. Programı açtığımda bana tarif etmesi üzerine kayıt oldum. Bunun üzerine program bana hatırlamadığım bir numara verdi. Atalay'a bu numaranın ne olduğunu sorduğumda bu numaranın kullanıcıya özel bir numara olduğunu, iletişim kuracağı kişiye bu numarayı vermem gerektiğini bu şekilde programın eşleşeceğini ve iletişim kurabileceğimi anlattı. O dönem WhatsApp ile bu programı kıyasladığımda kullanımının pratik olmadığını söyledim ancak bunun üzerine Atalay Candelen bu programın kayıtları 3 gün içerisinde silme özelliği olduğundan bahsetmişti. Ancak ben vaktini boşa harcadığını söyleyerek bu programı telefonumdan geri sildim" dedi.
"ATALAY CANDELEN'İN BU PROGRAMI YAZMA İHTİMALİ YÜKSEKTİR"
İfadesinde, 15 Temmuz darbe girişiminin sonrasında ByLock'un FETÖ/PDY silahlı terör örgütü için hazırlanmış bir program olduğunu kanaatine vardığını söyleyen Keynes, "Gerek programın spesifik yapısı, gerek programın kullanılışının pratik olmaması ve kullanıcı ekleme sekli, gerekse Atalay Candelen'in örgüt ile bağlantıları bunu göstermektedir. Bana göre Atalay Candelen'in bu programı yazma ihtimali yüksektir. Ağustos 2014 dönemine doğru gelen bilgilendirme maillerinde güncelleme ve yüklemelerin reddedildiğine ilişkin bildirim mailleri sık sık görmeye başlamıştım. Ağustos 2014 döneminde Türkiye'ye geldiğimde Atalay'a bu durumu sordum ve Apple'ın açık kaynak koda izin vermediğini bu nedenle kod yazmakta zorlandığını bundan dolayı yükleme ve güncellemelerin reddedildiğini söylemişti. Şuan yaptığım değerlendirmeye göre muhtemelen o dönem örgüt tarafından bu program örgüt üyelerinin içeriklerinin görülebileceği ve incelenebileceği şekilde kodlanıyordu ki kişisel verilerin güvenliğine önem gösteren Apple tarafından bu nedenle reddedildiğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
"PROGRAMIN TİCARİ AMAÇLI YAPILMADIĞINI DEĞERLENDİRİYORUM"
Atalay Candelen'in kendisine ByLock'un 500 bine yakın indirildiğini söylediğini belirten Keynes, "Bu programın Atalay Candelen tarafından ticari amaçlı yapılmadığını değerlendiriyorum. Zira bu programın örgüt tarafından gizli yazışmalarda kullandığından ücretli yapılması halinde kullanıcıyı ifşa edeceğini bildiği için bu nedenle de ücretli olmasına karşı çıktığını ya da örgüt tarafından ifşa olmayı engellemek için paralı yapılmasının engellendiğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.
"MİT'İN BENİ ŞİMDİYE KADAR BULACAĞINI VE ALACAĞINI SÖYLEDİ"
İfadesinde 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında MİT'in ByLock'u deşifre ettiğini söyleyen Keynes, "MİT raporunu ben de incelemiştim. Burada geçen mail adresi ve Litvanya'da bulunan şirket ili ilgili bir bilgim yoktur. Bu şirkete kredi kartımdan herhangi bir ödemede bulunulmadı" dedi.
Emre Uslu'nun Türkiye'ye döneceğine dair söylemlerinden FETÖ'nün darbe teşebbüsü gerçekleştireceğini anladığını belirten Keynes, "15 Temmuz 2016 tarihinde darbe teşebbüsü gerçekleşti. Darbe günü kız arkadaşım ile sinemadaydım. Çıktığımda telefonumda 30 cevapsız arama gördüm. Kardeşim ile konuştuğumda boğaz köprüsünde bir olay olduğunu söyledi. Kız arkadaşımı evine bıraktım ve önce Kadıköy'e sonra da Saraçhane'ye gittim. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuştuktan sonra insanlar akın akın gelmeye başlayınca eve gitmek üzere ayrıldım. Haberlerde, ByLock isimli programdan bahsedildiğini gördüm ve Atalay Candelen'i aradım ve haberlerde ByLock'un geçtiğini ne iş olduğunu sordum. Kendisi beni geçiştirdi. Bir problem olsa idi MİT'in beni şimdiye kadar bulacağını ve alacağını söyledi. Bir problem olmadığını rahat olmam gerektiğini söyledi" diye belirtti.
"BAŞIMDAN GEÇENLERİ İSMAİL SAYMAZ'A ANLATTIM"
Masumiyetini ispatlamak için Türkiye'de yaşayan insanlarla iletişime geçtiğini söyleyen Keynes, "Hürriyet Gazetesini aradım ve İsmail Saymaz ile görüşmek istediğimi söyledim. İsmail Saymaz'ı bağladılar durumu anlattığımda benimi ile ilgilendi ve bu haberi kendisinin yapmak istediğini söyledi. Daha sonra Saymaz New York'a geldi. Kendisi buluştum. Başımdan geçenleri kendisine anlattım. Daha sonra da benim ile ilgili haber yaptı. Bu görüşme içeriklerini kabul ediyorum. Bu görüşme içeriğinde vermiş olduğum bazı istatistikler benim kişisel düşüncemdir. Bunun ile ilgili net bir bilgim yoktur" dedi.
"ARKADAŞLARIMIN BU YAPIDAN KURTULMALARI HUSUSUNDA TELKİNLERDE BULUNUYORDUM"
İfadesinde, haber yapılmasının ardından İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısını aradığını dile getiren Keynes, "Bir müddet sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili İsmail Uçar'a Adliye sekreterini arayarak telefonla ulaştım ve bir kısım bildiklerimi anlattım. Kendisi beni Türk Büyük Elçiliği Askeri Ataşesine yönlendirdi. Tamamen kendi isteğim ile hiç kimsenin baskısı olmadan Türkiye'ye geldim. Bu örgüt yüzünden kendimi dinden dahi soyutladım. Ancak devam eden dönemde bu örgüt ile irtibatlı ve iltisaklı arkadaşlarım ile sosyal ilişkilerim devam etti. Bu süreç zarfında da iletişim halinde olduğum arkadaşlarımın bu yapıdan kurtulmaları hususunda telkinlerde bulunuyordum. Arkadaşlarıma bu konuşmalarımda bu yapının tabiri caizse bir 'genelev' olduğunu, genç yaşta kendilerine kullandıktan sonra yaşlandıklarında bir köşeye attığını söylüyordum. Kişisel görüşüme göre örgüt elebaşı Fetullah Gülen şizofren bir kişiliktir ve 45 yıllık Anadolu gençliğini bu örgüt elebaşı mahvetmiştir. Dış güçlerin ülkemize vermek istediği zararı bu örgüt elebaşı yapmıştır" ifadelerini kullandı.
"DEVLET TARAFINDAN YAPILAN TÜM İNCELEMELERDE RIZAM VARDIR"
İddianamede, David Keynes'in ifadesinde, "neokeynes" ismiyle ByLock kaydı oluşturduğunu, kayıt olduktan sonra da sildiğini, bu nedenle hiçbir arkadaşı ve paylaşımı olmadığını ileri sürdü. 15 Temmuz darbe girişiminin ertesi günü, haberlerde ByLock isimli programdan bahsedildiğini gördüğünü ifade eden Keynes, bunu Atalay Candelen'e sorunca kendisini geçiştirdiğini, bir problem olmadığını söylediğini aktardı.
7 Ağustos 2016'da Türkiye'den çıkış yaparak Amerika'ya giden Keynes, "10 Ağustos ta telefon ile Atalay'la tekrar görüştüm medyada ByLock ile ilgili birçok kişinin tutuklandığını gördüm ve bu programı örgütün kullandığını anlayarak Atalay'a sordum. Atalay yine beni geçiştirdi. Ayrıca serverın Amerika'da da olduğunu bildiğim halde Litvanya'nın adının geçtiğini sorduğumda şirketten alan adı aldığını ancak şirketin Türkiye'ye en yakın yerden tahsis yaptığı şeklinde bir şeyler söyledi. Ancak ben söylemlerinden buna inanmadım. Atalay Candelen'in Faruk Bayındır ile ilgili irtibatını düşündüğümde FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü'nün derin yapılanmasında yer aldığını anladım. En son beni 23 Ağustos 2016'da aradı ve kendisi için Uber hesabı açmamı istedi. Ben de bu yüzsüzlüğü üzerine kızdım ve ağzıma geleni söyleyerek telefonu kapattım ve bundan sonra hiçbir şekilde iletişim kurmadım. Daha önce Apple'a müracaat ederek, Apple markette bulunan ByLock programının indirilme bilgilerini istemiştim. Araştırmanın uzun süreceği şeklinde geri dönüş yapılmıştı. Ancak daha sonra avukatımın dilekçesinde Obama ve Trump yönetiminin Fetullah Gülen'in darbe teşebbüsü yaptığını kabul etmediği şeklinde bir ibare geçtiğini gördüğüm için buna tepki olarak talebimi geri çekmiştim. Ayırca Google'a ve Godaddy şirketine de müracaat etmiştim. Ancak şimdiye kadar olumlu bir dönüş olmadı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından bu hususta girişim ve talep yapılmak istenirse bu verilerin alınmasında rızam vardır ve bu hususta elimden geleni yapacağım. Ayrıca bu programın apple market ve android markette üreticisi ve sahibi olarak gözüktüğüm için devlet tarafından yapılan tüm işlemleri ve incelemelerde rızam vardır" şeklinde konuştu.
FARUK BAYINDIR NEW JERSEY'DE HANGAR KİRALAMAK İSTEMİŞ
David Keynes ifadesinde, 2010 yılında Türkiye'de bulunduğu bir gün Atalay Candelen'in FaceTime'dan aradığını, Candelen ile buluştuklarını, daha sonra Yeşilköy'de buluştukları Faruk Bayındır'ı ilk kez gördüğünü anlatarak, Bayındır'ın kendisinin Amerika'da yaşadığını öğrenince New Jersey'de bulunan bir havalimanında hangar kiralamak istediğini, bunun için 60 milyon dolar verebileceğini söylediğini de belirtti. Keynes, "İsmini hatırlamadığım havalimanı zengin kişilerin kullanmasından kaynaklı diğer havalimanları gibi pasaport ve para durumları sıkı denetlenen liman olmadığını yani illegal işler çeviren kişiler tarafından tercih edilen bir liman olduğunu biliyordum. Atalay Candelen'e bu adamın kim olduğunu sordum. Atalay bana orta okul döneminden yapı içerisinde abileri olduğunu söylemişti. Amerika'ya döndüğümde New Jersey'de bulunan havalimanında hangar kiralarını araştırdığımda 300-350 milyon dolar civarında olduğunu öğrendim ve Atalay Candelen'e söyledim. Yine bir seferinde Amerika'da bulunan bir arkadaşımın uçuş eğitimi almak istediği için Atalay Candelen'den rica ederek Faruk Bayındır'ın uçuş okuluna kaydı hususunda Faruk Bayındır ile görüşmüştük. Ancak bu görüşmede Faruk Bayındır beni hatırlamamıştı" ifadelerini kullandı.
GÜRSUL İLE AYNI YURTLARDA KALMIŞ
İddianamede, Keynes ifadesinde örgüt evlerinde kalan birçok kişinin de ismine yer verdi. Keynes, "FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan ve Yargıtay tarafından bozulan karar üzerine yeniden yargılanmasına başlanan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun eski başdanışmanı Fatih Gürsul ile 1999'da Ankara'da üniversite okuduğu yıllardan tanıştığını söylediği yer aldı. Keynes, Gürsul'un o dönem örgüte ait yurtlarda kaldığını ve belletmenlik yaptığını da söyledi.
TESLİM OLMAK İSTEDİ
FETÖ ile iltisakı nedeniyle kapatılan Bank Asya'da hesabı bulunan Keynes'in avukatınca 4 Mart 2021'de verilen dilekçede, Keynes'in Türkiye'ye gelerek etkin pişmanlık hükümleri kapsamında beyanda bulunmak istediğini bildirdi.
TUTUKLANDI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığıyla avukatı aracılığıyla yapılan ikna görüşmeleri sonunda 9 Haziran saat 10.20 sıralarında İstanbul Havalimanı'na gelerek kendiliğinden teslim olan Keynes, burada gözaltına alındı. Sevk edildiği hakim tarafından da tutuklandı.
15 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
Keynes hakkında, "terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
(02 Ağustos 2021, 15:33)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: