İstanbul'da, Gezi Parkı Davası'nın firari sanıkları Can Dündar ve Memet Alabora'nın da aralarında bulunduğu firari 7 sanığın ayrılan dosyalarının, Osman Kavala'nın da bulunduğu ana dava dosyasıyla tekrar birleştirilmesine karar verildi. Hakkında yakalama kararı bulunan eski CIA danışmanı Henri Barkey dahil sanık sayısı 17'ye ulaşan davada ilk duruşma 21 Mayıs'ta yapılacak. Konuyla ilgili diğer gelişmede, Gezi olaylarına ilişkin Beşiktaş taraftar grubu Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanığa "darbeye teşebbüs" ve "izinsiz gösteri" suçlamasıyla açılan davada verilen beraat kararları, Yargıtay tarafından bozuldu. Bozma kararında yargılamayı yapan İstanbul 13. ACM'nin açık bazı delilleri dikkate almaması etkili oldu. Dava dosyasının tekrar geri gönderileceği mahkeme bozma kararına uyarsa, İstanbul 30. ACM'deki Gezi Parkı ana davasıyla birleştirilip birleştirilmeyeceği gündeme gelecek. Mahkemelerce uygun görülmesi halinde davalar birleştirilecek. Yargıtay'ın dikkat çektiği delillerden birinde sanıkların ihtilal girişiminde bulunduklarını açıkça ifade etmeleri ve iş makinesi çalarak Beşiktaş'taki başbakanlık ofisini kalabalık bir grupla basmaya gitmeleri dikkate alındığında birleştirmenin kuvvetle muhtemel olduğu değerlendiriliyor. Bu durumda sanık sayısı 52'ye çıkmış olacak. Davanın sanıkları arasında firari olan ABD istihbarat teşkilatı CIA danışmanı Henri Barkey de var. ABD'de bir Fetö kuruluşunda çalışan Barkey 15 Temmuz darbe girişiminde rolü olduğu suçlamasını reddetmiş, 'Ben yapmadım, yapsaydım, başarırdım' demişti. Fetö lideri Gülen Gezi olaylarında yaptığı açıklamada Başbakan Erdoğan'ın Gezi Parkı eylemcileri için 'çapulcu' demesini eleştirmiş, eylemcilerin içinden geleceğin kahramanlarının çıkabileceğini ifade etmişti.
19.05.2021 14:58 İstanbul'da, Gezi Parkı Davası'nın firari sanıkları Can Dündar, Mehmet Ali Alabora ve Ayşe Pınar Alabora'nın da aralarında bulunduğu 7 sanığın ayrılan dosyaları, Osman Kavala'nın da içinde bulunduğu ana dava dosyasıyla tekrar birleştirilmesine karar verildi. Hakkında yakalama kararı bulunan eski CIA danışmanı Henri Barkey dahil 17 sanığa ulaşan davanın ilk duruşması 21 Mayıs'ta yapılacak.
28 Nisan'da İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya yakalamalı sanıklar Can Dündar, Mehmet Ali Alabora, Ayşe Pınar Alabora, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu ve İnanç Ekmekçi katılmadı. Sanıkları avukatları temsil etti.
Mahkeme, dosyanın İstinaf Mahkemesi'nce beraat kararları bozulan aralarında Osman Kavala'nın da bulunduğu Gezi Parkı ana davasıyla birleştirilmesine karar verdi.
GEZİ ANA DAVASI İSTİNAF'TA BOZULMUŞTU
Gezi Parkı eylemlerine ilişkin aralarında iş adamı Osman Kavala, gazeteci Can Dündar, Ayşe Mücella Yapıcı ve oyuncu Mehmet Ali Alabora'nın da bulunduğu 16 sanığın "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan yargılandığı dava, 18 Şubat 2020'de karara bağlanmıştı. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi davanın tek tutuklu sanığı Osman Kavala'nın da aralarında olduğu 9 sanığın beraatine, firari sanıklar Ayşe Pınar Alabora, Can Dündar, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, İnanç Ekmekçi ve Mehmet Ali Alabora'nın ise dosyalarının ayrılmasına karar vermişti.
YEREL MAHKEME 8 SANIĞA YURT DIŞI YASAĞI KOYMUŞTU
Savcılık, yerel mahkemenin kararını istinafa taşımıştı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi de 22 Ocak 2021'de Osman Kavala'nın da aralarında bulunduğu 9 sanığın beraat kararını bozmuştu. Bunun üzerine 30. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklu sanık Osman Kavala dışındaki sanıklar Ayşe Mücella Yapıcı, Ali Hakan Altınay, Çiğdem Mater Utku, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Aksakoğlu ve Yiğit Ali Ekmekci hakkında yurt dışına çıkış yasağı konulmasına karar vermişti.
ANA DAVANIN İLK DURUŞMASI 21 MAYIS'TA GÖRÜLECEK
Öte yandan Osman Kavala ve hakkında yakalama kararı bulunan eski CIA danışmanı Henri Barkey'in FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin "Anayasa'yı ihlal" ve "Devletin gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etme" suçlarından İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandıkları dava da Gezi Parkı ana davasıyla birleştirilmişti. Gezi Parkı ana davasında, birleştirme kararlarıyla birlikte ilk duruşma 21 Mayıs'ta yapılacak.
SANIKLAR
Birleştirme kararlarıyla birlikte sayıları 17'ye ulaşan sanıklar şu isimlerden oluşuyor:
Henri Barkey (eski CIA danışmanı)
Osman Kavala (Anadolu Kültür A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı, işadamı, tutuklu)
Yiğit Ali Ekmekçi (Anadolu Kültür A.Ş Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Terakki Vakfı Okulları Yönetim Kurulu Üyesi)
Ali Hakan Altınay (Anadolu Kültür A.Ş Yönetim Kurulu Üyesi)
Yiğit Aksakoğlu (Bernard van Leer Vakfı Türkiye Temsilcisi)
Gökçe Yılmaz Handan (Açık Toplum Vakfı Türkiye Temsilcisi, firari)
Hanzade Hikmet Germiyanoğlu (Sivil Toplum Geliştirme Merkezi Koordinatörü, firari)
Ayşe Mücella Yapıcı (Mimar)
Ayşe Pınar Alabora (Oyuncu, firari)
Memet Ali Alabora (Oyuncu, firari)
Can Dündar (Gazeteci-yazar, firari)
Çiğdem Mater Utku (Sinemacı ve gazeteci)
Handan Meltem Arıkan (Yazar, firari)
İnanç Ekmekçi
Mine Özerden (Sinemacı, yönetmen yardımcısı ve reklamcı)
Şerafettin Can Atalay (Avukat)
Tayfun Kahraman (Eski TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi akademisyen)
ÇARŞI GRUBU DA SANIKLARA KATILABİLİR
Konuyla ilgili diğer bir gelişme daha yaşandı. Gezi Parkı olaylarına ilişkin Beşiktaş'ın taraftar grubu Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanığa "darbeye teşebbüs" ve "izinsiz gösteri" suçlamasıyla açılan davada verilen beraat kararları, Yargıtay tarafından bozuldu.
OYBİRLİĞİ
28 Nisan'daki gelişmeye göre, savcılığın temyiz talebi üzerine Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 18 Mart 2021 tarihinde yerel mahkemenin kararını oybirliğiyle bozdu.
SANIKLARIN İLETİŞİMLERİNİN TAPE DÖKÜMLERİNE YER VERİLDİ
Kararda, kamuoyunda Gezi Parkı olayları olarak bilinen eylemlerin, 30-31 Mayıs 2013 tarihlerinde Taksim'de başladığı ve haziran ayı boyunca gece-gündüz devam ettiği belirtilerek “Daha sonrasında eylemler ülke genelinde başka şehirlere yayılmış, bunun neticesinde çok sayıda kişinin ölmesi ve yaralanmasına, milyonlarca TL tutarında kamusal ve özel nitelikli zararın meydana gelmesine, kişilerin mal ve can güvenliğinin tehlikeye düşürülmesine yol açmıştır” denildi.
Kararda, Gezi Parkı'nın bir kısmına yapılması planlanan Taksim Kışlası'nı engelleme bahanesiyle eylemlerin başlatıldığı, PKK/KCK, DHKPC, TKP/ML-TİKKO, MLKP gibi yasa dışı silahlı terör örgütleri ile marjinal grupların gösteri ve eylemleri kendi propaganda platformuna dönüştürdüğü ve tüm bu grupların koordineli hareket ettiği kaydedildi.
Kararda, “Sanıklardan Cem Yakışkan ve Numan Bülent Ergenç'in ortaklaşa örgütleyerek Beşiktaş Spor Kulübü bünyesinde oluşan ‘Çarşı taraftar gurubu' olarak bilinen kitleyi harekete geçirerek Taksim Gezi Parkı'na yönlendirdikleri, bu kitlenin fiilen eyleme katılmasını sağlamaya çalıştıkları” ifade edildi.
Sanıkların iletişimlerinin tape dökümlerinde şu ifadeler yer alıyor:
“Park mark benim umurumda değil. Bana ne, yemişim AVM'sini de Gezi Parkı'nı da ağacını da ihtilal başladı. Bu hükümeti düşüreceğiz. Her gün savaş, her gün direniş. Kemalist, memalist. Abi yaksınlar, kaos var, gidiyoruz. Başbakanlık konutuna saldırı olacak bugün. Bu bir iç savaşa dönüşebilir. Polise güçlü saldıralım. Ses getirecek bir şeyler yapmamız lazım. Ölen kişi olursa toplumsal refleks çok daha fazla artar…”
Sanıkların, Başbakanlık ofisini işgal etmeye çalıştıkları, ayrıca eş zamanlı olarak Ankara'da gerçekleştirilen gösterileri organize eden şüphelilerle irtibat kurarak Ankara'da bulunan Başbakanlık ofisini ele geçirmeye teşvik ettikleri öne sürüldü.
İddianamede, bu konuşmalarla ilgili, “Ülkede otorite zaafı oluştuğu görünümü yaratmak için Beşiktaş'taki Başbakanlık çalışma ofisini işgal etmeye çalıştıkları, eş zamanlı olarak Ankara'da gerçekleştirilen gösterileri organize eden şüphelilerle irtibat kurarak Ankara'da bulunan Başbakanlık çalışma ofisini ele geçirmeleri için teşvik ettikleri, oluşacak zaafiyeti dünya kamuoyuna göstermek için yabancı basın mensuplarının olay yerine girmelerini sağlayarak, kamuoyunda Arap Baharı diye adlandırılan bir kısım Ortadoğu ülkelerindeki yönetim değişikliklerini çağrıştırır şekilde imaj oluşturup hükümeti yasal olmayan yöntemlerle ortadan kaldırmayı amaçladıkları…” yorumu yapılıyordu.
Yargıtay kararında, Kavala hakkındaki son iddianamede, Occupy/Turkey hareketinin ve sivil başkaldırı yönteminin olaylarda etkili olduğunun iddia edildiği, Kavala'nın yönetiminde olduğu Açık Toplum Vakfı'nın da olayları finanse ettiğinin iddia edildiği vurgulandı.
GEZİ ANA DAVASIYLA BİRLEŞTİRİLMESİ GEREKTİĞİNE HÜKMEDİLDİ
Kararda, “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyet hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” suçu yönünden Cumhurbaşkanlığının (Başbakanlık) suçtan doğrudan zarar görüp davaya katılma hakkı bulunduğu halde Ceza Muhakemesi Kanununa göre dava ve duruşmalardan haberdar edilmeksizin yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması bozma gerekçesi sayıldı.
Ayrıca Taksim Gezi olaylarına ilişkin İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinde kapsamlı bir dosyanın bulunduğu ifade edilerek “Adı geçen dosya ile bu dosya arasındaki hukuki ve fiili irtibat bulunması, örgüt üyeliği suçunun (terör ve suç örgütü yönünden) özelliği nazara alınarak her iki dosyanın birleştirilmesi yoluna gidilmesi, sanıkları hukuki durumlarının buna göre takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma neticesinde beraatlarına karar verilmesi” de gerekçe gösterildi.
Kararda, "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" suçu bakımından bazı sanıkların, iletişimin tespiti ve görüntü kayıtlarını kabul etmedikleri aktarıldı. Bu suç yönünden, olaylara ilişkin mobese, kamera kayıtları, TV'lerden elde edilebilecek görüntü ve kayıtların temin edilmemesi ve görüntü ve kayıtların sanıklara ait olup olmadığına yönelik Adli Tıp, TRT, TÜBİTAK gibi kurumlardan rapor aldırılmadan hüküm kurulmasının da bozma nedeni yapıldığı kaydedildi.
Bozma kararıyla birlikte dava dosyası, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine yeniden gönderilecek. Mahkeme bozma kararına uyarsa, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesindeki Gezi Parkı ana davasıyla birleştirilip birleştirilmeyeceği sorularak uygun görülmesi halinde davalar birleştirilecek.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 29 Aralık 2015'te tüm sanıklar hakkında beraat kararı vermişti. Kararın gerekçesinde grubun, takım taraftarlığından kaynaklanan, legal sosyal etkinlikler dışında herhangi bir illegal faaliyet içinde bulunmadığı belirtilmiş, ‘darbeye teşebbüs' suçuna ilişkin ise her türlü şüpheden uzak, yeterli, kesin ve somut olgu bulunmadığı kaydedilmişti. Sanıkların ne şekilde silahlı terör örgütü kurduğu, hangilerinin yönetici, hangilerinin üye olduğu, ne tür yönetsel faaliyetlerde bulunduğunun tespit edilemediği ifade edilmişti. Sanıkların aralarındaki hiyerarşik yapı, görev dağılımı, faaliyet organizasyon şeması, silahlı terör örgütünün amacı ve bu amaç için kullanılan araçlar, maddi kaynaklar, örgüte özgülenen silah mühimmatı, iş bölümü, gizlilik esasları gibi terör örgütlerini teşkil eden somut olgu ve verilerin belirlenemediği de kaydedilmişti.
Savunmalarında polisle çatıştıklarını kabul etmeyen sanıklar, aksine polise yardımcı olmaya çalıştıklarını, telefon konuşmalarının birçoğunun şaka mahiyetinde olduğunu, bazı konuşmaların da yanlış anlaşıldığını belirterek suçlamaları reddetmişti.
Ancak ortaya çıkan görüntülerde iş makinelerine binen bir grubun Başbakanlık Ofisini basmaya gittikleri görülüyordu.
Sanıklar
Çarşı-Gezi davasında şu 35 sanık yargılanmıştı: Koray Yalnız, Rüştü Aytan, Arda Mutludoğan, Sezgin Gülnar, Kaan Kabaş, Cem Yakışkan, Sarp Dağ, Barış Karaca, Atay Kesik, Mahmut İli, Numan Bülent Ergenç, Erdener Karataş, Volkan Eroğlu, Ant Erbirsin, Yusuf Demirci, Burak Bulut, Hüseyin Fidan, Ayhan Güner, Tuncer Gençer, Erdem Işık, Hakan Bora, Halil İbrahim Erol, Emre Işık, Engin Sarar, Serkan Sevim, Savaş Yeşiltepe, Akyan Uyanıktürk, Murat Eroğlu, Erol Özdil, İbrahim Aydın, Musa Fırat, Güray Sözmen, Mustafa Uysal, İbrahim Halilullah Turan, Hakan Tezel.
GEZİ ANA DAVASI
İstanbul'da 2013 yılında Taksim Gezi Parkı'nda ağaçların sökülerek yerine askeri kışla yapılmak istenmesine karşı başlayan ve dalga dalga tüm Türkiye'ye yayılan eylemlerin ardından ilk soruşturma o dönem anayasal suçlara bakan savcı Muammer Akkaş tarafından başlatıldı. 17-25 Aralık operasyonlarının ardından görevden alınarak hakkında FETÖ soruşturması başlatılan Akkaş yurt dışına kaçtı. 2013 yılında rafa kaldırılan Gezi soruşturması 4 yıl sonra FETÖ'cü bir başka savcının hazırladığı dosya üzerinden yeniden açıldı. Gezi parkı davasında sanıklar, 'hükûmeti ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan ağırlaştırılmış müebbet istemiyle toplamda 606 yıldan 2 bin 970 yıla kadar hapis cezası ile yargılandı. İddianamede 746 müşteki yer aldı.
657 SAYFALIK GEZİ OLAYLARI ANA DAVA İDDİANAMESİNİN TAM METNİ (pdf)
Paralel yapı-05 Kasım (2017) 'İstanbul 17 sanık (ilk 16) Gezi-17/25 Aralık-15 Temmuz darbeleri bağlantısı' davası
Paralel Yapı-08.10.2020-İstanbul 2 sanık Osman Kavala ve Henry Barkey darbeye destek davası
Kavala'ya Şok: Gezi davasındaki beraatler bozuldu
Beraat kararlarına itiraz.. Gezi İstinafta: Çarpıcı Tespitler
Çarşı'nın beraatine itiraz
Gezi Olaylarında Çarşı grubuna darbe davası açıldı
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı-Gezi olayları bağlantısı manşetlerimiz
Taksim Gezi olaylarıyla ilgili manşetlerimiz
Gezi Belgeseli
(19 Mayıs 2021, 14:58)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: