Adana, Antalya, Edirne, Gaziantep, İstanbul, Kayseri, Konya ve Zonguldak'ta Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin ayrı ayrı görülen davalara devam edildi. Sonuçlanan davalarda çoğu yönetici konumdaki 16 sanığa toplam 130 yıl hapis cezası verildi. İstanbul'da, meslekten ihraç edilen Ergenekon davası savcılarından Mehmet Murat Dalkuş, 'FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü üyesi olmak' suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Öte yandan Fetö'ye yönelik bazı yeni davalar da açıldı. Daha önce Gaziantep'te açılmış olan davada ise Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) sözde "Gaziantep bölge avukatlar imamı" Kamil Bakum'un dosyası, yetkisizlik gerekçesiyle İstanbul'a gönderildi. Bakum gaybubet evinde yakalandıktan sonra verdiği 150 sayfalık ifadesinde hem örgüt hem de BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun şüpheli ölümüne dair önemli isim ve bilgiler vermişti.
21.05.2021 12:19 Adana, Antalya, Edirne, Gaziantep, İstanbul, Kayseri, Konya ve Zonguldak'ta Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin ayrı ayrı görülen davalara devam edildi. Sonuçlanan davalarda çoğu yönetici konumdaki 16 sanığa toplam 130 yıl hapis cezası verildi. İşte kronolojik sıralamayla o gelişmeler:
Antalya: Sözde adliye sorumlusu Ahmet Ş'ye 11 yıl hapis gerekçesi
Antalya'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) sözde Tataristan ve adliye sorumlusu olduğu iddia edilen kişiye verilen 11 yıl 3 ay hapis cezasıyla ilgili gerekçeli karar hazırlandı.
12 Nisan'da Antalya 9. Ağır Ceza Mahkemesince hazırlanan gerekçeli kararda, tutuklu sanık Ahmet Ş'nin GSM hattı üzerinden örgütün şifreli haberleşme programı ByLock ve gmail logosu altına gizlenmiş Kakao programına rastlandığı belirtildi.
Kararda, gizli tanık Tuna'nın beyanlarına göre Ahmet Ş'nin 1990'lı yıllarda örgütün elebaşı Gülen ile Tataristan'a giden ilk kişi olduğu, örgütün sözde "Tataristan sorumlusu" olarak atandığı ve yıllarca yurt dışında görev yaptıktan sonra Türkiye'ye döndüğü kaydedildi.
Örgütün derneklerine üye olan, başkanlık yapan Ahmet Ş'nin örgütün değişik programlara katılarak sohbet verdiği, yapının dini anlayışını örgüt üyelerine aktardığına işaret edildi.
Ahmet Ş'nin aynı zamanda örgütün sözde "adliye sorumlusu" olduğunu belirten gizli tanık Tuna'nın gerekçeli kararda şu ifadelerine yer verildi:
"Ben kayıt işlerine bakarken avukatlar, hakim ve savcılar gelirlerdi. Ahmet Ş. beni arayarak özel bir indirim yapılmasını isterdi. Ayrıca bu kişilerin çocukları hakkında bilgi alırdı. Hatta adliyeye gelen birine 'Ahmet Beyi nereden tanıyorsunuz, o bizlerle muhatap olmaz, üst konumdadır' dediğimde, 'Ahmet Ş. bizim imamımızdır, haftada bir kez toplanıyoruz' demişti."
Sanık ile örgüt arasında hiyerarşik ilişki nedeniyle suç unsurlarının oluştuğu belirtilen kararda, Ahmet Ş'nin üst sınırdan 11 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldığı, tutukluluk halinin devamının kararlaştırıldığı aktarıldı.
Kararda, sanığın örgütsel görevleri sorgulamaksızın kabul ederek organik bağını ortaya koyduğu, suçunu teyit eden birçok delil bulunmasına karşın sadece inkar odaklı savunma yaptığı bildirildi.
Zonguldak: Eski asayiş müdürüne FETÖ üyeliğinden 7 yıl hapis
Zonguldak'ta, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklu yargılanan eski asayiş şube müdürü Savaş Topaloğlu, 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
14 Nisan'da Zonguldak 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki karar duruşmasına sanık Savaş Topaloğlu İzmir 1 No'lu Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan SEGBİS ile katıldı.
Mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.
Topaloğlu, yeni iş kurduğunu ve kredi çektiğini, çocuklarının ve ailesinin mağdur olduğunu savunarak, beraatini talep etti. Topaloğlu, "Kayınpederim ameliyat oldu. Onlara biz bakıyoruz. Tutukluluk halim bunları yapmama mani olmaktadır. Babam 2011 yılında vefat etti. Annemin rahatsızlıkları var. Kayınvalidem şeker hastası. Çocuklarım var. Eşim de onlarla tek başına mücadele veriyor. Beraatimi ya da adli kontrolle tahliyemi talep ediyorum" dedi.
Sanığın ByLock sistemine girdiği iddialarla ilgili savunma veren avukatı ise sisteme giriş yaptığı iddia edilen telefon ile sanığın kullandığı cihazın işletim sistemlerinin farklı olduğunu, müvekkilinin 2016 yılında 'ByLock' kullandığına ilişkin belgelerin doğru olmadığını iddia etti. Müvekkilinin üzerine atılı suçları kabul etmediğini ifade eden sanık avukatı; beraat, adli kontrol yada maddi güvenceyle tahliye talep etti.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Savaş Topaloğlu'nun 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan beraatine karar verdi. Mahkeme sanığın "silahlı terör örgütüne üye olma" suçunu işlediğinin ise sabit olduğunu ve çalıştığı kurumun milli güvenlik açısından önemine dikkat çekerek 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Suç vasfının katalog suçlardan olması sebebiyle tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Cumhuriyet Başsavcılığı, İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi eski Müdürü Savaş Topaloğlu hakkında FETÖ/PDY üyesi ve örgütün haberleşme programı 'ByLock' kullanıcısı olduğu iddiasıyla soruşturma başlatmıştı. Soruşturma sırasında, 2016 yılında tayin olduğu Aydın'da gözaltına alınan Topaloğlu, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Savaş Topaloğlu hakkında, Zonguldak 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' ve 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlarından dava açıldı. Dava sürdüğü sırada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Topaloğlu, önceki duruşmada tekrar tutuklandı.
Edirne: Yunanistan'a kaçarken yakalanan FETÖ sanığına 9 yıl hapis
Edirne'de, Yunanistan'a kaçmaya çalışırken sınır köyünde yakalanan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) sanığı A.K., 9 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
16 Nisan'da Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık A.K. tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasında sanığın, ByLock kullandığını, hakkında tutarlı tanık beyan ve teşhisleri bulunduğunu, yasa dışı yollardan Yunanistan'a kaçmaya çalışırken yakalandığını belirterek, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan üst sınırdan cezalandırılmasını istedi.
Sanık A.K. savunmasında, örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullanmadığını ve FETÖ üyesi olmadığını ileri sürerek, "Suçlamaları kabul etmiyorum. Örgütsel bir konumum bulunmamaktadır. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum." dedi.
Mahkeme heyeti, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 9 yıl hapis cezası verdiği sanığın tutukluluk halinin devamına hükmetti.
İstanbul: Eski Ergenekon savcısı Dalkuş'a 6 yıl hapis
İstanbul'da, meslekten ihraç edilen Ergenekon davası savcılarından Mehmet Murat Dalkuş, 'FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü üyesi olmak' suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.
20 Nisan'da İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 9'uncu celseye, sanık Mehmet Murat Dalkuş tutuklu bulunduğu Silivri 1 Nolu Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Pandemi nedeniyle duruşma salonuna izleyici alınmadı.
Duruşmada savcı, eski mütalaasını tekrar etti.
Sanık Mehmet Murat Dalkuş ise son sözünde, önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirterek "Dosyadaki delil durumu dikkate alınarak tahliyemi ve beraatimi, ayrıca hakkımda lehime olan yasal hükümlerin uygulanmasını talep ederim" dedi.
Mahkeme heyeti, sanığın kovuşturmanın genişletilmesi ve tanık dinlenilmesi talebini reddetti.
Mahkeme, 'FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü üyesi olmak' suçunun sabit olduğunu belirterek örgüt içindeki konumu ve etkinliğini dikkate alarak sanık Mehmet Murat Dalkuş'u 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı. Heyet, sanığın tahliye talebini de reddederek tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Davanın geçmişi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, sanık Mehmet Murat Dalkuş'un "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenmişti.
Dalkuş'un FETÖ/PDY üyeleriyle iletişim bilgilerini içeren HTS analiz raporu ve örgütle irtibatlı olduğuna dair hakkında birden fazla tanık ve şüphelinin ifadesine yer verilen iddianamede, sanık Dalkuş'un, Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından örgüte iltisakı nedeniyle meslekten ihraç edildiği anlatılmıştı.
İddianamede sanık Dalkuş'un, FETÖ'nün kumpas davalarından "Ergenekon"a bakan 7 eski hakim ve savcı ile birlikte "suç uydurmak ve görevi kötüye kullanmak" suçlarından Yargıtay 8. Ceza Dairesinde açılan davada yargılandığı aktarılmıştı.
Esenyurt'ta yakalanmış, tahliye edilmiş, itiraz üzerine tekrar tutuklanmıştı
Yargıtay 8. Ceza Dairesince yargılanması nedeniyle kırmızı bülten çıkarılması talep edilen Dalkuş, jandarma ekiplerince 21 Ekim 2019'da Esenyurt'ta düzenlenen operasyonla yakalanmıştı.
İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi, 14 Nisan 2020'de Dalkuş'un tahliyesine karar vermişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesince yeniden tutuklama kararı verilen Dalkuş, tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
Operasyon
Mehmet Murat Dalkuş, 'FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçundan aranırken Ekim 2019'da Esenyurt'ta operasyonla yakalanmıştı.
Dalkuş 16 Ocak 2020'de mahkemede yaptığı savunmasında, 15 Temmuz darbe girişiminden iki gün sonra gözaltına alındığını ve serbest bırakıldığını söyleyerek "Yeniden ifaden alınacak denilerek hakkında yakalama kararı çıkarıldı. OHAL ilan edilince kaçmadım ancak ifade vermeye de gitmedim. Üç sene boyunca kimse beni arayıp sormadı. Teslim olacağımı söylüyordum. Bunu duyan bir işgüzar köylüm ise biraz para koparırım diyerek adresimi öğrenmiş. İhbar etmiş. Kaçtığıma dair yalan haberler yapıldı. Ben hiçbir zaman kaçmadım" demişti.
Ergenekon davasında savcı olarak görevlendirilmesine ilişkin süreci anlatan Dalkuş, "O dönem İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili olan Fikret Seçen beni çağırdı. 'Bu savcılar Ergenekon davasında mütalaaya vakit ayırabilmek için duruşmalara giremeyecek. Yetkili bir savcıya ihtiyaç var. Seni Ergenekon'a duruşma savcısı olarak görevlendirdim' dedi. Mecburen kabul ettim. Hayatımın en berbat olayına sahip olacak olaya girmiş oldum. Mağduriyet sürecim böyle başladı. İş bölümü yaptılar. 'Şimdilik takıl ortamı görmüş olursun biz mütalaaya yoğunlaştığımızda bizim olmadığımız duruşmalarda sen idare edersin' dediler. 5 Ocak 2012'de duruşmaya çıkmaya başladım. Ömrümde ilk defa ağır ceza mahkemesinde duruşmaya çıkıyordum. Ağır ceza duruşma savcısı tecrübesi yaşıyordum. Ergenekon davasında kumpasım hiç olmamıştır. Her duruşmaya katılmadım. Kıdemsiz ve yedek savcı olarak diğer savcının yanında yer aldım." ifadelerini kullanmıştı.
Konya: Sözde "polis sorumlusu"na 9 yıl hapis
Konya'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) emniyet mahrem yapılanmasına ilişkin davada örgütün sözde "polis sorumlusu" olduğu gerekçesiyle yargılanan sanığa 9 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
21 Nisan'da Konya 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanık eski sağlık çalışanı Yakup Tanyıldız ve avukatı katıldı.
İddia makamı duruşmada tekrarladığı mütalaasında, sanığın "terör örgütüne üye olma" suçundan cezalandırılmasını istedi.
Mütalaada, "İncelenen delil ve raporlara göre sanığın örgüt literatüründe emniyet mahrem yapılanması olarak adlandırılan yapı içerisinde polis memurlarından sorumlu olduğu, 'Yahya' kod ismi ve örgütün gizli haberleşme programı 'Eagle'ı kullandığı, örgütle iltisaklı sendikaya üye olduğu, kapatılan Bank Asya hesabının bulunduğu ve katılım hesabı açmak suretiyle örgüt liderinin talimatına uyduğu anlaşılmıştır. Sanık, aşamalarda alınan savunmasında üzerine atılı suçlamaları kabul etmemişse de, bu beyanların suçtan kurtulmaya yönelik olduğu belirlenmiştir." ifadelerine yer verildi.
Son savunması sorulan sanık Tanyıldız, hakkındaki suçlamaları ve tanık beyanlarını reddetti.
Tanyıldız'ın avukatı da müvekkilinin tahliyesi ve beraatini istedi, sanığın dosyasında somut bir delil bulunmadığını ve suçsuz olduğunu öne sürdü.
Mahkeme heyeti, sanığa "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 9 yıl 3 ay hapis cezası verdi.
Heyet, cezada indirim uygulamaya yer olmadığına ve sanığın tutukluluk halinin devamına hükmetti.
Gaziantep: Sözde "büyük bölge talebe mesulü" Zeliha D'ye 8 yıl hapis gerekçesi
Gaziantep'te Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) sözde "büyük bölge talebe mesulü" olan "Zeynep" kod adlı Zeliha D'ye verilen 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasının gerekçesinde sanığın örgütsel eylemleri anlatıldı.
26 Nisan'da Gaziantep 9. Ağır Ceza Mahkemesince, tutuklu sanık Zeliha D'ye "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan verilen hapis cezasının gerekçesi açıklandı.
İddianame, tanık beyanları, sanık savunması ve delillerin yer aldığı kararda sanığın örgüt mensubu öğrencilerin kaldığı evlerden sorumlu sözde "büyük bölge talebe mesulü" (BTMM) olduğu ve "Zeynep" kod adını kullandığı belirtildi.
Sanığın 4 ayrı telefon hattında ByLock kullandığı ifade edilen gerekçeli kararda, ByLock yazışmalarında sorumlu bulunduğu yabancı öğrenciler hakkında talimatlar aldığı, örgüt evlerinin hazırlanmasıyla ilgili ve örgüt evlerinde polis baskınına karşı tedbirli olunması gibi konuşmaların yer aldığı aktarıldı.
Yazışmalarda örgüt mensubu öğrencilerin kaldığı evlere "lunapark", "nur bakkaliyesi", "yasin", "edecan" gibi kod isimler verildiği ve sanığın örgüt evinde kalan öğrencilerin bilgilerinin yer aldığı "çetele" tuttuğu ve sorumlusuna gönderdiği bildirilen kararda, kendisinden sorumlu P.T'nin sanığa "Zeynep, BTMM arkadaşlara söyler misin? Rukiye'den istediğim bilgileri herkes ona dönsün, o bana hepsini toplayıp gönderecek" şeklinde talimat yazdığı ve göndermeyen BTMM'lerin ev iznini iptal edeceğini belirttiği kaydedildi.
P.T'nin gizlilik konusunda "ev ablaları"na Coco, Viber ve Tango gibi programlar yüklenmesi talimatı verdiği de aktarılan kararda, sanığın aynı mahkemece 10 yıl hapis cezasına mahkum edilen ve cezası kesinleşen "Şahinbey ilçe ablası" Gönül M. ile de uzun bir yazışmasının olduğu bilgisi yer aldı.
Tüm yazışma içerikleri birlikte değerlendirildiğinde sanığın örgüt içinde BTMM ve üstü konuma sahip olduğu ifade edilen kararda, şunlar kaydedildi:
"Diğer BTMM'lere ulaştırılması gereken mesajların sanık üzerinden iletildiği, sanığın kendisine bağlı örgüt evlerinin gelir gider ve örgütsel eylemlerine dair kararlar aldığı ve kendisine iletilen kararları örgüt üyelerine ilettiği, kendisine bağlı yabancı uyruklu öğrencilerle ilgilendiği, onların motivasyonlarını sağlamak için çeşitli organizasyonlar gerçekleştirdiği belirlenmiştir. Yine sanığın örgütün üst kademelerinden gelen talimatların altta bulunanlara iletildiği yoğun örgütsel toplantılara katılmaları için baskı/ikna faaliyetlerinde bulunduğu, örgütün gizlilik/mahremiyet konusunda aldığı kararları uyguladığı, örgüt üyelerinin devlet kadrolarına yerleştirilmesi/yerleştirilmemesi hususunda görüşmeler yaptığı anlaşılmıştır."
Etkin pişmanlıktan faydalanmak istese de örgütteki konumuna göre az bilgi vermiş
TCK'nin 221. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin yer aldığı kararda sanığın etkin pişmanlık kapsamında ifade vermek istediğini belirttiği ancak konumuna göre yeterli bilgi vermediği ve kanundaki hususları sağlamadığı bildirildi.
Sanığın soruşturma ve kovuşturma aşamasının başında ısrarla atılı suçu işlemediğini ve ByLock kullanmadığını öne sürdüğü ancak 3 Aralık 2020'deki ikinci celsede etkin pişmanlık kapsamında ifade vermek istediğini söylediği aktarılan gerekçeli kararda, şunlar kaydedildi:
"Sanık, celse arasında dilekçe sunmadığı gibi kolluk tarafından alınan ifadesinde yukarıda ayrıntısıyla açıklanan konumuyla uygun olmayan yetersiz ve tamamen kendisini muhtemel cezalardan kurtarmak amacıyla ifade verdiği vicdani kanaatine varılmıştır. Gerçekten sanığın örgüt içindeki konumu ve örgüt içinde kaldığı süreler nazara alındığında birçok örgüt evinden BTMM sorumlu olduğu, bu evlerde onlarca belki yüzlerce örgüt üyesi, onlarca bölge talebe mesulü, ev ablası konumunda olan örgüt üyelerinin kaldığı, sanığın da bu evleri sıkı bir şekilde takip ettiği, çeteleler tuttuğu nazara alındığında kalan örgüt üyelerini bilmesi gerekmektedir. Yine sanığın emir ve talimat aldığı üst kademe örgüt üyeleri ve yöneticilerini tanıyıp teşhis etmesi gerekirken kendisi hakkında beyanda bulunan örgüt üyelerinin dahi bir kısmını tanımadığı ya da teşhis etmediği hatta ByLock listesine ekli kişilerin bile bir kısmının isimlerini vermekten kaçındığı, sadece dört kişiyi teşhis ettiği, yedi kişiyi ise tespit edilmelerine ve yakalanmalarına olanak sağlamayacak şekilde kod adı veya sadece adlarıyla tanıdığını beyan ederek etkin pişmanlık müessesinin amacına aykırı şekilde hareket ettiği anlaşılmıştır.
Bu nedenlerle pişmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi vermediği kanaatine varıldığından sanık hakkında TCK'nin 221. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına dair karar verilmiştir."
Adana: Fetö sanığı eski pilot üsteğmene 6 yıl hapis
Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "mahrem imamları" ile haberleştiği iddiasıyla yargılanan eski pilot üsteğmen R.Ö, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.
30 Nisan'da Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, meslekten ihraç edilen tutuklu R.Ö, cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasında, sanığın FETÖ'nün "mahrem imamları" tarafından ankesörlü hatlar ve büfe telefonlarından periyodik ve ardışık arama sistemiyle arandığını belirterek, R.Ö'nün "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan cezalandırılmasını istedi.
R.Ö, savunmasında, FETÖ'nün "mahrem imamları" ile irtibat kurmadığını ve örgütün mahrem yapılanmasıyla bağlantısının bulunmadığını iddia etti.
Terör örgütü üyesi olmadığını savunan R.Ö, "FETÖ'ye ait evlerde kalmadım. Suçlamaları kabul etmiyorum. Örgütsel bir konumum bulunmamaktadır. Beraatime karar verilmesini talep ederim." dedi.
Mahkeme heyeti, sanık R.Ö'yü "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı. Heyet, tutuklulukta kaldığı süreyi dikkate alarak sanığın adli kontrol tedbiriyle tahliyesine hükmetti.
Adana: Fetö sanığı "mahrem imama" 7 yıl hapis
Adana'da, FETÖ/PDY'ye ilişkin davada örgütün "mahrem imamları" arasında yer aldığı iddiasıyla yargılanan tutuklu sanık N.Ö. 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
5 Mayıs'ta Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık N.Ö. cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasında, sanığın FETÖ elebaşının talimatı sonrası Bank Asya hesabında olağan dışı artış yaşandığını, örgüte ait KHK ile kapatılan kurumlarda SGK kaydının bulunduğunu, FETÖ içerisinde sohbet ablalarının oluşturduğu istişare heyetini yöneten kişi olduğu ve son olarak "mahrem imam" sıfatıyla örgütsel faaliyet yürüttüğünü belirterek, N.Ö'nün "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan cezalandırılmasını istedi.
Sanık N.Ö. savunmasında, FETÖ/PDY üyesi olmadığını ileri sürerek, "Örgütsel bir konumum yoktur. Suçlamaları kabul etmiyorum. FETÖ'nün mahrem yapılanmasıyla bir bağlantım bulunmamaktadır. Tahliyemi ve beraatımı talep ederim." ifadesini kullandı.
Mahkeme heyeti, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdığı sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Kayseri: Fetö sanığı öğretmene 8 yıl hapis
Kayseri'de, FETÖ/PDY davasında tutuksuz yargılanan öğretmen Tayfun T. (32), karar duruşmasında, 8 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı.
18 Mayıs'ta Kayseri 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki karar duruşmasında, geçen yıl 25 Ağustos'ta, 'FETÖ/PDY üyeliği'nden hakkında dava açılan öğretmen Tayfun T. hazır bulundu.
Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) 2010 yılı sorularının sızdırılması sonrası işe girdiği iddia edilen ve örgüt evlerinde kaldığı belirlenen Tayfun T., üzerine atılan suçlamaları kabul etmediğini, tanık beyanlarının iftira olduğunu söyleyerek, beraatini istedi.
Mahkeme heyeti, sanık Tayfun T.'yi, 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan 8 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırarak, hükümle birlikte tutuklanmasına karar verdi. Karar sonrası Tayfun T., kelepçelenerek, cezaevine götürüldü.
Adana: Fetö sanığı eski komiser yardımcısına 14 yıl hapis
Adana'da, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, 2010'da yapılan Polislikten Komiser Yardımcılığına Geçiş Sınavı sorularını örgütün mahrem imamlarından aldığı öne sürülen eski komiser yardımcısı Y.T.C, 14 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırıldı.
18 Mayıs'ta Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, meslekten ihraç edilen komiser yardımcısı tutuksuz sanık Y.T.C. ve avukatı katıldı.
Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasında, sanığın veri inceleme raporunda FETÖ'ye sadakati ve bağlılığı en üst düzeyde olan kişilerin bulunduğu "A4" kodu ile derecelendirildiğini, örgütün sohbet toplantılarına katıldığını ve emniyet mahrem yapılanmasında yer aldığını belirterek, Y.T.C'nin "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan cezalandırılmasını talep etti.
Savcı ayrıca, bilirkişi raporu dikkate alınarak, sanığın "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçundan cezalandırılması, "resmi belgede sahtecilik"ten ise beraatine karar verilmesi yönünde görüş sundu.
Sanık Y.T.C. savunmasında, FETÖ/PDY üyesi olmadığını ve örgütsel bir konumunun bulunmadığını ileri sürdü.
FETÖ'nün mahrem emniyet yapılanmasında yer almadığını iddia eden Y.T.C, "Esas hakkındaki mütalaayı kabul etmiyorum. Beraatime karar verilmesini istiyorum." ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 6 yıl 3 ay, "kamu kurumu aleyhine nitelikli dolandırıcılık" suçundan da 8 yıl 4 ay olmak üzere toplam 14 yıl 7 ay ve 49 bin 580 lira adli para cezası verdiği Y.T.C'nin tutuklanmasına da hükmetti. Y.T.C'nin "resmi belgede sahtecilik" suçundan ise beraatine karar verildi.
Antalya: 5 sanığa 7-10'ar yıl arası hapis
Antalya'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında haklarında dava açılan 5 sanığa 7 yıl 6 ay ile 10 yıl arasında değişen hapis cezası verildi.
18 Mayıs'ta Antalya 9. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Ö.C, S.S, Y.D, Z.G. ile tutuksuz sanık F.G. ve sanık avukatları katıldı.
Karar öncesi son sözü sorulan sanıklar, haklarındaki suçlamaları reddederek, beraatlerine karar verilmesini talep etti.
Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıkların "silahlı terör örgütü üyesi olma" suçundan 7 yıl 6 ay ile 10 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılmasına hükmetti.
Heyet, sanıklardan Ö.C, S.S, Y.D ve Z.G'nin tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Antalya: Fetö sanığı öğretmene 10 yıl hapis
Antalya'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) üye olduğu gerekçesiyle yargılanan sanık N.E, 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
18 Mayıs'ta Antalya 9. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık N.E. ve avukatı katıldı.
Mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, N.E'nin, düzenlediği toplantılara katılan bazı kişileri örgüte kazandırdığı ve "örgüt sorumlusu" olduğu gerekçesiyle "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan cezalandırılmasını talep etti.
Son sözü sorulan sanık, hakkındaki suçlamaları reddederek, beraatine karar verilmesini istedi.
Kararını açıklayan mahkeme heyeti, eski öğretmen N.E'ye "silahlı terör örgütüne üyesi olma" suçundan 10 yıl hapis cezası verdi. Heyet, sanığın tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.
Adana: Fetö'ye eleman temin ettiği öne sürülen sanığa 7 yıl hapis
Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) eleman temin ettiği iddiasıyla yargılanan tutuklu sanık, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
21 Mayıs'ta Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık M.T. cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Cumhuriyet savcısı, esasa ilişkin mütalaasında, sanığın FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası kentte örgüte yeni eleman kazandırılması faaliyeti yürüttüğünü, örgütün "hijyen evleri" adı altında oluşturduğu yeni hücre evlerinde kaldığının belirlendiğini ve örgütsel toplantılara katıldığını belirterek, M.T'nin "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan cezalandırılması yönünde görüş sundu.
Sanık M.T, savunmasında, FETÖ üyesi olmadığını ve örgüte ait evlerde kalmadığını ileri sürdü.
Suçlamaları kabul etmeyen M.T, "Örgütsel bir konumum bulunmamaktadır. FETÖ'nün mahrem yapılanmasıyla bağlantım yoktur. Tahliyemi ve beraatımı talep ederim." ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdığı sanığın tutukluluk halinin devamına hükmetti.
GÖRÜLEN DAVALAR
Gaziantep: Sözde "bölge avukatlar imamı" Kamil Bakum İstanbul'da yargılanacak
Gaziantep'te, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) sözde "Gaziantep bölge avukatlar imamı" Kamil Bakum'un dosyası, yetkisizlik gerekçesiyle İstanbul'a gönderildi.
22 Nisan'daki gelişmeye göre, "Silahlı terör örgütü kurma ve yönetme" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle hakkında Gaziantep 7. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılan tutuklu sanık Bakum'un dosyası için, suç ve yakalandığı yerin İstanbul olması nedeniyle yetkisizlik kararı verildi.
Bakum'un dosyası yargılamanın yapılması amacıyla İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.
Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında 30 Aralık 2020'de İstanbul Ümraniye'de aynı binadaki 2 hücre evine düzenlenen operasyonda Kamil Bakum yakalanmıştı.
Etkin pişmanlık hükümleri kapsamında ifade veren FETÖ'nün sözde "Gaziantep bölge avukatlar imamı" Bakum'un, Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından yürütülen soruşturmalara FETÖ'nün nasıl müdahale ettiğine dair verdiği bilgiler, Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığa gönderilmişti.
Kayseri: sözde il imamı Serdal Karakurt davası
Kayseri'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) sözde "Kayseri il imamı" Serdal Karakurt'un yargılandığı davada bir tanık, "Pensilvanya'da Gülen'in yemek artıklarını ziyarete gelenler kıymetli bir şeymiş gibi yediler" dedi.
28 Nisan'da Daha önce hakkında sözde "Kayseri il imamı" sıfatıyla hazırlanan iddianamede 'silahlı terör örgütü kurma ve yönetme', 'resmi belgede sahtecilik' ve 'terörizmin finansmanı' suçlarından 37,5 yıla kadar hapis cezası istenen 'Akif' kod adlı Serdal Karakurt'un duruşmasına Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Sanık duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
Duruşmada Serdal Karakurt ile Kayseri'de ve yurt dışında tanışmış olan tanıkların beyanları dinlenirken, suçlamaları kabul etmeyen Karakurt beraatını talep etti.
"Gülen'in yemek artıklarını kıymetli bir şeymiş gibi yediler"
Sanık Serdal Karakurt'un örgüt adına Kayseri'de faaliyet gösterdiği dönemde Pensilvanya'ya bir seyahat düzenlediği ortaya çıktı. Seyahate babası Ahmet Mercan'la beraber katılan Hüseyin Mercan mahkemede tanık olarak dinlendi. Mercan, "2011 yılında babamla beraber Amerika'ya gittik. Seyahatimizde bu şahısta (Karakurt) vardı. Orayı ziyaret edenlerin hiçbiri tesadüfen oraya gitmedi. 3 gün FETÖ'nün kampında kaldık. Pensilvanya'da bize bir oda verdiler, sadece yemek ve namaz saatlerinde bir araya gelirdik. Türkiye'den çeşitli insanlar oraya ziyarete gelirdi. Bir gün yemek yerken yarısı yenmiş bir tabldot getirdiler. Bu yemek kimin diye sorduğumuzda, 'Hocamız hasta, bu kadarını yiyebiliyor' dediler. Kalan yemeğin artığını FETÖ üyesi olan 3-4 kişi kıymetli bir şeymiş gibi yedi. O olaya çok şaşırdım, iğrenç bir durumdu. Sonrasında New York'a gidip oraları görmek ve bize 'Uhreviyeti bırakıp maddiyata mı önem veriyorsunuz' diye biraz sitem ettiler" dedi.
2016 yılında babası Ahmet Mercan'ın tutuklandığını belirten Hüseyin Mercan, babasına etkin pişmanlıktan faydalanabilmesi için tüm bildiklerini anlatmasını söylediğini ifade etti.
"Baydak Holding'den içi para dolu zarf aldık"
Duruşmaya katılan tanık Abdurrahman Ekici ise, Karakurt'la 2016 yılında tanıştığını ve himmet adı altında Karakurt'un belirlediği yerlere gidip para topladığını belirtti. Mahkeme heyetine yaşadıklarını anlatan Ekici, "Bu adamın Orhan Aydın isimli muhasebecisi vardı. Orhan bana görüşmelerin telefondan sıkıntı olacağını söyleyerek ByLock yüklü bir telefon verdi. Orhan, cemaat evlerinden yurtlara kadar Kayseri'nin Kocasinan ilçesindeki her şeyden sorumluydu. Ben de 2014 yılında cemaat yurdunda muhasebeci olarak görev yaptım. Baydak ve Akdeniz isimli iki önemli yurt vardı ve toplantılar burada yapılırdı. Bir gün Serdal'la birlikte Baydak Holding'e gittik. Holdingin muhasebesinden bana içi para dolu 30 bin TL'lik zarf verdiler" diye konuştu.
Tanık ifadelerine ve iddianameye karşı savunmasını yapan sanık Serdal Karakurt, suçlamaları kabul etmediğini söyleyerek, "Böyle bir örgüte üye değilim. Kayseri il imamı olarak görev yapmadım. Tanıkların ifadeleri çelişkili ve telefondaki programlar bana ait değil. Bırakın silahlı bir faaliyete katılmayı hayatımda elime silah bile almadım, örgüte hiçbir para yardımı yapmadım. Evimde bulunan para şahsıma aittir, evimde bulunan kimliği ben çıkarmadım ve hiç üzerimde gezdirmedim. 7 aydır tutukluyum, iki çocuğum var. Tüm suçlardan beraatımı talep ediyorum" şeklinde konuştu.
Tanıkların beyanlarını dinleyen ve sonrasında sanık Karakurt'a söz veren mahkeme başkanı, gizli tanıklarla birlikte diğer tanıkların da dinlenmesine ve Karakurt'un tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hakkında hazırlanan iddianamede Karakurt'un örgütün Kayseri yapılanmasında önce 'Kocasinan eyalet imamı' olarak görev aldığı, daha sonra Kayseri ili genelinde örgütün finansmanı ve toplantı organizasyonlarından sorumlu olduğu, 15 Temmuz 2016 darbe girişimine kadar da sözde 'Kayseri il imamı' olarak görev yaptığı belirtilmişti. Karakurt, 4 yıl sonra 10 Ekim 2020'de düzenlenen operasyonla Ankara'nın Yenimahalle ilçesinde saklandığı evde sahte kimlik ve örgütsel faaliyetler için topladığı yüklü miktarda parayla yakalanmıştı.
AÇILAN DAVALAR
Gaziantep: Fetö sanığı eski kaymakam hakkında 15 yıl hapis talebi
Gaziantep'te, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) mülkiye yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturmada eski kaymakam Ejder D. hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
13 Nisan'da Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca, tutuksuz sanık eski kaymakam Ejder D. hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talebiyle hazırlanan iddianame, sanığın eylem yoğunluğunun Gaziantep bölgesi olması nedeniyle Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
Sanığın örgüt toplantılarına katıldığına ilişkin tanık beyanlarının yer aldığı iddianamede, sanığın FETÖ'nün mülkiye yapılanmasında sözde yönetici pozisyonunda bulunan S.P. ile 2012-2014 yılları arasında 12 defa telefon görüşme kaydının tespit edildiği yer aldı.
Ankesörden de aranmış
Sanığın görev yaptığı Ankara ve Kastamonu'da "ankesör" soruşturması kapsamında mahrem imamlarca kullanıldığı belirlenen ankesörlü hatlardan arandığı belirtilen iddianamede, örgütün mülkiye yapılanmasının sözde "Erzurum büyük bölge imamı" ile sanığın GSM baz bilgilerinin çakıştığı yer aldı.
İddianamede ifadelerine yer verilen sanık suçlamaları kabul etmedi.
Sanığın yargılanmasına ilerleyen günlerde başlanacak.
Ankara: Eski MSB Personel Daire Bşk. tuğgenerale 20 yıl hapis talebi
Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, eski Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Personel Daire Başkanı emekli Tuğgeneral Nuri Cankıymaz hakkında "silahlı terör örgütüne üye olma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame düzenledi.
26 Nisan'daki gelişmeye göre, Terör Suçlarını Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede Cankıymaz'ın üzerine kayıtlı telefon hattının yanı sıra Hüseyin T. adına kayıtlı operasyonel bir hat daha kullandığı ve bu hat üzerinden Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) mahrem imamlarıyla görüştüğü belirtildi.
Cankıymaz'ın, emekli Tuğgeneral Celalettin Ç. ile mahrem imam M.S.S'ye bağlı olarak 2010-2013 yıllarında Ankara'da görev yaptığı dönemde oluşturulan hücresel haberleşme ağında yer aldığı kaydedilen iddianamede, şüphelinin görev yaptığı diğer yerlerde de ankesörlü telefonlar üzerinden örgütün mahrem imamlarıyla görüştüğü bildirildi ve bu görüşmelere ilişkin iletişim tespitlerine yer verildi.
İsmi, FETÖ ile iltisaklı personel listesinde
İddianamede, Cankıymaz'ın isminin darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlere ilişkin açılan çatı davada 141 kez ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılan sözde Yurtta Sulh Konseyi üyesi Mehmet Partigöç'ün ofisinde bulunan ve FETÖ ile iltisaklı oldukları değerlendirilen personel listesinde yer aldığı, ilk görev yerinde birlikte kaldığı ev arkadaşının örgüt mensubu olduğu, şüphelinin de örgüt üyesi olduğunun ihbar edildiği kaydedildi.
İddianamede, Cankıymaz'ın 24 Şubat'ta Edirne'nin Meriç ilçesindeki sınıra yakın Adasarhanlı köyü yakınlarında Yunanistan'a kaçmak isterken jandarma kuvvetlerince "Mustafa Koyulmuş" adına düzenlenen sahte nüfus cüzdanıyla yakalandığı belirtildi.
Cankıymaz ile Yunanistan'a kaçmaya çalışırken yakalanan Cemal Avıalan'ın Çanakkale 2. Ağır Ceza Mahkemesinde terör örgütüne üye olma suçundan kovuşturmasının bulunduğu, Arif ve Betül Kırsakal'ın terör örgütü üyeliğinden Ankara'da mahkum edildiği, Fatih Mehmet Altuntaş'ın da Konya 6. Ağır Ceza Mahkemesinde anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan ceza aldığı belirtildi.
İddianamede Cankıymaz'ın "silahlı terör örgütüne üye olma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 20 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
"Yurt dışına kaçmak için o bölgedeydim"
İddianamede ifadesine yer verilen Nuri Cankıymaz, üzerine atılı suçu reddetti, FETÖ üyesi olmadığını, örgüt evlerinde kalmadığını savundu.
Liseden sonra Kara Harp Okuluna geçtiğini bildiren Cankıymaz, 2010-2011 yıllarında Milli Savunma Bakanı Genel Sekreteri olduğunu, 2011 şurasında terfi ettiğini ve 2015 yılı ağustos ayında emekli olduğunu anlattı.
Operasyonel hattan haberinin olmadığını, bu hattı kendisinin kullanmadığını öne süren Cankıymaz, M.S.S. isimli kişiyi tanımadığını, bu kişiyle hiçbir zaman, hiçbir yerde görüşmediğini iddia etti.
Cankıymaz, Yunanistan sınırında yakalanmasına ilişkin şunları kaydetti:
"İdare mahkemesinde açmış olduğum hukuksal mücadelem tamamlanmadan evime ve kayınvalidemin evine baskın tarzında girilmesi beni ve ailemi çok rahatsız etti. Benimle birlikte operasyonda yakalanan Serdar Atasoy ve Celalettin Çoban isimli şahısların basında gördüğüm arkadan kelepçeli hali ve bunun teşhir edilmesi beni çok rahatsız etti. Bu durumdan dolayı kaçakçılarla kurduğum irtibat sonucunda yurt dışına çıkmak için o bölgede bulunuyordum."
Cankıymaz, sınırda gözaltına alındığında verdiği ifadede ise yanında bulunan kişileri ilk defa gördüğünü ve tanımadığını öne sürmüş, "Kaçmak amacıyla FETÖ/PDY silahlı terör örgütünden kimse ile irtibata geçmedim. 15 Temmuz kalkışması öncesi ve sonrası FETÖ ile ilgili kimseyle irtibatım olmamıştır." ifadelerini kullanmıştı.
Adana: Sözde "bölge talebe mesulü"ne 15 yıl hapis talebi
Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) sözde "bölge talebe mesulü" olduğu öne sürülen tutuksuz sanık E.Ç hakkında 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
29 Nisan'daki gelişmeye göre, Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca tutuksuz E.Ç. hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Sanık E.Ç. için "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, hakkında FETÖ soruşturması yürütülen tanık Ö.Ç'nin ifadelerine yer verildi.
E.Ç. ile 2011 yılında tanıştıklarını belirten tanık, "İstanbul'da üniversiteyi kazandıktan sonra beni E.Ç. karşıladı ve örgüte ait bir eve yerleştirdi. Bir süre sonra bana örgüt içerisindeki öğrencileri ders çalıştırma görevi verildi. Bu öğrencileri bana Tarık kod adlı E.Ç. yönlendiriyordu." ifadelerini kullandı.
İddianamede, FETÖ'ye ait birçok evde kaldığı kaydeden E.Ç'nin örgütün hiyerarşik yapılanmasında kendini gizlemek amacıyla "Tarık" kod adını kullanarak faaliyetlerini yürüttüğü belirtildi.
E.Ç'nin örgüt evine çağırdığı lise öğrencilerini, üniversiteyi ya da askeri okulları kazandıktan sonra da takip ettiği, FETÖ içerisinde kalmaları için onlarla iletişimi sürdürdüğüne iddianamede yer verildi.
İddianamede E.Ç'nin FETÖ içerisinde "bölge talebe mesulü" olarak görev yaptığı, "mahrem imam"ların talimatıyla hareket ettiği, örgüt üyeliğinden hakkında işlem yapılan kişilerle irtibatının belirlendiği, FETÖ elebaşının talimatı sonrası Bank Asya hesabında olağan dışı artış yaşandığı anlatılarak, sanığın "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen sanık E.Ç'nin yargılanmasına ilerleyen günlerde başlanacak.
Adana: "Mahrem imam"larca ardışık aranan eski astsubaya 15 yıl hapis talebi
Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "mahrem imam"ları ile ankesörlü hatlar ve büfe telefonlarından ardışık arama sistemiyle haberleştiği iddia edilen tutuklu eski astsubay hakkında 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
6 Mayıs'taki gelişmeye göre, savcılıkça, FETÖ ile bağlantılı olduğu iddia edilen tutuklu eski astsubay B.A. hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Şüpheli hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, hakkında FETÖ soruşturması yürütülen tanık H.İ'nin ifadelerine yer verildi.
B.A. ile 2011 yılında tanıştıklarını kaydeden H.İ, şunları anlattı:
"Lisede okuduğum dönemde Yavuz kod adlı örgüt abisi beni FETÖ'nün ders çalışma evlerine çağırdı. Bu eve B.A. da geliyordu. Yaklaşık 6 ay kadar bu evde ders çalıştık. Evde sohbet toplantıları ve örgüt elebaşı Fetullah Gülen'e ait videolar izletiliyordu. Sohbet toplantısı için eve gelen örgüt abileri kod isim kullanıyorlardı. 2012'de B.A. ve ben Ankara'da astsubay okulunu kazandık. Askeri okula başlamadan önce Yavuz bize bir irtibat numarası vermişti. Hafta sonları Ankara'da, bir evde bizimle irtibat kuran örgüt abisiyle görüşüyorduk. Yavuz, buluşma noktasına gelirken tedbirli davranmamızı istiyordu. Bu evde örgüt elebaşını öven konuşmalar yapılıyordu. Daha sonra bu toplantılara gitmedim."
İddianamede, şüphelinin, FETÖ/PDY'nin mahrem asker yapılanması içerisinde yer aldığı, örgütün "mahrem imam"ları tarafından takip edildiğine dair dijital verilerin bulunduğu ve FETÖ içerisinde "eyalet mezuncu"su olarak görev yaptığı belirlenen H.D. ile 118 kez görüşme kaydının tespit edildiği aktarıldı.
Sanığın FETÖ/PDY'nin "mahrem imam"ları tarafından büfe, market, fatura ödeme merkezi gibi yerlerde kurulu kontörlü telefonlar ile kamuya açık alanlardaki sabit ve ankesörlü hatlardan ardışık arandığının tespit edildiği belirtilen iddianamede, B.A'nın "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan cezalandırılması istendi.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen tutuklu B.A'nın yargılanmasına ilerleyen günlerde başlanacak.
Adana: Fetö mensubu eski komiser yardımcısına 27 yıl hapis talebi
Adana'da, 2009'daki Komiser Yardımcılığına Geçiş Sınavı sorularını Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "mahrem imam"larından aldığı iddia edilen eski komiser yardımcısı M.Ç hakkında 27 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
7 Mayıs'taki gelişmeye göre, FETÖ'nün "mahrem imam"ları ile bağlantılı olduğu öne sürülen ve meslekten ihraç edilen tutuksuz M.Ç. hakkındaki soruşturma tamamladı. M.Ç. hakkında, "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "resmi belgede sahtecilik" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından 27 yıla kadar hapis cezası talebiyle hazırlanan iddianame, Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, M.Ç'nin, komiser yardımcılığı sınavını kazanan örgüt üyeleriyle aynı yerde bulunduğunun HTS kayıtlarına göre belirlendiği, gerçek başarısının üzerinde performans gösterdiği sınavı kazanıp terfi ettiği belirtildi.
M.Ç'nin yeni görevinde, vazife yollukları, maaş farkları ve emniyet hizmeti tazminatları almak suretiyle bilirkişi raporuna göre kamuyu zarara uğrattığı anlatılan iddianamede, "nitelikli dolandırıcılık" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarını FETÖ faaliyetleri çerçevesinde işlediğinin anlaşıldığı kaydedildi.
İddianamede ifadelerine yer verilen M.Ç, hakkındaki suçlamaları reddetti.
Adana: Yunanistan'a kaçarken yakalanan Fetö sanığına 15 yıl hapis talebi
Adana'da, FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında Edirne'den Yunanistan'a kaçmaya çalışırken sınır köyünde yakalanan sanık hakkında "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
17 Mayıs'ta Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca adli kontrol tedbiri uygulanan C.E. hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Sanık C.E. için "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, sanık C.E'nin sosyal medya hesabında örgüt lehine olduğu değerlendirilen paylaşımların bulunduğu ve FETÖ elebaşının talimatı sonrası Bank Asya hesabında olağan dışı artış yaşandığı aktarıldı.
Sanığın güvenlik güçlerince Edirne Merkez ilçesi Elçili köyü mevkisinde 1. derece askeri yasak bölgede, hakkında İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesince "FETÖ/PDY üyeliği" suçundan mahkumiyet kararı verilen M.Z. isimli örgüt üyesiyle birlikte yakalandığı belirtilen iddianamede C.E'nin örgütle iltisak ve irtibatı nedeniyle kapatılan şirketlerde SGK kaydının bulunduğu ve örgüt hiyerarşisinde yer aldığı anlatılarak üzerine atılı "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.
İddianamede savunmasına yer verilen sanık C.E, "Edirne'ye arsa bakmaya gitmiştim. Yakalandığımız bölgenin askeri yasak alan olduğunu bilmiyordum. Suçlamaları kabul etmiyorum." beyanında bulundu.
Sanığın yargılanmasına ilerleyen günlerde başlanacak.
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
(21 Mayıs 2021, 12:19)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: