Balıkesir'de, FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimiyle ilgili soruşturma kapsamında 3 muvazzaf subay, rütbesi geri alınan tuğgeneral ve meslekten ihraç edilen kurmay albay ile bir emekli albay olmak üzere 6 sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame mahkemece kabul edildi.
02.02.2021 13:01 Balıkesir'de, FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimiyle ilgili soruşturma kapsamında 3 muvazzaf subay, rütbesi geri alınan tuğgeneral ve meslekten ihraç edilen kurmay albay ile bir emekli albay olmak üzere 6 sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame mahkemece kabul edildi.
29 Ocak'taki gelişmeye dair edinilen bilgiye göre, Cumhuriyet Başsavcılığı, darbe girişimiyle ilgili faaliyette bulundukları iddiasıyla 16 Ekim 2020'de yakalanmasının ardından tutuklanan, KHK ile rütbesi alınan tuğgeneral İ.T, meslekten ihraç edilen kurmay albay M.T, aktif görevdeki yüzbaşılar Ü.G. ve E.D. ile adli kontrol şartıyla serbest bırakılan muvazzaf binbaşı M.C.Y. ve emekli albay B.V.E. hakkındaki soruşturmayı tamamladı.
Savcılığın 6 sanık hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hazırladığı 155 sayfalık iddianame, Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, 15 Temmuz 2016 gecesi 19. Motorlu Piyade Tugay Komutanlığının karargah ve birliklerinde meydana gelen olaylarla ilgili soruşturma başlatıldığı bilgisine yer verildi.
İ.T'nin HTS analiz raporu incelendiğinde öldürülen darbeci general Semih Terzi'yle 5 Temmuz'da görüştüğü aktarılan iddianamede, sanığın ankesörlü telefonlardan da aranma kaydı bulunduğunun tespit edildiği belirtildi.
İ.T. iddianamedeki ifadesinde, darbe girişiminin olduğu gün ailesiyle Akçay'da tatilde olduğunu ileri sürdü.
O dönem Genelkurmay Başkanlığında görevli olduğundan herhangi bir emir olup olmadığını öğrenmek için tugay komutanlığına gittiğini savunan İ.T, ertesi gün de aracıyla Ankara'ya gittiğini anlattı.
İ.T, "darbe girişimi sıkıyönetim direktifinde genelkurmay eğitim daire başkanı olarak isminin yer aldığı" iddialarıyla ilgili bilgisinin olmadığını öne sürdü.
Emekli olduktan sonra 2018'de KHK'yle "rütbesi alınan personel" olarak hakkında işlem yapıldığını anlatan İ.T, üzerine atılı suçları kabul etmedi.
"Biz dışarıya çıkarsak kendi anne babamıza mı sıkacağız?"
Aktif görevdeyken tutuklanan yüzbaşı E.D. de iddianamedeki ifadesinde, darbe girişimi gecesi silahını emniyet maksatlı aldığını, eğitim yaptıracağı 9 er için ikişer dolu şarjör verilmesini istediğini kaydetti.
16 Temmuz sabahı içtima alınırken "Bir darbe girişimi oldu, ülkemize zarar gelebilirdi ancak herhangi bir şey olmadı ama her şey olabilir, ne olduğu belli değil, her an dışarıya çıkabiliriz." gibi konuşmalarda bulunduğuna yönelik iddiaları kabul etmeyen E.D, bir askerin "Biz dışarıya çıkarsak kendi anne babamıza mı sıkacağız?" şeklindeki sorusuna da öne sürüldüğü gibi "Sıkmazsanız ben size sıkarım." diye yanıt verdiğini hatırlamadığını iddia etti.
E.D, ankesörlü ve sabit hatlardan ardışık aranmasıyla ilgili bilgisinin olmadığını ileri sürdü.
"Havaalanı emniyetinin nasıl sağlanacağını sormuş"
Emekli Albay B.V.E. de darbe gecesi tugay komutanının yanına gittiğini belirterek, "Bana gelen sözde sıkı yönetim emrini gösterdi. 'Asker vereyim mi sana?' dedi. Ben de gerek olmadığını söyledim. Ben komutanın yanında yaklaşık 10 dakika durduktan sonra odadan ayrılıp gazinoya gittim. Sadece ani müdahale mangasına tedbir amaçlı mühimmat dağıtılması emrini verdim. O gece birliğimizden herhangi askeri araç ve mühimmat çıkışı olmadı." ifadelerini kullandı.
İddianamede B.E.V'nin HTS analiz raporlarında 2014'te örgüt içinde mahrem imam olarak faaliyet gösterdiği tespit edilen kişiyle iki kez irtibat kurduğunun saptandığı kaydedildi.
Meslekten ihraç edilen kurmay albay M.T'nin ise lojistik şube müdürüne "havaalanının emniyetini nasıl sağlayacağını sorduğu" bilgisine yer verilen iddianamede, bunun da sözde sıkıyönetim direktiflerine göre hazırlıklara başlanması olarak değerlendirildiği belirtildi.
İddianamede, alınan ifadeler ve toplanan deliller doğrultusunda şüphelilerin "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs" suçunu işlediklerinin anlaşıldığı kaydedildi.
(02 Şubat 2021, 13:01)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: