Adana, Ankara ve Gaziantep'te Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin ayrı ayrı görülen davalara devam edildi. Sonuçlanan davalarda çoğu yönetici konumdaki 8 sanığa toplam 66 yıl hapis cezası verildi.
17.12.2020 15:53 Adana, Ankara ve Gaziantep'te Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin ayrı ayrı görülen davalara devam edildi. Sonuçlanan davalarda çoğu yönetici konumdaki 8 sanığa toplam 66 yıl hapis cezası verildi.
Son haftalarda yaşanan gelişmeler kronolojik olarak şu şekilde gerçekleşti:
Adana: ByLock kullanıcısı çifte 7-8 yıl hapis
Adana'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik davada yargılanan ve örgütün "mahrem imamı" olduğu öne sürülen sanığa 8 yıl 9 ay, eşine ise 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
23 Kasım'da Adana 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanık H.M. bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Eşi tutuksuz sanık G.M. ise mahkemede hazır bulundu.
Esas hakkındaki mütalaasını tekrar eden cumhuriyet savcısı sanık H.M'nin 2 telefon hattı üzerinden ByLock kullanıcısı olması, örgüt elebaşının talimatı sonrası örgütün finans kuruluşu Bank Asya'da katılım hesabı açtırması, örgüt içerisinde "İbrahim" kod adını kullanması, TSK içerisindeki örgüt mensuplarını ankesörlü telefonlardan ardışık olarak araması, örgütsel hiyerarşide askeri öğrencilerden sorumlu "mahrem imam" olarak görev yapması dikkate alınarak üst sınırdan cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
Savcı ayrıca, diğer sanık G.M'nin ByLock kullanıcısı olması, örgüt elebaşının talimatı sonrası örgütün finans kuruluşu Bank Asya'da katılım hesabı açtırması, KHK ile kapatılan FETÖ'ye ait kurumlarda SGK kaydının bulunması ve yurt dışında düzenlenen seyahatlere katılması dikkate alınarak "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan üst sınırdan cezalandırılmasını ve hükümle birlikte tutuklanmasını istedi.
Mütalaaya karşı savunması alınan sanık H.M, FETÖ ile bir bağlantısının olmadığını savunarak, "ByLock programını yüklemedim ve kullanmadım. Örgütsel bir konumum bulunmamaktadır. Askeri öğrencilerin takibini yapmadım. Tahliyemi ve beraatimi talep ederim." dedi.
Diğer sanık G.M de suçlamaları kabul etmediğini belirterek, beraatine karar verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan sanık H.M'yi 8 yıl 9 ay, eşi G.M'yi ise 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırarak mevcut hallerinin devamına karar verdi.
Adana: Sözde küçük bölgeciye 7 yıl hapis
Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) sözde "küçük bölgecisi" olduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan sanığa "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
24 Kasım'da Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanık Hatice G. tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Duruşmada sanık avukatı da hazır bulundu.
Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasında, sanığın örgüt üyelerine emir ve talimat verebilecek konumda bulunduğunu, en son sözde "küçük bölgeci" olarak görev yaptığını, FETÖ'nün sohbet adı altında düzenlediği toplantılara katıldığını ve örgütsel faaliyetleri kapsamında "Kübra" kod adını kullandığını belirtti.
Savcı, Hatice G'nin biri kendi adına kayıtlı iki telefon hattı üzerinden ByLock kullandığının tespit edildiğini ve örgüt elebaşının talimatı sonrasında Bank Asya'ya para yatırdığının belirlendiğini bildirerek, sanığın "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan cezalandırılması ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesi yönünde görüş sundu.
Hatice G. savunmasında, esas hakkındaki mütalaayı kabul etmediğini belirterek, "FETÖ/PDY üyesi değilim. ByLock programını yüklemedim ve kullanmadım. Örgütsel bir konumum yoktur. Tahliyemi ve beraatimi talep ederim." ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdığı Hatice G'nin tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Gerekçeli karar
Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesince hazırlanan gerekçeli kararda, sanık Hatice G'nin iki GSM hattı üzerinden örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığı belirtildi.
Kararda, sanığın örgütsel bağı kuvvetlendirmek, muhafaza etmek ve sırların deşifre olmasını engellemek amacıyla çeşitli talimatlar verdiği, örgüt içi tayine tabi tutularak 2013-2016'da Adıyaman'da görevlendirildiği yer aldı.
Sanığın, sözde "ev ablalığı, sohbet hocalığı, mezunculuk, bölgeci, bölge talebe mesullüğü" görevlerinde bulunduğu, son olarak da "Kübra" kod adıyla "küçük bölgeci" yapıldığı ve örgütsel toplantılarla FETÖ'ye eleman temin ettiği kararda bildirildi.
Kararda, örgütün Adıyaman il yapılanmasında sözde "etkili" kişilerden olduğu belirtilen Hatice G'nin, yargılama safhasında inkar etmesine karşın FETÖ/PDY'nin şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığının tespit edildiği, bilirkişi raporuna göre ByLock hedef IP'lerine 2 bin 51 defa erişim sağladığı ve program üzerinden birçok örgüt mensubuyla irtibatının belirlendiği kaydedildi.
Sanığın, Adıyaman'da FETÖ'ye ait yurt ve evlerde kaldığı, örgüt üyesi öğrencilerle ilgilendiği ve onlara FETÖ elebaşının videolarını izlettirdiği de gerekçeli kararda belirtildi.
"Katalog evliliği" tanık ifadesinde
Gerekçeli kararda ifadelerine yer verilen tanık E.K, 2016'da Adıyaman'da tanıştığı sanığın, o dönem sözde "bölge talebe mesulü" sıfatıyla görev yaptığını anlattı.
Sanığın eşi M.G'nin de örgüt içerisinde faaliyet gösterdiğini aktaran E.K, "M.G, 2016'da öğrenci yapılanmasında bana bağlı faaliyet gösteriyordu. O yıl evlenmeyi düşünüyordu. Ben de bayan yapılanmasından M.G. için uygun bir bayan olup olmadığını sormuştum. FETÖ'nün bayan yapılanması bana Hatice G'yi önermişti. Hatice G. o dönem, 'bölge talebe mesulü' olarak faaliyet yürütüyordu. Sanık 2016 yılının yaz aylarında M.G. ile evlendi." ifadelerini kullandı.
Tanık D.M. de sanıkla üniversiteden arkadaş olduklarını anlatarak, "2015'te Hatice G. bana telefon hattı çıkaracağını söylemişti. Kimlik bilgilerimi kullanarak hattı benim üzerime çıkartmıştı. Hattın kullanıldığı telefonda ByLock çıktı, bunu yaptığını bilmiyordum. Hatice G, FETÖ içerisinde 'abla' diye tabir edilen kişilerdendi. Toplantılara beni genelde kendisi çağırırdı. Sohbet toplantılarını da Hatice G. yapardı. Bu toplantılarda örgüt elebaşına ait kitaplar okunurdu." şeklinde ifade verdi.
Tanık E.G. de Hatice G. ile Adıyaman'da tanıştıklarını belirtti, sanığın örgütsel faaliyetlerini anlattı.
Üst sınırdan ceza
Kararda, örgüt elebaşının talimatı sonrası Bank Asya'da katılım hesabı da açtırdığı belirlenen sanığın, FETÖ üyesi olduğunun anlaşıldığı ifade edildi.
Sanık ile örgüt arasında hiyerarşik ilişki nedeniyle suç unsurlarının oluştuğu aktarılan kararda, Hatice G'nin üst sınırdan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldığı ve tutukluluk halinin devamının kararlaştırıldığı belirtildi.
Kararda, sanığın örgütsel görevleri sorgulamaksızın kabul ederek organik bağını ortaya koyduğu ve suçunu teyit eden birçok delil bulunmasına karşın sadece inkar odaklı savunma yaptığı bildirildi.
Gaziantep: Sözde hakim-savcı ablasına 7 yıl hapis: Ankesörden örgüt üyesi yargı mensuplarını aramış
Gaziantep'te, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik davada "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan örgütün sözde Gaziantep'teki "hakim-savcı ablası" Sibel A'nın dosyasında yer alan tanık beyanları, kendisine bağlı yargı mensuplarıyla "ankesörlü telefon" üzerinden iletişime geçtiğini ortaya koydu.
24 Kasım'da ulaşılan bilgilere göre, FETÖ'nün darbe girişiminin ardından süren kararlı operasyonlarla ortaya çıkarılan ve örgütün Türk Silahlı Kuvvetleri yapılanmasının deşifresinde önemli bir delil niteliği taşıyan "ankesörlü arama" yönteminin yargı yapılanmasında da kullanıldığı tanık beyanlarında yer aldı.
Gaziantep 7. Ağır Ceza Mahkemesince "hakim-savcı ablası" olduğu iddiasıyla "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Sibel A'nın dosyasında, etkin pişmanlık kapsamında ifade veren B.Ş. ile F.B'nin beyanlarına yer verildi.
Eski hakim B.Ş, örgütle lise son sınıfta FETÖ'nün dershanelerinde tanıştığını, üniversiteyi kazandıktan sonra dershanedeki öğretmenin yönlendirmesiyle örgüt evinde kaldığını anlattı.
Daha sonra bir arkadaşıyla eve çıktığını ancak davet üzerine "sohbet" toplantılarına katıldığını ifade eden B.Ş, hakim-savcılık sınavına kendi imkanlarıyla hazırlandığını ve staj döneminin tamamını Ankara'da geçirdiğini kaydetti.
Örgüt sohbetleri için çağrılmaya devam ettiğini belirten B.Ş, şu bilgileri paylaştı:
"Staj başladıktan 1-2 ay sonra 0312 alan koduyla başlayan tanımadığım numaradan bir kadın beni aradı. İstanbul'daki arkadaşımdan numaramı bulduğunu ve benimle tanışmak istediğini söyledi. İstanbul'daki ortamları bildiğimden ne olduğunu anladım ve buluşma teklifini kabul ettim. Birkaç gün sonra bir kafede buluştuk. Bu kişi isminin Emel olduğunu ve istediğim taktirde sohbet verebileceğini söyledi. Ben ilk başta tedirgin yaklaştım ancak yalnızca ikimizin olacağını, başka kimseyi çağırmadığını ve düzenli gelmek zorunda olmadığımı söyleyince biraz da yakın tavırları nedeniyle katılmayı kabul ettim. İlk başlarda düzensiz aralıklarla en fazla ayda bir gibi beni cep telefonumdan yine 0312'li numaradan arardı. Tanıştıktan sonra 3-4 ay kadar sonra tahminen 2014 başı gibi dışarıdan aramasının zor olduğunu söyleyerek cep telefonuma ne olduğunu hatırlamadığım bir program indirdi."
Staj dönemi boyunca Emel'in evine sohbete gittiğini belirten B.Ş, "Hiçbir zaman benden başkası olmuyordu. Baş başa sohbet ediyorduk. Bazen evdeyken kapı çalıyordu. Emel gelen kişi veya kişileri benim olmadığım diğer odalarda ağırlıyordu. Gelen kişilerin kim olduğunu hiç görmedim. Türkoğlu'na atandıktan sonra da bu uygulamayı sildim." ifadelerini kullandı.
Atandıktan 2-3 ay kadar sonra Kahramanmaraş veya Gaziantep alan koduyla bir numaranın kendisini aradığına dikkati çeken B.Ş, telefondaki kadının adının Seher olduğunu ve numarasını Emel'den aldığını söyleyerek görüşmeye başladıklarını aktardı.
"İki sorumlu da sabit hattan aradı"
Seher'in de kendisini ankesörlü hattan aradığını vurgulayan B.Ş, "Hem Ankara'da hem Gaziantep'te görüştüğüm bu şahısların gizliliğe riayet etmek amacıyla beni sabit hatlarla aradıklarını ve bu programları telefonuma yüklediklerini anlamıştım. Benim numaramın onlarda olmasına rağmen ben bu şahısların numarasını bilmiyordum. Bu durum bana da garip gelmişti." şeklinde bilgi verdi.
Eski hakim F.B. de üniversite hazırlık döneminde örgütün dershanesine gittiğini, hukuk fakültesini okurken de örgüt evinde kaldığını ifade ederek, üniversite 4. sınıftayken 3 öğrenci evinden sorumlu "bölge talebe mesulü" olduğunu anlattı.
"Sakat kalırsın" diye tehdit etmişler
Örgütün hakim-savcı sınavına yönelik hazırladığı ve soruların verildiği "çalışma evinde" kaldığına işaret eden F.B, şöyle konuştu:
"Beni bu eve getiren hakim adayı, arada bir eve gelerek ders çalışmamızı takip ediyordu. Eve ilk geldiğimiz günlerde Kur'an-a el bastırarak bu evde kalan kişilerle ilgili kimseye bilgi vermeyeceğime dair, söylediğim taktirde sakat kalacağım gibi ifadelerle geçen ağır bir yemin metni okuyarak bize yemin ettirmişti. Bize kendilerinin hazırladığı özel soru kitapçığı vermişlerdi. İçerisinde çıkan eski sorular da vardı. Birçok soru kitapçığı çözmüştüm. Sınavı kazandım, daha sonra mülakata giren tüm arkadaşlar mülakatı kazandı."
Adıyaman'a hakim olarak atandığını, burada da yine örgüt üyesi karı-kocayla tanıştığını belirten F.B, "İlk görüşmeden 1-2 ay sonra cep telefonumdan aradılar. Yine sabit bir hattı. Gaziantep'e davet ettiler. Karı-koca beni Gaziantep otogarında karşıladılar. Bir eve gidip sohbet ettik." şeklinde bilgi verdi.
Ankesörlü telefonla arama gerekçeli kararda
Öte yandan, Gaziantep 7. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün "hakim-savcı ablası" olduğu iddiasıyla yargılanan "Seher" kod adlı Sibel A'ya verilen 7 yıl 6 ay hapis cezasının gerekçeli kararında şu ifadeler yer aldı:
"Tanık B.Ş'nin sanığın kendisinden sorumlu olup, Kahramanmaraş'a tayini çıktığında ankesörlü telefonla arayarak sohbete çağırdığı, kendisini 'Seher' olarak tanıttığı, mutat olmayan aralıklarla sohbet ettiği ve sanığa himmet verdiği, yine tanık F.B'nin sanığın kendisini ankesörlü telefondan arayarak buluşma sağlayıp FETÖ adına görüştüğü anlaşılmıştır."
Adana: Eski komiser yardımcısına 9 yıl hapis
Adana'da, FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında 2010'da yapılan Polislikten Komiser Yardımcılığına Geçiş Sınavı sorularını örgütün mahrem imamlarından aldığı öne sürülen eski komiser yardımcısına 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası verildi.
30 Kasım'da Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz sanık B.Ç. ile avukatı katıldı.
Duruşma savcısı, sanığın FETÖ'nün gizli haberleşme ağı ByLock kullanıcısı olduğu, veri inceleme raporuna göre FETÖ'ye sadakati ve bağlılığı en üst düzeydeki kişilerin bulunduğu "A5" koduyla derecelendirildiğini, örgütün mahrem emniyet yapılanmasında yer aldığını ve örgütsel toplantılara katıldığını belirterek, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan cezalandırılmasını talep etti.
Savcı ayrıca bilirkişi raporu dikkate alınarak, sanığın üzerine atılı "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçundan cezalandırılması, "resmi belgede sahtecilik" suçundan ise beraatine karar verilmesi yönünde görüş sundu.
Sanık B.Ç. ise FETÖ/PDY üyesi olmadığını iddia ederek, komiser yardımcılığı sınavı sorularını kimseden almadığını öne sürdü.
Örgütsel bir konumunun bulunmadığını belirten sanık, "ByLock programını yüklemedim ve kullanmadım. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatime karar verilmesini talep ediyorum." dedi.
Mahkeme heyeti, sanığı "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 6 yıl 3 ay ve "kamu kurumu aleyhine nitelikli dolandırıcılık" suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün olmak üzere toplamda 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasına çarptırarak mevcut halinin devamına hükmetti.
Mahkeme "resmi belgede sahtecilik" suçundan ise sanığın beraatine karar verdi.
Gaziantep: Sözde il imamının kasasına 9 yıl hapis
Gaziantep'te, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) sözde il imamının "kasası" olduğu iddiasıyla yargılandığı davada 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılan sanığın örgüt mensuplarıyla para transferi yaptığı, örgütün sözde "Pakistan, Afrika, Burkina Faso ve Uzak Doğu imamları"na da para gönderdiği bilgisi gerekçeli kararda yer aldı.
Gaziantep 7. Ağır Ceza Mahkemesince tutuklu sanık Celal K'ye "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan verilen 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasının gerekçesi açıklandı.
1 Aralık'taki gelişmeye dair edinilen bilgilere göre, iddianame, tanık beyanları, sanığın aşamalardaki savunmasının yer aldığı kararda, raporlara ve elde edilen delillere yer verildi.
Sanığın iki ayrı telefon hattında ByLock kullandığı, kullanıcı adı ve şifresinde yer alan kelimenin nüfusa kayıtlı olduğu köy ile örtüştüğü ifade edilen kararda, ByLock'ta sanığı ekleyen örgüt mensuplarının da sanığa "Celal", "Celal abi" diye hitap ettikleri belirtildi.
Celal K'nin söz konusunu telefon hatları ile kullandığı telefon cihazlarının baz istasyonu bilgilerinin yer aldığı raporun incelenmesinde, sanığın iki hatla da ByLock programını kullandığı aktarılan gerekçeli kararda, şu bilgiler yer aldı:
"İzah edilen sebepler ve tüm bu teknik veriler dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde, sanığın, örgüt üyelerinin kendi aralarında kullanmış olduğu şifreli haberleşme programı olan ByLock programını, kendi adına kayıtlı GSM hatları ile kullandığı ve bu hususun tüm dosya kapsamı itibarıyla sabit olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar sanık, üzerine atılı suçu işlemediğini belirtmiş ise de mahkememizin yukarıda izah edilen gerekçeler nazara alınarak sanığın bu yöndeki savunmasının muhtemel cezadan kurtulmaya yönelik amaç taşıdığı sonucuna ulaşılarak savunmasına itibar edilmemiştir."
Sanığın ByLock programındaki yazışmalar incelendiğinde, örgüt içerisindeki faaliyet, sorumluluk ve etkinlik alanının çok geniş olduğu ve bu hususun yazışmalara da yansıdığı kaydedilen gerekçeli kararda, yine yazışmalarda, örgüt mensuplarınca sıkça kullanılan "kakao talk" ve "coco" isimli programları da kullandığı ifade edildi.
Örgütün "ülke imamları"na para göndermiş
Kararda, sanığın, örgütün bir süre önce tutuklanan "Gaziantep il imamı" Murat E'ye bağlı olarak faaliyet yürüttüğü ve il yapılanmasında örgütün tüm birimlerinin muhasebe işlerini yürütüp örgütün gelir gider hesaplarının kaydını tutan ve örgüt içerisindeki tabiriyle "il imamının kasacısı" olarak faaliyette bulunan kişi olduğu, il imamı ile örgütün toplantılarına katıldığı ifade edildi.
Gerekçeli karar içerisinde yer alan Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporunda ise birçok örgüt mensubuyla para transferi bulunan sanığın örgütün sözde "Pakistan, Afrika, Burkina Faso ve Uzak Doğu imamları"na da para gönderdiği aktarıldı.
Kararda, sanığın örgüt içerisindeki konumu, bulunduğu süre, örgüt içerisindeki faaliyet çeşitliliği ve yoğunluğu ile faaliyet, sorumluluk ve etkinlik alanının genişliği ve suç işleme kararlılığı dikkate alınarak verilen cezada alt sınırdan uzaklaşıldığı kaydedildi.
Ankara: Eski tuğgenerale 9 yıl hapis
Ankara'da, FETÖ/PDY'nin Kara Kuvvetleri Komutanlığı yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında hakkında dava açılan eski Tuğgeneral Muzaffer Sözmez'e 9 yıl hapis cezası verildi.
10 Aralık'ta Ankara 32'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasına, tutuksuz yargılanan Sönmez ile avukatı katıldı.
Sönmez savunmasında örgüt üyeliği suçlamasını kabul etmedi. Telefon görüşmelerinin örgütsel görüşmeler olmadığını savunan Sözmez, beraatini talep etti.
Sanık savunmasının ardından kararını açıklayan mahkeme, Sözmez'i 'silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçundan 9 yıl hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, kararla birlikte Sönmez'in tutuklanmasına da karar verdi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü 'ankesör' soruşturması kapsamında, örgütün mahrem imamlarıyla ankesörlü telefondan ardışık görüşme yaptığı tespit edilen eski Hakkari Dağ ve Komando Tugayı Komutanı Tuğgeneral Muzaffer Sönmez hakkında, 'silahlı terör örgütü üyesi' olduğu suçlamasıyla dava açılmıştı.
Adana: Sözde mülkiye yapılanması sorumlusuna 10 yıl hapis
Adana'da, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında örgütün sözde "mülkiye yapılanması sorumlusu" olduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan sanığa "silahlı terör örgütüne üyelik" suçundan 10 yıl hapis cezası verildi.
15 Aralık'ta Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık H.D. cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Sanık avukatı ise duruşmada hazır bulundu.
Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasında, sanığın kapatılan Zaman Gazetesinin eski genel yayın yönetmenleri Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca'nın tutuklanmalarını protesto etmek ve lehlerine algı oluşturmak amacıyla Giresun'da düzenlenen eylemlere "imam kıyafeti" giyerek katıldığını, ByLock kullandığını ve sözde "mülkiye yapılanması sorumlusu" olarak faaliyet yürüttüğünü belirterek, H.D'nin "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan cezalandırılmasını istedi.
Sanık H.D, savunmasında, FETÖ'nün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullanmadığını ve örgüt üyesi olmadığını ileri sürdü.
Örgütsel bir konumunun bulunmadığını iddia eden H.D, "Mütalaayı kabul etmiyorum. Örgütsel eylemlere katılmadım. FETÖ'nün mülkiye yapılanmasıyla bir ilgim yoktur. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum." ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırdığı sanığın mevcut halinin devamını kararlaştırdı.
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
(17 Aralık 2020, 15:53), son güncel.: (18 Aralık 2020, 10:34)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: