Tam
EskidenYeniye
 

Akıncı Üssü Davasında Gülen Tehdidi

Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 475 sanığın yargılandığı davaya devam edildi. Mahkeme, sanıkların son sözlerinin tamamlamasının ardından karar için 26 Kasım 2020'ye gün verdi. Dava, darbe girişimine yönelik en kritik dava olarak görülüyor. Darbe girişimini Akıncı Hava Üssü'nden yöneten sivil imamlardan tutuklu sanık Harun Biniş duruşmadaki son sözünde FETÖ elebaşının soyadına atıfta bulunarak, "Şu an için son sözümü söylemiyorum. Zamanı gelince daha söyleyeceklerim var. Son gülen asıl gülen olacak." ifadelerini kullandı.

Önceki haber title=Sonraki haber

22.11.2020 15:35 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 475 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.

19.10.2020 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki duruşma salonunda görülen davada, Akıncı Üssü'nden telsizle vurulması istenen hedefleri darbeci pilotlara ilettiği belirtilen eski yüzbaşı Mustafa Mete Kaygusuz, esasa ilişkin savunma yaptı.

Sanık Kaygusuz, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihraç edildiğini, çok sayıda personelin de FETÖ iltisakı nedeniyle ilişiğinin kesildiğini anlattı.

Söz konusu ihraçlar sonrası silahlı kuvvetlerin durumundan bahseden ve harbe hazırlık durumunda zafiyet yaşanabileceğini öne süren Kaygusuz, olası bir savaşta Hava Kuvvetleri Komutanlığının önemine işaret etti.

Darbe girişimi sonrası olay yeri kamera ve ses kayıtlarının hukuka uygun şekilde elde edilmediğini ileri süren Kaygusuz, konuya ilişkin bilirkişi raporlarını hazırlayan kişilerin de alanında uzman kimseler olmadığı iddiasında bulundu.

F-16 savaş uçaklarının bazı özelliklerini anlatan Kaygusuz, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında darbeciler tarafından kullanıldığı belirtilen uçakların karakutularının üretici firmaya gönderilerek incelenmesi yönünde talepte bulunduğunu ancak talebinin kabul görmediğini ifade etti.

Söz konusu uçaklarda yapılan inceleme sonucu hazırlanan bilirkişi raporlarından örnekler veren Kaygusuz, rapor içeriklerinde çelişkiler bulunduğunu öne sürdü.

Kaygusuz, savunmasına yarın devam edecek.

79 kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenmişti

İddianamede, Mustafa Mete Kaygusuz'un, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında sanık Ahmet Tosun ile birlikte DESK diye tabir edilen uçaklarla telsiz bağlantısının sağlandığı noktadan darbeci pilotlara vurulacak hedefleri ve koordinatlarını ilettiği ifade ediliyor.

Darbe yöneticileri ile eylem ve iş birliği içerisinde hareket ettiği kaydedilen Kaygusuz'un, "Emniyet binasını vurun, emniyet binasını tahrip edin, Genelkurmay üzerinden alçak uçuş yapın, kaçak saray koordinat için beklemekteyiz, Genelkurmay ve Kızılay Meydanı'ndan MACH üstü geçiş serbest, Kızılay'da cam kaldı mı, kalmayacak kırın hepsini, TOMA'lara top taarruzu atış serbest." şeklinde darbeci pilotlara emirler verdiği belirtiliyor.

Esas hakkındaki mütalaada Kaygusuz'un, "Anayasa'yı ihlal" suçundan bir, "cumhurbaşkanına suikast"ten bir ve 77 kişiyi "kasten öldürmek"ten de 77 kez olmak üzere, toplam 79 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti.

20.10.2020 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki duruşma salonunda görülen davada, Akıncı Üssü'nden vurulması istenen hedefleri telsizle darbeci pilotlara ilettiği belirtilen eski yüzbaşı Mustafa Mete Kaygusuz, esasa ilişkin savunmasını tamamladı.

Üzerine atılı suçları reddeden Kaygusuz, haklarındaki delillerin usule uygun toplanmadığını, iddianamede lehindeki delillere yer verilmediğini savundu.

Sanık Kaygusuz, darbe girişimi sonrası olay yeri kamera ve ses kayıtlarının hukuka uygun şekilde elde edilmediği ve konuya ilişkin bilirkişi raporlarını hazırlayan kişilerin de alanında uzman olmadıkları iddiasında bulundu.

Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ı derdest etmesinin söz konusu olmadığını savunan Kaygusuz, Akar'ı görmediği gibi Akıncı'da olduğunu da bilmediğini öne sürdü.

Mustafa Mete Kaygusuz, Akar'ın kendisiyle ilgili bir beyanının bulunmadığını da iddia etti.

Dönemin Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Galip Mendi ile Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Abidin Ünal'ın beyanlarını da kabul etmeyen Kaygusuz, "Ben bu kişileri derdest etmedim, kimseye de bu yönde bir talimat vermedim." iddiasında bulundu.

Ankara'yı bombalayan uçaklara talimat ilettiği yönündeki iddiayı da kabul etmeyen sanık Kaygusuz, Ömer İpek ve Yakup Kozan'ın şehit olmasıyla ilgisinin bulunmadığını ileri sürdü.

Kaygusuz, kursiyer pilotları toplayıp konuşma yaptığı ve silah almaları emri verdiğini de kabul etmedi.

Davanın görülmesine yarın devam edilecek.

79 kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenmişti

İddianamede, Mustafa Mete Kaygusuz'un, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında sanık Ahmet Tosun ile birlikte "DESK" tabir edilen uçaklarla telsiz bağlantısının sağlandığı noktadan darbeci pilotlara vurulacak hedef ve koordinatları ilettiği ifade ediliyor.

Darbe yöneticileri ile eylem ve iş birliği içerisinde hareket ettiği kaydedilen Kaygusuz'un, "Emniyet binasını vurun, emniyet binasını tahrip edin, Genelkurmay üzerinden alçak uçuş yapın, kaçak saray koordinat için beklemekteyiz, Genelkurmay ve Kızılay Meydanı'ndan MACH üstü geçiş serbest, Kızılay'da cam kaldı mı? Kalmayacak, kırın hepsini, TOMA'lara top taarruzu atış serbest." şeklinde darbeci pilotlara emirler verdiği belirtiliyor.

Esas hakkındaki mütalaada, Mustafa Mete Kaygusuz'un, "Anayasayı ihlal" suçundan 1, "Cumhurbaşkanına suikast"ten 1 ve 77 kişiyi "kasten öldürmek"ten de 77 kez olmak üzere toplam 79 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti.

21.19.2020 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki duruşma salonunda görülen davada, olay tarihinde Akıncı'da harekat plan subayı olarak görev yapan eski binbaşı Murat Bicil, esasa ilişkin savunma yaptı.

Üzerine atılı suçu reddeden Bicil, darbeden haberi dahi olmadığını öne sürdü.

Akıncı Üssü'ne giriş çıkış yapanların koordinasyonunu sağladığı iddiasını kabul etmeyen Bicil, MAK timi ve kursiyer teğmenlerin görev yerlerini belirlediği suçlamasına karşı, "MAK timinden kimseyle görüşmedim. Nizamiyede gördüğüm 8 kursiyer teğmen hariç kursiyerlerle de görüşmedim. Temas etmediğim ve iletişim kurmadığım personeli nasıl koordine edebilirim." dedi.

Savunmasının önemli bir bölümünde hukukun evrensel ilkelerine değinen ve Türk hukuk sistemine ilişkin eleştirilerde bulunan Bicil, hukukun herkese lazım olduğunu söyledi.

İddianamede hakkında herhangi bir delil bulunmadığını, sahte delillerle üzerine suç isnat edildiğini, lehindeki delillere ise yer verilmediğini savunan Bicil, hakkındaki savcılık mütalaasında da tutarsızlıklar olduğunu öne sürdü.

Bicil, iddianamede belirtilenin aksine 15 Temmuz gecesi kimseyi görevlendirmediğini, "uçuş yapanlar" başlıklı listenin kendisine ait olmadığını, bunun iddia makamınca da kabul edildiğini söyledi.

Darbeye hazırlıkla ilgili evraklarda parmak izinin bulunduğu iddiasını da kabul etmeyen Bicil, söz konusu evraka ilişkin raporda böyle bir ifadenin bulunmadığını savundu.

Hakkındaki tanık ifadelerinin çarpıtıldığını öne süren Bicil, karargahtaki odasında darbeye hazırlık toplantısı yaptığı iddiasını da kabul etmedi. Bicil, darbe girişimi sırasında 141. Filo'ya gitmediğini iddia etti.

"Sorumluluk gereği gittim"

Mesleki geçmişini anlatan Murat Bicil, Üs Harekat Kısım Amirliğinde plan subayı olarak görev yaptığını, üssün uçuş faaliyetlerini koordine etmekle görevli olduğunu, emrinde çalışan kimse bulunmadığını söyledi.

Bicil, "15 Temmuz'dan önce darbeden kesinlikle haberim yoktu. Fark ettiğim andan itibaren girişimin parçası olmadım. Olayların dışında kaldım." dedi.

15 Temmuz'da mesaiden çıkıp marketten alışveriş yaptıktan sonra lojmandaki evine geldiğini aktaran Bicil, şöyle devam etti:

"Saat 21.00'de evde yemek yerken uçak motorlarının çalıştığını duydum. Kimseden bilgi alamayınca görev ve sorumluluğum gereği ne olduğunu anlamak için üsse, kendi birliğime gittim. Hiçbir şeyden haberim yoktu. Saat 21.10'da 143. Filo'ya gittim ve komutanlardan Terörle Mücadele Harekatı (TMH) olduğu bilgisini aldım. Bu sırada Harekat Komutanı Ahmet Özçetin'i gördüm. Bana, 'Burada olmanı gerektirecek bir şey yok. Nizamiyeye git.' dedi. Bunun üzerine nizamiyeye geçtim. Saat 22.00 gibi üsten ayrıldım ve bir daha üsse girmedim. Nizamiye bölgesinde beklemek dışında herhangi bir şey yapmadım. Gece yarısı yaşananların darbe girişimi olduğunu öğrendim ve bu saatten sonra evime gittim."

Bicil, darbe girişimin ardından göreve devam ettiğini ve günler sonra gözaltına alındığını söyledi.

Duruşmaya yarın devam edilecek.

22.10.2020 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki duruşma salonunda görülen davada, olay tarihinde Akıncı'da harekat plan subayı olarak görev yapan tutuklu eski binbaşı Murat Bicil, esasa ilişkin savunmasını tamamladı.

Darbeden haberi olmadığını öne süren Bicil, girişimin başladığı saatlerde marketten alışveriş yaptığını, bunun görüntülerinin bulunduğunu söyledi.

Lojmanda yemek yerken motor sesleri üzerine üsse gittiğini iddia eden Bicil, kendisine terörle mücadele harekatı yapılacağının söylendiğini, gece yarısı darbe girişimi olduğunu öğrendiğini, bu andan itibaren üssü terkettiğini, darbeye karışmadığını, yardım da etmediğini öne sürdü.

Akıncı nizamiyesine amirinin emriyle gittiğini ifade eden Bicil, üsse giriş-çıkış yapanların koordinasyonunu sağladığı iddiasını kabul etmedi. Bicil, "Benim nizamiyede kimlik kontrolü yapmayın demek gibi bir durumum olamaz. Giriş çıkışları kontrol etmedim. Giriş çıkışlarda kullanıldığı söylenen bir parola kullanmadım." dedi.

MAK timi ve kursiyer teğmenlerin görev yerlerini belirlediği suçlamasına da reddeden Bicil, o gece kanun ve yönetmeliklere uygun hareket ettiğini öne sürdü.

Murat Bicil, "141. Filo Komutanlığına hiç gitmedim. Bana ait olduğu öne sürülen görüntüdeki kişi ben değilim. 143. Filo'da da çok kısa süre bulundum. Kendi uçuş birliğime gitmem suç olarak gösterilemez. Saat 22.00 civarı filo ve üsten ayrıldım. Sonrasında bir daha üsse girmedim." diye konuştu.

Vurulacak hedeflerin yer aldığı renkli baskı uydu görüntüsü içeren fotoğraflarda parmak izi olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını savunan Bicil, bilirkişi raporlarında böyle bir bilgi bulunmadığını öne sürdü.

F ile biten 1 doların kızına doğum günü dolayısıyla bir kadın tarafından Kalender Ordu Evi'nde verildiğini savunan Bicil, paranın üzerine "İyi şanslar Nihal, 2 Kasım 2013 Nimet'ten" yazısının bulunduğunu söyledi.

Murat Bicil, suçsuz olduğunu, mahkemenin kendisine ceza vermesinin büyük bir hata olacağını öne sürdü.

Duruşmaya yarın devam edilecek.

23.10.2020 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki duruşma salonunda görülen davada, Mamak'taki Muhabere Elektronik Bilgi Sistemler (MEBS) Okulundan kursiyer teğmenleri silahlandırarak sivil araçlarla Akıncı Üssü'ne götürdüğü iddia edilen tabur komutanı eski yarbay Metin Bilgici esasa ilişkin savunma yaptı.

Üzerine atılı suçları reddeden Bilgici, darbe girişiminden haberdar olmadığını, girişimle alakasının bulunmadığını öne sürdü.

Birliğe yeni tayin olduğunu ve kimseyi tanıma imkanın bulamadığını belirten Bilgici, 15 Temmuz'da terör saldırısı olduğunu sanarak hareket ettiğini savundu.

Faaliyetlerinde suç unsuru bulunmadığını öne süren Bilgici, üstlerinin emirleriyle hareket ettiğini, astlarının da verdiği emirlere uyduğunu söyledi. Bilgici, "Verdiğim emirler belli. Tamamı askerlikle ilgili yasal emirler. Emirlerime kanunen uyulması gerekir. Bu emirlere uyan personelin sorumluluğu yok." dedi.

Personeli mesaiye çağırmasının da tamamen yasal olduğunu iddia eden Bilgici, mesaiye çağırma ve çağrıldığında mesaiye gelmenin askerlik mesleğinde olağan karşılandığını söyledi.

Bilgici, kışladaki silahlığı açtırmasının ve personele silah dağıttırmasının da yasalara uygun olduğunu, silahlığın kendi sorumluluğunda bulunduğunu öne sürdü.

Metin Bilgici, kursiyer subayları Mamak'tan Akıncı'ya götürmesiyle ilgili, "Bu tür intikaller askerlikte normal karşılanır. Daha önce de tatbikatlarda buna benzer intikaller gerçekleştirdik." ifadelerini kullandı.

Akıncı'da kursiyer teğmenlere üssün emniyetiyle ilgili emirler verdiğini öne süren Bilgici, bunun da gayet doğal olduğunu belirtti.

Tebliğ edilen görev nedeniyle Akıncı'ya gittiğini, durumu öğrendikten sonra sevk ve idareyi bıraktığını iddia eden Bilgici, Akıncı Üssü'ne vardıktan sonra kimseden emir almadığını, kursiyer teğmenler dışında kimseye emir vermediğini, darbe yöneticisi olduğu belirtilen kimseyle eylem birliğinin bulunmadığını öne sürdü.

Haklarındaki soruşturmanın hukuka uygun yürütülmediğini savunan Bilgici, iddianame ve mütalaanın ciddiyet ve hakkaniyetten uzak olduğunu öne sürdü.

Bilgici, kasten öldürme, öldürmeye teşebbüs, Cumhurbaşkanına suikast girişimi ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma eylemlerinden sorumlu tutulmasının adil, hukuki ve vicdani olmadığını savundu.

Duruşmaya 26 Ekim pazartesi devam edilecek.

26.10.2020 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki duruşma salonunda görülen davada, Mamak'taki Muhabere Elektronik Bilgi Sistemler (MEBS) Okulundan kursiyer teğmenleri silahlandırarak sivil araçlarla Akıncı Üssü'ne götürdüğü iddia edilen tabur komutanı eski yarbay Metin Bilgici, dün başladığı esasa ilişkin savunmasını tamamladı.

Üzerine atılı suçları reddeden Bilgici, darbe girişiminden haberdar olmadığını, girişimle alakasının bulunmadığını öne sürdü. Bilgici, 15 Temmuz'da terör saldırısı zannıyla hareket ettiğini savunarak, faaliyet ve emirlerinde suç unsuru bulunmadığını iddia etti.

Kursiyer teğmenleri mesaiye çağırmasının tamamen yasal olduğunu iddia eden Bilgici, darbe girişimini öğrendikleri andan itibaren üssü terk ettiklerini belirtti. Bilgici, "Biz İstanbul ve Ankara'daki hareketliliği terör saldırısı olarak değerlendiriyorduk. Personelimin darbeyle alakası yoktur. Eğer destek vermiş olsaydık Akıncı Üssü'nden ayrılmaz, sonuna kadar devam ederdik." dedi.

Bilgici, MEBS kışlasındaki silahlığı açtırmasının ve personele silah dağıttırmasının da yasalara uygun olduğunu, silahlığın kendi sorumluluğunda bulunduğunu öne sürdü.

Kara Kuvvetleri Komutanlığından tebliğ edilen görev nedeniyle Akıncı'ya gittiğini, durumu öğrendikten sonra sevk ve idareyi bıraktığını iddia eden Bilgici, Akıncı Üssü'ne vardıktan sonra kimseden emir almadığını, kursiyer teğmenler dışında kimseye emir vermediğini, darbe yöneticisi olduğu belirtilen kimseyle eylem birliğinin bulunmadığını öne sürdü.

Metin Bilgici, "Tarafıma verilen emir doğrultusunda personeli Akıncı Üssü'ne getirmekten başka hiçbir eylemim yok. Ayrıca ben, Akıncı'ya en geç gelen birlik komutanıyım." dedi.

"Suçlara yönelik eylemim yok"

Yönetici sanık konumunda bulunmasının hukuki ve vicdani olmadığını öne süren Bilgici, "Akıncı'ya saat 00.58'de geldim. Akıncı'da faili olduğum öne sürülen bombalama ve alıkoyma gibi suçların tamamına yakını daha ben intikal halindeyken işlenmişti. Bu suçları kabul etmiyorum. Bahsi geçen suçlara yönelik bir eylemim yok. Türkiye genelinde dava dosyası kapsamındaki eylemlerin planlanması, koordinasyonu ve icrasına iştirak etmedim. Dava dosyasında bunun aksini gösteren hiçbir delil yok." diye konuştu.

Haklarındaki soruşturmanın hukuka uygun yürütülmediğini savunan Bilgici, iddianame ve mütalaanın ciddiyet ve hakkaniyetten uzak olduğunu öne sürdü.

Beyanın ardından duruşmayı tamamlayan mahkeme başkanı, davanın görülmesine 28 Ekim çarşamba devam edileceğini bildirdi.

28.10.2020 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki duruşma salonunda görülen davada, Hava Kuvvetleri Harekat Merkezini (HKHM) ele geçirmekle suçlanan eski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Hava Savunma ve Komuta Kontrol Daire Başkanı tuğgeneral Kemal Mutlum, esasa ilişkin savunma yaptı.

Kanser tedavisi gördüğünü, kemoterapi aldığını ve koronavirüse yakalandığını anlatan Mutlum, tedavi sürecine ilişkin bilgi verdi. Üzerine atılı suçlamayı reddeden, darbe girişimiyle ilgisi bulunmadığını savunan Mutlum, "Kesinlikle FETÖ'cü ve darbeci değilim. Darbe faaliyetleri ile ilgili bir emir almadım, vermedim. Kasıtlı olarak bir suça iştirak etmedim." dedi.

Hava Kuvvetleri Harekat Merkezini ele geçirmesinin söz konusu olamayacağını, harekat merkezine Tunceli bölgesinde iki F-16'nın icra edeceği harekatı takip için gittiğini öne süren Mutlum, "O gün Cevat Yazgılı ve Ercan Dursun, Genelkurmay Başkanlığındaki iç güvenlik toplantısına katıldı. Harekat Başkanlığında başka general olmadığından saat 18.00 civarında Tunceli bölgesinde havada bulunan iki F-16'nın icra edeceği harekatı takip için HKHM'ye gittim." savunmasını yaptı. Kemal Mutlum, 15 Temmuz'daki faaliyetlerin hiçbirinin Hava Kuvvetleri Harekat Merkezinden yönetilmediğini iddia etti.

"Emri üslerime ilettim"

Harekat merkezinde Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler ile telefonla görüştüğünü belirten Mutlum, şöyle devam etti: "Normalde hiç rastlanmayacak şekilde Genelkurmay karargahından arandık. Genelkurmay Başkanı'nın telefona bağlanacağı söylendi. Telefonu açtım ama Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler'i bağladılar. Güler, 'Hava Kuvvetleri Komutanınıza söyle, Hava Kuvvetleri üssünden uçuş yasak. Evlat, sizin orada emniyetiniz nasıl? Harekat Merkezi önemli, oraya giriş çıkışlara dikkat edin.' dedi.

Ben Güler'in uçuş yasak emrini çok daha kolaylıkla zaten o sırada başkanlığını yaptığı toplantıda bulunan Kurmay Başkanı Vekili Tümgeneral Cevat Yazgılı'ya verebilecekken doğrudan beni arayarak vermesine şaşırmıştım. Aldığım uçuş yasak emrini ilgili yerlere aktardım. Emri bizzat Orgeneral Abidin Ünal'ı arayarak bildirdim. Ayrıca Eskişehir BHHM'deki Recep Ünal'a, Hava Kuvvetleri Harekat Başkanı Güneykaya'ya da uçuş yasağı emrini aktardım. Güler, emri bana saat 18.51'de verdi. HKHM ve Silahlı Kuvvetler Komuta ve Harekat Merkezi arasında uçuş yasak emrinin ilk görüşmesi ise saat 19.06'da yapıldı." Mutlum, saat 22.00'den sonra plansız uçuşların tekrar başladığını belirtti.

"Burada sadece izleme yapılıyor"

Hava Kuvvetleri Harekat Merkezini giriş çıkışa kapattığı ve telefonların kendisine yönlendirilmesini emrettiği iddiasına karşılık Mutlum, "Güler'in emrini de düşünerek HKHM'ye giriş çıkışları daha sıkı kontrol altına almak için bazı emirler verdim. İlk giriş kapısından başkasının kartını sisteme okutarak giriş yapılmasını engellemek için otomat giriş sistemini kontrol altına aldırdım. Orada bulunanlara 'Uçuşlar yasaklandı. Bu normal bir durum değil. Şimdi Türkiye'nin her yerinden bizi ararlar. Bu konuya siz cevap vermeyin, telefonları bana yönlendirin.' dedim." ifadelerini kullandı.

Yazgılı'nın ilerleyen saatlerde, beraberindeki silahlı kişilerle harekat merkezinin kapısına geldiğini, bu sırada kapıya ateş edildiğini öne süren Mutlum, bunun üzerine iç kapının da kapatılması talimatı verdiğini savundu.

Hava Kuvvetleri Harekat Merkezinin, Hava Kuvvetleri Komutanlığının faaliyetlerinin yönetildiği bir yer olmadığını, burada sadece harekatların izlendiğini aktaran Mutlum, HKHM'nin emir verme yetkisinin olmadığını, dolayısıyla buradan darbe faaliyetinin yürütülemeyeceğini öne sürdü.

Hava üslerine uçuş icra etmelerine yönelik bir emir vermediğini öne süren Mutlum, "Kısacası bu harekat veya hava trafiği, Hava Kuvvetleri Harekat Merkezinden yönetilmemiştir." diye konuştu.

Hava Kuvvetleri Harekat Merkezinin darbeyi yönetmekle suçlanmasını anlayamadığını dile getiren Mutlum, HKHM'yi ele geçirme durumunun olmadığını, söz konusu birimin zaten kendi sorumluluğunda bulunduğunu ifade etti. Kemal Mutlum, "Ben orayı ele geçirmem, orada görevimi icra ederim. Tıpkı 15 Temmuz'da olduğu gibi. HKHM'den verilen bir emir veya gönderilen bir mesaj yok. Bizim darbe girişimiyle ilgimiz bulunmuyor." ifadelerini kullandı.

Mutlum'un, rahatsızlığından dolayı savunma vermekte zorlanmaya başladığını belirtmesi üzerine mahkeme başkanı, 30 Ekim cuma günü devam edeceklerini bildirerek duruşmayı bitirdi.

30.10.2020 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki duruşma salonunda görülen davada, Hava Kuvvetleri Harekat Merkezini (HKHM) ele geçirmekle suçlanan eski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Hava Savunma ve Komuta Kontrol Daire Başkanı tuğgeneral Kemal Mutlum, esasa ilişkin savunmasını tamamladı.

Duruşmaya Sincan 2 No'lu F Tipi Cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılan Mutlum, üzerine atılı suçlamayı reddetti, darbeyle uzaktan yakından alakasının bulunmadığını öne sürdü.

Hava Kuvvetleri Harekat Merkezini ele geçirip darbenin koordinasyonuna ilişkin faaliyet yürütmesinin söz konusu olmadığını savunan Mutlum, buraya başka general olmadığı için saat 18.00 civarında Tunceli bölgesinde havada bulunan iki F-16'nın icra edeceği harekatı takip için gittiğini iddia etti.

Mutlum, Harekat Merkezini giriş çıkışa kapattığı iddiasına karşılık, "Genelkurmaydaki silah sesleri ve HKHM ana giriş kapısına ateş edilmesi üzerine giriş çıkışları daha sıkı kontrol altına almak için bazı emirler verdim." dedi.

Darbe girişimine yönelik faaliyetlerin hiçbirinin HKHM'den yönetilmediğini savunan Mutlum, Harekat Merkezinin, Hava Kuvvetleri Komutanlığının faaliyetlerinin yönetildiği bir yer olmadığını, burada sadece harekatların izlendiğini ileri sürdü.

"Ses kayıtları bana ait değil"

Kemal Mutlum, HKHM'de 15 Temmuz gecesi gerçekleştirdiği telefon görüşmelerine ilişkin ses kayıtlarının sahte olduğunu, görüşmelerin yapıldığı belirlenen telefon numaralarının kendisine veya makamına ait olmadığını öne sürdü.

Görüşmelere ait tapelerdeki ifadelerin de kendisine ait olmadığını savunan Mutlum, "İddianameye konmuş tapelerin büyük çoğunluğunun o gün benim yaptığım konuşmalarla alakası yok. O gün yaptığım konuşmalara müdahale edilerek bu ses kayıtları ve tapeler üretilmiş. Tapelerin hiçbirini kabul etmiyorum. Bunlar bana ait konuşmalar değildir." diye konuştu.

Dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın uçağına F-16'larla önleme yapılarak Malatya'ya indirilmesi yönünde Erzurum'a talimat verdiği iddiasını da kabul etmeyen Mutlum, böyle bir emir vermediğini, Erzurum'u sadece durumu öğrenmek için aradığını öne sürdü.

Ala'nın uçağına önleme yapılmadığını söyleyen Mutlum, "İçişleri Bakanı'nın uçağına önleme için uçak kaldırıldığı iddiası şahsıma yapılmış bir kumpastır." dedi.

Sözde atama listesinde adının bulunmasının kendi bilgisi dışında gerçekleştiğini, listeden haberinin olmadığını öne süren Mutlum, operasyonel hat kullandığı iddiasını da kabul etmedi.

Kemal Mutlum'un savunmasının ardından mahkeme başkanı, 2 Kasım pazartesi günü devam etmek üzere duruşmayı tamamladı.

Esasa ilişkin mütalaaya karşı savunmalar tamamlandı

Mutlum'un savunmasını tamamlamasıyla, Akıncı Üssü darbe girişimi davasında sanıkların tamamı esasa ilişkin mütalaaya karşı savunmasını yapmış oldu.

Mahkemenin 6 Kasım'a kadar sanıkların son sözlerini dinlemesi, ardından karar aşamasına geçilmesi bekleniyor.

Sanıkları arasında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve darbe girişimini Akıncı'dan yöneten sivil imamlar Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç'un da bulunduğu davanın görülmesine 1 Ağustos 2017'de başlanmıştı.

Bugüne kadar 510 celse süren davada esasa ilişkin mütalaa 21 Ocak 2019'da açıklanmıştı. Cumhuriyet Savcısı Adnan Gümüş, mütalaasında, girişimi yöneten sivil imamların yanı sıra asker sanıklar Aydemir Taşçı, Kemal Mutlum, Veysel Kavak, Ali Durmuş, Bekir Ercan Van, Hakan Karakuş, Recep Sami Özatak, Ahmet Tosun, Mehmet Fatih Çavur, Ali Karabulut, Metin Bilgici, Murat Bicil, Mustafa Mete Kaygusuz, Hüseyin Türk, Hasan Hüsnü Balıkçı ve Mustafa Azimetli hakkında "Anayasa'yı ihlal" ve "Cumhurbaşkanına suikast" ile 77 kişiyi "kasten öldürmek" suçlarından 79'ar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi çevresinde 15 kişiyi şehit eden eski pilot üsteğmen Müslim Macit'in 16 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması, Hüseyin Türk'ün 79, Türk ile aynı uçakla Polis Özel Harekat Dairesi Başkanlığını bombalayan eski pilot yüzbaşı Uğur Uzunoğlu'nun da 45 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istendi.

Savcı Gümüş, TBMM'yi bombalayan eski pilot Hasan Hüsnü Balıkçı ile Gölbaşı'ndaki Polis Havacılık Dairesi Başkanlığını vuran eski pilot yarbay Mustafa Azimetli için de 79'ar kez ağırlaştırılmış müebbet talep etti.

02.11.2020 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki duruşma salonunda yapılan duruşmaya sanıklar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı.

Tarafların avukatlarının hazır bulunduğu duruşmada, son sözleri dinlenilen eski kurmay binbaşı Mehmet Fatih Çavur, 15 Temmuz'un TSK'ya yönelik bir kumpas olduğunu savundu.

Darbeci pilotlara bombalanacak hedefleri iletmekle suçlanan Çavur, hakkındaki iddiaların somut delile dayanmadığını, yalan ve iftira olduğunu öne sürdü. Darbe girişiminin bir senaryo olduğunu iddia eden Çavur, suçsuz olduğunu söyledi, beraat talebinde bulundu.

Gürcistan'a kaçmak isterken sınır kapısında yakalanan eski yarbay Hüseyin Polatçı ise davanın siyasi olduğunu, adil şekilde yargılanmadığını öne sürdü. Mahkemeden adalet ve vicdana uygun karar vermesini talep eden Polatçı, beraat istedi.

Darbe girişimi sırasında TBMM'ye ilk bombalı saldırıyı gerçekleştiren eski pilot yarbay Hasan Hüsnü Balıkçı da savunma hakkının ihlal edildiğini, adil yargılanma hakkının yok sayıldığını öne sürdü. Hakkındaki delillerin somut delile dayanmadığını ve sonradan uydurulduğunu savunan Balıkçı, mahkemeden adalet beklediğini söyledi.

Eski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Karargahı Destek Kıtaları Grup Komutanı albay İlhan Karasu da Hava Kuvvetleri Genel Sekreteri tarafından terör alarmıyla göreve çağrıldığını, görevinin gereğini yerine getirdiğini, darbe girişimiyle ilgisinin bulunmadığını öne sürdü.

Darbe girişiminin yaşandığı dönemde Eskişehir'deki Muharip Hava Kuvveti Komutanlığı Kurmay Başkanı olan sanık eski tümgeneral Murat Suat Semiz, darbenin akamete uğratılması için çaba gösterip, bu yönde emirler verdiğini ileri sürdü ve beraat talebinde bulundu.

Eskişehir Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi'nde (BHHM) görev yapan Muharip Hava Kuvveti Harekat Merkezi Komutanı sanık eski tuğgeneral Recep Ünal, darbe girişimiyle ilgisinin bulunmadığını, verdiği kritik kararlarla girişimin önlenmesine katkısı olduğunu iddia etti.

Ünal, "Darbe girişimine karşı silahlı kuvvetlerde benim gösterdiğim tepki kadar kimse tepki göstermedi. Ancak o gece yalnız bırakıldım." dedi.

Sanık eski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Proje Yönetim Daire Başkanı tuğgeneral Osman Nuri Gür ise terör örgütü üyesi ve darbeci olmadığını, girişimi öğrendikten sonra tümgeneral Cevat

Yazgılı ile harekat ettiğini, yasa dışı bir eyleminin de olmadığını savundu.

Dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi'yi alıkoyan ekibin içinde yer alan emir subayı sanık eski yarbay Murat Yılmaz da suçsuz olduğunu iddia etti.

İstanbul'daki generallerin derdest edilerek Akıncı Üssü'ne getirilmesini koordine ettiği belirtilen sanık eski albay Murat Karakuş, komutanları Ankara'ya getirecek uçağın pilotlarına ulaşılamadığı için yardımcı olmak amacıyla 11. Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığını aradığını, bunun dışında bir faaliyetinin bulunmadığını, suçsuz olduğunu öne sürdü.

Son sözleri dinlenen diğer sanıklar da suçsuz olduklarını belirtip beraat istedi.

Duruşmaya yarın devam edilecek.

03.11.2020 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki duruşma salonunda yapılan duruşmaya sanıklar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'nden (SEGBİS) katıldı.

Duruşmanın öğleden önceki bölümünde son sözleri dinlenen örgütün sözde sivil imamlarından Kemal Batmaz, mahkemeye saygısı kalmadığını söyledi.

Darbe girişiminde Kahramankazan'da yakalanan ve Akıncı Üssü'ndeki görüntüleri ortaya çıkan Batmaz, "Bana Konsey üyelerinden daha az ceza verirseniz bunu kendime hakaret sayarım." ifadesini kullandı.

Önceki savunmalarında Harun Biniş ile Akıncı'ya arsa bakmaya gittiklerini öne süren Batmaz, "Ben yolun başındayım, yolun başında olanların son sözü olmaz." dedi.

Darbe girişimini Akıncı'dan yöneten sivil imamlardan Harun Biniş de hakkındaki iddiaların sahte delillere dayandığını ileri sürdü.

Biniş, son sözünde FETÖ elebaşının soyadına atıfta bulunarak, "Şu an için son sözümü söylemiyorum. Zamanı gelince daha söyleyeceklerim var. Son gülen asıl gülen olacak." ifadelerini kullandı.

Akıncı'ya yakın köylerde hayvancılıkla ilgili belgesel çekmeye gittiğini iddia eden Nurettin Oruç ise siyasi bir davanın kurbanları olduklarını öne sürdü.

İddianamede hakkında tek bir cümle bulunmadığını, yakın zamanda aklanacağını savunan Oruç, son sözlerini dile getirirken, "İddianamede yazmamış hakkımda tek gerçek bir cümle, aklanacağımı biliyorum çok yakın bir gelecekte." ifadesini kullandı.

Akıncı'ya yeni açacağı okulun tanıtımını yapmak üzere "happy hour" için gittiğini savunan Hakan Çiçek ise üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Mağdur olduğunu, tüm şirketlerinin batırıldığını savunan Çiçek, "Ben hiçbir suç ve girişimin içinde olmadım. Hele darbe girişimi denilen saçmalığın içinde hiç olmadım. İddianamede üzerime atılı hiçbir suçu işlemediğim tüm dosya kapsamında sabittir. Beraat talep ediyorum." dedi.

İstanbul Sualtı Taarruz Birliği (SAT) Komutanlığında görevli eski astsubay Hamdi Çıplak ise komutanları eski yüzbaşı Özay Cödel'in emriyle Yeşilköy Askeri Havaalanı'ndan uçakla Akıncı Üssü'ne gittiklerini anlattı.

Üssün güvenliğini sağlamakla görevlendirildiklerini belirten Çıplak, emir üzerine Akıncı'ya geldiğini, olaylara ortalama bir asker gibi tepki verdiğini, bunun da kendisini kaçınılmaz bir hataya zorladığını savundu.

SAT Komutanlığı'nda görev yapan eski astsubay Işın Ceylan ise Özkan Hekin'in şehit edilmesiyle ilgili eski albay Ali Eraslan'ın emriyle Halil Burak Balcı'yla birlikte kasten öldürmeye yönelik ateş açtıklarına ilişkin iddiayı reddetti.

Ceylan, Hekin'in ölümünde dahlinin olmadığını ve hakkında örgüt üyesi veya darbeci olduğuna dair somut delil bulunmadığını savundu.

Diğer sanıklar da suçsuz olduklarını öne sürüp beraat istedi.

Duruşmaya ara verildi.

Tarafların avukatlarının hazır bulunduğu duruşmada son sözleri dinlenilen eski pilot üsteğmen Müslim Macit, adil yargılanmadığını, savunma hakkının kısıtlandığını öne sürdü.

Soruşturma aşamasındaki ifadelerinin kendisine ait olmadığını ileri süren Macit, darbe girişimi sırasında herhangi bir uçuş yapmadığını, bunu da ispatladığını iddia etti.

Akıncı Üssü'ne amirlerinin emriyle terörle mücadele harekatı için geldiğini savunan Müslim Macit, "Benim gibi vatan ve millet bağımlısı insanlar bir komployla uydurma suçlarla mahkum edilerek, aslında vatana ihanet ediliyor." dedi.

"Büyük bir yanlış yapılıyor. Gerçekler ortaya çıktığında her şey için çok geç kalınmış olabilir" diyen Macit, beraat talebinde bulundu.

Su Altı Taarruz Birliği (SAT) mensubu eski yüzbaşı Özay Cödel de suçsuz olduğunu, hakkındaki iddiaların somut delillere dayanmadığını öne sürdü.

Eski binbaşı Ali Tiryaki, üzerine atılı suçlamaları ve hukuksuz olduğunu iddia ettiği aleyhindeki delilleri kabul etmedi.

Genelkurmay Başkanlığının emriyle Akıncı Üssü'ne gittiğini, burada herhangi bir faaliyetinin olmadığını savunan Tiryaki, vatan, millet ve devletine bağlı biri olduğunu iddia edip, beraat talep etti.

Diyarbakır 8'inci Ana Jet Üs Komutanlığında 181'inci Filo Komutanı olarak görev yapan ve suç tarihinde uçakla Ankara'ya gelen eski pilot binbaşı Ahmet Özdemir, mahkeme heyetinden adil bir karar vermesini istedi.

Darbe girişimi sırasında Gören uçağında bulunan eski yarbay Olgun Acuce de suçsuz olduğunu öne sürerek, beraat talebinde bulundu.

İstanbul'daki Moda Deniz Kulübü'nde düğüne katılan komutanları derdest ederek Akıncı'ya getirilmesini sağlayan eski binbaşı Gökhan Maldar, "Mahkemenize söylenecek son sözüm yok. Son sözümü, gerçek adalet sağlandığı gün söyleyeceğim." ifadesini kullandı.

Eski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Hava Savunma ve Komuta Kontrol Daire Başkanı tuğgeneral Kemal Mutlum da mahkemeden somut delillere dayanarak karar vermelerini beklediğini söyledi.

"Her şeye rağmen ümitvarım. Bir gün gerçek adalet güneşi doğacaktır." diyen Mutlum, beraatını istedi.

Duruşmaya yarın devam edilecek.

04.11.2020 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki duruşma salonunda görülen duruşmaya sanıklar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı.

Tarafların avukatlarının hazır bulunduğu duruşmada, son sözleri dinlenilen eski pilot üsteğmen Mehmet Yurdakul, mahkemenin uygulamalarının hukuksuz olduğunu öne sürdü.

Ankara Emniyet Müdürlüğünü vuran Yurdakul, üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi, uçağından mühimmat atılmadığının tespit edildiği iddiasında bulundu.

Darbe toplantılarına katılmadığını, Akıncı Üssü'ne terörle mücadele harekatı için gittiğini savunan Yurdakul, "Bunlar benim son sözlerim değil. Son sözlerimi mahkeme heyetinin gözlerinin içine bakarak söyleyeceğim." dedi.

Akıncı'dan darbe girişimini yönetenlerin bombalama talimatını pilotlara aktaran eski pilot yüzbaşı Mustafa Mete Kaygusuz da mahkemenin evrensel hukukun tüm kurallarını çiğnediğini öne sürdü. Haklarında verilecek kararın mahkemeye dikte edildiği iddiasını savunan Kaygusuz, "Ceza ve karar umurumuzda değil. Son sözü inşallah başka zaman başka yerde söyleyeceğiz." diye konuştu.

Eski teğmen Mustafa Balcı, mahkemenin bağımsız olmadığı iddiasında bulundu.

Eski pilot kurmay yüzbaşı Selahattin Yorulmaz, suç işlemediğini ve vicdanının rahat olduğunu söyledi. Hak yolunda haksız bir zulme uğradığını savunan Yorulmaz, davanın siyasi olduğunu, kendilerine kumpas kurulduğunu öne sürdü.

Diyarbakır'dan F-16 ile Ankara'ya gelen eski pilot yüzbaşı Aziz Ersel Emanet, içi boş bir iddianameyle yargılandıklarını iddia etti. Asker olduğunu ve kendisine verilen görevi yerine getirdiğini öne süren Emanet, heyete, "Sizi Allah'ın adaletine havale ediyorum. Hakkımı helal etmiyorum." dedi.

Sanık eski kursiyer pilot Abdullah Berşah Kül, söyleyecek daha çok sözünün bulunduğunu dile getirdi. Kül, "Sözlerimi burada heba etmek istemiyorum. Karar beni bağlamaz, sizin vicdanlarınızı bağlar. Zaman kendi hükmünü verince kimin ne olacağını hep beraber göreceğiz." ifadesini kullandı.

Eski pilot üsteğmen Halil İbrahim Güçlü, darbe girişimi sırasında uçuş yapmadığını, uçaklara silah yüklemediğini ifade etti. Verilen emirlere rağmen hiçbir faaliyetinin olmadığını söyleyen Güçlü, beraat talebinde bulundu.

Uçak Bakım Tabur Komutanlığında teğmen olarak görev yapan Mesut Baytürk de sözleşmeli personel olduğunu, 18 ay mesleki tecrübesi bulunduğunu, bilgisayar bilgisi yüzünden görevlendirildiğini, suçsuz olduğunu savundu ve beraatini istedi.

İncirlik'ten "Asena-02" çağrı adıyla kalkan tanker uçağın pilotu ve 10'uncu Tanker Üs Komutanlığı Filo Komutanı sanık eski binbaşı Orçun Kuş, suçsuz olduğunu savundu ve beraat talebinde bulundu.

Darbe teşebbüsünden haberinin olmadığını, havada hiç kimsenin darbe girişimini kendisine bildirmediğini öne süren Kuş, terörle mücadele harekatına katıldığı düşüncesiyle hareket ettiğini savundu. "Ben darbeci değilim." diyen Kuş, itibarının iadesini istedi.

Son sözleri dinlenilen diğer sanıklar da suçsuz olduklarını savundular ve beraat istediler.

Duruşmaya yarın devam edilecek.

05.11.2020 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki duruşma salonunda görülen duruşmaya, sanıklar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı.

Tarafların avukatlarının hazır bulunduğu duruşmada, son sözleri dinlenilen eski astsubay Emre Karaaslan, darbe teşebbüsüne katılmadığını ve suçsuz olduğunu savundu.

Hiçbir terör örgütüyle ilgisinin bulunmadığını savunan Karaaslan, "Öncelikle hakkımda tüm delillerin toplanmış olması, uzun tutukluluk süresi gibi nedenlerle tutuksuz yargılanmak üzere tahliyeme, yargılama sonunda da beraatıma karar verilmesini talep ediyorum." dedi.

Dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal'ın emir astsubayı Metin Çerkezoğlu da uzun süredir tutuklu bulunduğunu, mağdur edildiğini ve suçsuz olduğunu öne sürerek, beraatını talep etti.

Eski kursiyer teğmen Yavuz Selim Özberk, kursiyer teğmenlerin emir verme yetkisinin olmadığını, kendilerinin en alt rütbede bulunduklarını belirterek, "Bana verilen emirleri yerine getirdim. Darbeye karışmadım. Hakkım olan hürriyetimin verilmesini istiyorum." diye konuştu.

Eski kursiyer pilot teğmen Taner Doğan da suçsuz olduğunu öne sürüp, "Bir kursiyer olarak bu darbenin hiçbir yerinde yar almadım. Haksız bir şekilde tutukluyum. Adaletin tecelli edeceğine inandım, hala inanıyorum. Son kez masum olduğumu, beraatımı talep ettiğimi söylüyorum." ifadesini kullandı.

Eski kursiyer teğmen Zübeyir Güler, filo komutanı sanık Hakan Karakuş'un emriyle nizamiye bölgesine gönderildiğini, herhangi bir şekilde silah kullanmadığını iddia etti.

Güler, "Orada tek yaptığımız olan biteni izlemekti. Uzun süredir tutukluyum. Hangi fiilimden dolayı bu kadar tutuklu kaldığımı hala bilmiyorum. Beraat bile etsem benim için adalet geç tecelli edecektir. Adalet mekanizmasının hakkımda vereceği mahkumiyet kararı beni inancımdan döndürmeyecektir. Adaletin burada olmasa da başka yerde tecelli edeceğine inanıyorum." diye konuştu.

Eski kursiyer teğmen Murat Yazıcı da herhangi bir örgütle ilgisinin bulunmadığını öne sürdü.

Yazıcı, "Bugün son sözlerimi söylediğimi düşünmüyorum. Adaletin sağlanacağı gün gelecek. Asıl son sözler o gün söylenecek." ifadesini kullandı.

Diğer sanıklar da masum olduklarını öne sürüp beraatlarını istediler.

Şu ana kadar 412 sanığın son sözlerinin alınması tamamlandı. Yarınki celsede mahkemenin diğer 57 sanığın son sözlerini dinleyip, karar duruşması için tarih vermesi bekleniyor. 475 sanıklı davada aralarında Fetullah Gülen olmak üzere 6 sanık ise firari durumunda bulunuyor.

06.11.2020 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki duruşma salonunda görülen duruşmaya sanıklar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı.

Tarafların avukatlarının hazır bulunduğu duruşmada son sözleri dinlenilen eski astsubay İrfan Altuntaş, 15 Temmuz'da kendilerine komplo kurulduğunu öne sürdü.

Eski albay Nevzat Bilir, kamera görüntüleri, hakkındaki deliler ve ByLock kullandığı iddiasını kabul etmedi. Adil yargılanmadığını, hakkında hiçbir hukuki delil bulunmadığını savunan Bilir, son sözünü söylemek istemediğini ifade etti.

Ankara Emniyet Müdürlüğünü bombalayan uçağın pilotu eski üsteğmen Mustafa Özkan, davanın siyasi olduğunu, zulme uğradıklarını, savunma hakkını kullanamadığını öne sürdü.

Ana Jet Üssü Muharebe Arama Kurtarma (MAK) ve İleri Hava Kontrolörü (İHK) filosunda görevli eski astsubay Oğuz Haksal, "Benim dışımda olan olaylardan sorumlu tutuluyorum. Bu haksızlıktır, vicdansızlıktır." İfadelerini kullandı.

Haksal, adil yargılanmadığını, masum olduğunu savunarak, beraat istedi.

Hava Kuvvetleri Komutanlığı (HKK) Plan Prensipler Başkanlığında görevli eski hava pilot kurmay yarbay Mustafa Bağatur, hakkında somut delil bulunmadığını, iddiaların mesnetsiz olduğunu öne sürdü.

Darbe girişimi sırasında Akıncı'da olduğu ortaya çıkan ve 5 yıldır MİT'te görev yapan Kurmay Yarbay Ömür Yongacı da üzerine atılı suçları işleme yetkisinin bulunmadığını, suçsuz olduğunu iddia ederek beraatini istedi.

Eski astsubay Faruk Yusufoğlu, dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal'ın çağırması üzerine uçak başı yapan ekipte bulunduğunu savundu. Komutanın derdest olduğunu anladığı halde uçuşu sürdürdüğü iddiasını kabul etmeyen Yusufoğlu, komutanın derdest olduğunu anlayamadığını, derdest edilmesine iştirak etmediğini öne sürdü.

Özel Kuvvetler Komutanlığında görevli eski yüzbaşı Fatih Yapıcı, Akıncı'da tutulan komutanların derdest edilmesiyle ilgisinin bulunmadığını savundu.

Eski pilot yüzbaşı Nazif Baysal da gördüklerini kimseden çekinmeden anlattığını, bu nedenle FETÖ'cülerin en fazla rahatsız olduğu kişilerin başında geldiğini söyledi.

Diğer sanıklar da suçsuz olduklarını öne sürüp beraat istedi.

Sanıkların son sözlerinin tamamlanmasının ardından mahkeme karar için 26 Kasım 2020'ye gün verdi.

Hakim Selfet Giray başkanlığında Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen davada savcının esas hakkındaki mütalaasına karşı sanık savunmaları yaklaşık 8 ay sürdü. Bu sürede koronavirüs nedeniyle davanın görülmesine bir süre ara verildi. Duruşmalara tekrar başlandıktan sonra sanıklar salona alınmayarak, bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile savunma yaptı. Savunmaların ardından geçtiğimiz Pazartesi başlayan son sözlerin alınması da bugün tamamlandı. Son sözlerin tamamlanmasının ardından bugün ara kararını açıklayan mahkeme, tüm sanıkların koronavirüs tedbirleri kapsamında karar günü salonda hazır edilmesi için ilgili kurumlara müzekkere yazılmasına, karar duruşmasının 26 Kasım Perşembe günü yapılmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.

Davanın geçmişi

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, darbe girişiminin yönetildiği Akıncı 4. Ana Jet Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 4 bin 658 sayfalık iddianameyi, 31 Mart 2017'de Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesine göndermişti.

İddianamede FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve darbe girişimini Akıncı'dan yöneten sivil imamlar Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç, Harun Biniş ile TBMM, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Gölbaşı Polis Özel Harekat Daire Başkanlığı, TÜRKSAT ve Ankara İl Emniyet Müdürlüğünü bombalayan pilotların da aralarında bulunduğu bir orgeneral, 6 tümgeneral, 18 tuğgeneral, 22 albay, 26 yarbay, 33 binbaşı, 56 yüzbaşı, 62 üsteğmen, 115 teğmen, 131 astsubay, bir uzman çavuş ve 10 sivil olmak üzere 481 kişi "şüpheli" olarak yer alıyordu.

Sivillerden 6'sının "silahlı terör örgütü yöneticisi" olmakla suçlandığı iddianamede, şüphelilerin "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Cumhurbaşkanı'na suikast", "yasama organını ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs", "silahlı terör örgütü yönetmek", "askeri komutanlıkların gasbı", "kasten öldürme", "kasten öldürmeye teşebbüs", "mala zarar verme", "kamu malına zarar verme", "genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması", "ibadethanelere zarar verme" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından cezalandırılmaları talep edildi.

Darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanı olan emekli Orgeneral Galip Mendi'nin kaçırılmasına ilişkin 4 sanıklı dava ile eski Albay Bilal Akyüz hakkında Polatlı Topçu ve Füze Okul Komutanlığı'ndaki darbe girişimi eylemlerine ilişkin davanın Akıncı Üssü davasıyla birleşmesi sonucu ilk celse itibarıyla sanık sayısı 486 oldu.

Son olarak, aralarında eski orgeneral Akın Öztürk, kurmay albay Bilal Akyüz, tuğgeneral Hakan Evrim ve tümgeneral Kubilay Selçuk'un da bulunduğu sözde "Yurtta Sulh Konseyi" üyesi sanıkların dosyalarının Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesindeki Genelkurmay çatı davası ile birleştirilmesinin ardından Akıncı Üssü davasında 475 sanık kaldı.

Yargılama 2017'de başladı

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıkları yargılamaya 1 Ağustos 2017'de Sincan Cezaevi Yerleşkesi'nde, darbe girişiminden sonra inşa edilen duruşma salonunda başladı.

Üç yılı aşkın süredir devam eden davada 514 celse yapıldı. Bugün 515'inci celsesi görülen davada, UYAP üzerinden ses kaydı alınan sanık savunmaları yaklaşık 80 klasörü buldu.

Sanıklara istenen cezalar

Cumhuriyet Savcısı Adnan Gümüş, davanın 21 Ocak 2019'daki celsesinde esasa ilişkin mütalaasını açıkladı ve sanıklardan 355'i hakkında "anayasal düzeni ihlal" suçundan birer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.

Bu sanıklardan darbe girişimini yöneten sivil imamlar Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç ve Harun Biniş hakkında "Anayasa'yı ihlal" ve "Cumhurbaşkanına suikast" ile 77 kişiyi "kasten öldürmek" suçundan 79'ar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti.

Sivil imamlarla birlikte girişimi yöneten askerler Aydemir Taşçı, Kemal Mutlum, Veysel Kavak, Ali Durmuş, Bekir Ercan Van, Hakan Karakuş, Recep Sami Özatak, Ahmet Tosun, Mehmet Fatih Çavur, Ali Karabulut, Metin Bilgici, Murat Bicil, Mustafa Mete Kaygusuz, Hüseyin Türk, Hasan Hüsnü Balıkçı ve Mustafa Azimetli'nin de aynı suçlardan 79'ar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması istendi.

Bu sanıkların, "kasten öldürmeye teşebbüs", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs" suçlarından da süreli hapisleri talep edildi.

Savcı Gümüş, diğer sanıklardan 9'unun "anayasal düzeni ihlale yardım", 32 sanığın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan cezalandırılmasını, örgüt elebaşı Fetullah Gülen ve "sivil imam" Adil Öksüz'ün de arasında yer aldığı 6 sanığın dosyasının ayrılmasını istedi.

Cumhuriyet Savcısı Gümüş, 71 sanığın tüm suçlardan beraatini, başka bir mahkemede hüküm giyen 2 sanık hakkında ise ceza verilmesine yer olmadığı yönünde hükmedilmesini talep etti.

Pilotlar için istenen cezalar

Savcı Gümüş, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi çevresinde 15 kişiyi şehit eden eski pilot üsteğmen Müslim Macit'in 16 kez ağırlaştırılmış müebbet hapsini talep etti. Gümüş, Hüseyin Türk'ün 79 kez, Türk ile aynı uçakla Polis Özel Harekat Dairesi Başkanlığını bombalayan eski pilot yüzbaşı Uğur Uzunoğlu'nun da 45 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması isteminde bulundu.

Gümüş, TBMM'yi bombalayan eski pilot Hasan Hüsnü Balıkçı ile Gölbaşı'ndaki Polis Havacılık Dairesi Başkanlığını vuran eski pilot yarbay Mustafa Azimetli için 79'ar kez ağırlaştırılmış müebbet talep etti.

Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Dairesi Başkanlığında 7 polisi şehit eden eski pilotlar Mehmet Çetin Kaplan ve Ertan Koral için de 8'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istendi.

Ankara Emniyet Müdürlüğünü saat 00.56'da bombalayan eski pilotlar İlhami Aygül ve Mehmet Yurdakul ile saat 01.08'de emniyeti bombalayan sanık Mustafa Özkan'ın 3'er kez ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılması isteminde bulundu.

Gümüş, darbe girişimi sırasında hava trafiğini yöneten eski 141. Filo Komutanı Hakan Karakuş, pilotlara bombalama talimatını veren eski yüzbaşılar Mustafa Mete Kaygusuz ile Ahmet Tosun için de 79'ar kez ağırlaştırılmış müebbet talep etti.

Sanıkların tamamı suçlamaları reddetti

Darbe girişiminin ardından Akıncı Üssü civarında yakalanan sivil yöneticilerden Kemal Batmaz, üssün bulunduğu Ankara'nın Kazan ilçesine tarla bakmaya gittiğini söyledi. Sivil yöneticilerden Harun Biniş'in gayrimenkul alımı konusunda kendisinden yardım istediğini öne süren Batmaz, Biniş ile Ümitköy'de bir restoranda buluştuklarını, tarla bakmak için taksi ile Kazan tarafına geçtiklerini öne sürdü.

Sivil imam Nurettin Oruç ise Kazan'a yakın köylere hayvancılıkla ilgili bir belgesel çekmek üzere geldiğini savundu.

Anafartalar Koleji'nin sahibi Hakan Çiçek de Akıncı Üssü'ne okul tanıtımı için gittiğini öne sürdü. Kendisini "happy hour" etkinliğine katılmak üzere üsse davet eden Albay Ahmet Özçetin ile 13 Temmuz'da Anafartalar Koleji'nin Yıldız'daki şubesinde tanıştığını anlatan Çiçek, Özçetin'in daveti üzerine yeni öğrenciler bulabilmek için sosyal etkinliğe katılmak üzere Akıncı'ya gittiğini iddia etti.

Darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullanılan Akıncı Üssü'nden havalanan pilotların bombaladığı Gölbaşı'ndaki Polis Özel Harekat Başkanlığında 44, Havacılık Dairesi Başkanlığında 7, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi çevresinde 15 ve Ankara Emniyet Müdürlüğünde 2 kişi şehit edilmişti.

Ayrıca, darbecileri protesto için Akıncı nizamiyesinde toplanan vatandaşlardan 9'u darbecilerin açtığı ateş sonucu hayatını kaybetmişti.

Paralel Yapı-15.07.2016-Ankara 475 sanık (ilk 486) Darbe/Akıncı Hava Üssü davası

(22 Kasım 2020, 15:35)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=14879    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
65.787.973