Adana, Ankara, Gaziantep, İzmir ve Kayseri'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin ayrı ayrı görülen davalara devam edildi. Sonuçlanan bazı davalarda 15 sanığa toplam 109 yıl hapis cezası verildi. Adana'da Yunanistan'a kaçarken yakalanan öğretmenin yeniden görülen davasında daha önce aldığı 10 yıllık hapis cezası değişmedi. Ankara'da Emniyet mahrem imamı öğretmene 9 yıl ve sözde darbe atama listesinde Van Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi Hakimi gösterilen üsteğmene 8 yıl, Gaziantep'te il imamının kasasına 9 yıl ve sözde mühendisler bölge sorumlusuna 8 yıl hapis cezası verildi. İzmir'de ise "ankesörlü kripto subaylar" olarak bilinen subaylara açılan davalardan biri sonuçlandı. 6 yıllık hapis cezasının gerekçesinde FETÖ'den işlem gören ya da darbe girişiminden yargılanan kişiler tarafından ardışık aranan sanığın, örgütün mahrem yapılanması içerisinde olduğu kanaati oluşturduğu belirtildi. Sakarya'da devam eden bir diğer davada Fetö'nün sözde "TSK imamı" olduğu belirlenen ve 15 Temmuz darbe girişimini Akıncı Üssü'nden yöneten firari Adil Öksüz'ün kayınvalidesi Hatice Yıldırım'ın 15 yıla kadar hapsi talep edildi.
18.10.2020 17:50 Adana, Ankara, Gaziantep, İzmir ve Kayseri'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin ayrı ayrı görülen davalara devam edildi. Sonuçlanan bazı davalarda 15 sanığa toplam 109 yıl hapis cezası verildi.
Son haftalarda yaşanan gelişmeler kronolojik olarak şu şekilde gerçekleşti:
Adana: Yunanistan'a kaçarken yakalanan öğretmenin 10 yıllık hapis cezası değişmedi
Adana'da, Yunanistan'a kaçarken yakalandıktan sonra "silahlı terör örgütü üye olmak" suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan tutuklu FETÖ/PDY sanığı eski öğretmen, istinaf mahkemesinin "hükmün yeniden incelenmesi kararı" üzerine yeniden yargılandığı davada aynı cezaya mahkum edildi.
1 Ekim'de Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin kararının ardından 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden görülen duruşmaya, Edirne'den Yunanistan'a kaçmaya çalışırken sınır köyünde yakalanan sanık Cüneyt S, cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Duruşmada sanığın avukatı da hazır bulundu.
Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, sanığın üzerine kayıtlı 2 telefon hattı üzerinden ByLock kullandığı, örgüt içerisinde "bölge talebe mesulü, büyük bölge talebe mesulü ve eyalet lisecisi" olarak görevler üstlendiği, "Kerim" kod adını kullandığı, yasa dışı yollardan Yunanistan'a kaçmaya çalışırken yakalandığını belirterek, Cüneyt S'nin "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan üst sınırdan cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.
Sanık Cüneyt S. savunmasında, FETÖ/PDY üyesi olmadığını iddia ederek, "Hakkımdaki mütalaayı kabul etmiyorum. Örgütsel bir konumum bulunmamaktadır. ByLock programını kullanmadım. FETÖ'nün mahrem yapılanmasıyla bağlantım yoktur. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum." ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdığı sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Sanık Cüneyt S, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmış, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, Cüneyt S. hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan derdest soruşturma bulunduğu gerekçesiyle kararı yeniden incelenmek üzere yerel mahkemeye göndermişti.
Adana: Eski komiser yardımcısına 7 yıl hapis
Adana'da, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, 2010'da yapılan Polislikten Komiser Yardımcılığına Geçiş Sınavı sorularını örgütün "mahrem imamlarından" aldığı öne sürülen eski komiser yardımcısı, 7 yıl 9 ay 22 gün hapis cezasına çarptırıldı.
2 Ekim'de Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, meslekten ihraç edilen komiser yardımcısı tutuksuz sanık A.Ş. ve avukatı katıldı.
Duruşmada, esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanığın veri inceleme raporunda "FETÖ mensubiyeti bulunan, sadakati ve bağlılığı olan ancak bazı konuları sorgulayan kişi" anlamına gelen "B5" koduyla derecelendirildiğini, örgütün sohbet toplantılarına katıldığını ve FETÖ'nün emniyet mahrem yapılanmasında yer aldığını belirterek, A.Ş'nin "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan cezalandırılmasını talep etti.
Savcı ayrıca, bilirkişi raporu dikkate alınarak, sanığın "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçundan cezalandırılması, "resmi belgede sahtecilik" suçundan ise beraatine karar verilmesi yönünde görüş sundu.
Sanık A.Ş, savunmasında, FETÖ/PDY üyesi olmadığını ve örgütsel bir konumunun bulunmadığını ileri sürdü.
FETÖ'nün mahrem emniyet yapılanmasında yer almadığını iddia eden A.Ş, "Esas hakkındaki mütalaayı kabul etmiyorum. Beraatime karar verilmesini talep ederim." ifadesini kullandı.
Mahkeme heyeti, sanık A.Ş'ye, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 6 yıl 3 ay ve "kamu kurumu aleyhine nitelikli dolandırıcılık" suçundan 1 yıl 6 ay 22 gün olmak üzere 7 yıl 9 ay 22 gün hapis ve 7 bin 560 lira adli para cezası verdi. Sanığın "resmi belgede sahtecilik" suçundan ise beraatine karar verildi.
Ankara: Sözde darbe atama listesinde Van Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi Hakimi gösterilen üsteğmene 8 yıl hapis
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi esnasında yayımlanan sözde sıkıyönetim atama listesinde Van Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi Hakimi olarak yer alan eski üsteğmen Mustafa Can, "silahlı terör örgütüne üyelik" suçundan hapse mahkum edildi.
8 Ekim'de Ankara 25'inci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasına tutuklu sanık Can ve avukatı katıldı.
Esasa ilişkin mütalaaya karşı savunma yapması için söz verilen Can, isminin iradesi dışında sözde atama listesinde yer aldığını, bu nedenle görevlendirmeden sorumlu tutulamayacağını söyledi.
Darbe girişiminden önceden haberinin olmadığını savunan Can, 15 Temmuz akşamı söz konusu görevlendirmeye yönelik bir girişimde bulunmadığını iddia etti.
FETÖ'nün mahrem imamlarınca ankesörlü telefonla arandığına ilişkin dava dosyasındaki tespitin gerçeği yansıtmadığını öne süren Can, suçsuz olduğunu savunarak beraatini talep etti.
Sanık avukatının da beyanının alınmasının ardından kararını açıklayan mahkeme, Mustafa Can'ı, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 8 yıl 1 ay 15 gün yıl hapis cezasına çarptırdı.
Sanık Mustafa Can'ın tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Ankara: Emniyet mahrem imamı öğretmene 9 yıl hapis
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "emniyet mahrem imamlarından" eski öğretmen Mehmet Özdamar, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan hapis cezasına çarptırıldı.
8 Ekim'de Ankara 25'inci Ağır Ceza Mahkemesindeki karar duruşmasına, sanık Özdamar tutuklu olduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, avukatı ise salonda hazır bulundu.
Sanığa, önceki ara karar gereği dava dosyasına gelen evrakın okunmasının ardından esasa ilişkin mütalaaya karşı savunma yapması için söz verildi.
Hakkındaki suçlamaların somut delillere dayanmadığını iddia eden sanık Özdamar, örgütün "emniyet mahrem yapılanması" içinde olmadığını öne sürdü.
Örgütün şifreli haberleşme programı ByLock kullanıcısı olduğuna ilişkin dava dosyasındaki tespiti de kabul etmeyen Mehmet Özdamar, suçsuz olduğunu savunarak beraatını talep etti.
Mahkeme başkanı, sanık avukatının yaptığı savunmanın ardından heyetin kararını açıkladı.
Mahkeme heyeti sanık Özdamar'a, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 9 yıl 4 ay 15 gün ay hapis cezası verdi.
İddianamede, Özdamar'ın örgüt içinde "Murat" kod adını kullandığı, FETÖ'nün "emniyet mahrem yapılanması" içinde "genel müdür" seviyesinde olduğu, örgüt mensuplarıyla iletişimi sağlamak amacıyla operasyonel hat kullandığı, aynı zamanda şifreli haberleşme programı ByLock kullanıcısı olduğu belirtilmişti.
Ankara: Eski Paris askeri ataşesi Emin Ali Ulaş'a 7 yıl hapis
Eski Paris askeri ataşesi Emin Ali Ulaş, Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) üye olduğu gerekçesiyle 7 yıl 9 ay 22 gün hapis cezasına çarptırıldı.
9 Ekim'de Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın karar duruşmasına sanık Ulaş ve avukatı katıldı.
Görüşü sorulan duruşma savcısı, 29 Ocak'taki celsede açıkladığı esasa ilişkin mütalaasını tekrar ettiğini belirtti ve örgüt imamları tarafından sabit telefonlardan arandığı belirlenen, aleyhinde tanık beyanı bulunan Ulaş'ın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Esas hakkında savunma yapan Ulaş ise üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek, beraatine karar verilmesini istedi.
Sanık avukatının beyanlarının alınması ve sanığın son sözlerinin sorulmasının ardından mahkeme heyeti hükmünü açıkladı.
Mahkeme, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan sanık Ulaş'ı 7 yıl 9 ay 22 gün hapis cezasına çarptırdı.
Adana: Sözde "Çukurova eyaleti imam hatip mesulüne" 7 yıl hapis
Adana'da, FETÖ/PDY'nin sözde "Çukurova eyaleti imam hatip mesulü" olduğu iddiasıyla yargılanan sanığa, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
9 Ekim'de Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya, tutuklu sanık A.A. cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi aracılığıyla katıldı.
Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu, "Çukurova eyaleti imam hatip mesulü" sıfatıyla faaliyet yürüttüğünü ve örgüte ait KHK ile kapatılan şirkette SGK kaydının bulunduğunu belirtti. A.A'nın "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan cezalandırılması isteyen savcı, tutukluluk halinin devamına karar verilmesi yönünde görüş sundu.
Mütalaaya karşı savunması alınan sanık A.A, ByLock kullanmadığını ve FETÖ üyesi olmadığını iddia etti.
Örgütsel bir konumunun bulunmadığını ileri süren sanık, "Kod adı kullanmadım. FETÖ'nün mahrem yapılanmasıyla bir bağlantım yoktur. Suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum." ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdığı sanığın mevcut tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Ankara: Ankesörcü astsubaya 7 yıl hapis
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) ankesör soruşturması kapsamında yargılanan eski astsubay Recep Enis Yılmaz, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
13 Ekim'de Ankara 27. Ağır Ceza Mahkemesindeki karar duruşmasına, tutuksuz sanık Yılmaz ile avukatı katıldı.
Esasa ilişkin mütalaaya karşı savunma yapması için söz verilen Yılmaz, terör örgütü üyesi olmadığını, hakkındaki suçlamaların somut delillere dayanmadığını iddia etti.
Örgütün mahrem imamları tarafından ankesörlü telefonla arandığına ilişkin dava dosyasındaki tespiti kabul etmeyen ve aleyhindeki tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığını savunan Yılmaz, beraatini istedi.
Sanık avukatının savunmasının ardından mahkeme başkanı, heyetin kararını açıkladı.
Buna göre sanık Yılmaz'a, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
Gaziantep: Gaziantep il imamının kasasına 9 yıl hapis
Gaziantep'te Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik davada, örgütün sözde il imamının "kasası" olduğu iddiasıyla yargılanan sanık, 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı.
14 Ekim'de Gaziantep 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanık Celal Kaplan, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi ile bağlandı.
Sanık Kaplan, KHK ile kapatılan Zirve Üniversitesinde büro elemanı olarak çalıştığını, örgütsel bir bağlantısının bulunmadığını öne sürerek beraatini talep etti.
Duruşma savcısı, sanığın ByLock kullandığını, örgütün sözde üst düzey yöneticileriyle irtibatlı olduğunu ve hakkında terör örgütü yöneticiliği suçundan 15 yıl hapis cezası verilen örgütün sözde "il imamı" Murat Elmas'ın muhasebecisi olduğunu belirterek cezalandırılmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası verdiği Celal Kaplan'ın tutukluluk halinin devamına hükmetti.
Gaziantep: Sözde mühendisler bölge sorumlusuna 8 yıl hapis gerekçesi
14 Ekim'de, 9. Ağır Ceza Mahkemesince 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan tutuklu sanık Hasan Bülent Beyli hakkındaki gerekçeli karar tamamlandı.
Terör örgütünün tanımı, sanık hakkındaki eylemler ve tanık beyanlarının yer aldığı kararda, sanığın FETÖ elebaşının çağrısından sonra, Bank Asya'da 12 hesap açtırdığı ve yüklü miktarda para yatırdığı aktarıldı.
Sanığın dijital materyallerindeki incelemelerinde örgüt mensuplarının kullandığı KakaoTalk, CoverMe ve Tango gibi programları kullandığının belirlendiği ifade edilen kararda, sanığın ayrıca başkasının adına kayıtlı telefon hattında ByLock kullanıcısı olduğu belirtildi.
ByLock'ta kullanıcı adının 'hasanbulent' olduğu ve örgütün ildeki üst düzey yöneticilerinin hesabında ekli olduğu bilgisine yer verilen kararda, 'Görüşme içerikleri incelendiğinde o dönem yapılmakta olan FETÖ operasyonlarından söz ettiği ve örgüt üyelerinin yurt dışına kaçması hususunda görüşmeler ve şifreli konuşmalar yaptığı, yine örgütün 'il imamı' Murat Elmas ile yaptığı yazışmada ismini ve telefon numarasını gönderdiği anlaşılmıştır.' ifadeleri yer aldı.
Örgüt okullarını 'bizim okullar' diye sahiplendi
Sanığın örgütün tepe yöneticilerinden Cemil Koca ile telefon görüşmesi yaptığı ve silahlı terör örgütü yöneticiliği suçundan 15 yıl hapis cezası alan 'il imamı' Murat Elmas'a bağlı hareket ettiği anlatılan kararda, sanığın ifadesinde örgüt okullarını 'bizim okullar' diyerek sahiplendiğine işaret edildi.
Karada, sanığın 1993 yılından itibaren örgüt içinde yer aldığı belirtilerek, 'Sanığın örgütün kurumlarında örgütsel talimatlar doğrultusunda tayine tabi olarak çalıştığı, bu amaçla yurt dışı ve yurt içinde görevler aldığı ve 'Gaziantep il imamı' Murat Elmas'ın örgüte bağlı yurt ve derneklerde yapmış olduğu toplantılarda bölge mühendisler sorumlusu sıfatıyla katıldığı anlaşılmıştır.' ifadeleri kullanıldı.
Kararda, sanık hakkında ceza belirlenirken eylemlerin yoğunluğu ve çeşitliliği dikkate alınarak cezada alt sınırdan uzaklaşıldığı kaydedildi.
Ankara: Eski Danıştay tetkik hakimine 7 yıl hapis
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) irtibatı nedeniyle meslekten ihraç edilen eski Danıştay tetkik hakimi Halime Yıldız, "silahlı terör örgütüne üyelik" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
14 Ekim'de Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasına tutuksuz sanık Yıldız ve avukatı katıldı.
Cumhuriyet savcısının esasa ilişkin mütalaasına karşı savunma yapan Yıldız, suçlamaları kabul etmedi.
FETÖ üyesi olmadığını, örgütsel bir bağının bulunmadığını iddia eden Yıldız, iddianamede bu yönde somut delil bulunmadığını öne sürdü.
Suçsuz olduğunun yargılama aşamasında ortaya çıktığını savunan Yıldız, beraat talebinde bulundu.
Duruşmaya verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Yıldız'a "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
İddianamede, Halime Yıldız'ın ev ablası olduğu, örgütün yönlendirmesiyle katalog evlilik yaptığı, aynı zamanda FETÖ irtibatı nedeniyle kapatılan Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) üyesi olduğu aktarıldı.
Ankara: ByLock'cu eski BTK çalışanına 7 yıl hapis
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi olduğu iddiasıyla yargılanan eski Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) çalışanı Mesude Yüsra Arslan, 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
14 Ekim'de Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki karar duruşmasına, tutuksuz sanık Arslan ile avukatı katıldı.
Esasa ilişkin mütalaaya karşı savunma yapması için söz verilen Arslan, hakkındaki suçlamaların somut delillere dayanmadığını iddia ederek örgüt üyesi olmadığını öne sürdü.
Örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock'u kullandığına ilişkin dava dosyasındaki tespiti kabul etmeyen Arslan, bu programı darbe girişiminden sonra medyadan öğrendiğini iddia etti.
Suçsuz olduğunu savunan Arslan, beraatini istedi.
Sanık avukatının savunmasının ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Arslan'ın, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına karar verdi.
Kayseri: 3 Fetö sanığına 6 ve 7'şer yıl hapis
Kayseri'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) davasında ayrı ayrı yargılanan 3 sanık, hapis cezalarına çarptırıldı.
15 Ekim'de Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinde ayrı ayrı görülen duruşmalara, sanık Z.Y, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı, tutuksuz sanıklar E.K. ve M.K. ile avukatları duruşma salonunda hazır bulundu.
Duruşma savcısı mütalaasında, sanık Z.Y'nin örgütün gizli haberleşme programı ByLock'u kullanması nedeniyle "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan cezalandırılmasını istedi.
ByLock kullanması, silahlı terör örgütü elebaşının talimatıyla Bank Asya'ya para yatırması, dernek üyeliği, KHK ile kapatılan iş yerinde çalışması ve hakkında yakalama kararı bulunması iddiasıyla yargılanan sanık Z.Y, hakkında arama kararı olduğundan haberi olmadığını öne sürdü.
Örgütün mahrem imamları ile sabit hatlardan ardışık görüştüğü iddiasını kabul etmeyen sanık E.K. ise örgütle herhangi bir iltisakının olmadığını ileri sürerek beraatini talep etti.
Duruşma savcısının mütalaasında, ByLock programını kullanması ve örgütün üst yöneticisiyle irtibatı bulunması nedeniyle cezalandırılmasını istediği sanık M.K. de öğretmen olduğunu, "terörist" ithamından dolayı hem eşinden hem de işinden olduğunu savundu.
ByLock'tan 8 farklı tarihte 42 bağlantı yaptığını iddiasını reddeden M.K, suçsuz olduğunu öne sürerek beraatini istedi.
Mahkeme heyeti, sanık Z.Y'ye, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası vererek, yurt dışı yasağıyla tahliyesine hükmetti.
Heyet, sanıklar E.K. ve M.K'ye de aynı suçtan 6 yıl 3'er ay hapis cezası verdi.
İzmir: Kripto üsteğmene 6 yıl hapis. Örgütün mahrem yapılanmasında yer alması gerekçeli kararda yer aldı
İzmir'de, FETÖ'nün TSK'ya sızdırdığı mensuplarıyla haberleşmek için kullandığı ankesör ve sabit kontörlü hat aramaları yöntemine yönelik davada eski üsteğmene verilen hapis cezasının gerekçeli kararında, FETÖ'den işlem gören ya da darbe girişiminden yargılanan kişiler tarafından ardışık aranan sanığın, örgütün mahrem yapılanması içerisinde olduğu kanaati oluşturduğu belirtildi.
17 Ekim'de İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesince "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılan tutuklu sanık eski jandarma üsteğmen Hilmi K. hakkındaki gerekçeli karar tamamlandı.
Bu karar, İzmir'de yaklaşık 1 yıldır devam eden ankesör soruşturmaları kapsamında açılan davalarda alınan ilk mahkumiyet kararı olma özelliği taşıyor.
Gerekçeli kararda, sanığın ankesörlü hat ve buna ilişkin rapor, itirafçı ifadeleri, sanık ve avukatının savunmaları, iddia makamının mütalaası ve mahkeme heyetinin gerekçesi yer aldı.
Sanığın ardışık arama tablolarının incelendiği kararda, Hilmi K'nin 13 kişi ile ankesörlü telefonlardan ardışık aramasının bulunduğu kaydedildi.
Söz konusu kişilerden 9'unun subay-astsubay ve askeri öğrenci, 3'ünün komiser yardımcısı, birinin öğretmen olduğu, 5'i hakkında 2016'da, 4'ü hakkında 2017'de, 3'ü hakkında ise 2018 yılında FETÖ'den işlem yapıldığı belirtildi.
Hilmi K. ile ardışık aranan bu kişilerden 5'inin tutuklu, 2'sinin firari, 5'inin adli kontrol tedbiriyle salıverildiği, sanığın bu ardışık aramalarının 2012-2013 ve 2015 yıllarında gerçekleştirildiğinin ortaya çıktığı vurgulanan kararda, ardışık arananlardan C.A'nın tanık olarak verdiği ifadesinde FETÖ mensubiyetini kabul ettiği aktarıldı.
Ardışık aranan ve tanık olarak dinlenen M.K'nin FETÖ mensubiyetini kabul ettiği ve etkin pişmanlıkta bulunduğu bildirildi.
Gerekçeli kararda, tanık olarak dinlenilen M.Y'nin FETÖ üyelerinin kendisini ankesörlü telefonlardan bir dönem aradığını belirttiği anlatıldı.
Ardışık aranan 2 kişi darbe girişimine katılmış
Sanık ile ardışık aranan ve tanık olarak dinlenen eski üsteğmen A.S.T. ve eski pilot yüzbaşı S.İ'nin 15 Temmuz darbe girişimine katıldıkları iddiasıyla tutuklu yargılandıkları bilgisi de kararda yer aldı.
Sanığın teğmen olan M.E.T. ile Ankara, İzmir ve Çorum illerinden 15 farklı tarihte, üsteğmen H.Y. ile Ankara ve Çorum'dan 6 farklı tarihte birer ikişer dakika arayla ankesörlü telefonlardan ardışık aranmasının dikkat çekici olduğu değerlendirilen kararda, "Sanığın bu 2 kişi ile farklı illerden birçok kez ankesörlü telefonlardan ardışık olarak aranması gözetildiğinde aynı mahrem imam tarafından arandıkları sonuç ve kanaatine varılmıştır." ifadesi kullanıldı.
Gerekçeli kararda sanıkla ilgili şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"Ardışık aranan kişilerden 9'unun subay-astsubay, 3'ünün komiser yardımcısı, 1'inin hakkında FETÖ'den işlem yapılan öğretmen olması, bu şahıslardan bir kısmının FETÖ üyeliklerini kabul etmiş olmaları, bir kısmının darbeye teşebbüsten hüküm giymiş olması veya halen tutuklu olmaları gözetildiğinde, bu aramaların örgüt mahrem abilerince yapıldığı, sanığın bu şekilde örgütün mahrem yapılanması içerisinde olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Sanığın tamamen inkara yönelik savunmasına delillerin mahiyeti ve ispat gücü anlamında mahkememizde bir tereddüt yaşanmadığından itibar edilmemiştir.
Sanığın Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde üsteğmen rütbesinde oluşu dikkate alındığında kamusal kudret kullanmaya elverişli konumunun bulunması sebebiyle meydana getirebileceği olası zarar ve tehlikenin ağırlığı, devlete sadakat yükümlülüğünü ihlal etmiş olması, kastın yoğunluğu ve suçun işleniş şekli göz önüne alınarak başkaca örgüt üyesiyle aynı seviye ve şartlarda değerlendirilmesinin adalete ve hakkaniyete aykırı olacağı kanaatine varılarak sanık hakkında ceza tayin edilirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiği sonucuna varılmıştır."
Sakarya: Adil Öksüz'ün kayınvalidesine 15 yıla kadar hapis talebi
Sakarya'da devam eden bir diğer davada, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) sözde "TSK imamı" olduğu belirlenen ve 15 Temmuz darbe girişimini Akıncı Üssü'nden yöneten firari Adil Öksüz'ün kayınvalidesi Hatice Yıldırım'ın 15 yıla kadar hapsi talep edildi.
6 Ekim'de Sakarya 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Yıldırım ile avukatı katıldı.
Celse arasında gelen belgelerin zapta geçirilmesinin ardından sanığa Bank Asya kredi kartı ve hesap sözleşmesindeki imzaların kendisine ait olup olmadığı soruldu.
Sanık Yıldırım, "Kredi kartı sözleşmesinin arkasındaki imza bana aittir ancak hesap sözleşmesindeki imzaları hatırlamıyorum." dedi.
Cumhuriyet savcısı mütalaasında, sanık Hatice Yıldırım'ın "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Söz alan sanık avukatı, aleyhe olan hususları kabul etmediklerini belirterek, esas hakkındaki mütalaayı incelemek ve savunmalarını hazırlamak için süre istedi.
Sanık Yıldırım da önceki beyanlarını tekrar ettiği söyledi.
Sanık ve avukatına mütalaayı inceleyip esas hakkındaki savunmalarını hazırlamaları için süre verilmesine hükmeden mahkeme heyeti, duruşmayı 17 Kasım'a erteledi.
Süreç
FETÖ'nün darbe girişiminin kilit ismi firari Adil Öksüz'ün kayınvalidesi Hatice Yıldırım, 11 Ağustos 2016'da gözaltına alınmış, ertesi gün çıkarıldığı hakimlikçe adli kontrol ve yurt dışı çıkış yasağı şartıyla serbest bırakılmıştı. Yıldırım, ikinci kez 31 Ağustos'ta gözaltına alınmış, 2 Eylül'de çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanmıştı.
Hatice Yıldırım, 25 Kasım 2016'da sağlık sorunları nedeniyle ev hapsi uygulanması ve yurt dışı çıkış yasağı şartıyla tahliye edilmişti.
Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, Yıldırım hakkında, "anayasayı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan ise 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
İddianamede, damadı olması nedeniyle sanığın, Adil Öksüz'ün FETÖ'deki konumunu bileceğine işaret edilerek, "Darbe teşebbüsünden birkaç gün sonra gerek görsel, gerek işitsel medyada Adil Öksüz'ün isminin sıkça geçtiği ve Öksüz'ün örgüt hiyerarşisindeki konumundan bahsedildiği, sanığın hakkında yakalama kararı olan Öksüz'ü ailesi ile yaşamış olduğu ikametinde saklayarak kendi örgüt bağını da ortaya koyduğu, FETÖ'de üst düzey görevli olan hatta darbe teşebbüsünün planlayıcılarından olan Adil Öksüz'ü yetkili makamlara bildirmeyerek kaçmasına imkan sağladığı anlaşılmıştır." ifadelerine yer veriliyor.
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
(18 Ekim 2020, 17:50), son güncel.: (20 Ekim 2020)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: