Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin kilit isimlerinden eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk'ün emir Astsubayı da Fetö'cü çıktı. Yargılandığı davada Mehmet Serdar Özdemirci, 'Fetö silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Öte yandan Adana'da görülen diğer bir davada, Fetö'nün eyalet muhasebecisi olduğu suçlamasıyla 7 yıl 6 ay hapse mahkum edilen sanığın örgütsel eylemleri gerekçeli kararda anlatıldı. Kararda, FETÖ/PDY'nin yapısı, işleyişi, mali kaynakları, kamu kurumlarına sızma stratejisi, 'kendisinden olmayanlar' üzerinde oluşturduğu baskı, 15 Temmuz darbe girişiminin nasıl yapıldığı ve FETÖ'nün mahrem eyalet yapılanması anlatıldı.
15.08.2020 11:38 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin kilit isimlerinden eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk'ün emir Astsubayı da Fetö'cü çıktı. Yargılandığı davada Mehmet Serdar Özdemirci, 'Fetö silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
27 Temmuz'da Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Özdemirci ve avukatı katıldı.
Davanın bugünkü celsesinde sanık Özdemirci'nin esas hakkındaki mütalaaya karşı savunması alındı.
Suçlamaları kabul etmeyen Özdemirci, FETÖ ile bir irtibatının bulunmadığını öne sürdü. FETÖ'nün mahrem sorumlularıyla ankesörlü telefonlardan arandığına ilişkin dosyadaki tespitlerin gerçeği yansıtmadığını belirten Özdemirci, söz konusu aramalar arasında uzun süre saat farkı olduğunu, bu uzun sürelerin, söz konusu aramaların ardışık olmadığını gösterdiğini söyledi.
Hakkındaki tanık ifadesinin de gerçeği yansıtmadığını iddia eden Özdemirci, darbe girişiminin ardından açılan Genelkurmay çatı davasında 141 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Öztürk'ün emir astsubayı olmasına ilişkin, 'Bu görev beni suçlu yapmaz. Ben bu göreve kendi isteğimle gelmedim. Beni bu göreve atayan komutan darbe girişimi sonrası korgeneralliğe yükseltildi. Mahkemenin istemesi durumunda bu komutanın tanık olarak dinlenmesini talep ediyorum. Silahlı terör örgütü üyesi değilim. Beraat ve tahliyemi talep ediyorum' dedi.
Mahkeme heyeti, sanık avukatının esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasının ardından hükmünü açıkladı. Sanık Özdemirci'yi 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptıran mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına da karar verildi.
15 Temmuz darbe girişiminin kilit isimlerinden eski orgeneral Öztürk, darbenin yöneticileri arasında gösterilmiş ve yargılandığı Genelkurmay çatı davasında 141 kez ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilmişti.
Eyalet muhasebecisine 7 yıl hapis
Adana'da görülen diğer bir davada, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında sözde 'eyalet muhasebecisi' olduğu iddiasıyla 7 yıl 6 ay hapse mahkum edilen sanığın örgütsel eylemleri gerekçeli kararda yer aldı.
14 Ağustos'taki gelişmeye göre, sanık H.Ç. hakkında yazılan 13 sayfalık gerekçeli kararda, FETÖ/PDY'nin yapısı, işleyişi, mali kaynakları, kamu kurumlarına sızma stratejisi, 'kendisinden olmayanlar' üzerinde oluşturduğu baskı, 15 Temmuz darbe girişiminin nasıl yapıldığı ve FETÖ'nün mahrem eyalet yapılanması anlatıldı.
Kararda, 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan sanık H.Ç'nin, yargılama sırasında inkar etmesine karşın FETÖ/PDY'nin şifreli haberleşme programı ByLock'u 2 GSM hattı üzerinden kullandığının teknik verilerle tespit edildiği, kullanıcı adının 'ali4601', ID numarasının '449955' ve son çevrim içi tarihinin de 19 Şubat 2016 olduğu belirtildi.
Sanığın, ByLock üzerinden haklarında işlem yapılmış birçok örgüt mensubuyla irtibat halinde bulunduğu bildirilen kararda, 'Sanığın, ByLock'u birden çok kez kullandığının, uygulama üzerinden birçok örgüt mensubuyla irtibat halinde bulunduğunun, görüşme içeriklerinin örgütsel mahiyette olduğunun, örgütsel toplantılar hakkında ve yine örgütsel motivasyonu artırıcı mesajların paylaşıldığının belirlendiği tespit edilmiştir.' ifadesine yer verildi.
Kararda, 'Ali' kod adını kullanarak sözde 'ev abiliği, bölgeci, bölge talebe mesulü, bölge imamı ve Seyhan eyalet muhasebecisi' gibi görevlerle örgütsel faaliyet yürüttüğü belirtilen H.Ç'nin, 650 sayfalık ByLock konuşma dökümü tespit edilen örgütün sözde 'dar bölge memur ünitesi sorumlusu' ile uygulamada arkadaş oldukları da anlatıldı.
'Sohbet toplantılarında örgüt elebaşı Gülen'in kitaplarını okurdu'
Gerekçeli kararda itiraflarına yer verilen tanık F.Y. ise sanığı tanıdığını ve aynı üniversitede eğitim gördüklerini bildirdi.
Sanığın, örgütsel bağı kuvvetlendirmek amacıyla esnafa yönelik örgüt evlerinde toplantılar yaptığına dikkati çeken F.Y, şunları kaydetti:
'H.Ç'nin düzenlediği sohbet toplantılarında bulundum. Bu toplantılarda örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in kitaplarını okurdu. H.Ç, sorumluluğundaki 5 evin organizasyonunu yapardı, örgüt içerisinde 'Ali' kod adını kullanırdı. Esnaf, maddi anlamda evlere destekte bulunurdu. Onlarla irtibatı bölge imamı aracılığıyla sağlardık. H.Ç, FETÖ içerisinde bir süre 'bölge talebe mesulü' olarak faaliyet yürüttükten sonra 'bölge imamı' oldu, ardından başka bölgeye gitti.'
İnkar odaklı savunmaya üst sınırdan ceza
Kararda, ByLock tespit tutanağı, tanık beyanları, Bank Asya hesap hareketleri ve örgüt mensuplarıyla irtibatı dikkate alındığında sanık H.Ç'nin FETÖ üyesi olduğunun anlaşıldığı vurgulandı.
Sanığın, FETÖ içerisinde verilen görevleri sorgulamaksızın kabul ederek örgütle olan organik bağını ortaya koyduğu ve hiyerarşik ilişki nedeniyle suçun maddi ve manevi unsurlarının oluştuğu anlatılan kararda, H.Ç'nin 'silahlı terör örgütüne üyelik' suçunu işlediği ve üst sınırdan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldığı bildirildi.
Kararda, sanığın suçunu teyit eden birçok delil bulunmasına karşın sadece inkar odaklı savunma yaptığı da yer aldı.
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
(15 Ağustos 2020, 11:38)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: