Adana, Diyarbakır, İstanbul ve Kayseri'de görülen Fetö davalarında 5 sanığa 7 ile 13 yıl arası hapis cezaları verildi. Adana'da ABD İncirlik askeri üssü İmamı M.K'ya 9, yine Adana'da ByLock'tan 'katalog evliliği' talep eden emniyet mahrem imamı B.S.Ö'ye 7, Diyarbakır'da bölge imamı Yusuf Coşkun'a 13, İstanbul'da Cuma vaazında teröristbaşı Gülen'in propagandasını yapan imam Cahit Karabulut'a 7 ve Kayseri'de Zaman Gazetesi çalışanı Mehmet M'ye 7 yıl hapis cezası verildi.
25.07.2020 13:09 Adana, Diyarbakır, İstanbul ve Kayseri'de görülen Fetö davalarında 5 sanığa 7 ile 13 yıl arası hapis cezaları verildi. O davalarda yaşanan gelişmeler illere göre şu şekilde gerçekleşti:
Diyarbakır: Bölge İmamına 13 Yıl Hapis
Diyarbakır'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında tutuklu yargılandığı davada, "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme" suçundan 13 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan, 6 ilden sorumlu "dar bölge imamı" görevini yürüten Yusuf Coşkun'un, "kullanmadım" dediği ByLock'tan 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi öncesinde talimatlar verdiği gerekçeli kararda yer aldı.
15 Temmuz'daki gelişmeye göre, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesince "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme" suçundan Coşkun'a hükmedilen hapis cezasına ilişkin 42 sayfa olarak hazırlanan gerekçeli kararda, FETÖ/PDY hakkında detaylı bilgiye, sanık hakkındaki iddialara, tanık ve sanık savunmalarına yer verildi.
599 kez girdiği ByLock'ta 5 bin 496 mesaj göndermiş
Karara, Coşkun'un örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'a 19 Şubat 2016'ya kadar 599 kez giriş yaptığı, 980 elektronik posta, 5 bin 490 mesaj aldığı bu program aracılığıyla 5 bin 496 da mesaj gönderip, talimat verdiğinin tespit edildiği yansıdı.
Coşkun'un 15 Aralık 2015'te örgüt üyesi M.A'ya ByLock üzerinden attığı bazı mesajlara da yer verilen kararda, bir iletisinde "Adana'ya operasyon yapıldı. Gelebilecek olursanız, gelin. Sıkıntı varsa hiç denemeyin. Biz bir şekilde size ulaşırız. Yarın 10.00 gibi ByLock'unuz açık olsun. Allah yar ve yardımcınız olsun." ifadelerini kullandığı belirlendi.
Coşkun'un, farklı tarihlerde H.D'ye attığı mesajlar şöyle:
"Hocam Beyaz Saray ile ilgili mevzuyu yarın görüşsek. Bana gönderdiğin dosya var ya, Enes bey de göndermiş. Resmi bir açıklama bekleniyor. Eğer resmi bir açıklama yapılırsa, herkes çıkacak, bayanları tedbiren çıkarmış olabilirler. İlhami beyin ByLock'u kapalı. Yarın bir toplantı yapacağız. Yer ayarlaması lazım. Mail attım bir baksa. Okulun kantinini işleten mütevelli birisi var. Onu terörle mücadelen çağırmışlar. Arkadaşlar işkillenmiş. Acaba sıkıntılı bir durum mu var. Sorabilir miyiz?"
Coşkun'un, F.S'ye ise attığı mesajda ise "Senin önceki yerle ilgili de problem olmuş. Sıkın dişinizi. Yapma ya. Vay alçak vay. Bu işleri biliyor muydu? Oradakileri de yaktı o zaman. Çok kötü olmuş fakat ispatlayamaz herhalde. Yani bırakıp gitmiş. Ne diye gitmiş konuşmuş. Tabi tabi kesinlikle paçayı kaptırmamamız lazım. Gaybubet yapmanız lazım. Ayarladığınız bir yer var mı? Benim de aklımda olsun ben de bakayım." ifadeleri yer aldı.
K.A.'ya attığı mesajında ise Coşkun, "Hizmet etmedikten sonra tedbirin de esprisi yok. Bu donkişotluk yapalım anlamında değil. Tam tedbir çok hizmet." şeklinde talimat verdiği belirtildi.
Kararda, Coşkun'un attığı mesajlar ve elektronik postalara ilişkin şu değerlendirmede bulunuldu:
"Sanığın örgüt üyeleriyle ByLock üzerinden yoğun irtibat kurduğu, bazı yazışmalarda kod adı kullandığı tespit edilmiştir. Örgüt toplantılarının yerini, zamanını, şeklini, FETÖ operasyonları, yakalanan örgüt üyeleri, bunlarla ilgili gelişmelere, örgüt üyelerinin saklandıkları gaybubet evleri, burada yakalanan örgüt üyeleri, üyelerin kullandığı ByLock ve diğer uygulamaları, örgüt içi itirafçılara, örgüte müzahir şirket ve okullara ilişkin parasal mevzulara ilişkin örgütsel içerikli görüşmeler yapıldığı görülmüştür. Her ne kadar 'kullanmadım' dese de ByLock hesabında kimlik bilgilerinin taranması ve örgüt üyelerinin ifadelerindeki itirafları doğrultusunda Coşkun'un bu uygulamayı kullandığının sabit olduğu anlaşılmıştır."
Yerel seçimlerde AK Parti'ye oy verilmemesi talimatı
Kararda, birçok kişinin, şüphelinin FETÖ/PDY'de yaptığı faaliyetlere ilişkin tanık olarak verdiği ifadeler de yer aldı.
Tanık İ.T. ifadesinde Coşkun'un, 2014'teki yerel seçimlerde AK Parti kastedilerek "Malum partiye oy verilmeyecek. İlinizde bu parti karşısında hangi parti güçlüyse ona oy verilecek." diye talimat verdiğini ileri sürdü.
Coşkun'un, 2015'ten sonra Diyarbakır, Bitlis, Mardin, Şırnak, Siirt ve Batman'dan sorumlu bölge abisi olarak görev yaptığını bildiğini iddia eden İ.T, birlikte görev yaptığı ilde sanığın, FETÖ'nün bütün organizasyonları, sohbet ve para gibi her türlü faaliyetlerinden sorumlu kişi olduğunu, ByLock ve diğer uygulamalardan görüştüğünü savundu.
Tanık H.T. ise Coşkun'un, örgüt elebaşı Fetullah Gülen tarafından gönderilen 1 dolarlık banknotu "bereket parası" adı altında kendisine verdiğini iddia etti.
"Sanık FETÖ/PDY ile organik bağ kurarak amaçları doğrultusunda süreklilik, çeşitlilik arz eden faaliyetlerde bulunmuştur. Örgütsel amaç ve eylem birliği içerisinde 2012-2015 Bitlis imamlığı, 2015'ten sonra ise Diyarbakır imamlığı, Bitlis, Mardin, Şırnak, Siirt ve Batman ilerini kapsayan 'dar bölge imamlığı' görevini üstlenmiştir. Coşkun dahil olduğu örgütün silahlı terör örgütü olduğunu bilecek durumda. Zira 15 Temmuz darbe girişiminde açıkça bu husus alenileşmiştir." ifadelerine yer verilen kararda, şunlar kaydedildi:
"Örgütün daha önce de kendisine ait unsurları silah kullanma konusunda yönlendirdiği bilinen bir gerçek. Örgüt tarafından yapılan toplantılarda örgütün sahip olduğu asker ve polis gücünün sıkça dile getirildiği, kamuoyunda bilindiği üzere MİT tırlarının durdurulması olayında örgütün silahlı güçlerini kullandığı ve örgütün silah kullanma konusundaki tavrı iyice açığa çıkmıştır. Bu yapıda yer alan ve 'dar bölge imamlığı' görevini yürüten sanığın örgütün silahlı gücünü bilmemesinin mümkün olmadığı ve buna rağmen örgütün hiyerarşik yapısında yer alarak görevler üstlendiği anlaşılmıştır. Sanığın konumu, görevleri, sorumluluk sahasındaki sevk ve idare ettiği örgütsel faaliyetlerin süre, önem ve yoğunluğu gözetildiğinde örgüt yöneticisi olarak kabul edildiği kanaatine varılmıştır."
Sanık Yusuf Coşkun, yargılandığı davada "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme" suçundan 13 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
Adana: İncirlik İmamına 9 Yıl Hapis
Adana'da, FETÖ/PDY davasında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 9 yıl 9 ay hapse mahkum edilen sözde "İncirlik Üssü mahrem imamı" hakkındaki gerekçeli kararda, sanığın örgüt mensuplarının saklanması için sahte kimlikle "gaybubet evi" olarak adlandırılan hücre evi kiraladığı belirtildi.
19 Temmuz'da Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesince eski öğretmen M.K. hakkında hazırlanan 23 sayfalık gerekçeli kararda, FETÖ/PDY'nin yapısı, işleyişi, mali kaynakları, kamu kurumlarına sızma stratejisi, "kendisinden olmayanlar" üzerinde oluşturduğu baskı ve darbe girişimiyle ilgili bağlantısı gibi ayrıntılara yer verildi.
Kararda M.K'nin, örgüt içi tayine tabii tutularak Kayseri, Diyarbakır ve Adana'da FETÖ ile iltisaklı kurumlarda çalıştığı, "üst düzey" ve aktif örgüt mensuplarıyla arasında HTS kayıtlarının bulunduğu, "Abdülsamet" kod adıyla İncirlik Üssü'ndeki subaylardan sorumlu mahrem imam konumunda faaliyet göstererek örgüte eleman temin ettiği bildirildi.
Sanığın örgütsel bağı kuvvetlendirmek, korumak, sırların deşifre olmasını engellemek amacıyla çeşitli talimatlar verdiği anlatılan kararda, M.K'nin yargılama safhasında inkar etmesine karşın FETÖ/PDY'nin şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığının teknik verilerle tespit edildiğine de yer verildi.
Sahte kimlikle hücre evi kiralamış
M.K'nin FETÖ içinde verilen görevleri sorgulamaksızın kabul ederek örgütle organik bağını ortaya koyduğu ve örgütle süreklilik gösterecek şekilde ilişki içinde olduğu belirtilen kararda, tanık B.T'nin de ifadelerine yer verildi.
B.T, sanık M.K'yi tanıdığını belirterek, şunları anlattı:
"Sanık kendisini bana İbrahim Yılmaz ismiyle tanıtarak 2014-2017'de yöneticiliğini yaptığım binadan daire kiralamıştı. Ben sanığın adının M.K. olduğunu sonradan öğrendim. Bu şahsın kiraladığı eve 8-16 yaşındaki çocuklar gelirdi. Ayrıca akşamları grup halinde kadınlar ve erkeklerin farklı zamanlarda gelip gittiklerine şahit oldum. Darbe girişiminden sonra eve misafir olarak gelenler bir anda kesildi."
Diğer tanık B.S. de 2003'te, sanığın öğretmenlik yaptığı dershanede kendisiyle tanıştığını aktararak şunları kaydetti:
"M.K'nin yönlendirmesiyle haftada bir 'abi' denilen kişilerin ders çalıştırması için FETÖ'nün evlerine gittim. Üniversite sınavı sonrası yaptığım tercihlerde M.K'nin yönlendirmesiyle kimya bölümünü okudum. Üniversite eğitimi aldığım yerde yine örgütün evlerinde kaldım. 2008'de okulu bitirip Kayseri'ye döndüğümde M.K. beni örgüte ait dershanede işe aldı. Dershanede çalışanlar haftanın iki günü toplanıyordu. Bu toplantıların birisi dershanede diğeri evlerde oluyordu. Toplantılarda 'himmet' ve 'kurban bağışı' adı altında para toplanıyordu. Bizden örgütün yayın organları olan Zaman gazetesi ve Sızıntı dergisine abone olmamız isteniyordu, bunları yapmadığımız takdirde dershanede çalışamazdık."
İnkar odaklı savunmaya üst sınırdan ceza
Kararda, ByLock tespit tutanağı, tanık beyanları, sanığın örgüt elebaşının talimatı sonrası Bank Asya'da aktif katılım hesabı açtırdığı, örgüt mensuplarıyla irtibatı dikkate alındığında FETÖ üyesi olduğunun anlaşıldığı, M.K'nin inkar etmesine rağmen ByLock kullandığının tespit edildiği, bu nedenle de sanığa üst sınırdan 9 yıl 9 ay hapis cezası verildiği ifade edildi.
Adana: ByLock'tan 'katalog evliliği' talep eden emniyet mahrem imamına 7 yıl hapis
Adana'da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında yürütülen davada, sözde 'emniyet mahrem imamı' olduğu gerekçesiyle tutuklanan sanığa 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
17 Temmuz'da Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya, hakkında "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan dava açılan sanık B.S.Ö, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Duruşmada ilk olarak esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanığın, örgüte ait öğrenci evlerinde kalması, "Nusret" kod adıyla "emniyet mahrem imamı" olarak faaliyet yürütmesi, FETÖ'nün şifreli haberleşme programı ByLock kullanıcısı olması ve örgütün sivil imamlarıyla büfe telefonları ve ankesörlü hatlar üzerinden iletişim sağladığı dikkate alınarak üzerine atılı 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan üst sınırdan cezalandırılması ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesi yönünde görüş bildirdi.
Hakkındaki iddialar hatırlatılarak savunması alınan sanık, FETÖ/PDY üyesi olmadığını ve örgütsel bir konumunun bulunmadığını ileri sürerek, "ByLock programını kullanmadım. FETÖ'nün emniyet mahrem yapılanmasıyla bir bağlantım yoktur. Mütalaayı kabul etmiyorum. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum." ifadesini kullandı.
Mahkeme heyeti, sanık B.S.Ö'yü ''silahlı terör örgütüne üye olma'' suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırarak mevcut halinin devamına karar verdi.
Adana'da, FETÖ soruşturması kapsamında "emniyet mahrem imamı" olduğu iddiasıyla tutuklanan sanık hakkında "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlanmış, iddianamede sanığın, kullanmadığını savunduğu ByLock'tan "katalog evliliği" talep ettiği bilgisi yer almıştı.
İstanbul: Cuma vaazında teröristbaşı Gülen'in propagandasını yapan imama 7 yıl hapis
İstanbul Küçükçekmece ilçesinde bir camide imam olarak görev yapan ve darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz günü cuma vaazında FETÖ propagandası yaptığı iddia edilen Cahit Karabulut'a 7 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
14 Temmuz'da İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuksuz sanık Cahit Karabulut ile avukatı hazır bulundu.
Son sözleri sorulan sanık Karabulut, "Bütün samimiyetimle söylemek istiyorum. Sözlerim yalan olsaydı bu kadar açık yüreklilikle söyleyemezdim. 26 yıllık imamlık hayatım var. Dolayısıyla yapılan suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum" dedi.
Mahkeme heyeti, sanık Cahit Karabulut'u "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı. Heyet, sanık hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin ise devamına hükmetti.
İddianamede, Küçükçekmece ilçesinde bir camide imam olarak görev yapan Cahit Karabulut'un, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz günü cuma vaazında FETÖ propagandası yaptığı iddia ediliyordu. Sanık Karabulut'un "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyordu.
Kayseri: Zaman Gazetesi çalışanına 7 yıl hapis
Kayseri'de, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında kapatılan Zaman Gazetesi'nde çalışan Mehmet M., örgütün gizli haberleşme programı 'ByLock'u kullandığı iddiasıyla tutuklu yargılandığı davada, 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
24 Temmuz'da Kayseri 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada tutuklu sanık Mehmet M., hazır bulundu.
Kapatılan Zaman Gazetesi'nde dağıtıcı olarak çalışan Mehmet M., örgütün gizli haberleşme programı 'ByLock'u kullandığı ve bazı örgütsel protestoları düzenlediği iddialarını reddederek, "Gazete ile ilgili toplantılara gittiğimizde, gazetenin tirajları ile alakalı programlar yüklüyorlardı. 'ByLock' kullanmadım. Protestoları organize etmedim. Suçsuzum. Beraatımı istiyorum" dedi.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Mehmet M.'yi, 'silahlı terör örgütü üyesi olma' suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırarak, tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
(25 Temmuz 2020, 13:09)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: