Ankara'da, eski MİT görevlisi istihbaratçı Enver Altaylı ile birlikte 4 sanığın 'FETÖ/PDY yöneticiliği', 'örgüt üyeliği', 'siyasi ve askeri casusluk' suçlamasıyla yargılandıkları davanın görülmesine devam edildi.
25.07.2020 11:16 Ankara'da, eski MİT görevlisi istihbaratçı Enver Altaylı ile birlikte 4 sanığın 'FETÖ/PDY yöneticiliği', 'örgüt üyeliği', 'siyasi ve askeri casusluk' suçlamasıyla yargılandıkları davanın görülmesine devam edildi.
16 Temmuz'da Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar Enver Altaylı, Metin Can Yılmaz ve Mehmet Barıner ile "örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte yardım etmek"ten yargılanan tutuksuz sanık Seda Chamatzoglou ve sanıkların avukatları katıldı.
Duruşmada "FETÖ kurucusu ve yöneticisi olmak" ve "siyasi ve askeri casusluk" ile suçlanan Altaylı savunmasını yaptı.
İddianameyi okuduğunu, silahlı terör örgütünü nasıl kurduğunu, kime hangi gizli belgeyi verdiğini anlayamadığını ifade eden Altaylı, çocukluğundan itibaren bütün hayatının suçla ilişkilendirildiğini söyledi. Altaylı, "Savcı yalnız, 'Bu adam anasından suçlu doğmuş' yazmamış." dedi.
İddianamede FETÖ kurucusu olmakla suçlandığını belirten Altaylı, "Fetullah Gülen ile görüştüğüme dair bir tek delil var mı? Yok, koyamazlar. Koyarlarsa sahtedir. Benim kitabım bu grubun mağazalarında satılmadı. Bunlardan kredi mi almışım? Bu örgütle ilgili bir tek müspet beyanım var mı? 'Enver Altaylı örgüt kurdu...' Neden kurucu Enver Altaylı? Çünkü adı büyük. Başka türlü olması mümkün değil." diye konuştu.
Altaylı yaklaşık 3 senedir haksız yere tutuklu olduğunu savunarak, suçlanmasını gerektirecek delil bulunmadığını öne sürdü.
Kendisine yönelik "kumpas çabaları" olduğunu belirten Altaylı, "Benim hizmetlerim buradaki birilerinin kuzeydeki patronlarını rahatsız etti. 1990'dan sonra Turgut Özal ile Süleyman Demirel ile çalıştım. Bunlar beni en gizli toplantılarına aldı. Savcı Rus istihbaratının, Doğu Perinçek'in görüşlerini tekrarlıyor." iddialarında bulundu.
Altaylı, iddianamenin usulsüz toplanan delillere dayanarak hazırlandığını savundu.
"Benden FETÖ'cü olmaz, benden casus olmaz"
Birçok siyasetçiyi tanıdığını anlatan Altaylı, "Tarihin tanığıyım. Allah aşkına, benden FETÖ'cü olmaz, benden casus olmaz." dedi.
CIA ajanı olduğu iddialarının ortaya atıldığını, ancak bunun doğru olmadığını savunan Altaylı, bir kitabında El Kaide'yi ABD'nin ortaya çıkardığını yazdığını, bir CIA ajanının bunu yazmasının mümkün olmadığını ifade etti.
Altaylı, Rusya hakkındaki düşüncelerinin "Rus düşmanlığı" olarak algılanmasının doğru olmadığını belirterek, Rus ve Rusya düşmanı olmadığını, Rusya'nın yayılmacı siyasetine karşı olduğunu ifade etti.
Altaylı, FETÖ'cü olmanın belli kriterleri olduğunu ve bunların hiç birisinin kendisinde bulunmadığını iddia etti. İddianamede, 1980 öncesi bir dönem Türkiye'de CIA istasyon şefliği yapan Duane Ramsdell Clarridge olan ilişkisinin CIA ajanı olduğunu kanıtladığı yönündeki iddialar hatırlatan Altaylı, "ABD'de çok farklı anlayışlar vardır. Clarridge, güçlü bir ABD-Türkiye ilişkisine inanıyordu. Bu kişi sayesinde Türkiye F-16 savaş uçaklarını kazandı. Türkiye ve ABD, bu uçakları ortak üretti. Bu sayede Türkiye gece operasyon yapabilme kabiliyetine sahip bir ülke oldu" dedi.
Altaylı, yine Türkiye'de CIA adına görev yapan Ruzi Nazar ile olan ilişkisinin de suçlamalara dayanak yapıldığını belirterek, "Türkmenistan Türkü olan Nazar, Ruslara karşı ülkesinin çıkarları için büyük işler yapmış bir Türk kahramanıdır. Bu dönemde tabii ki ABD ile işbirliği yapmıştır. Ancak bu işbirliğini ülkesinin çıkarları için yapmıştır" dedi.
Altaylı, hakkındaki iddiaların tamamının Rus İstihbaratı ile Doğu Perinçek'in iddiaları olduğunu tekrarlayarak, "Benim ilişkide olduğum kişiler arasında tek bir Türk düşmanı yok. Bu iddianameye Rus istihbaratının iddiaları nasıl girer? Doğu Perinçek'in iddiaları nasıl girer?" ifadelerini kullandı.
Kimin emri ile istihbarata girdiğini, kimin emri ile Orta Asya'da çalışmaya başladığını daha sonra gerekirse anlatacağını belirten sanık Altaylı, "'90'lardaki faaliyetleri casusluğunun kanıtı' deniyor. Ben 90'larda Turgut Özal'la, Süleyman Demirel'le çalıştım. Özal ve Demirel'in Orta Aysa Cumhuriyetlerine yaptıkları ziyaretlerde resmi heyetlerde yer aldım. Şimdi bu adamlarda mı FETÖ'cü? 76 yıllık ömrüm boyunca ülkeye hizmet ettim. Bana karşı kumpas kurulduğuna inanıyorum. Sayın Başkan Allah rızası için; ben yakın tarihin tanığıyım, benden FETÖ'cü olmaz, benden casus olmaz" dedi.
Altay'lı, PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile de yakın ilişkileri olduğu yönünde iddialar olduğunu belirterek, "Ben daha bu örgüt eyleme geçmeden Türkiye'nin başına büyük bela olacağını söyledim. Bununla ilgili raporları gönderdim; ancak ciddiye alınmadım. Ben o dönem bunları yaparken, birileri Abdullah Öcalan'ın yanına gidip çiçek alıyor" ifadelerini kullandı.
Sözlerinin uzayacak olması nedeniyle Altaylı'nın savunmasının alınmasına gelecek celse devam edilmesi kararlaştırıldı.
Söz verilen Altaylı'nın avukatları ise müvekkillerinin delil karartma şüphesinin olmadığını belirterek, tahliye edilmesini istedi.
Sanıklardan Metin Can Yılmaz söz alarak, önceki celse tutanaklara geçen bazı ifadelerin doğru olmadığını savundu ve bunların düzeltilmesini talep etti. Yılmaz, ayrıca mahkeme heyetinin tamamına ilişkin reddi hakim talebinde bulundu.
Diğer sanık Mehmet Barıner ise 3 senedir tutuklu olduğunu, ancak aleyhinde elle tutulur hiçbir delil olmadığını iddia ederek, tahliyesini istedi.
Sanık Seda Chamatzoglou da sanıkların hiçbirini tanımadığını ifade etti.
Chamatzoglou'nun avukatı müvekkili hakkındaki kamu davasının ayrılmasını istedi.
Beyanların ardından müzakereye çekilen mahkeme heyeti daha sonra ara kararları açıkladı.
Chamatzoglou'nun dosyasının ayrılması talebini reddeden heyet, sanığın duruşmalardan vareste tutulmasını kararlaştırdı.
Cumhuriyet savcısının da talebi doğrultusunda Altaylı, Barıner ve Yılmaz'ın tutukluluğunun devamını kararlaştıran mahkeme, davayı erteledi.
İDDİANAME
İddianamede sanıklardan Mehmet Barıner'in FETÖ mensubu olduğu, örgütsel faaliyetlerini görev yaptığı dönemde de sürdürdüğü ve 1 Aralık 2016'da kamu görevinden ihraç edildiği bildirilmişti.
Mehmet Barıner'in, Altaylı'nın damadı Metin Can Yılmaz ile üniversiteden tanıştıkları aktarılan iddianamede, Altaylı ve Yılmaz'ın, Barıner'i yurt dışına çıkarmaya çalıştıkları, Barıner'in yurt dışına çıkarılmasıyla ABD'deki Halkbank davasını manipülatif şekilde etkilenmesinin amaçlandığı anlatılmıştı.
İddianamede, Altaylı'ya, "terör örgütü yöneticiliği" ve "siyasi ve askeri casusluk", Yılmaz ve Barıner'e ise "terör örgütü üyeliği" ve "siyasi ve askeri casusluk" suçlamaları yöneltiliyor. Altaylı'nın 30 yıldan 42 yıl 6 aya kadar, Yılmaz ve Barıner'in ise 22 yıl 6'şar aydan 35'er yıla kadar hapisleri isteniyor.
Altaylı'nın FETÖ mensuplarının yurt dışına çıkarılması için damadının yanı sıra Türkiye ve Almanya vatandaşı Ali Serhat Ilıcak ile hareket ettiği aktarılan iddianamede, Ilıcak'ın Muğla'da temas kurduğu tutuksuz sanık Seda Chamatzoglou'nun ise "örgüt üyesi olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek örgüte yardım etmek" suçundan 1 yıl 6 aydan 4 yıla kadar hapsi talep ediliyor.
Paralel yapı-21 Ocak (2020) 'Ankara 4 sanık MİT eski görevlisi Enver Altaylı/MİT yapılanması' davası
(25 Temmuz 2020, 11:16)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: