İstanbul'da, ABD Başkonsolosluğu'nun güvenlik biriminde çalışan Nazmi Mete Cantürk'ün eşi ve kızıyla birlikte Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılandığı davaya devam edildi. Mütalaasını açıklayan savcı Cantürk'ün FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsini talep etti.
25.07.2020 11:46 İstanbul'da, ABD Başkonsolosluğu'nun güvenlik biriminde çalışan Nazmi Mete Cantürk'ün eşi ve kızıyla birlikte Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılandığı davaya devam edildi. Mütalaasını açıklayan savcı Cantürk'ün FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsini talep etti.
17 Temmuz'da İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz sanıklar Nazmi Mete Cantürk, eşi Sevim Cantürk ve kızı Kevser İrem Cantürk ile avukatları katıldı.
ABD'nin İstanbul Başkonsolosu Daria Darnell ve konsolosluk çalışanları da duruşmayı izleyenler arasında yer aldı.
Duruşmada savcı Korkmaz Gülsün esas hakkındaki mütalaasını bildirdi. Mütalaada, sanık Nazmi Mete Cantürk aleyhine tanıklık yapan Hacı Salih Zengin'in "Bazı FETÖ üyelerinin sohbetlerinde vize işlemlerinde kolaylık sağlandığını duyduğunu, fakat Nazmi Mete Cantürk'ün mü, Metin Topuz'un mu yardımcı olduğunu hatırlamadığına" yönelik sözlerine yer verildi.
METİN TOPUZ'UN TANIKLIĞI MÜTALAADA DEĞERLENDİRİLDİ
Ayrıca "FETÖ'ye yardım" suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan ABD'nin İstanbul Başkonsolosluk irtibat görevlisi Metin Topuz'un tanık olarak ifadelerine de mütalaada yer verildi. Topuz'un soruşturma aşamasında alınan ifadesinde, "Nazmi Mete Cantürk'ün Zaman Gazetesi okuduğunu, çevresinde dini sohbetler yaptığını, FETÖ/PDY sempatizanı olabileceğini beyan ettiği, fakat mahkeme tanık olarak alınan ifadesinde ise "11-12 saat emniyette ifade verdiğini, sanık Nazmi Mete hakkında kesinlikle Zaman Gazetesi okuduğu ve FETÖ'ye sempatisi olduğu şeklinde bir ifade vermediğini" söylediği anlatıldı.
HESAP HAREKETLERİ İNCELENDİ
Sanık Cantürk'ün Asya Katılım Bankası nezdindeki kredi kartı harcamalarına ilişkin hesap hareketlerine yer verilen mütalaada, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında FETÖ'ye aidiyet, iltisak ve irtibatları olması nedeniyle KHK ile kapatılan "Kimse Yok mu", "Cihan Medya Dağıtım", "Asya Emeklilik ve Hayat A.Ş", "Işık Sigorta", "Nilüfer Aktif Kadınlar Derneği" ve "Işık Yayıncılık" ait POS cihazlarından 2013-2016 yılları aralığında farklı miktarlarda kredi kartı çekimi yapıldığının tespit edildiği kaydedildi. Ayrıca sanık Cantürk'ün 2015 yılında Antalya, Serik'te ve Adana, Yüreğir'de yer alan bir konaklama tesislerinde hakkında aynı suçtan işlem tesis edilen şahıslarla birlikte konakladığı anlatıldı.
FETÖ ÜYELERİYLE TELEFON GÖRÜŞMELERİ
Mütalaada, sanığın telefon numaraları üzerinden yapılan HTS çalışmasında, 2008-2017 yılları arasındaki görüşmelere ilişkin analiz yapıldığı belirtildi. Buna göre sanık Nazmi Mete Cantürk'ün aralarında darbe girişiminde Vatan Caddesi'nde tankın içinden çıkan Mithat Aynacı, eski Başbakanlık Koruma Dairesi Başkan Yardımcısı Başbakanlık konut ve ofisine böcek yerleştirilmesi olayı faillerinden Zeki Bulut ve 17/25 Aralık girişimini planlayıp icra eden ve FETÖ/PDY üyeliğinden haklarında soruşturma ve kovuşturma yürütülen tutuklu veya firari eski emniyet müdürleri ile çok yoğun biçimde görüştüğü ifade edildi. Mütalaada, sanığın bu kişilerle irtibatı hakkında görev tanımı kapsamında makul ve mantıklı izahlarda bulunamadığı belirtilerek FETÖ/ PDY silahlı örgütü ile organik bağ kurup çeşitli ve yoğun şekilde örgütsel faaliyetlerde bulunduğundan "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
EŞİ VE KIZINA BERAAT İSTENDİ
Mütalaada, sanık Nazmi Mete Cantürk'ün eşi Sevim Cantürk ve kızı Kevser İrem Cantürk'ün ise FETÖ/ PDY silahlı terör örgütü ile organik bağ kurup hiyerarşik yapı içinde yer aldığına ve örgüt üyesi olduklarına dair yeterli delil bulunamadığından beraatleri istendi.
DURUŞMA ERTELENDİ
Mütalaaya karşı söz verilen sanık Nazmi Mete Cantürk, "Mütalaayı kabul etmiyorum" diyerek bir sonraki celse savunma yapacağını belirtti. Diğer sanıklar Sevim ve Kevser İrem Cantürk ise mütalaayı kabul ettiklerini belirterek beraatlerini talep ettiler. Mahkeme heyeti, sanık ve avukatlarına mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamaları için süre vererek duruşmayı erteledi.
Tanımadığı FETÖ’cü yok!
ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Nazmi Mete Cantürk için hazırlanan iddianame tamamlandı. 15 yıla kadar hapsi istenen Cantürk’ün, 15 Temmuz’da tankın içinden çıkan Eski Emniyet Müdürü Mithat Aynacı, Selam Tevhid kumpasçısı Yurt Atayün, Başbakanlık Ofisi’ne böcek koyan polisler ve birçok FETÖ’cü ile irtibatlı olduğu belirendi.
ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Nazmi Mete Cantürk’ün “FETÖ’ye üye olmak” suçundan yargılandığı davada savcı, mütalaasını açıkladı. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuksuz sanıklar Nazmi Mete Cantürk, eşi Sevim Cantürk ve kızı Kevser İrem Cantürk ile avukatları katıldı. ABD’nin İstanbul Başkonsolosu Daria Darnell ve konsolosluk çalışanları da duruşmayı izleyenler arasındaydı.
KUMPASÇILARLA İRTİBATLI
Savcı, Cantürk’ün FETÖ’den ihraç edilen eski emniyet müdürlerinin de aralarında bulunduğu birden çok kamu görevlisi ve siville yoğun irtibatının bulunduğuna vurgu yaptı. Bu kişiler arasında 15 Temmuz darbe girişimi sırasında tankın içinden çıkan Eski Emniyet Müdürü Mithat Aynacı, Selam Tevhid’de kumpas davasının sanığı Yurt Atayün, 17-25 Aralık yargısal darbe girişimi davalarında yargılanan eski emniyet müdürleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlık dönemindeki ofisine böcek yerleştirilmesi olayının faillerinin de olduğu anlatıldı.
TELEFON KAYITLARINDAN ÇIKTI
Cantürk’ün 2008 ve 2017 yılları arasında incelenen telefon kayıtlarında, 15 Temmuz gecesi görevi başındaki polislerin görev yerlerine gitmelerini engelleyen, halkın direncini kırmakla yargılanan eski İstanbul TEM Şube Müdür Yardımcısı Adil Tiftik’le de irtibatlı olduğu ifade edildi. Cantürk’ün aynı zamanda FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in firari avukatı Mehmet Kadir Filizer ile de irtibatına rastlandı.
MANTIKLI CEVAP VEREMEDİ
Mütalaada Cantürk’ün bu irtibatlara görev tanımı kapsamında makul, mantıklı cevap veremediği vurgulanırken, FETÖ şüphelisi ve sanığı yüzlerce isimle irtibatı olduğuna dikkat çekildi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca hazırlanan iddianamede, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davada "FETÖ'ye yardım" suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan (11 Haziran 2020) ABD İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz'un soruşturma sürecindeki ifadesinde, "Nazmi Mete Cantürk'ün Zaman gazetesi okuduğu, çevresinde dini sohbetler yaptığı, FETÖ sempatizanı olabileceği" beyanında bulunduğuna yer verilmişti.
Sanık Cantürk'ün FETÖ'den dava açılmış kimisi tutuklu kimisi firari birçok kişiyle irtibatının bulunduğu belirtilen iddianamede, sanığın bu kişilerle irtibatı hakkında görev tanımı kapsamında makul ve mantıklı izahlarda bulunamadığı, yoğun görüşmelerinin, örgüt içi irtibat ve bağlantılarının olduğunun ortaya konduğu kaydedilmişti.
Sanık Sevim Cantürk'ün ise FETÖ elebaşısının çağrısı üzerine örgütle bağlantılı olduğundan kapatılan Bank Asya'daki hesabında artırımda bulunduğu, örgütten hakkında işlem yapılan bazı kişilerle yoğun irtibatının bulunduğu ifade edilen iddianamede, bu kişinin örgütün sohbet adını verdiği toplantılarına iştirak ettiği ve örgütçe tertip edilen okuma yarışmalarına katıldığı anlatılmıştı.
Cantürk çiftinin kızları Kevser İrem Cantürk ile ilgili iddialara da yer verilen iddianamede, 3 sanığın da "FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
Paralel Yapı-27.04.2019-İstanbul 3 sanık ABD Konsolosluk çalışanı Nazmi Cantürk, eşi ve kızı davası
(25 Temmuz 2020, 11:46)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: