İstanbul'da, ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu'nda güvenlik biriminde çalışan Nazmi Mete Cantürk'ün eşi ve kızıyla birlikte Silahlı terör örgütü FETÖ'ye üye olma suçundan yargılandığı davaya devam edildi.
04.07.2020 14:14 İstanbul'da, ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu'nda güvenlik biriminde çalışan Nazmi Mete Cantürk'ün eşi ve kızıyla birlikte Silahlı terör örgütü FETÖ'ye üye olma suçundan yargılandığı davaya devam edildi.
16 Haziran'da İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz sanıklar Nazmi Mete Cantürk, eşi Sevim Cantürk ve kızı Kevser İrem Cantürk ile avukatları katıldı. ABD'nin İstanbul Başkonsolosu Daria Darnell ve konsolosluk çalışanları da duruşmayı izleyenler arasında yer aldı.
Duruşmada, daha önce alınan ara karar gereği tanık olarak dinlenilmesine karar verilen ve geçtiğimiz gün 'FETÖ'ye yardım' suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu'nun diğer görevlisi Metin Topuz'un beyanı alındı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile tutuklu bulunduğu cezaevinden bağlantı sağlanan Topuz, sanık Nazmi Mete Cantürk'ü tanıdığını belirterek, 'Ben Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde nezarette iken muhabbet şeklinde beni yukarıya aldılar, burada bana benimle, konsoloslukla ve FETÖ yapılanmasıyla ilgili çeşitli sorular soruldu. Bilgim olmadığını söyledim. Daha sonra da Nazmi Mete Cantürk ile ilgili sorular soruldu.' dedi.
'Cantürk'ün FETÖ'ye sempatisi olduğu şeklinde ifadede bulunmadım'
Nezarette kendisine hangi gazeteleri okuduğu ve siyasi görüşünün de sorulduğunu anlatan Topuz, 'Nazmi Mete Cantürk'ün özel hayatını bilmem' demiştim. Hangi gazeteyi okuduğumu da söylemedim. Cantürk'ü, asansör, kantin gibi ortak yerlerde karşılaşmak dışında tanımam. Bana emniyette herhangi bir şiddet uygulanmadı ama 11-12 saat civarında ifade verdim. Mete ile ilgili ifade vermedim. Ben onu haftada bir veya iki gün görürdüm. Sohbetim, arkadaşlığım yoktur.' diye konuştu.
Tanık Topuz, daha önce verdiği beyanlarla çelişki oluştuğuna yönelik soruya karşılık da, 'Ben 11-12 saat ifade verdim. Kesinlikle Cantürk'ün Zaman gazetesi okuduğu ve FETÖ'ye sempatisi olduğu şeklinde bir ifadede bulunmadım. Sohbet esnasında bana soru soruldu, ben de kendisini o kadar tanımadığımı söyledim. Eşini, kızını da tanımam, bilmiyorum.' ifadelerini kullandı.
Beyanları ve talepleri sorulan sanık avukatları, herhangi bir talepte bulunmazken, tanık olarak dinlenilmesine karar verilen Tuğba Esen'in daha önceki duruşmada beyanı alındığı için ara karardan vazgeçilmesini istedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tanık sıfatı bulunan Tuğba Esen ve eşi Ali Esen'in dinleyici statüsünde duruşmalara iştirak ettikleri gerekçesiyle tanıklık hususunda dinlenmelerine yer olmadığına yönelik hüküm kurdu.
Dosyanın büyük oranda tamamlandığını belirten heyet, dosyanın mütalaasını hazırlaması için cumhuriyet savcısına gönderilmesine karar verdi.
Pandemi sürecinin devam ettiğine de dikkati çeken heyet, sanık Cantürk hakkında verilen imza yükümlülüğü şeklindeki adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını, yurt dışı çıkış yasağının ise devamını kararlaştırdı.
Duruşma 17 Temmuz'a ertelendi.
15'er yıla kadar hapisleri isteniyor
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca hazırlanan iddianamede, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davada 'FETÖ'ye yardım' suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan (11 Haziran 2020) ABD İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz'un soruşturma sürecindeki ifadesinde, 'Nazmi Mete Cantürk'ün Zaman gazetesi okuduğu, çevresinde dini sohbetler yaptığı, FETÖ sempatizanı olabileceği' beyanında bulunduğuna yer veriliyor.
Sanık Cantürk'ün FETÖ'den dava açılmış kimisi tutuklu kimisi firari birçok kişiyle irtibatının bulunduğu belirtilen iddianamede, sanığın bu şahıslarla irtibatı hakkında görev tanımı kapsamında makul ve mantıklı izahlarda bulunamadığı, yoğun görüşmelerinin, örgüt içi irtibat ve bağlantılarının olduğunu ortaya koyduğu kaydediliyor.
Sanık Sevim Cantürk'ün ise FETÖ elebaşısının çağrısı üzerine örgütle bağlantılı olduğundan kapatılan Bank Asya'daki hesabında artırımda bulunduğu, örgütten hakkında işlem yapılan bazı şahıslarla yoğun irtibatının bulunduğu ifade edilen iddianamede, bu kişinin örgütün sohbet adını verdiği toplantılarına iştirak ettiği ve örgütçe tertip edilen okuma yarışmalarına katıldığı anlatılıyor.
Cantürk çiftinin kızları Kevser İrem Cantürk ile ilgili iddialara da yer verilen iddianamede, 3 sanığın da 'FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Paralel Yapı-27.04.2019-İstanbul 3 sanık ABD Konsolosluk çalışanı Nazmi Cantürk, eşi ve kızı davası
(04 Temmuz 2020, 14:14)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: