Ankara'da, Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'a yönelik 19 Aralık 2016'da düzenlenen suikastla ilgili aralarında FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen'in de bulunduğu 28 sanığın yargılandığı davada savcı mütalaasını açıkladı. Savcı, 5 sanık için 2'şer kez, 3 sanık için birer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 70 yıl 6 ay, 5 sanık için 15 yıla kadar hapis cezası isterken, 6 sanığa beraat talep etti. Aralarında FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen'in de bulunduğu 9 firari sanığın dosyalarının ise ayrılması talep edildi.
07.03.2020 09:53 Ankara'da, Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'a yönelik 19 Aralık 2016'da düzenlenen suikastla ilgili aralarında FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen'in de bulunduğu 28 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.
03.03.2020 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, sanık avukatları ve yakınları katıldı. Bazı sanıklar ile tutuklu bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlantı kuruldu.
Duruşmada FETÖ'nün MİT'teki mahrem yapılanmasında görev alan Salim Z, örgütün "TSK imamı" Adil Öksüz'ü "MİT'e angaje gösteren sahte belgeyi kendisinin hazırladığını" itiraf etti.
Karlov suikastına ilişkin Ankara 2'nci Ağır Ceza Mahkemesinde sanıklar ile avukatlarının katıldığı duruşmada, darbe girişiminin ardından Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına devredilen Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunda (BTK) 2011-2016 yıllarında bilişim uzmanı olan Salim Z. tanık olarak dinlendi.
Kendisi de bir başka mahkemede FETÖ'ye ilişkin suçlamalar kapsamında tutuklu yargılanan tanık, MİT'teki örgüt mensuplarından sorumlu olduğunu, bu görevin kendisine Murat Karabulut tarafından verildiğini anlattı.
Salim Z, Cengiz Özkan ve soyadını hatırlamadığı Bülent isimli kişinin, örgütte kendisinin üstü olarak görev yaptığını ifade ederek şöyle konuştu:
"Örgütsel faaliyetten ne anlaşılıyorsa onu yürütüyorduk. (Sanık) Hüseyin Kötüce'yi iş yerinden de örgütsel kapsamda da tanırım. Cemal Karaata'nın yanında çalışanlardan biriydi. O da MİT'le ilgileniyordu. Tam olarak ne yaptığını bilemiyorum ama MİT içerisinde sohbet grubu olduğunu düşünüyorum. Benim kod ismim 'Sedat'tı. Cemal Karaata'nın birkaç kod ismi vardı. Bir tanesi 'Sadık'tı. Kötüce'nin de kod ismi vardır ama şu anda hatırlamıyorum. Cengiz Özkan'ın kod ismi 'Vedat'tı."
Tanık, "MİT mahrem yapılanmasında kendisinin küçük bir grubu olduğunu, altında bazı örgüt 'abi'leri, aynı şekilde Cemal Karaata'nın da altında başka 'abi'ler bulunduğunu" aktardı.
Salim Z, "Kötüce'nin cezaevinde bulunduğu sırada beyanlarını geri çekmesinin istendiğini duyduğunu" bildirdi.
Örgütsel faaliyetlerinden bahseden tanık, örgütsel haberleşmede "no name" (isimsiz) hatlar kullanıldığını, kendisinde de 2014'e kadar böyle bir hat bulunduğunu belirtti.
Karlov cinayetini saklandığı evde duyduğunu aktaran Salim Z, cinayetin ardından "bunu FETÖ'nün yapmadığına ilişkin medyaya yönelik faaliyet yürütülmesi için örgütün grup kurduğunu duyduğunu" ifade etti.
Sanıklardan Hüseyin Kötüce tanığa bir dizi soru yöneltti.
Tanık, soruları yanıtlarken 2015'in sonlarından itibaren saklanma gereği duyduğunu, "16 Temmuz'dan sonra ise asıl hayattan koptuğunu", kaçması konusunda örgütün talimatı olduğunu beyan etti.
Tanık, "Kaçırılıp işkence gördünüz mü?" sorusuna, "Hayır" karşılığını verirken, Karlov cinayetini de televizyondan duyduğu bilgisini verdi.
Adil Öksüz'e ilişkin sahte belge
Salim Z, çapraz sorgusu sırasında eylemlerinden bahsederken, "Mesela Adil Öksüz olayı var. Onun MİT'e angaje olduğuna dair, MİT elemanı olduğuna dair belgeyi ben yaptım. Ben burada vicdanımı temizliyorum. Herkes beni biliyor. Ben de kendimi biliyorum. Memleketin altı üstüne gelmiş. Ben de bugün 'Yanlış yaptım.' diyorum." ifadesini kullandı.
Salim Z, sahte belgeyi USB üzerinden çalışan işletim sistemiyle hazırladığını vurguladı.
Darbe girişiminin ardından 2019'a kadar üç yıl Pursaklar'da bir evde önce üç kişi, ardından dört kişi kaldıklarını anlatan tanık, evde kaldığı kişilerle itirafçı olmaya karar vererek emniyete gittikleri sırada yakalandıklarını, ifadesinde yaklaşık 200 isim verdiğini dile getirdi.
Mahkeme Başkanı'nın sorusu üzerine tanık, 17-25 Aralık'tan sonra örgütün "renklendirme" adı verilen eylemleri kapsamında FETÖ üyelerine kendilerini farklı cemaat ve gruplarda varlık göstermeleri talimatı verdiklerine işaret ederek, "Ben de Erenköy cemaatinin sohbetine girdim." dedi.
Dinlenen diğer tanık
Duruşmada daha sonra bir başka şehirde bulunan tanık Mehmet Akif A. ile videokonferans sistemi üzerinden bağlantı kurularak beyanı alındı.
Tanık, 2001'de İstanbul'da üniversite kazandığını, sanıklardan Ahmet Kılınçarslan'ın da yaklaşık 2 yıl kaldığı öğrenci evine gelip gittiğini, ona evin ihtiyaçlarını bildirdiklerini anlattı.
Tanık, Kılınçarslan'ın kendisine beş evin sorumluluğunu verdiğini aktardı.
Mehmet Akif A, 2008-2010'da da Aksaray Polis Okulu öğrencilerinden sorumlu olduğunu, bu görevi de öğretmenlik yapan Murat Tokay'dan aldığını anlatarak, "Polis okulunda her sınıfın bir abisi, abilerin üzerinde de devreler olurdu. Onlardan bilgi alır, Tokay'a iletirdim. Eşim de kadın polis memurlarıyla ilgileniyordu." şeklinde beyanda bulundu.
Duruşmaya daha sonra öğle arası verildi.
Duruşmada, tanık beyanlarına ve dava dosyasındaki belgelere karşı sanıkların ek savunmaları alındı.
FETÖ'nün MİT mahrem yapılanmasında yer aldığı ve "Yusuf" kod adını kullandığı iddia edilen Hüseyin Kötüce, cinayetle bir ilgisinin bulunmadığını, dinlenen tanıkların da aleyhinde beyanda bulunmadığını ifade etti.
Örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock'u kullandığına dair rapor hakkında da savunma yapan Kötüce, raporda yer alan IP adresinin "mor beyin" IP'si olduğunu ileri sürdü. ByLock'u kullanmadığını savunan Kötüce, FETÖ üyesi olmadığını söyledi.
Kötüce, uzun süredir tutuklu bulunduğunu belirterek, mahkeme heyetinden tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Mahkeme başkanından sanığa uyarı
Suikastçı Mevlüt Mert Altıntaş'ın FETÖ içindeki "öğretmeni" olduğu iddia edilen sanık Şahin Söğüt, Karlov suikastı ve Altıntaş ile adının anılmasından rahatsız olduğunu dile getirdi.
Altıntaş ile doğrudan ya da dolaylı şekilde irtibatının bulunmadığını ileri süren Söğüt, dinlenen tanıkların da bu hususta aleyhte beyanda bulunmadığını ifade etti.
Sanık Söğüt, Altıntaş'ın cihatçı gruplara katılma isteğinin iddianamede yer aldığını belirtti.
Söğüt'ün savunmasında, Altıntaş'ın cinayetten sonra kullandığı sözlerini okuması üzerine Mahkeme Başkanı Hikmet Erdoğan, "Teröristin beyanlarını niye okuyorsun, propaganda mı yapıyorsun?" diyerek tepki gösterdi.
Uyarının ardından ByLock kullandığına dair tespitler sorulan Söğüt, programı kullanmadığını savundu.
Ara karar
Diğer sanıkların da ek savunmalarının alınmasının ardından duruşma savcısından görüşü soruldu. Savcı, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına, firari sanıklar hakkındaki yakalama kararlarının infazının beklenilmesine karar verilmesini talep etti.
Müzakerenin ardından mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamı ile aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in de bulunduğu firari sanıklar hakkındaki yakalama kararların infazının beklenilmesine hükmetti.
Davanın görülmesine 5 Mart perşembe devam edilecek.
28 kişi hakkında dava açılmıştı
Büyükelçi Karlov, 19 Aralık 2016'da katıldığı sergide o sırada mesaide olmayan polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş'ın silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybetmiş, Altıntaş da polis tarafından vurularak öldürülmüştü.
Soruşturma sonucunda FETÖ elebaşı Gülen'in de arasında bulunduğu 28 kişi hakkında dava açılmıştı. İddianamede Gülen ile birlikte 16 sanığın suikastla doğrudan bağlantıları ortaya konurken, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "terör amacıyla tasarlayarak öldürme" suçlarından ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının yanında "terör amaçlı tasarlayarak öldürmeye azmettirme" ve "terör amaçlı kasten öldürmeye teşebbüs" suçlarından çeşitli sürelerle hapis cezasına çarptırılmaları istenmişti.
Soruşturma kapsamında ulaşılan ve biri suikastçı Altıntaş'ın örgüt içindeki "öğretmeni" Şahin Söğüt'ün eşi Ayşe Söğüt ile yüksekokul döneminde Altıntaş ile aynı "örgüt hücresi"nde yer aldığı kaydedilen 12 kişinin ise "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapisleri talep edilmişti.
İddianamede suikastın arkasında, 15 Temmuz darbe girişiminin faili ve aynı zamanda bir casusluk ve istihbarat örgütü olan FETÖ'nün bulunduğu, suikastın, "Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilere yönelik provokasyon türünde bir eylem" olduğu kaydedilmişti.
Davada, Gülen ile Şerif Ali Tekalan ve Emrullah Uslu'nun da aralarında yer aldığı kimi sanıkları firari durumda bulunuyor.
05.03.2020 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.
Duruşmada Cumhuriyet Savcısı Cihat İpekçi esasa ilişkin görüşünü açıkladı.
Buna göre sanıklardan Şahin Söğüt, Ahmet Kılınçarslan, Salih Yılmaz, Hayreddin Aydınbaş ve Mustafa Timur Özkan'ın "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan birer kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi istendi. Görüşte, sanıklar Karlov cinayetine ilişkin "fail" olarak değerlendirilerek haklarında "tasarlayarak öldürme" suçundan da ayrıca birer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis talebinde bulunuldu.
Aynı sanıklar için olay sırasında yaralanan üç kişiye ilişkin "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 67 yıl 6'şar ay, genel güvenliği tehlikeye sokmak suçundan da 3'er yıl olmak üzere toplamda 70 yıl 6'şar ay ayrıca hapis istendi.
Üç sanık için birer kez ağırlaştırılmış müebbet
Görüşte sanıklar Ramazan Yücel, Hüseyin Kötüce, Vehbi Kürşad Akalın'ın da "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisleri talep edildi.
Savcının görüşünde bu sanıklar işlenen diğer suçlara "yardım" ile suçlanarak, Karlov'un öldürülmesine yardımdan 30'ar yıl, olay sırasında yaralanan 3 kişiye ilişkin "kasten öldürmeye teşebbüse yardım"dan 24'er yıl, genel güvenliği tehlikeye sokmak suçundan da 2 yıl 3'er ay olmak üzere toplamda 56 yıl 3'er ay hapse çarptırılmaları istendi.
Görüşte sanıklar Hasan Tunç, Ayşe Söğüt, Kaan Bülbül, Sercan Başar ve Ufuk Gül'ün FETÖ/PDY üyesi olduklarına yer verilerek, "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 15'er yıla kadar hapisleri talep edildi.
Aynı suçtan yargılanan sanıklar Doğukan Söylemez, Kadir Şamlı, Oğuzhan Öztürk, Abdulsamet Kekeç, Sefa Kurnaz ve Bilal Dereli'nin cezalandırılmalarına yeterli kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği belirtilen görüşte, bu sanıklar hakkında beraat talebinde bulunuldu.
Savcı firari sanıklar FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen'in yanı sıra Hamza Sevinç, Cemal Karaata, Cengiz Özkan, Emrullah Uslu, Burak Yusmak, Murat Tokay, Şerif Ali Tekalan ve Temel Alsancak'ın dosyalarının ise ayrılmasını istedi.
"Rusya ve Türkiye'yi sıcak çatışma durumuna getirmeyi planladılar"
Savcının görüşünde, FETÖ/PDY'nin milli güvenliği tehdit ettiğine, terör örgütü olduğuna ve diğer terör örgütleriyle iş birliği yaptığına dair Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararına yer verildi ve örgütün amacının Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm anayasal kurumlarını ele geçirmek olduğu vurgulandı.
FETÖ/PDY'nin, Türkiye'nin diğer ülkelerle ilişkilerine zarar vermek ve Türkiye'nin, büyükelçilerin dahi korunamadığı güvensiz bir yer olduğu yönünde algı oluşturmak amacıyla Rusya Federasyonu Büyükelçisi Andrey Karlov'un öldürülmesini kararlaştırdığı belirtilen görüşte, bu kapsamda örgütün, terörist Mevlüt Mert Altıntaş'a AK Parti Genel Merkezi'nde 27 Haziran 2016'da düzenlenen 9. Geleneksel Büyükelçiler İftar Programına koruma polisi kılığıyla girerek Karlov'a yönelik eylem yapması yönünde talimat verdiği kaydedildi.
Karlov'un yurt dışında bulunması nedeniyle etkinliğe katılamadığı, bu nedenle örgütün saldırıyı gerçekleştiremediği vurgulanan görüşte, "FETÖ/PDY ve arkasındaki dış güçlerin, Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Karlov'a silahlı saldırıda bulunmak suretiyle iki ülkeyi olası bir sıcak çatışma durumuna getirmeyi ve 15 Temmuz 2016 öncesinde ülkemizde suikast gerçekleştirmek suretiyle kaos ortamı oluşturmayı planladıkları anlaşılmıştır." değerlendirmesinde bulunuldu.
Dava, sanıklar ve avukatlarına esas hakkında savunmalarını hazırlamaları için süre verilerek ertelendi.
Karlov suikastı ve iddianame
Büyükelçi Karlov, 19 Aralık 2016'da katıldığı sergide, polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş'ın silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybetmiş, Altıntaş da polis tarafından vurularak öldürülmüştü.
Olaya ilişkin soruşturma sonucunda FETÖ elebaşı Gülen'in de aralarında bulunduğu 28 kişi hakkında dava açılmıştı. İddianamede, Gülen ile 16 sanığın suikastla doğrudan bağlantılı olduğu kaydedilerek, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "terör amacıyla tasarlayarak öldürme" suçlarından ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının yanında "terör amaçlı tasarlayarak öldürmeye azmettirme" ve "terör amaçlı kasten öldürmeye teşebbüs" suçlarından çeşitli sürelerle hapis cezasına çarptırılmaları istenmişti.
Soruşturma kapsamında ulaşılan, biri suikastçı Altıntaş'ın örgüt içindeki "öğretmeni" Şahin Söğüt'ün eşi Ayşe Söğüt ile İzmir Polis Meslek Yüksekokulundaki eğitimi sırasında Altıntaş ile aynı "örgüt hücresi"nde yer aldığı kaydedilen 12 sanığın ise cinayetle doğrudan ilişkileri açığa çıkartılamazken, FETÖ üyesi oldukları belirlenerek "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15'er yıla kadar hapse çarptırılmaları talep edilmişti.
İddianamede, Karlov suikastının arkasında FETÖ'nün bulunduğu, suikastın "Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilere yönelik provokasyon türünde bir eylem" olduğu kaydedilmişti.
Paralel yapı-15 Kasım (2018) 'Ankara 28 sanık Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti' davası
Paralel yapı-18 Ekim (2018) 'Ankara 1 sanık Karlov katilinin Abisi/BTK çalışanı Şahin Söğüt' davası
Paralel yapı-26 Kasım (2019) 'Ankara 6 sanık Karlov suikastinin TRT'de yayınlanması' davası
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
(07 Mart 2020, 09:53)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: