Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY), 'Selam Tevhid' soruşturmasında kumpas kurmasıyla ilgili binlerce kişi hakkında usulsüz dinleme kararı vermekle suçlanan 54 eski hakim ve savcının Yargıtay'da yargılanmasına devam edildi.
07.03.2020 10:08 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY), 'Selam-Tevhid' soruşturmasında kumpas kurmasıyla ilgili binlerce kişi hakkında usulsüz dinleme kararı vermekle suçlanan 54 eski hakim ve savcının Yargıtay'da yargılanmasına devam edildi.
4 Mart'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 16. Ceza Dairesince Yargıtay ek binadaki salonda görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, sanık yakınları ve avukatlar katıldı.
Mahkeme heyetine başkanlık eden Daire Üyesi Mehmet Öztunç tarafından dosyaya gelen belgelerin okunmasının ardından, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı ifadeye çağıran tutuklu eski savcı Sadrettin Sarıkaya'ya, MİT'te irtibat görevlisi olarak çalışan eski gazeteci Mustafa Özer'in deşifre edilmesiyle ilgili 6 ayrı suçlamaya ilişkin söz verildi.
Hakkındaki suçlamayı kabul etmeyen Sarıkaya, Anayasa ve kanunların verdiği görevi yaptığını, suç işlemediğini iddia etti.
Müşteki Özer'le ilgili dosyaya 40 gün süresince baktığını savunan Sarıkaya, Özer'in gözaltına alınması kararını kendisinin vermediğini, müştekinin ifadesinin, dosya kendisinden alındıktan sonra basına sızdırıldığını öne sürdü.
Sanık Sarıkaya, kamuoyunda 'Oslo görüşmeleri' olarak bilinen ses kaydını kendisinin sızdırmadığını iddia etti.
Sarıkaya'nın savunmasını tamamlaması üzerine tutuklu sanıklara söz verildi.
Tutuklu sanık eski hakim Nalan Can, örgüt üyesi olmadığını, ByLock kullanmadığını öne sürerek tahliyesini istedi. Diğer tutuklu sanıklar da tahliye talebinde bulundu.
Duruşmaya verilen aranın ardından Mahkeme Başkanı Öztunç, ara kararları açıkladı.
Sanıklardan Süleyman Karaçöl, Sadrettin Sarıkaya, Fatih Mehmet Uslu, Bülent Kınay, Hikmet Şen, Mehmet Ali Uysal, Adnan Çimen ile Nalan Can'ın tutukluluk hallerinin devamına hükmeden mahkeme heyeti, esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar vererek duruşmayı 15 Haziran'a erteledi.
Birleştirme kararı
Firari savcı Bilal Bayraktar ve Sarıkaya'nın, PKK/KCK soruşturması yürütürken MİT'te irtibat görevlisi olarak çalışan eski gazeteci Mustafa Özer'i deşifre ederek hedef göstermeleriyle ilgili Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin iddianame yerine geçen son soruşturmanın açılmasına dair kararıyla 6 ayrı suçtan Yargıtay 9. Ceza Dairesinde dava açılmıştı.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi ise 6 Kasım 2019'daki duruşmada, firari Bayraktar hakkındaki yakalama emrinin infazının beklenmesine, davanın hukuki ve fiili bağlantı bulunması nedeniyle Sarıkaya'nın örgüt üyeliği ile çeşitli suçlardan yargılandığı Yargıtay 16. Ceza Dairesindeki davayla birleştirilmesine hükmetmişti.
Son soruşturmanın açılmasına dair kararda, sanıkların 'silahlı terör örgütüne üye olmak', 'devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklamak', 'gizliliği ihlal etmek', 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak', 'görevi kötüye kullanma', 'terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek' suçlarından cezalandırılmaları istenmişti.
Müşteki Özer'in, 2005'te MİT'ten gelen teklif üzerine irtibat görevlisi olarak çalışmaya başladığı, PKK/KCK'nın bitirilmesi amacıyla başlatılan çözüm sürecinde, kurduğu haber ajansı aracılığıyla PKK yöneticileriyle irtibata geçerek aldığı bilgileri analiz edilmek üzere MİT'e gönderdiği belirtilmişti.
Eski savcılar Bilal Bayraktar ve Sadrettin Sarıkaya'nın, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski MİT Müsteşarı Emre Taner ve müşteki Özer'in de aralarında bulunduğu bazı kişiler hakkında 'PKK/KCK silahlı terör örgütüne bilerek yardım etme' ve 'soruşturmanın gizliliğinin ihlal' suçlarından soruşturma yürüttükleri aktarılmıştı.
Son soruşturmanın açılmasına dair kararda, 13 Eylül 2011'de kamuoyunda 'Oslo görüşmeleri' olarak bilinen ses kayıtlarının basına sızdırıldığı, MİT adına çalıştığı bilindiği halde müşteki Özer'in evinde arama yapılarak gözaltına alındığı, savcı Bayraktar tarafından 23 Aralık 2011'de ifadesi alınan müştekinin aynı gün salıverildiği ve hakkında yurt dışına çıkış yasağı konulduğu belirtilmişti.
Aynı gün müştekinin telefonunun dinlenmeye alındığı, gizlilik kararı bulunduğu halde savcılıktaki beyanının basına sızdırıldığı, Taraf gazetesinin internet sitesinde ismi ve fotoğrafının yayınlandığı kaydedilen kararda, müşteki Özer'in MİT adına çalıştığı deşifre edilerek PKK/KCK silahlı terör örgütüne hedef gösterildiği ve can güvenliğinin tehlikeye sokulduğu, Sadrettin Sarıkaya ve Bilal Bayraktar'ın yaptığı soruşturmayla kamuoyunda MİT'le ilgili 'PKK ile organize hareket eden teşkilat' algısı oluşturduğu vurgulanmıştı.
Paralel yapı-11 Aralık (2015) 'Ankara 54 sanık Selam-Tevhid kumpasına karışan hakim-savcılar' davası (Yargıtay)
Paralel yapı-09 Kasım (2015) 'İstanbul 81 sanık (ilk 122) Selam-Tevhit Soruşturmasında Kumpas' davası
Paralel yapı-06 Ağustos (2017) 'Erzurum 2 sanık Savcı-Hakime Alperen MİT Tırları/Selam Kumpası' davası
Paralel yapı-Selam-Tevhit kumpası
(07 Mart 2020, 09:53)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: