Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrasında görevlerinden ihraç edilen ve çıkarıldıkları mahkemelerce tutuklanan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Hakimler Savcılar Kurulu (HSYK) ve AYİM gibi yargı kurumlarındaki üyelerinin ayrı ayrı yargılanmasına devam edildi. Sonuçlanan bazı davalarda sanıklara hapis cezaları verildi. Bu kapsamda HSYK eski Başkanvekili Ahmet Hamsici'ye önce 12 yıl hapis cezası verildi. Hamsici'nin etkin pişmanlık kapsamında yaptığı itiraflar dikkate alınarak bu ceza daha sonra 2 yıla indirildi. Daha önce sonuçlanan davalarda verilen Yargıtay eski üyeleri Esabil Saylak ile Necati Meran 8 yıl 9 ay ve Mehmet Ali Demirezici'ye 10 yıl hapis cezaları Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onandı. Görülen diğer dört ayrı davada ise HSYK eski üyesi Ahmet Kaya, AYİM eski üyesi Turgay Akgül, Askeri Yargıtay eski üyesi Haluk Zeybel ve Danıştay eski üyesi Halide Esen'e 15'er yıla kadar hapis cezası verilmesi talep edildi. Diğer bir davada yargılanan Yargıtay eski üyesi İrfan Vural ise beraat etti.
04.01.2020 14:131 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrasında görevlerinden ihraç edilen ve çıkarıldıkları mahkemelerce tutuklanan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Hakimler Savcılar Kurulu (HSYK) ve AYİM gibi yargı kurumlarındaki üyelerinin ayrı ayrı yargılanmasına devam edildi. Duruşmalarda yaşananlar kronolojik olarak şu şekilde gerçekleşti:
ESKİ YARGITAY ÜYESİ İRFAN VURAL'A BERAAT
23 Aralık'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmaya eski Yargıtay üyesi tutuksuz sanık İrfan Vural ile avukatları katıldı.
Dosyaya gelen belgelerin Daire Başkanı Maruf Alikanoğlu tarafından okunmasının ardından Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mutahhar Keleşoğlu'na esas hakkındaki mütalaayı sunmak üzere söz verildi.
Savcı Keleşoğlu, suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 223/2-e maddesi uyarınca Vural'ın beraatini talep etti.
Sanık Vural da örgüt üyesi olmadığını ileri sürerek, beraatini istedi.
Vural ve avukatlarının savunmalarını tamamlanmasının ardından duruşmaya ara verildi.
Karar
Aranın ardından Yargıtay 9. Ceza Dairesi heyetinin oy çokluğuyla aldığı karar, Daire Başkanı Alikanoğlu tarafından açıklandı.
"Silahlı terör örgütü üyesi olma" suçundan açılan davada yüklenen suçun işlendiğinin sabit olmadığı gerekçesiyle CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca Vural'ın beraatine hükmeden mahkeme heyeti, sanık hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasını da kararlaştırıldı.
ESKİ HSYK ÜYESİ AHMET KAYA'YA 15 YIL HAPİS TALEBİ
23 Aralık'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmaya eski Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyesi tutuklu sanık Ahmet Kaya, bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Duruşmada Kaya'nın avukatı da hazır bulundu.
Dosyaya gelen belgelerin Daire Başkanı Maruf Alikanoğlu tarafından okunmasının ardından esas hakkındaki mütalaayı sunmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mutahhar Keleşoğlu'na söz verildi.
Kaya'nın, Türkiye Adalet Akademisi Müdür Yardımcılığı ve Müdürlüğü ile HSYK üyeliği görevlerinde de bulunduğu hatırlatılan mütalaada, sanığın FETÖ hiyerarşisine dahil olduğu belirtildi.
Sanığın şifreli haberleşme ağı ByLock kullanıcısı olduğu ifade edilen mütalaada, Kaya'nın ByLock kullanıcı şifresini kızının doğum tarihlerinden oluşturduğu bildirildi.
Kaya'nın ByLock listesinde FETÖ üyeliğinden, yöneticiliğinden yargılanan eski HSYK üyelerinin de bulunduğuna işaret edilen mütalaada, örgüt mensuplarının ByLock'tan yaptığı görüşmelerde sanıkla ilgili konuların da değerlendirildiği anlatıldı.
FETÖ'ye ait kapatılan Bank Asya'da sanığın hesabının bulunduğu aktarılan mütalaada, Kaya'nın örgütün tepe yöneticilerinden Önder Aytaç'la irtibatının bulunduğuna işaret edildi.
Mütalaada, sanığın HSYK üyesi olarak görev yaptığı dönemde aralarında Ergenekon ve Balyoz davalarına bakan hakim ve savcıların da bulunduğu kişilerle ilgili "soruşturma izni verilmemesi" yönünde oy kullandığı kaydedildi.
Kaya'nın firari eski savcı Zekeriya Öz ile FETÖ'den yargılanan eski savcı Sadrettin Sarıkaya'yla ilgili de "soruşturma izni verilmemesi" için oy kullandığı vurgulanan mütalaada, sanığın örgüt mensubu hakim ve savcılar lehine hareket ettiğine dikkati çekildi.
"Sınav sorularını dağıttı"
Mütalaada, sanığın, Türkiye Adalet Akademisinde müdür ve müdür yardımcılığı yaptığı dönemde hakim adaylarının eğitim süresi sonunda girdikleri sınavda çıkacak soruları örgüt üyelerine dağıttığı kaydedildi.
Sanığın örgütün amacı kapsamında yargıyı dizayn etmeye yönelik çalışmalar yaptığı belirtilen mütalaada, Kaya'nın Yargıtay ve Danıştay'a seçilecek örgüt mensuplarının belirlenmesinde de görev aldığı aktarıldı.
Mütalaada, Kaya'nın FETÖ'nün deşifre olmasını engellemeye yönelik çaba gösterdiği vurgulandı.
Sanığın, FETÖ'nün Türkiye Adalet Akademisi ve HSYK yapılanmasında yer aldığı belirtilen mütalaada, Kaya'nın "örgüt üyesi olma" suçunu işlediği sonucuna varıldığı açıklandı.
Örgüt hiyerarşisi içinde "mahrem alan" kapsamında yer alan sanığın eğitim düzeyi, sahip olduğu sosyokültürel birikimi, yaptığı görev nedeniyle edindiği mesleki bilgi ve tecrübeleriyle, örgütteki konumu itibarıyla bu oluşumun bir silahlı terör örgütü olduğunu bilebilecek durumda bulunduğu kaydedilen mütalaada, Kaya hakkında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) kaçınılmaz bir hataya düşen kişinin cezalandırılamayacağını öngören "hata" başlıklı 30'uncu maddesinin uygulanmaması talep edildi.
Esas hakkındaki mütalaada sanık Kaya'nın, "silahlı terör örgütü üyesi olma" suçundan TCK'nin 314/2 ve terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 maddeleri uyarınca 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Sanığın, örgütte temin ettiği güç ve sadakati ölçüsünde yükselip elde ettiği statüsüne eş değer şekilde Türkiye Adalet Akademisi Müdür ve Müdür Yardımcısı, HSYK üyesi olarak konumlandırılması, FETÖ'nün mahrem yapısı içinde bulunduğu hususları dikkate alınarak, suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu ve oluşan tehlikenin ağırlığına göre temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi, tutukluluk halinin devamına karar verilmesi talep edildi.
Kaya, esas hakkındaki savunmasını hazırlamak için süre istedi.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına, Kaya'ya ve avukatına esas hakkındaki savunmalarını hazırlamaları için süre verilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
ESKİ ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ (AYİM) ÜYESİ TURGAY AKGÜL'E 15 YIL HAPİS TALEBİ
24 Aralık'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmaya eski Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) üyesi tutuksuz sanık Turgay Akgül ile avukatı katıldı.
Dosyaya gelen belgelerin Daire Başkanı Maruf Alikanoğlu tarafından okunmasının ardından esas hakkındaki mütalaayı sunmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Müslüm Canpolat'a söz verildi.
Mütalaada, tanık beyanları ile diğer bilgi ve belgelerden, sanık Akgül'ün terör örgütü içerisinde yer aldığı, AYİM'de örgüt amaçları doğrultusunda faaliyet yürüttüğü belirtildi.
FETÖ'nün askeri yüksek yargı üyelerine özel önem verdiğine işaret edilen mütalaada, darbenin başarılı olması halinde yargılama yapması planlanan sözde sıkıyönetim mahkemelerinde örgüt üyelerinin görevlendirildiği ifade edildi.
Darbe girişimi sırasında yayınlanan sözde sıkıyönetim mahkemeleri listesinde Akgül'ün görevine devam edeceğinin bildirildiğine işaret edilen mütalaada, Akgül'ün AYİM'de çalıştığı süre içerisinde de örgüt üyelerini korumaya yönelik çaba sarf ettiği vurgulandı.
Mütalaada, sanığın diğer örgüt üyeleriyle fikir ve eylem birliği içinde hareket etmek suretiyle hiyerarşik yapıya dahil olduğu, sıkı bir disiplinle, örgütün stratejisi, yapılanması, faaliyetleri ve amacına uygun hareket ettiği, haiz olduğu görev ve sorumluluk alanları, yetkileri gözetildiğinde, FETÖ'nün Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) hücre yapılanmasında yer aldığı, örgütün amaçları doğrultusunda süreklilik ve çeşitlilik arz edecek şekilde faaliyet yürütmek suretiyle örgüt üyesi olmak suçunu işlediği sonucuna ulaşıldığı kaydedildi.
Sanık hakkında, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK), kaçınılmaz bir hataya düşen kişinin cezalandırılamayacağını öngören "hata" başlıklı 30. maddesinin uygulanmamasının istendiği mütalaada, sanığın, TCK'nin 314/2 ve terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 maddeleri uyarınca 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi istendi.
Sanık Akgül ve avukatı mütalaaya karşı savunma hazırlamak için süre talep etti.
Mahkeme heyeti, sanık hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin devamına, Akgül'e ve avukatına esas hakkındaki savunmalarını hazırlamaları için süre verilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
ESKİ ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ (AYİM) ÜYESİ HALUK ZEYBEL'E 15 YIL HAPİS TALEBİ
25 Aralık'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonunda görülen duruşmaya eski Askeri Yargıtay üyesi tutuklu sanık Haluk Zeybel ile avukatı katıldı.
Mahkeme heyetine başkanlık yapan Daire Üyesi Fevzi Yıldırım tarafından dosyaya gelen belgelerin okunmasının ardından esas hakkındaki mütalaayı sunmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mutahhar Keleşoğlu'na söz verildi.
Mütalaada, tanık beyanları ile diğer bilgi ve belgelerden, sanık Zeybel'in terör örgütü içerisinde yer aldığı, Askeri Yargıtay'da örgüt amaçları doğrultusunda faaliyet yürüttüğü belirtildi.
Zeybel'in Askeri Yargıtay üyelikleri için yapılan seçimlerde örgüt mensuplarının seçilmesi için oy istediği ifade edilen mütalaada, sanığın örgüt üyelerine oy kullanmayanlarla irtibatını kestiğini kaydedildi.
Mütalaada, sanığın darbe girişimini organize edenler tarafından hazırlanan sözde sıkıyönetim mahkemeleri görevlendirme listesinde FETÖ üyesi olduğu bilinerek Askeri Yargıtay Başkanı olarak görevlendirildiği vurgulandı.
Sanığın FETÖ'nün iletişim yöntemleri arasında bulunan ankesörlü, ücretli sabit hatlarla arandığına işaret edilen mütalaada, Zeybel'in örgütün tepe yöneticilerinden Osman Karakuş'la da çok sayıda telefon irtibatının bulunduğu bildirildi.
Mütalaada, Zeybel'in ikametinde yapılan aramada 3 adet 1 doların ele geçirildiği, bu banknotlardan birinin seri numarasının "FG" ile başladığı belirtildi.
Sanığın diğer örgüt üyeleriyle fikir ve eylem birliği içinde hareket etmek suretiyle hiyerarşik yapıya dahil olduğu, sıkı bir disiplinle örgütün stratejisi, yapılanması, faaliyetleri ve amacına uygun hareket ettiği ifade edilen mütalaada, Zeybel'in haiz olduğu görev ve sorumluluk alanları, yetkileri gözetildiğinde, FETÖ'nün Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) hücre yapılanmasında yer aldığı, örgütün amaçları doğrultusunda süreklilik ve çeşitlilik arz edecek şekilde faaliyet yürütmek suretiyle örgüt üyesi olmak suçunu işlediği sonucuna ulaşıldığı kaydedildi.
Zeybel hakkında, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK), kaçınılmaz bir hataya düşen kişinin cezalandırılamayacağını öngören "hata" başlıklı 30. maddesinin uygulanmamasının istendiği mütalaada, sanığın, TCK'nin 314/2 ve terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 maddeleri uyarınca 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi istendi.
Sanık Zeybel ve avukatı, mütalaaya karşı savunma hazırlamak için süre talep etti.
Zeybel'in tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, sanık ve avukatına esas hakkındaki savunmalarını hazırlamaları için süre verilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
ESKİ DANIŞTAY ÜYESİ HALİDE ESEN'E 15 YIL HAPİS TALEBİ
25 Aralık'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmaya, FETÖ'nün darbe girişiminin ardından ihraç edilen eski Rize Valisi Kasım Esen'in eşi eski Danıştay üyesi tutuksuz sanık Halide Esen ve avukatı katıldı.
Duruşmada, heyete başkanlık eden Daire Üyesi Fevzi Yıldırım tarafından dosyaya gelen belgelerin okunmasının ardından esas hakkındaki mütalaayı sunmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mutahhar Keleşoğlu'na söz verildi.
Esas hakkındaki mütalaada, Halide Esen'in, ByLock yazışmalarında isminin geçtiği, tanık beyanları, örgüt imamlarıyla baz kayıtları bulunduğu, böylelikle örgüt hiyerarşisine dahil olduğu belirtildi.
Dönemin Cumhurbaşkanı tarafından Danıştay üyesi seçilen sanığın, eşi adına ByLock kaydı olduğu, örgüt mensuplarının ByLock yazışmalarında "Esen Hanım" ismiyle adının geçtiği kaydedildi.
Örgüt hiyerarşisi içinde "mahrem alan" kapsamında yer alan sanığın eğitim düzeyi, sahip olduğu sosyokültürel birikimi, yaptığı görev nedeniyle edindiği mesleki bilgi ve tecrübeleriyle, örgütteki konumu itibarıyla bu oluşumun bir silahlı terör örgütü olduğunu bilebilecek durumda bulunduğu ifade edilen mütalaada, Halide Esen hakkında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) kaçınılmaz bir hataya düşen kişinin cezalandırılamayacağını öngören "hata" başlıklı 30'uncu maddesinin uygulanmaması talep edildi.
Esas hakkındaki mütalaada sanık Esen'in, "silahlı terör örgütü üyesi olma" suçundan TCK'nin 314/2 ve terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 maddeleri uyarınca 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Sanığın, örgütte temin ettiği güç ve sadakati ölçüsünde yükselip elde ettiği statüsüne eş değer şekilde Danıştay üyesi olarak konumlandırılması, FETÖ'nün mahrem yapısı içinde bulunduğu hususları dikkate alınarak, suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu ve oluşan tehlikenin ağırlığına göre temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi talep edildi.
Sanık Halide Esen ve avukatı, esas hakkındaki savunmasını hazırlamak için süre istedi.
Mahkeme heyeti, tutuksuz sanık hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin devamına, sanık ve avukatına esas hakkındaki savunmalarını hazırlamaları için süre verilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
ESKİ HSYK BAŞKANVEKİLİ AHMET HAMSİCİ'NİN 12 YIL HAPİS CEZASI İTİRAFLAR SONRASI 2 YILA İNDİRİLDİ
26 Aralık'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmaya Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından tutuklanan ve itirafçı olması üzerine tahliye edilen eski Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili tutuksuz sanık Ahmet Hamsici ile avukatı katıldı.
Örgütle 1977'de tanıştığını, sohbetlere katıldığını anlatan Hamsici, kandırıldığını ileri sürdü. Sanık Hamsici, örgüte yönelik verdiği ifadeler nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandırılmasını talep etti.
Hamsici ve avukatının savunmalarını tamamlaması üzerine duruşmaya ara verildi.
Karar
Yargıtay 9. Ceza Dairesi heyetinin oy birliğiyle aldığı karar, heyete başkanlık yapan daire üyesi Durak Çetin tarafından açıklandı.
Sanık Ahmet Hamsici'nin "silahlı terör örgütü FETÖ/PDY'ye üye olmak" suçunun sabit olduğu belirtilen karara göre, sanığa Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 314/2. maddesi gereğince "kastın yoğunluğu, örgüt içindeki konumu, örgütte kaldığı süre" dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşılarak 8 yıl hapis cezası verildi.
Terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 maddesi uyarınca verilen ceza 12 yıla çıkarıldı.
Sanığın etkin pişmanlık göstererek itirafta bulunması, örgütün yapısı ve faaliyetleri hakkında faydalı bilgiler vermesi nedeniyle TCK'nin etkin pişmanlığa yönelik 221/4. maddesindeki hüküm gereğince cezası 3 yıl hapse çevrildi.
Hamsici'nin, duruşmalardaki iyi hali göz önünde bulundurularak TCK'nin 62. maddesi uyarınca altıda bir oranında indirim uygulandı ve ceza 2 yıl 6 aya indirildi.
Mahkeme heyeti, Hamsici hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının da devamına hükmetti.
O toplantı, Hamsici'nin ifadesiyle deşifre edildi
Yargıtay 9. Ceza Dairesince yüksek yargı üyelerinin yargılandığı çok sayıda davada tanık olarak dinlenen Hamsici'nin ifadesiyle 2011'de Yargıtay'a yapılan 160 kişilik üye seçimine ilişkin eski HSYK Genel Sekreteri Mehmet Kaya'nın evinde yapılan toplantı ortaya çıkarılmıştı.
Hamsici, "Cemaat mensubu üyeler, başka bir odada kendi aralarında toplantı yaptıktan sonra Ahmet Berberoğlu, 'Hoca efendiye danışılmış, 140'tan aşağısına razı olunmamasını istemiş. Benim için tartışma bitmiştir.' dedi. O gün kavga ederek ayrıldık." ifadelerini kullanmıştı.
Duruşmalardaki beyanlarında örgüt üyelerine yönelik bilgiler veren Hamsici, pişmanlığını şu ifadelerle anlatmıştı:
"Adım gibi eminim ki bu örgüt, 15 Temmuz darbe girişimini yapmıştır, Gülen denen alçağın talimatıyla yapıldığına kaniyim. 26 yılda bu cemaat 30 kat büyüdü. Dini bir cemaat olarak görülerek girilen bir yapının, başlarda yardımlaşmadan, iyilikten bahsederken sonrasında darbeyi, bu kalleşliği yapması düşünülemez. Bu cemaat, bana hiçbir zaman 'Devleti ele geçireceğiz, darbe yapacağız' demedi. O yazılı olmayan akdi ben bozmadım, onlar bozdu. Ben kendimi kandırılmış, hatta tecavüze uğramış olduğumu hissettiğim için itirafçı oldum."
ESKİ YARGITAY ÜYELERİ ESABİL AYLAK, NECATİ MERAN VE MEHMET ALİ DEMİREZİCİ'NİN HAPİS CEZALARI ONANDI
27 Aralık'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nce eski Yargıtay üyeleri Esabil Saylak, Necati Meran ve Mehmet Ali Demirezici'ye FETÖ üyeliğinden verilen hapis cezası kararlarının temyiz istemlerini görüşen Yargıtay Ceza Genel Kurulu, üç eski Yargıtay üyesi hakkındaki cezaların onanmasını kararlaştırdı.
FETÖ'nün HSYK'da etkin olduğu dönemde örgütün talimatıyla Yargıtay üyeliğine seçildiği, örgütün gizli toplantılarına katıldığı, örgütün gizli haberleşme programı ByLock yazışmalarında adının geçtiği belirtilen eski Yargıtay üyesi Esabil Saylak'a FETÖ üyeliğinden 8 yıl 9 ay hapis cezası verilmişti.
Hakimlik mesleği sırasında örgüt içinde yer aldığı, FETÖ'nün HSYK'da etkin olduğu dönemde örgütün talimatıyla Yargıtay üyeliğine seçildiği, örgütün gizli haberleşme programı ByLock kullandığı tespit edilen eski Yargıtay üyesi Necati Meran da FETÖ üyeliğinden 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
FETÖ'nün HSYK'da etkin olduğu dönemde örgütün talimatıyla Yargıtay üyeliğine seçildiği, örgütün gizli toplantılarına katıldığı, örgütün gizli haberleşme programı ByLock kullandığı belirlenen eski Yargıtay üyesi Mehmet Ali Demirezici'ye ise FETÖ üyeliğinden 10 yıl hapis cezası verilmişti.
Üç eski Yargıtay üyesi, "Fetullahçı Terör Örgütü kumpas mağduru" olarak bilinen eski İstanbul İl Jandarma Alay Komutanı Kurmay Albay Hüseyin Kurtoğlu ile 5 subayın, "bir tutuklunun hürriyetini kısıtladıkları" iddiasıyla mahkum edilmesine ilişkin yerel mahkeme kararını onayan Yargıtay üyeleri arasında bulunuyordu.
Paralel yapı-Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, HSYK üyelerine açılan davalar
Paralel yapı-08 Ekim (2017) 'Ankara 77 sanık Yüksek Yargı Yapılanması' soruşturması/fezlekesi (Yargıtay)
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
(04 Ocak 2020, 14:13)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: