Mümtazer Türköne: ´Bu seferki bir dalga değil bir fırtına. Bu listede yer alan kişileri bırakın gözaltına almayı veya evlerini aramayı, telefonla hal hatır sormak için bile savcının on kere düşünmesi lazım.´
08.01.2009 10:23 Mümtazer Türköne (Zaman): Hukuk dediğimiz matematiksel formüllere dayanmıyor. Savcı harekete geçerken birçok ayrıntıyı dikkate almak zorunda. Bir savcı eğer, Türkiye´nin güvenliğini emanet ettiğimiz, en gizli bilgilerin konuşulduğu Milli Güvenlik Kurulu´nda genel sekreter olarak görev yapmış bir orgeneralin kapısını, Ergenekon Terör Örgütü kapsamında çalıyorsa, her şeyi inceden inceye hesap etmiş olmalı. Aynı ince hesaplar listede yer alan diğer isimler için de geçerli. Yükseköğrenim´in bir zamanlar en zirvedeki ismi, bir zamanların İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı ve belki de en önemlisi Türkiye´deki kritik davaların seyrini, söylediği birkaç cümle ile değiştiren bir başsavcı.
Ergenekon terör örgütü, iddianamenin ortaya koyduğu şekilde bir kontgerilla örgütü. Savcılık iddianamede açık bir şekilde II. Dünya Savaşı´ndan sonra NATO kapsamında Türkiye´de de kurulan bu örgütün, zamanla kontrolden çıktığını ve suç örgütüne dönüştüğünü ortaya koyuyordu. Kontgerilla veya Özel Harp Dairesi (ÖHD), askeri hiyerarşi tarafından sevk ve idare edilen, ama sivil uzantılarla iş gören bir gizli örgütlenme. Bu örgüt, psikolojik harp tekniklerini kullanarak halkın kanaatlerini etkilemeye veya cinayet ve sabotajlarla provokasyonlar aracılığıyla halkı yönlendirmeye çalışıyor. İtalya´da Gladio´nun sadece 12 bin sivil grup lideri olduğu ortaya çıkmıştı. Bu sefer soruşturmaya dahil edilen askerlerin Kontrgerilla ile ilişkisi bu bağlantıya işaret ediyor. Sadece bir isim: Orgeneral Kemal Yavuz, Özel Harp Dairesi (ÖHD)´nin en çok tartışıldığı evrede başında bulunan kişi.
Son fırtınanın öne çıkarttığı kompozisyon, asker-sivil örgütlenmenin doğasına uygun. Fazladan bu örgütlenmenin ne kadar yükseklerde gerçekleşmiş olabileceğine dair ipuçları veriyor.
Varacağımız hüküm şu: Ergenekon davası bir hukuk devletinde olması gereken şekilde ilerliyor. Savcılarımız bu dava ile irtibatı kurulanların unvanlarına değil, sadece somut delillere bakıyor. Elhasıl memleketimizde savcılar ve hakimler var. Dün kamuoyuna yansıyan Ergenekon fırtınası, devlet içindeki suç örgütlerini tasfiye ederken bir geriye dönüş ihtimali kalmadığını gösteriyor. (Mümtazer Türköne / Zaman)
(08 Ocak 2009, 10:23)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: