Tam
EskidenYeniye
 

Hrant Dink davası

İstanbul'da, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 4'ü tutuklu 76 sanığın yargılandığı davada tanıkların dinlenilmesine devam edildi. Eski emniyet müdürü Yunus Dolar tanık olarak verdiği ifadesinde, sanıklardan gazeteci Ercan Gün'ün FETÖ ile ilişkisi hakkında "Zaman gazetesine bir şeyi Ercan Gün aracılığıyla iletiyorduk ve Zaman gazetesinden Ekrem Dumanlı da söyleyeceklerini Gün vasıtasıyla iletiyordu" dedi. Ercan Gün ise tanık Dolar'ın sözlerine "Alçakça bir iftira bu" diyerek tepki gösterdi.

Önceki haber title=Sonraki haber

01.12.2019 12:51 İstanbul'da, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 4'ü tutuklu 76 sanığın yargılandığı davaya tanıkların dinlenilmesiyle devam edildi.

26.11.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, daha önce alınan ara kararlarda tanık olarak dinlenilmesine karar verilen dönemin Trabzon Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlileri Hasan Özalan ve Uğur Erdoğan ile o dönem İstanbul'da görevli emniyet müdürlerinden Yunus Dolar, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile hazır bulundu. Aralarında dönemin Trabzon Jandarma Alay Komutanı Ali Öz'ün de bulunduğu 4 tutuksuz sanık da duruşmada hazır bulundu.

Tanıklardan Uğur Erdoğan, dava konusu dönemde Trabzon Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğündeki aşırı sol şubesine bağlı tim komutanlığında görev yaptığını belirterek, "Orada internet, bilgisayarımız vardı. O bilgisayardan arkadaşlarımız Hrant Dink ve Agos gazeteleriyle ilgili dokümanlara bakıyorlardı. Dink öldürülmeden bir ay öncesi falandı sanırım." diye konuştu.

Bu arkadaşlarının kim olduğu sorulan tanık Erdoğan, isim olarak tam aklına gelmemesiyle birlikte söz konusu görev arkadaşlarının başçavuş Okan Şimşek ve yardımcısı Veysel adlı bir uzman çavuş olduğunu tahmin ettiğini bildirdi.

Sorulara karşılık, istihbarattaki günlük toplantıların bazılarına katıldığını ve Dink ile ilgili yapılan herhangi bir toplantıya katılmadığını savunan Erdoğan, Trabzon'da 2007 yılına kadar çalıştığını, sonra tayininin Iğdır'a çıktığını ve o dönem Trabzon MİT Bölge Başkanlığı görevlileriyle kendi konularıyla ilgili paylaşımlarda bulunduklarını ifade etti.

Ercan Gün hakkında ifadesi olan tanık Dolar

Duruşmanın öğleden sonraki kısmında tanık olarak bilgisine başvurulan eski Emniyet Müdürü Yunus Dolar da Mahkeme Başkanı'nın, tutuklu sanıklardan Ercan Gün'ün FETÖ ile ilişkisi hakkında daha önce beyanları olduğunu hatırlatması ve bildiklerini anlatmasını söylemesi üzerine bazı bilgiler verdi.

Zaman gazetesine bir şeyin iletilmesi durumunda bunu Ercan Gün aracılığıyla yaptıklarını ve Zaman gazetesinden de Ekrem Dumanlı'nın da söyleyeceklerini Gün vasıtasıyla ilettiğini aktaran Dolar, "MİT krizinin yaşandığı dönem (7 Şubat 2012) İstanbul'da güvenlik şube müdürüydüm. Zaman zaman yanıma Ercan Gün uğrardı. Sohbetimizde ona, 'Müsteşarın ifadesinin alınması bana mantıklı gelmedi.' dedim. O da bana 'Niye şaşırıyorsun? ABD'deki FETÖ elebaşının olduğu yerde konuşulmuş.' gibi bir şey söyledi." ifadelerini kullandı.

"Ahmet İlhan Güler, fikir ayrılıkları yaşayınca ayrılma sürecine girdi"

"FETÖ üyeliği" suçundan son görev yaptığı Bilecik'te yargılandığını da anlatan Dolar, etkin pişmanlıktan faydalanarak ifade verdiği için hakkında "ceza verilmesine gerek yoktur" kararı verildiğini söyledi.

Dolar, "Ercan Gün ile bağlantınız var mıydı, nasıldı?" sorusunu üzerine, "Bağlantımız vardı. Ergenekon başladıktan sonra yapılanların doğru olmadığını hissettiğim için eleştirilerimi yükseltmeye başlamıştım. Neticede 17-25 Aralık sürecine kadar görüşüyordum. Ercan'la da eski hukukumuz vardı, görüşüyorduk." dedi.

Dönemin emniyet görevlileri ve aynı zamanda davanın sanıkları olan isimleri tanıyıp tanımadığı da sorulan Dolar, eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler ile beraber çalıştığını ve Güler'in o zaman için belli bir süreye kadar cemaat mensubu olduğunu ifade ederek, "Güler, fikir ayrılıkları yaşayınca ayrılma sürecine girdi. Ergenekon operasyonunu yapmaya razı olmayınca Güler ile İstihbarat Daire Başkanı arasında bir çekişme başladı. Güler'i o zamanlar tanıyordum diyebilirim. 2007- 2008'li yıllarda." diye konuştu.

"Dink'in iş yeri ve evinin bulunduğu ilçelere yazı yazdık"

Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, Emniyet Müdürü Engin Dinç ve eski Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay'ın FETÖ ile herhangi bir bağlantıları olmadığını öne süren Dolar, tutuklu sanık Ali Fuat Yılmazer'i de İstanbul'da emniyet müdür yardımcısı olduğu için tanıdığını ve devrelerinden Yılmazer'in cemaatçi olduğunu duyduğunu aktardı.

Eski Emniyet Müdürlerinden Erol Demirhan ile ilgili soruya, "Makamına gittiğim zaman görüşmüşlüğümüz oldu ama belli konuları paylaşmadık. İstanbul Emniyet Müdürlüğüne cemaat vasıtasıyla atandığı malumdur." yanıtını veren Dolar, eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun'un da cemaatle bir bağlantısının olmadığını savundu.

Tanık Yunus Dolar, daha sonra Dink ailesinin avukatı Hakan Bakırcıoğlu'nun sorularını yanıtladı.

Hrant Dink ve Agos gazetesinin, Şişli'de bazı ülkücüler tarafından protesto edildiği 2004 yılında, Dink'in iş yerinin olduğu Şişli ve evinin olduğu Bakırköy ilçe emniyet müdürlüklerine İstanbul emniyetinde Azınlıklar Bürosu sorumlusu olarak gerekli önlemlerin alınması için yazı yazdıklarını hatırladığını anlatan Dolar, 2005 yılında tayini çıktığı için sonraki süreci bilmediğini söyledi.

Ercan Gün'ün avukatı Koyuncu'nun soruları

Tutuklu sanıklardan Ercan Gün'ün avukatı İlkan Koyuncu da tanık Dolar'a müvekkiliyle ilişkisi hakkında sorular yöneltti.

Koyuncu'nun, "Etkin pişmanlık beyanınız var. Erzurum Başsavcılığına verdiğiniz beyanda 'Askeri okuldan atılma gazeteci Ercan Gün' diyorsunuz. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığındaki beyanınızda ise, 'FETÖ üyesi olduğunu bildiğim Ercan Gün' diyorsunuz. Ercan zaten polis muhabiri. Emniyet müdürlüğündeki basın odasında polislerle görüşüyor. 'Birtakım toplantılar, dersler falan oluyor.' diyorsunuz ya. Siz emniyet dışında örgütsel bir faaliyetini gördünüz mü?" sorusuna Dolar, Ercan Gün ile emniyet dışında bir araya gelmedikleri yanıtını verdi.

Dolar, "Örgüt üyesi olduğunu nereden biliyorsunuz?" sorusu üzerine, "Normal bir gazeteciyle ancak geyik muhabbeti yaparsınız. Ancak aynı düşünceyi paylaştığınız zaman konuştuğunuz konular farklı olur. Biz cemaatle ilgili konular konuştuğumuz için konularımız farklıydı." ifadelerini kullandı.

Tanık Yunus Dolar, MİT krizinde Ercan Gün'ün kendisine söyledikleriyle ilgili beyanı hatırlatılarak, "Ercan Gün'e, 'MİT müsteşarıyla ilgili ABD'den talimat geldiğini kimlerden duydun?' diye sormadın mı?" sorusu yöneltilen Dolar, "Böyle kritik bir bilgi herkese paylaşılmaz." diye konuştu.

"Emniyet ayrı gazete ayrı bir cemaat birimi"

Avukat Koyuncu'nun, "MİT dosyası tefrik edilerek bu dosyayla birleşti sizin beyanlarınızla ilgili. Sizin beyanınız dışında bulgu yok. Madem kendi aranızda emniyette sohbet yapıyorsunuz, bunu bilmiyor musunuz?" sorusuna Dolar, "Emniyet ayrı gazete ayrı bir cemaat birimi. Birbirinden farklı. Örgüte ait toplantı yapması zaten olası değildi. Sohbetlerimizin olduğunu ve bununla ilgili bilgileri zaten devletimle paylaştım." cevabını verdi.

Emniyette FETÖ kapsamında firari olan Ekrem Dumanlı'nın polis olan kardeşiyle beraber çalıştığını belirten Dolar, "Ekrem Dumanlı, Zaman gazetesinin başındaki kişi. Kardeşi polis emniyet teşkilatında. Bunların arasındaki iletişimi Ercan Gün mü sağlıyor diyorsunuz? Kardeşiyle iletişim için neden böyle bir yol seçsin?" sorusuna, "Evet. Bu mahrem hizmetlerde bir kuraldır. Kardeşi de olsa babası da olsa direkt görüşemez." karşılığını verdi.

Bu beyanlara itiraz eden tutuklu sanık Ercan Gün, "Bu alçakça bir iftiradır." diye bağırdı. Beyanına devam eden tanık Yunus Dolar, "Ekrem Dumanlı ile kardeşi konuşuyorlar. Kardeşi de bize, 'Ercan Gün vasıtasıyla iletişim kuracaklarını, onun vasıtasıyla iletişim kuracaklarını' söyledi." ifadesini kullandı.

-"Askeri okuldaysanız mahrem yapıda oluyorsunuz"

Ercan Gün'ün, "Benim askeri liseden atıldığımı söylüyorsun. Nereden biliyorsun?" diye sorduğu tanık Dolar, "Ben öyle biliyorum. Sen bana söyledin." dedi.

Bunun üzerine tekrar konuşan Ercan Gün, şunları söyledi:

"Bu benim zaten kitabımda yazıyor. Okuldan yabancı dil sınavını geçemediğim için ayrıldım. FETÖ ile ne ilgisi var. Bu kişi benim askeri liseden atılmamı örgüte bağlıyor. Benim ne gerekçeyle ayrıldığım beli. Ben Ekrem Dumanlı'nın kardeşini basından tanıdığım için tanıdım. Cemaatin gazetesinde çalışmış olmak, bir dönem sempati duymak, örgüt üyesi olmayı gerektirmez. Mühim olan somut bir şey. Yunus Dolar'ın ifadesinden dolayı buradayım."

Cinayet öncesinde İstanbul'da azınlık masasında görevli olduğunu, cinayet sırasında ise Erzincan'da görev yaptığını belirten Yunus Dolar, cinayetle ilgili bir bilgisinin olmadığını, sadece Dink cinayeti öncesinde Agos Gazetesi önünde yapılan basın açıklamalarının olduğunu, bu protestolar sonrasında tedbir alınması için yazı yazdıklarını söyledi. Mahkeme Başkanı, sanıklardan Ercan Gün'ün "FETÖ ilişkisine dair ne biliyorsunuz?" diye sorması üzerine Dolar, "Ben Vatan Caddesi'nde çalışırken o da polis muhabiriydi. Ekrem Dumanlı'nın kardeşiyle aynı katta çalışıyorduk. O da FETÖ mensubuydu. Ercan Gün de Zaman Gazetesi'nde çalışıyordu. Kendisini 90'lı yıllardan beri tanıyorum. Zaman gazetesine bir şeyi Ercan Gün aracılığıyla iletiyorduk ve Zaman gazetesinden Ekrem Dumanlı da söyleyeceklerini Gün vasıtasıyla iletiyordu" şeklinde yanıt verdi.

Yunus Dolar, mahkeme başkanının kendisine sorduğu, "Hakkınızda FETÖ'den soruşturma yürütüldü mü?" sorusuna ise yürütüldüğü ve 6 gün gözaltında kaldığını ancak etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandığını, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini belirtti.

Daha sonra başkan tek tek emniyetçi sanıkların ismini okuyarak "FETÖ ile ilişkili miydi?" diye sordu. Dolar, sanıklardan çoğu için "bilmiyorum, tanımıyorum" şeklinde yanıtlar verdi. Sanıklardan Celalettin Cerrah, Engin Dinç ve Reşat Altay'ın FETÖ ile herhangi bir bağlantıları olmadığını söyleyen Dolar, sanık Ali Fuat Yılmazer ile ilgili "Cemaat marifetiyle İstanbul emniyetine atandı. Bunu herkes biliyordu" dedi.

Daha sonra sanık Ercan Gün'ün avukatı İlkan Koyuncu, müvekkiliyle emniyet dışında bir araya gelip gelmediklerini ve müvekkilinin cemaat üyesi olup olmadığına ilişkin somut bilgisi olup olmadığını sordu. Tanık Yunus Dolar ise "Emniyet dışında bir araya gelmedik. Normal gazetecilerle geyik yapardık. Ancak aynı düşünceyi paylaştığınız zaman konuştuğunuz konular farklı olur. Biz cemaatle ilgili konular konuştuğumuz için konularımız farklıydı" dedi. MİT krizinde Ercan Gün'ün kendisine söyledikleriyle ilgili eski beyanı hatırlatılarak, "Ercan Gün'e, 'MİT müsteşarıyla ilgili ABD'den talimat geldiğini kimlerden duydun?' diye sormadın mı?" sorusu yöneltilen Dolar, "Böyle kritik bir bilgi herkese paylaşılmaz" diye konuştu. Avukat Koyuncu'nun, "Sizin beyanlarınızdan sonra MİT dosyası tefrik edilerek bu dosyayla birleşti. Sizin beyanınız dışında bulgu yok. Madem kendi aranızda emniyette sohbet yapıyorsunuz, bunu bilmiyor musunuz?" sorusuna Dolar, "Emniyet ayrı gazete ayrı bir cemaat birimi. Birbirinden farklı. Örgüte ait toplantı yapması zaten olası değildi. Sohbetlerimizin olduğunu ve bununla ilgili bilgileri zaten devletimle paylaştım" cevabını verdi.

Avukat Koyuncu, "Ekrem Dumanlı, Zaman gazetesinin başındaki kişi. Kardeşi polis emniyet teşkilatında. Bunların arasındaki iletişimi Ercan Gün mü sağlıyor diyorsunuz?" sorusuna, "Evet. Bu mahrem hizmetlerde bir kuraldır. Kardeşi de olsa, babası da olsa direkt görüşemez" diye cevap verdi. Bunun üzerine sanık Ercan Gün, "Alçakça bir iftira bu" diyerek tepki gösterdi. Sanık Ercan Gün'ün, "Benim askeri liseden atıldığımı söylüyorsun. Nereden biliyorsun?" diye sorduğu tanık Dolar, "Sen bana söyledin" dedi. Bunun üzerine Gün, "Bu benim zaten kitabımda yazıyor. Okuldan yabancı dil sınavını geçemediğim için ayrıldım. FETÖ ile ne ilgisi var. Bu kişi benim askeri liseden atılmamı örgüte bağlıyor. Benim ne gerekçeyle ayrıldığım belli. Cemaatin gazetesinde çalışmış olmak, bir dönem sempati duymak, örgüt üyesi olmayı gerektirmez. Mühim olan somut bir şey. Yunus Dolar'ın ifadesinden dolayı buradayım" dedi.

Mahkeme heyeti, tanığın beyanlarının ardından duruşmayı yarına erteledi.

27.11.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Ercan Gün'ün, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılımı sağlandı. Tutuklu sanıklar Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Muharrem Demirkale'nin katılmadığı duruşmada, dönemin Trabzon Jandarma Alay Komutanı Ali Öz'ün de bulunduğu 5 tutuksuz sanık hazır bulundu. Müdahil Dink ailesini de avukatları temsil etti.

Duruşma, önceki celsede alınan ara kararlar doğrultusunda tanık olarak dinlenilmesine karar verilen dönemin Samsun Emniyet Müdürü Mustafa İlhan'ın SEGBİS aracılığıyla bilgisine başvuruluyor.

"Benim fotoğraflardan haberim yoktu"

Dink cinayetinin faili Ogün Samast'ın yakalanarak Samsun'a getirilmesiyle ilgili bildikleri sorulan tanık İlhan, o gün Ankara'da olduğunu ve 20 Ocak'ta Samsun'a gittiğini belirterek, "İstihbarat Şube Müdürü Fikri Yalman, tespit edilen zanlının ilimizden geçeceğini söyledi. İstanbul'dan bilgi gelmiş. Terminalde önlem aldırdım ve ben de oraya gidip başsavcıyı aradım. Başsavcı ve jandarma komutanı da oradaydı. Ogün Samast alındı ve jandarma karakoluna götürüldü. İstanbul emniyetiyle görüşüldü. Oradan gelecek görevliler beklendi ve uçak bileti alındı." dedi.

Zanlı Samast'ın basından uzak tutulmasını istediğini ve başsavcının da "Beyanını aldıktan sonra gönderelim." dediğini aktaran İlhan, nöbetçi savcının Samast'ın ifadesini Samsun emniyetinin terörle mücadele şubesinde aldığını, görevlerini yaptıklarını anlattı. İlhan, basına konu edilen fotoğrafların (Ogün Samast'ın Türk bayraklı fotoğrafı) sonraki günlerde çıktığını söyledi.

Samsun otogarı jandarma bölgesinde olduğu için operasyon için jandarmaya da haber verdiklerini, ortak operasyon yaptıklarını ve emniyete götürülen zanlının bir tarafında jandarma, bir tarafında da polis olduğunu kaydeden İlhan, "Savcıdan önce zanlıyla bir görüşme yapılmaması gerekirdi. Kimliği tespit edilmişti. Jandarma kayıt yapıyor, 'Biz de yapalım?' deniyor, onun üzerine gönderilmiş. Benim kayıttan ve bayrak önünde çekilen fotoğraflardan haberim yoktu. Bayraklı görüntüler 3 ayrı yere bırakılmış. Ben evdeydim, telefonla bilgi verildi. 'Tuzak olabilir, tedbirli olun, savcıya haber verin.' dedim. Müfettişler de çalışıyordu. Bu çekimlerin yapılmaması lazımdı ama yapılmış." diye konuştu.

Hrant Dink cinayeti işlendiği dönemde terörden sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Sabahattin Artun cinayet gününü anlattığı ifadesinde, "Bu cinayetin Samsun ile bir alakası olduğunu düşünmüyorum. 2007 yılında 19 Ocak'tı zannediyorum, ben basından öğrendim gelişmeleri" dedi.

Mahkeme başkanının yönelttiği, "Ogün Samast'ın Samsun'a geleceğinden nasıl haberdar oldunuz?'" sorusuna tanık Artun, "21 Ocak'tı sanıyorum. İstihbari bilgi vardı. Ekiplerimiz otogar bölgesine gitti. Şahıs orada alındı. Üst araması yapıldı. Otagarda yakalama tutanağı yazıldıktan sonra yapılan işlemlerle ilgim yoktur. Dönemin emniyet müdürü, bana sanığın uçakla İstanbul'a götürüleceğini ve organize etmem gerektiğini söyledi. Emniyet müdürü, 'sağ salim Samsun ilinden gönderelim bu şahsı' dedi. Ben o işlemlerle uğraştım" şeklinde konuştu.

Mahkeme başkanının, "Otogar Jandarma bölgesinde. Neden şahıs Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü?" diye sorması üzerine Artun, "Ben Ogün Samast yakalandığında nezarethaneye götürüldüğünü uzaktan gördüm. Emniyet ekiplerinin kolunda gördüm şahsı. Benim düşünceme göre, ihbar ve bütün bilgiler bize gelmişti. Bu nedenle Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü şahıs" şeklinde yanıt verdi.

Mahkeme başkanının sorusu üzerine, Sabahattin Artun emniyet müdürlüğünde Ogün Samast'ın yanına hiç çıkmadığını belirtti. Tanık Sabahattin Artun, Samsun Emniyet Müdürlüğü'nde olay tarihinde çekilen görüntü ve fotoğraflara ilişkin şunları söyledi: "TEMA vakfına ait bir takvim dağıtılmıştı tüm birimlere. Çay ocağında da o takvim konulmuştu. Ben terör ve güvenlikten sorumlu müdürdüm. Orada olsaydım bu fotoğraflara asla izin vermezdim. O rezillikten haberim olsaydı sorardım. Fotoğraflar basına yansıdıktan sonra öğrendim. Elindeki bayrakla fotoğraf çekme gibi bir talimat verildiği düşünmüyorum."

Hrant Dink ailesinin avukatı Hakan Bakırcıoğlu'nun "Fotoğrafları gördükten sonra herhangi bir disiplin soruşturması yaptınız mı?" şeklindeki sorusuna tanık Artun, "Olay basına yeterince yansımıştı. İlgili personelimle bu konuyu kurcalamadım. Adli işlemler zaten yapıldı. Fotoğraf çekme konusuyla ilgili müfettişler geldi. Herkes çekingen oldu. Orada yaşananlar tabii ki rezalettir" şeklinde yanıt verdi.

Tanık Sabahattin Artun son olarak, "Olayın başından beri jandarma-polis tartışması yapıldı. Bölge Jandarma bölgesi ve terminal noktası yeni açılmıştı. Bilgi kesin değildi. Oraya operasyon amacıyla gidilmedi. Orada jandarma olmasaydı bu duruşmalar yapılmıyor olurdu. Biz emniyet olarak gereğini yapardık" dedi.

Cinayet döneminde Samsun Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde yüzbaşı olarak çalışan Mustafa Kuraş ise "Emniyet ve jandarma görevlileri otobüs geldiğinde şahsı otobüsten aldı. Şahsın üzeri arandı. Üzerinde silah, bere, bayrak vardı. Bayrak elinde olmadan konuşma yapmam şeklinde beyanları olduğunu duydum şahsın. Bu talebi yanlış hatırlamıyorsam Birol başçavuş söylemişti. Kalabalık jandarma noktasına toplanınca, sanığın emniyete götürüldüğü söylendi. Neden Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü hakkında hiçbir bilgim yok. Biz de emniyete gittik. Şahıs çay ocağına konulmuş. Orada mülakat yapılıyordu. Şahsın İstanbul'a gitmesi şeklinde bilgi geldi" şeklinde ifade verdi.

Ogün Samast'ın emniyet müdürlüğündeki fotoğraflarına ilişkin görgüsü sorulan Kuraş, "Basında çıkan fotoğraflardan sonra haberim oldu. Fotoğraf çekilmişse de arşivlerde kalması için talimat verilmiştir" dedi.

Cinayet sırasında Samsun İl Jandarma Komutan Yardımcısı olarak görevde olduğunu söyleyen tanık Fuat Kömürcü de şöyle konuştu:

"Zanlının geleceği akşam Samsun İl Jandarma Komutanlığı gazinosunda yemek etkinliğimiz vardı. Saat 21.30-22.00 sıralarında İl Jandarma Komutanımız yanıma gelerek katil Ogün Samast'ın Trabzon'da olduğu bilgisini verdi. İl Merkez Jandarma Komutanlığı görevlilerine otobüslerde kimlik kontrolü yapılmasını söyledim. İl emniyet müdürü de telefonda, bir otobüs firmasına ait otobüsün, 21 no'lu koltuğunda oturduğu bilgisini verdi bize. Ortak operasyon yaparak zanlıyı yakaladık. İl Merkez Jandarma Komutanlığı'nca adli işlemler yapıldı. Bakanlıklarla yapılan görüşmeler neticesinde zanlının İstanbul iline götürüleceği söylendi. Çok sayıda telefon geldi o gün. Ben de zanlıya ait fotoğraf ve görüntülerin isteneceğini düşünerek, arşivde bulunması ve istenildiğinde üst makamlara verilmek üzere birkaç kare fotoğraf alınmasını istedim. Mevzuata aykırı bir işlem görmedim ben. Görseydim müdahale ederdim. Zanlı İstanbul iline bu şekilde gönderildi" diye konuştu.

Dink ailesi avukatı Hakan Bakırcıoğlu, "Bayraklı fotoğraf talimatını birlikte mi verdiniz?" şeklinde soru sorması üzerine tanık Kömürcü, "Bayraklı çekimler için ben talimat vermedim. Biz emniyet müdürlüğüne gittiğimizde savcı ifadeyi almayı başlamıştı zaten" dedi.

Samsun Emniyet Müdürü Mustafa İlhan'ın da tanık olarak dinlendiği duruşma, yarına ertelendi.

28.11.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, önceki celselerde alınan ara kararlar doğrultusunda tanık olarak dinlenmesine karar verilen dönemin Samsun Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Fikret Yalman ve yardımcısı İsmail Hakkı Günay'ın, bulundukları şehirlerden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bilgilerine başvuruldu.

Dink cinayeti faili Ogün Samast'ın Samsun otogarında yakalanışı ve Samsun Terörle Mücadele Şubesi'nde görüntülerinin alınmasıyla ilgili bildiklerini anlatan tanık Fikri Yalman, mahkeme heyeti başkanının, "Ogün Samast'ın fotoğraf ve video görüntüleriyle ilgili bilginiz var mı?" sorusuna karşılık, şu yanıtı verdi:

"Fotoğraflardan basında çıktıktan sonra haberim oldu. 44 saniyelik video görüntüsü sanırım. Bu istihbarat şubenin görüntüleri. Görüntü aldırmaktaki amacımız, bu kısma bakan komiserin bana yukarıda (TEM şube), Ogün'ün bulunduğu alanda jandarmanın görüntü aldığını ve kendilerinin de almasının iyi olacağını söylemesi oldu. 'Ogün Samast ileride İstanbul'a gittiği zaman farklı şeyler beyan edebilir, biz de bir kamera bulundursak iyi olur, orada il emniyet müdürü yok çünkü' dedi. Ben de, 'Olay yeri inceleme gelmeden görüntü alın, ancak olay yeri geldiği zaman siz kapatırsınız' diye bir talimat verdim."

"Görüntüleri benden isteyen Yılmazer'e gönderdim"

Ogün Samast ile otobüs terminalindeki jandarma noktasında mülakat yapıldığını doğrulayan Yalman, "Suçu sen mi işledin?' diye sorduğumuzda, 'Evet ben işledim' diye kabul etti. Başsavcı da vardı orada. Ancak şubede ben mülakata katıldığımı hatırlamıyorum. Kendi üzerime düşen görevi üstlendim." dedi.

Görüntülerin basına sızmasıyla ilgili bilgisi olup olmadığı da sorulan Yalman, "Ogün Samast'a ait 44 saniyelik görüntüleri, görüntü alınmasının ilerisi için iyi olacağı kanaatiyle istihbarat şubesi olarak biz aldırdık. Yaklaşık 10 gün kadar kendi şubemizde muhafaza altına aldık ve herhangi bir yerde basınla paylaşılması söz konusu değildir." karşılığını verdi.

Yalman, "Ancak Ogün Samast'ın yakalanmasından birkaç gün sonra İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer beni istihbarat telefonundan aradı. 'Elinizde ne kadar görüntü, veri varsa bunları bize gönderin' dedi. Biz de sistem üzerinden bu görüntüleri, talimat gereği ilgili şube müdürlüğüne gönderdik." diye konuştu.

Tanık Yalman, "Ali Fuat Yılmazer'in sizi arayarak, 'Devrem görüntülerde sivil olan kişinin bizden olduğunu neden söylemedin' dediğine yönelik ifadeniz var. Size böyle bir şey dedi mi?" sorusuna karşılık da, "Evet bu görüşme gerçekleşti. 2017 yılında İstanbul'daki ifademde de belirttim. Ancak ifade ettiği kişiyi ben polis olarak algıladım. Çünkü kast edilen kişi o dönemki güvenlik şube müdürüydü. Arada geçen konuşma bu kadar. Farklı şekilde, malum yapıyla bir bağlantı ifade ediyorsanız, Ali Fuat Yılmazer'in bana böyle bir şey sorma ihtimali yok." açıklamasını yaptı.

"Ercan Gün'ün Samsun'da kiminle görüştüğü bilgisine ulaşamadık"

Davanın sanıklarından gazeteci Ercan Gün'ün Samsun'a gelmesiyle ilgili araştırma yapıp yapmadığı da sorulan Yalman, Gün'ün o dönem Samsun'a geldiğini bildiğini, detaylarını savcıya aktardığını ancak tam hatırlayamadığını belirterek, "Ercan Gün'ün bu konuya araştırmak ve bazı görüntüler almak için Samsun'a geldiğini biz daha sonra basından öğrendik. Bu şahsın otogara gidip görüntü aldığını, Samsun merkezde bir otelde kaldığını, valilik merkezde görüntü almak istediği sırada görevlilerce uzaklaştırıldığını öğrendik. Otelde kiminle kaldığı, yanına kimlerin gidip geldiği konusunda bir bilgiye ulaşamadık." dedi.

Sanık avukatlarından Ahmet Çavuş'un, "10 Nisan 2017'de İstanbul Başsavcılığına verdiğiniz ifadede, 'Olay yeri inceleme ekibinin dışarıda olduğu bana iletilince istihbarat görevlilerine olay yeri ekipleri gelinceye kadar şubeye ait kamerayla çekim yapılması talimatını ben verdim' ve 'görüntüleri aynı zamanda devrem olan C şube müdürü Ali Fuat Yılmazer'e temin ettiğimiz başka bilgilerle gönderdik' diyorsunuz. Doğru mudur?" diye sorduğu Yalman, "Evet doğrudur. Tarih olarak hatırlamıyorum ama Ali Fuat Yılmazer'in talebi olması üzerine bu görüntüleri İstihbarat Daire Başkanlığı ile bağlantısı olan bilgisayar üzerinden gönderdim." ifadesini kullandı.

Bu bilgileri neden daha önce olayı araştıran müfettişlere vermeyip de olaydan 10 yıl sonra Başsavcılığa verdiği sorulan tanık Yalman, "Burada herhangi bir kastım yoktu. O dönemde ifademde bunları söyleyip söylemediğimi şu an hatırlamıyorum. Lütfen burada bir kasıt aranmasın." karşılığını verdi. Yalman, avukat Çavuş'un, "Bütün olayları FETÖ'ye yükleme kolaycılığı olabilir mi bu?" sorusunu da, "Bu görüntüleri Yılmazer'e gönderdiğim Samsun adliyede verdiğim ifademde açıkça yer almaktadır. 'Bu kişi bizdendi, polisti, niye bilgi vermedin' hususunu unutmuş olabilirim." yanıtını verdi.

Görüntülerin muhafaza edilmesi

Avukat Çavuş'un, "Basına sızan 44 saniyelik görüntüleri CD olarak herhangi bir şekilde çoğalttınız mı?" sorusunu da yanıtlayan Yalman, "Şubemde bir harddisk içinde muhafaza ettim. Çekmecemde bulmadılar. Ben müfettişlere sundum. Bir de CD olarak çıkardım. Gerekçem şuydu, Vali, müdür yardımcımıza elimizdeki görüntüleri ve bilgileri soruyor. 'Bunlarla ilgili elinizde varsa gönderin' demesi üzerine bir CD'ye döktüm. Dönemin il emniyet müdür vekiline sundum. Sonra geri getirmesi üzerine çekmeceme koydum. Müfettişlere kendim sundum. Harddisktekini de ben kendim sundum." dedi.

Görüntüleri Ali Fuat Yılmazer'e gönderdiği bilgisini Emniyet Müdürü Mustafa İlhan'a söyleyip söylemediği sorulan Yalman'a, bilgi verdiğini belirtmesi üzerine, dün ifadesi alınan Mustafa İlhan'ın kendisine bu yönde bir bilgi vermediği yönünde ifade verdiği uyarısı yapıldı. Yalman da, "Ne şekilde ifade verdiğini bilmiyorum. Ancak istihbarat şube müdürleri, il emniyet müdürüne bağlı görev yaparlar. Ben ilettim. İlettiğim esnada bana, 'Keşke bana sorup da gönderseydin' şeklinde bir cevabı olmuştur." açıklamasında bulundu.

"Savcının, 'Bayrağın ölçülerini alalım' sözlerini duydum"

Bir ifadesinde FETÖ'cüler tarafından mağdur edildiğini beyan ettiği ancak görev yeri değişikliklerine göre herhangi bir mağduriyet yaşamadığının görüldüğü hatırlatılan tanık Yalman, ne gibi bir mağduriyet yaşadığı sorulunca, "Orada FETÖ tabiri geçtiğini hiç hatırlamıyorum. Bu tabir günümüzde kullanılmaktadır. Evet epey mağdur oldum. Görüntüler çıktıktan sonra çok sıkıntılı zamanlar geçirdim. Soruşturma oldu, ifade verdim. İzmir'e geldim, herkes bana bir şüpheli, bir vebalı gibi baktı. Mağduriyetim bundan dolayıdır." ifadesini kullandı.

Ogün Samast'ın üzerinde bulunan Türk bayrağıyla ilgili, "Elinden almayın foto çekilsin" diye sorulup sorulmadığına ilişkin açıklaması istenen Yalman, "Türk bayrağı montunun dış cebinde katlanmış vaziyette duruyordu. Hiçbir şekilde içinden çıkartmadım. Sadece silahı görevlilere teslim ettim. TEM'de Samast'ın ifadesinin alınması sırasında, personelin, 'Cebinde bayrak var' sözlerini duydum. Bunun üzerine savcının, 'Ölçülerini alalım, ifadeye geçelim' konuşmasını hatırlıyorum. Başka da ilgim olmamıştır." karşılığını verdi.

Tanık Yalman, Ogün Samast'ın Samsun'a geldiği otobüsün yol güzergahı boyunca sivil plakalı bir otomobil tarafından izlenip izlenmediği sorusuyla ilgili de, "Bize öyle bir bilgi gelmedi. Bizim ilimize komşu tesislerde durmuş otobüs. Herhangi bir araç ya da sivil ekip veya personelin olduğunu duymadık." dedi.

Dönemin Samsun Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı İsmail Hakkı Günay'ın da Ogün Samast'ın yakalanması ve görüntülerinin basına verilmesiyle ilgili tanıklığına başvurulduktan sonda duruşmada, savcı ve sanıklar ile taraf avukatlarının talepleri alındı.

Ara karar verilmek üzere duruşmaya ara verildi.

KÜRŞAT YILMAZ TANIK OLARAK DİNLECEK

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Ali Fuat Yılmazer, Ramazan Akyürek, Muharrem Demirkale ve Ercan Gün'ün kuvvetli suç şüphesini ortaya koyan somut olguların mevcudiyetini sürdürmesi, tutuklu bulundukları suçların cezalarının ağırlığı, bir kısım tanık beyanlarının halen tamamlanmamış olması nedeniyle tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Aralarında Fetullah Gülen'in de bulunduğu 13 sanığın yakalamalı emirlerinin infazının beklenmesine hükmeden mahkeme, sanıklar Yakup Kurtaran, Ali Öz, Birol Ustaoğlu ve Eyüp Temel'in haklarındaki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması taleplerini reddetti. Mahkeme, aralarında Kürşat Yılmaz'ın da bulunduğu 9 kişinin tanık olarak dinlenmesine karar verdi. Duruşma, 18-19-20 Şubat 2020 tarihlerine bırakıldı.

Davanın geçmişi

Dönemin özel yetkili İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 19 sanığın yargılandığı davada 17 Ocak 2012'de verdiği kararla tutuklu sanık Yasin Hayal'in, "Hrant Dink'i tasarlayarak öldürmeye azmettirmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, yazar Orhan Pamuk'u tehdit etmekten 3 ay ve "ruhsatsız silah bulundurmak" suçundan da 1 yıl hapisle cezalandırılmasını, "silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan ise beraatini kararlaştırmıştı.

Tutuklu sanıklardan Erhan Tuncel'in de 10 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına hükmederek tahliyesine karar veren heyet, sanıklardan Ersin Yolcu'yu 12 yıl 6 ay, Ahmet İskender'i 13 yıl 4 ay ve Salih Hacısalihoğlu'nu 2 ay 15 gün hapisle cezalandırmış, bütün sanıkların "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan beraatine hükmetmişti.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi de "örgüt" yönünden verilen beraat kararını bozarak, sanıkların "silahlı terör örgütü" değil, "suç işlemek amacıyla oluşturulan örgüt" üyesi oldukları gerekçesiyle yargılanmalarına karar vermişti.

"Kasten öldürmeye azmettirme" ve "Orhan Pamuk'u tehdit" suçlarından sanık Yasin Hayal'e verilen mahkumiyet kararını onayan daire, Yasin Hayal hakkında "silahlı terör örgütü kurmak, yöneticisi olmak" suçundan verilen beraat kararını ise "suç örgütü kurmak ve yönetmek" suçundan mahkumiyet gerektiği için bozmuştu.

Sanıklardan Erhan Tuncel'in "patlayıcı madde imal etmek" suçundan mahkumiyet kararını onayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, "kasten öldürmeye azmettirmek" suçundan beraat hükmünü ise sanığın Dink'in öldürülmesi suçuna yardım suretiyle iştirak etmesi sebebiyle mahkumiyeti gerektiği için bozmuştu. "Silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan beraat kararı da "suç örgütü üyesi olmak" suçundan mahkumiyeti gerektiği gerekçesiyle bozulan Tuncel hakkında, Trabzon'da 24 Ekim 2004'te McDonalds'ın bombalanması olayında, "genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak, mala zarar vermek ve 6 ayrı kasten yaralama" suçlarından verilen mahkumiyet kararı da bozulmuş, bu eyleminin "6 ayrı kasten öldürmeye teşebbüs" suçunu oluşturacağına karar verilmişti.

Dava yeniden İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde

Yargıtay kararının ardından davanın yeniden görülmesine, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde başlanmış, bu mahkemede 6 duruşma yapıldıktan sonra dosya, Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10. maddesiyle görevli ağır ceza mahkemelerinin kaldırılması üzerine, İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, kamu görevlilerine ilişkin iddianameyi kabul ettikten sonra dava dosyasını, Ogün Samast, Yasin Hayal ve Erhan Tuncel'in de aralarında bulunduğu, haklarındaki hükümler Yargıtay tarafından bozulan 8 sanıklı ana davayla birleştirilmesi için İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesine sevk etmişti.

Bu mahkemenin heyeti, "Birleştirme kararında muvafakat talep edilmediği, mahkemenin terör suçlarına bakmakla görevli olmadığı, ana davada yargılamanın ileri aşamaya geldiği ve bu davada yargılananlarla yeni davada yargılanacak kamu görevlileri arasında ortak sanık bulunmadığı" gerekçeleriyle dosyayı İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine iade etmişti.

Mahkemeler arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi için dosyaların gönderildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesi, iki dosyayı birleştirip, davaların İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesine karar vermişti.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler ve jandarma görevlilerinin de aralarında bulunduğu 50 sanık hakkında Hrant Dink cinayetine ilişkin açılan yeni davanın, aralarında Ogün Samast, Erhan Tuncel, eski emniyet müdürleri Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer, Coşgun Çakar'ın da yer aldığı 35 sanıklı ana dava ile birleştirilmesine hükmetmişti.

Kamu görevlisi sanıkların iddianamesinden

Davaya eklenen iddianamede, eski emniyet müdürleri Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Coşgun Çakar'ın "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, diğer suçlardan da çeşitli hapis cezalarına çarptırılması talep ediliyor.

Dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü olan Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç ve eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler'in de "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi ve görevi kötüye kullanmak" suçlarından 15 yıl 6 aydan yirmi ikişer yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, İstihbarat Daire Başkanı (İDB) Sabri Uzun, Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay, Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarattan Sorumlu Müdür Yardımcısı Hasan Durmuşoğlu, Trabzon İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Ercan Demir, Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı, İDB Şube Müdürü Yunus Yazar, İDB C Şube Müdür Yardımcısı Ali Poyraz, İDB'de görevli Komiser Yılmaz Angın, Hamdi Egbatan, Mehmet Akif Yılmaz, Serkan Şahan ve Ömer Faruk Kartın, İDB C Büro Şube Müdür Yardımcısı Tamer Bülent Demirel ve Osman Gülbel, Komiser Yardımcısı Özkan Mumcu, Trabzon'da polis memurluğu yapan Muhittin Zenit, Mehmet Ayhan, Onur Karakaya ve Mehmet Uçar ile eski Mülkiye Müfettişi Şükrü Yıldız hakkında da benzer suçlardan farklı oranlarda hapis cezaları öngörülüyor.

FETÖ bağlantılı iddianameyle sanık sayısı 85'e çıktı

Yargılama devam ederken Dink cinayetine ilişkin soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Gökalp Kökçü, yeni bir iddianame hazırladı.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, kapatılan Zaman gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, gazeteciler Adem Yavuz Arslan, Ercan Gün ile meslekten ihraç edilen Tuğgeneral Hamza Celepoğlu, dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz, Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız ve İstanbul Jandarma İstihbarat Görevlisi Yüzbaşı Muharrem Demirkale'nin de aralarında bulunduğu 51 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, cinayetin FETÖ ile bağlantısıyla ilgili "Dink cinayeti, Fetullah Gülen'in sapkın dini inançları referans alınarak başka bir düzen getirmek için FETÖ/PDY'nin şiddet içeren bir başlangıç eylemidir." ifadeleri kullanılıyor.

Tüm sanıklar hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen iddianamede, Gülen ile Öz ve jandarma görevlilerinin de aralarında olduğu 40 sanık hakkında ise ayrıca "kasten öldürmeye iştirak" suçundan müebbet hapis cezası talep ediliyor.

Dink cinayetine ilişkin ana davayla birleştirilmesi talebiyle İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen 50 sanığın yer aldığı 3. iddianame, eksiklikler bulunduğu gerekçesiyle iade işlemlerinin ardından 29 Mayıs 2017'de kabul edildi. Heyet, 2 Haziran 2017'de 50 sanıklı yeni iddianameyle 35 sanıklı ana dava dosyasının birleştirilmesine hükmederek, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in gıyaben tutuklanmasına, Ekrem Dumanlı ve Zekeriya Öz'ün de aralarında bulunduğu 6 sanık hakkında da yakalama emri düzenlenmesine karar verdi.

Ana dava dosyası sanıkları ayrıldı

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde 13 Haziran 2019'da görülen davanın duruşmasında, aralarında Ogün Samast ve Yasin Hayal'in de olduğu 9 ana sanığın dosyası ayrılmasına karar verdi. Heyet, bu sanıklar hakkında 17 Temmuz 2019'da kararını açıklamıştı.

Heyet kararında, Erhan Tuncel'i, Trabzon'daki McDonald's bombalamasında 6 mağdura karşı "tasarlayarak ve bomba kullanarak kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 78 yıl, "mala zarar vermek" suçundan 1 yıl, "silahlı suç örgütüne üye olmak" suçundan 2 yıl 6 ay, Dink'in öldürülmesine ilişkin "kasten öldürmeye yardım" suçundan 18 yıl olmak üzere toplamda 99 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına hükmetti. Heyet, Yasin Hayal "silahlı suç örgütü kurma ve yönetme" suçundan 7 yıl 6 ay, Ogün Samast "silahlı suç örgütüne üye olmak" suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar vermişti.

Heyet, sanık Zeynel Abidin Yavuz'u Dink'in öldürülmesine ilişkin "kasten öldürmeye yardım" suçundan 12 yıl 6 ay, "silahlı suç örgütüne üye olmak" suçundan 1 yıl 6 ay 22 gün olmak üzere toplamda 14 yıl 22 gün hapis cezasına mahkum etmişti.

Mahkeme heyeti, sanıklar Tuncay Uzundal'ın Dink'in öldürülmesine ilişkin "kasten öldürmeye yardım" suçundan 15 yıl, "silahlı suç örgütüne üye olmak" suçundan 1 yıl 10 ay 15 gün olmak üzere 16 yıl 10 ay 15 gün, Ahmet İskender ile Ersin Yolcu'nun "silahlı suç örgütüne üye olmak" suçundan 1 yıl 10 ay 15 gün hapisle cezalandırılmasına karar veren mahkeme heyeti, sanıklar Salih Hacısalihoğlu ve Osman Hayal'in ise beraatine hükmetmişti.

Paralel yapı-21 Mart (2017) 'İstanbul 85 sanık (50+35) Dink Cinayeti ve Fetö bağlantısı' birleşik davaları

(01 Aralık 2019, 12:51)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=14483    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
66.007.429