Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığı Karargahı'ndaki eylemlere ilişkin 243 sanıklı davanın görülmesine devam edildi.
01.12.2019 11:29 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığı Karargahı'ndaki eylemlere ilişkin 243 sanıklı davanın görülmesine devam edildi.
18.11.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile tarafların avukatları hazır bulundu.
Savcının esas hakkındaki mütalaasına karşı savunma yapan eski astsubay Birkan Karakurt, 15 Temmuz'da Ankara İl Jandarma Komutanlığında görevli olduğunu, amiri konumundaki eski binbaşı Erdal Karlıdağ'ın tatbikat yapılacağını söyleyerek kendisini buraya çağırdığını belirtti.
Akşam saatlerinde gittiği İl Jandarma Komutanlığından minibüs ile Jandarma Genel Komutanlığının Beştepe'deki yerleşkesine götürüldüklerini ifade eden Karakurt, buraya gideceklerinden habersiz olduğunu ileri sürdü.
Jandarma kışlasına girişten sonra terör saldırısı olacağının konuşulduğunu ve toplu halde beklememelerinin söylendiğini aktaran Karakurt, kışla dışında da zırhlı araçların bulunduğunu anlattı.
"Tam bir kaos ortamının hakim olduğunu" ve zırhlı araçlardan ateş edildiğini belirten Karakurt, ilerleyen dakikalarda da helikopterden bölgeye ateş edildiğini kaydetti.
Kendisinin hiçbir şekilde silah kullanmadığını, kışla içindeki ağaçlık alanda beklediğini savunan Karakurt, nizamiye dışında yaralanmış 2 vatandaşa yardım ederek ambulansa bindirdiğini öne sürdü.
Olaylar sırasında görüştüğü askerlerin yardım ettiği vatandaşların da darbe girişimi olduğundan kendisine bahsetmediğini, darbe girişimini 16 Temmuz 04.30'dan sonra öğrendiğini iddia eden Karakurt, darbeden habersiz olduğunu ve darbeye yardım düşüncesiyle hareket etmediğini beyan etti.
"FETÖ üyeliği" suçlamasını da kabul etmeyen Karakurt, mahkeme heyetinden beraatini istedi.
Davanın görülmesine yarın devam edilecek.
19.11.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada, eski astsubaylar Burak Hancılar ve Bünyamin Tekin savcının esas hakkındaki mütalaasına karşı savunma yaptı.
Hakkında FETÖ üyesi olduğu ve darbe girişiminde aktif rol oynadığına dair savcılık mütalaasını kabul etmeyen Hancılar, iddiaların somut bilgilere dayanmadığını öne sürdü.
Emir komuta zinciri içinde hareket ettiğini, rütbesi gereği verilen emirleri sorgulama konumunda olmadığını dile getiren Hancılar, Jandarma Genel Komutanlığı'ndaki güvenlik kamera görüntülerinin delil olamayacağını savundu.
Hancılar, aleyhine ifade veren tanıkların kendilerini suçtan kurtarmak için hareket ettikleri için FETÖ ile bağlantılı olduğunu söylediklerini iddia etti.
Darbe girişiminin yaşandığı gece karargahta olmadığını ve idari tahkikat raporunun kendisini doğruladığını savunan Hancılar, beraatini istedi.
Eski astsubay Bünyamin Tekin de mütalaada kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmediğini, kamera görüntüleri ve bilirkişi raporlarının suçsuz olduğunun somut delili olduğunu kaydetti.
Darbe girişimi gecesi nöbetçi olmasının kendi iradesi dışında olduğunu öne süren Tekin, o gece darbecilerle birlikte hareket etmediğini savundu.
Askeri komutanlığı gasbettiğine yönelik iddiayı da reddeden Tekin, kimseye karşı silah kullanmadığını ve şiddet uygulamadığını savunarak, beraatını talep etti.
Duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.
20.11.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 23'üncü Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile tarafların avukatları hazır bulundu.
Esasa ilişkin savunmasını yapan eski astsubay Cüneyt Berber, olay tarihinde Yenimahalle'deki Ankara İl Jandarma Komutanlığında görev yaptığını, akşam saatlerinde amiri konumundaki eski binbaşı Erdal Karlıdağ'ın göreve çağırdığının söylenmesi üzerine buraya gittiğini ifade etti.
Karlıdağ'ın emriyle toplandıktan sonra minibüse bindirildiklerini ve Beştepe'deki Jandarma Genel Komutanlığına götürüldüklerini belirten Berber, daha önceden buraya gideceklerini bilmediğini ileri sürdü.
"Bir kumpasın içerisine düşürüldüm." ifadelerini kullanan Berber, Karlıdağ'ın savunmasında sorumluluğu kendi üzerine aldığını beyan etti.
Darbe girişiminden habersiz olduğunu, terör saldırısı yapılabileceğinin konuşulduğunu öne süren Berber, yaşanan olayların darbeye yönelik olduğunu gecenin ilerleyen saatlerinde kendi aralarında konuşan başka askerlerden öğrendiğini söyledi.
Darbe girişimine iştirak etmediğini ve suçsuz olduğunu savunan eski astsubay Berber, beraatını istedi.
Esas hakkındaki savunmasını yapan eski astsubay Dursun Korku da üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini, suçsuz olduğunu söyleyerek beraat talebinde bulundu.
Davanın görülmesine yarın devam edilecek.
21.11.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile tarafların avukatları hazır bulundu.
Esas hakkındaki savunmasını yapan eski astsubay Emre Kubatoğlu, 15 Temmuz'da Jandarma Genel Komutanlığı Tayin İşlem Şubesinde görev yaptığını anlattı.
Olay günü mesaiden sonra evine gittiğini, ilerleyen saatlerde geri döndüğü belirten sanık Kubatoğlu, Jandarma Genel Komutanlığına terör saldırısı beklendiğinin söylenmesi üzerine emniyetini sağlamak için bina içinde beklemeye başladığını ileri sürdü.
Darbe girişiminde bulunmadığını ve hiç kimseye ateş etmediğini savunan Kubatoğlu, "Darbe girişimini destekleyen bir kasıtla hareket etmediğim delillerle sabittir. Terör saldırısı saikiyle hareket ettiğimi daha önce sizlere anlattım ve saldırılarda defalarca hayati tehlike atlattım. Benim hiçbir terör örgütüyle ilişkim yoktur. Örgütle bağlantılı kimseyle görüşmedim." ifadelerini kullandı.
FETÖ'nün kriptolu haberleşme programı ByLock'u kullandığı iddiasına da cevap veren Kubatoğlu, programı kullanmadığını ileri sürerek bu hususta somut delil bulunmadığını beyan etti.
Olay gecesi, görev yeri Jandarma Genel Komutanlığına gitmesinin suç işlemek amacıyla olmadığını savunan Kubatoğlu, tahliyesini ve beraatini istedi.
Duruşmaya ara verildi.
25.11.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 23'üncü Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile tarafların avukatları hazır bulundu.
Savcının esas hakkındaki mütalaasına karşı savunma yapması için eski astsubaylar İsmail Hakkı Avuç ve İrfan Öztürk'e söz verildi.
İddianameye karşı yaptığı ilk savunmasını kabul ettiğini belirten Avuç, hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istendiğini ancak bu suçlamayı gerektirecek somut bilgilerin dava dosyasında bulunmadığını iddia etti.
Olay tarihinde ablasıyla Altınpark'a gittiğini, bu esnada kendisini arayan amirinin karargaha gelmesini emrettiği aktaran Avuç, bunun üzerine Jandarma Genel Komutanlığına gitmek zorunda kaldığını savundu.
Komutanı Metin Yağcı'nın talimatıyla silah aldığını anlatan Avuç, kimseye ateş etmediğini, yasalara aykırı bir eylemde bulunmadığını öne sürdü.
Sabah saatlerinde sığınağa indiğini, burada rütbeli bir askerin polislere ateş etmeleri emri verdiğini aktaran Avuç, "Bu emre çok sinirlendim, polise kesinlikle ateş etmeyeceğini söyledim ve ateş etmedim." şeklinde savunma yaptı.
Sanık İrfan Öztürk de emir komuta zinciri içinde hareket ettiğini, yasa dışı bir eylemde bulunmadığını iddia ederek beraatini istedi.
Duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.
26.11.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 23'üncü Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile tarafların avukatları hazır bulundu.
Olay tarihinde Jandarma Genel Komutanlığı Personel Daire Başkanı olan Tuğgeneral Veli Turan'ı alıkoyan darbeci ekipte yer aldığı iddia edilen eski astsubay Mustafa Kürklü, savcının esas hakkındaki mütalaasına karşı savunma yaptı. İddianameye karşı yaptığı ilk savunmasını kabul ettiğini belirten Kürklü, hakkında isnat edilen suçlamaların somut delillere dayanmadığını söyledi.
Olay öncesi yıllık izinde olduğunu belirten Kürklü, 15 Temmuz akşam saatlerinde kendisini arayan İlyas Pekdemir'in, evraklarında sorun olduğunu söyleyerek, karargaha gelmesini istediğini aktardı. Bunun üzerine Jandarma Genel Komutanlığına gittiğini, burada karşılaştığı askerlerden tatbikat yapıldığı bilgisini aldığını anlatan Kürklü, ayrıca terör saldırısı olabileceğine ilişkin konuşmalar da duyduğunu anlattı.
Telefonla aramasına rağmen Pekdemir'e ulaşamadığını iddia eden Kürklü, bir süre sonra silah sesleri duyduğunu, ancak yaşananlara ilk başta anlam veremediğini dile getirdi.
Gece boyunca çatışmaların sürdüğünü ifade eden Kürklü, sabah saatlerinde gelen polislerce gözaltına alındığını, darbe girişimini de bundan sonra öğrendiğini iddia etti.
Darbe girişimine destek vermek için karargaha gitmediğini öne süren Kürklü, Tuğgeneral Veli Turan'ı alıkoyan ekipte yer aldığına ilişkin tespiti reddederek, "Veli Turan'ın alıkonulduğu anların yansıdığı güvenlik kamera kayıtlarındaki kişi ben değilim. Zaten buraya gelen müştekiler de benim böyle bir eylem içerisinde olduğumu söylemedi." ifadesini kullandı.
Sanık eski astsubay Ramazan Öztürk de emir komuta zinciri içinde hareket ettiğini, yasa dışı bir eylemde bulunmadığını savundu. FETÖ üyesi olmadığını, gelinen aşamada suçsuz olduğunun ortaya çıktığını iddia eden Öztürk, beraatini istedi.
Duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.
27.11.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 23'üncü Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile tarafların avukatları hazır bulundu.
Duruşmada esasa ilişkin savunma yapan eski astsubay Sadık Elçik, olay tarihinde Jandarma Genel Komutanlığı Teknik İstihbarat Başkanlığında görev yaptığını anlattı.
Görev bahanesiyle mesaiye çağırıldığını, saat 22.00 civarında C Nizamiyesi'nden kışlaya girmeye çalıştığını iddia eden Elçik, silah sesleri gelmesiyle güvenli bir yer bulmak için koştuğu sırada çevresinde bulunan albaylardan birine temas ettiğini öne sürdü.
Elçik, silah sesleri artınca nizamiyenin yanında bulunan duvarın dibine siper aldığını ancak belinde bulunan silahı hiç çıkarmadığını ve kullanmadığını iddia etti.
Silah sesleri kesilince aracının yanına gittiğini, yaklaşık 1 saat araç içinde beklediğini belirten Elçik, "Bu sırada özel harekat polisleri geldi. Polisler geldikten sonra aracıma binip evime gittim." diye konuştu.
Nöbetçi olmasına rağmen Jandarma Genel Komutanlığına geldiği ve müştekilerden Albay Ali Demir'i derdest ettiğine ilişkin tespiti reddeden Elçik, iddiaları destekleyecek somut delillerin olmadığını, Demir'in algı yanılması içinde bulunduğunu savundu.
Sanık Salim Keskin de olay tarihinde Jandarma Kriminal Daire Başkanlığında astsubay rütbesinde görev yaptığını söyledi.
Darbe girişiminin yaşandığı akşam, eşiyle yemekte olduğu sırada uçakların alçaktan uçmaya başladığını belirten Keskin, İstanbul'daki köprülerin askerler tarafından kapatıldığına ilişkin haberleri gördüğünü anlattı.
Daha güvenli bir yere gitmek için bulunduğu bölgeden ayrıldığını ifade eden Keskin, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yakınlarında araçtan inerek kalabalığın olduğu yere gittiğini, görüştüğü kişilerden darbe girişimi olduğunu öğrendiğini aktardı.
Külliye tarafından silah seslerinin geldiğini dile getiren Keskin, bunun üzerine Jandarma Genel Komutanlığına gittiğini, A nizamiyesi bölgesinde helikopterlerin açtığı ateş sonucu boynuna isabet eden şarapnel parçası nedeniyle yaralandığını iddia etti.
Sanık Keskin, polisler tarafından Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildiğini oradaki tedavisinin ardından evine gittiğini ileri sürdü.
Olay gecesi Jandarma Genel Komutanlığına gelip cephanelikten silah aldığına ve ön otoparktan atlayıp kışlayı terkettiğine ilişkin dosyadaki görüntülerin kendisine ait olmadığı öne süren Keskin, beraatini istedi.
Duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.
28.11.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 23'üncü Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile tarafların avukatları hazır bulundu.
Esas hakkındaki savunmasını yapan eski astsubay Tahsin Egin, olay tarihinde kursiyer subay adayı olarak Kara Harp Okulunda eğitim gördüğünü, 15 Temmuz'da kendisini arayan eski yüzbaşı Veli Köse'nin Jandarma Genel Komutanlığına çağırdığını, ancak neden çağırdığını söylemediğini öne sürdü. Jandarma Genel Komutanlığına giderek neler olduğunu öğrenmek istediğini belirten Egin, buraya gittikten sonra terör saldırısı olabileceğinin söylenmesi üzerine giriş çıkışların yasaklandığını, bu nedenle kışladan ayrılamadığını iddia etti.
Olası terör saldırısına karşı güvenlik amaçlı silah aldığını ve B ile C nizamiyeleri arasında beklediğini ifade eden Tahsin Egin, bir süre sonra helikopterlerden bölgeye ateş açıldığını, çevreden de silah seslerinin geldiğini aktardı.
Jandarma Genel Komutanlığı Karargahı'na giderken darbe girişiminden haberinin olmadığını, bu nedenle kendi silahını dahi yanına almadığını ileri süren Egin, saat 04.00'ten sonra "askeri kalkışma"dan haberdar olduğunu, bir süre sonra da yaralanarak hastaneye götürüldüğünü söyledi.
"Darbeci" ve "vatan haini" olmadığını savunan Tahsin Egin, mahkeme heyetinden beraatını talep etti.
- "Öktem'in yaptıklarından neden sorumlu olayım?"
Savunma yapan eski astsubay Serdar Kılıç da olay günü silahını hiçbir canlıya doğrultmadığını ve ateş etmediğini öne sürdü.
Jandarma Genel Komutanlığındaki olaylardan sorumlu tutulamayacağını savunan Kılıç, "Ben (sanık eski albay) Erkan Öktem'in yaptıklarından neden sorumlu olayım? Ben, ne emir verdim ne de yapılanları tasvip ediyorum." ifadeleriyle beraat talebinde bulundu.
Davanın görülmesine yarın devam edilecek.
29.11.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.
Esas hakkındaki savunmasını yapan eski üsteğmen Musa Kılıçaslan, 2012'de yaralanarak gazi olduğunu, 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle ise "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan yargılandığını anlattı.
Olay günü Jandarma Genel Komutanlığına terör saldırısı yapıldığı düşündüğünü, görev yerini koruma amaçlı burada bulunduğunu beyan eden Kılıçaslan, darbeci olmadığını savundu.
Sanık Kılıçaslan, FETÖ'nün mahrem imamları tarafından ankesörlü telefonla arandığı iddialarının doğruyu yansıtmadığını ve bu yöntemle bir görüşmesinin bulunmadığını ileri sürdü.
Ankesörlü aranmasına ilişkin tespitlerde çelişkiler olduğunu iddia eden Kılıçaslan, konuyla ilgili alınan bilirkişi raporuna müdahale edildiğini ve raporun masa başında hazırlandığını savundu.
Aleyhindeki tanık beyanlarını da kabul etmediğini belirten Kılıçaslan, darbe girişimi sırasında silah kullanmadığını belirterek beraatını istedi.
"Odamda bekledim"
Sanık eski astsubay Ümit Tekerlek, 15 Temmuz darbe girişimini lanetlediğini belirterek, esasa ilişkin savunmasına başladı.
Tekerlek, olay günü görev yeri olan Jandarma Genel Komutanlığına rutin olarak yapması gereken bir işini yapmak için gittiğini, kışlaya girerken dışarıda ambulans gördüğünü anlattı.
Gördükleri üzerine kışlaya terör saldırısı yapıldığı düşüncesine kapıldığını aktaran Tekerlek, yaşanan olayları anlamlandıramadığını ve odasına giderek sabah saatlerine kadar beklediğini söyledi.
Darbe girişiminde bulunmadığını ve gece boyunca hiçbir olaya karışmadığını ileri süren Tekerlek, mahkemeden beraat talebinde bulundu.
Davanın görülmesine gelecek hafta devam edilecek.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-29 Haziran (2017) 'Ankara 243 sanık (ilk 244) Darbe/Jand.Gn.Komutanlığı' davası
(01 Aralık 2019, 11:29)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: