İstanbul'da, yeniden görülen ve 7 sanık hariç beraat kararıyla sonuçlanan 'Balyoz Planı' davasında bazı sanıklara kumpas kurulduğu iddiasına ilişkin haklarında dava açılan Taraf gazetesi yazarları Mehmet Baransu, Yasemin Çongar, Ahmet Altan, Yıldıray Oğur ve firari sanık Tuncay Opçin'in yargılanmasına devam edildi. Duruşmada, sanık Mehmet Baransu'nun eski eşi Esra Konur'un tanık olarak bir dahaki celsede dinlenmesine karar verildi.
13.07.2019 14:40 İstanbul'da, yeniden görülen ve 7 sanık hariç beraat kararıyla sonuçlanan 'Balyoz Planı' davasında bazı sanıklara kumpas kurulduğu iddiasına ilişkin haklarında dava açılan Taraf gazetesi yazarları Mehmet Baransu, Yasemin Çongar, Ahmet Altan, Yıldıray Oğur ve firari sanık Tuncay Opçin'in yargılanmasına devam edildi.
12 Temmuz'da İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki 18. duruşmaya, tutuklu sanık Mehmet Baransu ile sanıklar Ahmet Altan, Yasemin Çongar, Yıldıray Oğur'un avukatları katıldı. Müştekiler Dursun Çiçek, Hüseyin Hançer, Ahmet Yavuz ve Suat Aydın da salonda hazır bulundu.
Duruşmada savunma yapan sanık Baransu, dosyanın tek tutuklusunun kendisi olduğunu belirterek, hukuk sistemiyle ilgili bütün algılarının değiştiğini, çürütülen iddiaların dahi iddianameye konulduğu söyledi.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in ses kaydının bulunduğu bir CD'nin, ikametindeki aramada ele geçirildiğinin iddia edildiğini kaydeden sanık Baransu, 'O kasetin benim evimde bulunduğuna dair bir kayıt var mı göreceğiz. O arama tutanaklarında imzam var mı göreceğiz. Ben 8 kez gözaltına alındım. Yurt dışına falan da kaçmam FETÖ'cüler gibi. Kimsenin haddine değil bana terör örgütü üyesi demek. Ben cesaretli olduğum için bu haberleri yaptım. Bu haberler o yüzden bana geldi.' dedi.
Sanık Baransu, Balyoz haberleri yapmadan 9 gün önce sağlık sorunları olan bir çocuğunun dünyaya geldiğini, bu süreçte ameliyat parasını toplamak için uğraş verdiğini söyleyerek, 'O kadın (eski eşi Esra Konur) gelecek buraya. Bu kadar haince iftira atacağını tahmin etmiyordum. Tuncay Opçin bana para veriyormuş ya, hani ben FETÖ'cüymüşüm ya... Ben hastane hastane gezdim. Oğlumun ameliyatı için arabamı satma planları yapıyordum. En son özel sağlık sigortasıyla ameliyat yapıldı. O kadın o süreçte neler yaşadığımı biliyor. Ayrıldığım için yaptı bunu.' ifadelerini kullandı.
Baransu'nun savunmasına bir sonraki duruşmada devam edileceği belirtilirken, diğer sanıkların avukatları da söz alarak beraat talebinde bulundu.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, atılı suçların vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, dinlenilecek tanıklar arasında sanığın eski eşinin de bulunması ve sanığın aralarındaki husumet nedeniyle tanık üzerinde baskı kurma ihtimali bulunması ile öngörülen cezanın alt ve üst sınırlarının kaçma şüphesi doğurmasını dikkate alarak Baransu'nun tutukluluk halinin devamına hükmetti.
Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesinde Baransu hakkındaki 'silahlı terör örgütü üyeliği' suçundan açılan davanın, bu dava dosyası ile birleştirilmesini kararlaştıran heyet, sanığın ev aramasında ele geçirilen FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'e ait kasetin üzerine sonradan herhangi bir ses kaydının eklenip eklenmediğinin incelenmesi hususunda bilirkişi raporunun beklenmesine karar verdi.
Sanık hakkında soruşturma aşamasında beyanda bulunan Esra Konur, Ömer Konur ve Bülent Çakmak'ın tanık olarak dinlenilmesi için adreslerine davetiye gönderilmesine karar veren heyet, sanık Tuncay Opçin hakkında çıkartılan yakalama kararının infazının beklenmesine hükmetti.
Duruşma 27-28 ve 29 Ağustos'ta yapılmak üzere ertelendi.
İddianameden
Yargılananların beraatiyle sonuçlanan 'Balyoz planı' davası sanıklarına 'kumpas' kurulduğu iddiasına ilişkin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, 'Balyoz' soruşturmasına gerekçe gösterilen belgelerin yayımlandığı dönemin Taraf gazetesi sorumluları ile gazeteciler, sanık olarak yer alıyor.
İddianamede, 'Balyoz planı' davasında bir süre tutuklu yargılanan emekli Orgeneral Çetin Doğan, emekli Koramiral Kadir Sağdıç, emekli Tümgeneral Ahmet Bertan Nogaylaroğlu, Albay Nedim Ulusan ile emekli Albaylar Ahmet Zeki Üçok ve Hakan Büyük müşteki, Genelkurmay Başkanlığı da müşteki kurum olarak geçiyor.
Soruşturma konusu gizli belgelerin, çok iyi korunan 1. Ordu Karargahı kozmik odasından, örgütün TSK'da bulunan üyeleri tarafından, hakkında yakalama kararı bulunan sanık Tuncay Opçin'e verildiği belirtilen iddianamede, Tuncay Opçin ve Mehmet Baransu'nun gizli görüştükleri, Taraf gazetesine teslim edilen DVD ve CD'lerin, Opçin tarafından Baransu'ya getirildiği kaydediliyor.
'FETÖ/PDY'nin amacının gerçekleştirilmesine yönelik'
İddianamede, Opçin ve Baransu'nun, TSK'daki örgüt üyesi marifetiyle 1. Ordu Karargahı'nda bulunan 'çok gizli' ibareli, yüksek korunmaya tabi belgeleri ele geçirip örgütün amacı doğrultusunda kullanmaya çalıştıkları, bu amaçla Baransu'nun çalıştığı gazeteyi kullanarak faaliyetlerini yürüttüğü, devletin güvenliğine ilişkin 'çok gizli' içerikli bilgilere vakıf olduğu ve hatta belgelerin orijinallerini imha ettiği anlatılarak, bu sanıkların belgeleri Ahmet Altan, Yasemin Çongar ve Yıldıray Oğur aracılığıyla Taraf gazetesinde yayımlanmasını sağladığı aktarılıyor.
Sanıkların Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) amacı doğrultusunda basında yapılandıkları dile getirilen iddianamede, Altan, Çongar ve Oğur'un FETÖ/PDY üyesi olmamakla birlikte Opçin ve Baransu'nun teşvik ve yönlendirmeleriyle eylemlere katıldıkları, eylemlerin devlet kurumlarında yapılanan bu örgütün amacının gerçekleştirilmesine yönelik olduğu vurgulanıyor.
İddianamede, Baransu ile Opçin'in, 'silahlı örgüt kurmak, yönetmek, zincirleme şekilde devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme dışında kullanma, hile ile alma, çalma, zincirleme şekilde devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri temin etmek ve açıklamak' suçlarından 35 yıldan 75'er yıla kadar hapisle cezalandırılması, dönemin Taraf gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan, Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Yasemin Çongar ve köşe yazarı Yıldıray Oğur'un da 'devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme dışında kullanma, hile ile alma, çalma, zincirleme şekilde devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri temin etmek ve açıklamak' suçlarından 20 yıldan 52 yıl altışar aya kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
Paralel yapı-16 Mayıs (2015) 'İstanbul 5 sanık Balyoz Kumpası'nda Taraf gazetesinin rolü' davası
(13 Temmuz 2019, 14:40)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: