Poyrazköy´de biri tuğamiral 6´sı albay 15 muvazzaf subay sanık konumuna geldi. Sadece bu iddianamede değil daha önceki iddianamelerde de suçlanıp haklarında ´Darbe ve terör´ suçlaması yapılan subaylar hiçbiri görevinden alınmış değil. Kurmay Albay Dursun Çiçek, Albay Cemal Temizöz gibi yeni dava açılan subayların da görevlerinde tutulmaya ve bu yolla mesaj verilmeye devam edileceği iddia ediliyor. Bu iddiayı doğrulayan çok ilginç örnekler de var. Örneğin Karargah Evleri soruşturmasını yürüten askeri savcı Ahmet Zeki Üçok adi bir çete suçuna karıştığı suçlamasıyla sivil mahkemede yargılanmaya başlanınca askeri savcılık görevinden alınarak ´disiplin subaylığı´ görevine getirilmiş ve bu durum, ´adi bir suçtan yargılanan kişi nasıl disiplin subayı yapılır´ şaşkınlığına yol açmıştı. Ancak verilmek istenen bu tür mesajları gayet iyi anlayan toplumun tepkisi de giderek artıyor, Genelkurmayın saygınlığını azalmaya devam ediyor. Son kamuoyu yoklamalarında ordunun güvenilirliğinin % 60´lara düştüğünün ortaya çıkması bu durumu ispatlıyor.
Haklarında dava açılan darbeci subaylar hala görevlerinde
Poyrazköy´de biri tuğamiral 6´sı albay 15 muvazzaf subay sanık konumuna geldi. Sadece bu iddianamede değil daha önceki iddianamelerde de suçlanıp haklarında ´Darbe ve terör´ suçlaması yapılan subaylar hiçbiri görevinden alınmış değil. Kurmay Albay Dursun Çiçek, Albay Cemal Temizöz gibi yeni dava açılan subayların da görevlerinde tutulmaya ve bu yolla mesaj verilmeye devam edileceği iddia ediliyor. Bu iddiayı doğrulayan çok ilginç örnekler de var. Örneğin Karargah Evleri soruşturmasını yürüten askeri savcı Ahmet Zeki Üçok adi bir çete suçuna karıştığı suçlamasıyla sivil mahkemede yargılanmaya başlanınca askeri savcılık görevinden alınarak ´disiplin subaylığı´ görevine getirilmiş ve bu durum, ´adi bir suçtan yargılanan kişi nasıl disiplin subayı yapılır´ şaşkınlığına yol açmıştı. Ancak verilmek istenen bu tür mesajları gayet iyi anlayan toplumun tepkisi de giderek artıyor, Genelkurmayın saygınlığını azalmaya devam ediyor. Son kamuoyu yoklamalarında ordunun güvenilirliğinin % 60´lara düştüğünün ortaya çıkması bu durumu ispatlıyor.
Poyrazköy cephaneliği davasında, darbeyle hükümeti ve meclisi devredışı bırakmaya çalıştıkları iddiasıyla haklarında ağırlaştırılmış müebbete varan hapis cezaları istenen ve aralarında bir tuğamiral ve 6 albayında yer aldığı 15 muvazzaf subayın ´hala görevde´ olması tartışma konusu oldu. Hukukçular, darbecilikle yargılanan ve aralarında amiral rütbesiyle kritik noktalarda bulunan asker veya memurların ´etik´ olarak haklarındaki iddialar netlik kazanana kadar açığa alınması gerektiğini söyledi. Öte yandan Askeri Başsavcılık, Poyrazköy iddianamesini ve eklerini 12. Ağır Ceza Mahkemesi´nden istedi.
Emekli Hakim Albay Ümit Kardaş ise Poyrazköy sanıkları için TSK´da da müessese olarak bulunan açığa alma işleminin uygulanması gerektiğini söyledi. ?MSB de açığa almada yetkili? diyen Kardaş ?Şu anda görevde bulunanların pekala açığa alınması, soruşturma süresince mümkün olabilir ama Albay Dursun Çiçek de görevinden alınmamıştı. TSK, hakkında böyle ciddi bir iddianame hazırlanan personelini görevde tutarak güvenilirliğini zedeliyor. YAŞ kararları ile bir takım personeli yargısal deneteme tabi olmadan emekli ediyorsunuz; hakkında böyle ciddi davalar açılan personeli de koruyorsunuz? dedi. Askeri Yargıtay Onursal Üyesi Ali Fahir Kayacan ?Hakkında dava açılan askeri personel ile ilgili iddianame Milli Savunma Bakanlığı´na gönderilir. MSB´nin ilgili birimi askeri istenen ceza ve isnat edilen suçlamayı değerlendirir ve personelin açığa alınmasını uygun görürse bunu MSB Bakanı´na bildirir. Bakan imzası ile personel açığa alınır. Fakat İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi bu usulü uyguladı mı bilmiyorum. 12. Ağır Ceza Mahkemesi iddianameyi MSB´ye gönderir ve bakan uygun görürse personeller açığa alınabilir? dedi.
Cezaevinde bulunduğu halde görev başında olanlar
Albay Cemal Temizöz: Faili meçhul cinayetler nedeniyle 9 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanıyor. Halen Kayseri İl Alay Jandarma Komutanı.
Albay Cengiz Köylü: Ergenekon´un Karargah Evleri yapılanması sorumlusu olarak cezaevinde. Halen ´resmen´ Kayseri´deki görevinin başında.
Albay Ahmet Zeki Üçok: Sahte çürük raporu, yolsuzluk ve çete suçlamasıyla cezaevinde. Aynı zamanda Askeri Mahkeme´de Disiplin Subayı.
Albay Dursun Çiçek: ´Demokrasiye Müdahale Planı´ nedeniyle iki kez tutuklanıp bırakıldı. Halen görevini sürdürüyor.
Albay Ali Öz: Dink cinayeti nedeniyle görevi ihmalden yargılanıyor. Halen Bursa´da görevi başında. ( Star)
Ergenekon sanığı subaylar genelkurmayca korunuyor
Askeri soruşturmayı yürüten iki askeri savcının birbirlerini aklamak için evrak sahteciliği yaptığı ortaya çıkmıştı. Haklarında başka iddialar da bulunan bu savcılardan biri kısa süre önce görevden alındı diğeri de adi bir çete üyeliği suçlamasıyla tutuklanıp cezaevine gönderildi. Dikkat çekici olan ise bu koğuşturmayı yapanların askeri makamlar değil sivil makamlar olması.. Kamuoyunda askerlerin Karargah Evleri soruşturmasını savsakladığı kanısı hakim. Ama niçin savsaklanıyor? Soruşturma niçin karartılmaya çalışılıyor? Yoksa örgütlenme çok yaygın ve derinlere iniyor da bu sebeple sessizce bir temizlik operasyonu yürütülüyor mu? Bu iyimser bakış.. Ama ya tersi doğru ise, ya bu oluşuma karşı asker içinde herhangi bir şey yapılmıyorsa?.. Kamuoyunda yaygın kanaat işte bu, yani asker oluşuma karşı değil aksine onları koruyup kolluyor. Genelkurmayın Ergenekon ve Temizöz soruşturmalarına konu olan subaylara sahip çıkıp hala görevde tutmaya devam etmesi de bu kanıyı pekiştiriyor. Karargah Evleri, ordu içinde gücünü korumaya çalışan bir cuntasal yapılanma mı ve askeri darbe tehlikesi devam ediyor mu?..
Terörle mücadele diyerek sivil toplumla mücadele edenlere karşı sessizlik sürüyor
Türkiye´de yaşanmakta olan kanunsuzluklara askeri yetkililerin doğrudan ya da dolaylı destek çıkması olaylarının Batı´da yaşanması durumunda o yetkililerin hemen görevden alınacağından kuşku duyulmuyor. Örneğin İspanya. Bundan daha basit bir skandal da Savunma Bakanı sivil otoriteye başkaldıran Genelkurmay Başkanını derhal görevden almaktan çekinmedi. Türkiye´de bunun ne zaman gerçekleşeceği merak ediliyor. Terörle mücadele ile sivil toplumla mücadeleyi birbirine karıştırdığı açık olan askeri yetkililere sessiz kalınıyor. Kamuoyunda tepkiler giderek artarken, ´Genelkurmay ne yapmaya çalışıyor´, ´Hükümet ne zaman bu kanunsuzluklara ses çıkaracak´ soruları soruluyor.
Kamuoyunda tepkiler giderek artarken Genelkurmay ne yapmaya çalışıyor?
Ergenekon kapsamında Zir Vadisi´nde bulunan mühimmat nedeniyle hakkında askeri savcılıkça dava açılan Yarbay Mustafa Dönmez, Genelkurmay Askeri Mahkemesi´nde hakim karşısına çıkmıştı. Dönmez, hakim Binbaşı Cemil Çelik´in, ajandasında yer alan özel yaşamına ilişkin bilgileri sorması üzerine tepki göstermişti. Dönmez, evlilik dışı ilişki yaşadığını ortaya koyan kadın isimlerinin sorulması üzerine, ?Duygu ve düşünceme kalmış şeyleri yargılayamazsınız. Bunlar hayallerimdi. Bu sorunun sorulmasını doğru bulmuyorum? dedi. Hakim Binbaşı Cemil Çelik, ismi geçen kadınların askeri savcılıkta Dönmez´le ilişki yaşadıklarını doğruladığını ifade etmesi üzerine de Konunun dışındadır. demişti. Mustafa Dönmez, Mühendis Binbaşı Fatma Dönmez ile evli... Gayri meşru ilişki yaşadığı Genelkurmay Askeri Mahkemesi´nde askeri hakim tarafından dile getirilen Mustafa Dönmez hala yarbayken, eşi başörtülü olduğu gerekçesiyle birçok asker Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarıyla Türk Silahlı Kuvvetleri´nden ihraç ediliyor. (Vakit)
Genelkurmay, terfi ettiremediği ´Komplo Belgesi´ yazarı Albay Dursun Çiçek´ten adeta özür dilemişti
Suç işleyenler ya da soruşturulanlar hala görevde tutuluyor hatta terfi bile alıyor
Diyarbakır´da görülen faili meçhuller davasında 9 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis talebi ile tutuklu yargılanan Kayseri İl Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz´ün bu ağır suçlamalara rağmen 6 aydır açığa alınmadığı ve hala görevde tutulduğu ortaya çıkmıştı. Davanın müdahil avukatlarından Tahir Elçi´nin sözleri oldukça çarpıcıydı. Hakkında ceza soruşturması başlatılan bir şahsın; üstelik tutuklu olarak yargılanırken hala açığa alınmamış olmasının izah edilemeyeceğini kaydeden Elçi şu ifadeleri kullandı: ´Hakkında bu derece ağır bir iddiada bulunularak, böylesine kapsamlı bir iddianame hazırlanarak kamu davası açılmış ve hala görevinin başında olan başka bir devlet memuru yok. Düşünün ki bu şahıs hakkında onlarca cinayet iddiası var. 9 kez müebbet hapisle yargılanıyor. Hala görevinin başında olması soruşturmanın selameti açısından son derece sakıncalıdır. Ayrıca birlikte yargılandığı sanıklar açısından da sakıncalıdır. Gizli tanıklar Tükenmezkalem ve Sokaklambası´nın ifadelerini neden geri çektiği şimdi daha iyi anlaşılıyor. Genelkurmay´ın hala bu personeli görevi başında tutması bir mesaj olarak da algılanabilir.´ Genelkurmay´ın tavır koyduğu açık ve ilk kez de olmuyor. Ergenekon soruşturmasına karşı da tavır koyan askerlerin bu faydasız direnme çabası kamuoyunun dikkatinden kaçmıyor ve ´Genelkurmay ne yapmak istiyor, sivil yasaları ve mahkemeleri neden ciddiye almıyor, kimin emrinde, sivil otoritenin emri altına girmek istemiyor mu, Ergenekon tipi örgütlenmelerin kanun dışı infazlarını, faili meçhulleri, terörle terör çıkararak mücadele etmeyi, gerillayla kontrgerilla olarak mücadele edenlerin bir taraftan uyuşturucu silah kaçakçılığı ve diğer karanlık ticarete de el atarak kişisel çıkar elde etmeye yönelmelerini de onaylıyor mu, onaylamıyorsa neden sivil yargılamalara doğrudan veya dolaylı müdahale ediyor?..´ sorularını sorduruyor.
Genelkurmay Balyoz için soruşturma başlatmış: 162 subayla görüşülecek
Genelkurmay Başkanlığı, Balyoz darbe planı iddiaları hakkındaki soruşturma kapsamında 2003´teki seminere katılan 162 subayla tek tek görüşüyor. Hürriyet gazetesinin haberine göre, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ´un emri ile bu hafta derinleştirilen soruşturmada, İstanbul 1. Ordu´da 2003 Mart´ındaki harp oyununa katıldığı belirtilen 162 subay ile tek tek görüşülmeye başlandı. Görüşmelerde subaylara o gün plan seminerinde yazılı plan dışında nelerin konuşulduğu ve kimlerin ne söylediği soruluyor. Soruşturma hem adli, hem de idari olarak yürütülüyor. Soruşturma sonu detaylı açıklama bekleniyor. Genelkurmay Harekat Başkanlığı Tatbikatlar Programlar Dairesi arşivlerinde de bu konuda yapılan araştırmada, Balyoz adlı bir plana rastlanmadı. Taraf´ın yazdığı plan ile Genelkurmay´daki bilgilerin birbirini tutmadığı belirtiliyor. O seminerlerde, ´durumdan vazife çıkarıp´ resmi planın dışına ne kadar ve kimler tarafından çıkılıp çıkılmadığı ya da bütün bu yazılanların asılsız olup olmadığı detayları ile araştırılıyor. ( Hürriyet)
(29 Ocak 2010, 10:53)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Poyrazköy iddianamesinin tamamı için tıklayınız (PDF)
Alternatif link
Yarbay Dönmez gayrı meşru ilişkilerine karşın hala görevde
Balyoz Planı manşetlerimiz
Askerlerin soruşturmalara müdahalesi
Şemdinli Davası´nın askerlerce örtbas edilmesi
Karargah Evleri soruşturmasının askerlerce savsaklanması