Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) faaliyetleri çerçevesinde siyasetçi, sanatçı, gazeteci ve iş adamı birçok kişiyi usulsüz dinledikleri iddiasıyla, aralarında eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer ile Yurt Atayün'ün de bulunduğu 30'u tutuklu 210 kişinin yargılandığı davaya, sanıkların esasa ilişkin savunmalarıyla devam edildi.
15.06.2019 13:02 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) faaliyetleri çerçevesinde siyasetçi, sanatçı, gazeteci ve iş adamı birçok kişiyi usulsüz dinledikleri iddiasıyla, aralarında eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer ile Yurt Atayün'ün de bulunduğu 30'u tutuklu 210 kişinin yargılandığı davaya, sanıkların esasa ilişkin savunmalarıyla devam edildi.
10.06.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.
Aralarında eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer ile Yurt Atayün'ün de bulunduğu sanıklar, iddia makamının mütalaasının ardından esasa yönelik savunmalarına başladı.
Tutuksuz sanık A.A, iddianamedeki suçlamalara dayanılarak mütalaada hakkında ceza talep edildiğini belirterek, İstihbarat Daire Başkanlığı Teknik Operasyon (TEKOP) Şube Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yaptığı dönemde işlediği öne sürülen suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Resmi evrakta sahtecilik yapmadığını savunan A.A, örgütün kriptolu haberleşme programı 'ByLock'u kullandığı iddiasını da reddetti. A.A, beraat talebinde bulundu.
Tutuksuz sanık A.P. de FBI'a verilen cevabi yazının tarayıcıdan geçirilmemesi ve 'ByLock' kullandığı iddiası bulunduğunu söyledi. 'ByLock' kullanmadığını savunan A.P, FBI'a gönderilen yazıyla ilgili ise bu yazının çıktısını alıp arkasını paraflamaktan başka bir eylemi bulunmadığını ileri sürdü. A.P, bu evrakla ilgili eksik bir husus bulunmadığını iddia ederek beraatini istedi.
Bazı tutuklu ve tutuksuz sanıkların da savunma yaptığı duruşmaya, yarın devam edilmek üzere ara verildi.
Mütalaa
Duruşmada 14 Mart'ta mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, 155 sanığın 'silahlı terör örgütü yönetici veya üyeliği', 'casusluk', 'resmi belgede sahtecilik', 'haberleşmenin gizliliğini ihlal' ve 'dolandırıcılık' suçlarından cezalandırılmasını talep etmişti. Savcı, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı olarak görev yaptıkları dönemde FETÖ adına işlenen eylemlerden sorumlu tutulan Ramazan Akyürek'in 58 yıl 10 ay 15 gün, Ömer Altıparmak'ın da 71 yıl 4 ay 15 gün hapisle cezalandırılmasını istemişti. İddia makamı, ülkenin güvenliği ve siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken savunma projelerine ait bilgilerin askeri casusluk maksadıyla temin edilmesini sağladığı öne sürülen eski İstihbarat Daire Başkan Yardımcıları Hasan Ali Okan ile Hüseyin Özbilgin'in, 71 yıl 4 ay 15'er gün hapis cezasına çarptırılmaları, 11 sanığın ise beraati talebinde bulunmuştu.
12.06.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden savunmasını yapan dönemin İstihbarat Şube Müdürlüğü Yolsuzluk Suçları Bürosu'nda görevli tutuklu sanık eski komiser yardımcısı Seyit Gölcük, örgütün iletişim aracı olarak kullandığı 'ByLock' programını kullandığını itiraf etti.
Programı kod adı Gökhan, gerçek adının ise Yusuf olduğunu sonradan öğrendiğini belirttiği kişinin tavsiyesiyle yüklediğini söyleyen Gölcük, ByLock'u dini sohbet, bir araya gelme ve görüşme amaçlarıyla kullandığını iddia etti.
Bu programı 'asla' terör faaliyeti kapsamında veya FETÖ'nün gizli emellerine hizmet etmek amacıyla kullanmadığını öne süren Gölcük, örgüt içinde programın nasıl genele yayıldığıyla ilgili şunları söyledi:
'Kullandığım dönemde bu programı (ByLock) kullanmanın suç olduğunu öngöremedim. 17-25 Aralık sonrası hükümetin cemaat üyelerini işten atacağına dair bir korku hasıl olmuştu. Telefon ve WhatsApp'ın takip edildiği, ByLock kullanılırsa güvenli olacağı, buradan iletişim kurulursa işten atılamayacakları ve tespit edilemeyecekleri, böylelikle daha güvenli bir iletişim kurulacağı şeklinde bir telkin vardı.'
ByLock'un terör ve suç amaçlı kullanıldığını sonradan öğrendiğini iddia eden ve pişman olduğunu söyleyen Gölcük, 'Ben bu programı kullanmanın terör suçu olacağını nereden bilebilirdim? Pişmanım fakat bu pişmanlık bir suçlunun suç işleme pişmanlığı değil, sonradan anlaşılan, suçlularla aynı programı kullanıp, onlarla aynı kefeye konulmanın pişmanlığı.' şeklinde konuştu.
Örgütün halen üyelerine bu programın kabul edilmemesi yönünde talimat verdiğini ileri süren Gölcük, programı kullandığını kabul edenlerin 'kesinlikle' daha sonra suçlu olacağı, inkar edenlerin ise 'eninde sonunda' beraat edeceğine yönelik bir algı yayıldığını, konumu ne olursa olsun tüm örgüt üyeleri tarafından da bunun kabul gördüğünü söyledi.
Duruşmaya, Gölcük'ün savunmasıyla yarın devam edilecek.
13.06.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumu Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.
Tutuklu sanık eski polis memuru Ali Osman Kayan, yaptığı savunmada ByLock kullanmadığını, isnat edilen 171 IP numarasının sadece 4 tanesinin birbirini tuttuğunu ileri sürdü. Kayan, bilirkişi raporunu görmediğini, delillerin birbirini tutmayıp çelişkili olduğunu, iddia edilen 9 Kasım 2014'teki ByLock girişinin diğer bir delilde 8 Kasım 2014'te yapıldığının gösterildiğini iddia etti. Tutuklanmasının üzerinden 32 ay geçtiğini belirten Kayan, örgüt üyeliğini reddederek tahliyesini ve beraatini talep etti.
Tutuksuz sanıklardan Halil Adalı ise iş hayatı boyunca herhangi bir örgütle ilişkisinin olmadığını ve ByLock kullanmadığını söyledi. Akıllı telefonunda ByLock'la ilgili kurulduğuna dair bir rapor olmadığını savunan Adalı, HTS ve GSM bilgilerinin birbiriyle uyuşmadığını ileri sürdü. Adalı, telefonunun internete kapalı olduğu zamanda dahi ByLock uygulamasını kullandığının gösterildiğini, hakkında hazırlanan üç raporunda birbiriyle çeliştiğini iddia etti. Hakkındaki suçlamaları reddeden Adalı, beraatini talep etti.
'Savunma Sanayii Müsteşarlığı ve TÜBİTAK ile ilgili yaptığım dinlemeler yasaldır'
Tutuksuz sanık Ceyhan Berberoğlu da hayatının hiçbir aşamasında amirlerinin dışında emir almadığını, hiçbir örgüte de üye olmadığını savundu, FETÖ'ye maddi ya da manevi destekte bulunmadığını, ne örgütün propagandasını yaptığını ne de Kakaotalk ve Bylock benzeri uygulamaları kullandığını ileri sürdü.
Tutuklu sanık eski polis memuru
Dursun Büke ise meslek hayatının terör örgütleriyle mücadeleyle geçtiğini savunarak, ByLock kullanıcısı olmadığını, beyanda bulunan tanıkların kendilerini kurtarmaya yönelik beyanda bulunduğunu iddia etti. Silahlı veya silahsız hiçbir terör örgütüne üye olmadığını savunan Büke, tahliyesini ve beraatini istedi.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden savunmasını yapan dönemin İstihbarat Şube Müdürlüğü Yolsuzluk Suçları Bürosunda görevli tutuklu sanık eski komiser yardımcısı Seyit Gölcük, Savunma Sanayii Müsteşarlığı ve TÜBİTAK ile ilgili yaptığı dinlemelerin tamamen yasal olduğunu savundu. Gölcük, yapılan istihbari dinlemelerin altında imza bulunanların yasal olduğunu belirterek, şöyle konuştu: 'Altında imzam bulunan dinlemelerin tamamı yasaldır. Savcılık safhasında 'arşiv kaydı vardır' dedim, inandıramadım. Mahkemede 'arşiv kaydı vardır' dedim yine inandıramadım. En son arşiv kaydını tek tek buldum, evrak numaralarını heyetinize sundum. 'Bu evraklar daireden istensin, masumiyetim ortaya çıkacaktır' dedim, bu talebim de dikkate alınmadı. Altında imzalı olan istihbari dinlemenin tamamı yasaldır, bunların tamamı açıldığında arşiv kaydı veya resmi evrak mevcuttur.'
O dönem yaptığı dinlemelerden dolayı takdir aldığını iddia eden Gölcük, altında imzası bulunan dinlemelerin hiçbirinin FETÖ'ye hizmet amacıyla yapılmadığını iddia etti. Gölcük, suçlamaları reddederek, tahliye ve beraatini talep etti.
Duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire başkanları Ramazan Akyürek ve Ömer Altıparmak, eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer ve Yurt Atayün'ün de bulunduğu çoğunluğu polis olan sanıklar, eski başbakanlardan Necmettin Erbakan, bazı cumhurbaşkanlığı danışmanları ile Anayasa Mahkemesi üyelerinin yakınları, hakim, gazeteci, iş adamı, siyasetçi, emniyet müdürü ve insansız hava aracı projesinde yer alanların da aralarında bulunduğu çok sayıda kişiyi usulsüz biçimde dinlemeye almakla suçlanıyor.
Sanıklar, 'FETÖ/PDY üyesi olmak', 'resmi belgede sahtecilik', 'haberleşmenin gizliliğini ihlal', 'özel hayatın gizliliğini ihlal', 'kişisel verilerin kaydedilmesi' ve 'iftira' gibi suçlardan yargılanıyor.
Ankara'nın yanı sıra başka illerde açılan kimi davaların da birleştirilmesiyle dosyadaki sanık sayısı 210'a yükseldi.
Paralel yapı-11 Mayıs (2015) 'Ankara 210 sanık (ilk 208) yasadışı (VIP) dinleme' davası
(15 Haziran 2019, 13:02)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: